2. Sınıf Türkçe Kitabı Arkadaş seçerken, arkadaşınızın hangi kişilik özelliklerine dikkat edersiniz? konusunu kısaca ele alacağız.
“Arkadaş seçerken, arkadaşınızın hangi kişilik özelliklerine dikkat edersiniz?” ile ilgili kısa cevabı ;
Cevap:
Arkadaş seçerken, arkadaşımın beni seven , saygılı, doğru konuşan biri olması kişilik özelliklerine dikkat ederim.
“Arkadaş seçerken, arkadaşınızın hangi kişilik özelliklerine dikkat edersiniz?” ile ilgili uzun cevabı ;
Cevap:
Arkadaş seçerken, arkadaşımın insanları seven , bana ve çevresindekilere karşı saygılı, çalışkan, adil, doğru sözlü, her zaman yanımda olmaya çalışan biri olmasını tercih ederim.
Sıkıntılı zamanlarda bana destek çıkmasını isterim.
Benimle konuşan ve oyun oynayan , bana değer veren biri olmasını tercih ederim.
8. Sınıf Türkçe Kitabı2. Ünite Ölçme ve Değerlendirme Cevapları Sayfa 82, 83, 84, 85, 86, 87
8. Sınıf Türkçe Kitabı 2. Ünite Ölçme ve Değerlendirme Cevapları
8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 82-83-84-85-86-87
“8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 82-83-84-85-86-87 Ferman Yayıncılık”
KUŞ BAKIŞI
Acıkmış bir martının sana doğru bakışı değil, muhabbet kuşunun bakışı da değil. Iııh, omzuna konmak isteyen bir papağanın bakışından da söz etmiyorum. Yüksek bir yerden aşağıya doğru bütün genişliği içine alabilecek şekilde bakmaya “kuş bakışı” denir.
Bir yerin kuş bakışı görünüşünün kâğıt üzerine kabaca çizimine “kroki” adı verilir. Yakın çevremizi kâğıt üzerinde gösterebilmek için kroki ve plandan yararlanırız. Okulumuzun, evimizin, sokağımızın, mahallemizin ya da semtimizin, kuş bakışı görüşünün küçültülerek, ölçüsüz olarak düzlem üzerine çizilmesine, kroki denir.
Krokide geometrik şekiller, semboller ve çizgiler kullanabiliriz. Kroki, günlük yaşantımızda çok sık kullandığımız çizimdir. Bu çizimler, ana hatlarıyla ölçmeden yapılır. Krokiye ölçek konulmaz. Uzunluklar göz kararı belirtilir.
Önemli yerler şematik olarak gösterilir. Krokinin çizildiği kâğıdın bir köşesine kuzeygüney doğrultusunu gösteren bir ok konulur. Kroki, okulumuzun çevresini, mahallemizi, köyümüzü tanımada yardımcı olur.
Ayrıca aradığımız bir adresi bulmak için de krokiden yararlanırız. Bir arkadaşımıza evimizin yerini basit bir kroki çizerek tarif edebiliriz. Sınıfımızın, okul bahçesinin, odamızın ve sokağımızın durumunu da kroki ile gösterebiliriz.
A. Aşağıdaki soruları “Kuş Bakışı” adlı metne göre cevaplayınız.
1. Kuş bakışı ve kroki nedir?
Cevap:
Kuş bakışı; yüksek bir yerden aşağıya doğru bütün genişliği içine alabilecek şekilde bakmaktır.
Kroki; bir yerin kuş bakışı görünüşünün kâğıt üzerine kabaca çizimine denir.
2. Krokilerden nasıl yararlanabiliriz?
Cevap:
Krokilerden okulumuzun çevresini , mahallemizi, köyümüzü tanıyarak veya aradığımız bir adresi bulmak, bir arkadaşımıza evimizin yerine basit bir şekilde tarif etmek için yararlanabilirsiz.
3. Kroki çizerken hangi şekiller kullanılabilir?
Cevap:
Kroki çizerken geometrik şekiller, semboller ve çizgiler kullanılabilir.
8. Sınıf Türkçe Ferman Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 83 Cevapları
B. Aşağıdaki cümleleri, harf ile verilen düşünceyi geliştirme yollarıyla eşleştirerek harfleri yay ayraçların içine yazınız.
a) Sayısal verilerden yararlanma
b) Karşılaştırma
c) Örnekleme
ç) Tanık gösterme
d) Tanımlama
e) Benzetme
Cevap:
(…d..) 1. İsmin önüne gelerek onu niteleyen veya belirten sözcüklere sıfat denir.
(….c.) 2. Türkçemize sahip çıkan birçok şairimiz var: Yunus Emre, Ziya Gökalp, Ömer Seyfettin vb.
(..b…) 3. Ömer Seyfettin olay hikâyesi, Sait Faik Abasıyanık ise durum hikâyesi yazmıştır.
(…ç..) 4. Kitapların önemini birçok yazarımız güzel sözleriyle dile getirmiştir. Bunlardan biri de Cemil Meriç’in “Kitap, zekâyı kibarlaştırır.” cümlesidir ki kitap okumanın önemini çok güzel ifade eder.
(..a…) 5. 2021 yılı verilerine göre Türkiye’nin okuma oranının 180 ülke arasında 140. sırada olduğu açıklandı.
C. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere uygun geçiş ve bağlantı ifadelerini yazınız.
oysaki-başka bir deyişle-özellikle-son olarak-ilk olarak
Cevap:
1. Dün akşam misafirliğe gitti ………..oysaki…………. bizi sinemaya götürecekti.
2. Yirmi beş yıllık mesleğim sona erdi …………..başka bir deyişle……………. emekli oldum.
3. Ankara’dan dönmeden önce ………son olarak………….. kitapçılara uğrayacağım.
Ç. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.
1. Gözyaşları gibi ulu dağlardan Enginden engine çağlayan sular Derin derin derelerden dönerek Arayıp aslını ağlayan sular.
Altı çizili dize başvurulan söz sanatı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Abartma B) Benzetme C) Kişileştirme D) Konuşturma
2. Kayalar arasındaki dik ve dar bir patikadan inince Kızılkeçili deresiyle karşılaştık. İki sırtın birleştiği dar boğazda kayadan kayaya atlayarak köpüren sular, kulakları dolduran büyük bir gürültü çıkarıyordu. Suyun kenarındaki dar yolda, çok kere taştan taşa atlayarak yürümeye başladık. Kâh derenin kıyısına iniyor, kâh tekrar sırta tırmanarak beyaz köpüklü çağlayanlara yüksekten bakıyorduk.
Bu parçada kullanılan anlatım biçimleri hangileridir?
A) Açıklama-Tartışma B) Betimleme-Öyküleme C) Tartışma-Betimleme D) Öyküleme-Açıklama
8. Sınıf Türkçe Ferman Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 84 Cevapları
3. Dünya üzerinde ne kadar insan varsa o kadar da kişilik vardır. Nasıl her insanın dış görünüşü farklıysa iç dünyası ve kişiliği de farklıdır. Aynı durum iki kardeş arasında da gözlenebilir. Kardeşimde her zaman mantık ön plandadır. Herhangi bir konuda karar vermeden önce uzun uzun düşünür. Ben ise sabırsız yapımdan dolayı hemen karar veririm ve genellikle de hata yaparım.
Bu parçada kullanılan düşünceyi geliştirme yolu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Benzetme B) Örnekleme C) Tanık gösterme D) Tanımlama
4. Sinema da tiyatro gibi sanatın bir türüdür. Ancak sinemanın izleyicisi, tiyatro izleyicisinden daha fazladır. Bunun nedeni sinemanın olanaklarının daha geniş olmasıdır. Sinemada uçsuz bucaksız çöller, balta girmemiş ormanlar, dağ zirveleri… gözünüzün önüne serilir.
Bu parçada karşılaştırılan kavramlar, aşağıdakilerden hangisinde doğru verilmiştir?
A) Göller-ormanlar B) Sinema-görsel sanatlar C) Ormanlar-dağlar D) Sinema-tiyatro
5. Batuhan Öğretmen, cümlenin ögeleri konusunu anlattıktan sonra öğrencilerine bir çalışma kâğıdı hazırlamıştır. Çalışma kâğıdını kontrol ederken bir öğrencisinin yanlış yaptığını belirlemiştir.
“8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 82-83-84-85-86-87 Ferman Yayıncılık”
Öğrenci, kaç numaralı cümlenin ögesini yanlış bulmuştur?
A) 1 B) 2 C) 3D) 4
8. Sınıf Türkçe Ferman Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 85 Cevapları
6. “Ben atımdan inerek bu ihtiyarın elini öptüm.” cümlesinde bulunmayan öge, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Dolaylı tümleçB) Nesne C) Özne D) Zarf tümleci
7. “Limana girdiğimiz vakit, şehre çıkmak isteyen yolcuların kâğıtlarına bakmak için birkaç subay geldi.” cümlesinin öznesi, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Limana girdiğimiz vakit
B) Kâğıtlarına bakmak için
C) Şehri çıkmak isteyen yolcular D) Birkaç subay
8. Osman Hamdi Bey’in “İstanbul Hanımefendisi” tablosu, Avusturya’nın başkenti Viyana’da açık artırmayla satıldı.
“8. Sınıf Türkçe Ferman Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 82-83-84-85-86-87 Cevapları”
Yukarıdaki cümleyi ögelerine ayıran öğrenciler öge dizilimini labirente yerleştireceklerdir. Öge dizilimini doğru yapan öğrenci kimdir?
A) Ayşe B) Emrah C) Gizem D) İrem
8. Sınıf Türkçe Ferman Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 86 Cevapları
9. “Üç tarafı ambarlı büyük kilerin tavanına kancalı büyük çiviler takılmıştı.” cümlesinin ögeleri, aşağıdakilerden hangisinde doğru verilmiştir?
A) Dolaylı tümleç-nesne-yüklem
B) Dolaylı tümleç-özne-yüklem
C) Özne-dolaylı tümleç-nesne-yüklem
D) Zarf tümleci-özne-yüklem
10. DEPREM SONRASINDA YAPILACAKLAR
Güvenli bir yer bulun.
Sağlığınızı kontrol edin.
Bulunduğunuz yerin hasar kontrolünü yaptırın.
Küçük yangınlara müdahale edin.
Acil çıkış yollarının güvenli olup olmadığını kontrol edin.
İhtiyacı olanlara ilk yardım uygulayın.
Afet çantanızı yanınıza alarak bina dışı toplanma alanına gidin.
Artçı sarsıntı olma ihtimaline karşı en az 48 saat eve girmeyin, güvenli bir yerde bekleyin.
Verilen broşüre göre deprem sonrasındaki hangi davranışımız yanlış olur?
A) Deprem sonrasında küçük de olsa yangın çıkmışsa müdahale etmem, itfaiyeyi ararım.
B) İhtiyacı olanlara ilk yardım uygularım.
C) Afet çantasını yanıma alarak bina dışı toplanma alanına giderim.
D) Artçı sarsıntı olma ihtimaline karşı en az 48 saat eve girmem, güvenli bir yerde beklerim.
8. Sınıf Türkçe Ferman Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 87 Cevapları
Soru : Âşık Veysel’in “Orman yurdun temelidir / Nesillerin evvelidir / Her sanatın ilkeli’dir / Ormandaki varlığa bak” dörtlüğünden ve bu temada edindiğiniz bilgilerden yararlanarak doğa sevgisi konulu bir bilgilendirici metin yazınız.
Doğa sevgisi insanın içinde var olan ve dünyaya farklı bir bakış açısı ile bakmasını sağlayan harika bir sevgidir.
Doğa sevgisi insanın nereden geldiğini ve doğaya olan ihtiyacını fark ederek empati yapması, geçmiş nesillerden alınan bu emaneti gelecek nesillere koruyarak ve güzel bir şekilde aktarmak istemesini sağlar.
Doğa sevgisi ağaçlara, cansız varlıklara ve hayvanları duyulan bir teşekkür ve sevgidir.
Doğa sevgisi olan bir insan yerlere çöp atmaz, hayvanları korur ormanlara ve diğer bütün doğada olan şeyleri saygı duyarak onlara zarar vermez.
Çevreyi temiz tutmak için gereken bütün önlemleri alarak elinden gelen şeyleri yapar.
Toplumu bu konuda bilinçlendirerek herkese doğa sevgisini canlanmasına katkıda bulunur.
Böylece bir uyanan insan birçok kişi uyandırabilir ve tertemiz doğamız gelecek nesillere tertemiz olarak aktarılabilir.
“8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 82-83-84-85-86-87 Ferman Yayıncılık” konusunu videolu bir şekilde izleyebilir ve dinleyebilirsiniz.
4. Sınıf Türkçe Kitabı Âşık Veysel’in “Orman yurdun temelidir Nesillerin evvelidir Her sanatın ilkeli’dir Ormandaki varlığa bak” dörtlüğünden ve bu temada edindiğiniz bilgilerden yararlanarak doğa sevgisi konulu bir bilgilendirici metin yazınız. konusunu kısaca ele alacağız.
“Âşık Veysel’in “Orman yurdun temelidir Nesillerin evvelidir Her sanatın ilkeli’dir Ormandaki varlığa bak” dörtlüğünden ve bu temada edindiğiniz bilgilerden yararlanarak doğa sevgisi konulu bir bilgilendirici metin yazınız.” ile ilgili kısa cevabı ;
Cevap:
Doğadaki tek akıllı canlı insandır. Hayvanlar ve bitkiler insanın mutlu ve düzenli bir şekilde yaşayabilmesi için var olsa da insanların bunlara saygı duyması ve onları yaşatmasıyla duanın döngüsü mümkün olur.
Doğayı sevmek insanın kendini ve gelecek nesilleri sevmesi ile mümkündür.
Sağlıklı ve güzel bir hayatı isteyen insan dua ile barışık olmalı, kendisine yiyecek ve barınma veren doğaya saygılı ve koruyucu olmalıdır.
Ormanı geçmiş nesillerin kendisine emanet ettiğini, gelecek nesillerin de temiz ve güzel bir doğada yaşamaya Hakkı olduğunu daima hakkında susarak hareket etmeli doğamızı sevmeliyiz.
“Âşık Veysel’in “Orman yurdun temelidir Nesillerin evvelidir Her sanatın ilkeli’dir Ormandaki varlığa bak” dörtlüğünden ve bu temada edindiğiniz bilgilerden yararlanarak doğa sevgisi konulu bir bilgilendirici metin yazınız.” ile ilgili uzun cevabı ;
Cevap:
Doğa sevgisi insanın içinde var olan ve dünyaya farklı bir bakış açısı ile bakmasını sağlayan harika bir sevgidir.
Doğa sevgisi insanın nereden geldiğini ve doğaya olan ihtiyacını fark ederek empati yapması, geçmiş nesillerden alınan bu emaneti gelecek nesillere koruyarak ve güzel bir şekilde aktarmak istemesini sağlar.
Doğa sevgisi ağaçlara, cansız varlıklara ve hayvanları duyulan bir teşekkür ve sevgidir.
Doğa sevgisi olan bir insan yerlere çöp atmaz, hayvanları korur ormanlara ve diğer bütün doğada olan şeyleri saygı duyarak onlara zarar vermez.
Çevreyi temiz tutmak için gereken bütün önlemleri alarak elinden gelen şeyleri yapar.
Toplumu bu konuda bilinçlendirerek herkese doğa sevgisini canlanmasına katkıda bulunur.
Böylece bir uyanan insan birçok kişi uyandırabilir ve tertemiz doğamız gelecek nesillere tertemiz olarak aktarılabilir.
3. Sınıf Türkçe Kitabı Ailenizin haberi olmadan bir yere gitmenin ne gibi sakıncaları olabilir? konusunu kısaca ele alacağız.
“Ailenizin haberi olmadan bir yere gitmenin ne gibi sakıncaları olabilir?” ile ilgili kısa cevabı ;
Cevap:
Ailemizin haberi olmadan bir yere gittiğimizde bizim kaybolduğumuzu sanıp merak edebilirler.
O yer bizim için tehlikeli bir yer ise başımıza hoşlanmadığımız durumlar gelebilir.
“Ailenizin haberi olmadan bir yere gitmenin ne gibi sakıncaları olabilir?” ile ilgili uzun cevabı ;
Cevap:
Bazen üzülsek bazen onaylasak da ailemiz bizim için en doğru kararı alır.
Ailemize haber vermeden onların izin vermediği yerlere gitmemeliyiz.
Ailemizin haberi olmadan bir yere gittiğimiz zaman başımıza hoş olmayan durumlar gelebilir. Ailemiz bize kayboldu sanarak merak edebilir veya izinsiz gittiğimizi öğrenirlerse size güvenleri sarsılabilir.
Ailemiz bu hareketimizden dolayı üzülüp tedirgin olabilir.
3. Sınıf Türkçe Kitabı Ailenizden uzak kaldığınızda neler hissedersiniz? konusunu kısaca ele alacağız.
“Ailenizden uzak kaldığınızda neler hissedersiniz?” ile ilgili kısa cevabı ;
Cevap:
Ailemden uzak kaldığım zaman kendimi yalnız ve üzgün hissederim.
Ailem beni karşılıksız seven ve koruyan insanlardır.
Ailemin yanında güvende hissediyorum.
“Ailenizden uzak kaldığınızda neler hissedersiniz?” ile ilgili uzun cevabı ;
Cevap:
Ailemden uzak kaldığımda eğer bu kısa bir ayrılıksa kendimi çok kötü hissetmem. Çünkü onlar veya ben bir yere gittiğimde belirli bir süre sonra buluşacağımı ve onlara kavuşacağımı bilirim.
Ancak bu ayrılık uzak sürecekse kendimi yalnız, korunaksız hissederim.
Ailem beni korur kollar. Beni karşılıksız severler. Bu yüzden ailemi çok seviyorum.
3. Sınıf Türkçe Kitabı 3. Ünite Tema Değerlendirme CevaplarıSayfa 122, 123, 124
3. Sınıf Türkçe Kitabı 3. Ünite Tema Değerlendirme Cevapları
3. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 122-123-124
“3. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 122-123-124 SONUÇ Yayınları”
1. Aşağıdaki Nasrettin Hoca fıkrasını kendinize göre tamamlayınız.
YORGAN GİTTİ
Gecenin bir yarısında Hoca’nın evinin önünde iki kişi kavgaya tutuşunca Hoca meraklanmış. Karısının itirazını dinlemeden dışarı çıkmış. Üstüne de serinlikte üşümemek için yorganını almış.
Cevap:
Hoca ne olduğunu sormuş. Adamlar hırsız vardı demişler. Hoca”ben birşey duymadım” demiş. Adamlar ” yorganın altından konuşmak kolay gelde burda ara” demişler. Hoca ” yorganın altında daha zor isterseniz gelde deneyin, bana müsade ” demiş. Adamlar “Sen hocasın bilirsin, hırsızı bul “demişler. Hoca da” alın yorgan siz bulun, madem kolay” demiş, eve geçmiş. Adamlar şaşkınlık içinde kalakalmış.
2. Aşağıdaki cümlelerden doğru olanların önüne “D”, yanlış olanların önüne “Y” yazınız.
Cevap:
( Doğru )Bayrağımızın rengi kırmızı, ay ve yıldızı beyazdır.
( Yanlış )Türkiye’nin başkenti İstanbul’dur.
( Doğru )Karagöz, bir gölge oyunudur .
3. Sınıf Türkçe SONUÇ Yayınları Ders Kitabı Sayfa 123 Cevapları
3. Aşağıda verilen eş anlamlı kelimeleri örnekteki gibi eşleştiriniz.
Cevap:
“3. Sınıf Türkçe SONUÇ Yayınları Ders Kitabı Sayfa 122-123-124 Cevapları”
4. Görselleri inceleyiniz. Görsellerden yararlanarak verilen kelimelerin zıt anlamlılarını noktalı yerlere yazınız.
Cevap:
Yeni = Eski
Dolu = Boş
Uzun = Kısa
5. Cümlelerdeki boşlukları aşağıdaki kelimelerden uygun olanıyla doldurunuz.
Cevap:
Arkadaşım bana komik bir fıkra anlattı.
Mimar Sinan, birçok cami yapmıştır.
Karagöz , Hacivat’ın arkadaşıdır.
3. Sınıf Türkçe SONUÇ Yayınları Ders Kitabı Sayfa 124 Cevapları
“3. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 122-123-124 SONUÇ Yayınları”
• Bu tabloda “Evet”leriniz çoğunlukta ise durumunuz iyi demektir.
• “Biraz”larınız çoğunlukta ise kitabınızdaki etkinlikleri tekrarlayınız.
• “Hayır”larınız çoğunlukta ise eksiklerinizi tamamlamak için öğretmeninizle konuşunuz.
Soru : Haydi, bu temada öğrendiklerimizi kısaca yazalım.
Cevap:
Bu temada Türkiye’ mizin ne kadar güzel olduğunu, gölge oyunu hakkında bilgileri, Nasreddin hoca ve komik fıkralarını, Bayrağımızın değerini ve ninniler hakkında bilgiler edindik.
“3. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 122-123-124 SONUÇ Yayınları” konusunu videolu bir şekilde izleyebilir ve dinleyebilirsiniz.
3. Sınıf Türkçe Kitabı 1. Ünite Tema Değerlendirme CevaplarıSayfa 48, 49, 50
3. Sınıf Türkçe Kitabı 1. Ünite Tema Değerlendirme Cevapları
3. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 48-49-50
“3. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 48-49-50 SONUÇ Yayınları”
KÜÇÜK KIRMIZI BALIK
( … )
Başımdan geçenleri size anlatmam gerek. Annem ve kardeşlerimle bir gölde yaşıyorduk. Göl, masmavi ve kocamandı. Kenarlarında su çiçekleri ve sazlar vardı. Biz, bir taşın kovuğunda büyüyorduk. Ara sıra oradan çıkar, tekrar dönerdik. Aramıza başka balık yavruları da katılırdı. Onlarla oyunlar oynardık.
Bir gün hava çok güzeldi. Annemiz yuvadan ayrılmıştı. Yalnızdık. Kardeşlerimle birlikte kovalamaca oynuyorduk. Su çiçekleri çok hoşuma gitmişti. Onları seyretmeye daldım. Farkında olmadan yuvadan ayrılmış, uzaklara gitmiştim. Birden başımın üzerinde bir gürültü duydum. Biraz sonra etrafımda iplerden örülmüş bir duvar belirdi. Kaçamadım. Bir anda kendimi sudan çıkmış, havada çırpınırken buldum. Suyun dışında olmak ne kadar zormuş! Ama uzun sürmedi. Yeniden suyun içine düştüm. içine düştüğüm su, hiç de göl kadar büyük değildi.
Etrafım dümdüzdü. Ne yosun vardı ne de su çiçekleri. .. Nerede olduğumu merak ediyordum. Ah, neden yuvamdan uzaklara gitmiştim?
Biraz sonra beni bir eve getirdiler. Bir cam kavanoza koydular. Etrafıma toplanıp “Ne güzel balık!” dediler. Bana gölde bulamadığım yemler verdiler. Ama ben bunları yemek istemedim. Çünkü kardeşlerimi ve annemi özlemiştim. Şimdi, bu cam kavanozun içinde dolaşıp duruyorum. Aklımda annem ve kardeşlerim … Su çiçeklerini, sazları, yosunlu kayamızı bir türlü unutamıyorum.
İşte böyle …
Bir gün, göle dönebilirsem bir daha uzaklara gitmeyeceğim. ( … )
Adnan ARDAĞI
(1, 2 ve 3. soruları metinden hareketle cevaplayınız.)
1. Kim küçük kavanozda yaşamaktan bıkmış?
Cevap:
Küçük kırmızı balık kavanozda yaşamaktan bıkmış.
2. Küçük kırmızı balık nereyi özlüyor?
Cevap:
Küçük kırmızı balık kardeşlerini ve annesini özlüyor.
3. Metinde anlatılan olay nedir?
Cevap:
Metinde anlatılan olay küçük kırmızı bir balığın ağlara yakalanması ve yakalanarak kavanozda beslenmesidir.
3. Sınıf Türkçe SONUÇ Yayınları Ders Kitabı Sayfa 49 Cevapları
Ailemden uzak kaldığımda eğer bu kısa bir ayrılıksa kendimi çok kötü hissetmem. Çünkü onlar veya ben bir yere gittiğimde belirli bir süre sonra buluşacağımı ve onlara kavuşacağımı bilirim.
Ancak bu ayrılık uzak sürecekse kendimi yalnız, korunaksız hissederim.
Ailem beni korur kollar. Beni karşılıksız severler. Bu yüzden ailemi çok seviyorum.
Ailenizin haberi olmadan bir yere gitmenin ne gibi sakıncaları olabilir?
Bazen üzülsek bazen onaylasak da ailemiz bizim için en doğru kararı alır.
Ailemize haber vermeden onların izin vermediği yerlere gitmemeliyiz.
Ailemizin haberi olmadan bir yere gittiğimiz zaman başımıza hoş olmayan durumlar gelebilir. Ailemiz bize kayboldu sanarak merak edebilir veya izinsiz gittiğimizi öğrenirlerse size güvenleri sarsılabilir.
Ailemiz bu hareketimizden dolayı üzülüp tedirgin olabilir.
5. Görsellerde “saz” kelimesinin iki farklı anlamı yer almaktadır. “Saz” kelimesini, bu anlamları ile birer cümle içinde kullanınız.
Cevap:
Saz : Sazlığın kenarından geçerken en çok kurbağaların sesini severdim.
Saz : Dedem hem saz çalar hemde çok türkü söylerdi.
6. Aşağıdaki görselleri inceleyiniz. Görsellerde gördüklerinizi anlatınız.
“3. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 48-49-50 SONUÇ Yayınları”
Cevap:
Görselleri incelediğim zaman balıkların asıl evi olan suda çok mutlu olduklarını, kavanozun içerisine girdikleri zaman ise çok mutsuz olduğunu görmekteyim.
7. Aşağıdaki cümlelerde, kutucuklara uygun noktalama işaretlerini yazınız.
Cevap:
Yarın kütüphaneye gelecek misin ?
Ahmet, olayı uzun uzun anlattı .
Bahçemizde domates , biber ve salatalık yetiştirdik.
3. Sınıf Türkçe SONUÇ Yayınları Ders Kitabı Sayfa 50 Cevapları
“3. Sınıf Türkçe SONUÇ Yayınları Ders Kitabı Sayfa 48-49-50 Cevapları”
♦ Bu tabloda “Evet”leriniz çoğunlukta ise durumunuz iyi demektir.
♦ “Biraz”larınız çoğunlukta ise kitabınızdaki etkinlikleri tekrarlayınız.
♦ “Hayır”larınız çoğunlukta ise eksiklerinizi tamamlamak için öğretmeninizle konuşunuz.
Soru : Haydi, bu temada öğrendiklerimizi kısaca yazalım.
Cevap:
Bu temada arkadaş olmanın kıymetini, anne sevgisini, hediye seçimini, kibar olup insanları terslemememiz gerektiğini ve sözlerin insan üzerindeki tesirini öğrendim.
“3. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 48-49-50 SONUÇ Yayınları” konusunu videolu bir şekilde izleyebilir ve dinleyebilirsiniz.
8. Sınıf Türkçe Kitabı “Forsa” adlı metnin konusundan ve ana fikrinden hareketle defterinize hikâye edici bir metin yazınız. konusunu kısaca ele alacağız.
““Forsa” adlı metnin konusundan ve ana fikrinden hareketle defterinize hikâye edici bir metin yazınız.” ile ilgili kısa cevabı ;
Cevap:
Günlerden bir gün Balçiçek isminde bir kız; dışarı çıktığı zaman ağaçların yeşerdiğini, kuşların cıvıladığını, arıların vızıldığını, kelebeklerin uçuştuklarını, rengarenk çiçeklerin kırlarda onun gülümsediğini gördü. Havalar ısınmaya başlamıştı. Demek ki çok istediği domateslerini artık dikebilecekti. Hemen annesinin yanına koştu.
“Anneciğim ilkbahar gelmiş gibi artık çok istediğim domateslerimi dikebilir miyim?” dedi. Annesi “Evet, canım kızım ilkbahar geldi. Domateslerini ekebiliriz. Sen ibriye Su doldur ve bahçeye götür ben de tohum ve kürekleri getireceğim.” der. Balçiçek çok heyecanlıdır. Artık domatesleri ekecek onlar çıktıktan sonra büyükannesi ve büyükbabasına götürebilecekti. Domatesleri annesi ile beraber ektiler ve can suyunu verdiler. Balçiçek çok heyecanlıydı. 1. gün sabah erkenden kalıp domateslerini suladı. 2. gün aynı şekilde bu 3 gün boyunca böyle devam etti. Balçiçek sonunda sabrını yitirdi. Domateslerin çıkmayacağını kendine inandırmıştı. Onun yerine arkadaşlarıyla kırlarda oyun oynamaya başladı.
Domatesini unutmuştu. Annesi Balçiçek sulamasa da çiçekleri sulamaya devam ediyordu. Domatesler çıkmış, annesi domatesleri toplamıştı bile. Balçiçek bir gün sabah yine kalktı. Domatesleri aklına bile getirmiyordu artık. Kahvaltıda yediği lezzetli domatesleri görünce aklına domatesi geldi. Hemen domates ektiği yere koştu. Kocaman büyüyen fideleri görünce çok şaşırdı. Domatesleri kendisi toplayamamıştı, sabredememişti. Gelecek yıl kendine söz verdi. Bundan sonra domateslerini ekip sabırla bekleyecekti. Domatesin hasadını yapacak, o güzel domatesleri büyük annesine ve büyükbabasına götürecekti. Onlardan çok güzel örgüler alacaktı.
““Forsa” adlı metnin konusundan ve ana fikrinden hareketle defterinize hikâye edici bir metin yazınız.” ile ilgili uzun cevabı ;
Cevap:
Selin babasını kaybettiği 10 yaşında civarındaydı. O yıl çok sıkıntılı ve kaderli geçmişti onun için. Bunca kader ve acıdan sonra birde o yıl kanser olduğunu öğrendi. Dünyası başına yıkılmıştı hem babasının kaybı üstüne bu zalim hastalığının çıkması onu yerle bir etmişti. Ama pes etmeyecekti mücadele edecekti.
Bu hastalıktan babası ona sabrın önemini öğretmişti. Sabırlı olursa elde edemeyeceği bir şey olmadığını, ümidini kaybedenin aslında her şeyini kaybettiğini ona öğretmişti babası. Selin bunların farkındaydı. Mücadele etti her zaman. Okulunun tam olarak bitiremedi. okula gidiyordu ama hastaneye gitmek durumunda olduğu günler okulunu aksatmak zorunda kalıyordu. Bu onu çok üzüyordu çünkü okulunu ve arkadaşlarını çok seviyordu. Yaşı 18’e geldiği zaman artık bu hastalık onun bütün vücudunu sarmıştı. Çok zorlu bir ameliyat olması gerekiyordu. Bu ameliyat çok zorlu bir ameliyattı.
Arkadaşları ona cesaret verdi. Yanında olacağını hissettirdi ve o büyük gün gelmişti. Hastaneye gitti ameliyat çok zorlu geçmişti. Selin günden güne iyi oluyordu ama bir gün fenalaştı. Acilen müdahale etti. Doktorlar ve Selin pes etmeyecekti. Bu hastalığı yenecekti. Kendine çok güveniyordu ve ümidini kaybetmeyevekti. Doktorlar Selin’i iyileştirmeyi başardılar.
Ameliyatın zorlu dönemi bitmişti. Selim artık sağlıklı bir bireydi. Artıkokula gidiyor, arkadaşlarıyla sohbet edebiliyordu. Okulda uyumak zorunda kalmıyordu. Üniversite sınavına hazırlanarak, hep hayali olan moleküler biyoloji ve genetik fakültesini kazandı. Sabretmenin ve ümidini kaybetmemenin mutlu zaferini yaşıyordu.