Ramazan ayı geldiği zaman çevremde diğer aylarda görmediğim birçok değişiklik ve hazırlık yapılır.
Ramazan ayında imsak vaktinden sahura kalkmak ve akşam namazından sonra iftar yapmak, büyük iftar sofraları hazırlayarak misafirlerin davet edilmesi, camilerde yatsı namazından ayrı olarak teravih namazının kılınması, Ramazan’a özel güllaç tatlısı Ramazan şerbeti gibi tatlıların ikram edilmesi, imsaktan ta ki güneş batıncaya kadar oruç tutması mübah olan kimseler dışında insanların bir şeyler yiyip içmeyi terk etmeleri Ramazan Bayramı’na olan hazırlıklar Ramazan ayındaki başka aylarda görmediğim şeyler.
5. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 50Cevapları
DÜŞÜNELİM
Osmanlı’da Bir Ramazan Geleneği
Esnaftan veresiye alışveriş yapanların borçlarının yazıldığı deftere veresiye defteri denir. Osmanlı döneminde Ramazan günlerinde pek çok zengin, hiç tanımadığı semtlerde bakkal, manav dükkânlarına gider, esnaftan veresiye defterlerini çıkarmalarını isterlerdi. Defterin sayfalarının rastgele bir bölümünün borçlarını hesaplattırdıktan sonra o sayfaları yırtar ve o kimselerin borçlarını öderlerdi. Dükkân sahibine “Bu borçları silin! Allah kabul etsin!” diyerek, kendilerini tanıtmadan oradan ayrılırlardı. Bu şekilde borcu ödenen kişi, borcunu ödeyenin kim olduğunu bilmez; borcu sildiren kişi de kimi borçtan kurtardığını bilmezdi.
(Bu kitap için yazılmıştır.)
Yukarıda anlatılanlardan hareketle “boş sildirme” geleneğinin sadakanın gizli olanı makbul olduğu için ve fakir’i üzmeme ve zenginin kibre sebep olmaması ve insanların mahcup olmamaları için ortaya çıktığını düşünüyorum.
Bir insan diğerine bir şey verdiği zaman arada bir mahcubiyet oluşmaktadır.
Ancak sadaka veya zekat bu şekilde gizli verildiği zaman yani veren kişi verdiği kişiyi, verilen kişi de veren kişiyi tanımadığı zaman ihlaslı bir sadaka verme olayı gerçekleşmiş olur.
İslamiyet’i kişinin çocuğuna manası güzel ve dini bakımdan anlamı olan bir isim koyması haktır.
Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem kendi döneminde isminin manası güzel olmayan kişilerin isimlerini değiştirmiştir.
Bunun için Müslümanlar peygamber, sahabe isimlerini çocuklarına koyarak hem ahirette şefaatlerine Nail olma hem de bu güzel isimlerin yaşanması için isimleri koymaya devam etmişlerdir.
Ülkemizde Davut isminin konulması da Davut Aleyhisselam’ın peygamber olmasından ve isminin yaşatılmak istenmesindendir.
5. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 53Cevapları
LİSTELEYELİM
Soru : Hz. Davud’un (a.s.) bu duasında Yüce Allah’tan istediklerini listeleyiniz.
“Allah’ım! Senden senin sevgini,
seni sevenin sevgisini
ve beni senin sevgine ulaştıran ameli
isterim.
Allah’ım! Senin sevgini, bana kendimden, ailemden ve serin sudan daha sevimli kıl.” (Tirmizî, Deavât, 72.)
Cevap :
Davut Aleyhisselam bu duasında Allah’tan şunları istemektedir;
Allah’ın sevgisini,
Allah’ı seven kişilerin sevgisini,
Ve Allah’ın sevgisine ulaştıracak amelleri,
Allah’ın sevgisinin kendinden ailesinden ve senin sulardan daha sevimli kılmasını istemiştir.
Günlük hayatta okunması gereken ve aslında kısa olan hepimizin alışkanlık haline getirmesi gereken birçok dua vardır.
İnsanlar uykudan uyandıkları zaman, abdest aldıkları zaman, tuvalete veya banyoya girdikleri zaman, namaz kıldıktan sonra, yemek yedikten sonra, herhangi bir konuşma esnasında veya olmamasını istedikleri zaman Allah’a dua ederler.
Ayrıca eve girerken veya evden çıkarken, araba gibi araçlara binerken, yeni bir elbise giyerken gibi birçok durumda edilecek dualar vardır.
5. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 55Cevapları
YAZALIM
Soru : Rabbena duasının anlamını okuyup siz de kendi cümlelerinizle bir dua metni yazınız.
Birbirimize onu hatırladığımızı, önemsediğimizi ve sevdiğimizi ifade etmek için, selamlaşmanın manası olan dua ile o kişiye dua etmek için, aramızdaki bağın kuvvetlenmesi için birbirimize selam veririz.
Dünyanın her yerinde her kültürde yapılı şekilleri farklı olsa da insanlar birbirine selam vermeyi kültürel bir adap olarak algılarlar.
Bizim kültürümüze de selam vermek Müslüman olduğumuz için selamünaleyküm merhaba gibi ifadelerle günümüze kadar gelmiş aramızdaki bağ güçlendirmek için mükemmel bir fırsattır.
Tanımadığımız kişilere de konuşma adabına uymak adına konuşmaya başlamadan önce selam vermeli ve bu şekilde konuya başlamalıyız.
5. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 64Cevapları
YAZALIM
Soru : Aşağıda boş bırakılan yerlere selam verme ifadelerini yazınız.
Cevap :
Maddeler halinde selam verme ifadeleri şunları örnek verebiliriz ;
Merhaba
Selamünaleyküm
Selamünaleyküm verahmatüllahi ve berakatühü
Günaydın
İyi akşamlar
Hayırlı günler
Selamlar
YORUMLAYALIM
“İnsanların Yüce Allah katında en hayırlısı, önce selam verenlerdir.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 132-133.)
Soru : Yukarıdaki hadisi selamlaşmanın önemi açısından yorumlayınız.
Cevap :
Yukarıdaki hadise baktığım zaman selamlaşmanın önemini ne kadar çok olduğunu anlayabiliyorum.
Bu gibi hadisi şeriflerle selamlaşmanın önemi belirtilmiş ve böylece Müslümanlar arasındaki bağ ve sevginin artması amaçlanmıştır.
Ayrıca selamın içerdiği manaya baktığımızda büyük bir duadır ki müminin mümini bu şekilde dua etmesi çok güzel bir şeydir.
Kültürümüzde de bir kişinin diğer kişiye selam vermesi onu önemsediği ve unutmayarak saygı duyduğu manasına gelir ki bu da iki tarafa iyi hissettirir ve aralarındaki Sevgi bağını arttırır.
Bizler de tanıdığımız kişilere selam vermek ve onlara onları hatırladığımızı ve önemsediğimizi belirtmek aramızdaki bağ kuvvetlendirecektir.
İhlaslı olmaktan benim anladığım hadi şeriflerde de geçtiği gibi kişinin kendisini ve iş duygularını Allah Celle celalühü’nün gördüğünü bilerek yaptığı işi sırf Allah rızası için yapmak demektir.
Aslında bu şekilde ihlası, samimiyeti ve yaptığımız işleri sadece Allah rızası için yapmayı elde edebilirsek insanlardan olan beklentilerimiz ve kırgınlıklarımız da azalacaktır.
Çünkü bir iyilik yaptığımız zaman karşılığını o insandan beklemeyeceğim ve karşılık görmediğimiz zamanda üzülmeyeceğiz.
Veya iyiliğe karşı bir kötülük gördüğümüz zaman bu her ne kadar çirkin bir durum olsa da ona iyilik yaptık diye üzülmeyeceğiz çünkü bunu Allah rızası için yaptığımızdan dolayı karşılığını sadece Allah’tan bekleyeceğiz.
Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem dünyaya geldikten sonra o zamanlarda Mekke’nin sıcak ve kurak olmasından dolayı çocukların sağlıklı büyüyebilmesi için süt anneye verilme geleneği olduğundan dolayı süt annesi Halime’ ye verilmiştir.
Süt annesinin yanında 6 yıl kalmış daha sonra annesi onu alarak Mekke’ye dönmek için yola çıkmıştır.
Ancak annesi eve dönme yolunda hastalanmış vefat etmiştir.
Daha sonra Mekke’ye dönmüş ve dedesi Abdülmuttalip tarafından 2 yıl bakıldıktan sonra dedesi de vefat etmiştir.
Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem 8 yaşındayken dedesini kaybetmiş daha sonra bakımını amcası Ebu talip üstlenmiştir.
2. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) çocukları hakkında bildiklerini defterinize yazınız.
Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin 7 çocuğu olmuş ancak erkek çocukları çok yaşamayarak vefat etmiştir.
Peygamber efendimizin soyu kızı Hz Fatıma’dan devam etmiştir.
Hz Fatıma Hz Ali radıyallahu anh ile evlenmiştir ve 5 çocuğu olmuştur. Bu çocukların isimleri ise Hz Hasan, Hz Hüseyin, Hz Ümmü Gülsüm, Hz Muhsin Hz Zeynep’tir.
3. Huzurlu bir ailede bulunması gereken örnek davranışlar nelerdir? Çevrenizdekilere sorarak defterinize yazınız.
Bence huzurlu bir ailede bulunması gereken örnek davranışlar şunlar olarak özetlenebilir.
Birincisi aradaki sevgi ve saygıdır ki sevgi ve saygının olmadığı bir yerde burası neresi olursa olsun yaşamakla mutlu olmak mümkün değildir.
Bir yerde sevginin olması o insanları mutlu ve huzurlu hissetmesini aynı zamanda saygının olması da aradaki bağın kuvvetlenip can sıkıcı hareketlerin olmamasına sebep olacaktır.
Çünkü sevgi ne kadar güzel olursa olsun arada saygı olmadığı zaman kırılmalar ve kaba hareketlerin olması mümkündür.
Huzurlu bir ailede olması gereken özelliklerden biri ise aile bireylerinin yardımlaşmasıdır. Bu yardımlaşma sayesinde bir iş kimsenin üzerine yıkılıp o kişiyi bunaltmayacak herkes kendi üzerine düşen görevi yaparak iş bölümü ile kolayca halledilecektir.
Huzurlu bir yerde olması gereken özelliklerden bir tanesi hoşgörü ve vefadır.
Hoşgörü sayesinde ailede olan hatalar çok büyütülmeden halledilebilecek ve aile arasında konuşularak düzeltilebilecektir.
Vefa sayesinde ise herkesin birbirine Ulaş sadakati ve arayıp sorma gibi birbirini hatırlama hassasiyeti olacaktır.
Huzurlu bir ailede olması gereken özelliklerden bir tanesi de dürüstlüktür ki dürüstlüğün olduğu yerde herkes doğruyu söyler ve kimse kimseye hakkında şüphede bulunmaz. Bu da huzurun sağlanması için ve herkesin birbirine güvenin olması için olmazsa olmazdır.
4. Kevser suresinin mealini defterinize yazınız.
Cevap :
Kevser suresinin meali
Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla. Şüphesiz biz sana Kevseri verdik. O Halde, Rabbin için namaz kıl, kurban kes. Doğrusu sana buğzeden, soyu kesik olanın ta kendisidir.
5. Sınıf Din Kültürü Ders KitabıEdebiyatımızda Dinin İzleri CevaplarıSayfa 112, 113, 114,115, 116
5. Sınıf Din Kültürü Kitabı Edebiyatımızda Dinin İzleri Metni Cevapları
5. Sınıf Din Kültürü Kitabı Sayfa 112-113-114-115-116
ARAŞTIRALIM
KARA TOPRAK
Adem’den bu deme neslim getirdi
Bana türlü türlü meyva yetirdi
Hergün beni tepesinde götürdü
Benim sadık yarim kara topraktır
Dileğin var ise Allah’tan
Almak için uzak gitme topraktan
Cömertlik toprağa verilmiş Hak’tan
Benim sadık yarim kara topraktır
Hakikat ararsan açık bir nokta
Allah kula yakın kul Allah’ ta
Hak’kın hazinesi gizli toprakta
Benim sadık yarim kara topraktır
Soru : Aşağıdaki türkünün sözlerinin kime ait olduğunu araştırınız.
Cevap :
Kara Toprak şiiri AşıkVeysel‘ e aittir.
Soru : Sizce günlük konuşmalarımızda çoğunlukla hangi dinî ifadeler kullanılmaktadır?
Günlük konuşmalarımızda kültürümüze yerleşmiş olan birçok dini ifade vardır.
Bu dini ifadelerin birkaçını şöyle sıralayabiliriz; selamünaleyküm, Allah’a şükür, günah, sevap, din,selam, elhamdülillah iyiyim , inşallah, maşallah, Allah’a emanet, Allah bilir, Allah korusun , hay Allah, amin, Allah mesut etsin, Allah rahmet eylesin, Allah gecinden versin Birgül Allah esirgesin ” ifadelerini kullanırız.
5. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 113 Cevapları
PAYLAŞALIM
şe Başlamadan Önce >> İNŞALLAH
İşe Başlarken >> BİSMİLLAH
Şaşırırsak >> SÜBHANALLAH
Kendimize Güvenirsek >> EVELALLAH
Azmedersek >> ALİMALLAH
İşten Vazgeçersek >> EYVALLAH
Sonuna Kadar Gitmek İstersek >> YA ALLAH
Canımızı Sıkarlarsa >> FESÜPHANALLAH
İşe Coşkuyla Sarılınca >> ALLAH, ALLAH, ALLAH
İşi Başarıyla Bitirince >> MAŞALLAH
Eğer İşi Başaramazsak >> HAY ALLAH
İş Sonuçlanınca >> ELHAMDÜLİLLAH
Soru : Sizce toplumumuzda yukarıdaki durumlarda neden bu ifadeler kullanılmaktadır? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.
Cevap :
Bizim büyüklerimizin e atalarımızın dini İslamiyet olduğu için bunların tesiri kültürümüze de yansımış ve bu kelimeler dilimize yerleşmiştir.
Aslında bu sözcüklerin manası çok güzel olup dini bir ifade ile söylenebildiği halde çoğu kişi bunları ağız alışkanlığı olduğu için söyler.
5. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 114 Cevapları
BULALIM
Soru : Aşağıda yer alan deyim ve atasözlerindeki boşluklara hangi dini ifadelerin gelmesi gerektiğini bulunuz.
ATASÖZLERİ ve DEYİMLER
• Garip kuşun yuvasını ………….. yapar.
• …………………yi çalan kılıfını hazırlar.
• Yalancının mumu ……………..ya kadar yanar.
• ………………….dağına göre kar verir.
• Acele işe …………….. karışır.
• ………………. bir kapıyı kapatır bir kapıyı açar.
• ……………….da gözü olmayanın ezanda kulağı olmaz.
Madde Madde Bir caminin dış görüntüsü hakkında kısaca şunları söyleyebiliriz;
Her caminin boyutları birbirinden farklıdır. Kimi camiler ihtiyaca göre kim camiler ise görsellik oluşturması açısından büyük ve bazıları ise küçüktür.
Camilerin boyutları farklı olarak minareleri ve kubbeleri vardır. Kimi camilerin bir tane minaresi olduğu gibi kimi camilerin altı kimi camilerin 2 kimi camilerin ise farklı farklı şekillerde minareleri ve kubbeleri vardır.
Abdest almak için şadırvanlar mevcuttur. Şadırvanlar dışarıda bulunup insanlar tuvalet ihtiyaçları varsa giderdikten sonra abdestlerini burada alırlar.
Tuvaletler caminin dış kısmındadır. Bayan mı erkek olmak üzere iki ayrı tuvaletler bulunur ki cami cemaati ihtiyaç duyması halinde buraya gelir.
Caminin bir avlusu ve caminin dışında son cemaat yeri olarak ayrılmış olan bir bölüm vardır. Bu yer caminin hemen kapısının yanında bulunan namaz için ayrılmış olan bölümdür.
Camilerin farklı boyutlarda pencereleri vardır. Caminin büyüklüğüne veya sanatsal olarak göl ziyafeti oluşturması için küçüklü büyüklü pencereler bulunabilir.
5. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 105 Cevapları
KONUŞALIM
Soru : Aşağıdaki görsellerle ifade edilen caminin bölümlerinin işlevleri hakkında arkadaşlarınızla konuşunuz.
Harim; camilerde namaz kılmak için ayrılmış olan bölgeye verilen isimdir. Buralar genellikle halı ile kaplanmış olup aynı zamanda Kur’an dersi ve eğitimlerin de yapıldığı alandır.
Mihrap ;camilerde kıble tarafına yarım küre şeklinde oyulmuş ve imamın cemaatin önde durmuş olduğu alanın adıdır.
Mihrap sayesinde kıble bilinmektedir. Böylece namaz vakitleri dışında bile namaz kılmak isteyen birinin kıbleyi bulması kolay olur.
Minber ; imamların hutbe yapmak için çıkmış olduğu yere verilen isimdir. Minberler genellikle uzun merdivenlere sahip olan kimi camilerde tahtadan kimi camilerde ise betondan yapılan yerlerdir.
Vaaz kürsüsü vaizlerin cemaate vaaz vermek için çıkmış oldukları yüksekçe konsolun adı.
Genellikle hutbeler cemaate buradan yapılmaktadır.
Avlu; camide şadırvan ve tuvalet gibi alanların bulunduğu üstü açık yerdir.
Genellikle camilerin avlusu geniş olup sadece küçük camilerde avlar için küçük bir alan ayrılmıştır.
Şerefe; minarelerde ezan okumak için yapılmış olan balkonlara verilen isimdir.
Eskiden imamlar veya ezan okuyacak olan kişiler ezanın sesini duyurmak için buraya çıkar ve ellerinden geldiği kadar yüksek sesle ezan okurlardı.
Hünkar Mahfili; Osmanlı sultanlarının inşa ettikleri camilerde zeminden yüksek ve kafesle bölünmüş yere denir.
Burada Osmanlı padişahları cuma ve bayram namazları gibi namazları kılmak için onları ayrılmış olan özel bölümdür.
Müezzin Mahfili; Müezzinlerin kamet getirmek veya namaz tesbihatını çekmek için kullanmış oldukları alana verilen isimdir.
Son Cemaat Yeri; büyük camilerde camiye bitişik olarak ayrılmış olan revaklı yerdir.
Minare; müezzinlerin ezanı bildirmek için çıktıkları uzun ince ve genellikle dolamaçlı merdivenlerin bulunduğu alandır.
Şadırvan; birçok çeşmenin bulunduğu caminin avlusunda yer alan ve insanların yüzünü yıkamak veya abdest almak için kullandıkları alanın ismidir.
5. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 106 Cevapları
BULALIM
Soru : Aşağıdaki kutucuklarda yer alan rakamların karşılığı olan harfleri yerlerine yazarak caminin bölümlerini bulunuz.
Cevap :
“5. Sınıf Din Kültürü Kitabı Sayfa 102-103-104-105-106-107-108 Meb Yayınları”
5. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 108 Cevapları
YORUMLAYALIM
Soru : Aşağıdaki şiiri okuyarak şairin hangi duygularla bir mimari esere bunları yazmış olabileceğini yorumlayınız.
SÜLEYMANİYE’DE BAYRAM SABAHI
…
Ordu-milletlerin en çok dövüşen, en sarpı
Adamış sevdiği Allah’ına bir böyle yapı.
En güzel mabedi olsun diye en son dinin
Budur öz şekli hayal ettiği mimarînin.
Görebilsin diye sonsuzluğu her yerden iyi,
Seçmiş İstanbul’un ufkunda bu kudsî tepeyi;
Taşımış harcını gazileri, serdâriyle,
Taşı yenmiş nice bin işçisi, mimariyle.
Ulu mabed! Seni ancak bu sabah anlıyorum;
Ben de bir vârisin olmakla bugün mağrurum;
Bir zaman hendeseden âbide zannettimdi;
Kubben altında bu cumhûra bakarken şimdi,
Senelerden beri rü’yada görüp özlediğim
Cedlerin mağfiret iklimine girmiş gibiyim.
… (Yahya Kemal Beyatlı, Kendi Gök Kubbemiz, s. 12-14.)
Cevap :
Şair dine olan sevgisini ön plana tutarak, Müslüman olmanın vermiş olduğu huzur ile bu şiiri yazmış aynı zamanda böyle güzel bir yapı yaptığı için Sultan Süleyman’a övgüde bulunmuştur.
Ailemle birlikte yemek yerken sofra adabı diye nitelendiren bazı yemek kuralları vardır ki ailemizde herkes bu kurallara uymaya dikkat eder.
Ailemle birlikte yemek yiyeceğim zaman sofrada ilk önce büyüklerimin gelmesini ve emeğe başlamasını beklerim.
Büyüklerim yemeye başladıktan sonra bismillah diyerek hoş sohbetlerle yemeğimizi yer ve ailemle hoş sohbetler etmeye dikkat ederim.
Yemeği beğenmesen bile yemeğe koşu bulmak yerine yiyebileceğim kadar miktarı tabağıma alarak yemeği yemeye çalışır ve yemeği yapan kişilere teşekkür ederim.
Yemek yerken kardeşlerimle kavga etmez, kimseyle çatışmaz ve benden sofraya bir şey getirmelmesi isteniyorsa onu hemen getiririm.
Yemekte kıl görmek gibi veya burnumun akması gibi tiksindirici bir hareket olursa onu kimseye fark ettirmeden alır burun silmek gibi işlemlerimi ise sofradan kalkarak başka bir oda gerçekleştirip geri gelirim.
Sofranın bitiminde elhamdülillah der, yemek duasını okur ve anneme eline sağlık dedikten sonra sofranın kaldırılımında yardımcı olurum.
Soru : Hz. Muhammed’in (s.a.v.) bu davranışını uygulayıp uygulamadığınızı değerlendiriniz.
Cevap :
Hz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem zaten bu davranışa uyguladığı için kendi hakkında yemeği kusur bulmadı ve yediği söylenmiştir.
Peygamber Efendimiz yemeğe kusur bulmaz, kimsenin bu konuda kalbini kırmaz ve Cebrail Aleyhisselam ile görüştüğü için soğan sarımsak gibi ağır kokulu yemekleri yemeği tercih etmezdi ki Cebrail Aleyhisselam rahatsız olmasın.
5. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 69Cevapları
YAZALIM
Soru : Aşağıda şifreli olarak verilen sofra adabına uygun davranışı bulup bu davranışın önemini arkadaşlarınızla konuşunuz.
Şifreli olarak verilen adap davranışı ” yemekten önce ve sonra elleri yıkamak” tır.
Yemekten önce ve sonra ellerin yıkanması aynı zamanda kültürel olarak da bir alışkanlığımız olup sağlık açısından çok önemlidir.
Yemeği elimizle yediğimiz veya elimizle çatal gibi aletlere dokunduğumuz için ellerimizin temiz olması sağlığımız açısından çok önemlidir.
Ellerimizi yıkadığımız zaman böylelikle yemeğe mikropların bulaşmasını engelleyecek ve temiz bir şekilde yemek yememiz sağlanacaktır.
Aynı zamanda yemek yedikten sonra da ellerimizi yıkamak ellerimizin eğer yemeye dair bulaşan bir kedi varsa onları gidermek temiz olmamızı ve mikroplardan korumamızı sağlayacaktır.
Yemekten önce ve sonra elleri yıkamak da aynı zamanda sünnet olup sünnet sevabı da alacak böylelikle sağlıkla beraber sünneti de işlemiş olacağız.
Bunun için mutlaka yemekten önce ve sonra erinmeden ellerimizi yıkamaya çalışmalı ve bunu kardeşlerimize de öğretmeliyiz.
Büyüklerimiz Bizim her zaman iyiliğimizi istedikleri için bize bazı öğütler vererek bu öğütleri tutmamızı isterler.
Büyüklerimiz aile büyüklerimize karşı saygılı olmamızı saygısız hareketlerden ve kırıcı hareketlerden uzak durmamızı, kardeşlerimizle iyi geçinmemizi ve onlara karşı anlayışlı kibar olmamızı, yabancı insanlarla ailemizin haberi olmadan bir yere gitmemeyi arkadaşlarımızla dövüşmeden güzelce oynamamızı, derslerimizde çok iyi çalışarak başarılar elde etmemizi, öğretmenlerimize karşı saygılı olmamızı, okula vaktine gidip oyalanmadan evimize vaktinde dönmemize öğütlerler.
Aynı zamanda büyüklerimiz bize dürüst olmayı, yardımsever olmayı, merhametli olmayı ve zorda kalan insanlara yardım etmemiz gerektiğini öğütlerler.
5. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 72 Cevapları
LİSTELEYELİM
Soru : Aşağıda Hz. Lokman’ın (a.s.) oğluna verdiği öğütlerin yer aldığı ayetler verilmiştir. Bu ayetleri okuyup kendi hayatınızda dikkat etmeniz gereken hususları listeleyiniz.
“…‘Yavrum! Allah’a ortak koşma! Çünkü ortak koşmak elbette büyük bir zulümdür.’” (Lokmân suresi, 13. ayet.)
İnsana da, anne babasına iyi davranmasını emrettik. Annesi, onu her gün biraz daha güçsüz düşerek karnında taşımıştır. Onun sütten kesilmesi de iki yıl içinde olur. (İşte onun için) insana şöyle emrettik: “Bana ve anne babana şükret. Dönüş banadır.” (Lokmân suresi, 14. ayet.)
“Eğer, hakkında hiçbir bilgi sahibi olmadığın bir şeyi bana ortak koşman için seninle uğraşırlarsa, onlara itaat etme. Fakat dünyada onlarla iyi geçin. Bana yönelenlerin yoluna uy. Sonra dönüşünüz ancak banadır. Ben de size yapmakta olduğunuz şeyleri haber vereceğim.”(Lokmân suresi, 15. ayet.)
“Yavrum! Şüphesiz yapılan iş bir hardal tanesi ağırlığında olsa ve bir kayanın içinde yahut göklerde ya da yerin içinde bile olsa, Allah onu çıkarır getirir. Çünkü Allah en gizli şeyleri bilendir, (her şeyden) hakkıyla haberdar olandır.” (Lokmân Suresi, 16. ayet.)
“Yavrum! Namazı dosdoğru kıl. İyiliği emret. Kötülükten alıkoy. Başına gelen musibetlere karşı sabırlı ol. Çünkü bunlar kesin olarak emredilmiş işlerdendir.” (Lokmân Suresi, 17. ayet.)
“Küçümseyerek surat asıp insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme Çünkü Allah hiçbir kibirleneni, övüneni sevmez.” (Lokmân Suresi, 18. ayet.)
“Yürüyüşünde tabiî ol, sesini alçalt. Unutma ki, seslerin en çirkini merkeplerin sesidir.” (Lokmân Suresi, 19. ayet.)
Cevap :
Hayatta herkesin kendine çizmiş olduğu sınırlar ve kendisine dikkat etmesi hususunda önemli olarak görmüş olduğu çizgiler vardır.
Yukarıdaki ayetleri okuduğum zaman Lokman Aleyhisselam’ın oğluna verdiği öğütlerden Kendi hayatıma dair çıkarmış olduğum ve dikkat etmem gereken hususlar şunlardır;
Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamak
Anne ve babama karşı saygılı ve iyi davranmak
Anne ve babam bana Allah’a isyan etmek ve günah bir işe çağırmadıkları müddetçe onları dinlemek
Allah’tan hiçbir şeyi gizlemeyeceğim için davranışlarıma dikkat etmek
Namazı dosdoğru kılmak
İyiliği yemedik kötülükten alıkoymak
Başıma gelecek olan musibetlere sabretmek
İnsanları küçümseyerek surat asmamak ve kibirli bir şekilde yürümek
Çok yüksek sesle konuşmamak ve her şeyde orta halli olmak
