Rabbim bana dokuz şey emretti: Gizli halde de aleni halde de Allah’tan korkmamı, öfke ve rıza halinde de adaletli söz söylememi, fakirlikte de zenginlikte de iktisat yapmamı, benden kopana da sıla-ı rahim (dostluk) yapmamı, beni mahrum edene de vermemi, bana zulmedeni affetmemi, susma halimin tefekkür olmasını, konuşma halimin zikir olmasını, bakışımın ibret olmasını, marufu (doğru ve güzel olanı) emretmemi. (Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 16. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s. 317)
“Sizden önceki ümmetlerden bir adam hesaba çekildi; hayır namına hiçbir şeyi bulunamadı. Fakat bu adam insanlarla haşir-neşir olan zengin bir kimse idi. Hizmetçisine, darda kalan fakirlerin borcunu affetmesini emrederdi. Azîz ve Celîl olan Allah; Biz affetmeye ondan daha layığız; onun günahlarını örtün, buyurdu.”
Ruhumu kudret altında tutan Allah’a yemin ederim ki cennete sadece güzel ahlak sahipleri girer.(Tirmizi
İmanın kemali, güzel ahlakladırr
Güzel ahlak hataları eritir. Suyun buzu erittiği gibi. Fena ahlak ta ameli bozar. Sirkenin balı bozduğu gibi.
Enes bin Malik (Radiyallahü anh)’den: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Sizin hiç biriniz kendi nefsi için arzuladığını (din) kardeşi için de yahut buyurdu ki komşusu için de – istemedikçe (tam) iman etmiş olamaz.”
“Merhamet edene Allah da merhamet eder; yerdekilere merhamet edin ki göktekiler de size merhamet etsin.”
Açlıktan karnı sırtına yapışmış bir deve görünce de “Bu dilsiz hayvanlar hakkında Allah’tan korkun.” buyurmuş
4. Hz. Salih (a.s.) hakkında bir araştırma yapınız.
Salih Aleyhisselam Adem Aleyhisselam’ın 19. kuşaktan torunudur. İsmi kur’an-ı Kerim’de 8 defa geçmektedir.
Salih Aleyhisselam semud kavmine peygamber olarak gönderilmiştir. Semud kavmi dağları ve yüksek kayaları oyarak görkemli eserler yaparlardı.
Salih Aleyhisselam ticaretle uğraşır ve kendi el emeği ile geçinirdi. Salih Aleyhisselam’ın ahlakı, iyiliği ve kabiliyeti sebebiyle onu kendilerine hükümdar yapmak istemişlerdi.
Kayaların içine oyarak bu kadar ihtişamlı ve sağlam evler yaptıktan sonra kavim böbürlendi ve puta tapmaya başladı.
Kendilerini kanıt olarak bir mucize bekle istediler ve Allahu Teala hazretleri mucize olarak bir deve gönderdi. Kayanın içerisinden çıkıp yaratanı tespih eden bu devenin üstünde hiç bitmedi ve içenlere şifa vesilesi oldu. Ancak semud kavmi kendilerine gönderilmiş olan bu deveyi öldürdüler.
Salih aleyhisselamın sabırlı bir şekilde kavmine hidayete davet etmesine rağmen ona uymadıkları için korkunç bir ses ve zelzele ile helak oldular.
Salih Aleyhisselam kendisine inanan 120 kadar kişi ile Mekke’ye göç etmiş ve orada vefat etmiştir. Bir rivayete göre Salih Aleyhisselam vefat edinceye kadar filistin’i gitmiş ve orada yaşamıştır.
De ki: “Cinlerden ve insanlardan; insanların kalplerine vesvese veren sinsi vesvesecinin kötülüğünden, insanların Rabbine, insanların Melik’ine, insanların İlah’ına sığınırım.”
“Hz. Peygamber’e “Amellerin hangisi daha faziletlidir?” diye soruldu. O: “Allah’a ve Resûlü’ne iman etmek.” diye cevap verdi. “Sonra han- gisi?” denildi. O: “Allah yolunda cihad” buyurdu. “Bundan sonra hangisi?” denildi. O: “Kabul olunan hac.” cevabını verdi.” (Buhârî, Hac, 4)
“(Allah tarafından) kabul edilmiş haccın karşılığı ancak cennettir.” (Buhârî, Umre, 1)
“Hacılar ve umreciler Allah’a gelen elçilerdir. Kendisine dua ederlerse dualarına icabet eder, O’ndan bağışlanma dilerlerse onları bağışlar.” (İbn Mâce, Menâsik, 5; Nesâî, Cihad, 13)
Hz. Aişe (r.a.): “Ey Allah’ın Rasulü! Cihadı amellerin en faziletlisi görüyoruz, biz (kadınlar) de cihad etsek?” diye sormuş, Hz. Peygamber: “Hayır! (Siz kadınlar için) cihadın en faziletlisi kabul olunmuş hacdır” buyurdu. (Buhârî, Hac, 4)
“(Ey Kâbe!) Sen ne güzelsin, kokun da ne güzel! Sen ne yücesin ve saygınlığın da ne yüce! Ama canım elinde olan Allah’a yemin ederim ki, Allah nezdinde malıyla, kanıyla ve hakkında hüsn-i zan beslenmesiyle müminin hürmeti (dokunulmazlığı), senin hürmetinden daha büyüktür!” (İbn Mâce, Fiten, 2)
“Resulüllah (sav) bir seferden dönünce, Medine’nin duvarlarına bakar, develerini hızlandırırdı. Eğer bir bineğin üzerinde ise, onu tahrik ederdi. Bu davranışı, Medine’ye sevgisinden ileri gelirdi.”
“Benim şu mescidimde kılınan bir namaz, Mescid-i Haram hariç diğer mescitlerde kılınan namaz’lardan bin kat daha efdaldır.”
“Kim ki evinde güzelce temizlenir, sonra Küba Mescidine gelip orada namaz kılarsa ona bir umre sevabı vardır.”
“Üç mescitten başka hiçbir mescit için yolculuk yapılmaz; Benim Mescidim, Mescid-i Haram (Kâbe) ve Mescid-i Aksa.”
“Benim evimle minberimin arası, cennet bahçelerinden bir bahçedir.”
“Kim hac yapar da ölümümden sonra benim kabrimi ziyaret, ederse, beni hayatımda ziyaret etmiş gibi olur.”
“Ölümümden sonra kabrimi ziyaret eden, beni sağlığımda ziyaret etmiş gibidir”.
“Allah’ım! Mekke’ye verdiğin bereketi iki katıyla Medine’ye de ver.”
“Medine’de oruç tutulan bir Ramazan, diğer şehirlerde tutulan bin Ramazandan daha hayırlıdır. Medine’de kılınan bir Cuma, diğer şehirlerde kılınan bin cumadan daha hayırlıdır.”
7. Sınıf Din Kültürü Kitabı Gün Yayıncılık Allah’ın (c.c.) Kılı Hz. Muhammed (s.a.v.) CevaplarıSayfa 82, 83, 84
Allah’ın (c.c.) Kılı Hz. Muhammed (s.a.v.) Cevapları
7. Sınıf Din Kültürü Gün Yayıncılık Sayfa 82-83-84
“De ki: Ben de ancak sizin gibi bir insanım. Fakat bana ilahınızın yalnızca bir tek İlah olduğu vahyediliyor. Artık ona yönelin ve ondan bağışlanma dileyin. Allah’a ortak koşanların vay hâline.” (Fussilet suresi, 6. ayet.)
Soru : Yukarıdaki ayetin vermek istediği mesaj nedir?
Cevap:
Bence yukarıdaki ayetin vermek istediği mesaj peygamberlerin de bizim gibi bir insan olduğu ve ancak kendilerine vahiy verildiği için değerli olduklarıdır.
Peygamberler Haşa Allah’ı ortak koşulmasını ve kendilerini de ilah olarak görülmesini istemezler.
7. Sınıf Din Kültürü Gün Yayıncılık Sayfa 84 Cevapları
Bazı kimseler Allah Resulü’nün (s.a.v.) insanüstü özelliklere sahip olması gerektiğini söyleyerek Hz. Muhammed’e (s.a.v.) karşı çıkıyorlardı. Yüce Allah (c.c.) onları kınayarak şöyle buyurmaktadır: “Onlar (bir de) şöyle dediler: Bu ne biçim peygamber; (bizler gibi) yemek yiyor, çarşılarda dolaşıyor. Ona bir melek indirilmeli, kendisiyle birlikte o da uyarıcı olmalıydı. Yahut kendisine bir hazine verilmeli veya içinden yiyip (meşakkatsizce geçimini sağlayacağı) bir bahçesi olmalıydı. Ayrıca o zalimler müminlere, ‘Siz ancak büyüye tutulmuş bir adama uymaktasınız.’ dediler.” (Furkân suresi, 7- 8. ayetler.)
Soru : Yukarıdaki ayetleri Hz. Muhammed’in (s.a.v.) insani yönü açısından yorumlayınız.
Yukarıdaki ayetleri Hz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin insan yönü açısından yorumladığımız zaman şu sonuçlar çıkar. Kavimlerin genel olarak bütün peygamberlere söylemiş olduğu ve beklemiş oldukları üstün özelliklere rağmen peygamberler de bedensel olarak insandır ve bu bedenin ihtiyacını karşılamalıdırlar.
Peygamberler insan olarak gönderilmiş ve böylece bu dinin yaşanır olduğu bizlere gösterilmiştir.
Ayrıca peygamberler bizlere örnek olarak yiyip içmiş, evlenmiş ve türlü türlü imtihanlara tabi tutulmuştur. Geçimini sağlamak için çalışmış ve böylece insani özellikleri olarak peygamberlik görevini yerine getirmişlerdir.
Ancak diğer insanlardan farklı olarak günahlardan tamamen uzak durmuş ve kendilerine vahiy inerek yüce bir göreve seçilmişlerdir.
Hac denilince aklıma, ihrama girmek, haccın yasakları, Kabe, Hacer-ül esved, terbiye getirmek, Mekke ve Medine’ yi ziyaret etmek, Peygamber efendimizin kabrine gitmek, umre yapmak Hacı olmak, Mina ‘ya gitmek, Arafat’ ta durmak ve orada dua etmek, Müzdelifede gecelemek, şeytan taşlamak, tıraş olmak, Mina’ ya gitmek, Veda tavafı, , Medine kavramları geliyor.
7. Sınıf Din Kültürü Gün Yayıncılık Sayfa 43 Cevapları
YUNUS EMRE’DEN
Arafat Dağı’dır bizim dağımız,
Anda kabul olur bizim duamız,
Medine’de yatar Peygamberimiz,
Ya Muhammed, canım arzular seni. Yunus Emre (Vedat Sağlam, M. Nuri Yıldırım, Seçme İlahiler, s. 188.)
Soru : Yukarıdaki dörtlükte ne anlatılmak isteniyor? Arafat’a gitme imkânınız olsaydı siz orada neler için dua ederdiniz? Belirtiniz.
Cevap:
Yukarıdaki dörtlükte Yunus Emre, bizlere, Arafat Dağı’ nın bizim olduğunu, dualarımızın orada kabul olduğunu, Peygamber efendimizin Medine’ de yattığını ve peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin kabrine gitmek istediğini ifade etmiştir.
Arabada gitme imkanım olsaydı dünya ve ahiret hayatında başarılar, günahlarımın af olması, cennete hesapsız kolay bir şekilde girebilmek, sevdiklerimin ve beni daima mutlu olmamız, devletimizin güvenliği ve düşmanların uzaklaşması, bize ne alaka ve iyi bir insan olmak için dua ederdim.
7. Sınıf Din Kültürü Kitabı Gün Yayıncılık Üniteye Hazırlık CevaplarıSayfa 99
5. Ünite Üniteye Hazırlık Cevapları
7. Sınıf Din Kültürü Gün Yayıncılık Sayfa 99 Cevapları
1. Mezhep, fıkıh, itikat ve tasavvuf kavramlarının anlamlarını öğreniniz.
Kısa Cevap: “Mezhep, fıkıh, itikat ve tasavvuf kavramlarının anlamlarını öğreniniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.
Uzun Cevap:
Mezhep: Sözlük manası olarak gidilen yol demektir. İnsanların tutmuş oldukları yol manasındadır. Bir müçtehidin belirlemiş olduğu ve dinden çıkardığı hükümlerdir.
Fıkıh: İslam hukuku demek olup İslam’ın gerek ibadet gerekse muamelat yönünü kapsar. Yani hem ibadetin tarifi hem de devlet hukuku gibi tüm bilgileri içerir.
İtikat: Bağlamak, inanmak manasındadır. İnanç sistemi veya insanların inandıkları şeyler için kullanılır.
Tasavvuf: Manevi yoldur. Kendini Allah’ın yoluna adamadır.
2. Fıkhi mezheplerin hangileri olduğunu araştırıp öğreniniz.
Fıkhi mezhepler amel bakımından ; Malikî, Hanefî, Şafiî ve Hanbelî mezhepleridir.
Hanefi mezhebi; İmam Ebu Hanife’nin adını taşıyan , Şafii mezhebi; İmam Şafii’nin adını taşıyan , Maliki mezhebi; İmam-ı Malik’nin adını taşıyan , Hanbelî mezhebi; İmam Ahmed İbni Hanbel’nin adını taşıyan ve onların öncülüğünü ettikleri mezheplerdir.
İtikat bakımından ise Maturilik ve Eşariliktir. Bu iki mezhep birbirinden çok az farkları olan mezheplerdir.
Bu terbiye yolu ve usûlü, Şah-ı Nakşibend Hz.leri ile başlamış değildir. Bu terbiye yolunun adabı, silsile yolu ile Hz. Ebu Bekir Sıddık ’a (r.a) ve ondan Hz. Resulullah (s.a.v) Efendimiz:’ e kadar ulaşmaktadır.
İslami emirler hem ibadetler hemde manevi yolda ilerlemek olduğundan dolayı sadece namaz , oruç gibi islamın beş temel şartı yapmak yeterli olmaz. Aynı zamanda Kuranın emretmiş olduğu ihlas ve devamlı zikirde olma halinin temini amaçlanır. Nakşiler sessiz zikir yaparlar.
4. Yeseviliğin Orta Asya ve Anadolu’da İslam’ın yayılmasına katkısı hakkında bir araştırma yapınız.
Hacı Bektaş Veli Ahmed Yesevi’ nin halifesi olup, onun izinden gitmiş büyük bir velidir. Osmanlının kuruluş sıralarında gelmiş, yeniçerilere büyük dualarda bulunmuştur. Duasının bereketi ile birçok hayırlar elde edilmiş ve Orhan Gazi tarafından büyük hürmet edilmiştir.
İnsanlara İslam bilincini ve devletin kıymeti anlatılmış , böylece Anadolu’ da İslamın yayılmasında büyük katkılar sağlanmıştır.
5. Alevilik-Bektaşilikte yer alan semah, musahiplik ve gülbank kavramlarının anlamlarını sözlüklerden bularak defterinize yazınız.
Semah; Alevi ve Bektaşiler tarafından inançları gereği cemevlerinde yapılan, hizmet sahipleri zakirlerin çaldığı saz eşliğinde söylenen sözler ve müziğin ritmine uyarak yapılan mistik ve estetik hareketler ile Tanrı’ya ulaştıklarını düşündükleri hareketlerdir.
Musahiplik; Alevilik inancına intisap etmiş bir birey (talip) bu erkâna uymak ve kendisine ‘ahretlik’ denilen bir musahip tutması gerekir ki kelime manası da” sahiplenilen” demektir.
Gülbank; Mevlevilik, Bektaşilik, Halvetilik, Kadirilik, Rufailik gibi tarikatlarda hep bir ağızdan yüksek sesle söylenen alkış, dua içerikli sözlerdir.
Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem hayatında yapmış olduğu uygulamalar arasında birkaç farklı durum gözlemlenmiştir ki bu da peygamber efendimizin ifadesi ile ümmet için rahmet yani kolaylık olmuştur.
Zaman içerisinde farklı olaylar gerçekleşmiş ve bu olaylara belirli fetvalar vermek gerekmiştir.
Çıkan yeni meselelere uygun fetvalar ayet ve hadisler belirtilen ölçülere göre belirlenmiştir.
İştahı şartlarına sahip olan müşteriler yüksek ilimleri sayesinde ayet ve hadislerden sonuçları çıkararak bunları derlemiş ve bizlere sunmuşlardır.
2. Başlıca tasavvufi yorumlar hangileridir? Üç örnek veriniz.
Tasavvufi yorum;Her anda Allah’ ı anmak ve günahlardan uzak durmak amacıyla ile , Allah’ a yakınlaşmayı amaçlayan yapıların çizdiği yola verilen isimdir.
Mevlevilik: Osmanlı Türkçesi: مولويه – Mevleviyye ismindedir. 13. yüzyılda yaşamış Mevlana Celaleddin Rumi’nin görüşleri ve tasavvufî düşünceleri üzerine, 14. yyda kendisinin ölümü ardından gelişen tasavvufi akımdır.
Mevlana’ nın meşhur olan insanlığa verdiği 7 öğüt;
– Cömertlik ve yardım etme konusunda akarsu gibi ol.
– Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.
– Başkalarının kusuru örtme konusunda gece gibi ol.
– Asabiyet ve hiddet göstermede ölü gibi ol.
– Alçak gönüllülük ve tevazu göstermede toprak gibi ol.
– Hoşgörüde deniz gibi ol.
– Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.
Mevlana Sevilen Sözleri
Mevlana’nın 7 öğüdü dışında da birçok güzel sözü vardır. Mevlana’nın en güzel sözlerini şöyle sıralayabiliriz.
‘Yarın yaparım deme, bugün de dünün yarınıydı, ne yapabildin?’
‘Her şey, neye layıksa ona dönüşür.’
‘İyiyi ara, güzeli ara, doğruyu ara ama kusur arama.’
‘Aşk nasip işidir, hesap işi değil. Aşk adayıştır, arayış değil.’
Alevi- Bektaşilik: Türkiye ‘de Alevilik denildiğinde ilk akla gelen isim Bektâşîliktir. Bektâşîlik, Hacı Bektaş-ı Veli tarafından kurulan tasavvufi bir İslami tarikattır. Bu tarikat mensupları (el alarak ya da diğer bir deyişle nasip alarak bu örgütlenmeye katılan kişiler) ise Bektâşî olarak adlandırılırlar.
Alevilik-Bektaşilikte önem verilen ilkeler;
– Haya, cömertlik, sabır, şükür, ilim, marifet, haya, edep, kendini bilme, tevazu sahibi olmak, insanları ayıplamamak, sır saklamak, insanlara ve diğer varlıklara kötü gözle bakmamak.
– Ehl-i Beyt sevgisi çok önemsenmiş, Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hz. Hüseyin, Hz. Hasan’a çok sevilir ve saygı duyulur. – Alevilik ve Bektaşilikte oniki imam sevgisi de önemlidir. Sevmek gerekir.
– Alevilikte misafirperliğin ve dostluğun önemi büyüktür. Küçükler büyüklerine her zaman saygı duyar.
– Alevilikte, iyilik yapmak, sabırlı olmak ve öfkeden kaçınmak, emredilmiş. Bu eline, beline ve diline sahip olmak şeklinde söylenmiştir. Şartlar ne kadar zor olursa olsun bu ilkeye uyulması istenmiştir.
– Alevilik sevgi temelinin üzerine kurulmuştur. Sevgi, saygı, hoşgörü, barış gibi ilklerin yaygınlaşması istenir. İnsana saygı en önemli ilkedir.
– Alevilikte bu ahlaki kurallara uymayanlar düşkün denir. Düşkünler dedelerce uyarılır. iyilikle tenbihlenir.
– Edepli ve insanı kamil olması istenir. Bundan maksat kişinin, eline diline beline sahip olmasıdır.
Kadirilik: Abdülkadir Geylani yolunun takipçileri tarafından 12. yüzyılda kurulan , Abdülkadir Geylani ‘ nin düşünceleri doğrultusunda olan tasavvufi akımdır.
Kadirilik özellikleri kısaca nelerdir?
Dilini sürekli yemine alıştırmamak.
Başkalarına yük olmamadan kendi işini kendi görmek
Hoşgörü ve tevazu sahibi olmak.
Sesli zikir yaparak zikrin gerçeğine ulaşmak
Sürekli Allah’ı (c.c.) zikretmeye alışmak
Gündüzleri oruç tutup geceleri az uyumak.
İnsanların sahip olduğu şeylere tamah etmemek.
Yesevilik:
Bu tasavvufi yorumda İslam dini ile Türk kültürünü birleştiren bir anlayış egemendir. Ahmet Yesevi Orta Asya’d aki Türk aşiretlerini tek bir çatı altına alamayı başarmış, İslamın yayılmasında etkisi olmuştur.
Nakşibendilik: 1389 tarihinde vefat eden Hace Muhammed Bahauddin Nakşibend Hz.lerinin temel usullerini belirlediği ve ismini ondan alarak “Nakşibendilik” denen manevi terbiye yoludur.
Bu terbiye yolu ve usûlü, Şah-ı Nakşibend Hz.leri ile başlamış değildir. Bu terbiye yolunun adabı, silsile yolu ile Hz. Ebu Bekir Sıddık ’a (r.a) ve ondan Hz. Resulullah (s.a.v) Efendimiz:’ e kadar ulaşmaktadır.
İslami emirler hem ibadetler hemde manevi yolda ilerlemek olduğundan dolayı sadece namaz , oruç gibi islamın beş temel şartı yapmak yeterli olmaz. Aynı zamanda Kuranın emretmiş olduğu ihlas ve devamlı zikirde olma halinin temini amaçlanır. Nakşiler essiz zikir yaparlar.
3. Fıkıh ilmi hangi konuları ele alır? Söyleyiniz.
Fıkıh ilmi; İslam hukuku demektir. İslam hukuku demek olup İslamın gerek ibadet gerekse muamelat yönünü kapsar. Yani hem ibadetin tarifi hemde devlet hukuku gibi tüm bilgileri içerir.
Fıkıh üç ana kısma ayrılır:
1. Muamelat (İşlemler)
2. Ukubat (Yaptırımlar / Cezalar)
3. İbadat (ibadetler).
Fıkıh ilmi aynı zamanda itikadi yani inanç bilgilerini de ele alır.
4. Kadirilikte önem verilen ilkelere örnekler veriniz.
Bu yol Şah-ı Nakşibend Hz.leri ile başlamış değildir. Hz. Ebu Bekir Sıddık ’a (r.a) ve ondan Hz. Resulullah (s.a.v) Efendimiz:’ e kadar ulaşmaktadır.
İslami emirler hem ibadetler hem de manevi yolda ilerlemek olduğundan dolayı sadece namaz , oruç gibi İslamın beş temel şartı yapmak yeterli olmaz. Aynı zamanda Kuranın emretmiş olduğu ihlas ve devamlı zikirde olma halinin temini amaçlanır. Nakşiler sessiz zikir yaparlar. Belirlenmiş olan zikirleri yaparak devamlı zikir ve ihlaslı olma haline ulaşmayı amaçlarlar.
İslam dünyasında Kadirilikten sonra en yaygın tarikat olan ve neredeyse her yere yayılmış olan bir tasavvufi akımdır. Edebe ve ahlaki ilkelere dikkat etmeye son derece önem verilir.
B. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruların doğru seçeneğini işaretleyiniz.
1. Aşağıdakilerden hangisi fıkhi yorumlardan biri değildir?
A) Hanbelilik B) Hanefilik C) Maturidilik D) Şafiilik
2. Aşağıdakilerden hangisi kültürümüzde yaygın olan tasavvufi yorumlardan biri değildir?
A) Eş’arilik B) Mevlevilik C) Nakşibendilik D) Yesevilik
3. I. Türkistan’da doğmuştur. II. Hikmet adı verilen şiirleri “Divan-ı Hikmet” adlı eserinden toplanmıştır. III. Yetiştirdiği öğrenciler Orta Asya ve Anadolu’da İslam’ın yayılmasına büyük katkı sağlamıştır.
Yukarıdaki sözü edilen ünlü mutasavvıf kimdir?
A) Muhammed Bahauddin Nakşibendi B) Ahmet Yesevi
C) Hacı Bektaş Veli
D) Abdülkadir Geylani
4. Aşağıdaki eşleştirmelerden hangisi hatalıdır?
A) Mevlevilik → Mevlana’nın görüşleri doğrultusunda oluşmuş tasavvufi bir yorumdur.
B) Maturidilik → İmam Maturidi’nin görüşleri doğrultusunda ortaya çıkmış itikadi bir mezheptir.
C) Şafilik → İmam Şafii’nin görüşleri doğrultusunda oluşmuş fıkhi bir mezheptir. D) Hanefilik → Ahmet bin Hanbel’in görüşleri doğrultusunda ortaya çıkmış fıkhi bir mezheptir.
7. Sınıf Din Kültürü Gün Yayıncılık Sayfa 128 Cevapları
5. I. Maturidilik II. Eş’arilik III. Kadirilik IV. Malikilik
Yukarıdakilerden hangileri inançla ilgili yorumlardandır?
A) I, III B) III, IV C) I, III, IV D) I, II
6. İnsanın kötü davranışları terk edip güzel huylar edinmesini, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) edep ve ahlakını davranış hâline getirmesini amaçlayan düşünce biçimine ve hayat tarzına ne ad verilir?
A) Fıkıh B) İtikat C) Mezhep D) Tasavvuf
7. Alevilik-Bektaşilik kültüründe cem sırasında yerine getirilmesi gereken bazı görevler vardır.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi Alevilik-Bektaşilikte cem törenini yönetmekle görevlidir?
A) Bekçi B) Dede C) Musahip D) Saka
8. Aşağıdaki kavramlardan hangisi Alevilik-Bektaşilik kültüründe yol kardeşliği anlamına gelir?
A) Gülbank B) Musahiplik C) Razılık D) Semah
C. Aşağıda verilen bilgilerden doğru olanların başına “D”, yanlış olanların başına ise “Y” yazınız.
Cevap:
( Doğru )Alevilik-Bektaşiliğin oluşumunda, Hacı Bektaş Veli’nin görüşleri etkili olmuştur.
( Yanlış )Maturidilik, İmam Âzam Ebu Hanife’nin görüşleri doğrultusunda ortaya çıkmış bir mezheptir.
( Doğru )Alevilik-Bektaşilikte musahiplik , muhacir-ensar kardeşliğine dayandırılır.
( Yanlış ) Gülbank, Nakşibendilikle ilgili bir kavramdır.
( Doğru )Tasavvuf, insanı ahlaken yüceltmeyi, nefsi kötülüklerden arındırmayı ve insana erdemli davranışlar kazandırmayı amaçlayan bir ilim dalıdır.
( Yanlış )Yeseviliğin kurucusu, Mevlana’dır.
( Doğru ) Cemin yapıldığı yere cemevi denir
7. Sınıf Din Kültürü Gün Yayıncılık Sayfa 129 Cevapları
Ç. Ünitemizde geçen bazı önemli kişi, kelime ve kavramlar aşağıdaki bulmacada gizlenmiştir. Bunları bulmacadan bulup işaretleyiniz.
Cevap:
“7. Sınıf Din Kültürü Gün Yayıncılık Kitabı Sayfa 127-128-129”
7. Sınıf Din Kültürü Kitabı Gün Yayıncılık Allah’ın Elçisi Hz. Muhammed (s.a.v.) CevaplarıSayfa 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94
Allah’ın Elçisi Hz. Muhammed (s.a.v.) Cevapları
7. Sınıf Din Kültürü Kitabı Sayfa 84-85-86-87-88-89-90-91-92-93-94
“Andolsun ki Resullullah, sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı, çok zikredenler için güzel bir örnektir.” (Ahzâb suresi, 21. ayet.)
Soru : Hz. Muhammed’in (s.a.v.) bizim için örnek olması ne anlama gelmektedir?
Hz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin bizim için örnek olması bizlere hayatın her alanında nasıl davranmamız gerektiğini ve Allah’ın nasıl razı olduğu olduğunu göstermesi iledir.
Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem siyasi alanda bir idareci olarak idareden asıl davranması gerektiğini bizlere öğretmiştir.
Bir peygamber olarak nasıl ibadet edilmesi gerektiğini ve toplumun başında bir hocanın insanlara nasıl adil ve eşit davranması gerektiğini bizlere örnek olarak göstermiştir.
Aynı zamanda peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bir aile babası olup çocuklara nasıl davranılması gerektiğini, bir eşin hanımına şefkatle ve muhabbetle nasıl davranması gerektiğini bizlere göstererek örnek olmuştur.
Görüldüğü gibi peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem hayatının bu kadar yoğunluğu ve koşuşturmasına rağmen almış olduğu hiçbir sorumluluğu es geçmemiş ve bütün görevlerini yerine getirerek bizlere örnek olmuştur.
7. Sınıf Din Kültürü Gün Yayıncılık Sayfa 86 Cevapları
Allah / son / evrensel / peygamber / vahiy / örnek
Soru : Yukarıdaki kelimeleri de kullanarak kısa bir paragraf yazınız.
Cevap:
Allahu Teala bizlere örnek bir peygamber göndermiş ve bu son peygamber ile evrensel din olan İslami bizlere açıklamıştır. Allahu Teala’ nın vahiylerini en güzel tatbik eden şüphesiz ki O ‘ dur.
7. Sınıf Din Kültürü Gün Yayıncılık Sayfa 88 Cevapları
Soru : Yukarıdaki şemaya Peygamberimizin (s.a.v.) tüm insanlığa rahmet oluşunu ifade eden örnekler yazınız.
Madde Madde Peygamberimizin (s.a.v.) tüm insanlığa rahmet oluşunu ifade eden örnekler;
İslamiyet’i açıklayarak bizlere Cennet yolunu öğretmesi
Ümmetinin diğer ümmetlerden üstün tutulması ve her Müslüman olacak olan kişinin bu müjdeye kavuşabilmesi
İnsanlara dua etmesi
Alçak Gönüllü Olması
Yardımsever Olması
Dürüst olması
Şefaat edecek olması
Bizlere örnek olarak büyük bir rahmet olmuştur
7. Sınıf Din Kültürü Gün Yayıncılık Sayfa 89 Cevapları
Soru : Hz. Muhammed (s.a.v.) namaz, oruç, zekât, hac vb. ibadetlerin nasıl yapılacağını açıklayıp öğretmese Müslümanlar dinî ilkelerin uygulanması konusunda ne gibi güçlüklerle karşılaşırdı? Sınıfınızda arkadaşlarınızla değerlendiriniz.
Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem inen ayetlerin kendisine vermiş olduğu emir ile ibadetlerin nasıl yapılacağını bizlere göstermiş ve İslamiyet’in temellerini oluşturmuştur.
Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem hadisi şeriflerde yapmış olduğu davranışlar sayesinde ileride yeni çıkan meselelere müctehidler tarafından kıyas yapılarak hükümler verilmiş ve bu sayede dinde büyük kolaylıklar olmuştur.
Eğer peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin hadisi şerifleri ve ibadetin nasıl yapılacağını göstermesi gibi durumlar olmasaydı kur’an-ı Kerim’de ibadetler genel bir ifade ile alındığı için içeriği bilinmeyecek ve ibadetler ve yapılmayacak ya da yanlışlara düşülecekti.
Bu da İslam hükümlerinin anlaşılmamasına ve büyük karışıklıklara neden olacaktı.
Allah’a ulaşmak veya kişinin kendi nefsini terbiye ederek Cennet yoluna ulaşması neredeyse imkansız hale gelecekti.
Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem gerek aile gerek siyasi gerek dini olarak bütün hallerde bize örnek olmuş ve nasıl davranmamız gerektiği ile ibadetleri bizlere en ince ayrıntısına kadar öğretmiştir.
7. Sınıf Din Kültürü Gün Yayıncılık Sayfa 92 Cevapları
Soru : Konuda verilen bilgilerden hareketle aşağıdaki şemayı tamamlayınız.
Maddeler Halinde Peygamberimiz (s.a.v.) insanlara ne gibi uyarılar yapmıştır?
İbadetlere önem verilmesini
Dünya hayatına düşkün olunmamasını
Peygamberimiz (sav) in insanları uyardığı bazı şeyler şunlardır ki daha tafsilatlı açılabilir.
Hayvanları ateşle dağlamayı yasakladı
Fakirlere ceza uygular da zenginleri affetmeyi
Irkçılığı, renklerle övünmeyi yasakladı
Kadınlara eziyet edilmesini ve alıkoyulmalarını
Kız Çocuklarının hor görülmesini
İnsanların hakkına girmeyi
İnsanları incitmeyi
Çocukların dövülmesi ve sövülmesini
Anne babaya olan saygısızlığı
Savaştan ve ülke korunmasından kaçmayı
Faizi
Ebû Ümâre Berâ İbni Âzib radıyallahu anhümâ şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bize yedi şeyi emretti, yedi şeyi de yasakladı. Bize şunları emretti: Hastayı ziyaret etmek, cenazeye katılmak, aksırana “yerhamükellah” demek, yeminini bozmayıp yemin üzere devam etmek, zulme uğrayana yardım etmek, dâvet edenin dâvetine katılmak, selâmı yaygınlaştırmak. Resûlullah bize şunları da yasakladı: Altın yüzükler veya yüzük takmak, gümüş kaptan su içmek, ipek minder kullanmak, ipekten yapılmış elbise giymek, ince ipek giymek, kalın ipek giymek, hâlis ipek kumaştan elbise giymek.
7. Sınıf Din Kültürü Gün Yayıncılık Sayfa 94 Cevapları
Soru : Yukarıdaki tabloda Hz. Muhammed’in (s.a.v.) bazı ahlaki özellikleri sıralanmıştır. Siz bunlardan hangilerine uymaya özen gösteriyorsunuz? Kendinize uygun seçeneği “X” ile işaretleyiniz. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) örnek davranışlarından hareketle kendi davranışlarınızı değerlendiriniz.
Cevap:
Bu kısmı kendinize göre değerlendirmeniz gerekmektedir.
7. Sınıf Din Kültürü Kitabı Gün Yayıncılık Nakşibendilik CevaplarıSayfa 111, 112
Nakşibendilik Cevapları
7. Sınıf Din Kültürü Gün Yayıncılık Sayfa 111-112
Soru : Nakşi ve Nakşibendi kavramları sizlere neler çağrıştırmaktadır? Nakşibendilik hakkında neler biliyorsunuz?
Kısa Cevap:
Nakşi bana tasavvuf yolu olan ve yüzyıllardır insanların nefislerini terbiye etmek için başvurmuş olduğu tasavvufi tarikatı çağrıştırmaktadır.
Uzun Cevap:
İslam dünyasında Kadirilikten sonra en yaygın tarikat olan ve neredeyse her yere yayılmış olan bir tasavvufi düşünüş biçimidir.
İsmini almış olduğu Şahı Nakşibendi tarikat kurma düşüncesiyle bunun kurulmadı ancak tasavvufi yolun ilerleyerek bu şekilde devam etmenin neticesinde oluştuğu bilinmektedir.
Yüzyıllar boyunca günümüze kadar bu tasavvufi akım gelmiş ve birçok insan nefsine terbiye ve Allah’a ulaşma yolunda bu yolu tercih etmiştir.
Nakşilik ve nakşibendilik çevreden sıklıkla duymuş olduğum günlük hayatta kendi sorumluluklarını yerine getirmekle beraber aynı zamanda Allah’a ibadet eden insanları seven ve iyi yolda çalışarak zikirlerini çeken insanları ve bu yolu çağrıştırıyor.
Her insanın iyisi ve kötüsü olmakla beraber bir insandan bir şey gördüğümüz zaman bunu o yola aktarmamak o yola bağdaştırmamak ve kişinin şahsiyetine vermek gerekir.
Nitekim öğretmenlik çok değerli bir görev olmasına rağmen bütün öğretmenler sorumlu tutulamayacağı gibi bütün tasavvuf yolları bir tutulmamalı ve hak olan tercih edilmelidir.
7. Sınıf Din Kültürü Gün Yayıncılık Sayfa 112 Cevapları
Nakşibendilikte, “Halk içinde Hak ile beraber olmak” ilkesine büyük önem verilir.
Soru : “Halk içinde Hak ile beraber olmak” sözüyle anlatılmak istenen nedir? Arkadaşlarınızla yorumlayınız.
Kısa Cevap:
” Halk içinde halk ile beraber olmak “sözüyle anlatılmak istenen dünya hayatına yani günlük ilişkilerimize devam ederken aynı zamanda zikri bırakmamak ve ibadet ederken de günlük işlerimizi aksatmamaktır.
Uzun Cevap:
Halk içinde hak ile beraber olmaktan kasıt ibadet devam etmekle beraber günlük hayattaki sorumluluklarını ihmal etmeden din ve Allah yoluna çalışmaktır.
Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin usulü olan bu şekil hem günlük hayattaki aile ve çalışma gibi işlerini ihmal etmeden hem de Allah’ın zikrine devam ederek bir kul olmak demektir ki bunu her Müslümanın sağlaması lazımdır.
Günlük hayatta bir Müslüman olup zikirlerimize ve ibadetlerimizi aksatmadan devam etmek gerektiği gibi bir yandan dini ilimleri öğrenmek bir yanda da hayattaki rolümüz olan babalık, eş ve aile olma gibi sorumluluklarımızı da ihmal etmemek gerekir.
Bunun için bu tabir ortaya çıkmıştır ki insan bu sorumluluklarını yerine getirirken Allah’ın emir ve yasaklarına riayet ederek Halk içinde Hak ile beraber olmuş olur.
İslam dininin temel kaynakları dörttür. Bu kaynaklar Kur’an, hadisler icma ve kıyastır.
Kur’an-ı Kerim; Allahu Teala tarafından Cebrail Aleyhisselam vasıtasıyla Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’e inan Allah’ın sözleridir. Kur’an-ı Kerim’de Emir ve yasaklar bildirilmiş ve açıklayıcı olarak Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’e yönlendirme yapılmıştır.
Hadis; peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin söylemiş olduğu, yapmış olduğu veya yapmasa da onaylamış olduğu işlerdir.
Kıyas; büyük din alimlerinin Kur’an’da ve sünnette geçen hükümlere göre yeni çıkan meseleleri kıyas ederek hükümler çıkarmalarıdır.
İcma; bütün ümmet mesafesinde olan o metin alimlerinin bir konuda ittifak etmeleri ve dini hüküm olarak karar vermeleridir.
2. Kur’an-ı Kerim’de yer alan hükümlerin anlaşılmasında sünnetin rolü nedir? Açıklayınız.
Kuranı Kerimin birçok ayetinde Peygambere uymak ve gönderilen Peygamberlerin açıklayıcı olarak gönderildikleri ifade edilmiştir. İşte bu bize Peygamberlere uymanın dini bir emir olduğunu göstermektedir. Konu ile İlgili ayetler;
“Resulüm, sana indirdiğimiz Kur’anı insanlara açıkla” (Nahl 44)
“Eğer bir şeyde çekişirseniz onu Allah’a ve Resulüne götürün…” (Nisa, 4/59)
“De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana tabi olun.” (Âl-i İmran, 3/31)
“Allah’ın ve Resulünün haram kıldığını haram kılmayanlarla savaşın.” (Tevbe, 9/29)
“Peygamber size her neyi verdiyse onu alın. Ve size her neyi yasakladıysa ondan vazgeçin.” (Haşr, 59/7)
“Allah ve Resulü bir işe hükmettiği zaman, hiçbir mümin erkek ve mümin kadın için işlerinde seçme hakları yoktur.” (Ahzab, 33/36)
“Aralarında hüküm vermesi için Allah’a ve Resulüne davet edildiklerinde müminlerin sözü ancak ‘İşittik ve itaat ettik.’ demeleridir.” (Nur, 24/51)
“Andolsun ki Allah’ın resulünde sizler için güzel bir örnek vardır.” (Ahzab, 33/21)
“Biz sana Kur’an’ı indirdik ki, kendilerine indirileni insanlara açıklayasın!” (Nahl, 16/44)
“Sonra biz seni din hususunda bir şeriat sahibi kıldık.” (Casiye, 45/18)
“Ey iman edenler! Allah’ın ve Resulünün önüne geçmeyin.” (Hucurat, 49/1)
“Seni hakem yapmadıkça iman etmiş sayılmazlar.” (Nisa, 4/65)
“Allah’a ve Resulüne karşı gelenler.” (Mücadele, 58/5)
“Allah sana Kitabı ve hikmeti indirdi.” (Nisa, 4/113)
“O hevasından konuşmaz!” (Necm, 53/3)
“Resulün hükmünden ancak münafıklar kaçar.” (Nisa, 4/61)
“Kim Resule itaat ederse, şüphesiz Allah’a itaat etmiştir.” (Nisa, 4/80)
“Kim Allah’a ve Resulüne itaat ederse, Allah onu altlarından ırmaklar akan cennetlere sokar.” (Nisa, 4/13)
“Kim Resule muhalefet ederse onu cehenneme sokarız.” (Nisa, 4/115)
3. Kur’an-ı Kerim’in temel özellikleri nelerdir? Sıralayınız.
Kısa Cevap: “Kur’an-ı Kerim’in temel özellikleri nelerdir? Sıralayınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.
Uzun Cevap:
Maddeler halinde Kur’an-ı Kerim’in temel özellikleri kısaca şunlar olarak özetlenebilir;
Kur’an-ı Kerim’in dili arapçadır ve Arapça olarak indirilmiştir. Arapça çok zengin bir dil olduğu ve Peygamber Efendimiz ile orada bulunanların dili Arapça olduğu içiniçin bu dil tercih edilmiştir.
Kur’an-ı Kerim diğer ilahi kitaplar gibi belli bir kesme değil bütün insanlığa gönderilmiş evrensel bir kitaptır
Kur’an-ı Kerim diğer kitaplar gibi bozulmamış ve günümüze kadar sağlam olarak gelmiştir. Ayeti kerimede geçtiği üzere kıyamete kadar da bozulmadan kalacaktır
4. Kur’an’da kıssaların anlatılma sebebi nedir? Açıklayınız.
Maddeler halinde Kur’an’da kıssaların anlatılma sebebi şunlardır ;
Allah c.c. varlığını ispat
İyiyi ve kötüyü göstermek
Öğütler vermek
Yasakları ve emirleri hatırlatmak
Helak olan kavimleri göstermek
Yapılan hatalardan ders çıkarmak
B. Aşağıda yer alan çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.
1. “… Anne babaya, yakınlara, yetimlere, düşkünlere, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve elinizin altında bulunan kimselere iyilik edin…” (Nisâ suresi, 36. ayet.)
A) Komşulara yardım etmek B) Sadece tanıdıklara yardım etmek
C) Akrabalara yardım etmek
D) Anne babaya yardım etmek
8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 133 Cevapları
2. “Hz. Peygamber’in (s.a.v.) sözleri, uygulamaları ve sahabilerin yapmış olduğu davranışları onaylamasıdır.”
Yukarıda tanımı yapılan kavram aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kur’an
B) Vahiy
C) Tebliğ D) Sünnet
3. Kur’an-ı Kerim, insanları iyiye, doğruya ve güzele yönlendirir. Müslümanların birbirleri ile ilişkilerinde sevgi, saygı, adalet gibi ahlaki değerlere uygun davranışlar sergilemelerini öğütler.
Yukarıda verilen bilgi aşağıdaki ayetlerden hangisi ile doğrudan ilişkilidir?
A) “… İyilik edin. Şüphesiz Allah iyilik edenleri sever.” (Bakara suresi, 195. ayet.)
B) “… Bunlar, gerçeği açıklayan Kitab’ın (Mübîn’in) ayetleridir. (Yûsuf suresi, 1. ayet.)
C) “Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım” (Zâriyât suresi, 56. ayet.)
D) “… Geçmiş her ümmet içinde de mutlaka bir uyarıcı peygamber bulunmuştur.” (Fâtır suresi, 24. ayet.)
4. “Sözün en güzeli Allah’ın Kitabı’dır. Rehberliğin en güzeli ise Muhammed’in rehberliğidir.” (İbn Mâce, Sünnet, 7.)
Yukarıda verilen hadisten çıkarılacak en kapsamlı sonuç aşağıdakilerden hangisidir?
A) Son ilahi kitap, Kur’an-ı Kerim’dir. B) Kur’an ve sünnet, İslam’ın temel kaynaklarıdır.
C) Hz. Muhammed (s.a.v.), Müslümanlara örnektir.
D) Kur’an-ı Kerim, hidayet rehberidir.
5. Nuh (a.s.) ile ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) Kavmine yıllarca tevhid inancını anlatmıştır. B) Kendisine iman eden yoksulları yanından kovmasını isteyen zenginlerin talebini kabul etmiştir.
C) Kavminin cezalandırıldığı tufan, tarihte Nuh Tufanı olarak bilinir.
D) Kur’an’da adı sıkça geçen ve ülü’l-azm olan peygamberlerdendir.
8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 134-135 Cevapları
Aşağıdaki soruları cevaplayarak bulmacayı çözünüz.
Soldan Sağa
2. Kur’an-ı Kerim’de yer alan, insanlar arasındaki hukuki, idari, mali, iktisadi ve beşeri ilişkilerini düzenleyen hükümler. (MUAMELAT)
3. Uzun süre kavmine tevhid inancını anlattı ama kavmi onu inkâr etti ve tufanda boğularak helak edildiler. Bahsi geçen peygamber kimdir? (NUH)
5. Öldükten sonraki hayat. (AHİRET)
6. Hz. Peygamberin (s.a.v.) vaktini, şartlarını vs. açıkladığı, hem beden hem mal ile yapılan ibadet. (HAC)
7. Kur’an’ın “şifa veren” anlamına gelen ismi. (eş-Şifa / ŞAFİ )
10. Hiç bir harfi değiştirilmeden nesilden nesile nakledilen, okunması ve yaşanması ile ibadet edilen son ilahi vahiy. (KURAN)
11. Hz. Peygamberin (s.a.v.) hangi maldan, ne kadar verileceğini açıkladığı, maddi olarak yapılan ibadet.(ZEKAT)
Yukarıdan Aşağıya
1. Kur’an-ı Kerim’in ilk suresi. (FATİHA)
4. Allah’ın (c.c.) birliği inancı. (TEVHİD)
8. İnsanın, iyi veya kötü olarak vasıflandırmaya yol açan manevi nitelikleri. (AHLAK)
9. Sözlükte “yol, âdet, gidişât” gibi anlamlara gelen kavram. (SÜNNET)
Toplumları bir araya getiren en önemli unsurlar duygusal unsurlardır.
Duygusal olarak isimlendirdiğimiz unsurlar ise kişinin ortak tarihi, dili, vatan ve memleket sevgisi, dini değerler, adalete bir devlete ve bağımsızlığa olan ihtiyaç ile birlik ve beraberlik hissidir.
Her toplum bir araya getiren ortak anıları ve ortak değerleri vardır.
Bu ortak arılar ve değerler sayesinde toplumlar birbirini sahiplenir ve böylece birlik ve beraberlik içerisinde mutlu olarak yaşarlar.
Birbirine kenetlenmiş olan toplumları dağıtmak ve onlar arasında fitne sokarak düşmanlar içeri girmesi mümkün değildir.
Bu yüzden toplumsal birlik ve beraberliği sağlamak için bu anıların canlı tutulması ve tarihi bilincin sonraki nesillere de aktarılması lazımdır.
8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 71 Cevapları
YORUMLAYALIM
“Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde selim akıl sahipleri için elbette ibretler vardır.”
(Âl-i İmrân suresi, 190. ayet.)
“Yeri sizin için yerleşim alanı, göğü de bir bina kılan, size şekil verip de şeklinizi güzel yapan ve sizi temiz besinlerle rızıklandıran Allah’tır. İşte Allah sizin Rabbinizdir. Âlemlerin Rabbi Allah, yücelerden yücedir.”
(Mü’min suresi, 64. ayet.)
Soru : Yukarıdaki ayetleri din ve hayat ilişkisi açısından yorumlayınız.
Cevap:
Yukarıdaki ayetlerde insana göklerin ve yerin, gece ve gündüzün art arda gelişi yerin bir yerleşim alanı, göğün birbirine ve temiz besinlerle bize rızıklandıranın, şeklimizi ve bütün şekilleri güzel yapının Allah olduğu vurgulanmış ve bu şekilde hayatımızda ibretler alarak dini hayatımıza yön vermemiz gerektiği vurgulanmıştır.
8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 72 Cevapları
YORUMLAYALIM
“İnsanlar tek bir ümmetti. Allah, müjdeciler ve uyarıcılar olarak peygamberler gönderdi ve beraberlerinde, insanların anlaşmazlığa düştükleri şeyler konusunda, aralarında hüküm vermek üzere kitapları hak olarak indirdi. Kendilerine apaçık ayetler geldikten sonra o konuda ancak; kitap verilenler, aralarındaki kıskançlık yüzünden anlaşmazlığa düştüler. Bunun üzerine Allah iman edenleri, kendi izniyle, onların hakkında ayrılığa düştükleri gerçeğe iletti. Allah, dilediğini doğru yola iletir.”
(Bakara suresi, 213. ayet.)
Soru : Yukarıdaki ayeti dinin kaynağı açısından yorumlayınız.
Cevap:
Yukarıdaki ayete dinin kaynağı açısından bakıldığı zaman dinin kaynağının Allah, kitaplar ve peygamberler olduğu ifade edilmektedir.
Çünkü bu ayette insanların dinden uzaklaştırdıkları zamanlarda Allah tarafından peygamberler ve kitaplar gönderildiği bu insanların gerçeği iletildiği ifade edilmektedir.
8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 73 Cevapları
TARTIŞALIM
Din, dünya ve ahiret mutluluğuna yöneltir. Din, akrabalar ve komşularla iyi ilişkiler kurmayı önerir.
Din, Allah’a (c.c.) kulluk etmeyi ve insanlara saygılı olmayı ister.
Soru : Yukarıdaki cümleler çerçevesinde dinin bireye ve topluma katkılarını tartışınız.
Cevap:
Yukarıdaki cümlelere baktığımız zaman din insana hem dünya hem de ahiret mutluluğu öğretir.
Çünkü dilini yaşayan bir insan ahirette güzel bir muamele görecek ve cennete girmeyi hak kazanacağı için ondan daha sadetli kimse yoktur.
Din aynı zamanda dünya işlerinin iyi de gitmesi ve toplumsal düzenin sağlanması için şarttır.
Allah tarafından görüldüğünü ve yaptıklarının bir gün hesaba çekileceğine inanan samimi bir Müslüman dinin emirleri olan yakınlarına ve komşularına hürmet ve saygıda elinden geleni yapar.
İnsanlara duymuş olduğu saygı sebebiyle kimseyi küçümsememek, alay etmemek ve bütün istenilen ahlaki özelliklere sahip olmaya çalışır.
İşte bunlara sahip olmaya çalışan bir Müslüman da e bu tür insanların oluşturduğu bir toplumda huzur çerçevesinde hayatını devam ettirir.