8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 67

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Hazırlık Çalışmaları Cevapları Sayfa 67


4. Ünite Hazırlık Çalışmaları Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 67


1. Peygamber Efendimizin (s.a.v.) örnek ahlakını konu alan bir ayet meali ve bir hadis bularak defterinize yazınız.


Kısa Cevap : “Peygamber Efendimizin (s.a.v.) örnek ahlakını konu alan bir ayet meali ve bir hadis yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

TEVBE SURESİ 128. VE 129. SON İKİ AYETİ MEALİ

Andolsun, size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. O size çok düşkün, mü’minlere karşı da çok şefkatli ve merhametlidir. Eğer yüz çevirirlerse de ki: “Bana Allah yeter. O’ndan başka hiçbir ilah yoktur. Ben ancak O’na tevekkül ettim. O, yüce Arşın sahibidir.”

  1. Esved oğlu Habir, kızı Hz. Zeyneb (r.anha)’i öldüren kişidir. Zeynep, Mekke’den Medine’ye, babasının yanına hicret etmeye çalışırken yolu, içlerinde Habir’in de bulunduğu bir grup Mekke ’li putperest tarafından çevrilir ve Habir elindeki mızrakla Hz. Zeyneb (r.anha)’i devesinden düşürür. Hamile olan Zeynep (r.anha) düşük yapar ve bir süre sonra da bu nedenle ölür. Mekke fethedilince, kendisinden Hz. Zeyneb (r.anha)’in intikamının korkusuyla saklanan ve İran’a kaçmaya çalışan Habir’e haber gönderir. Can güvenliği verir. Huzuruna gelince onu kabul eder ve affeder.
  2. Bir gün, Peygamber Efendimiz bir çocuğun bahçedeki hurma ağacına taş atarak hurmaları daldan düşürdüğünü ve düşen hurmaları da yediğini fark etti. Hemen çocuğa seslendi ve hurmaları neden taşladığını sordu. Çocuk ise canının hurma istediğini taşla düşürüp bu hurmaları yediğini dile getirdi. Bunu duyan Peygamber Efendimiz çocuğa bir daha taş ile hurmaları düşürmemesi gerektiğini ve yalnızca düşen hurmaları yemesi gerektiğini tatlı bir dille ifade etti.
  3. Peygamber Efendimizin on gümüşü vardı. Medine çarşısından bir gömlek satın alır, dört gümüş verir. Kapıda bir fakir yeni aldığı gömleği ister,  onu hemen verir. Dönüp ikinci bir gömlek alır. İki gümüşü kalmıştır. Az sonra yolda ağlayan küçük bir kız çocuğu görür. Yanına yaklaşır neden ağladığını sorar. Küçük kız hizmetçidir.“Ev sahibim bana un almam için iki gümüş vermişti, kaybettim.”Cebindeki son iki gümüşü de o kıza verir:“Ağlama, unu bunlarla alabilirsin.” der.Hizmetçi kız yine de ne yapacağını bilemez. Bu seferde“Eve geç kaldığım için beni dövmelerinden korkuyorum.”Hz. Muhammed (sav) küçük kızın elinden tutar, beraber unu alırlar. Sonra da küçük kızın hizmet ettiği eve giderler. Ev sahipleri akşam saatinde kapılarına gelen bu sürprizden şaşırır ve sevinirler. Peygamber Efendimiz , küçük hizmetçiyi göstererek:“Geç kaldığı için cezalandırılmaktan korkuyordu. Sakın onu dövmeyin.” der.Şaşkın ev sahibi, cevap verir:“Ey Allah’ın Elçisi! Sizin evimizi onurlandırmanıza neden olduğu için siz şahid olun ben onu azad ediyorum, artık hürdür.” Peygamber Efendimiz (sav) bunun üzerine ellerini açarak Allah’ a hamd eder ve şöyle der:“Allah’ım şu on gümüş ne kadar bereketli imiş. Onunla bana ve bir yoksula birer gömlek giydirdin. Bir kız çocuğunu sevindirdin ve hürriyetini kazanmasını sağladın.”(İbrahim Refik, Güllerin Efendisi, s.119.)

2. Hz. Muhammed’e (s.a.v.) niçin “Muhammedü’l-Emin” denilmiştir? Araştırınız.


Kısa Cevap : “Hz. Muhammed’e (s.a.v.) niçin “Muhammedü’l-Emin” denilmiştir? Araştırınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

“Muhammedü’l Emin ” demek “güvenilir Muhammed (sav) ” demektir.

Peygamber efendimize peygamberlikten önce verilen bir lakaptır.

Güzel huyu ve güzel ahlakı, yalandan uzak durması, adil olması , komşularını gözetmesi ve verilmiş olan emanetlere gözü gibi bakması sebebiyle kendisine bu isim verilmiştir.

Peygamberlik ilanından sonra da insanlar ona sihirbaz gibi şeyler dese de yalan söylediğini düşünmemiş ve yalancı dememişlerdir.


3. Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) insanlara müsamahalı davrandığını konu alan bir örnek olay bulup bunu defterinize yazınız.


Kısa Cevap : “Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) insanlara müsamahalı davrandığını konu alan bir örnek olay yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) insanlara müsamahalı davrandığını konu alan örnekler;

Enes Bin malik rivayet eder:

“Yahudilerden bir kadın Peygamber Efendimize zehirli bir koyun eti getirdi. Resulullah ondan yedi. Sonra kadın Peygamber Efendimizin huzuruna getirildi. Peygamberimiz ona, ‘Niçin böyle yaptın’ diye sordu. Kadın, ‘Seni öldürmek istedim’ dedi. Peygamberimiz, ‘Allah seni beni öldürmeye muvaffak etmedi’ dedi Sahabeler; ‘Ey Allah’ın Resulü onu öldürmeyecek misiniz’ dediklerinde, O, ‘Hayır’ dedi.”

2.Resulullah’ a karşı büyük düşmanlığı olan Ebu Mahzure ile Kureyşli on genç ezan sesini işitince bir yere saklandılar ve alaylı ederek müezzini taklit edip yüksek sesle ezan okudular. İçlerinden birinin güzel sesli olduğunu işiten Hz. Peygamber onları yanına çağırttı ve kendilerine birer birer ezan okuttu. En son okuyan Ebu Mahzure’nin sesini çok beğendi ve ona ezanı öğretti; daha sonra namaz vakti gelince elini başına koyup alnını okşadı ve ezan okumasını emretti. Ebu Mahzure bu isteği isteksiz olarak yerine getirdikten sonra Hz. Peygamber ona bir miktar gümüş para verdi ve dua etti. Gönlü İslama ısınan Ebu Mahzure orada Müslüman oldu ve Peygamberimizden kendisini Mekke’ deki Harem-i şerif’ e müezzin yapmasını istedi. Bu isteği kabul eden Peygamberimiz, Mekke Valisi Attab b. Esid’e gönderdi ve yeni görevini ona iletmesini söyledi.


4. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) merhameti ve affediciliği ile ilgili bir araştırma yapınız.


Kısa Cevap : “Hz. Muhammed’in (s.a.v.) merhameti ve affediciliği ile ilgili bir araştırma yapınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Enes bin Malik anlatıyor: “Resulullah ile birlikte yürüyordum. Resululah üzerinde Necran kumaşından yapılma kalın yakalı bir cübbe vardı. Bir bedevi arkadan gelip Resululah ın cübbesinden şiddetle çekti. Cübbe yırtıldı da yakası Resululahın boynunda kaldı. Resululah ‘ın boynuna baktım, bedevinin çekişinin şiddetinden cübbenin yakası Resululah ‘ınboyunda iz bırakmıştı. Bedevi, ‘Ya Muhammed, Allah’ın senin yanında bulunan malından şu iki devemin üzerine yükle. Çünkü sen bana ne kendi malından ne da babanın malından yükleyecek değilsin’ dedi. Resululah bir süre sustu sonra, ‘Hayır. Allah’tan mağfiret dilerim. Hayır mağfiret dilerim ki, beni çekiştirdiğinden dolayı seni de çekiştirip ödeşmedikçe senin için bir şey yüklemeyeceğim’ buyurdu. Bedevi, ‘Vallahi bundan dolayı ben misliyle mukavele ettirmem’ dedi. Resululah, ‘Niçin’ diye sorduğunda , ‘Çünkü sen kötülüğü kötülükle karşılamaz cezalandırmazsın da ondan’ dedi. Resululah  sonra adamı çağırdı ve şu iki deveden birisine arpa diğerini hurma yükle buyurdu.”

“Otu bol yerlerde yolculuk yaptığınız zaman, otlardan istifade etmeleri için develere imkân verin. Çorak ve otsuz yerlerde yolculuk ederseniz, takattan düşmeden gidilecek yere varmaları için develeri süratlice sürün. Gece mola verip yatacağınız zaman yoldan ayrılıp bir kenara çekilin. Zira yol, hayvanların geçeceği ve böceklerin geceleyeceği yerdir.” (Müslim, İmâre, 178)[3]

Peygamberimiz Ensar’dan bir kimsenin bahçesine uğramış, orada bir deve görmüştü. Deve, Peygamberimizi görünce inledi ve gözleri yaşardı. Efendimiz devenin yanına gitti, kulaklarının arkasını şefkatle okşadı. Deve bunun üzerine sakinleşti. Bunun üzerine Hz. Peygamber: “– Bu devenin sahibi kimdir? Bu deve kimindir?” diye sordu. Medinelilerden bir delikanlı çıkageldi ve: – Bu deve benimdir, Ey Allah’ın Resûlü, dedi. Fahr-i Kâinât: “– Seni sahip kıldığı şu hayvan hakkında Allah’tan korkmuyor musun? O, senin kendisini aç bıraktığını ve çok yorduğunu bana şikâyet ediyor” buyurdu. (Ebû Dâvûd, Cihâd, 44)


5. Kur’an mealinden, Kureyş suresinin anlamını bulup defterinize yazınız. Bu surede hangi kavramlar dikkatinizi çekmektedir?


Kısa Cevap : “Kur’an mealinden, Kureyş suresinin anlamını yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

KUREYŞ SURESİ OKUNUŞU

Bismillahirrahmânirrahîm.

Li’î lâfi Kurayş’in
Îlâfihim rihleteşşitâi vessayf
Felya’büdû rabbe hâzelbeyt
Ellezî et’amehüm min cû’in ve âmenehüm min havf

KUREYŞ SURESİ TÜRKÇE ANLAMI (DİYANET MEALİ)

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın ismiyle.

Kureyş’e imkan sağlandığı için,
Kışın ve yazın yolculuk etme imkanı sağlandığı için,
Hiç olmazsa onun için bu Beyt’in (Kabe’nin) Rabbine kulluk etsinler!
Ki kendilerini açlıktan doyurdu ve onları korkudan emin kıldı.

Kureyş, Hz. Peygamber sav in kabilesinin ismidir. Kabile hayatı yaşayan Arap yarımadası devlet iradesi ve askeri gücü olmamasına rağmen Mekke dış saldırılardan korunmuş ve değerli kabul edilmiştir. “Görmezler mi ki, çevrelerindeki insanlar durmadan yerinden ko­parılıp götürülürken biz (Mekke’yi) güvenli, dokunulmaz belde yapmışızdır?” (Ankebût, 29/67) ayeti bu konuya işaret etmektedir.
Kureyş’in, bütün bu nimetlerin şükrünü yerine getirmek için Allah’a kulluk etmeleri istenmiştir. Kuranı Kerim Kureşlilerden bahsetse de evrensel bir kitaptır ve bizlere de bu şükrü öğütlemiş olmaktadır.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 86-87-88

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı İslam Dininin Temel Kaynakları Cevapları Sayfa 86, 87, 88


İslam Dininin Temel Kaynakları Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 86-87-88


Soru : Dinimizi öğrenmek için öncelikle hangi kaynaklara başvurmamız gerekir? Niçin?


Kısa Cevap : “Dinimizi öğrenmek için öncelikle hangi kaynaklara başvurmamız gerekir? Niçin?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Dinimizi öğrenmek için başvuracağımız iki temel kaynak vardır ki bunlar kur’an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerdir.

Kur’an-ı Kerim ayetlerini açıklayan tefsirler ve hadis-i şerifleri açıklayan hadis kitapları bizim başvuru kaynağımızdır.

Eski sahih alimler ayetleri ve hadisleri iniş sebepleri, eniş zamanı ve ne anlatmak istediği gibi konuları ele alan çok güzel kitaplar yazmışlardır.

Bu kitapların hangilerinin sayı olduğunu öğrenerek bu kitaplara başvurmalı ve ayet ve hadisleri anlama konusunda bu büyük alimlerden faydalanmalıyız.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 82

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Bir Sure Tanıyorum: Kureyş Suresi ve Anlamı Cevapları Sayfa 82


Bir Sure Tanıyorum: Kureyş Suresi ve Anlamı Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 82


Soru : Kureyş suresinden ne gibi sonuçlar çıkarılabilir? Bu surede verilmek istenen mesajlar nelerdir?
Arkadaşlarınızla yorumlayınız.


Kısa Cevap : “Kureyş suresinden ne gibi sonuçlar çıkarılabilir? Bu surede verilmek istenen mesajlar nelerdir?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.,

Uzun Cevap :

Kureyş peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin bulunmuş olduğu kabilenin ismidir. O sırada Mekke’de bulunan halka başlarında bir devlet otoritesi ve askeri sistemi olmamasına rağmen güven içerisinde kaldıkları anlatılmıştır.

Allahu Teala içlerinde bulunmuş oldukları Güven ortamını işaret ederek onlardan şükür beklemiştir.

Burada bize verilmek istenen mesaj içerisinde bulunduğumuz nimetleri ve emniyeti hatırlayarak Allah’a şükretmemiz gerektiğidir.

Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla

Kureyş’i ısındırıp alıştırdığı; onları kışın (Yemen’e) ve yazın (Şam’a) yaptıkları yolculuğa ısındırıp alıştırdığı için, Kureyş de, kendilerini besleyip açlıklarını gideren ve onları korkudan emin kılan bu evin (Kâbe’nin) Rabbine kulluk etsin.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 80-81

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Hz. Muhammed’in (s.a.v.) İnsanlara Değer Vermesi Cevapları Sayfa 80, 81


Hz. Muhammed’in (s.a.v.) İnsanlara Değer Vermesi Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 80-81


“İnsanlara layık oldukları değeri veriniz.” Münavi, Feyzül Kadîr, C 3, s. 57.

Soru : Yukarıdaki hadisten nasıl bir mesaj çıkarabiliriz?


Cevap : ““İnsanlara layık oldukları değeri veriniz.” hadisten nasıl bir mesaj çıkarabiliriz?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Yukarıdaki hadisten bizlere kıymet veren iyi insanlara kıymet vererek onlarla beraber olmamız, insanlara ihanet eden ve bizleri yarı yolda bırakacak olan insanlara çok değer vererek üzülmememiz için onlardan uzak durmamız mesajını çıkarabiliriz.


Sahabeden Enes bin Mâlik (r.a.) anlatıyor:
“Hz. Peygamber (s.a.v.) biriyle karşılaşıp konuşmaya başlayınca o kimse yüzünü çevirmedikçe kendisi o kişiden yüzünü çevirmezdi. Biri ile karşılaşıp elini tutunca adam elini bırakmadıkça elini çekmezdi.  Sahabilerle otururken ayaklarını asla uzatmazdı. O, insana verdiği önemin bir göstergesi olarak ölülerin arkasından olumsuz konuşulmasını ve kabirlerin üzerine oturulmasını da yasaklamıştı.”
Tirmizî, Birr, 51

Soru : Yukarıdaki metne göre Peygamberimiz (s.a.v.), insanlara değer verdiğini hangi davranışlarıyla ortaya koymaktadır? Belirleyiniz.


Cevap :

Yukarıdaki metne göre Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem karşıdaki kişi kim olursa olsun onun konuşmasına önem vermiş ve ondan yüz çevirmeyerek ona değer verdiğini göstermiştir.

Biriyle karşılaşırken o bırakmadıkça elini bırakmaması, sahabilerle otururken ayaklarını asla uzatmaması ve kabirlerin üzerine oturmaması büyük bir saygı ve değer verdiğin ifadesidir.


Soru : Bunlar dışında daha başka ne gibi davranışlar, insana verilen değerin göstergesi olabilir? Arkadaşlarınızla konuşunuz.


Cevap :

Bunlar dışında insanlarla istişare etmek Bir sorunları oldukları zaman onları dinlemek, iyi ve kötü günlerinde yanlarında olmak, bir şey paylaştıkları zaman onların sözlerine kıymet vererek onları anlamaya çalışmak, sözlerini kesmemek , ihtiyaç duydukları zaman yanlarında olmak, bir şey istedikleri zaman mümkün ise onu yapmakla değer verildiği gösterilebilir.


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 81 Cevapları


Soru : Aşağıdaki şemayı, Peygamberimizin (s.a.v.) insanlara değer vermesi açısından yorumlayınız. Siz, insanlara değer verdiğinizi nasıl ortaya koyuyorsunuz? Söyleyiniz.


Kısa Cevap : “Siz, insanlara değer verdiğinizi nasıl ortaya koyuyorsunuz? Söyleyiniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Yukarıdaki şemadaki Peygamber Efendimiz özelliklerine baktığım zaman, O’ nun insanları güçlü güçsüz , fakir zengin ayırmaksızın herkesi bir tuttuğunu ve herkese aynı ölçüde yaklaştığını görmekteyim.

Ben insanlara değer verdiğimi onlarla beraber olarak, ihtiyaç duyduklarında, iyi ve kötü günlerinde yanlarında olarak, sözlerine önem verip onlarla istişare yaparak, benden bir şey istedikleri zaman elimden geldiği kadar onlara yardımda bulunarak gösteririm.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 65-66

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı 3. Ünite Değerlendirme Çalışmaları Cevapları Sayfa 65, 66


3. Ünite Değerlendirme Çalışmaları Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 65-66


A. Aşağıdaki açık uçlu soruları cevaplandırınız.


1. Din, bireyin inanç ve ibadet hayatına nasıl yön verir? Söyleyiniz.


Kısa Cevap : “Din, bireyin inanç ve ibadet hayatına nasıl yön verir? Söyleyiniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Din sadece ibadet olmayıp insanların inanç , ibadet ve sosyal hayatını düzenleyen ve bütün alanları kapsayan kurallar bütünüdür.

Din, insanın itikadını ve inanç şeklinde belirleyen büyük bir unsurdur. Vermiş olduğu inanç sayesinde insanlara nasıl inanmasını göstererek yol gösterir.

Din ibadet hayatında ise kişinin nasıl ve ne zaman ibadet edeceğini belirleyerek gün içerisinde farklı farklı ibadet şekilleri ile insana ibadet yolunu öğretir.


2. Toplumda güzel ahlakın benimsenip yerleşmesinde dinin rolü ve önemi hakkında bilgi veriniz.


Kısa Cevap : “Toplumda güzel ahlakın benimsenip yerleşmesinde dinin rolü ve önemi hakkında bilgi veriniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Güzel ahlak hem ayeti kerimelerde hem hadis-i şeriflerde insana emredilmiştir.

Aynı zamanda peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin ve sahabelerin hayatına baktığımız zaman insanları affettiklerini, komşuya ve akrabalarına ne kadar iyiliği de iyi davrandıklarını, nezaket kurallarına ne kadar dikkat ettiklerini, insanları kırmamak için ne kadar hassas davrandıklarını görmekteyiz.

Osmanlı’da zekat veren kimsenin zekatını verdiği kişiyi görmeyerek onu incitmemesi için kibar bir yöntem bulunmuş böylece insanlar bakkallara giderek ve veresiyenin herhangi bir sayfasını alıp ödedikleri görülmüştür.

Ayrıca zekat ve sadaka kutusu kurulmuş herkes oraya bir miktar atmış ihtiyacı olan insanlar ise daha sonra giderek ihtiyacı kadarını alarak geri dönmüştür.

Yine peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin düğün borçlarını öğrendiği bir sahabenin devesini çok beğendiğini ve almak istediğini söyleyerek onu satın alması ancak parasını verdikten sonra deveyi düğün hediyesi olarak vermesi kibar bir yardım öğrenin örneğidir.

Bu gibi örnek davranışlar toplumda güzel ahlakın benimseyip yerleşmesinde ve insanların huzurunda öncülük eder.


3. Din, sosyal ve iktisadi hayatla ilgili ne gibi ilkeler ortaya koyar? Örnekler veriniz.


Kısa Cevap : “Din, sosyal ve iktisadi hayatla ilgili ne gibi ilkeler ortaya koyar? Örnekler veriniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

  • “Cebrail bana komşu hakkında o kadar tavsiyede bulundu ki, onu mirasçı bırakacak sandım.” “Komşusu açlıktan kıvranırken, tok yatan kimse iman etmiş olamaz.” “Sizden biri kendisi için istediğini din kardeşi için -yahut komşusu için- istemedikçe (tam) iman etmiş olamaz.”
  • “Yüce Allah şöyle buyurur: ‘Ben Rahman’ım, o (akrabalık bağlarının adı) da rahimdir. Ona kendi ismimden türeyen bir isim verdim. Onunla ilişkiyi sürdürenle ben de ilişkimi sürdürür, onunla ilişkiyi kesenle ben de ilişkimi keserim.’” (Ebu Davud, Zekat, 45; İbn Hanbel, I, 195)
  • Bera b. Azib’den nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“ Teyze, anne konumundadır.” (Tirmizi, Birr, 6)
  • Enes b. Malik’in işittiğine göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kim rızkının bollaştırılmasını yahut ecelinin geciktirilmesini arzu ederse, akraba ile irtibatını sürdürsün!” (Müslim, Birr, 20; Buharî, Edeb, 12)
  • Ebu Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kim Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa, misafirine ikramda bulunsun. Kim Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa, akraba ile irtibatını sürdürsün…” (Buhârî, Edeb, 85)
  • Muhammed b. Cübeyr b. Mut’im’in, babasından naklettiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
  • “Akraba ilişkisini kesen, cennete giremez.” (Müslim, Birr, 19; Buhari, Edeb, 11)
  • “İbadet yetmiş nevidir. En faziletli (ibadetlerden biri) de helal rızık kazanmak için çalışmaktır.” “Allah, kulunu helal kazanç için çalışırken yorgun düşmüş görmeyi sever.” “İnsanın yiyip içtiklerinin en erdemlisi; en bereketli olanı bizzat çalışıp kazanmasıyla aldıklarıdır.”
  • Peygamber efendimiz, Hazret-i Muaz ile müsafaha edince buyurdu ki: – Ya Muaz, ellerin nasırlaşmış. – Evet ya Resulallah, kazma elimde toprakla meşgul oluyor ve bu sayede çoluk çocuğumun nafakasını kazanıyorum. Fahr-i kainat efendimiz, Hazret-i Muaz’ ı öpüp buyurdu ki:  Bu eli Cehennem yakmaz. (Tibyan)
  • Yine bir gün bir genç, sabah erkenden işine gidiyordu. Ashabı kiramdan bazıları, bunu uygun görmediler. Orada bulunan Peygamber efendimiz buyurdu ki:(Öyle söylemeyiniz! Eğer kimseye muhtaç olmamak, ana babasını ve aile efradını muhtaç etmemek için işine gidiyorsa, her adımı ibadettir. Eğer kazanacağı para ile övünmek, keyf sürmek niyetinde ise, şeytanla beraberdir.) [Taberani]

4. İslam’ın, can güvenliğine verdiği önemi ayet ve hadislerle açıklayınız.


Kısa Cevap : “İslam’ın, can güvenliğine verdiği önemi ayet ve hadislerle açıklayınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

İslam’ın, can güvenliğine verdiği önemi konu alan ayet;

“Allah’ın saygıya layık kıldığı cana haksız bir şekilde kıymayın.” (İsra suresi 33)

İslam’ın, can güvenliğine verdiği önemi konu alan hadisler;

  • Enes (r.a.) der ki: Nebiyy-i Ekrem Efendimiz’e büyük günahlardan sorulduğunda şöyle buyurdu: “Allah’a şirk koşmak, ana babaya itaatsizlik etmek, adam öldürmek ve yalan yere şahitlik yapmak.” (Buhârî, Şehâdât, 10)
  • Abdullah bin Ömer (r.a.) der ki: Resûlullah şöyle buyurdu:  “Haram kan dökmediği müddetçe mü’min, dîni hususunda bir genişlik içinde olmaya (Allah’ın rahmetini ummaya) devam eder.” (Buhârî, Diyât, 1)
  • Abdullah bin Amr bin Âs (r.a.) der ki: Resûlullah şöyle buyur-du: “Canım kudret elinde olan Allah’a yemîn ederim ki, bir mü’minin öldürülmesi, Allah katında, dünyanın zevâl bulup yok olmasından daha büyük (bir hâdise)dir.” (Nesâî, Tahrîmü’d-Dem, 2/3984. Ayrıca bkz. Tirmizî, Diyât, 7/1398; İbn-i Mâce, Diyât, 1)
  • Abdullah bin Mes’ûd (r.a.) der ki: Nebiyy-i Ekrem şöyle buyurdu:“Kıyâmet günü insanlar arasında ilk görülecek dâvâ, kan dökmekle ilgili olanlardır.” (Buhârî, Diyât, 1; Müslim, Kasâme, 28)
  • Ebü’l-Hakem el-Becelî (r.a) der ki: Ebû Saîd el-Hudrî ile Ebû Hüreyre Hazretlerini, Resûlullah Efendimiz’in şu sözlerini zikrederken işittim: “Eğer semâ ve yeryüzü ehli, bir mü’minin kanını (haksız yere dökme günahına) iştirak etselerdi, Allah onların hepsini birden Cehenneme atardı.” (Tirmizî, Diyât, 8/1398

5. İslam’ın din hürriyetine verdiği önemi açıklayınız.


Kısa Cevap : “İslam’ın din hürriyetine verdiği önemi açıklayınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Din hürriyeti İslamiyet’in çok önem verdiği ve inanç kalbe dayalı olduğu için sadece davet ve teşviğin yapıldığı bir meseledir.

İnanç insanın kalbinde olduğu için hiç kimse inanmak için zorlanamaz ve zorla inanması da beklenemez.

Bunun için birçok örnekte olduğu gibi İslamiyet’in sonraki zamanlarında bile herkes ibadete konusunda serbest bırakılmış ancak fitne çıkarmak isteyenler engellenmişlerdir.

Din Hürriyeti İle İlgili Ayet;

“Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğru, yanlıştan kesin ayrılmıştır. Kim Tağût’u inkâr edip Allah’a iman ederse o hiç kopmayan sağlam kulpa tutunmuş demektir. Allah Semi’dir/her şeyi duyar, Alîm’dir/ her şeyi bilir. Müminlerin velisi Allah’tır, O onları karanlıklardan nura çıkarır. İnkâr edenlerin velileri ise tağûtlardır. Onlar da inkâr edenleri nurdan çıkarıp karanlıklara koyar. Cehennemlikler onlardır. Orada sürekli kalacaklar” (2/Bakara 256, 257).


B. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruların doğru seçeneğini işaretleyiniz. 


1. I. Miras malı
II. Faiz
III. Karaborsacılık
IV. Rüşvet

Yukarıdakilerden hangileri, İslam’ın yasakladığı haksız kazanç yollarındandır?


A. I ve II B. II ve III C. I, II ve III D. II, III ve IV


2. Hz. Yusuf (a.s.), aşağıdaki peygamberlerden hangisinin oğludur?


A. Hz. İbrahim’in (a.s.)
B. Hz. Yakup’un (a.s.)
C. Hz. Hud’un (a.s.)
D. Hz. Salih’in (a.s.)


3. Aşağıda verilen ayetlerden hangisinin konusu, diğerlerinden farklıdır?


A. “…Allah, alım satımı helal, faizi haram kılmıştır…” (Bakara suresi, 275. ayet.)
B. “Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda batıl yollarla yemeyin. Ancak karşılıklı rıza ile yapılan ticaretle olursa başka. Kendinizi helak etmeyin. Şüphesiz Allah size karşı çok merhametlidir.” (Nisâ suresi, 29. ayet.)
C. “Kim bir mümini kasden öldürürse cezası, içinde ebediyen kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lânetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.” (Nisâ suresi, 93. ayet.)
D. “Ey inananlar! Belirli bir süreye kadar birbirinize borç verdiğiniz zaman onu yazın…” (Bakara suresi, 282. ayet.)


C. Aşağıda verilen Asr suresinde, boş bırakılan bölümleri tamamlayınız. 


Cevap :
Vel asr İnnel insâne lefî husr.
İllellezîne âmenû ve âmilus sâlihâti Vetevâsâv bilhakkı
Vetevâsav bissabr


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 66 Cevapları


Ç. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri, verilen sözcüklerden uygun olanlarıyla doldurunuz.


Cevap :

  1. Din Allah (c.c.) tarafından akıl sahibi kimseleri, kendi istek ve hür iradeleri ile hayırlı olan şeylere sevk eden ilahi kanunlar bütünü olarak tanımlanabilir.
  2. Dinimiz, mutlaka korunması gereken beş temel esas belirlemiştir. Bunlara zarurât-ı hamse denilmektedir.
  3. Peygamberimizin (s.a.v.) bildirdiğine göre hiçbir anne ve baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha üstün bir  hediye veremez.
  4. Dinimiz aklı korumak için içki, uyuşturucu gibi zararlı maddeleri yasaklamıştır
  5. Dinimizi öğrenebileceğimiz en temel iki kaynak Kur’an ile sünnettir.
  6. “Ve de ki: Hak, Rabb’inizdendir. Öyle ise dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin.” (Kehf suresi, 29. ayet.) ayeti inanç hürriyeti ile ilgilidir.

D. Aşağıdaki şemaya, İslam’ın korunmasını hedeflediği beş temel esası yazınız.


Kısa Cevap : “İslam’ın korunmasını hedeflediği beş temel esası yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

İslam’ın korunmasını hedeflediği beş temel esas; can, din, akıl, mal ve nesildir.

İster kafir ister Müslüman olsun İslamiyet bir insanın canına kıymayı yasaklamış ve ancak devlet tarafından belirlenen yasalarda geçerliyse buna müsaade etmiştir.

Kişi ne yaparsa yapsın malı gasp edilemez ve nesline yani ailesine dokunulamaz.

Aynı zamanda din güvenliği de vardır ki bir kimse bir dine zorla geçirilemez.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 64

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Bir Sure Tanıyorum: Asr Suresi ve Anlamı Cevapları Sayfa 64


Bir Sure Tanıyorum: Asr Suresi ve Anlamı Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 64


Soru : Asr suresinde ne gibi ilke ve mesajlar yer almaktadır? Arkadaşlarınızla konuşunuz. Bu ilkelerin günlük hayattaki önemini sınıfınızda değerlendiriniz.


Kısa Cevap : “Asr suresinde ne gibi ilke ve mesajlar yer almaktadır?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Asr suresinde insanın ziyanda olduğu ancak bazı özelliklere dikkat etmesi sebebiyle bu zarardan kurtulacağı ifade edilmiştir.

Asr suresinde zararlı olmayan insanlar ifade edilirken ilk özellik olarak iman sayılmıştır. Gerçekten iman insanın hem din hem de hayat yönünden gerçek manada dikkat edildiği zaman çok güzel yerlere taşımaktadır.

Diğer bir ilke ise ameli salih ilkesidir ki bunlar kişiye farz olan ibadetler olarak nitelendirilebilir. İman edip farz olan amellerini işleyen kimseler hem dünyada huzur bulacak hem de ahiret hayatında büyük başarılar ve mutluluklar elde edecektir.

Asr suresinde aynı zamanda birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler ifadesi geçmektedir.

Bu ifadede hepimizin alması gereken ve dikkat etmesi gereken dersler vardır. Bizleri bir şeyler sorulduğu zaman veya bir yakınımız derdini anlattığı zaman gerçekten hakkı ve sabrı tavsiye ediyor muyuz yoksa o insana gaza getirerek öfkelendiriyor muyuz buna dikkat etmemiz gerekir.

Çünkü insanlar teskin edilmeyip üzüldüğü zaman bir de gaza getirirlerse birçok hata yapabilirler.

Asr Suresi Anlamı

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın ismiyle. 1- Asra yemin olsun ki, 2- İnsan mutlaka ziyandadır. 3- Ancak iman edenler, salih amel (iyi işler) işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye eden ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 46

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Bir Sure Tanıyorum: Mâûn Suresi ve Anlamı Cevapları Sayfa 46


Bir Sure Tanıyorum: Mâûn Suresi ve Anlamı Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 46


Soru : Mâûn suresinde verilmek istenen mesajlar nelerdir? Arkadaşlarınızla belirleyiniz.


Kısa Cevap : “Mâûn suresinde verilmek istenen mesajlar nelerdir?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Mâûn suresinde verilmek istenen mesajlar ; dini yalanlayanlar kınanmakta, yetimlere ve yoksullara kötü davranışlarda bulunmamamız gerektiğinden söz edilmektedir. Ayrıca fakirleri ve açları doyurmadıklarından, namazı gösteriş için kıldıklarından bahsedilen kişilerden söz edilmektedir.

Maun süresinde insanların davranışları ve ibadetleri hakkında uyarılar yapmakta ve nasıl davranmaları gerektiği hakkında biz Müslümanlara bilgiler ve öğütler vermektedir.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 41-42-43-44-45

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Şuayb (a.s.). Cevapları Sayfa 41, 42, 43, 44, 45


Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Şuayb (a.s.). Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 41-42-43-44-45


Soru : Kur’an’da adı geçen peygamberlerden hangilerini biliyorsunuz?


Kısa Cevap : “Kur’an’da adı geçen peygamberlerden hangilerini biliyorsunuz?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Kuranda Geçen 25 peygamberin isimlerini biliyorum ki isimleri ;

1- Hz. Adem:
2- Hz. İdris
3- Hz. Nuh
4- Hz. Salih
5- Hz. Hud
6- Hz. İbrahim
7- Hz. Lut
8- Hz. İsmail
9- Hz. İshak
10- Hz Eyüp
11- Hz. Yusuf
12- Hz. Yakup
13- Hz. Şuayb
14- Hz. Musa
15- Hz. Harun
16- Hz. Zulkifl
17- Hz Davud
18- Hz. Süleyman
19- Hz Elyesa
20- Hz İlyas
21- Hz. Yunus
22- Hz. Zekeriya
23- Hz. Yahya
24- Hz. İsa
25- Hz. Muhammed  sav dir.

Bu peygamberlerden hayatlarına dair az da olsa okuldan ve kitaplardan birde gördüğüm filmlerden edindiğim bilgiler var.


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 45 Cevapları


Yüce Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:
“Bunlardan önce Nuh kavmi, Âd kavmi, kazıklı Firavun, Semûd kavmi, Lût kavmi ve Eyke halkı, bütün bu topluluklar ısrarla gerçeği yalanlamışlardı. Hepsi de elçileri yalancılıkla suçladılar, bu yüzden de kendilerini cezalandırmam hak oldu. Bunlar da şimdi, bir daha geri dönüşe imkân bırakmayacak olan korkunç bir sesi, yalnızca bunu beklemektedirler. Onlar (alaycı bir tavırla), ‘Rabb’imiz! Hesap gününden önce payımıza düşen azabı hemen şimdi ver!’ dediler.”
Sâ’d suresi, 12-16. ayetler.

Soru : Yukarıdaki ayetleri okuyunuz. Bu ayetlerde hangi kişi ve topluluklardan söz edilmektedir? Belirleyip aşağıdaki şemaya yazınız.


Cevap :

İnkârcı Kişi ve Topluluklar

  1. Nuh kavmi
  2. .Âd kavmi
  3. Semûd kavmi
  4. . Eyke halkı
  5. . Lût kavmi

Soru : Ayetlerde sözü edilen kişi ve topluluklar niçin cezalandırılmıştır? Düşüncelerinizi aşağıya yazınız.


Kısa Cevap : “Ayetlerde sözü edilen kişi ve topluluklar niçin cezalandırılmıştır?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

  1. Nuh kavmi ve helak olma sebebi; Nuh asın kavmidir. Putlara tapar, kendilerine “reziller” adı vererek insanlara ve özellikle fakirlere işkence ve eziyetlere bulunurlardı. Dünya lezzetleri ve süse aşırı düşkün bir hale gelmişlerdi. Utanma duygusu kalmış, her türlü çirkinlik açıkça yapılır hale gelmişti.
  2. .Âd kavmi ve helak olma sebebi; Yemen bölgesinde yaşamışlardır. Hz. Nuh’un torunlarıdır. Zamanla Allah’a bağlılıkları azalmış, put yaparak onlara tapmış, güçsüz ve kimsesizlere zulm etmiş, zavallı kimseleri yüksek yapıların üzerine çıkararak oradan aşağı atmış, parçalanmış olan cesetlerine bakarak eğlenmişlerdir.
  3. Semûd kavmi ve helak olma sebebi; Salih asın kavmidir. Peygamberlik ilanından önce Salih ası çok severler ve onu başlarına yönetici yapmak isterlerdi. Semud kavmi kayaları oyarak çok muazzam, yıkılmaz saraylar, köşkler ve evler yapmışlardır. Hz. Salih bu kavimdeki insanları tek Allah’a imana davet etmeye başlayınca bir anda ona düşman oldular. Salih (AS) ve ona tabi olanları Allah şiddetli sarsıntı, gök gürlemesi, korkunç ses ve yıldırımlardan korudu. Daha sonra ise helak oldular.
  4. . Eyke halkı ve helak olma sebebi; Hz. Şuayb (as) Medyen(Eyke)halkına gönderilmiş bir peygamberdi. . Çeşitli hileler, alışverişte ölçü ve tartıya dikkat etmeme gibi. Halkın malını kötü gösterip düşük ücretlerle satın almak, onlar için övünç kaynağıydı. Bir tarafta hakkını alamayan mazlumlar zor duruma düşüyor diğer bir tarafdan zalimler kazanıyordu.
  5. . Lût kavmi ve helak olma sebebi; Lut (as) Filistin’ de bulunan Sedom kavmine peygamber olarak gönderilmiştir. Lut kavminin helakınınn başlıca sebepleri ise; eşcinsellik, çok defa temas ettikleri erkekleri öldürme, mazlumlara eziyet, aşırı derecede cimriliktir.


 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 10-11-12-13-14

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Kader ve Kaza İnancı Cevapları Sayfa 10, 11, 12, 13, 14


Kader ve Kaza İnancı Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 10-11-12-13-14


Soru : Çevrenizdeki insanlar kaza ve kader kavramlarını hangi anlamda kullanmaktadır? Bu konudaki gözlemleriniz nelerdir?


Kısa Cevap : “Çevrenizdeki insanlar kaza ve kader kavramlarını hangi anlamda kullanmaktadır?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Çevremizdeki insanlar kaza ve kader kavramlarını sık sık kullanıyorlarsa da kaza ve kaderin tam olarak manasını bilen kişilerin sayısını yazık ki çok fazla değildir.

İnsanlar Kendi hataları olan veya ihmalleri sebebiyle başlarına gelen şeyleri de Kader olarak dillendirmektedirler

Kazan kelimesi ise halk arasında kaderin meydana gelmesi değil araba, iş veya ev kazası gibi durumlarda yaygın olarak kullanılmaktadır.

Kader Allahu Teala hazretlerinin ilim sıfatı ile olmuş olan ve olacak olan her şeyi bütün ayrıntıları ile bilip irade sıfatıyla da ne şekilde ve hangi özellikte olacağını tercih, tayin ve takdir etmesi demektir.

Allahu Teala insanların olaylar karşısında nasıl tepki vereceğini ve neleri tercih edeceğini sonsuz ilmiyle bildiği için kaderi bu şekilde yazmıştır.

Bu durum insanların iradesini saf dışı bırakmaz ki bu bu demek değildir.

Her şeyin ezelde Allah tarafından bilinmesine ve Bu bilgiye uygun olarak takdir edilmesine denmektedir

Kaderde belirlenmiş olan bu olayların vakti gelince olmasına ise kaza denmektedir.


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 14 Cevapları


“Biz, rüzgârları aşılayıcı olarak gönderdik ve gökten bir su indirdik de onunla su ihtiyacınızı karşıladık. Biz bunları yapmasaydık siz onu (yeterli suyu) depolayamazdınız.” Hicr suresi, 22. ayet.
“Gece de onlar için bir delildir. Biz ondan gündüzü sıyırıp çekeriz de onlar karanlıklara gömülürler. Güneş kendisi için belirlenen yerde akar (döner). İşte bu, Aziz ve Alîm olan Allah’ın takdiridir.” Yâsîn suresi, 37-38. ayetler.

Soru : Yukarıdaki ayetlerde hangi yasalara işaret edilmektedir? Belirleyiniz.


Cevap :

Yukarıdaki ayetlerde sıklıkla karşılaşmış olduğumuz fiziksel yasalara işaret edilmektedir. Bu yasalar, rüzgarların oluşması, bitkileri aşılaması çoğalması, yağmurun yağması, gece ve gündüzün oluşması ve güneşin belirli bir yörüngede hareket etmesidir.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 14-15-16-17

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı İnsanın İradesi ve Kader Cevapları Sayfa 14, 15, 16, 17


İnsanın İradesi ve Kader Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 14-15-16-17


Soru : İnsan hangi özellikleriyle diğer varlıklardan ayrılır?


Kısa Cevap : “İnsan hangi özellikleriyle diğer varlıklardan ayrılır?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Allahu Teala hazretleri evrenin işleyişini belli bir yasaya bağlamış ve bu işleyişin devam edebilmesi için canlı ve cansız birçok varlığı yaratmıştır.

Cansız varlıklar olduğu gibi canlı varlıklar da bitkiler, hayvanlar ve insanlar olmak üzere üç kısımdır.

Canlı varlıkların canlı olmaları ortak bir özellik olmasına rağmen birbirlerine ayıran özellikleri vardır ki mesela bitkilerde yürüyebilme veya bir yerden bir yere gitme gibi bir özellikleri yoktur.

Hayvanlar ise hareket edebilir ve bir yerden bir yere gidip avlanma gibi ihtiyaçlarını kendileri karşılayabilirler.

Canlıların ortak özelliklerinden bir tanesi de doğup büyümeleri ve zamanı gelince ise ölmeleridir.

İnsan bitki ve hayvan gibi belli bir zamanda doğar büyür ve ölümlü olduğu için zamanı geldiğinde ölür.

İnsanın diğer canlılardan farklı olarak halife sıfatında yaratıldığı için birçok farklı yönü bulunmaktadır.

Yeme içme gibi veya hücre gibi özellikleri her ne kadar diğer canlılarla aynı olsa da onu diğer canlılardan ayıran en önemli özellikleri aklı ve ruhudur.

Bir canlı olarak insan akıl sahibi, düşünebilen, irade sahibi, Özgür sorumlu ve inançları olabilen bir varlıktır.

Bu özellik birçok ayeti kerimede zikredilmiş ve insanların akıl ve sorumluluk sahibi olduğuna dikkat çekilmiştir

Bu ayeti kerimelerden bir örnek olarak İsra suresi 70 ayeti kerimeyi verebiliriz ki “biz, gerçekten insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık” buyrulmuştur.

İnsanda bulunan akıl onu diğer canlılardan ayıran en önemli özellik olduğu için insanın sorumlu kullan ve gelişmesini sağlayan da en büyük özelliği budur.

Diğer hayvanların gerek güç gerek hız gerek başka kabiliyetleri olsa da akıl insanı insan yapan en değerli özelliklerdendir.

İnsan akletmesi ile kıymetli ve değerli sorumluluk ve hitap sahiptir.


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 15 Cevapları


Bazı insanlar bir başarısızlıkla ya da olumsuz durumla karşılaştıklarında, “Kader böyleymiş, ne yapayım!”, “Alın yazım böyleymiş.” demektedirler.

Soru : Siz hiç böyle bir duruma şahit oldunuz mu? Bu gibi yaklaşımları doğru buluyor musunuz? Niçin? Sizce yaşadığımız olumsuzlukların önüne geçebilir miyiz? Tartışınız.


Cevap :

Ben de böyle bir duruma şahit oldum. Bu gibi yaklaşımları bazen doğru bazen ise yerine göre yanlış buluyorum. Yaşadığımız olumsuzlukların önüne geçebilmek için elimizden geleni yapmalı ve gerekli çabayı sarf etmeliyiz. Bütün önlem ve dikkatlere rağmen başımıza bir şey geldiği zaman ise bu durumda “kader böyleymiş” demek uygun olur.

Mesela bütün trafik kurallarına uyup Arabanın bakımını yaptıran bir kişinin arabası bir anda bozulabilir veya bir anda anlık bir dalgınlık veya hata ile kaza yapabilir. Eğer önlemleri almışsa Bu gerçekten alın yazısı denebilir ve doğru bir inanış olur.

Yoksa elimizden gelen hiçbir çabayı sarf etmeden olayı kaderi yıkmak bilakis tembellik ve haksızlıktır.


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 16 Cevapları


Soru : Konuda öğrendiğiniz bilgileri de dikkate alarak yukarıdaki şemayı sınıfınızda arkadaşlarınızla yorumlayınız.


Cevap :

İnsan kendisinde bulunan akıl sebebiyle ilim öğrenebilir bilgiler elde edebilir ve kendinde bulunan bu özelliklerle çok mesafeler kat edebilir.

İnsan özgürdür özgür olmayı sever. Ancak İnsan aklı ve ilmi sebebiyle irade sahibi olabildiği için kendisine bazı sorumluluklar verilmiştir ve bu sorumluluklara uyması gereklidir.

Bu sorumlulukları uyup başka insanlara haksızlık yapmadı ve haklarına girmediği müddetçe özgürlüğünü kullanabilir.


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 17 Cevapları


Soru : Kader inancını yanlış anlayan, yaşadığı olumsuzlukların sorumlusu olarak kaderi gören bir insanın tepkilerini ele alan doğaçlama bir drama çalışması yapınız. 


Kısa Cevap : “Kader inancını yanlış anlayan, yaşadığı olumsuzlukların sorumlusu olarak kaderi gören bir insanın tepkilerini ele alan doğaçlama bir drama çalışması yapınız. ” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Mehmet biraz dikkatsizlik biraz da önemsememekten kaynaklı olarak herhangi bir elektrik tamiri yaparken önlem almaz ve kendisine ölüm veya herhangi bir kader gelecekse geleceğini ifade ederdi.

Kamile gitmiş olduğu kişiler ve sevdikleri onun bu durumdan çok endişelenir ve yapmış oldukları hatayı nasıl anlatacaklarını bilemezlerdi

Bir gün yolu bir imamın evine düşmüş ve yine önlem almadan işe koyulmuştu.

İmam onun bu dikkatsiz tavırlarını ve hiçbir önlem almadan yapmış olduğu işi görünce hayrete düştü.

Mehmet uyarsa da Mehmet onun sözünü dinlememiş ve ne yazık ki bir elektrik çarpıntısına maruz kalmıştı. İmam   Mehmet’in dikkatsizliğini fark ettiği için önlemini almış ve hemen daha önce almış olduğu bir önlemle elektrik saatini kapatmış ve Mehmet’in hayatını kurtarmıştı.

Mehmet’in canı çok acıdığı için ptığından pişman olsa da bunun kadar olduğunu ifade etmiş İmam da kendisinin İmam olduğunu anlatmış ve ona bunun Kader olmadığını canımızdan da sorumlu olduğumuzu ve eğer böyle davranırsa Allah katında sorumlu olacağını ifade etti.

Mehmet hem canının yanması hem de duymuş oldukları bu sözler karşısında çok utandı ve bundan sonra böyle yapmayacağına söz verdi ve kader konusunu imamın tavsiye etmiş olduğu kitaplardan okuyup bilgi sahibi olacağına dair kendisine söz verdi.



 

Our Score
error: Content is protected !!