4. Sınıf Türkçe Kitabı Yardımlaşmanın önemiyle ilgili arkadaşlarınızla konuşunuz. konusunu kısaca ele alacağız.
“Yardımlaşmanın önemiyle ilgili arkadaşlarınızla konuşunuz.” ile ilgili kısa cevabı ;
Cevap:
Yardımlaşmak toplumun yapısı için çok önemlidir. Toplum paylaştıkça güçlenir birleşir. Paylaşmak saygılı toplumlar oluşturur.
“Yardımlaşmanın önemiyle ilgili arkadaşlarınızla konuşunuz.” ile ilgili uzun cevabı ;
Cevap:
Yardımlaşmak hem kendimiz hem de başkalarının mutluluğu için önemlidir. İnsanlar paylaştıkça mutlu olurlar. Sokaktan geçen bir kediye yemeğinizi paylaştığınızda kedinin mutlu olduğunu görerek ve karnı doyduğunu bildiğiniz zaman siz de mutlu olursunuz.
Toplumun dinamikleri için paylaşma kavramı çok önemlidir çünkü insanlar paylaştıkça birbirine bağlanır bir olur birbirlerine sevgi ve saygı duyabilir.
“Doğa, insan için yaratılmıştır. Doğa insanın varlığıyla güzelleşir, canlanır, anlam kazanır.” sözüne kesinlikle katılıyorum.
Gerek dünya gerek uzaydaki bütün gezegenlere baktığımız zaman çeşit çeşit renk ve şekillerle süslenmiştir.
İnsanlar anlamlandırmak için doğaya baktıkları zaman büyük bir hayret ve hayranlık duyarlar.
Çünkü doğa içerisinde her meyve sebzenin, hayvanın ve bütün varlıkların renkleri, şekilleri birbirinden farklıdır.
Bu kadar çeşitlilik hem insanın sıkılmamasını sağlar. Hem de hayret ederek doğayı incelemeye sevk eder.
Bu güzellikleri ise anlamlı kılan insandır.
Çok güzel bir ev gibi . Bu evde insan ile güzelleşir, değer ve neşe kazanır.
Doğanın güzelliği ve çeşitliliği insanların varlığı ile güzelleşir.
Sayısız ağaçlar, hayvanlar ve güzellikler insanlar için yaratılmıştır.
İnsanlar olunca ve bu güzelliklerden faydalandıkça değerlidir.
İnsan bu kıymetini bilmeli ve değerine göre hareket etmelidir. Kendisi için yaratılmış olan bu doğaya saygı duymalıdır.
Bir şey ne kadar güzel olursa olsun o şeyden kimse faydalanmadıkça o şey anlam kazanmaz.
Doğada insan için yaratıldığından dolayı insan ondan faydalanıp, onun içerisinde yaşadıkça , doğa anlam kazanır.
8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 29 Cevapları
1. ETKİNLİK
Soru : Şiirde geçen anlamını bilmediğiniz sözcükleri yazınız. Bu sözcüklerin anlamlarını tahmin ediniz. Tahmininizi sözcüklerin sözlük anlamı ile karşılaştırınız.
Cevap :
Gövermek Kelimesi
Sözlük Anlamı:
1.(bitki) yaprak vermeye başlamak, yapraklanmak, yeşermek.
2.morarmak
Tahmin : yeşermek
Yokuş Kelimesi
Sözlük Anlamı:
1.yükselerek giden yol.
2.kimi zaman iniş yerine de kullanılır.
Tahmin : yükselen yol
2. ETKİNLİK
İnsanla Güzel” şiirinden hareketle aşağıdaki soruları yanıtlayınız.
1. Şaire göre doğadaki her şeyi güzel kılan nedir?
Cevap :
Şaire göre doğadaki her şeyi güzel kılan insandır.
2. Şaire göre insan olmazsa dal uçlarında göveren bahar, tarlalardaki başak neye benzer?
Cevap :
Şaire göre insan olmazsa dal uçlarında göveren bahar, tarlalardaki başak sevimsiz resme benzer.
3. Şair üçüncü kıtada insanlara sunulan hangi nimetlerden söz ediyor?
Cevap :
Şair üçüncü kıtada insanlara sunulan dalda kızaran yemişlerden, yağan bereketli yağmur nimetlerden söz ediyor.
4. “Sabahlar sizinle aydınlık…” sözünden ne anlıyorsunuz?
“Sabahlar sizinle aydınlık…” sözünden doğanın birçok güzelliği olmasına rağmen bu güzelliklerin ancak insan ile anlam kazandığını anlıyorum.
Yüzlerce çeşitli hayvanlar, bitkiler ve doğal güzellikleri olmasına rağmen akıl nimeti sadece insana verilmiştir.
Bu sebeple bu güzellikleri hakkıyla anlayabilecek olan insandır. İnsan eğer kendisine verilen bu haklı kullanmayı bilirse duanın güzelliklerinin farkına varır ve bu nimetlerden en güzel şekilde faydalanır.
İnsanlar doğaya anlam kazandırabileceği gibi aynı zamanda Savaş, kim ve öfke sebebiyle birçok hatalar yapabilir ve doğaya da zarar verebilirler.
Doğanın dengesini bozabilir ve birçok yanlışta bulunabilirler. Bunun için yapılması gereken insanın içindeki güzelliği ortaya çıkarması ve doğanın güzelliği ve uyumu içerisinde kendi iç güzelliği ile bunu bütünleştirmesidir.
Yani sabahlar ve bu güzel dua ancak iç güzelliğini kaybetmemiş insanların güzelliği ile güzelleşebilir ve bütünleşebilir.
5. Şair, son kıtada nelerden yakınıyor?
Cevap :
Şair, son kıtada ölüm ve Dünya bu kadar güzel olduğu halde onu bırakacakken ,savaş, kin ve öfke olmasından yakınıyor.
6. Bu güzel dünyayı, dostlukları ve sevgileri yaşayabilmek için insanlar nasıl davranmalıdır?
Bu güzel dünyayı , dostlukları ve sevgileri yaşayabilmek için insanlar kendi yaratıldıkları andaki o hiç güzelliklerini kaybetmeyerek veya yeniden kazanarak yaşamalıdırlar .
Her insan hayatının yolunda gitmesini, istediklerinin olmasını ve insanların kendini anlayışlı ve güzel davranmasını ister. Her insan bunu istemesine rağmen bilerek veya bilmeyerek birçok hata yapabilir ve kendisine bu şekilde davranmasını istediği halde diğer insanların canını yakacak davranışlarda bulunabilir.
İşte burada önemli olan şey kişinin empati yeteneği ile harekete geçerek kendisine davranılmasını istediği gibi davranması ve güzel erdemli davranışlarla insanlara muamelede bulunmasıdır.
Güzel ahlak ve güzelliklerin olduğu bir dünyada mutlu bir hayat sürülecek ve yaşamaya duyulmaz güzel bir hayat meydana gelecektir.
İnsanlar hayatın olumsuzluklarına karşı birbirine destek çıkarak, severek ve sevilerek, sevgisini göstererek, darda kalanlara yardım elini uzatarak dostlukları ve sevgileri en güzel şekilde yaşayabilir dünyayı çok güzel bir yaşam uğruna çevirebilirler.
Özür dilemeyi, hata yapmamaya çalışmayı, empati yapmayı, yardımlaşmayı sevgi ve saygıyı ilke edinen insanlar bu güzel dünyayı , dostlukları ve sevgileri en güzel şekilde yaşayabilir ve yaşatabilirler.
8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 30 Cevapları
3. ETKİNLİK
Soru : “İnsanla Güzel” şiirinin konusunu ve ana duygusunu yazınız.
Cevap :
“İnsanla Güzel” Şiirinin Konu : İnsanın değeri ve önemidir.
“İnsanla Güzel” Şiirinin Ana Duygu : İnsanın doğanın güzelliğinin farkına varması ve kısa ömrünü güzellikle geçirmesidir.
4. ETKİNLİK
Soru : Şiirde geçen söz sanatlarını ve söz sanatlarının geçtiği dizeleri bularak noktalı yerlere yazınız.
Cevap :
Söz Sanatı: Kişileştirme
“Sizinle bölüşür sevinci kuşlar.”
Söz Sanatı: Kişileştirme Bulduğunuz dize: “Mavi rüzgârların koştuğu sokak”
Söz Sanatı: Benzetme
“İnsansız olursa sevimsiz resim gibi
Dal uçlarında göveren bahar,
Tarlada boy veren o altın başak.”
8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 31 Cevapları
5. ETKİNLİK
Soru : Dizelerdeki söz sanatlarını karşılarına yazınız.
“8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 31 Cevapları”
6. ETKİNLİK
Soru : Aşağıdaki metinde geçen sıfat-fiilleri (ortaçları) bulunuz. Sıfat-fiilin aldığı eki örnekteki gibi gösteriniz.
Zülal’in baktığı resimler, unutulmaz güzel günlerden hatıraydı. Tozlanmış rafların içindeki albümü, çok özlediği arkadaşları Sena ve Elif hediye etmişti. O, resimlerdeki gibi değildi artık; ağarmış saçları, buruşmuş yüzü, akıp giden zamanı ona hissettirmişti. Değişmeyen bir tek şey vardı: O da güler yüzü.
“8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Sayfa 28-29-30-31-32-33”
8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 32 Cevapları
7. ETKİNLİK
“Kurabiye Hırsızı” metninden hareketle aşağıdaki soruları yanıtlayınız.
1. “Kurabiye Hırsızı” metninde yaşanan sorun nedir? Yazınız.
Cevap :
“Kurabiye Hırsızı” metninde yaşanan sorun kadının kendisinin sandığı kurabiyenin başkası tarafından yenmesidir.
2. Siz olsaydınız bu soruna nasıl bir çözüm yolu bulurdunuz? Yazınız.
Cevap :
Ben olsaydım çantama bakar ve yanlışlığı fark ederdim. Bu kadar rahatsız edici bir durumu insanlar bence kabalaşmadan da çözebilirler. İnsanlar haklarını kibar ve saygılı bir şekilde savunabilirler.
8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 33 Cevapları
8. ETKİNLİK
Soru : Aşağıdaki dörtlükten hareketle bilgilendirici bir metin yazınız.
(…)
Sımsıcak dostluklar sevgiler varken
Savaşlar kinler öfkeler neden
Bırakıp gideceğiz bir gün
Dünya bu kadar güzelken
Cevap :
Her insan doğduğu zaman tertemiz güzel bir fıtrat üzerine doğmaktadır.
Yaşamış olduğu hayat, travmalar ve içinde bulunmuş olduğu durumlar zamanla bu güzel masumiyeti kaybetmesine sebep olabilmektedir.
İnsanlar kendileri için en iyisini istemesine rağmen ne yazık ki öfke, kin ve savaşlar gibi insanlara ve doğaya zarar veren birçok kötü olayı dünya kurulduğu bugünden itibaren aralıksız devam ettirmektedir.
Halbuki kötülükler hem yapana hem de yapılan kişiye zarar vermekte ve kötülüklerin önünü açarak dünyayı yaşamaz bir hale getirmektedir.
Halbuki insanlar dünyanın bu kadar kısa olacağını ve kimseye kalmayacağını düşünürlerse dünya daha güzel bir hale gelir.
8. Sınıf Türkçe Kitabı Bu güzel dünyayı, dostlukları ve sevgileri yaşayabilmek için insanlar nasıl davranmalıdır? konusunu kısaca ele alacağız.
“Bu güzel dünyayı, dostlukları ve sevgileri yaşayabilmek için insanlar nasıl davranmalıdır?” ile ilgili kısa cevabı ;
Cevap:
Bu güzel dünyayı , dostlukları ve sevgileri yaşayabilmek için insanlar hayatın kısa olduğunu göz önünde bulundurarak güzel ve erdemli davranışlarla davranmalıdır.
“Bu güzel dünyayı, dostlukları ve sevgileri yaşayabilmek için insanlar nasıl davranmalıdır?” ile ilgili uzun cevabı ;
Cevap:
Bu güzel dünyayı , dostlukları ve sevgileri yaşayabilmek için insanlar kendi yaratıldıkları andaki o hiç güzelliklerini kaybetmeyerek veya yeniden kazanarak yaşamalıdırlar .
Her insan hayatının yolunda gitmesini, istediklerinin olmasını ve insanların kendini anlayışlı ve güzel davranmasını ister. Her insan bunu istemesine rağmen bilerek veya bilmeyerek birçok hata yapabilir ve kendisine bu şekilde davranmasını istediği halde diğer insanların canını yakacak davranışlarda bulunabilir.
İşte burada önemli olan şey kişinin empati yeteneği ile harekete geçerek kendisine davranılmasını istediği gibi davranması ve güzel erdemli davranışlarla insanlara muamelede bulunmasıdır.
Güzel ahlak ve güzelliklerin olduğu bir dünyada mutlu bir hayat sürülecek ve yaşamaya duyulmaz güzel bir hayat meydana gelecektir.
İnsanlar hayatın olumsuzluklarına karşı birbirine destek çıkarak, severek ve sevilerek, sevgisini göstererek, darda kalanlara yardım elini uzatarak dostlukları ve sevgileri en güzel şekilde yaşayabilir dünyayı çok güzel bir yaşam uğruna çevirebilirler.
Özür dilemeyi, hata yapmamaya çalışmayı, empati yapmayı, yardımlaşmayı sevgi ve saygıyı ilke edinen insanlar bu güzel dünyayı , dostlukları ve sevgileri en güzel şekilde yaşayabilir ve yaşatabilirler.
8. Sınıf Türkçe Kitabı “Sabahlar sizinle aydınlık” sözünden ne anlıyorsunuz? konusunu kısaca ele alacağız.
““Sabahlar sizinle aydınlık” sözünden ne anlıyorsunuz?” ile ilgili kısa cevabı ;
Cevap:
“Sabahlar sizinle aydınlık…” sözünden duayı güzelleştiren şeyin insan olduğunu anlıyorum.
““Sabahlar sizinle aydınlık” sözünden ne anlıyorsunuz?” ile ilgili uzun cevabı ;
Cevap:
“Sabahlar sizinle aydınlık…” sözünden doğanın birçok güzelliği olmasına rağmen bu güzelliklerin ancak insan ile anlam kazandığını anlıyorum.
Yüzlerce çeşitli hayvanlar, bitkiler ve doğal güzellikleri olmasına rağmen akıl nimeti sadece insana verilmiştir.
Bu sebeple bu güzellikleri hakkıyla anlayabilecek olan insandır. İnsan eğer kendisine verilen bu haklı kullanmayı bilirse duanın güzelliklerinin farkına varır ve bu nimetlerden en güzel şekilde faydalanır.
İnsanlar doğaya anlam kazandırabileceği gibi aynı zamanda Savaş, kim ve öfke sebebiyle birçok hatalar yapabilir ve doğaya da zarar verebilirler.
Doğanın dengesini bozabilir ve birçok yanlışta bulunabilirler. Bunun için yapılması gereken insanın içindeki güzelliği ortaya çıkarması ve doğanın güzelliği ve uyumu içerisinde kendi iç güzelliği ile bunu bütünleştirmesidir.
Yani sabahlar ve bu güzel dua ancak iç güzelliğini kaybetmemiş insanların güzelliği ile güzelleşebilir ve bütünleşebilir.
8. Sınıf Türkçe Kitabı “Doğa, insan için yaratılmıştır. Doğa insanın varlığıyla güzelleşir, canlanır, anlam kazanır.” görüşüne katılıyor musunuz? Anlatınız. konusunu kısaca ele alacağız.
““Doğa, insan için yaratılmıştır. Doğa insanın varlığıyla güzelleşir, canlanır, anlam kazanır.” görüşüne katılıyor musunuz? Anlatınız.” ile ilgili kısa cevabı ;
Cevap:
“Doğa, insan için yaratılmıştır. Doğa insanın varlığıyla güzelleşir, canlanır, anlam kazanır.” sözüne katılıyorum.
Doğa çok güzel olmasına rağmen onun içerisinde yaşayacak ve onu değerli kılacak insan olmadıkça bir mana ifade etmez.
““Doğa, insan için yaratılmıştır. Doğa insanın varlığıyla güzelleşir, canlanır, anlam kazanır.” görüşüne katılıyor musunuz? Anlatınız.” ile ilgili uzun cevabı ;
Cevap:
“Doğa, insan için yaratılmıştır. Doğa insanın varlığıyla güzelleşir, canlanır, anlam kazanır.” sözüne kesinlikle katılıyorum.
Gerek dünya gerek uzaydaki bütün gezegenlere baktığımız zaman çeşit çeşit renk ve şekillerle süslenmiştir.
İnsanlar anlamlandırmak için doğaya baktıkları zaman büyük bir hayret ve hayranlık duyarlar.
Çünkü doğa içerisinde her meyve sebzenin, hayvanın ve bütün varlıkların renkleri, şekilleri birbirinden farklıdır.
Bu kadar çeşitlilik hem insanın sıkılmamasını sağlar. Hem de hayret ederek doğayı incelemeye sevk eder.
Bu güzellikleri ise anlamlı kılan insandır.
Çok güzel bir ev gibi . Bu evde insan ile güzelleşir, değer ve neşe kazanır.
Doğanın güzelliği ve çeşitliliği insanların varlığı ile güzelleşir.
Sayısız ağaçlar, hayvanlar ve güzellikler insanlar için yaratılmıştır.
İnsanlar olunca ve bu güzelliklerden faydalandıkça değerlidir.
İnsan bu kıymetini bilmeli ve değerine göre hareket etmelidir. Kendisi için yaratılmış olan bu doğaya saygı duymalıdır.
Bir şey ne kadar güzel olursa olsun o şeyden kimse faydalanmadıkça o şey anlam kazanmaz.
Doğada insan için yaratıldığından dolayı insan ondan faydalanıp, onun içerisinde yaşadıkça , doğa anlam kazanır.
Dostlarımın yalan söylemeyen ve dürüst insanlar olmasını tercih ederim.
Yalan söyleyen insanlar eğer başkalarına yalan söylüyorlarsa mutlaka bir gün bana da yalan söyleyeceklerdir. Yalanın olduğu ve dürüstlüğün olmadığı bir arkadaşlıkta ise güven ortamı oluşmaz.
Halbuki bir arkadaşlık güven üzerinde kurulmalıdır ki devamı sağlam olarak inşa edilebilsin.
Ayrıca dostlarımın vefalı yani beni bırakmayan, iyi ve kötü günlerimde bana destek çıkarak yanımda olan kişiler olmasını isterim.
Çünkü insan hem mutlu günlerinde mutluluğunu paylaşmak, sıkıntılı zamanlarında ise başını koyabileceği bir omuz ve dertleşebileceği bir insan arar. Bu yüzden dostlarımın bu özelliklere sahip olması benim için çok önemlidir.
Ayrıca dostlarımın merhametli olması da benim için önemlidir. Çünkü merhamete olmayan bir insan en yakınındakine bile canı sıkıldığında korkmadan zarar verebilir. Merhametli bir insan ise aranız ne kadar bozulursa bozulsun ister iyi ister kötü zamanlarda size zararı dokunmayacaktır.
Bu yüzden dostlarımın arkadaşlarımızın sağlam ve güvenilir olması için en güzel ahlaki özelliklere sahip olmasını tercih ederim.
2. Zor durumda kalan birine yardım ettiniz mi? Anlatınız.
Daha önce büyük ve küçük çapta zor durumda kalan birilerine yardım ettiğim oldu.
Hastanede kimliğini düşürdüğünü anladığım bir kimseye kimliğine ulaştırdım.
Kendisi henüz durumu fark etmese de kimliğini kaybetmeden ona ulaştırarak aslında ona büyük bir kolaylık ve yardımda bulunmuş oldum.
Diğer bir anım ise komşum ve bebeği ile ilgilidir. Komşumuzun bebeği bazen gazdan bazen de yeşil sebebiyle çok ağladığı için annesi zor duruma düşebiliyor.
Ara ara evlerine giderek kızını oynatıyorum veya bizim eve çıkararak onunla bir süre vakit geçiriyorum.
Kısa bir süreliğine çocuğa baksam da annesi bundan büyük mutluluk duyuyor ve böylece hem işlerini halledebiliyor hem de kendisine kısa bir zaman da olsa alan açabiliyor.
Bence küçük bebeği olan kadınlara herkes yardımda bulunmalı ve onların çocuklarını rahatlıkla yetiştirebilmeleri için destek olmalıdır.
Zor durumda kalan bir insana yardım ettiğin bir başka hanım ise şöyledir.
Görme engelli bir kişi karşıdan karşıya geçmeye çalışıyor ancak arabaların hızı sebebiyle endişeleniyordu.
Yollarımıza trafik işaretleri ve ışığı olmasına rağmen bir yandan araçlar dursada hemen diğer tarafın ışığı yanıyor ve sağlıklı olan insanları bile zorluyordu.
Önce bu kişinin yanına yaklaştım ve ona yardım etmek istediğimi söyledim. Yardıma kabul edince onu karşıdan karşıya geçirdim ve bana çok teşekkür etti.
8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 35 Cevapları
1. ETKİNLİK
Soru : Anlamı verilen sözcük ve sözcük gruplarını bulunuz. Boşluklara uygun harfleri yerleştiriniz. Bu sözcük ve sözcük gruplarını anlamına uygun cümlelerde kullanınız.
1. Yenilgi.
Cevap : HEZİMET
Cümlem:
Savaş büyük bir hezimet ile bitmişti.
Bu hezimetin ardından zor toparlanırız.
Olayın böyle bir hezimet ile biteceği belliydi.
Yenilen taraf öyle bir hezimete uğramıştı ki…
Bu hezimet artık tarihe geçer.
2. Çevresinde olup bitenlerin farkına varmayan, sezmeyen (kimse), gözü bağlı, bilgisiz, aymaz.
Cevap : GAFİL
Cümlem:
Beni gafil avladın.
Sakın seni gafil avlamasın.
İnsan bazen gafil olup bir anda yanılabiliyor.
Çok akıllı insanlar bile bazen çok gafil davranabiliyor.
Bu konuda nasıl bu kadar gafil davranabildin, anlayamıyorum.
3. Sıçrayarak yakın bir yere doğru koşmak.
Cevap : SEĞİRTMEK
Cümlem:
Seğirterek yürümeyi bırak düşeceksin.
Seğirte seğirte yanıma kadar geldi.
Seğirterek sınıftan çıktı ve okulun kapısına doğru koşmaya başladı.
Zamanın daraldığını anlayınca seğirterek yürümeye başladı.
Seğirterek yürüyeceğine, zamanında yola çıksaydın.
4.Çırpınmak, tepinmek, kımıldanmak.
Cevap : DEBELENMEK
Cümlem:
Hayvan can verene kadar çok debelenmişti.
Çocuklar ne yapsın debelenip duruyorlar.
Debelenip duracağına kalk da bir işin ucundan tut.
Bütün gün debelenip uyuyacak mısın?
Debelenmekle bir başarıya ulaşılmaz.
5.Bir şeyden veya bir kimseden yana olma, aleyh karşıtı.
Cevap : LEH
Cümlem:
Olaylar onun lehine gelişiyor.
İster lehime ister aleyhime olsun bunu yapacağım.
Lehine sandın ama aleyhine oldu.
Lehine çalışırken aleyhine neler kaybettirdin.
Senin lehine çalıştığımı anlamıyor musun?
6. Vücutta görülen gevşeklik, ağırlık, tembellik
Cevap : REHAVET
Cümlem:
Daha başarıya ulaşmadan bu kadar rehavete kapılmamalıyız.
Daha sonuç gelmeden insanları büyük bir rehavet kapladı bile.
Rehavete kapılırsak kaybederiz unutmayın.
Ne kadar güçlü olursan ol rehavete kapılırsan kaybedersin.
Haydi arkadaşlar! Kimseyle rehavete kapılmasın.
7. Birdenbire ortaya çıkan tehlikeli durum.
Cevap : BADİRE
Cümlem:
Biz buraya gelene kadar ne badireler atlattık.
Ne badireler atlattık sorma.
Bu kadar badire atlattıktan sonra asla vazgeçmem.
Sen de bana dediler atlattın , bundan mı vazgeçeceksin.
Bu kadar badire atlattıktan sonra sakın vazgeçme.
8. Alayı andıran, alaya benzeyen, alay gibi, alayımsı.
Cevap : ALAYSI
Cümlem:
Alaysı ifadelerle benimle konuşmaktan vazgeç.
Yüzünde alaysı bir ifade bana bakıp gülüyor.
Alaysı ifadelerden hiç hoşlanmadığımı belirtmek isterim.
Bir de yüzünde alaysı bir ifade vardı.
Alaysı ifadelerle cevap veriyordu.
9. İnanç ve düşüncesini değiştiren, sözüne güvenilmeyen, caygın, kaypak (kimse).
Cevap : DÖNEK
Cümlem:
Sen tam bir döneksin.
Dönek insanlardan hiç hoşlanmam.
Sorma tam bir dönek çıktı.
Ben bir dönek değilim.
Bu yaptıklarından sonra ona dönek desem yeri değil mi?
10. Bir anlaşma, sözleşme veya isteğin yerine getirilmesini sağlamak için bir kimseyi alıkoymak.
Cevap :REHİN ALMAK
Cümlem:
Hırsız bankada bulunan kişilere rehin almıştı.
Rehin alınan insanları kurtarma görevi polislere düşmüştü.
Kız rehin alındıktan sonra psikolojisi bozuldu.
Suçlu kaçabilmek için orada bulunan kızı rehin aldı.
Rehin alınan insanlar kurtulunca sevinçten gözyaşlarına boğdular.
11. Bir duyguyu bir düşünceyi aşılamak.
Cevap : TELKİN ETMEK
Cümlem:
Çocuğuma bu düşünceleri telkin etmeni istemiyorum.
Telkin ettiği şu yanlış düşüncelere bakar mısın.
İyi olanı telkin telkin etse neyse diyeceğim.
Durmadan tersinde bulunmuş ki aklı böyle karışmış.
İnsanlar birbirlerine iyi şeyleri telkin etse ne olurdu ki.
8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 36 Cevapları
2. ETKİNLİK
“Kedi ile Fare” metninden hareketle aşağıdaki soruları yanıtlayınız.
1. Dinlediğiniz metinde kedinin başına nasıl bir olay gelmiştir? Açıklayınız.
Cevap :
Dinlediğim metinde kedinin başına avcının kurduğu tuzağa düşmek gelmiştir.
2. Fare, içinde bulunduğu sıkıntılı duruma nasıl bir çözüm bulmuştur? Farenin bu tavrına örnek bir atasözü söyleyiniz.
Cevap :
Fare, içinde bulunduğu sıkıntılı duruma kediden yardım isteyerek çözüm bulmuştur. Farenin bu tavrına örnek atasözü ” Denize düşen yılana sarılır” olabilir.
3. “Çarçabuk dostluklar güven telkin etmez.” sözünden ne anlıyorsunuz? Siz bu görüşe katılıyor musunuz?
“Çarçabuk dostluklar Güven telkin etmez.” Sözünden çıkar ve hızlı kurulan arkadaşlıkların temeli sağlam olmadıkça devam etmeyeceğini anlıyorum. Ben de bir görüşe katılıyorum.
Çünkü herkes arkadaş olabilir ancak dostluk çok farklı bir kavramdır . Ben böyle düşünüyorum.
İnsan bir dostu kıracağı zaman bunu hızla yapmamalı ve zaman içerisinde birbirine şans vermelidir. Küçük hatalar olsa da güveni sarsılacak derecede büyük hatalar olmadıkça bence arkadaşlıklar zaman içerisinde dostluğa dönüşebilir.
Ancak yeni tanışmış olduğun birine emen dost olmak ileride büyük Hayal kırıklıkları meydana getirebilir.
Bunun için ostlar biraz zaman vermeli ve zaman içerisinde insanların birbirine tanıyarak birbirine yakınlaşması beklenilmelidir.
Zamanla oluşan dostluk, zaman zaman küçük kırgınlıklar arkadaşlığı daha çok güçlendirecek ve dostluk asıl o zaman oluşacaktır.
Tanımadığımız bir insanla kurulan dostluk ise güven vermez çünkü en küçük bir yerden kırılmaya ve büyük hayal kırıklıkları ile ihanetin yolunu açmaktadır.
Bu yüzden arkadaş olunabilir ancak dostluğun çabukluğa getirilmemesi gerektiğini düşünenlerdenim.
4. Sizce fare ve kedi, toplumdaki hangi kişilik özelliğine sahip insanları temsil etmektedirler?
Bence fare toplumda dara düştüğü zaman aklını kullanan ve çıkış yolunu bulan Zeki insanları temsil etmektedir.
Zeki insanlar kendilerini tehlikeye atmadan ve dikkatli bir şekilde gerektiği zaman normalde kendisine yardım etmeyecek ve düşmanı olan bir kişiden bile faydalanmayı bilirler.
Fare daha sonra da tersini davranmış ve böylece zekasını ve aklında bir kez daha göstererek hem canını kurtarmış hem de ileride kendisine yine fayda sağlayabilecek bir dostluğun temellerini atmıştır.
Kedi ve fare ise toplumda çıkar üzerine arkadaşlık Kuran ve çıkarları bitene kadar dost olan insanları temsil etmektedir.
Fare de dara düştüğü zaman gurur yapmayarak ve aklını kullanarak düşmanından bile yardım isteyebilen insanları temsil etmektedir.
5. Dinlediğiniz metinde olay nasıl sonuçlanmıştır? Bu sonuç hakkında ne düşünüyorsunuz?
Cevap :
Dinlediğim metinde fare, düşmanı olan kedinin yardımı ile tuzaktan kurtulmuştur. Ancak kedi fare ile arkadaşlık kurmak istese de far bunun mümkün olmadığını söyleyerek reddetmiştir. Bu sonucun çok mantıklı ve isabetli olduğunu düşünüyorum. Çünkü kedi ile farenin dost olması mümkün değildir.
3. ETKİNLİK
Soru : “Kedi ile Fare” metninin konusunu ve ana fikrini bulunuz.
Cevap :
“Kedi ile Fare” Metnin Konu : Bir ve fare ve kedinin başından geçenlerdir. Dostluk ve güven konusunu işlemiştir.
“Kedi ile Fare” Metnin Ana Fikir : Çıkar amaçlı kurulan dostlukların eski düşmanları uzun süre dost etmeyeceğidir.
Fare ve kedinin yaşamış olduğu bu ormanda sık sık Avcılar gelir ve vahşi hayvanları avlarlardı.
Kedi bir gün dikkat etmeyerek avucunu kurmuş olduğu tuzağa düşmüş ve çaresiz bir şekilde ne yapacağını şaşırmıştı.
Fare mi büyük düşmanının tuzak içinde olduğunu görünce sevinmiş ancak kendisini yakalamak için gelen bir gelincik ve tepesinde onu yakalamak için bekleyen baykuşu fark etmiştir.
Bulurum lan kurtulmak için kedi ile anlaşma yapmaya karar vermiş ve kediyi ikna ederek dikkatli bir şekilde kedinin düşmüş olduğu tuzağa kemirerek kediyi kurtarmıştır.
Farenin kedinin yanına geldiğini gören baykuş ve gelincik ise kedinin fareye yaklaştığını görmüş ve ümitlerini keserek fareden uzaklaşmıştır.
Onlar kedinin fareyi yiyeceğini düşündükleri için böyle davranmışlardır.
Kedi ve fare içine düşmüş olduğu sıkıntılardan kurtulmuş ve kedi fareye Sevgi besleyerek ona dost olmayı teklif etmiştir.
Çocuk akıllı olduğu için kediyi kurtarırken bile kendini güvende tutmuş ve çıkar amaçlı kurulan dostlukların uzun sürmeyeceğini ifade ederek kedinin yapmış olduğu bu teklifi reddetmiştir.
8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 37 Cevapları
5. ETKİNLİK
Soru : Aşağıda La Fontaine’nin (La Fonten) “Aslan ile Fare” fablının farklı çevirileri verilmiştir. Metinleri okuyunuz. Okuduğunuz iki farklı çeviriyi karşılaştırınız. (Kahramanlar, konu, biçim, anlatıcı…)
Cevap :
Kahramanlar: Her iki metnin de kahramanı aslan ve faredir.
Konu: Her iki metnin de konusu farenin kendisine iyiliği dokunan aslanı düştüğü tuzaktan kurtarmasıdır.
Biçim: Birinci metnin biçimi düz yazı, ikinci metnin biçimi şiirdir.
Anlatıcı: Her iki metnin de anlatıcısı üçüncü şahıstır.
Ana Fikir: Her iki metnin de ana fikri “İyilik yapan, iyilik bulur.”
8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 38 Cevapları
6. ETKİNLİK
a) Araştırdığınız fabl örneklerinden en beğendiğinizi aşağıdaki maddelere dikkat ederek anlatınız.
Bir gün kendini beğenmiş bir fare ve alçak gönüllü bir deve arkadaş olmuş nokta fare de benim bu halinden faydalanarak devenin yollarını eline alır ve nereye gitse ona kılavuzluk edermiş.
Ormandakiler bu kadar büyük bir devenin küçücük bir farenin aklına uyduğunu görünce çok hayret etmişler nokta ancak deve arkadaşının kalbini kırmamak için ne derse yapıyormuş ve fare bu durumda oldukça memnunmuş.
Fare kocaman deveyi istediği yere götürdüğü için kibirleniyormuş ve bu devenin dikkatini çekecek kadar çok olmaya başlamış. Farenin bu hava atmasına deve güzel bir ders vermek istemiş ve onun ehlinin kenarına getirmiş. Suyu gören farenin ayakları kilitlenmiş ve deveye seslenmiş.
Deve ise onu överek kendisine kadar uzak etmesi gerektiğini söylemiş.
Fare korktuğunu söylese de deve suyun çok derin olmadığını ve dizlerine kadar geldiğini söylemiş. Fare ise devenin bir dev gibi olduğunu kendisinin ise küçücük olduğunu deveye söylemiş.
Deve de o zaman bir daha bu şekilde küstahlık etmemesi gerektiğini ve develerle, devlerle bu ölçülmesi gerektiğini kendisine söylemiş.
Fare yapmış olduğu hatayı anlayarak bu hatasından geri dönmüş ve bir daha böyle kibirlenmemiş.
b) Arkadaşınızın sözlü sunum performansını aşağıdaki formda verilen maddelere göre değerlendiriniz.
Cevap :
”8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 38 Cevapları”
7. ETKİNLİK
a) Aşağıdaki değerler ağacından istediğiniz bir değeri seçiniz.
“8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 38 Cevapları”
8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 39 Cevapları
b) Seçtiğiniz değerle ilgili öyküleyici bir metin yazınız. Aşağıdaki yazı taslağını doldurup yazınıza uygun bir başlık koymayı unutmayınız.
Yazının Konusu : Yetenekli Mehmet’ in dramı ve keşfi
Yazının Ana Fikri : Yetenekler körerebilir ve ortaya çıkarılırsa ilerletilebilir.
Mehmet Ve Öğretmeni
Serim Bölümü :
Mehmet’ in babası sert annesi ise kendi halinde bir kadındı. Mehmet derslerinde başarılı olmasına rağmen çok dalgın e içine kapanık bir çocuktu. Babasının sertliğinden ve annesinin ilgisizliğinden kendi başarılarını fark edemiyordu.
Düğüm Bölümü :
Mehmet zaman içerisinde dersleri anlayabilmesine rağmen heyecanı sebebiyle derslerinde başarısız olmaya ve aklın derslere verememeye başlamıştı. Ona destek çıkılması gerekirken dersleri kötüleştikçe babasından ve annesinden daha çok tepki ve sertlik alıyor böylece daha da büyük bir korku içerisinde başarısızlığa artıyordu.
Kendisine verilen cezalar bir şey ifade etmemiş sadece anlaşılması ve sevgiyle elinden tutulması gerektiğini kimse anlayamamıştı.
Bir gün başka bir sınıf öğretmeni Mehmet’in teneffüste üst sınıfların daha önce çözmüş olduğu soruları çözdüğünü ve bunları anlayabildiğini fark etti.
Mehmet’i kendi sınıfını almayı teklif etti ve Mehmet ile özel olarak ilgilendi.
Mehmet’in zekası karşısında hayrete düşmüş ve bu yetenekli çocuğun zayi olmaması için ona sevgi ve merhametle yaklaşmıştı.
Ailesine Mehmet’in bu başarısını çok şaşırmış ve öğretmeni kendileriyle konuşarak yapmış oldukları davranışların çocuğun üzerinde kötü etki meydana getirdiğini ifade etmişti.
Ailesi bunu kabul etmek istemese de zaman içerisinde Mehmet’in ne kadar değiştiğini görmüş ve bu başarı onların da hoşuna gittiği için kendi davranışlarını düzeltmeye başlamışlardı.
Çözüm Bölümü :
Mehmet fark edilmeyen ve zayi olan birçok yeteneğin sesi olmuş iyi bir doktor olarak çocukların elinden tutmaya ve onlara destek olmaya ölene kadar devam etmiştir.
İşte bir yetenek bu şekilde geliştirilebilir ve eğer kendisini elinden tutacak biri olmazsa hatırlamayacak şekilde zayi olabilir.
8. Sınıf Türkçe Kitabı Seçtiğiniz değerle ilgili öyküleyici bir metin yazınız. konusunu kısaca ele alacağız.
“Seçtiğiniz değerle ilgili öyküleyici bir metin yazınız.” ile ilgili kısa cevabı ;
Cevap:
Yazının Konusu : Melek isimli yalnız bir kıza arkadaş olan yaşlı teyze
Yazının Ana Fikri : dostluk , sevgi, merhamet
Büyük Arkadaş
Serim Bölümü :
Büyük şehrin küçük mahallesinde küçük bir kız çocuğu vardı. 2 kardeşten en küçüğü olan bu küçük kız tek arkadaş edinemez, sessiz sakin bir çocuktu.
Büyük Arkadaş
Mahalledeki çocuklar genellikle hareketli ve gözü açık oldukları için bu çocuk kendilerine çok sakin ve işe yaramaz gelirdi. Zaman zaman arkadaş edinse de bu uzun süreli devam da etmezdi.
Düğüm Bölümü :
Melek ismi gibi kalbi tertemiz umutlarım hayalleri ile koskoca dünyası olan biriydi.
Anne ve babası olmadığı için hor görülen ve sessiz olduğu için pek dikkat edilmeyen bu kız aynı zamanda büyük bir yalnızlık içindeydi.
Bu yalnızlığı fark eden elbette birileri vardı. Onun bu sakinliğini ve güzel huylarını beğenen bir komşu teyzesi vardı.
Bu komşu teyzesi Latife teyzeydi. Onu arkadaşım diye sever, bağrına basar evinde ona büyük bir insan muamelesi yapardı.
Latife teyze Melek ‘e arkadaşım diye hitap ederdi. Melek gerçekten kendisini onun arkadaşı sanırdı.
Melek bazen kendini Latife teyzenin yaşında bazen de onu kendi yaşında küçük bir çocuk gibi görür ,onunla vakit geçirirdi.
Çözüm Bölümü :
Melek’ in mahalleden başka bir yere taşınması gerekti ancak arkadaşı olan Latife teyzeyi asla unutmadı.
Ve yetişkin olduğu zamanlarda bile sadece onu ziyaret etmek için bile o eski mahallesine vardı.
Kendini bu kadar yalnızlık içerisinde değerli hissettiren ve kendini özel hissettiren bu güzel insanı kalbinde daima taşıdı.
“Seçtiğiniz değerle ilgili öyküleyici bir metin yazınız.” ile ilgili uzun cevabı ;
Cevap:
Yazının Konusu : Yetenekli Mehmet’ in dramı ve keşfi
Yazının Ana Fikri : Yetenekler körerebilir ve ortaya çıkarılırsa ilerletilebilir.
Mehmet Ve Öğretmeni
Serim Bölümü :
Mehmet’ in babası sert annesi ise kendi halinde bir kadındı. Mehmet derslerinde başarılı olmasına rağmen çok dalgın e içine kapanık bir çocuktu. Babasının sertliğinden ve annesinin ilgisizliğinden kendi başarılarını fark edemiyordu.
Düğüm Bölümü :
Mehmet zaman içerisinde dersleri anlayabilmesine rağmen heyecanı sebebiyle derslerinde başarısız olmaya ve aklın derslere verememeye başlamıştı. Ona destek çıkılması gerekirken dersleri kötüleştikçe babasından ve annesinden daha çok tepki ve sertlik alıyor böylece daha da büyük bir korku içerisinde başarısızlığa artıyordu.
Kendisine verilen cezalar bir şey ifade etmemiş sadece anlaşılması ve sevgiyle elinden tutulması gerektiğini kimse anlayamamıştı.
Bir gün başka bir sınıf öğretmeni Mehmet’in teneffüste üst sınıfların daha önce çözmüş olduğu soruları çözdüğünü ve bunları anlayabildiğini fark etti.
Mehmet’i kendi sınıfını almayı teklif etti ve Mehmet ile özel olarak ilgilendi.
Mehmet’in zekası karşısında hayrete düşmüş ve bu yetenekli çocuğun zayi olmaması için ona sevgi ve merhametle yaklaşmıştı.
Ailesine Mehmet’in bu başarısını çok şaşırmış ve öğretmeni kendileriyle konuşarak yapmış oldukları davranışların çocuğun üzerinde kötü etki meydana getirdiğini ifade etmişti.
Ailesi bunu kabul etmek istemese de zaman içerisinde Mehmet’in ne kadar değiştiğini görmüş ve bu başarı onların da hoşuna gittiği için kendi davranışlarını düzeltmeye başlamışlardı.
Çözüm Bölümü :
Mehmet fark edilmeyen ve zayi olan birçok yeteneğin sesi olmuş iyi bir doktor olarak çocukların elinden tutmaya ve onlara destek olmaya ölene kadar devam etmiştir.
İşte bir yetenek bu şekilde geliştirilebilir ve eğer kendisini elinden tutacak biri olmazsa hatırlamayacak şekilde zayi olabilir.
8. Sınıf Türkçe Kitabı Araştırdığınız fabl örneklerinden en beğendiğinizi aşağıdaki maddelere dikkat ederek anlatınız. konusunu kısaca ele alacağız.
“Araştırdığınız fabl örneklerinden en beğendiğinizi aşağıdaki maddelere dikkat ederek anlatınız.” ile ilgili kısa cevabı ;
Cevap:
Kurt ile Köpek
Köpeğin bir ormanda gezerken kurtla karşılaşmış ve onu çok hasta ve zayıf olduğunu görmüş.
Köpek kurdun bu haline çok üzülerek herkes onları düşman bilse bile uzaktan akraba olduklarını ve yardım etmek istediğini söylemiş.
Kurt ağır hastalığa yakalandığını ve bu yüzden uzun süre avlanamadığı için aç ve susuz güçsüz kaldığını söylemiş.
Köpek ona yardım edeceğini ve akşam sahibinin düğününün olduğunu ve köyün dışındaki çalılıklara gelirse ona artıkları vereceğini söylemiş.
Köpek tarafından beslenen kurt zamanla kendini toparlamış ve teşekkür edip vedalaşmış.
Aradan yıllar geçince köpek iyice yaşlanmış ve sahibi onu dışarı atmış. Köpeğin bu şekilde sahipsiz gezdiğini gören kurt ona yardım etmek için bir plan kurmaya karar vermiş.
Sahibin küçük çocuğunu kaçıracağını ve köpeğin onu getirince ev sahibinin onu ödüllendireceğini söylemiş.
Bu da köpeğin aklına yatınca planı gerçekleştirmişler ve köpek küçük çocuğu getirince sahibi onu el üstünde tutmuş ve ödüllendirerek yanına tekrar almış.
Köpek ile kurdun arasındaki bu danışıklı dövüşü hiç kimse anlamamış ve köpek yuvasına kavuşmuş.
“Araştırdığınız fabl örneklerinden en beğendiğinizi aşağıdaki maddelere dikkat ederek anlatınız.” ile ilgili uzun cevabı ;
Cevap:
Fare ile Deve
Bir gün kendini beğenmiş bir fare ve alçak gönüllü bir deve arkadaş olmuş nokta fare de benim bu halinden faydalanarak devenin yollarını eline alır ve nereye gitse ona kılavuzluk edermiş.
Ormandakiler bu kadar büyük bir devenin küçücük bir farenin aklına uyduğunu görünce çok hayret etmişler nokta ancak deve arkadaşının kalbini kırmamak için ne derse yapıyormuş ve fare bu durumda oldukça memnunmuş.
Fare kocaman deveyi istediği yere götürdüğü için kibirleniyormuş ve bu devenin dikkatini çekecek kadar çok olmaya başlamış. Farenin bu hava atmasına deve güzel bir ders vermek istemiş ve onun ehlinin kenarına getirmiş. Suyu gören farenin ayakları kilitlenmiş ve deveye seslenmiş.
Deve ise onu överek kendisine kadar uzak etmesi gerektiğini söylemiş.
Fare korktuğunu söylese de deve suyun çok derin olmadığını ve dizlerine kadar geldiğini söylemiş. Fare ise devenin bir dev gibi olduğunu kendisinin ise küçücük olduğunu deveye söylemiş.
Deve de o zaman bir daha bu şekilde küstahlık etmemesi gerektiğini ve develerle, devlerle bu ölçülmesi gerektiğini kendisine söylemiş.
Fare yapmış olduğu hatayı anlayarak bu hatasından geri dönmüş ve bir daha böyle kibirlenmemiş.
8. Sınıf Türkçe Kitabı “Kedi ile Fare” metnini özetleyiniz. konusunu kısaca ele alacağız.
““Kedi ile Fare” metnini özetleyiniz.” ile ilgili kısa cevabı ;
Cevap:
Metinde kedi avcı’nın kurmuş olduğu tuzağa düşmüştür. Fare düşmandan kurtulacağını düşünerek her ne kadar buna sevinse de arkasında onu yakalamak için gelen bir gelincik ve tepesinde onu yemek için gözleyen bir baykuşun fark etmiştir. Fare bu durumdan kurtulmak için kediden yardım istemiş ve dikkatli bir şekilde kedinin içinde bulunmuş olduğu tuzağın iplerini kemirmiştir.
Kediyi kurtardıktan sonra kedi ona dost olmayı teklif etse de fare aklını kullanarak bu dostluğu reddetmiş ve çıkar amaçlı kurulan dostlukların uzun sürmeyeceğini söyleyerek bu teklifi reddetmiştir.
““Kedi ile Fare” metnini özetleyiniz.” ile ilgili uzun cevabı ;
Cevap:
Fare ve kedinin yaşamış olduğu bu ormanda sık sık Avcılar gelir ve vahşi hayvanları avlarlardı.
Kedi bir gün dikkat etmeyerek avucunu kurmuş olduğu tuzağa düşmüş ve çaresiz bir şekilde ne yapacağını şaşırmıştı.
Fare mi büyük düşmanının tuzak içinde olduğunu görünce sevinmiş ancak kendisini yakalamak için gelen bir gelincik ve tepesinde onu yakalamak için bekleyen baykuşu fark etmiştir.
Bulurum lan kurtulmak için kedi ile anlaşma yapmaya karar vermiş ve kediyi ikna ederek dikkatli bir şekilde kedinin düşmüş olduğu tuzağa kemirerek kediyi kurtarmıştır.
Farenin kedinin yanına geldiğini gören baykuş ve gelincik ise kedinin fareye yaklaştığını görmüş ve ümitlerini keserek fareden uzaklaşmıştır.
Onlar kedinin fareyi yiyeceğini düşündükleri için böyle davranmışlardır.
Kedi ve fare içine düşmüş olduğu sıkıntılardan kurtulmuş ve kedi fareye Sevgi besleyerek ona dost olmayı teklif etmiştir.
Çocuk akıllı olduğu için kediyi kurtarırken bile kendini güvende tutmuş ve çıkar amaçlı kurulan dostlukların uzun sürmeyeceğini ifade ederek kedinin yapmış olduğu bu teklifi reddetmiştir.