6. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı 5. Ünite Ölçme ve Değerlendirme Cevapları Sayfa 115, 116, 117
5. Ünite Ölçme ve Değerlendirme Cevapları
6. Sınıf Din Kültürü FCM Yayıncılık Kitabı Sayfa 115-116-117
A. Aşağıdaki soruların cevaplarını boş bırakılan satırlara yazınız.
1. Dinî değerlerin toplumsal bütünleşmeye ne gibi katkısı vardır? Belirtiniz.
Kısa Cevap : “Dinî değerlerin toplumsal bütünleşmeye ne gibi katkısı vardır? Belirtiniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.
Uzun Cevap :
Din kendisine mensup olan insanlar ve toplumlar arasında Birlik, kardeşlik ve dayanışma duygusunun oluşmasına en büyük katkı sağlayan unsurdur.
Sosyal bütünleşmenin temelleri olan yardımlaşma, dayanışma ve insanların iyi ve kötü günlerinde yanında olma gibi bütünleşmeyi sağlayan her şeyi din tavsiye etmekte ve teşvik etmektedir.
Bu gibi sebeplerden dolayı dinler toplumsal bütünleşmeye büyük katkı sağlamaktadır ve insanları manevi olarak birbirine bağlayan ve birbirlerini tanımamalarına rağmen birbirlerine yakınlık ve kardeşlik duymalarını sağlayan en büyük değerdir.
Dinler toplumlarda örf ve adetlerin yaygınlaşması ve değerlere sahip çıkılması açısından büyük katkı sağlar.
Dinlerin geneline baktığımız zaman eğer sayı birden ise içerisinde saygı sevgi ve anlayış gibi temel ahlaki kavramların bulunduğunu ve bunların uygulanması durumunda hem insanların bireysel olarak hem de toplumsal olarak büyük faydalar getirdiği görülmektedir.
Dinlerin belirlemiş olduğu bayramlar anlaşmalar ve dayanışmalar toplumlar üzerinde büyük etki göstermekte millet ve vatan sevgisi gibi ortak duygular etrafında birleşmeyi sağlamaktadır.
İnsanları bir arada tutan inanç olmadığı zaman devletlerin yıkıldığı ve insanların bir araya gelmesini mümkün olmadığı görülmektedir.
Namaz itikaf gibi ibadetlerde de ibadetlerin toplu halde yapılması ve insanların bu sayede hem fiziki olarak birbirlerini görmeleri hem de görmeleri sebebiyle aralarında oluşan bağ sayesinde birbirlerine yakınlık duymaları sağlanmaktadır.
Böylece aradaki bağ kuvvetlenir ve insanlar birbirlerinden haberdar olarak birbirleriyle yakınlık kurar ve toplumsal bağlarını kuvvetlendirirler.
2. Milletimizin, Hz. Peygamber (s.a.v.) ve ehl-i beyt sevgisine verdiği önemi açıklayınız.
Uzun Cevap :
“Size bir de Ehl-i Beyt’imi bırakıyorum. Allah’tan korkun da Ehl-i Beyt’ime saygılı davranın! Allah’tan korkun ve Ehl-i Beyt’ime saygılı davranın!” Hadisi Şerif
Ehli Beyt;
Bütün hanımları,
Kızı Hz. Fâtıma,
Torunları Hz. Hasan ve Hüseyin ile
Amcası Hz. Abbas ve amcazâdeleri Hz. Ali, Akîl ve Cafer’in aileleridir.
Milletimize baktığımız zaman gerek Müslümanlar arasında gerek Osmanlı’nın kurulup dini bir devlet haline gelmesi sebebiyle dini değerlere peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’e ve ehlibeyte büyük derecede önem ve hürmet gösterilmiştir.
İslamiyet’in belirlemiş olduğu edep ve kurallara dikkat edilmiş peygamber efendimizin sakalı veya Ehlibeyt ile ilgili hırka gibi kutsal emanetlere hassasiyetle önem gösterilmiş ve ziyaret esnasında büyük edep takınılmıştır.
2. Abdülhamit’in peygamber efendimize saygısızlık olmaması için demiryollarına Medine’den geçen yollarda keçe döşettiği bilinmektedir.
Kur’an-ı Kerim’i ayak uzatmamak çocukların isimlerini Ehlibeyt ve peygamber efendimizin isimleri ile isimlendirmek ve isimlerine dahi büyük edep ve hürmet göstermek milletimizin sevgisine en büyük örneklerdendir.
3. Vatanımıza karşı ne gibi görev ve sorumluluklarımız vardır? Örnekler vererek açıklayınız.
Uzun Cevap :
Bir insanın vatanı üzerinde yaşamış olduğu toprak parçası ve kendisinin ve sevdiklerinin huzur içerisinde hayatını devam ettirmesi için en değerli alandır.
Vatanlarından kopmuş olan insanların ne kadar zor durumda kaldıkları günümüzde görülen gerçeklerden bir tanesidir.
Bunun için hem bizim hem de gelecek olan nesillerimizin huzur içerisinde yaşayabilmesi için vatanımıza sahip çıkmak ve vatanımızı gerektiği zaman canımızdan daha değerli görmek gerekmektedir.
Bizim toplumumuzda diğer toplumlardan daha farklı olarak bir vatan sevgisi Vedat hanımına karşı ayrı bir değer görülmektedir
Madde Madde Vatanımıza karşı bizlerin de görevi vardır ki bu görevlerimizi şu şekilde sıralayabiliriz;
- Canımız ve malımızdan vatanımızı daha üstün tutmak ve tarihi okuyarak yaşatmaya çalışmak ve dersler almak
- Vergi vermek gibi belirlenen yasalara uymak
- Askerlik çağımız geldiği zaman askere gitmek
- Ülkemize göz diken düşmanlara fırsat vermemek
- Sorumluluklarımızı yerine getirmek
- Değerlerimizi ve tarihimizi koruyarak hatalardan dersler çıkarmak ve aynı siyasi hataları düşmemek
- İstiklal marşı’nı ve bayrağımıza sahip çıkmak ve gelecek olan saldırılarda onları korumak
- Üretmek ve yapmış olduğu işi en iyi şekilde yaparak ülkemizi iyi bir yere getirmeye çalışmak
- Vatanımızı sevmek ve iyi bir şekilde temsil etmeye çalışmak.
4. Bayrağımıza ve İstiklâl Marşımıza karşı saygımızı nasıl ifade ederiz? Belirtiniz.
Uzun Cevap :
Her devletin kendi tarihini ve özgürlüğünü temsil eden marşı ve bayrağı vardır. Bir devletin özgürlüğü kendisinin ve sevdiklerinin huzurlu bir şekilde yaşaması için olmazsa olmazıdır. Bizim maaşımız İstiklal marşı bayrağımız ise ay ve hilal şeklinde olan kırmızı Türk bayrağıdır.
İstiklal Marşı’mız ve bayrağımız bağımsızlığımızın ve ulusumuzun sembolüdür. Türk milleti tarihine bakıldığı zaman esarete kabul etmeyen ve başkasının himayesi altına girmeyen asil ve cesur bir millettir. Bayrak bağımsızlığımızın ve devletimizin sembolü olduğu için toplumumuzda kutsal kabul edilmekte ve dinimiz bize vatan sevgisini aşıldığı için İslami olarak da hassas bir noktada durmaktadır.
İstiklal Marşı’mız ve bayrağımız Türk milletinin kadim kültürü, milli ve manevi değerleri, ülküleri ve ilkeleri bakımından değerler taşımakta ve özel bir yerde durmaktadır Bayrağımıza ve İstiklal marşımıza karşı saygı göstermek bulunmuş olduğumuz yerlere onların resimlerini asmak onlara hürmet etmek istiklal marşı okunurken yüksek ve gururla okumak Türk bayrağımızı sevmek olarak gösterilebilir.
Sevgili atamızın açmış olduğu bu yolda gururla yürümeli kahraman silah arkadaşları ile bu vatana sahip çıktıkları gibi bizler de bayrağımız ve marşımıza sahip çıkmalıyız.
5. Şehit ve gazilerimizi niçin minnet ve şükranla anmalıyız? Açıklayınız.
Kısa Cevap : “Şehit ve gazilerimizi niçin minnet ve şükranla anmalıyız? Açıklayınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.
Uzun Cevap :
Şehitlik ve gazilik İslam dininde çok değerli kabul edildiği için ecdadımız diğer ülkelerde görülmediği ve şu anda bile görülmediği bir kahramanlıkla mücadele etmiş şehit ve gazi olmayı bir şeref olarak bilmişlerdir.
Tarihimiz boyunca bu ülkenin bekası ve korunması için birçok insan bir daha geri dönüşü olmamak üzere canlarını ve mallarını ortaya koymuş büyük kahramanlıklar göstererek bize bu Özgür vatanı bırakmışlardır.
Vatanı olmayan bir esaret altında olan milletlerin ne kadar zor durumlarda olduğunu günümüzde en açık örnekleriyle görmekteyiz.
Bizlere özgü bir ülke bırakmak için kendi canlarını ve evlatlarını çekinmeden ortaya koyan bu kahramanlar sayesinde bugün ve yarın sevdiklerimizle beraber huzur içerisinde yaşayabiliyoruz.
Yapmış oldukları fedakarlıklar ve biz bize bırakmış oldukları bu güzellikler için onları her zaman minnet ve şükranla analı onları unutmamalıyız.
Şehitlik İle İlgili Ayet ve Hadisler
“Eğer Allah yolunda öldürülür ya da ölürseniz, şunu bilin ki, Allah’ın mağfireti ve rahmeti onların topladıkları bütün şeylerden daha hayırlıdır.” (Âl-i İmrân, 157)
“Allah yolunda öldürülenlere ‘ölüler’ demeyiniz. Bilâkis onlar diridirler, lâkin siz anlayamazsınız.” (Bakara, 154)
“Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın. Bilakis onlar diridirler; Allah’ın, lütuf ve kereminden kendilerine verdikleri ile sevinçli bir halde Rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar. Arkalarından gelecek ve henüz kendilerine katılmamış olan şehit kardeşlerine de hiçbir keder ve korku bulunmadığı müjdesinin sevincini duymaktadırlar. Onlar, Allah’tan gelen nimet ve keremin; Allah’ın, müminlerin ecrini zayi etmeyeceği müjdesinin sevinci içindedirler.” (Âl-i İmrân, 169-171)
“…Allah yolunda öldürülenlere gelince, Allah onların yaptıklarını boşa çıkarmaz.” (Muhammed, 4)
“Şehit olmayı Yüce Allah’tan samimi olarak dileyen kimseyi, Allah, rahat yatağında vefat etse bile, şehitlerin derecesine eriştirir.” (Müslim, İmâre, 156, 157; Ebû Davud, İstigfâr, 26; Neseî, Cihâd, 36; ibn Mâce, Cihâd, 15).
“Şehitliği gönülden arzu eden bir kimse, şehit olmasa bile sevâbına nâil olur.” (Müslim, İmâre, 156)
“Vallâhi ashâbımla birlikte Ben de şehit olup Uhud Dağı’nın dibinde gecelemeyi ne kadar isterdim!” buyurmuştur. (Ahmed, III, 375)
6. Cuma gününün Müslümanlar için önemi hakkında bilgi veriniz.
Kısa Cevap : “Cuma gününün Müslümanlar için önemi hakkında bilgi veriniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.
Uzun Cevap :
Adem Aleyhisselam’ın cennetten çıkarılarak yeryüzüne yerleştirilmesi ve yeryüzünde halifelik sıfatına ulaşması cuma günü gerçekleşmiştir.
Hadisi şeriflere baktığımız zaman cuma günü ibadet günü olarak daha önce Yahudi ve Hristiyanlar için tayin edilmiş ancak onlar bu konuda ihtilafa düşerek Yahudiler cumartesiyi Hristiyanlar ise pazarı ibadet günü olarak benimsemiştir. Allahu Teala cuma günü Müslümanlara nasip etmiş ve bu güzel günü onlara hediye etmiştir
Cuma günü içerisinde mutlaka duanın kabul olacak bir saatinin olması ve diğer müjdelerle beraber cuma namazı ve cuma günü büyük şereflere Mazhar olmuştur.
Bu yüzden hem ayeti kerimede geçtiği hem de hadis-i şeriflerde kıymeti ve mükafatları belirtildiği için cuma gününe büyük hürmet gösterilmeli ve hadisi şeriflerde belirtilen mükafatlara nail olmak için çalışmalıyız.
Cuma Günü Ve Namazı Hakkında Hadisler;
Ebû Hüreyre’den -radıyallâhu anh- rivayet edildiğine göre Resûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:
“Bir kimse güzelce abdest alarak cuma namazına gelir, hutbeyi ses çıkarmadan dinlerse, iki cuma arasındaki ve fazla olarak üç günlük daha günahları bağışlanır. Kim hutbe okunurken çakıl taşlarıyla oynarsa, boş ve mânasız bir iş yapmış olur. ” (Müslim, Cuma 27)
Yine Ebû Hüreyre’den -radıyallâhu anh- rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:
“Büyük günahlardan kaçınıldığı sürece, beş vakit namaz ile iki cuma ve iki ramazan, aralarında geçen günahlara keffaret olur. ” (Müslim, Tahâret 16)
Ebû Hüreyre’den -radıyallâhu anh- rivayet edildiğine göre Resûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:
“Bir kimse cuma günü cünüplükten temizleniyormuş gibi boy abdesti aldıktan sonra erkenden cuma namazına giderse bir deve kurban etmiş gibi sevap kazanır. İkinci saatte giderse bir inek, üçüncü saatte giderse boynuzlu bir koç kurban etmiş gibi sevap kazanır. Dördüncü saatte giderse bir tavuk, beşinci saatte giderse bir yumurta sadaka vermiş gibi sevap elde eder. İmam minbere çıkınca melekler hutbeyi dinlemek üzere topluluğun arasına katılır. ” (Buhârî, Cuma 4; Müslim, Cuma 10. Ayrıca
Evs İbni Evs’ten -radıyallâhu anh- rivayet edildiğine göre Resûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:
“Günlerinizin en faziletlisi cuma günüdür. Bu sebeple o gün bana çokça salât ü selâm getiriniz; zira sizin salât ü selâmlarınız bana sunulur. ” (Ebû Dâvûd, Salât 201, Vitir 26)
Ebû Hüreyre’den rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Güneşin doğduğu en hayırlı gün, cuma günüdür. Âdem o gün yaratıldı, o gün cennete konuldu ve o gün cennetten çıkarıldı. Kıyamet de ancak cuma günü kopacaktır.” (Müslim, Cum’a, 18)
Ebû Hüreyre’den nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Her kim gusleder, sonra cumaya gelip belirlenen namazı kılar, sonra hutbesini bitirinceye kadar sessizce (imamı) dinler, sonra onunla beraber namazını kılarsa, o cuma ile sonraki cuma arasındaki günahları ayrıca üç günlük günahları daha bağışlanır.” (Müslim, Cum’a, 26)
6. Sınıf Din Kültürü FCM Yayıncılık Kitabı Sayfa 116 Cevapları
7. Dinî bayramlar ve kandil geceleri, toplum olarak birlik ve beraberliğimize nasıl katkı sağlamaktadır? Düşüncelerinizi yazın.
Uzun Cevap :
Dinler dini bayramlar kandil geceleri gibi kendileri için belirlemiş oldukları bayramlarda kendi dinine mensup olan kişileri bir araya toplayarak birlik ve beraberlik duygusunu kuvvetlendirirler.
Gerek dinlerin gerek devletlerin kendilerine genel olarak ortak günleri ve özel anılarında bir araya gelmiş oldukları zamanlar vardır.
İslamiyet’in dini bayramlar ve kandil geceleri insanları camileri ibadethaneleri ve sohbetlere teşvik ederek bir araya toplar.
Bugünlerde yapılacak olan ibadetler ziyaretler ve yardımlaşma ve dayanışma gibi birbirlerine yardım etmeleri insanları birbirine bağlar ve aradaki bağ kuvvetlendirir.
İnsanlar gerek hastalarını gerek büyüklerini gerek akrabalarını bugünlerde ziyaret ederek aralarındaki bağ kuvvetlendirmiş olurlar.
İnsanların kendisiyle beraber ortak düşünen ve ortak hisseden ortak anıları olan kimselere sevgi ve saygı ile bağ duyduğu için dini bayramlar ve kandil geceleri de bizleri birbirimize bağlayan unsurlardır.
İşte bu gibi sebeplerle dini bayramlarımız ve kandil gecelerimiz toplum olarak birlik ve beraberliğimize katkı sağlamakta bizleri birbirimize kenetlemekte ve yakınlaştırmaktadır.
B. Toplumumuzu birleştiren temel değerler nelerdir? Aşağıdaki şemaya örnekler yazınız.
Kısa Cevap : “Toplumumuzu birleştiren temel değerler nelerdir?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.
Uzun Cevap :
Her toplumun kendi içerisinde birleştiren kıymet vermiş olduğu ortak değerler mutlaka vardır.
Diğer toplumlarda olduğu gibi bizim de bizi birbirine bağlayan ortak değerlerimiz vardır. Ortak değerlerimizin başında din gelmektedir ki dünyanın neresinde olursa olsun insanlar kendi dinine mensup olan insanlara ahiret kardeşliği gözüyle baktıkları için bir yakınlık ve sevgi hissederler.
Toplumumuzu birleştiren temel değerlerden bir tanesi de vatan, millet ve bayrak sevgisidir. İnsanın vatanı üzerinde huzurla yaşadığı toprak parçası beraber yaşamış olduğu kişiler milleti ve özgürlüğünün simgesi olarak bayrağı vardır.
Bunlar özgürlüğümüzün simgesi olduğu için vatanımıza milletimizi ve bayrağımıza ayrı bir sevgi ve saygı içerisinde olmalıyız Toplumumuzu birleştiren temel değerlerden bir tanesi de ortak tarih ve kültür anlayışımızdır. Gerek kadim tarihimiz olan Osmanlı tarihi gerek ulu önder Atatürk’ün bizlere hediye etmiş olduğu Cumhuriyet bizlerin ortak tarihi ve değerleridir.
Toplumumuzu birleştiren temel değerlerden bir tanesi de kültürümüzdür ki kültürümüz bizi birbirimize bağlayan ve ahlaki değerler olarak ifade edilen değerlerimizdir. Her millete kendisi yapan bu kültürel değerleridir.
C. Aşağıdaki soruların doğru seçeneğini işaretleyiniz.
1. Peygamberimizin (s.a.v.) “Ev halkı, aile fertleri” anlamına gelen kavram aşağıdakilerden hangisidir?
A) Mevlit B) Salavat C) Ehl-i beyt D) İlahi
2. “Bir gün, bir gece sınır boyunda ………….. tutmak gündüzleri ………….. geceleri de ibadetle geçirilen bir aydan daha hayırlıdır.” (Müslim, İmâre, 163.)
Yukarıdaki hadiste boş bırakılan yere sırasıyla hangi sözcükler gelmelidir?
A) Yürümek – ibadetle B) Nöbet – oruçla
C) Çalışmak – beklemek D) Bulunmak – namazla
6. Sınıf Din Kültürü FCM Yayıncılık Kitabı Sayfa 117 Cevapları
3. Her yıl Peygamberimizin (s.a.v.) doğumunun yıl dönümünde kutladığımız kandil hangisidir?
A) Mevlit Kandili B) Berat Kandili
C) Miraç Kandili D) Regaip Kandili
4. I. Kur’an’ın indirilmeye başladığı gecedir.
II. Ramazan ayının yirmi yedinci gecesidir.
III. Kur’an’da bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilmektedir.
Yukarıda sözü edilen kandil gecemiz hangisidir?
A) Berat Kandili B) Kadir Gecesi
C) Mevlit Kandili D) Miraç Kandili
Ç. Aşağıdaki cümlelerde yer alan boşlukları, yay ayraç içinde verilen kelimelerden uygun olanlar ile tamamlayınız
(ibadet, Miraç, ziyaret, şehit, bayrağımız, gazi, kaynaşmasına, bağımsızlığımız, Mescid-i Aksâ’ya)
Cevap :
- Atalarımız bağımsızlığımız ve özgürlüğümüz için binlerce şehit vermişlerdir.
- Kandil gecelerini dua ve ibadet ederek geçirmeye önem vermeliyiz.
- Cuma namazı, Müslümanların kaynaşması , birlik ve beraberlik içinde olmasına katkı sağlar.
- Peygamberimizin (s.a.v.) bir gece Allah’ın (c.c.) izniyle Mekke’deki Mescid-i Haram’dan Kudüs’teki Mescid-i Aksâ’ya götürülmesine, oradan da Allah’ın (c.c.) katına yükselmesine İsrâ ve Miraç Olayı denir.
- Din, vatan, bayrak, namus gibi kutsal değerler uğrunda ölenlere şehit adı verilir.
- Bayrağımız bağımsızlığımızın ve özgürlüğümüzün sembolüdür.
- Ramazan Bayramı’nda ve Kurban Bayramı’nda akrabalarımızı, komşularımızı ziyaret etmeye önem vermeliyiz.
