Güneş sistemindeki gezegenler hakkında çeşitli kaynaklardan araştırma yapınız.

6. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Güneş sistemindeki gezegenler hakkında çeşitli kaynaklardan araştırma yapınız. konusunu kısaca ele alacağız. 


“Güneş sistemindeki gezegenler hakkında çeşitli kaynaklardan araştırma yapınız.” ile ilgili kısa cevabı ;


Cevap :

Madde Madde Güneş Sistemi’ndeki gezegenlerin özellikleri şunlardır:

1. Merkür: Güneş’e en yakın ve en küçük gezegen. Yüzeyi kraterlerle dolu, aşırı sıcak ve soğuk farklılıkları yaşanır.

2. Venüs: Dünya’ya benzer boyutta ancak sıcaklık ve basıncı yüksek, kalın bulut tabakası olan, sera etkisi nedeniyle çok sıcak bir gezegen.

3. Dünya: Sıvı su bulunduran tek gezegen, yaşam barındırır, atmosferi oksijen ve azottan oluşur.

4. Mars: Kızıl gezegen, düzensiz volkanlar ve kurumuş nehir yatakları vardır, atmosferi incedir ancak geçmişte suyun varlığına dair izler bulunmuştur.

5. Jüpiter: Güneş Sistemi’ndeki en büyük gezegen, büyük bir manyetik alanı ve belirgin bir kırmızı lekesi bulunur, hidrojen ve helyum ağırlıklı atmosfere sahiptir.

6. Satürn: Büyük halkalarıyla tanınır, gaz devi, hidrojen ve helyum atmosfere sahiptir.

7. Uranüs: Dönme eğilimi dik olan gezegen, hidrojen, helyum ve metandan oluşan bir atmosfere sahiptir.

8. Neptün: Mavi bir gezegen, büyük fırtınaları ve metan içeren bir atmosfere sahiptir.


“Güneş sistemindeki gezegenler hakkında çeşitli kaynaklardan araştırma yapınız.” ile ilgili uzun cevabı ;


Cevap :

Maddeler Halinde Güneş Sistemi’ndeki gezegenlerin özellikleri şunlardır:

1. Merkür: Güneş’e en yakın gezegen olan Merkür, Güneş Sistemi’ndeki en küçük gezegendir. Yüzeyinde derin kraterler ve büyük kayalık düzlükler bulunur. Aşırı sıcaklık değişimlerine maruz kalan Merkür, karanlık ve sıcak bir yüzeyi olan gezegenlerden biridir.

2. Venüs: Merkür’den sonraki gezegen Venüs, Güneş’e en yakın ikinci gezegendir. Atmosferi yoğun karbondioksit ve sülfürik asit bulutlarıyla kaplıdır. Yoğun sera etkisi nedeniyle Venüs, Güneş Sistemi’ndeki en sıcak gezegendir.

3. Dünya: Üçüncü gezegen olan Dünya, bilinen tek yaşam barındıran gezegendir. Sıvı su bulunduran bir atmosfere ve yaşamı destekleyen bir ekosisteme sahiptir. Büyük ölçüde su ile kaplı olan Dünya, yaşam için uygun bir ortama sahiptir.

4. Mars: Dünya’ya en yakın dördüncü gezegen olan Mars, kızıl gezegen olarak bilinir. Yüzeyinde volkanlar, kanyonlar ve kurumuş nehir yatakları gibi jeolojik özellikler bulunur. Mars’ın atmosferi incelmiş olsa da, geçmişte suyun varlığına dair kanıtlar bulunmuştur.

5. Jüpiter: Güneş Sistemi’ndeki en büyük gezegen olan Jüpiter, çoğunlukla hidrojen ve helyumdan oluşan bir atmosfere sahiptir. Büyük kırmızı leke gibi belirgin atmosferik özelliklere sahiptir. Jüpiter’in en bilinen özelliği büyük boyutu ve etkileyici manyetik alanıdır.

6. Satürn: Satürn, muhteşem halkalarıyla tanınan gaz devlerinden biridir. Halkalar, buz parçacıkları, toz ve kaya parçalarından oluşur. Satürn’ün atmosferi de çoğunlukla hidrojen ve helyumdan oluşur.

7. Uranüs: Uranüs, yörüngesinde yatan eksantrik eğilimiyle dikkat çeker. Diğer gezegenlerin aksine, Uranüs’ün manyetik alanı eğik bir şekilde döner. Atmosferi hidrojen, helyum ve metandan oluşur.

8. Neptün : Güneş Sistemi’nin en uzak gezegeni olan Neptün, mavi bir gezegen olarak bilinir. Atmosferindeki metan, mavi renk tonunu oluşturur. Neptün’ün büyük bir fırtına olan Büyük Kara Leke’si de dikkat çekicidir.



 

Our Score

Sizce Güneş tutulması nasıl gerçekleşir?

6. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Metinde geçen Güneş tutulması olayıyla daha önce karşılaştınız mı? Sizce Güneş tutulması nasıl gerçekleşir? konusunu kısaca ele alacağız. 


“Metinde geçen Güneş tutulması olayıyla daha önce karşılaştınız mı? Sizce Güneş tutulması nasıl gerçekleşir?” ile ilgili kısa cevabı ;


Cevap :

Evet, güneş tutulmalarını duydum ve okudum. Ay, Dünya’nın ve Güneş’in arasına geçtiğinde güneş tutulması gerçekleşir.

Bu olay, Ay’ın yörüngesel hareketi ve Dünya’nın etrafındaki dönüşüyle ilgilidir. Arkadaşlarıma, Ay’ın Güneş’in önüne geçmesiyle nasıl gerçekleştiğini ve bu olayın ne zaman ve nerede gözlemlenebileceğini söylerim.


“Metinde geçen Güneş tutulması olayıyla daha önce karşılaştınız mı? Sizce Güneş tutulması nasıl gerçekleşir?” ile ilgili uzun cevabı ;


Cevap :

Evet, güneş tutulması, Dünya’nın Ay’ın arasına girmesi sonucu Güneş’in ışığının kısmen veya tamamen engellenmesi olayıdır. Bu olay, Ay’ın Dünya’ya göre çok daha küçük olmasına rağmen, Dünya’dan bakıldığında Ay’ın Güneş’in diskini tamamen veya kısmen örtmesiyle meydana gelir. Güneş tutulmaları genellikle Ay, Dünya ve Güneş’in tam olarak hizalanması sonucu meydana gelir.

Güneş tutulması, Ay’ın yörüngesinin eğikliği, Dünya’nın yörünge düzlemiyle olan ilişkisi ve Ay’ın Dünya’ya olan mesafesi gibi faktörlerden etkilenir. Dolayısıyla, her zaman düzenli aralıklarla değil, belirli bir döngü içinde gerçekleşir.

Arkadaşlarımla paylaşırken, Güneş tutulmasının nasıl gerçekleştiğini, Ay’ın Güneş’in önüne geçmesi ve ışığını engellemesiyle ilgili bilgileri aktarırım. Ayrıca, bu olayın gözlemlenmesinin önemini vurgulayarak, Güneş tutulmalarının nadir ve heyecan verici doğa olayları olduğunu belirtirim.



 

Our Score

Güneş ve Ay tutulmasını temsil eden bir model yapınız.

6. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Güneş ve Ay tutulmasını temsil eden bir model yapınız. konusunu kısaca ele alacağız. 


“Güneş ve Ay tutulmasını temsil eden bir model yapınız.” ile ilgili kısa cevabı ;


Cevap :

“6. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 27-28-29-30 Cevapları”

“Güneş ve Ay tutulmasını temsil eden bir model yapınız.” ile ilgili uzun cevabı ;


Cevap :

“6. Sınıf Fen Bilimleri ADIM ADIM YAYINCILIK Ders Kitabı Sayfa 28 Cevapları”


 

Our Score

Canlıların yaşamını sürdürmesi için gerekli faktörleri kitaplardan, ansiklopedilerden ve güvenilir genel ağ adreslerinden araştırınız.

6. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Canlıların yaşamını sürdürmesi için gerekli faktörleri kitaplardan, ansiklopedilerden ve güvenilir genel ağ adreslerinden araştırınız. konusunu kısaca ele alacağız. 


“Canlıların yaşamını sürdürmesi için gerekli faktörleri kitaplardan, ansiklopedilerden ve güvenilir genel ağ adreslerinden araştırınız.” ile ilgili kısa cevabı ;


Cevap :

Canlıların yaşamını sürdürebilmesi için su, besin maddeleri, oksijen, uygun sıcaklık ve pH düzeyi gibi temel ihtiyaçları vardır. Su, hücresel faaliyetler ve metabolizma için vazgeçilmezdir.

Besin maddeleri, enerji üretimi, büyüme ve onarım için gereklidir. Oksijen, aerobik solunumda enerji üretimini sağlar. Canlıların yaşaması için belirli bir sıcaklık aralığı ve uygun pH düzeyi gereklidir; bu, enzimlerin doğru çalışması için önemlidir. Ayrıca, ışık, fotosentez ve biyolojik saatlerin düzenlenmesi için önemlidir.

Karbon dioksit, fotosentetik organizmalar için temel bir bileşendir. Canlılar, besin zinciri ve ekosistem dengesi içinde yaşar, genetik bilgi ve üreme ile nesillerini sürdürebilir.


“Canlıların yaşamını sürdürmesi için gerekli faktörleri kitaplardan, ansiklopedilerden ve güvenilir genel ağ adreslerinden araştırınız.” ile ilgili uzun cevabı ;


Cevap :

Canlıların yaşamını sürdürmesi için gerekli faktörler, hem temel biyolojik ihtiyaçları hem de çevresel şartları kapsar. İşte canlıların yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan temel faktörler:

  1. Su:
    • Vücut fonksiyonlarının düzenlenmesi, besinlerin taşınması ve atıkların uzaklaştırılması için hayati önem taşır.
    • Hücrelerin yapısında önemli bir bileşendir.
  2. Besin Maddeleri:
    • Karbonhidratlar, proteinler, yağlar, vitaminler ve mineraller gibi temel besinler enerji üretimi, büyüme ve onarım için gereklidir.
    • Metabolik süreçlerde rol oynar.
  3. Oksijen:
    • Hücresel solunum için gereklidir, enerji üretimini sağlar.
    • Aerobik organizmalar için hayati önem taşır.
  4. Sıcaklık:
    • Enzimlerin ve biyokimyasal reaksiyonların doğru şekilde çalışabilmesi için uygun sıcaklık aralığı gereklidir.
    • Farklı organizmaların farklı optimum sıcaklık aralıkları vardır.
  5. pH Düzeyi:
    • Hücre içi ve dışı sıvıların pH seviyesinin dengede olması gereklidir.
    • Enzimlerin optimal çalışabilmesi için uygun pH gereklidir.
  6. Işık:
    • Bitkiler ve fotosentetik organizmalar için enerji kaynağıdır.
    • Gelişmiş canlılar için biyolojik saat ve ritimlerin düzenlenmesinde rol oynar.
  7. Karbon Dioksit (CO₂):
    • Fotosentetik organizmaların karbon kaynağıdır.
    • Solunum ve enerji üretimi için önemlidir.
  8. Habitat (Yaşam Alanı):
    • Canlıların barınabileceği, besin bulabileceği ve üreyebileceği uygun bir ortam gereklidir.
    • Korunaklı ve uygun iklim koşullarına sahip olmalıdır.
  9. Besin Zinciri ve Ekosistem Dengesi:
    • Canlılar arasında besin ilişkileri ve ekosistem dengesi yaşamın sürdürülebilirliği için gereklidir.
    • Av-avcı ilişkisi, rekabet ve simbiyotik ilişkiler ekosistem dengesi için önemlidir.
  10. Genetik Bilgi ve Üreme:
    • Canlıların üreyerek genetik bilgilerini nesilden nesile aktarabilmesi gereklidir.
    • Genetik çeşitlilik, türlerin adaptasyonu ve evrimi için önemlidir.
  11. Atıkların Uzaklaştırılması:
    • Metabolik atıkların vücuttan uzaklaştırılması ve detoksifikasyon süreçleri sağlığın korunması için gereklidir.
  12. Mineraller ve İz Elementler:
    • Demir, kalsiyum, magnezyum gibi mineraller ve çinko, selenyum gibi iz elementler, çeşitli biyokimyasal süreçler ve enzim fonksiyonları için gereklidir.

Bu faktörler, canlıların sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sürdürebilmeleri için gereklidir ve bu faktörlerin eksikliği, canlıların yaşamını tehdit edebilir.



 

Our Score

Güneş sisteminden belirlediğiniz bir gezegenin yüzey özelliklerini kitaplardan, ansiklopedilerden ve güvenilir genel ağ adreslerinden araştırınız.

6. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Güneş sisteminden belirlediğiniz bir gezegenin yüzey özelliklerini kitaplardan, ansiklopedilerden ve güvenilir genel ağ adreslerinden araştırınız. konusunu kısaca ele alacağız. 


“Güneş sisteminden belirlediğiniz bir gezegenin yüzey özelliklerini kitaplardan, ansiklopedilerden ve güvenilir genel ağ adreslerinden araştırınız.” ile ilgili kısa cevabı ;


Cevap :

Mars gezegeni, yüzey özellikleri bakımından oldukça ilginç ve çeşitli bir gezegendir. İşte Mars’ın yüzey özelliklerine dair detaylar:

  1. Kızıl Renk: Mars’ın yüzeyi, demir oksit (pas) içeriği nedeniyle kırmızımsı bir renge sahiptir. Bu nedenle Mars’a “Kızıl Gezegen” denir.
  2. Kraterler: Mars, sayısız kraterle kaplıdır. Bunlar, asteroit ve kuyruklu yıldız çarpmaları sonucunda oluşmuştur. En büyük kraterlerden biri Hellas Planitia’dır.
  3. Volkanlar: Mars, Güneş Sistemi’ndeki en büyük volkan olan Olympus Mons’a ev sahipliği yapar. Bu dev volkan yaklaşık 22 kilometre yüksekliğindedir. Ayrıca Tharsis bölgesinde yer alan büyük volkanik yapılar da dikkat çeker.
  4. Vadi ve Kanyonlar: Mars’ın yüzeyinde, özellikle Valles Marineris olarak bilinen devasa bir kanyon sistemi bulunur. Bu kanyon, yaklaşık 4.000 kilometre uzunluğunda, 200 kilometre genişliğinde ve 7 kilometre derinliğindedir.
  5. Kutuplar: Mars’ın kuzey ve güney kutuplarında, su buzu ve kuru buz (donmuş karbondioksit) katmanlarından oluşan buzullar bulunur. Bu buzullar, mevsimsel değişikliklerle birlikte büyür ve küçülür.
  6. Çöller ve Düzlükler: Mars’ın yüzeyinin büyük bir kısmı, geniş çöl alanları ve düzlüklerle kaplıdır. Vastitas Borealis, Mars’ın kuzey yarım küresindeki geniş bir düzlüktür.
  7. Rüzgar ve Kumulları: Mars’ın atmosferi ince olmasına rağmen, rüzgarlar yüzeyde etkili olabilir ve kumullar oluşturabilir. Bu rüzgarlar, yüzeydeki toz ve kumu taşır ve büyük toz fırtınalarına neden olabilir.
  8. Yüzey Suları: Mars’ta geçmişte suyun aktığına dair güçlü kanıtlar bulunmuştur. Kurumuş nehir yatakları, deltalar ve göl yatakları, gezegenin bir zamanlar sıvı su barındırdığını gösterir.
  9. Kayalar ve Mineraller: Mars yüzeyinde bulunan kayalar ve mineraller, jeolojik tarihini anlamada önemli ipuçları sağlar. Mars’taki birçok kayaç, bazalt gibi volkanik kökenlidir.
  10. Metan Gazı: Mars atmosferinde zaman zaman metan gazı tespit edilmiştir. Metanın kaynağı henüz kesin olarak bilinmemekle birlikte, biyolojik ya da jeolojik süreçler olabileceği düşünülmektedir.

Mars’ın yüzeyi, robotik uzay araçları ve gezginler (örneğin, Curiosity, Perseverance) tarafından incelenmekte ve bu sayede Mars’ın geçmişi ve olası yaşanabilirliği hakkında daha fazla bilgi edinilmektedir.


“Güneş sisteminden belirlediğiniz bir gezegenin yüzey özelliklerini kitaplardan, ansiklopedilerden ve güvenilir genel ağ adreslerinden araştırınız.” ile ilgili uzun cevabı ;


Cevap :

Jüpiter, Güneş Sistemi’nin en büyük gezegenidir ve gaz devi kategorisinde yer alır. Bu nedenle Jüpiter’in “yüzey” olarak adlandırabileceğimiz katı bir yüzeyi yoktur. Bunun yerine, gezegenin yapısı büyük ölçüde gaz ve sıvılardan oluşur. Jüpiter’in yüzey özelliklerini ve yapısını anlamak için şu ana başlıklar altında inceleyebiliriz:

  1. Atmosfer:
    • Jüpiter’in atmosferi büyük oranda hidrojen (%90) ve helyum (%10) gazlarından oluşur.
    • Atmosferde ayrıca metan, amonyak, su buharı ve diğer iz gazları bulunur.
    • Jüpiter’in atmosferi yoğun bulut katmanlarına sahiptir. Bu bulutlar farklı kimyasal bileşimlere ve sıcaklıklara bağlı olarak çeşitli renklerde görülür.
  2. Büyük Kırmızı Leke:
    • Jüpiter’in en dikkat çekici özelliklerinden biri, devasa bir fırtına olan Büyük Kırmızı Leke’dir. Bu leke, yaklaşık 400 yıldır gözlemlenmektedir ve çapı Dünya’nın yaklaşık iki katı büyüklüğündedir.
    • Büyük Kırmızı Leke, saatte yüzlerce kilometre hızla dönen kuvvetli rüzgarlara sahiptir.
  3. Bulut Bantları:
    • Jüpiter’in atmosferinde, paralel bulut bantları bulunur. Bu bantlar, farklı renklere sahip olup, gezegenin ekvatoruna paralel olarak uzanır.
    • Bantlar, “kuşaklar” (koyu renkli) ve “bölmeler” (açık renkli) olarak adlandırılır ve bu bantlar arasındaki sınırlar genellikle yüksek hızdaki jet akımları tarafından belirlenir.
  4. Kutup Ovaları ve Siklonlar:
    • Jüpiter’in kutuplarında devasa siklonlar (kasırgalar) ve antisiklonlar (yüksek basınçlı alanlar) bulunur. Bu yapılar, düzenli ve karmaşık bir düzen içinde hareket ederler.
  5. Manyetosfer:
    • Jüpiter, Güneş Sistemi’ndeki en güçlü manyetik alana sahip gezegendir. Manyetik alanı, gezegenin çevresinde geniş bir manyetosfer oluşturur.
    • Bu manyetik alan, gezegenin çevresindeki yüksek enerjili parçacıkları yakalayarak, gezegenin kutuplarında yoğun auroralar (kuzey ve güney ışıkları) oluşmasına neden olur.
  6. İç Yapı:
    • Jüpiter’in iç yapısı tamamen gazlardan ve sıvılardan oluşur. Çekirdeğinin tam yapısı bilinmemekle birlikte, kaya ve metalik hidrojen karışımından oluştuğu düşünülmektedir.
    • Çekirdeğin etrafında, sıvı metalik hidrojen ve daha dışta moleküler hidrojen katmanları bulunur.
  7. Halkalar:
    • Jüpiter, Satürn’ün halka sistemine kıyasla daha az belirgin olan ince bir halka sistemine sahiptir. Bu halkalar, gezegenin uydularından ve meteoroid çarpışmalarından kaynaklanan toz ve parçacıklardan oluşur.

Jüpiter’in keşfi, Galileo uyduları (Io, Europa, Ganymede, Callisto) gibi büyük uydularının da araştırılmasıyla daha da derinleşmiştir. Bu uydular, özellikle Europa gibi bazıları, yüzeylerinin altında sıvı su okyanusları barındırabileceği düşünüldüğü için bilim dünyasında büyük ilgi uyandırmaktadır.



 

Our Score

Güneş ve Ay tutulmalarının özelliklerini yazınız.

6. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Güneş ve Ay tutulmalarının özelliklerini yazınız. konusunu kısaca ele alacağız. 


“Güneş ve Ay tutulmalarının özelliklerini yazınız.” ile ilgili kısa cevabı ;


Cevap :

Güneş Tutulması

Ay, Dünya ile Güneş’in arasına girdiğinde gerçekleşir.

Ay, yeni ay evresindeyken gerçekleşir.

Ay, güneş ışığının bir kısmının Dünya’ya ulaşmasını engeller.

Ay Tutulması

Dünya, Güneş ile Ay’ın arasına girdiğinde gerçekleşir.

Ay, dolunay evresindeyken gerçekleşir.

Dünya, güneş ışığının Ay’a ulaşmasını engeller.


“Güneş ve Ay tutulmalarının özelliklerini yazınız.” ile ilgili uzun cevabı ;


Cevap :

Güneş ve Ay tutulmalarının özellikleri maddeler halinde:

Güneş Tutulması

  1. Tanım: Ay, Güneş ile Dünya arasına girer ve Güneş ışınlarının Dünya’ya ulaşmasını engeller.
  2. Zamanlama: Sadece yeni ay evresinde gerçekleşir.
  3. Türleri:
    • Tam Tutulma: Ay, Güneş’i tamamen örter.
    • Halkalı Tutulma: Ay, Güneş’i tamamen örtmez ve kenarlarda bir halka görünür.
    • Parçalı Tutulma: Ay, Güneş’in sadece bir kısmını örter.
  4. Gözlemlenme Alanı: Güneş tutulması, Dünya’nın belirli bir bölgesinde gözlemlenir ve genellikle dar bir hattı kapsar.
  5. Görsel Etki: Tutulma sırasında hava aniden karanlıklaşır, yıldızlar ve gezegenler görülebilir hale gelir.
  6. Sıklık: Güneş tutulmaları yılda 2 ila 5 kez gerçekleşir.

Ay Tutulması

  1. Tanım: Dünya, Güneş ile Ay arasına girer ve Dünya’nın gölgesi Ay’ın üzerine düşer.
  2. Zamanlama: Sadece dolunay evresinde gerçekleşir.
  3. Türleri:
    • Tam Tutulma: Ay, Dünya’nın tam gölgesine girer.
    • Kısmi Tutulma: Ay’ın bir kısmı Dünya’nın gölgesine girer.
    • Parçalı Tutulma: Ay’ın bir kısmı Dünya’nın yarı gölgesine girer.
  4. Gözlemlenme Alanı: Ay tutulması, Dünya’nın gece tarafında olan herkes tarafından görülebilir.
  5. Görsel Etki: Tam tutulma sırasında Ay, genellikle kırmızımsı bir renge bürünür (kanlı ay).
  6. Sıklık: Ay tutulmaları yılda 2 ila 4 kez gerçekleşir.


 

Our Score

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 49-50-51-52-53-56-57-58-59-60-61-62-63 MEB Yayınları

Ortaokul ve İmam Hatip Ortaokulu 7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Osmanlı Fetih Siyaseti Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63


7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Osmanlı Fetih Siyaseti Metni Etkinlik Cevapları


“7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 49-50-51-52-53-56-57-58-59-60-61-62-63 MEB Yayınları”

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 48-49-50-51-52-53-54-55-56-57-58-59-60-61-62-63


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 49 Cevapları


Soru : Aşağıda yer alan soruları haritayı göz önünde bulundurarak cevaplandıralım.


Osmanlı Devleti, gaza anlayışıyla fetihlerini hangi yöne doğru yapmalıdır? Açıklayınız. 


Kısa Cevap :

Osmanlı Devleti, gaza anlayışıyla fetihlerini Batı’ya, yani Avrupa’ya doğru yapmalıdır. Bu anlayışla hareket eden Osmanlılar, İslamiyet’i yaymayı ve Hristiyan dünyası ile savaşarak ganimet elde etmeyi amaçlamışlardır.

Uzun Cevap :

Osmanlı Devleti, gaza anlayışı doğrultusunda fetihlerini Batı yönünde gerçekleştirmiştir. Gaza anlayışı, İslam’ı yayma ve İslam dışı toprakları fethetme amacı taşır. Bu nedenle Osmanlılar, Bizans İmparatorluğu’nun zayıflamasıyla birlikte Balkanlar’a yönelmişlerdir.

Bu bölgelerdeki Hristiyan prenslikler ve krallıklar, Osmanlı’nın gaza politikası için uygun hedefler olmuştur. Ayrıca, Batı yönünde yapılan fetihler, Osmanlı’ya hem ekonomik hem de stratejik avantajlar sağlamıştır. Zengin Avrupa şehirleri, ticaret yolları ve verimli topraklar Osmanlı’nın fetih hedeflerinde önemli yer tutmuştur.


Osmanlı Devleti’nin Bizans ile komşu olmasının devletin büyümesinde ne gibi katkıları olmuştur? Açıklayınız.


Kısa Cevap :

Osmanlı Devleti’nin Bizans ile komşu olması, Osmanlı’nın batıya doğru genişlemesini kolaylaştırmıştır. Ayrıca, Bizans topraklarındaki siyasi ve askeri zayıflıklar, Osmanlı’nın hızla güçlenmesine ve büyümesine katkıda bulunmuştur.

Uzun Cevap :

Osmanlı Devleti’nin Bizans İmparatorluğu ile komşu olması, Osmanlı’nın büyümesine ve genişlemesine önemli katkılar sağlamıştır. Bizans İmparatorluğu’nun zayıflaması, Osmanlıların batıya doğru genişlemesini kolaylaştırmıştır. Bizans’ın iç karışıklıkları ve askeri zayıflıkları, Osmanlı’nın Bizans topraklarına yönelik fetihlerini hızlandırmıştır.

Ayrıca, Bizans ile olan sınır komşuluğu, Osmanlı’ya Bizans’ın zengin ticaret yollarına ve stratejik noktalara ulaşma imkanı sağlamıştır. Bizans şehirlerinin ve kalelerinin fethi, Osmanlı’nın askeri ve ekonomik gücünü artırmış, bu da Osmanlı’nın daha da genişlemesini mümkün kılmıştır. Ayrıca, Bizans’tan alınan teknik ve idari bilgiler, Osmanlı’nın devlet yapısını güçlendirmiş ve modernleşmesine katkıda bulunmuştur.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 50 Cevapları


Soru : Orhan Gazi’nin İznik’i alır almaz orada medrese kurması neyin göstergesidir? Yazınız.


Kısa Cevap :

Orhan Gazi’nin İznik’i alır almaz medrese kurması, Osmanlı Devleti’nin ilme ve eğitime verdiği önemin bir göstergesidir. Ayrıca, fethedilen bölgelerde İslami ve kültürel yapıyı güçlendirme amacını taşır.

Uzun Cevap :

Orhan Gazi’nin İznik’i fetheder fethetmez orada bir medrese kurması, Osmanlı Devleti’nin eğitime ve ilme verdiği önemin yanı sıra fethedilen topraklarda İslami ve kültürel yapıyı pekiştirme stratejisinin de bir göstergesidir.

Bu adım, Osmanlı’nın sadece askeri fetihlerle yetinmediğini, aynı zamanda bu bölgelerde kalıcı bir İslami ve bilimsel yapıyı oluşturmayı amaçladığını gösterir.

Medreseler, o dönemde İslam dünyasının en önemli eğitim kurumlarıydı ve Osmanlı’nın eğitim ve öğretim sisteminin temel taşlarıydı. Bu nedenle, medrese kurulması, fethedilen bölgelerde İslam’ın ve Osmanlı kültürünün kökleşmesini sağlamak adına atılan önemli bir adımdır.


Soru : Rumeli’ye geçmek Osmanlı Devleti için neden önemlidir? Yazınız.


Kısa Cevap :

Rumeli’ye geçmek, Osmanlı Devleti için Balkanlar’da genişleme ve Avrupa’da güç kazanma fırsatı sağlamıştır. Bu, Osmanlı’nın stratejik ve ekonomik olarak büyümesine katkıda bulunmuştur.

Uzun Cevap :

Rumeli’ye geçmek, Osmanlı Devleti için büyük bir stratejik ve ekonomik öneme sahipti. Rumeli’ye geçiş, Osmanlı’nın Balkanlar’da ve Avrupa’da genişleme politikalarını uygulamasını sağlamıştır.

Bu genişleme, Osmanlı’nın askeri ve siyasi gücünü artırmış, aynı zamanda ekonomik açıdan da büyük avantajlar getirmiştir. Balkanlar’da fethedilen topraklar, zengin tarım alanları ve ticaret yolları ile Osmanlı ekonomisini güçlendirmiştir.

Ayrıca, Rumeli’ye geçiş, Osmanlı’nın denizlerde de etkinliğini artırmasına ve Akdeniz ticaret yollarında daha fazla söz sahibi olmasına olanak tanımıştır. Rumeli’deki fetihler, Osmanlı’nın Avrupa’daki diğer devletler üzerinde baskı kurmasını ve kendi gücünü daha da pekiştirmesini sağlamıştır.


Soru : Osmanlı Devleti’nin başkenti Bursa’dan Edirne’ye taşımasının sebepleri neler olabilir? Tartışınız.


Kısa Cevap :

Osmanlı Devleti’nin başkenti Bursa’dan Edirne’ye taşımasının sebepleri arasında, Edirne’nin daha stratejik bir konumda olması, Balkanlara yönelik fetihlerin kolaylaşması ve Avrupa ile olan ticaret yollarının kontrolünün sağlanması sayılabilir.

Uzun Cevap :

Osmanlı Devleti’nin başkenti Bursa’dan Edirne’ye taşımasının birkaç önemli nedeni bulunmaktadır. İlk olarak, Edirne’nin coğrafi konumu stratejik olarak daha avantajlıydı. Edirne, Balkanlar’a yakın bir konumda bulunarak Osmanlı’nın Avrupa’ya yönelik fetihlerini kolaylaştırmış ve bu bölgelerdeki askeri operasyonları desteklemiştir.

İkinci olarak, Edirne’nin Avrupa ile olan ticaret yollarının kesişim noktasında yer alması, Osmanlı’nın ticaret faaliyetlerini artırmış ve ekonomik olarak güçlenmesine katkıda bulunmuştur.

Ayrıca, Edirne’nin başkent olması, Osmanlı’nın Batı’ya doğru olan genişleme politikasını yansıtmaktadır. Bu taşınma, Osmanlı’nın Balkanlar’da kalıcı bir güç olma hedefinin bir göstergesidir. Bursa’nın başkentliği döneminde Osmanlı, Anadolu’daki varlığını pekiştirirken, Edirne’ye taşınarak Avrupa’daki varlığını güçlendirmiştir.

Sonuç olarak, başkentin Edirne’ye taşınması, Osmanlı’nın stratejik, askeri ve ekonomik hedeflerine ulaşma amacını taşır.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 51 Cevapları


Soru : Abbasi Halifesi, Yıldırım Bayezid’e niçin Rum Diyarının Sultanı unvanını vermiştir? Yazınız.


Kısa Cevap :

Abbasi Halifesi, Yıldırım Bayezid’e Rum Diyarının Sultanı unvanını, onun Anadolu’daki Hristiyan beyliklere karşı kazandığı zaferler ve İslam’ın yayılması konusundaki başarıları nedeniyle vermiştir.

Uzun Cevap :

Abbasi Halifesi, Yıldırım Bayezid’e Rum Diyarının Sultanı unvanını, onun Anadolu’daki Hristiyan beyliklere karşı kazandığı zaferler ve İslam’ın yayılması konusundaki üstün başarıları nedeniyle vermiştir. Bu unvan, Bayezid’in Batı Anadolu’da ve Balkanlar’da Osmanlı topraklarını genişletme çabalarını ve bu bölgelerdeki Müslüman nüfusu koruma ve güçlendirme politikalarını onurlandırmak amacıyla verilmiştir.

Aynı zamanda, bu unvan Bayezid’in İslam dünyasındaki prestijini artırmış ve Osmanlı Devleti’nin meşruiyetini pekiştirmiştir. Halifenin bu unvanı vermesi, Osmanlı’nın İslam dünyasındaki liderlik rolünü tanıma ve destekleme anlamına gelir.


Soru : Niğbolu Zaferi ile Osmanlı Devleti’nin İslam dünyasında itibar kazanması arasındaki ilişkiyi yazınız.


Kısa Cevap :

Niğbolu Zaferi, Osmanlı Devleti’ne Hristiyan Avrupa ordularına karşı büyük bir zafer kazandırarak İslam dünyasında büyük itibar kazandırmıştır.

Uzun Cevap :

Niğbolu Zaferi, Osmanlı Devleti’nin İslam dünyasında büyük itibar kazanmasında önemli bir rol oynamıştır. 1396 yılında gerçekleşen bu zafer, Osmanlıların Haçlı ordusunu yenerek Batı Avrupa’nın güçlü ordularına karşı üstünlük sağlaması anlamına geliyordu. Bu zafer, İslam dünyasında Osmanlı Devleti’nin askeri gücünü ve İslam’ın savunucusu olarak rolünü pekiştirdi.

Niğbolu Zaferi, Osmanlı’nın İslam dünyasındaki diğer Müslüman devletler ve halklar arasında saygınlığını artırdı ve onların Osmanlı’ya olan güvenini güçlendirdi. Bu zafer, Osmanlı’nın sadece bir bölgesel güç olmadığını, aynı zamanda İslam dünyasının liderlerinden biri olduğunu gösterdi. Böylece, Osmanlı Devleti’nin İslam dünyasındaki siyasi ve dini itibarı önemli ölçüde yükseldi.


Soru : Osmanlı Devleti’nin Fetret Devri’ne girme sebepleri nelerdir? Yazınız.


Kısa Cevap :

Osmanlı Devleti’nin Fetret Devri’ne girmesinin sebebi, 1402 yılında Ankara Savaşı’nda Yıldırım Bayezid’in Timur’a yenilmesi ve Bayezid’in oğulları arasında taht kavgalarının başlamasıdır.

Uzun Cevap :

Osmanlı Devleti’nin Fetret Devri’ne girmesinin ana sebepleri, 1402 yılında gerçekleşen Ankara Savaşı’nda Yıldırım Bayezid’in Timur’a yenilmesi ve sonrasında ortaya çıkan taht kavgalarıdır. Ankara Savaşı’ndaki yenilgi, Osmanlı Devleti’nin askeri gücünü ve siyasi otoritesini zayıflattı.

Yıldırım Bayezid’in esir düşmesi ve sonrasında ölmesi, Osmanlı Devleti’nde bir iktidar boşluğu yarattı. Bu durum, Bayezid’in oğulları arasında taht kavgalarına yol açtı. Bayezid’in oğulları Süleyman, İsa, Musa ve Mehmet arasındaki mücadeleler, devletin merkezi otoritesini zayıflattı ve Osmanlı topraklarında iç karışıklıklara neden oldu.

Bu süreç, yaklaşık 11 yıl süren bir kaos dönemi olan Fetret Devri olarak adlandırılır. Fetret Devri, Osmanlı Devleti’nin birliği ve bütünlüğü açısından büyük bir tehdit oluşturmuş, ancak sonunda I. Mehmet’in (Çelebi Mehmet) zaferiyle sona ermiştir. Bu dönemin sonunda Osmanlı Devleti, merkezi otoritesini yeniden sağlamış ve tekrar güçlü bir devlet olarak yükselmiştir.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 52 Cevapları


Soru : Timur’un Ankara Savaşı’ndan sonra beyliklere topraklarını geri vermesinin amacı nedir? Tartışınız.


Kısa Cevap :

Timur’un Ankara Savaşı’ndan sonra beyliklere topraklarını geri vermesinin amacı, Anadolu’da Osmanlı Devleti’nin gücünü dengelemek ve böylece bölgede dengeli bir siyasi yapı oluşturmak olabilir.

Uzun Cevap :

Timur, 1402 yılında gerçekleşen Ankara Savaşı’nda Osmanlı Sultanı Yıldırım Bayezid’i mağlup ettikten sonra Anadolu’da kontrolü ele geçirdi. Timur’un bu dönemde beyliklere topraklarını geri vermesi birkaç amaç taşıyor olabilir. İlk olarak, Timur’un amacı Anadolu’da dengeyi sağlamaktı.  Osmanlı Devleti’nin büyümesini kontrol altına alarak, bölgede güçlü bir Osmanlı hegemonyasının oluşmasını engellemek istemiş olabilir.

İkinci olarak, Timur’un bu politikası, Anadolu’daki beylikler arasında Osmanlı’ya karşı olası bir birleşmeyi önlemek ve böylece bölgeyi daha kontrol edilebilir hale getirmek amacını taşıyabilir.

Üçüncü olarak, Timur’un bu hamlesi, onun bölgedeki siyasi ve askeri gücünü gösterme ve yerel yöneticilere bağlılıklarını sağlama çabası olarak da değerlendirilebilir. Sonuç olarak, Timur’un Ankara Savaşı sonrası beyliklere topraklarını geri vermesinin amacı, bölgede siyasi istikrarı sağlamak ve kendi hegemonyasını pekiştirmektir.


Soru : 11 yıl süren Fetret Devri’nde Osmanlı Devleti’nin yıkılmama sebepleri nelerdir? Tartışınız.


Kısa Cevap :

Fetret Devri’nde Osmanlı Devleti’nin yıkılmama sebepleri arasında devletin güçlü kurumsal yapısı, sadrazamların liderliği ve askeri teşkilatın sağlamlığı sayılabilir.

Uzun Cevap :

Fetret Devri, Osmanlı Devleti için büyük bir iç kriz dönemi olmasına rağmen, devletin yıkılmamasının birkaç sebebi vardır.

İlk olarak, Osmanlı Devleti’nin güçlü kurumsal yapısı bu dönemi atlatmasında önemli rol oynamıştır. Devletin temel kurumları, yönetim düzeni ve bürokratik yapısı, iç krizleri yönetme ve devletin birliğini koruma konusunda etkili olmuştur.

İkinci olarak, Fetret Devri boyunca devletin sadrazamlarının liderlik kabiliyetleri büyük önem taşımıştır. Sadrazamlar, devletin iç çekişmelerini yöneterek ve devlet otoritesini sağlamlaştırarak Osmanlı’nın birliğini korumuşlardır.

Üçüncü olarak, Osmanlı Devleti’nin askeri teşkilatı Fetret Devri’nde güçlü bir yapıya sahipti. Ordunun disiplini ve savaş yeteneği, devletin iç karışıklıklar sırasında dış tehditlere karşı savunma gücünü korumasına yardımcı olmuştur.

Sonuç olarak, Fetret Devri’nde Osmanlı Devleti’nin yıkılmamasının ana sebepleri, güçlü kurumsal yapı, etkili liderlik, ve sağlam askeri teşkilattır. Bu faktörler bir araya gelerek devletin iç bölünmeleri aşmasını ve birleşik bir şekilde varlığını sürdürmesini sağlamıştır.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 53 Cevapları


Soru : İstanbul’un fethinin nedenlerinin hangi alanla ilgili olduğunu aşağıdaki tabloya işaretleyiniz.


Cevap :

“7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 53 Cevapları”

7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 56 Cevapları


Soru : İstanbul’un fethinin sonuçlarından hangileri Orta Çağ’ın kapanıp Yeni Çağ’ın açılmasına neden olmuştur? Açıklayınız.


Kısa Cevap :

İstanbul’un fethi, 1453 yılında gerçekleşmiş ve bu olay, Orta Çağ’ın sona ermesine ve Yeni Çağ’ın başlamasına zemin hazırlamıştır.

Uzun Cevap :

İstanbul’un fethi, 1453 yılında Osmanlı Sultanı II. Mehmet tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu olayın sonuçlarından bazıları, Orta Çağ’ın sona ermesine ve Yeni Çağ’ın başlamasına neden olmuştur:

  1. Bizans İmparatorluğu’nun Sonu: İstanbul’un fethi, Bizans İmparatorluğu’nun sonunu getirmiştir. Bu durum, Orta Çağ’ın sona erdiğini ve Bizans’ın Doğu Roma İmparatorluğu’nun resmi olarak sona erdiğini işaret etmiştir.
  2. Osmanlı’nın Avrupa’ya Yayılması: İstanbul’un fethi, Osmanlı Devleti’nin Avrupa’daki etkisini ve topraklarını genişletmesine olanak tanımıştır. Bu, Osmanlı’nın Avrupa’da güçlü bir aktör olarak Yeni Çağ’da varlığını sürdürmesini sağlamıştır.
  3. Kültürel Etkileşim ve Bilgi Akışı: İstanbul’un fethiyle birlikte, Batı ve Doğu arasındaki kültürel etkileşim ve bilgi akışı artmıştır. Özellikle İstanbul’un fethi, Rönesans’ın etkisi altında Avrupa’da bilim, sanat ve kültürel yenilenme sürecini hızlandırmıştır.
  4. Deniz Ticaret Yollarının Kontrolü: İstanbul’un fethi, Osmanlı Devleti’ne İstanbul Boğazı ve Çanakkale Boğazı üzerinde kontrol sağlamıştır. Bu durum, Osmanlı’nın deniz ticaret yolları üzerindeki etkisini artırmış ve ekonomik gücünü desteklemiştir.
  5. İslam Dünyasında Birleşik Liderlik Rolü: İstanbul’un fethi, Osmanlı Sultanlarının İslam dünyasında liderlik rolünü güçlendirmiştir. Bu durum, Osmanlı’nın İslam dünyasında bir merkez olarak kabul edilmesine ve bu bölgelerdeki politik, kültürel ve dini etkilerinin artmasına katkıda bulunmuştur.

Sonuç olarak, İstanbul’un fethi Orta Çağ’ın kapanmasına ve Yeni Çağ’ın başlamasına neden olmuş, Avrupa ve İslam dünyası arasındaki ilişkilerde önemli değişikliklere yol açmıştır.


Soru : İstanbul’un fethinin sonuçlarının hangi alanla ilgili olduğunu aşağıdaki tabloya işaretleyiniz.


Cevap :

“7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 56 Cevapları”

7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 57 Cevapları


Soru : www.topkapisarayi.gov.tr adresindeki görselleri inceleyerek Osmanlı Devleti ile ilgili edindiğiniz izlenimleri sınıfta anlatınız.


Kısa Cevap :

Topkapı Sarayı’nın web sitesinde Osmanlı Devleti ile ilgili görselleri inceledim. Gördüğüm kadarıyla, Osmanlı’nın zengin kültürel mirası, sarayın mimari detayları ve dönemin sanat eserleri beni etkiledi.

Uzun Cevap :

Topkapı Sarayı’nın web sitesindeki görseller, Osmanlı Devleti’nin zengin ve çeşitli kültürel yapısını gözler önüne seriyor. Sarayın mimari detayları, dönemin sanat eserleri ve süslemeleri, Osmanlı’nın estetik anlayışını ve sanatının derinliğini yansıtıyor.

Ayrıca, sarayın içinde sergilenen eşyalar ve kostümler, Osmanlı İmparatorluğu’nun dönemindeki günlük yaşamını ve aristokratik yaşam tarzını gösteriyor. İncelediğim görsellerde, Osmanlı Devleti’nin dini ve kültürel çeşitliliği de göze çarpıyor.

Bu görseller, Osmanlı’nın büyük bir imparatorluk olduğunu ve farklı kültürlerin bir arada yaşadığı bir yapıyı nasıl oluşturduğunu anlamamı sağladı.


Soru : Şimdiye kadar bütün padişahlar batı yönüne seferler yaparken I. Selim neden doğuya seferler yapmıştır? Tartışınız.


Kısa Cevap :

I. Selim, doğuya seferler yaparak Osmanlı Devleti’nin sınırlarını genişletmiş ve doğu ticaret yollarını güvence altına almıştır.

Uzun Cevap :

I. Selim’in doğuya yönelik seferleri, Osmanlı Devleti’nin stratejik hedeflerini ve coğrafi konumunun avantajlarını gösterir. Doğu seferleri, özellikle Safevi Devleti ve Memlük Sultanlığı’na karşı yapılmıştır. Bu seferlerin ana nedenlerinden biri, Osmanlı’nın doğu ticaret yollarını kontrol altına almak ve bu yollar üzerinden ekonomik gücünü artırmaktır.

Ayrıca, doğu seferleri Osmanlı’nın İslam dünyasında liderlik iddiasını güçlendirmiş ve Müslüman topluluklar arasında itibarını artırmıştır. Batı seferlerinden farklı olarak, doğu seferleri Osmanlı’nın doğu sınırlarını genişletmeye ve doğu ticaret rotalarını güçlendirmeye odaklanmıştır.

Bu seferler, Osmanlı Devleti’nin stratejik hedeflerini doğrultusunda genişleme politikasını sürdürmesine yardımcı olmuş ve Osmanlı’nın Doğu’da etkin bir güç olmasını sağlamıştır.


Soru : Mısır’ın fethinin sonuçlarının hangi alanla ilgili olduğunu aşağıdaki tabloya işaretleyiniz.


Cevap :

“7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 57 Cevapları”

7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 58 Cevapları


Soru : Mohaç Savaşı’nın iki saat gibi kısa bir sürede kazanılmasının sebepleri sizce neler olabilir? Tartışınız.


Kısa Cevap :

Mohaç Savaşı’nın hızlı bir şekilde kazanılmasının sebeplerinden biri, Osmanlı ordusunun üstün teknik ve stratejik planlaması olabilir.

Uzun Cevap :

Mohaç Savaşı, 1526 yılında Osmanlı Sultanı I. Süleyman komutasındaki Osmanlı ordusu ile Macaristan Kralı II. Lajos (Louis) komutasındaki Avrupa birleşik ordusu arasında gerçekleşmiştir. Savaşın sadece iki saat gibi kısa bir sürede kazanılmasının birkaç sebebi vardır:

  1. Stratejik Planlama ve Hazırlık: Osmanlı ordusu, savaşa hazırlık sürecinde iyi bir strateji belirlemiş ve bu stratejiyi başarıyla uygulamıştır. Topçu ateşi, piyade ve süvari birliklerinin koordineli hareketi gibi stratejik unsurlar savaşın hızlı sonuçlanmasında etkili olmuştur.
  2. Teknolojik Üstünlük: Osmanlı ordusu dönemin en iyi topçu teçhizatına sahipti ve bu teknolojik üstünlük, savaşın kısa sürede sonuçlanmasında önemli rol oynamış olabilir.
  3. Düşmanın Zayıf Noktalarının Kullanılması: Osmanlı ordusu, düşmanın zayıf noktalarını tespit edip bu noktalara odaklanarak hızlı bir zafer elde etmiş olabilir.
  4. Psikolojik Etki: Osmanlı ordusunun moral ve motivasyonunun yüksek olması, düşmana karşı psikolojik bir üstünlük sağlamış olabilir.

Sonuç olarak, Mohaç Savaşı’nın kısa sürede kazanılmasının arkasında teknik, stratejik planlama ve üstün ordusal organizasyon gibi faktörler bulunmaktadır.


Soru : Belgrad’ın stratejik konumundan dolayı Osmanlı Devleti’ne katkıları neler olabilir? Tartışınız.


Kısa Cevap :

Belgrad, Osmanlı Devleti için stratejik bir konumda bulunması sebebiyle, Avrupa’daki askeri ve ekonomik etkinliği artırmış ve Balkanlar üzerinde kontrol sağlamıştır.

Uzun Cevap :

Belgrad, Osmanlı Devleti için stratejik bir konumda bulunmaktadır ve bu stratejik konumunun Osmanlı’ya birçok katkısı olmuştur:

  1. Savunma ve Kontrol: Belgrad, Osmanlı’nın Balkanlar üzerindeki kontrolünü sağlamak için stratejik bir savunma noktası olmuştur. Şehir, Osmanlı’nın Balkanlar’daki topraklarını korumak ve genişletmek için önemli bir askeri üs olarak kullanılmıştır.
  2. Ticaret Yollarının Kontrolü: Belgrad, Tuna Nehri üzerinde bulunması sebebiyle ticaret yollarının kontrolü açısından da stratejik bir öneme sahiptir. Osmanlı Devleti, Belgrad’ı kontrol ederek Tuna Nehri boyunca ticaretin güvenliğini sağlamış ve ekonomik kazanımlar elde etmiştir.
  3. Sembolik ve Politik Önem: Belgrad’ın fethi, Osmanlı İmparatorluğu’nun gücünü Avrupa’ya gösteren sembolik bir öneme sahiptir. Şehrin fethi, Osmanlı’nın Avrupa’daki varlığını ve etkinliğini güçlendirmiş ve Batı’daki imajını olumlu yönde etkilemiştir.
  4. Kültürel Etkileşim: Belgrad, Osmanlı İmparatorluğu’nun farklı kültürler arasında etkileşimi ve hoşgörüyü teşvik etmesine yardımcı olmuştur. Şehir, Osmanlı’nın Balkanlar’daki çok kültürlü yapısının bir göstergesi olmuş ve kültürel çeşitliliği desteklemiştir.

Sonuç olarak, Belgrad’ın stratejik konumu Osmanlı Devleti’ne hem askeri hem de ekonomik açıdan önemli katkılar sağlamış ve Balkanlar üzerindeki etkisini güçlendirmiştir.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 59 Cevapları


Soru : Aşağıdaki soruları tabloya bakarak cevaplayalım.


İki donanmanın da güçlerine baktığımızda hangi donanmanın gücü daha fazladır? Açıklayınız.


Cevap :

Haçlıların donanmasının, Osmanlı donanmasından daha güçlü olduğu görülüyor. Haçlılar 162 kadırga ve 60,000 asker ile karşılanırken, Osmanlılar sadece 122 kadırga ve 20,000 askerle bu deniz savaşına katılmıştır.


Osmanlı donanması sizce galip gelmiş midir? Galip geldiyse bunun sebepleri neler olabilir? Tartışınız.


Cevap :

Osmanlı zafer kazanmıştır çünkü Barbaros Hayrettin Paşa komutasındaydı ve Turan taktiği (hilâl taktiği) deniz savaşında başarıyla uygulanmıştır.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 60 Cevapları


Soru : Girit kuşatmasının 24 yıl sürmesinin sebebi ne olabillir? Açıklayınız.


Kısa Cevap :

Girit Kuşatması’nın uzun sürmesinin sebeplerinden biri, adanın stratejik konumu ve direnişçilerin savunma stratejileridir.

Uzun Cevap :

Girit Kuşatması, Osmanlı İmparatorluğu’nun 1645-1669 yılları arasında Girit Adası üzerinde gerçekleştirdiği uzun süreli bir kuşatmadır. Bu sürenin uzunluğunu etkileyen başlıca faktörler şunlardır:

  1. Stratejik Konum ve Doğal Engeller: Girit Adası, coğrafi yapısı gereği kolayca ele geçirilemeyen bir konumdadır. Dağlık arazi, derin vadiler ve doğal savunma avantajları, adanın işgal edilmesini zorlaştırmıştır. Bu durum, Osmanlı ordusunun adanın iç kesimlerine ilerlemesini ve direnişi kırmakta zorlanmasına yol açmıştır.
  2. Direnişçilerin Savunma Stratejileri: Giritli Hristiyan direnişçiler, adanın farklı bölgelerinde sürekli direniş göstermişler ve Osmanlı ordusuna karşı etkili savunma stratejileri uygulamışlardır. Kaleler, surlar ve diğer savunma yapıları, Osmanlı ordusunun ilerlemesini yavaşlatmış ve kuşatmayı uzatmıştır.
  3. Uluslararası Müdahaleler: Girit Kuşatması sırasında Avrupa devletleri, özellikle Venedik Cumhuriyeti, Osmanlı İmparatorluğu’na karşı Giritli direnişçilere destek sağlamış ve bu da kuşatmanın uzun sürmesinde etkili olmuştur. Uluslararası baskılar ve müdahaleler, Osmanlı’nın adanın tam kontrolünü sağlamasını zorlaştırmıştır.
  4. Lojistik Zorluklar: Osmanlı ordusunun adanın dış dünyayla iletişimi ve tedarik hatları, lojistik zorluklarla karşı karşıya kalmıştır. Kuşatmanın uzun süre devam etmesinde, tedarik eksiklikleri ve lojistik sorunlar önemli bir rol oynamış olabilir.

Sonuç olarak, Girit Kuşatması’nın 24 yıl sürmesinin ana sebepleri adanın stratejik konumu, direnişçilerin etkili savunma stratejileri, uluslararası müdahaleler ve lojistik zorluklardır. Bu faktörler bir araya gelerek kuşatmanın uzun süre devam etmesine ve Osmanlı İmparatorluğu’nun adayı tamamen kontrol altına almasına engel olmuştur.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 61 Cevapları


Soru : Aşağıdaki resmi inceleyiniz. Bu resimde Osmanlı toplumunun hangi özellikleri dikkatinizi çekti? Neden? Açıklayınız.


Cevap :

arklı millet ve dinlerden insanların bir arada yaşıyor olması dikkatimi çekti.


Soru : Osmanlı Devleti’nde uygulanan millet sistemini insan hakları, din ve vicdan hürriyeti açısından değerlendiriniz.


Kısa Cevap :

Osmanlı Devleti’nde uygulanan millet sistemi, farklı din ve etnik gruplara belirli ölçülerde özerklik tanıyan bir yönetim modeliydi.

Her millet kendi iç işlerini yönetirken, Osmanlı Devleti’nin genel otoritesine bağlı kalıyordu. Bu sistem, o dönemde din ve etnik farklılıkların barış içinde bir arada yaşamasını sağlamıştır. Ancak, milletler arası eşitlik ve adalet konusunda bazı eleştirilere de yol açmıştır.

Uzun Cevap :

Osmanlı Devleti’nde uygulanan millet sistemi, insan hakları, din ve vicdan hürriyeti açısından çeşitli değerlendirmelere tabi tutulabilir:

  1. Din ve Vicdan Hürriyeti:
    • Millet sistemi, farklı dinlere mensup insanlara dinlerini serbestçe yaşama ve ibadet etme hakkı tanımıştır. Bu durum, Osmanlı İmparatorluğu’nun dönemindeki birçok Avrupa ülkesinden daha ileri bir din özgürlüğü sağladığı şeklinde yorumlanabilir.
    • Ancak, her millet kendi iç işlerini yönetirken, Osmanlı Devleti’nin Müslüman vatandaşlara tanıdığı ayrıcalıklar ve hukuki statü, Müslüman olmayan vatandaşların bazı durumlarda dezavantajlı konuma düşmesine sebep olmuştur.
  2. İnsan Hakları:
    • Osmanlı Devleti’nde milletler arası eşitlik ve adalet ilkesi, her milletin kendi iç işlerini yönetme hakkına dayanıyordu. Ancak, bu eşitlik bazı durumlarda pratikte tam olarak sağlanamamıştır. Müslüman olmayan milletlerin vergi ve askerlik gibi yükümlülükleri, Müslüman milletlere göre farklılık göstermiştir.
    • Yine de, Osmanlı Devleti’nin döneminde Avrupa’nın diğer bölgelerine kıyasla daha hoşgörülü bir ortam sağladığı ve farklı kültürel grupların barış içinde yaşamasını teşvik ettiği söylenebilir.
  3. Özerklik ve Yönetim:
    • Millet sistemi, farklı milletlere kendi dini ve sosyal işlerini yönetme özgürlüğü tanımıştır. Bu durum, Osmanlı Devleti’nin çok uluslu ve çok dilli yapısında birlikte yaşamayı kolaylaştırmıştır.
    • Ancak, merkeziyetçi yapının korunması amacıyla bazı milletlerin politik olarak özerk olma hakları kısıtlanmış veya sınırlı kalmıştır.

Sonuç olarak, Osmanlı Devleti’nde uygulanan millet sistemi, dönemin şartları içinde din ve vicdan hürriyeti açısından ileri görülebilecek bir adım olmasına rağmen, insan hakları ve eşitlik konularında tam anlamıyla tatmin edici olmamıştır. Her milletin kendi dini ve kültürel özgünlüğünü korumasına imkan tanımasıyla beraber, bazı grupların ayrıcalıklı veya dezavantajlı konuma düşmesine yol açmıştır.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 62 Cevapları


Soru : Farklı dinlerden, farklı milletlerden insanların Osmanlı Devleti egemenliğinde huzur içinde nasıl yaşadığını anlatan aşağıdaki metni okuyarak ilgili soruları cevaplayınız.


Gayrimüslimler genel olarak hangi ekonomik faaliyetle uğraşmışlardır?


Cevap : Kuyumculuk, fırıncılık, sarraflık


Osmanlı Devleti’nin istimâlet politikasının toplum yaşamına katkıları nelerdir?


Cevap : Osmanlı Devleti, hoşgörülü tutumuyla bölge halkını kazanmayı başarmış ve fethettiği topraklarda uzun yıllar hakimiyet kurabilmiştir. Eğer Osmanlı Devleti, inançlarına ve yaşam biçimlerine saygı göstermeyen bir tutum izleseydi, halk zamanla isyan edebilir ve Osmanlı yönetimine karşı çıkabilirdi.


Osmanlı toplumunun bir arada huzur içinde yaşamasının nedenleri nelerdir?


Cevap :

Osmanlı İmparatorluğu’nda farklı unsurların birlikte yaşamasını mümkün kılan sistem ve bu sistemin kavramları, günümüz dünyasının kavram ve önceliklerinden farklıdır. İmparatorluğun değerleri adaleti, rıza ve ihtiyar olmayı öne çıkarırken, modern dünya ise hürriyeti önceler.

İmparatorluğun her bölgesinden ve çeşitli etnik unsurlardan gelen devlet adamları, ulema sınıfı mensupları, tarikat şeyhleri ve edebiyatçılar gibi toplumda önemli bir yer edinmiş kişiler, Buharî, Pargalı, Kayserili, Erzurumlu, Merzifonlu, Nevşehirli, Lofçalı, Bayburtlu, Halebî gibi sıfatları tüm Osmanlı topraklarında kullanabilmişlerdir. Bu durum, bölgesel ve etnik ayrımcılığın önemini azalttığını göstermektedir.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 63 Cevapları


Soru : Aşağıda verilen fetihlerin (Görsel 2.49) Osmanlı Devleti’nin gelişmesine ne gibi katkıları olduğunu ilgili alanlara yazınız.


Cevap :

İznik’in Fethi: İznik alındıktan sonra yeniden imar edilerek kısa sürede Türk-İslam şehri haline getirildi ve burada ilk Osmanlı medresesi açıldı.

Bursa’nın Fethi: Bursa’nın fethiyle Rumeli’ye yapılan akınların önü açıldı.

İstanbul’un Fethi: İstanbul’un fethiyle Osmanlı Devleti toprak bütünlüğünü sağladı.

Belgrad’ın Fethi: Belgrad’ın fethi, batıya yapılan akınlar için stratejik bir üs haline geldi.

Kıbrıs’ın Fethi: Kıbrıs’ın fethiyle Akdeniz’in hakimiyeti sağlanarak güney topraklarının güvenliği sağlandı.



 

Our Score

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 38-39-40-41-42-43-44-45-46-47 MEB Yayınları

Ortaokul ve İmam Hatip Ortaokulu 7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Bir Devlet Doğuyor Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47


7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Bir Devlet Doğuyor Metni Etkinlik Cevapları


“7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 38-39-40-41-42-43-44-45-46-47 MEB Yayınları”

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 38-39-40-41-42-43-44-45-46-47


Soru : Osmanlı Devleti’nin kuruluşu ile ilgili görüş ayrılıklarının sebepleri nelerdir? Tartışınız.


Cevap :

Osmanlı Devleti’nin kuruluşu ile ilgili görüş ayrılıklarının temel sebebi, tarihçilerin yararlandıkları kaynakların çeşitlilik göstermesidir. Her tarihçi farklı kaynaklara dayanarak, olayları ve figürleri farklı açılardan yorumlayabilir.

Bazı tarihçiler, Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda efsanelere ve sözlü anlatılara daha fazla önem verirken, diğerleri yazılı belgelere ve arkeolojik buluntulara dayanmaktadır.

Bu da farklı kuruluş hikayelerinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Ayrıca, tarihçilerin ideolojik yaklaşımları ve dönemin politik koşulları da bu görüş ayrılıklarına katkıda bulunabilir.


Soru : Şeyh Edebâli’nin Osman Gazi’ye nasihatinde hangi değerlerimizden bahsedilmektedir? Açıklayınız.


Cevap :

Şeyh Edebâli’nin Osman Gazi’ye nasihatinde, Osman Gazi’nin devlet kurucusu olarak taşıması gereken değerler vurgulanmaktadır. Bu nasihatte şu değerler öne çıkar:

  • Adalet: Herkese eşit ve adil davranmak.
  • Hoşgörü: İnsanların farklılıklarına saygı göstermek ve onları anlamaya çalışmak.
  • Sabır ve Tahammül: Zorluklar karşısında metanet göstermek ve sabırlı olmak.
  • Merhamet ve Bağışlayıcılık: Hataları affetmek ve insanlara karşı merhametli olmak.
  • Koruyuculuk ve Kollayıcılık: Zayıfları, mazlumları ve yardıma muhtaç olanları koruyup kollamak. Şeyh Edebâli, Osman Gazi’ye bu değerleri hatırlatarak, adaletli ve merhametli bir lider olmasını öğütlemiştir.

7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 40 Cevapları


Soru : Osmanlı Devleti’nin iskân politikasını gerçekleştirirken iskâna tabi tutulan halkın en az beş yıl başka yere gitmesine izin vermemesinin sebepleri neler olabilir? Tartışınız.


Kısa Cevap :

Osmanlı Devleti, iskân politikasını uygularken iskâna tabi tutulan halkın en az beş yıl başka yere gitmesine izin vermeyerek yeni yerleşim yerlerinde istikrar ve düzenin sağlanmasını amaçlamıştır. Bu süre zarfında halkın yeni topraklara adapte olması, tarım ve ticaret faaliyetlerini düzenli bir şekilde sürdürebilmesi hedeflenmiştir.

Uzun Cevap :

Osmanlı Devleti’nin iskân politikasında, iskâna tabi tutulan halkın en az beş yıl başka yere gitmesine izin vermemesi, birden fazla sebebe dayanır:

  1. Toplumsal ve Ekonomik İstikrar: Yeni yerleşim yerlerinde istikrarın sağlanması için halkın belli bir süre yerleşik kalması gereklidir. Bu sayede tarım ve ticaret gibi ekonomik faaliyetler düzenli bir şekilde sürdürülebilir.
  2. Güvenlik: Yeni yerleşim yerlerinde güvenliğin sağlanması ve otoritenin pekiştirilmesi için halkın belirli bir süre o bölgede kalması önemlidir. Göçebeliğin azaltılması ve yeni yerleşimlerin korunması bu yolla sağlanabilir.
  3. Asimilasyon ve Entegrasyon: Yeni yerleşim yerlerinde iskâna tabi tutulan halkın, bölgenin yerli halkıyla kaynaşması ve kültürel entegrasyonun sağlanması için zaman gereklidir. Bu süre zarfında kültürel ve sosyal uyum daha kolay gerçekleşir.
  4. Yönetim ve Denetim: Osmanlı Devleti, iskân edilen bölgeleri daha etkili bir şekilde yönetmek ve denetlemek için halkın belirli bir süre yerinde kalmasını zorunlu kılmıştır. Böylece yerel otoriteler yeni yerleşim yerlerinin düzenini ve kontrolünü daha rahat sağlayabilirler.

Soru : İskâna tabi tutulanların yakın yerlerden getirilme sebebi ne olabilir? Tartışınız.


Kısa Cevap :

İskâna tabi tutulanların yakın yerlerden getirilmesi, uyum sürecinin kolaylaşması ve kültürel benzerliklerin sağlanması amacıyla tercih edilmiştir. Yakın bölgelerden gelen halk, yeni yerleşim yerlerine daha hızlı adapte olabilir.

Uzun Cevap :

Osmanlı Devleti’nin iskân politikasında, iskâna tabi tutulanların yakın yerlerden getirilmesi şu sebeplere dayanır:

  1. Kültürel ve Dilsel Benzerlik: Yakın bölgelerden gelen halkın kültürel ve dilsel yapısı, iskân edilecek bölgenin yerli halkına daha yakın olabilir. Bu benzerlikler, uyum sürecini hızlandırır ve toplumsal bütünleşmeyi kolaylaştırır.
  2. Ulaşım ve Lojistik Kolaylığı: Yakın bölgelerden iskân edilen halkın taşınması, ulaşım ve lojistik açıdan daha az maliyetli ve daha pratiktir. Bu, devletin iskân politikasını daha verimli bir şekilde uygulamasını sağlar.
  3. Hızlı Adaptasyon: Yakın yerlerden gelen halk, iklim, coğrafya ve tarım yöntemleri gibi konularda benzer deneyimlere sahip olduğundan, yeni yerleşim bölgelerine daha hızlı adapte olabilir ve tarım, ticaret gibi faaliyetleri daha hızlı başlatabilir.
  4. Sosyal Ağların Devamlılığı: Yakın bölgelerden gelen halk, mevcut sosyal ağlarını yeni yerleşim yerlerine taşıyarak toplumsal yapıların korunmasını ve sosyal uyumun sağlanmasını kolaylaştırır.

7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 41 Cevapları


Soru : Balkanlarda Türk adları taşıyan yemek ve tatlı çeşitlerinin olması neyin göstergesidir? Açıklayınız.


Kısa Cevap :

Balkanlarda Türk adları taşıyan yemek ve tatlı çeşitlerinin bulunması, Osmanlı döneminde Türk kültürünün Balkan coğrafyasında etkili olduğunu ve bu kültürel etkileşimin günümüze kadar sürdüğünü gösterir.

Uzun Cevap :

Balkanlarda Türk adları taşıyan yemek ve tatlı çeşitlerinin bulunması, Osmanlı Devleti’nin Balkanlar üzerindeki kültürel etkisinin bir göstergesidir. Bu durum şu şekilde açıklanabilir:

  1. Kültürel Etkileşim: Osmanlı İmparatorluğu’nun uzun yıllar boyunca Balkanlar’da hüküm sürmesi, Türk kültürünün ve mutfağının bu bölgelerde yayılmasına ve benimsenmesine neden olmuştur. Türk yemek ve tatlı isimleri, bu kültürel etkileşimin somut bir yansımasıdır.
  2. Gastronomik Entegrasyon: Osmanlı döneminde, Türk mutfağı Balkan mutfağına entegre olmuş ve bu bölgelerde yaygın olarak benimsenmiştir. Bu süreçte yerel halk, Türk yemeklerini ve tatlılarını benimseyerek günlük yaşamlarına katmıştır.
  3. Tarihi Bağlar: Türk adları taşıyan yemek ve tatlı çeşitleri, Balkanlar ile Osmanlı İmparatorluğu arasındaki tarihi bağların bir yansımasıdır. Bu bağlar, ortak kültürel mirasın korunmasına ve nesilden nesile aktarılmasına katkı sağlamıştır.
  4. Turizm ve Kültürel Tanıtım: Günümüzde Balkanlar’da Türk adları taşıyan yemek ve tatlı çeşitleri, bu bölgelerin turistlere sunduğu kültürel zenginliklerin bir parçasıdır. Bu yemekler, hem yerel halkın hem de ziyaretçilerin Osmanlı kültürünü ve tarihini daha iyi anlamalarına yardımcı olur.

Bu göstergeler, Osmanlı İmparatorluğu’nun Balkanlar’daki derin kültürel etkisini ve bu etkinin günümüzde bile sürdüğünü ortaya koymaktadır.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 43 Cevapları


Soru : Verilen metinde Osmanlı Devleti’nin siyasal bir güç olarak ortaya çıkmasında etkili olan faktörlerden hangilerine değinilmiştir? Açıklayınız.


Cevap :

Osmanlı İmparatorluğu’nun başarısında etkili olan temel unsurlar şunlardır:

  1. Jeopolitik Konum: Osmanlı Devleti’nin kurulduğu bölge, stratejik olarak önemli bir konumdaydı. Anadolu ve Balkanlar arasında köprü vazifesi gören bu bölge, hem kara hem de deniz ticaret yollarının kesişim noktasında yer alıyordu. Bu durum, Osmanlı’nın hızlı bir şekilde genişlemesine ve zenginleşmesine olanak tanıdı.
  2. Padişahların İleri Görüşlülüğü ve Cesareti: Osmanlı padişahları, genellikle ileri görüşlü, cesur ve kararlı liderlerdi. Bu özellikleri sayesinde, Osmanlı Devleti’ni sürekli olarak genişletmiş ve güçlü bir imparatorluk haline getirmişlerdir. Yeni fetihlere yönelik stratejik planlar yapma ve zorluklar karşısında kararlı duruş sergileme yetenekleri, devletin büyümesinde büyük rol oynamıştır.
  3. Adil ve Hoşgörülü Yönetim: Osmanlı Devleti, farklı etnik ve dini gruplara hoşgörüyle yaklaşan bir yönetim sistemi geliştirmiştir. Bu adil ve hoşgörülü yönetim anlayışı, fethedilen topraklardaki halkın Osmanlı yönetimini benimsemesini ve devlete sadık kalmasını sağlamıştır. Adaletin ve hoşgörünün hakim olduğu bir yönetim, toplumsal barışı ve huzuru pekiştirmiştir.
  4. İskan Politikaları: Osmanlı Devleti, fethedilen topraklarda istikrarı sağlamak için etkili iskan politikaları uygulamıştır. Bu politikalar, yeni fethedilen bölgelere Türk nüfusunun yerleştirilmesini ve bu bölgelerin Osmanlı kültürüne entegrasyonunu amaçlamıştır. İskan politikaları sayesinde, yeni topraklar hızla Osmanlı yönetimine adapte olmuştur.
  5. Merkeziyetçi Yönetim Anlayışı: Osmanlı Devleti, güçlü bir merkezi yönetim sistemi benimsemiştir. Bu sistem, devletin tüm topraklarında etkin bir kontrol ve denetim sağlamış, yerel yöneticilerin bağımsız hareket etmesini engellemiştir. Merkeziyetçi yönetim, devletin bütünlüğünü ve istikrarını korumada önemli bir rol oynamıştır.
  6. Cihad ve Şehadet Düşüncesi: Osmanlı padişahları ve askerleri, cihad ve şehadet düşüncesini benimsemişlerdir. Bu düşünce, Osmanlı ordusunun motivasyonunu artırmış ve fetihlere olan inançlarını pekiştirmiştir. Cihad ve şehadet anlayışı, Osmanlı askerlerinin cesaretle savaşmalarını ve zorluklara karşı direnç göstermelerini sağlamıştır.

Bu unsurlar, Osmanlı İmparatorluğu’nun başarısının ve uzun ömürlü olmasının temel taşlarını oluşturmaktadır.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 47 Cevapları


Soru : Aşağıdaki tabloda Osmanlı toplumunda yer alan bazı kişiler verilmiştir. Bu kişilerin karşılarına hangi toplumsal yapı içinde yer aldıklarını yazınız.


Cevap :

“7. Sınıf Sosyal Bilgiler Ders Kitabı Sayfa 38-39-40-41-42-43-44-45-46-47 Cevapları”


 

Our Score

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 22-23-24-25-26 MEB Yayınları

Ortaokul ve İmam Hatip Ortaokulu 7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Dünyayı Evimize Getiren Kutu: Televizyon Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 22, 23, 24, 25, 26


7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Dünyayı Evimize Getiren Kutu: Televizyon Metni Etkinlik Cevapları


“7. Sınıf Sosyal Bilgiler Ders Kitabı Sayfa 22-23-24-25-26 MEB Yayınları”

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 22-23-24-25-26 


Soru : Yukarıdaki görselin neler anlattığını açıklayınız.


Cevap :

Yukarıdaki görsel televizyonu tasvir etmektedir. Televizyonun hayatımıza kattığı unsurlardan, televizyon programlarının evlerimizin salonlarına getirdiği içeriklerden bahsetmektedir. Televizyon ekranı aracılığıyla dünyayı bize sunduğu görülmektedir.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 23 Cevapları


Soru : Mülakatta hangi kültürel değerlerimizden bahsedilmektedir? Açıklayınız. 


Cevap :

Metin, çocukken oynanan oyunlardan, mahalle kültüründen, kış gecelerinde aile ile geçirilen harika anlardan ve radyo tiyatroları ile radyodaki haberleri dinlemenin verdiği keyiften söz etmektedir.


Soru : Televizyon seyrederken geçirdiğiniz zamanı, arkadaşlarınızla oyun oynayarak geçirirseniz bunun sizlere nasıl bir katkısı olabilir? Tartışınız.


Kısa Cevap :

Televizyon izlemek yerine arkadaşlarla oyun oynamak, fiziksel aktiviteyi artırır, sosyal becerileri geliştirir ve daha sağlıklı bir yaşam tarzını teşvik eder. Bu aktiviteler, arkadaşlık bağlarını güçlendirir ve birlikte vakit geçirmenin keyfini çıkarır.

Uzun Cevap :

Televizyon izlemek yerine arkadaşlarla oyun oynamak birçok açıdan faydalıdır. Öncelikle, fiziksel aktiviteyi artırarak sağlığınıza katkı sağlar. Hareket etmek, vücudunuzun zinde kalmasına yardımcı olur ve obezite gibi sağlık sorunlarını önler.

Sosyal becerilerinizi geliştirir; iletişim, iş birliği ve problem çözme yeteneklerinizi artırır. Arkadaşlarınızla vakit geçirmek, sosyal bağlarınızı güçlendirir ve duygusal sağlığınızı iyileştirir.

Ayrıca, birlikte oyun oynamak, eğlenmenin ve gülmenin keyfini yaşamanıza olanak tanır, bu da stres seviyenizi düşürür ve genel mutluluğunuzu artırır.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 24 Cevapları


Soru : İzlediğiniz reklamların tüketim alışkanlığınızı etkilediğini düşünüyor musunuz? Tartışınız.


Cevap :

Kesinlikle etkiliyor. Reklamlarda gördüğümüz yiyecek ve içecekler canımızı çekiyor, bu yüzden hemen markete koşup almak istiyoruz. Aynı şekilde, beğendiğimiz bir pantolonu gördüğümüzde mağazaya gidip satın alma isteği duyuyoruz.


Soru : Yukarıdaki görselde anlatılmak istenen nedir? Açıklayınız.


Cevap :

Sosyalleşme, çocukların gelişim çağında en önemli unsurlardan biridir. Bu sayede çocuk, dostluklar kurar, konuşma yeteneklerini geliştirir ve paylaşma gibi değerleri öğrenir. Ancak, sosyalleşmek yerine televizyona dalıp vaktini boşa harcarsa, bu önemli becerileri kazanamaz.


Soru : Bütün iletişim araçlarını bir günlüğüne kullanmayınız. O gün için ailemizle bir etkinlik düzenleyiniz. Pikniğe gitme, gezme, spor yapma, sohbet etme gibi etkinlikleri yaparak izlenimlerinizi defterinize yazıp sınıfta arkadaşlarınızla paylaşınız.


Cevap :

Bir günlüğüne tüm iletişim araçlarını kullanmayın. O gün ailemizle bir etkinlik düzenleyin. Pikniğe gitmek, gezmek, spor yapmak, sohbet etmek gibi etkinlikler yaparak deneyimlerinizi defterinize yazın ve sınıfta arkadaşlarınızla paylaşın.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 25 Cevapları


Soru : Aşağıda 26 ildeki 1-12. sınıf öğrencileri üzerinde yapılan Türkiye’de Çocukların Medya Kullanma Alışkanlıkları Araştırması’nın bir kısmını görmektesiniz. Bu araştırmadan faydalanarak aşağıdaki soruları cevaplayalım.


Araştırmaya göre en önemli görülen ilk üç kitle iletişim aracını yazınız.


Cevap :

Kitap, gazete, dergi; ardından genel ağ ve tablet, cep telefonu gelmektedir.


Araştırmaya göre en çok zaman ayrılan ilk üç kitle iletişim aracını yazınız.


Cevap :

Cep telefonu, televizyon, genel ağ.


Kitap-gazete-dergi çocuklar için en önemli kitle iletişim araçları olmasına rağmen çocukların okumaya ayırdıkları zamanın az olmasını nasıl açıklayabiliriz?


Cevap :

Çocuklar, hareketli videoları daha çekici bulmaktadır. Kitap okumak emek gerektiren bir uğraş olduğu için çocuklar bundan kaçınarak, boş vakitlerini cep telefonlarıyla geçirmeyi tercih ediyorlar.


Soru : Yukarıdaki habere göre yardımlaşma ve dayanışma duygusunun oluşturulmasında kitle iletişim araçlarının önemi nedir? Tartışınız.


Cevap :

Kitle iletişim araçları, bazı kampanyaların daha geniş kitlelere ulaşmasında önemli bir rol oynar. Örneğin, bu haberde Van’da yaşanan deprem sonrasında sosyal medyada başlatılan kampanya sayesinde birçok insana ulaşılmış ve önemli yardımlar toplanmıştır.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 26 Cevapları


Günümüzde televizyon, ülkeler hatta kıtalar arası kültürel alışverişin önemli bir aracı hâline gelmiştir. Teknolojilerini dünyaya satan devletler, teknolojileriyle kendi kültürlerini de dünyaya yayma çabası içine girmiştir. Televizyonlarda, tarihimizin birer parçası olan gerçek kahramanlar (Görsel 1. 20) yerine tamamen hayal ürünü, uçan ve ağzından ateşler püsküren karakterlerin (Görsel 1. 21) ön plana çıkartılması bu çabalara örnek gösterilebilir.

Soru : Yukarıdaki görsellerde yer alan gerçek ve sanal karakterlerden televizyonda hangisi ile en çok karşılaşıyorsunuz? Sanal karakterlerin kültürümüze girmesi bizleri nasıl etkiler? Tartışınız.


Cevap :

Televizyonda en çok sanal karakterlerle karşılaşıyoruz. Sanal karakterlerin kültürümüze girmesi, özellikle genç nesiller üzerinde çeşitli etkiler yaratabilir.

Gerçek kahramanlar yerine hayal ürünü karakterlerin ön plana çıkması, çocukların ve gençlerin tarihi ve kültürel değerlerden uzaklaşmasına neden olabilir. Bu durum, kendi kültürümüze ve tarihimize olan ilgiyi azaltabilir, yerine yabancı kültürlerin ve hayali karakterlerin daha fazla benimsenmesine yol açabilir. Bu da, toplumsal değerlerimizin zayıflamasına ve kültürel kimliğimizin kaybolmasına neden olabilir.


Soru : Televizyon izlerken aşağıdaki akıllı işaretleri dikkate almamız neden önemlidir? Tartışınız.


Kısa Cevap :

Televizyon izlerken akıllı işaretleri dikkate almak, izlediğimiz programların içeriklerinin yaşımıza uygun olup olmadığını anlamamıza yardımcı olur. Bu işaretler, zararlı veya uygun olmayan içeriklerden korunmamızı sağlar.

Uzun Cevap :

Televizyon izlerken akıllı işaretleri dikkate almak çok önemlidir çünkü bu işaretler, izlediğimiz programların içeriklerinin yaşımıza ve hassasiyetlerimize uygun olup olmadığını gösterir.

Örneğin, çocuklar için uygun olmayan şiddet, cinsellik veya korku içeren sahneler, bu işaretler sayesinde önceden fark edilerek engellenebilir. Bu, özellikle çocukların ruhsal ve duygusal gelişimi açısından büyük önem taşır.

Ayrıca, akıllı işaretler ailelerin, çocuklarının hangi programları izleyebileceğini belirlemesine yardımcı olur ve böylece televizyon izleme alışkanlıklarını sağlıklı bir şekilde yönlendirebilir.

Bu, çocukların ve gençlerin zararlı içeriklerden korunmasını ve uygun içeriklerle beslenmesini sağlar, dolayısıyla uzun vadede daha sağlıklı bireyler yetişmesine katkıda bulunur.



 

Our Score

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 17-18-19-20-21 MEB Yayınları

Ortaokul ve İmam Hatip Ortaokulu 7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Çevremle İletişim Kurabiliyorum Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 17, 18, 19, 20, 21


7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Çevremle İletişim Kurabiliyorum Metni Etkinlik Cevapları


“7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 17-18-19-20-21 MEB Yayınları”

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 17-18-19-20-21


Şeyh Edebâli’nin Vasiyetinden Bir Bölüm

‘‘… Açık sözlü ol! Her sözü üstüne alma! Gördüğünü söyleme, bildiğini bilme, sözünü unutma, sözü söz olsun diye söyleme. Bizler nefreti eritmek, muhabbetin asaletini dünyaya yeniden hâkim kılmak için çıktık yola. Bu yolda utanacak bir şeyimiz yoktur oğul. Muhabbet yolunun gizlisi saklısı yoktur oğul ama altının değerini sarraf bilir. Sözünü muhatabına göre ayarlayasın oğul. Cahilin karşısında altınlarını çamura atmayasın oğul.’’

Soru : Şeyh Edebâli’nin vasiyetine göre Osman Bey nasıl bir iletişim dili kullanmalıdır? Açıklayınız.


Cevap :

Şeyh Edebâli, açık sözlü olmanın önemine vurgu yapmıştır. “Söz, söz olsun diye söyleme” ifadesiyle, boşuna konuşmaktan kaçınılması gerektiğini belirtmiştir. Başkalarının kusurlarını yüzlerine vurmamayı ve sözlerin muhataba göre ayarlanmasını tavsiye etmiştir.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 18 Cevapları


Soru : Aşağıda verilen diyaloglarda iletişimi olumsuz yönde etkileyen davranışları, örnekteki gibi olumlu davranışlara çeviriniz.


Cevap :

Nihal: Tabii ki tuttuğum notları verebilirim, ama başka bir kağıda geçirmen gerekecek.

Zeynep: Tebrik ederim, çok çalıştığını biliyordum ve bu puanı hak ettiğini düşünüyorum.

Mahmut: Tabii ki dünkü ödevleri verebilirim.

Arkadaşı: Personellerle bir toplantı yaparak herkesin memnun olacağı bir izin günü ayarlamalısın.

Anne: Arkadaşlarınla konuşarak aranızdaki sorunları çözmelisiniz.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 19 Cevapları


Soru : Bireysel ve toplumsal ilişkilerde ben dili kullanımının sağlayacağı yararlar nelerdir? Düşüncelerinizi açıklayınız.


Kısa Cevap :

Bireysel ve toplumsal ilişkilerde “ben dili” kullanmak, iletişimi daha etkili ve anlayışlı hale getirir. Kişi, kendi duygularını ve düşüncelerini ifade ederek, karşı tarafı suçlamadan sorunu ortaya koyar. Bu yaklaşım, yanlış anlaşılmaları ve çatışmaları azaltır, empatiyi artırır ve ilişkileri güçlendirir.

Uzun Cevap :

Bireysel ve toplumsal ilişkilerde “ben dili” kullanımı, iletişimde pek çok fayda sağlar. Öncelikle, ben dili, kişinin kendi duygularını, düşüncelerini ve ihtiyaçlarını açık bir şekilde ifade etmesine olanak tanır. Bu, karşı tarafı suçlamadan, savunma mekanizmalarını tetiklemeden iletişim kurmayı sağlar. Örneğin, “Sen hep geç kalıyorsun” demek yerine, “Geç kaldığında kendimi önemsiz hissediyorum” demek, sorunu daha yapıcı bir şekilde dile getirmeye yardımcı olur.

Ben dili, empatiyi ve anlayışı artırır. Karşı taraf, kişinin duygularını ve ihtiyaçlarını anladığında, tepki vermek yerine dinlemeye ve anlamaya daha açık hale gelir. Bu, yanlış anlaşılmaları ve çatışmaları azaltır, karşılıklı saygıyı artırır. Ayrıca, ben dili kullanımı, kişinin kendi duygusal farkındalığını da artırır, bu da daha sağlıklı ve dengeli bir iletişim kurmasına yardımcı olur.

Toplumsal ilişkilerde de ben dili, bireyler arasındaki bağları güçlendirir. Toplumsal sorunların çözümünde, taraflar birbirlerinin duygularını ve bakış açılarını anlamaya çalıştığında, daha işbirlikçi ve yapıcı çözümler bulunabilir. Bu, toplumdaki genel hoşgörü ve anlayış seviyesini artırır, sosyal uyumu ve barışı destekler.

Sonuç olarak, ben dili kullanımı, hem bireysel hem de toplumsal ilişkilerde daha sağlıklı, etkili ve empatik bir iletişim kurmanın anahtarıdır. Bu yaklaşım, ilişkilerdeki sorunları çözmek ve daha güçlü bağlar kurmak için önemli bir araçtır.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 20 Cevapları


Soru : Aşağıda verilen diyaloglarda iletişimi olumsuz yönde etkileyen davranışları, örnekteki gibi olumlu davranışlara çeviriniz.


Cevap :

SEN DİLİ

Çok dikkatsizsin.
Ne kadar da kabasın.
Bencilsin.
Sakar şey!
Kendini beğenmiş!

BEN DİLİ

Korkuyorum.
Hoşlanmıyorum.
Kırılıyorum.
Kötü / incinmiş hissediyorum.
Endişeleniyorum.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 21 Cevapları


‘‘7. sınıfta okurken sınıf arkadaşlarımdan biriyle tartışmaya girdim. Benim haklı olduğumdan onun ise haksız olduğundan emindim. Öğretmenimiz aramızdaki çatışmayı fark etti ve bizi sınıfın önüne çıkardı. Onu masanın bir tarafına, beni de diğer tarafına aldı. Masanın tam ortasında yuvarlak bir cisim vardı. Siyah renkli bir nesne. Öğretmen, arkadaşıma nesnenin rengini sordu. Arkadaşım, ‘beyaz’ dedi. Beyaz dediğine inanamadım çünkü nesne siyahtı.

Yeniden tartışmaya başladık. İkinci tartışmamız da nesnenin rengi yüzünden oldu. Bunun üzerine öğretmenimiz yerlerimizi değiştirdi ve bana nesnenin rengini sordu. Beyaz, demek zorundaydım çünkü nesnenin bana dönük tarafı beyaz, diğer tarafı ise siyahtı. Öğretmenimiz, bu hareketiyle çatışma durumunda olaylara sadece kendi penceremizden bakmamamız gerektiğini ve ön yargılı davranmazsak uzlaşmaya varabileceğimizi öğretti.’’

Soru : Yukarıdaki örnekte, öğretmenin bir çatışma durumunda uzlaşmayı sağlayabilmek için uyguladığı yönteme dikkat ediniz. Sizler de yaşadığınız bir çatışma durumunu düşününüz. Nasıl uzlaşabileceğiniz hakkında fikir yürütünüz.


Cevap :

“Eğer bir çatışma durumu yaşarsam, ilk olarak kendi davranışlarımı ve bu çatışmada ne kadar rolüm olduğunu değerlendirmeye çalışırım. Ardından, üzerime düşen yapıcı adımı atmak için çaba gösteririm.”



 

Our Score
error: Content is protected !!