Forum Sınıf Kitabı

16 Haziran 20243 Temmuz 2024

7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 96-97 FERMAN Yayıncılık

Ortaokul 7. Sınıf Fen Bilimleri Fen, Mühendislik ve Girişimcilik Uygulamaları Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 96, 97

7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Fen, Mühendislik ve Girişimcilik Uygulamaları Metni Etkinlik Cevapları

7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 96-97

7. Sınıf Fen Bilimleri FERMAN Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 96 Cevapları

Soru : Günlük yaşamda “sürtünme kuvveti”nin neden olduğu iki problem belirleyiniz. Belirlediğiniz problemlerdeki sürtünme kuvvetini en aza düşürecek yöntemler tasarlayıp modelleyiniz.

Tasarımınızı hazırlarken yer çekimi, ağırlık, kuvvet kavramlarını dikkate alınız.

Hazırlayacağınız projenin adı

Cevap :

Proje Adı: Günlük Yaşamda Sürtünme Kuvvetinin Azaltılması

Proje için gerekli malzemeler

Cevap :

Proje için Gerekli Malzemeler:

Çeşitli yüzey kaplama malzemeleri (teflon, silikon, yağ vb.)
Ölçüm cihazları (dinamometre, terazi, cetvel)
Farklı ağırlıklarda cisimler
Düz ve eğimli yüzeyler
Yağlama malzemeleri (makine yağı, grafit tozu)
Rulman ve bilye setleri
Deney setleri için mukavva, ahşap, metal plakalar

Projenin yapılış basamakları

Cevap :

Projenin Yapılış Basamakları:

Problemin Belirlenmesi:
- Sürtünme kuvvetinin araba lastiklerinde ve makine parçalarında aşınmaya neden olması.
- Sürtünme kuvvetinin kapı menteşelerinde gıcırdamaya neden olması.
Çözüm Yöntemlerinin Araştırılması:
- Farklı yüzey kaplama malzemelerinin ve yağlama yöntemlerinin sürtünmeyi nasıl etkilediği üzerine literatür taraması yapılması.
- Rulman ve bilye sistemlerinin sürtünmeyi nasıl azalttığına dair bilgi toplanması.
Deney Tasarımı:
- İlk problem için: Farklı yüzey kaplama malzemeleri ile kaplanmış yüzeyler üzerinde cisimlerin hareketini gözlemleyerek sürtünme kuvvetini ölçmek.
- İkinci problem için: Farklı yağlama malzemelerinin kapı menteşelerinde sürtünmeyi ve gıcırdamayı nasıl azalttığını deneysel olarak incelemek.
Deneylerin Yapılması:
- Her bir yüzey kaplama ve yağlama malzemesi için aynı ağırlıktaki cisimlerin hareketini ölçmek ve sürtünme kuvvetlerini karşılaştırmak.
- Rulman ve bilye sistemlerinin uygulanması ile sürtünme kuvvetinin değişimini gözlemlemek.
Verilerin Analizi:
- Ölçülen sürtünme kuvvetlerini karşılaştırarak en etkili yüzey kaplama ve yağlama yöntemlerini belirlemek.
- Elde edilen verileri grafikler ve tablolar ile analiz etmek.
Modelleme:
- En az sürtünme kuvveti sağlayan yöntemlerin günlük yaşamda nasıl uygulanabileceğini gösteren modeller oluşturmak.
- Bu modellerin avantajlarını ve potansiyel eksikliklerini belirlemek.

Tasarlanan projenin çizimi

Cevap :

Yeni Modelin Çizimi:

Bu şekilde sürtünme kuvvetini en aza indirerek günlük yaşamda karşılaşılan sorunları çözecek pratik ve etkili yöntemler geliştirilmiş olacaktır.

Hazırlanan tasarımda tespit edilen eksiklikler

Cevap :

Hazırlanan Tasarımda Tespit Edilen Eksiklikler:

Kullanılan yüzey kaplama malzemelerinin uzun vadeli dayanıklılığı ve etkisi.
Yağlama malzemelerinin zamanla etkisini yitirmesi ve yeniden uygulanması gerekliliği.
Rulman ve bilye sistemlerinin maliyeti ve kurulumu.

Eksiklikleri giderilerek tasarımı yapılan projenin modellenmesi

Cevap :

Eksiklikleri Giderilerek Tasarımı Yapılan Projenin Modellenmesi:

Uzun Vadeli Dayanıklılık:
- Kaplama malzemelerinin dayanıklılığını artırmak için daha sağlam ve uzun ömürlü malzemeler kullanılması.
- Kaplamaların düzenli bakımı ve yenilenmesi.
Yağlama Malzemelerinin Etkinliği:
- Daha kalıcı ve etkili yağlama malzemelerinin kullanılması.
- Otomatik yağlama sistemlerinin geliştirilmesi.
Maliyet ve Kurulum:
- Rulman ve bilye sistemlerinin daha uygun maliyetli ve kolay kurulabilir hale getirilmesi.
- Bu sistemlerin küçük ölçekli uygulamalar için optimize edilmesi.
Yeni Model:
- En az sürtünme kuvveti sağlayan kaplama malzemesi ile kaplanmış yüzey ve otomatik yağlama sistemi ile donatılmış bir kapı menteşesi modeli.
- Bu modelin çizimi ve prototip olarak oluşturulması.

Yaptığınız bu modeli “Yıl Sonu Bilim Şenliği”nde sunmak üzere saklayınız. Tasarımınızı tanıtmak amacıyla da gazete, genel ağ, televizyon reklamı hazırlayabilir ya da kısa film çekebilirsiniz.
Not: Projenizi, kitabınızın son bölümünde her ünite için verilmiş “Proje Değerlendirme Formları”nı kullanarak değerlendiriniz.

Our Score

16 Haziran 202416 Haziran 2024

7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 66-67-68-69-70 MEB Yayınları

7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Mayoz Bölünme Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 66, 67, 68, 69, 70

7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Mayoz Bölünme Metni Etkinlik Cevapları

7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 66-67-68-69-70

Soru : Hepiniz göz rengi, saç rengi, ten rengi gibi özellikleriniz bakımından annenize, babanıza ya da yakın akrabalarınıza benziyor olmalısınız. Peki, bu özellikler anne ve babanızdan size nasıl aktarılıyor olabilir?

Cevap :

Anne ve babadan çocuklara genetik materyal yoluyla aktarılır. Her iki ebeveynden de gelen genler, çocuğun göz rengi, saç rengi ve ten rengi gibi fiziksel özelliklerini belirler. Bu genetik özellikler, genetik şifrelerdeki varyasyonlar sayesinde belirlenir ve her iki ebeveynden de alınan gen kombinasyonları ile şekillenir.

Soru : İnsanların vücut hücrelerinde 46 kromozom bulunur. Bu kromozomların 23 tanesi anneden, 23 tanesi babadan gelir. Sizce anne ve babadan gelen bu 23 kromozomlu hücreler nasıl oluşmaktadır?

Cevap :

Anne ve babadan gelen 23 kromozomlu hücreler, meyoz bölünme süreciyle oluşur. Bu süreçte, hücreler kromozom sayısını yarıya indirerek, her biri 23 kromozom içeren gametler (sperm ve yumurta) oluşturur. Bu gametler döllenme sırasında birleşir ve 46 kromozomlu yeni bir hücre oluşturur.

7. Sınıf Fen Bilimleri MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 68 Cevapları

Soru : Sperm ve yumurta hücrelerinin birleşmesi ile oluşan zigotun kromozom sayısı hakkında ne söyleyebilirsiniz?

Kısa Cevap :

Sperm ve yumurta hücrelerinin birleşmesiyle meydana gelen zigot, her iki gametin genetik materyalini bir araya getirir. Anne yumurtasından gelen 23 kromozom ile baba sperminin 23 kromozomu, zigotta birleşerek toplamda 46 kromozom oluşturur.

Bu birleşme, hem anneden hem de babadan gelen genetik bilgilerin bir araya gelmesini sağlar ve böylece yeni bir bireyin genetik şifresi tamamlanmış olur. Zigot, bu 46 kromozom sayesinde tüm genetik özelliklerini belirleyecek yapı taşlarını taşır.

Uzun Cevap :

Sperm ve yumurta hücrelerinin birleşmesiyle oluşan zigot, her biri 23 kromozom taşıyan iki gametin birleşmesiyle 46 kromozomlu diploid bir hücre haline gelir.

Bu sayede, zigot hem anneden hem de babadan gelen genetik materyali eşit miktarda almış olur. Zigotun kromozom sayısı, canlıların tüm vücut hücrelerinin kromozom sayısını belirler.

7. Sınıf Fen Bilimleri MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 70 Cevapları

ETKİNLİK-1 Üreme Ana Hücrelerinde Mayoz Bölünme Modeli

Malzemeler:
* Mor ve mavi renkli oyun hamuru
* Karton
* Bu etkinlikte amaç, üreme ana hücrelerinde mayoz bölünmenin nasıl gerçekleştiğini model üzerinde göstermektir

Etkinliğin Yapılışı

1- Üçer kişilik gruplar oluşturunuz.
2- Kartonun üzerine mayoz bölünmenin aşamalarını göstereceğiniz, üreme ana hücresini temsil edecek üç tane aynı büyüklükte daire çiziniz.
3- 1. dairenin içine mor ve mavi oyun hamurlarını X işareti olacak şekilde yerleştiriniz.
4- 2. dairenin içine mor ve mavi oyun hamurlarını birbiri ile temas edecek şekilde yerleştiriniz.
5- 3. daireye hamurların uçlarından bir miktar kopararak, karşılıklı yer değiştirerek yerleştiriniz.
6- Oluşan şekildeki dairelerin her birinden birer ok çıkararak iki yeni daire çiziniz.
7- Daha sonra bu iki dairenin içine hamurları yarı yarıya ayırarak yerleştiriniz.
8- Oluşan iki daireden ikişer tane ok çıkararak toplam dört yeni daire daha çiziniz.
9- Son aşamadaki dört dairenin içine bir önceki dairede yer alan hamurların yarısı bir
daireye, yarısı da diğer daireye gelecek şekilde ayırarak hamurları yerleştiriniz.
Not: Modelinizi hazırlarken görsel 1’deki şemadan yararlanınız.

Soru : Modelinizi hazırlarken kullandığınız mor ve mavi oyun hamurları neyi temsil eder?

Cevap :

Anne ve babadan gelen kromozom sayılarını temsil eder.

Soru : Hamurları birbirine temas ettirdikten sonraki dairelerde mor ve mavi hamurları karşılıklı yer değiştirerek yapıştırdınız. Bu durumu mayoz bölünmedeki hangi olaya benzetebilirsiniz?

Cevap :

Eşeyli üreme, mayoz bölünme sırasında gerçekleşen parça değişimi sayesinde, anne ve babadan gelen kromozomların birbirinden farklı özellikler taşımasını sağlar.

Bu süreçte, eşey hücreleri olan sperm ve yumurtanın birleşmesiyle döllenme gerçekleşir. Eşey hücrelerinin oluşumu mayoz bölünme ile olur; bu bölünme sadece eşey ana hücrelerinde gerçekleşir. Dişi bireyde yumurta, erkek bireyde sperm hücreleri mayoz bölünme ile oluşur. Yumurta ve spermin birleşmesi döllenmeyi oluşturur.

Our Score

16 Haziran 202416 Haziran 2024

7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 58-59-60 MEB Yayınları

7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Hücre-Doku-Organ-Sistem-Organizma Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 58, 59, 60

7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Hücre-Doku-Organ-Sistem-Organizma Metni Etkinlik Cevapları

“7. Sınıf Fen Bilimleri MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 58-59-60 Cevapları”

7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 58-59-60

7. Sınıf Fen Bilimleri MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 60 Cevapları

1- Hücrenin temel kısımları ve organeller bakımından bitki ve hayvan hücrelerinin benzer ve farklı yönlerini karşılaştırınız.

Kısa Cevap :

Madde Madde kısa ve öz olarak bitki ve hayvan hücrelerinin benzer ve farklı yönleri:

Benzerlikler

Hücre Zarı
Sitoplazma
Çekirdek
Endoplazmik Retikulum (ER)
Ribozomlar
Golgi Aygıtı
Mitokondri
Lizozomlar (nadiren bitki hücrelerinde)

Farklılıklar

Hücre Duvarı
- Bitki hücresinde var, hayvan hücresinde yok.
Kloroplastlar
- Bitki hücresinde var, hayvan hücresinde yok.
Vakuoller
- Bitki hücresinde büyük ve merkezi, hayvan hücresinde küçük ve çok sayıda.
Plastidler
- Bitki hücresinde var, hayvan hücresinde yok.
Sentrozomlar ve Sentrioller
- Bitki hücresinde genellikle yok, hayvan hücresinde var.

Uzun Cevap :

Bitki ve hayvan hücreleri, her ikisi de ökaryotik hücreler oldukları için birçok benzer yapıya sahiptirler. Ancak, belirli işlevleri yerine getirmek için özelleşmiş bazı farklılıkları da vardır. İşte bitki ve hayvan hücrelerinin temel kısımları ve organeller bakımından benzer ve farklı yönlerinin karşılaştırılması:

Benzerlikler

Hücre Zarı (Plazma Zarı)
- Her iki hücre türünde de bulunur ve hücreyi çevresinden ayırarak, madde alışverişini düzenler.
Sitoplazma
- Hücre zarı ile çekirdek arasında bulunan jel benzeri madde. Organelleri içerir ve hücre içi işlemlerin çoğu burada gerçekleşir.
Çekirdek
- Genetik materyali (DNA) içerir ve hücre aktivitelerini kontrol eder. Hem bitki hem de hayvan hücrelerinde çekirdek zarla çevrilidir.
Endoplazmik Retikulum (ER)
- Protein ve lipid sentezinde görev alır. Düz (SER) ve granüllü (GER) olmak üzere iki tipi vardır.
Ribozomlar
- Protein sentezinde rol oynar ve sitoplazmada serbest ya da ER üzerine bağlı olarak bulunabilir.
Golgi Aygıtı
- Protein ve lipidlerin modifikasyonu, paketlenmesi ve taşınmasında görev alır.
Mitokondri
- Enerji üretimi (ATP sentezi) sağlar. Her iki hücre türünde de bulunur.
Lizozomlar
- Sindirim enzimleri içerir ve hücre içi sindirimde görev alır. Özellikle hayvan hücrelerinde belirgin olup bitki hücrelerinde nadirdir.

Farklılıklar

Hücre Duvarı
- Bitki Hücresi: Selülozdan yapılmış sert bir hücre duvarı bulunur. Hücreye şekil ve dayanıklılık sağlar.
- Hayvan Hücresi: Hücre duvarı yoktur, sadece hücre zarı bulunur.
Kloroplastlar
- Bitki Hücresi: Fotosentez yapmak için kloroplastlar içerir.
- Hayvan Hücresi: Kloroplast yoktur, fotosentez yapmaz.
Vakuoller
- Bitki Hücresi: Genellikle büyük merkezi bir vakuol bulunur. Su depolar, turgor basıncını düzenler ve atık maddeleri saklar.
- Hayvan Hücresi: Küçük ve çok sayıda vakuol bulunabilir, ancak bitki hücresindeki kadar büyük ve belirgin değildir.
Plastidler
- Bitki Hücresi: Kloroplast, kromoplast ve lökoplast gibi çeşitli plastidler içerir.
- Hayvan Hücresi: Plastid bulunmaz.
Sentrozomlar ve Sentrioller
- Bitki Hücresi: Çoğu bitki hücresinde sentrozomlar ve sentrioller bulunmaz.
- Hayvan Hücresi: Sentrozomlar ve içinde sentrioller hücre bölünmesinde önemli rol oynar.

Genel Karşılaştırma

Hareket: Hayvan hücreleri genellikle hareket edebilme yeteneğine sahiptir (örn. amipler, sperm hücreleri). Bitki hücreleri ise genellikle hareketsizdir.
Şekil: Bitki hücreleri genellikle daha köşeli ve düzenli bir şekle sahiptirken, hayvan hücreleri daha yuvarlak ve düzensiz olabilir.
Depolama: Bitki hücreleri nişasta depolarken, hayvan hücreleri glikojen depolar.

Bu benzerlik ve farklılıklar, bitki ve hayvan hücrelerinin işlevlerine ve yaşamsal gereksinimlerine uyum sağlamak için evrimleşmiştir.

2- DNA, kromozom ve gen kavramları arasındaki ilişkiyi açıklayınız. Bu kavramları aşağıdaki şekil üzerinde uygun yerlere yazınız.

Kısa Cevap :

DNA, kromozom ve gen kavramları arasındaki ilişki madde madde kısa açıklamalar:

DNA (Deoksiribonükleik Asit)

Yapısı: Çift sarmallı molekül, nükleotidlerden oluşur.
Fonksiyonu: Genetik bilgiyi taşır.

Kromozom

Yapısı: DNA’nın proteinlerle (histonlar) birlikte organize olmuş hali.
Fonksiyonu: DNA’nın hücre bölünmesi sırasında düzgün dağılımını sağlar.

Gen

Yapısı: DNA’nın belirli bir bölgesi.
Fonksiyonu: Belirli bir protein veya RNA molekülünün üretimi için gerekli bilgiyi içerir.

İlişki

DNA: Genetik bilgiyi taşır.
Kromozom: DNA’nın organize edilmiş hali.
Gen: DNA’nın, belirli proteinlerin üretimi için talimatlar içeren bölgesi.

Uzun Cevap :

DNA, kromozom ve gen kavramları, hücrelerin genetik materyalini açıklayan temel terimlerdir. Bu kavramlar arasındaki ilişkiyi şu şekilde özetleyebiliriz:

DNA (Deoksiribonükleik Asit)

Yapısı: DNA, çift sarmallı bir moleküldür ve her bir sarmal, nükleotid adı verilen yapı taşlarından oluşur. Her nükleotid bir fosfat grubu, bir şeker (deoksiriboz) ve dört azotlu bazdan (adenin, timin, sitozin, guanin) birini içerir.
Fonksiyonu: Genetik bilgiyi taşır ve bu bilgi, proteinlerin nasıl üretileceğini belirler. DNA, hücredeki tüm yaşamsal süreçlerin kontrolünü sağlar.

Kromozom

Yapısı: DNA, hücre çekirdeğinde kromozom adı verilen yapıların içine paketlenmiştir. Kromozomlar, DNA’nın proteinlerle (histonlar) birlikte sıkı bir şekilde organize olmuş halidir.
Fonksiyonu: Kromozomlar, DNA’nın düzenli bir şekilde hücre bölünmesi sırasında dağıtılmasını sağlar. İnsan hücrelerinde 46 kromozom (23 çift) bulunur.

Gen

Yapısı: Gen, DNA’nın belirli bir bölgesidir ve belirli bir protein veya RNA molekülünün üretimi için gerekli bilgiyi içerir.
Fonksiyonu: Genler, organizmanın yapısı ve işlevi için gerekli proteinlerin sentezini yönlendirir. Her gen, belirli bir karakteristiğin (örneğin göz rengi) kodunu taşır.

İlişki

DNA: Genetik bilgiyi taşıyan temel moleküldür.
Kromozomlar: DNA’nın organize edilmiş ve yoğunlaşmış halidir, hücre bölünmesi sırasında düzgün dağılımını sağlar.
Genler: DNA’nın belirli bölümleridir ve belirli proteinlerin üretimi için talimatları içerir.

Özetle, DNA, kromozomların yapı taşını oluşturur, kromozomlar DNA’yı düzenler ve hücrede saklanmasını sağlar, genler ise DNA’nın belirli bölgeleri olup, organizmanın biyolojik özelliklerini belirleyen proteinlerin sentezini yönetir.

3- *Sistem *Hücre *Mitokondri *Doku *Organizma *Sitoplazma *Organ

Verilen kavramları aşağıdaki görsellerin altındaki uygun boşluklara yazınız.

Cevap :

“7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 58-59-60 MEB Yayınları”

Our Score

14 Haziran 20243 Temmuz 2024

7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 79-80-81 FERMAN Yayıncılık

Ortaokul 7. Sınıf Fen Bilimleri Kütle ve Ağırlık Kavramlarının Karşılaştırılması Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 79, 80, 81

7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Kütle ve Ağırlık Kavramlarının Karşılaştırılması Metni Etkinlik Cevapları

7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 79-80-81

7. Sınıf Fen Bilimleri FERMAN Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 79 Cevapları

Soru : Kütleniz kaç kg’dır? Sizce Ay’da kütlenizi ölçseniz daha yüksek mi daha düşük mü çıkar, neden? Düşüncelerinizi söyleyiniz.

Kısa Cevap : “Kütleniz kaç kg’dır? Sizce Ay’da kütlenizi ölçseniz daha yüksek mi daha düşük mü çıkar, neden?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Kütle, bir cismin içindeki madde miktarını ifade eder ve kilogram (kg) cinsinden ölçülür. Kütle, bulunduğunuz yere bağlı olarak değişmez. Bu nedenle, Dünya’da veya Ay’da kütlenizi ölçseniz, değer aynı kalır. Örneğin, Dünya’da kütleniz 70 kg ise, Ay’da da kütleniz 70 kg olur.

Ancak, ağırlık (kütle x yerçekimi ivmesi) farklı yerçekimi kuvvetlerinden etkilenir. Ay’daki yerçekimi Dünya’nınkinden yaklaşık altıda biri olduğu için, Ay’da daha hafif hissedersiniz, ama kütleniz değişmez.

7. Sınıf Fen Bilimleri FERMAN Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 80 Cevapları

1. Aşağıdaki cümlelerde anlatılan kavramların kütle mi ağırlık mı olduğunu belirleyerek noktalı yerlere yazınız.

Cevap :

a. Birimi Newton’dır. (Ağırlık)

b. Yönü, Dünya’nın merkezine doğrudur. (Ağırlık)

c. Eşit kollu teraziyle ölçülür. (Kütle)

ç. Deniz seviyesinden yukarılara çıktıkça azalır. (Ağırlık)

d. Dinamometreyle ölçülür. (Ağırlık)

e. Birimi kilogramdır. (Kütle)

f. Kutuplardan Ekvator’a gidildikçe aynı kalır. (Kütle)

2. Aşağıdaki soruların cevaplarını defterinize yazınız.

a. Bir cismin ağırlığının bulunduğu yere göre değişmesinin nedeni nedir?

Cevap :

Bir cismin ağırlığının bulunduğu yere göre değişmesinin nedeni, yerçekimi ivmesinin o yerdeki değerinin farklı olmasıdır. Yerçekimi ivmesi, bir cismin yere çekildiği kuvvetin büyüklüğünü ifade eder ve yeryüzündeki her noktada farklıdır. Bu nedenle, farklı yerlerde aynı cisim farklı ağırlıklara sahip olabilir.

b. Bir cismin kütlesi hangi araçla ölçülür ve birim olarak ne kullanılır?

Cevap :

Bir cismin kütlesi genellikle bir terazi veya kantar gibi araçlarla ölçülür. Kütle ölçüsü, genellikle gram (g) veya kilogram (kg) birimleriyle ifade edilir.

7. Sınıf Fen Bilimleri FERMAN Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 81 Cevapları

Soru : Uzay teknolojileri hakkında dergi, gazete ve genel ağdan araştırma yapınız. Teknolojinin gelişmesiyle uzay araştırmaları arasında nasıl bir ilişki olduğunu ve yeni teknolojik araçları araştırınız. Bunların insanlığa katkılarını arkadaşlarınızla tartışınız.

Kısa Cevap : “Uzay teknolojileri hakkında dergi, gazete ve genel ağdan araştırma yapınız. Teknolojinin gelişmesiyle uzay araştırmaları arasında nasıl bir ilişki olduğunu ve yeni teknolojik araçları araştırınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

2024 yılında uzay teknolojileri alanında önemli gelişmeler yaşanmakta ve birçok yenilikçi proje hayata geçirilmektedir. İşte bazı öne çıkan projeler ve gelişmeler:

Türkiye’nin İlk Astronot Görevi

Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, Axiom Mission 3 (Ax-3) mürettebatıyla birlikte Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) gitmeye hazırlanıyor. Bu önemli görev, Türkiye’nin uzay araştırmalarında aktif rol almaya başladığını gösteriyor ve fırlatma töreni NASA’nın YouTube kanalı üzerinden canlı izlenebilecek.

Küresel Uzay Projeleri

ESA’nın Jüpiter Görevi: Avrupa Uzay Ajansı (ESA), Jüpiter ve buzlu uydularını incelemek için Juice (Jupiter Icy Moons Explorer) aracını fırlatacak. Bu görev, Jüpiter’in yörüngesindeki Europa, Ganymede ve Callisto uydularının yüzey altındaki okyanuslarını araştırmayı hedefliyor.
SpaceX’in Starship Roketi: Elon Musk’ın SpaceX firması, Ay ve Mars’a insan göndermeyi amaçlayan yeniden kullanılabilir Starship roketini geliştiriyor. Bu roketin yörüngedeki ilk test uçuşunun 2024’te gerçekleştirilmesi planlanıyor ve başarılı olursa Alçak Dünya yörüngesinde 100 ton yük taşıyabilen en güçlü fırlatma aracı olacak.

Uzay Teknolojilerinin Gelişim Alanları

İletişim: Uydu teknolojileri sayesinde küresel iletişim hızlı ve güvenilir hale gelmektedir. Radyo, televizyon, internet ve cep telefonları gibi iletişim araçları, uzay tabanlı uydu sistemleri kullanarak çalışmaktadır.
Gözlem ve Keşif: Uzay araştırmaları, Dünya’nın yüzeyini, atmosferini ve uzayı daha iyi anlamamıza yardımcı olmaktadır. Bu, hava tahmini, doğal afet izleme ve çevre koruma gibi birçok alanda kullanılmaktadır.
Bilim ve Araştırma: Uzay araştırmaları, astronomi, astrofizik ve jeoloji gibi bilimsel alanlarda önemli keşiflere yol açmaktadır. Özellikle evrenin kökeni ve evrimi hakkında daha fazla bilgi sağlanmaktadır .

Bu gelişmeler, uzay teknolojilerinin insan hayatına sunduğu katkıları ve gelecekteki potansiyel faydalarını açıkça ortaya koymaktadır. Uzay teknolojilerindeki ilerlemeler, bilim ve teknolojinin diğer alanlarında da önemli yenilikler yaratmaya devam etmektedir.

Our Score

14 Haziran 20244 Temmuz 2024

7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 35-36-37 FERMAN Yayıncılık

Ortaokul 7. Sınıf Fen Bilimleri Yıldız Nedir? Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 35, 36, 37

7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Yıldız Nedir? Metni Etkinlik Cevapları

7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 35-36-37

Soru : Havanın açık ve bulutsuz olduğu bir gecede, gökyüzüne baktığınızda kimi yanıp sönen kimi sabit ışık saçar şekilde görünen bir görüntüyle karşılaşırsınız. Gökyüzüne baktığınızda gördüğünüz bu farklılığı nasıl yorumlarsınız? Düşüncelerinizi söyleyiniz.

Kısa Cevap : “Havanın açık ve bulutsuz olduğu bir gecede, gökyüzüne baktığınızda kimi yanıp sönen kimi sabit ışık saçar şekilde görünen bir görüntüyle karşılaşırsınız. Gökyüzüne baktığınızda gördüğünüz bu farklılığı nasıl yorumlarsınız?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Açık ve bulutsuz bir gecede gökyüzüne baktığınızda, gördüğünüz ışıkların bazıları yanıp sönüyorken, bazıları sabit bir şekilde parlıyorsa, bu farklılıkların temel nedenleri şunlardır:

Yıldızlar ve Atmosferik Titreşimler (Twinkling – Scintillation):
- Yıldızlar, Dünya’dan çok uzakta bulunan, kendi ışığını yayan devasa gaz küreleridir. Atmosferdeki hava hareketleri ve sıcaklık değişiklikleri, yıldızlardan gelen ışığın yolunda kırılmalara (refraksiyon) neden olur. Bu atmosferik türbülans, yıldız ışığının sürekli olarak küçük yön değişiklikleri yapmasına neden olur, bu da yıldızların yanıp sönüyor gibi görünmesine yol açar. Bu olaya “scintillation” ya da “twinkling” denir.
Gezegenler ve Sabit Parlaklık:
- Gezegenler, yıldızlar gibi kendi ışıklarını üretmezler; Güneş’ten aldıkları ışığı yansıtırlar. Ancak gezegenler, yıldızlara kıyasla Dünya’ya çok daha yakındır. Bu nedenle, gökyüzünde bir disk gibi görünürler ve bu diskin ışığı atmosferik türbülans nedeniyle daha az kırılır. Bu nedenle, gezegenlerin ışıkları daha sabit ve daha az yanıp söner görünür.

Bu durumu özetlemek gerekirse:

Yanıp sönen ışıklar: Büyük olasılıkla yıldızlardır. Yıldızların ışıkları atmosferik türbülans nedeniyle kırılır ve yanıp söner gibi görünür.
Sabit ışıklar: Büyük olasılıkla gezegenlerdir. Gezegenlerin ışıkları, Dünya’ya daha yakın olmaları nedeniyle daha az etkilenir ve sabit görünür.

Bu gözlemi yaparken, ışık kaynaklarının pozisyonlarına da dikkat etmek faydalı olabilir. Gezegenler genellikle Zodyak kuşağı boyunca, yani ekliptik düzlemde yer alırlar ve hareket eder gibi görünebilirlerken, yıldızlar sabit konumda kalır.

7. Sınıf Fen Bilimleri FERMAN Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 36 Cevapları

ÖĞRENDİKLERİMİZİ UYGULAYALIM

1. Aşağıdaki dallanmış ağaç diyagramındakileri en solda bulunan ifadeden başlayarak okuyunuz. İfadelerin doğru (D) ya da yanlış (Y) olduğunu belirleyerek doğru çıkışı bulunuz.

Cevap :

7. Sınıf Fen Bilimleri FERMAN Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 37 Cevapları

Soru : Sizce Güneş ve diğer yıldızlar nasıl oluşmuş olabilir? Düşüncelerinizi söyleyiniz.

Kısa Cevap : “Sizce Güneş ve diğer yıldızlar nasıl oluşmuş olabilir?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Güneş ve diğer yıldızların oluşumu, evrendeki gaz ve toz bulutlarının yoğunlaşması ve yerçekimi etkisiyle sıkışması sürecine dayanır. Bu sürecin temel aşamaları şu şekildedir:

Moleküler Bulutlar:
- Yıldızlar, büyük miktarda hidrojen ve helyum içeren devasa moleküler bulutlardan (nebula) oluşur. Bu bulutlar, diğer ağır elementlerin de izlerini barındırır.
Yerçekimi Çöküşü:
- Moleküler bulutlar içindeki bölgeler, kendi yerçekimleri altında çökerek yoğunlaşmaya başlar. Bu süreç, yakınlardaki süpernova patlamaları veya galaktik hareketler gibi dış etkenlerle tetiklenebilir.
Prototip Yıldız Oluşumu:
- Yoğunlaşan bölgeler, protostar adı verilen genç yıldız öncüllerini oluşturur. Bu süreçte, çöküş devam ettikçe, merkezdeki sıcaklık ve basınç artar.
Nükleer Füzyonun Başlaması:
- Merkezdeki sıcaklık ve basınç yeterli seviyeye ulaştığında, hidrojen atomları birleşerek helyum oluşturur ve bu süreçte büyük miktarda enerji açığa çıkar. Bu enerji, yıldızın çekirdeğinde nükleer füzyon olarak bilinir ve yıldızın ışık saçmasına neden olur.
Yıldızın Dengesi:
- Yıldız, yerçekiminin içe doğru olan baskısıyla nükleer füzyonun dışa doğru olan basıncı arasında bir dengeye ulaşır. Bu denge, yıldızın ana kol aşaması olarak bilinir ve bu dönemde yıldız kararlı bir şekilde enerji üretir.
Güneş Sistemi ve Diğer Yıldız Sistemlerinin Oluşumu:
- Güneş gibi yıldızların etrafında dönen gezegenler, bu süreç sırasında oluşan dönen gaz ve toz disklerinden meydana gelir. Bu disklerdeki maddeler zamanla birleşerek gezegenler, asteroitler ve diğer gökcisimlerini oluşturur.

Bu süreç, evrendeki tüm yıldızlar için geçerli olup, milyarlarca yıl süren karmaşık ve güzel bir döngüdür. Güneşimiz de yaklaşık 4.6 milyar yıl önce benzer bir süreçle oluşmuş ve çevresindeki gezegenler ve diğer gökcisimleri ile birlikte Güneş Sistemi’ni meydana getirmiştir.

Güneş ve diğer yıldızlar, büyük gaz ve toz bulutlarının yerçekimi etkisiyle çökmesiyle oluşur. Bu süreç, yoğunlaşan maddenin merkezde nükleer füzyonun başlamasıyla ısınarak ışık saçmasını sağlar. Güneşimiz de yaklaşık 4.6 milyar yıl önce böyle bir sürecin sonucunda oluşmuştur.

Soru : Uzay, evren ve gökyüzü kavramları arasında nasıl bir ilişki vardır? Düşüncelerinizi söyleyiniz.

Kısa Cevap : “Uzay, evren ve gökyüzü kavramları arasında nasıl bir ilişki vardır?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Uzay, evren ve gökyüzü kavramları birbirine bağlıdır ve birbirini tamamlar. Bu kavramların ilişkisini şöyle özetleyebiliriz:

Uzay:
- Uzay, Dünya’nın atmosferi dışında kalan sonsuz boşluk olarak tanımlanır. İçinde yıldızlar, gezegenler, galaksiler ve diğer gök cisimleri bulunur. Uzay, evrendeki her şeyi kapsayan ortamdır.
Evren:
- Evren, uzaydaki tüm madde ve enerjiyi, yani yıldızları, galaksileri, gezegenleri, kara delikleri, gök taşlarını, ışığı ve daha fazlasını içeren bütünlüktür. Evren, uzay ve zamanda var olan her şeyi içerir. Evren, Büyük Patlama (Big Bang) ile başlamış ve sürekli genişlemektedir.
Gökyüzü:
- Gökyüzü, Dünya’dan baktığımızda yukarıda gördüğümüz atmosferik katman ve ötesindeki uzayı ifade eder. Gündüzleri Güneş’in, geceleri ise yıldızların, Ay’ın ve gezegenlerin görüldüğü alandır. Gökyüzü, evrenin küçük bir parçasının Dünya’dan gözlemlenebilir kısmıdır.

İlişki:

Gökyüzü, evrenin bir penceresidir. Dünya’dan gökyüzüne baktığımızda evrenin sadece küçük bir bölümünü görürüz.
Uzay, evrenin mekanıdır. Evreni oluşturan tüm cisimler uzayda yer alır.
Evren, her şeyin toplamıdır. Uzay ve gökyüzü de dahil olmak üzere, var olan her şeyi kapsar.

Bu üç kavram, kozmosun farklı perspektiflerinden bahseder ve birbirleriyle iç içe geçmiş durumdadır. Gökyüzü, evrene açılan bir kapı gibidir, uzay ise evrenin tüm nesnelerinin ve olaylarının gerçekleştiği yerdir.

Our Score

13 Haziran 20243 Temmuz 2024

7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 27-28 FERMAN Yayıncılık

Ortaokul 7. Sınıf Fen Bilimleri Teleskobun Yapısı, Çeşitleri ve Kullanımı Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 27, 28

Ortaokul 7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Teleskobun Yapısı, Çeşitleri ve Kullanımı Metni Etkinlik Cevapları

7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 27-28

Soru : Teleskobun nasıl bir araç olduğunu ve ne işe yaradığını merak edip araştırdınız mı? Böyle bir araştırmanız varsa bilgilerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.

Kısa Cevap : “Teleskobun nasıl bir araç olduğunu ve ne işe yaradığını merak edip araştırdınız mı? Böyle bir araştırmanız varsa bilgilerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Teleskop, uzaktaki nesneleri gözlemlemek ve incelemek için kullanılan optik bir cihazdır. Astronomi alanında oldukça önemli bir rol oynar ve genellikle gök cisimlerini (yıldızlar, gezegenler, galaksiler) incelemek için kullanılır. Teleskopların ana işlevi, uzaktaki nesnelerden gelen ışığı toplamak ve büyüterek bu nesnelerin daha ayrıntılı ve net bir şekilde görülmesini sağlamaktır.

Teleskoplar genel olarak iki ana tipe ayrılır:

Optik Teleskoplar:
- Mercekli (Refraktör) Teleskoplar: Bu tip teleskoplar, bir mercek sistemi kullanarak ışığı toplar ve odaklar. İlk teleskoplar bu tiptedir ve ışığı bükerek odak noktasına yönlendirirler.
- Aynalı (Reflektör) Teleskoplar: Bu teleskoplar, bir ayna sistemi kullanarak ışığı toplar ve odaklar. Aynalı teleskoplar genellikle daha büyük boyutlardadır ve daha uzak cisimleri incelemek için kullanılır.
Radyo Teleskoplar:
- Radyo teleskoplar, radyo dalgalarını toplayarak çalışır. Bu tür teleskoplar, optik teleskopların göremediği dalga boylarını tespit eder ve genellikle evrendeki farklı türdeki enerjileri ve maddeyi incelemek için kullanılır.

Teleskopların İşlevleri ve Kullanım Alanları

Astronomi: Teleskoplar, gökbilimcilerin yıldızları, gezegenleri, galaksileri ve diğer gök cisimlerini detaylı bir şekilde incelemelerini sağlar. Evrenin yapısını, oluşumunu ve evrimini anlamak için kritik öneme sahiptir.
Amatör Astronomi: Birçok insan, hobi olarak teleskop kullanarak gece gökyüzünü gözlemler. Amatör astronomlar, teleskoplarıyla gezegenleri, Ay’ı ve daha parlak yıldızları gözlemleyebilirler.
Uzay Araştırmaları: Uzay teleskopları (örneğin, Hubble Uzay Teleskobu), Dünya atmosferinin dışına yerleştirilmiş olup, atmosferin neden olduğu görüntü bozulmalarından etkilenmeden net görüntüler elde edebilirler.
Bilimsel Araştırmalar: Teleskoplar, uzayda ve Dünya’da çeşitli bilimsel araştırmalar için kullanılır. Örneğin, yer tabanlı teleskoplar ve radyo teleskopları, evrendeki farklı fiziksel olayları ve yapılarını incelemek için kullanılır.

Teleskopların Temel Parçaları

Objektif (Ana Ayna veya Mercek): Işığı toplayan ve odaklayan ana bileşen.
Oküler (Göz Merceği): Odaklanan görüntüyü büyüten ve gözlemciye ileten mercek sistemi.
Montaj ve Ayar Sistemleri: Teleskopun doğru yönde ve açıda tutulmasını sağlayan mekanik sistemler.

Teleskop, modern bilimin ve astronominin gelişiminde büyük bir rol oynayan, evreni anlama ve keşfetme aracı olarak kullanılmaya devam eden vazgeçilmez bir cihazdır.

7. Sınıf Fen Bilimleri FERMAN Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 27 Cevapları

BİLGİ KUTUSU

James Webb Ne Yapmıştır?

1968 yılına kadar NASA’da yönetici olarak çalışan James Webb (Ceyms Veb) uzay çalışmalarına büyük katkılar sağlamıştır. Bu katkılarından dolayı Hubble Uzay Teleskobu’nun yenilenmiş hâlinin adı James Webb Uzay Teleskobu (JWUT) olarak değiştirilmiştir. Bu teleskop, yirmi beş yıldır görev yapan Hubble Uzay Teleskobu yerine 25 Aralık 2021 tarihinde uzaya gönderilmiştir. Uzay çalışmalarının en büyük ve en güçlü teleskobu olarak gezegenleri ve yıldızları izleyecektir.

Markus Bauer, www.sci.esa.int adresinden düzenlenerek alınmıştır.

Our Score

13 Haziran 20243 Temmuz 2024

7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 38-39 FERMAN Yayıncılık

Ortaokul 7. Sınıf Fen Bilimleri Fen, Mühendislik ve Girişimcilik Uygulamaları Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 38, 39

7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Fen, Mühendislik ve Girişimcilik Uygulamaları Metni Etkinlik Cevapları

7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 38-39

Türkiye Uzay Ajansı’nda araştırma görevlisisiniz. “Millî Uzay Programı” kapsamında araştırmacı olarak çalışıyorsunuz.

Soru : Sizden, ülkemizin uygun bir bölgesinde gözlemevi kurulması için yer belirlemeniz bekleniyor. Bu amaçla yapacağınız çalışmanızı modelleyiniz.

Hazırlayacağınız projenin adı :

Cevap :

Hatay Astronomi ve Gözlem Evi Projesi

Proje için gerekli malzemeler :

Cevap :

Proje için Gerekli Malzemeler:

Teleskoplar:
- Bir adet yüksek çözünürlüklü optik teleskop
- Bir adet radyo teleskop
Gözlem Evi Yapısı:
- Prefabrik gözlem evi binası
- Döner kubbe (teleskop için)
- İklimlendirme sistemi
Donanım ve Teknoloji:
- Bilgisayarlar ve yazılımlar (astronomi yazılımları)
- Gözlem ekipmanları (okülerler, filtreler vb.)
- İnternet bağlantısı ve veri depolama üniteleri
Güvenlik ve Destek:
- Güvenlik kameraları
- Yangın söndürme sistemleri
- Acil durum kitleri
Mobilya ve İç Donanım:
- Masalar, sandalyeler ve dolaplar
- Bilgi panoları ve eğitim materyalleri
Elektrik ve Aydınlatma:
- Güneş panelleri ve jeneratörler
- İç ve dış aydınlatma sistemleri

Projenin yapılış basamakları :

Cevap :

Projenin Yapılış Basamakları:

Planlama ve Araştırma:
- Gözlem evinin yerini belirleme
- Gerekli izinlerin alınması
- Bütçe ve maliyet analizi
Tasarım ve Projelendirme:
- Gözlem evi yapısının mimari tasarımının hazırlanması
- Teleskopların yerleştirilme planının yapılması
- Teknolojik donanımların seçimi
Malzeme Temini ve İnşaat:
- Gerekli malzemelerin temini
- Gözlem evi binasının inşası
- Döner kubbenin montajı
Ekipman Kurulumu:
- Teleskopların ve diğer gözlem ekipmanlarının kurulumu
- Bilgisayar ve yazılımların yerleştirilmesi
Test ve Kalibrasyon:
- Teleskop ve diğer ekipmanların kalibrasyonu
- Gözlem evi sistemlerinin test edilmesi
Açılış ve Eğitim:
- Gözlem evinin resmi açılışı
- Kullanıcılar için eğitim ve bilgilendirme oturumları
Sürekli Bakım ve Güncelleme:
- Düzenli bakım ve güncellemelerin yapılması
- Gözlem evinin etkinliklerinin planlanması

Tasarlanan projenin çizimi :

Cevap :

Projenin mimari çizimlerini buraya ekleyin, bina planları, teleskop yerleşim planı vb.

Hazırlanan tasarımda tespit edilen eksiklikler :

Cevap :

Hazırlanan Tasarımda Tespit Edilen Eksiklikler:

Elektrik altyapısının yeterince güçlendirilmemiş olması
Teleskop kubbesinin otomatik açılır/kapanır mekanizmasının yetersizliği
İç mekan iklimlendirme sistemlerinin eksikliği
Eğitim materyallerinin yetersiz olması

Eksiklikleri giderilerek tasarımı yapılan projenin modellenmesi :

Cevap :

Eksiklikleri Giderilerek Tasarımı Yapılan Projenin Modellenmesi:

Elektrik altyapısının güçlendirilmesi ve güneş panelleri eklenmesi
Teleskop kubbesinin otomatik mekanizmasının geliştirilmesi
İklimlendirme sistemlerinin tamamlanması
Eğitim materyallerinin ve interaktif bilgi panolarının eklenmesi

Projenin son haliyle, Hatay’da modern ve işlevsel bir gözlem evi kurulmuş olacaktır. Bu gözlem evi, hem profesyonel astronomların hem de amatör gözlemcilerin kullanabileceği, eğitim ve bilimsel araştırmalar için ideal bir mekân haline gelecektir.

Not: Projenizi, kitabınızın son bölümünde her ünite için verilmiş “Proje Değerlendirme Formları’nı kullanarak değerlendiriniz.

Our Score

12 Haziran 20244 Temmuz 2024

7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 82-83-84 FERMAN Yayıncılık

Ortaokul 7. Sınıf Fen Bilimleri Fiziksel Anlamda Yapılan İşin Uygulanan Kuvvet ve Alınan Yolla İlişkisi Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 82, 83, 84

7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Fiziksel Anlamda Yapılan İşin Uygulanan Kuvvet ve Alınan Yolla İlişkisi Metni Etkinlik Cevapları

7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 82-83-84

7. Sınıf Fen Bilimleri FERMAN Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 82 Cevapları

1. İnsan ne zaman iş yapmış olur? İş yapmak için mutlaka enerji gerekir mi? Neden?

Kısa Cevap : “İnsan ne zaman iş yapmış olur? İş yapmak için mutlaka enerji gerekir mi? Neden?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

İnsan ne zaman iş yapmış olur sorusunu cevaplamak için fiziksel ve genel anlamda iki farklı bakış açısını ele almak gerekir:

Fiziksel Anlamda İş Yapmak

Fizikte “iş” (work), bir kuvvetin bir nesne üzerindeki hareketi sırasında yaptığı enerji transferidir. İşin yapılması için iki temel şart vardır:

Kuvvetin Uygulanması: Bir nesneye bir kuvvet uygulanmalıdır.
Hareket: Bu kuvvetin yönünde bir hareket olmalıdır. Eğer kuvvet uygulanıyor ama nesne hareket etmiyorsa (örneğin bir duvarı itmek), fiziksel anlamda iş yapılmış sayılmaz.

Formül olarak iş, $\cdot d \cdot \cos(\theta)$ şeklinde ifade edilir. Burada:

$W$ iş (joule cinsinden),
$F$ kuvvet (newton cinsinden),
$d$ hareket edilen mesafe (metre cinsinden),
$θ\theta$ kuvvet ve hareket yönü arasındaki açıdır.

Enerji Gerekliliği

İş yapmak için mutlaka enerji gereklidir çünkü iş, enerji transferidir. Bir nesneyi hareket ettirmek için uygulanan kuvvet, enerjiyi harekete dönüştürür. Bu bağlamda enerji, iş yapma kapasitesi olarak tanımlanır. Dolayısıyla, enerji olmadan iş yapılamaz. Örneğin, bir kişi bir nesneyi yerden kaldırmak için kas gücünü kullanır ve bu süreçte kimyasal enerjiyi (vücutta depolanan) mekanik enerjiye dönüştürür.

Genel Anlamda İş Yapmak

Günlük yaşamda “iş yapmak” ifadesi genellikle bir görev veya faaliyeti yerine getirmeyi ifade eder. Bu, fiziksel kuvvet ve hareket içermeyebilir. Örneğin, bilgisayarda yazı yazmak, telefonla görüşme yapmak veya bir toplantıya katılmak da iş yapmaya örnektir. Bu tür işlerde de enerji kullanımı söz konusudur ancak bu enerji daha çok zihinsel veya hafif fiziksel enerji olabilir.

Sonuç

Özetle, fiziksel anlamda iş yapmak için mutlaka enerji gerekir ve iş, enerji transferi olarak tanımlanır. Genel anlamda iş yapmak da enerji gerektirir, ancak bu enerji zihinsel, duygusal veya hafif fiziksel olabilir. İşin her iki anlamında da enerji, işin gerçekleşmesi için temel bir gerekliliktir.

2. İnsanın otururken ya da yatarken bir enerjisi var mıdır?

Kısa Cevap : “İnsanın otururken ya da yatarken bir enerjisi var mıdır?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Evet, insan otururken ya da yatarken de enerji harcar. Bu enerji, vücudun temel yaşamsal işlevlerini sürdürmek için kullanılır ve “bazal metabolizma hızı” (BMR) olarak adlandırılır. Bazal metabolizma hızı, dinlenme halindeyken vücudun hayatta kalmak için harcadığı enerji miktarını ifade eder. Bu işlevler şunları içerir:

Nefes almak
Kalp atışı
Vücut sıcaklığını düzenlemek
Hücre yenilenmesi ve onarımı
Beyin fonksiyonları

Dolayısıyla, insan otururken veya yatarken bile sürekli olarak enerji tüketir. Bu enerji, yiyeceklerden alınan besinlerin vücutta yakılmasıyla sağlanır.

3. İnsanın otururken sahip olduğu enerjiyle yürümesini sağlayan enerjinin bir ilişkisi var mıdır?

Kısa Cevap : “İnsanın otururken sahip olduğu enerjiyle yürümesini sağlayan enerjinin bir ilişkisi var mıdır?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Evet, insanın otururken sahip olduğu enerjiyle yürümesini sağlayan enerjinin bir ilişkisi vardır. Otururken harcanan enerji, vücudun temel yaşamsal işlevlerini sürdüren bazal metabolizma hızıdır. Bu enerji, vücudun dinlenme durumunda bile çalışmasını sağlar.

Yürümek gibi fiziksel aktiviteler için gereken enerji ise, bazal metabolizma hızına ek olarak harcanan enerjidir. Yani, vücudun dinlenme halindeki enerji ihtiyacına ek olarak, kasların çalışması ve hareketin gerçekleştirilmesi için ekstra enerji gereklidir. Bu ekstra enerji, yiyeceklerden alınan besinlerin vücutta yakılmasıyla sağlanır ve bu süreçte bazal metabolizma enerjisi de kullanılmaya devam eder.

Özetle, otururken sahip olunan enerji temel yaşamsal işlevleri sürdürürken, yürümek için bu enerjiye ek olarak daha fazla enerji gerekir. İkisi de aynı enerji kaynaklarından (besinlerden) sağlanır ve birbirini tamamlar.

7. Sınıf Fen Bilimleri FERMAN Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 83 Cevapları

Soru : Sizce masa başında ders çalışan Ahmet Bey (Görsel 3.13) ya da telefon görüşmesi yapan Nermin Hanım (Görsel 3.14) bir iş yapıyor olabilirler mi? İş yapmış olmaları için nasıl davranmaları gerekir? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.

Cevap :

“Fiziksel anlamda iş yapmak, bir cisme kuvvet uygulayarak onun yer değiştirmesini sağlamayı gerektirir. Ahmet Bey ve Nermin Hanım’ın fiziksel anlamda iş yapmış sayılabilmesi için, bir cisme kuvvet uygulayıp bu cismi hareket ettirmeleri gerekir. Ancak, her ikisi de bir cisme kuvvet uygulayarak onun yerini değiştirmediklerinden, fiziksel anlamda iş yapmış sayılmazlar.”

Our Score

10 Haziran 20243 Temmuz 2024

7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 68-69 FERMAN Yayıncılık

Ortaokul 7. Sınıf Fen Bilimleri Fen, Mühendislik ve Girişimcilik Uygulamaları Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 68, 69

7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Fen, Mühendislik ve Girişimcilik Uygulamaları Metni Etkinlik Cevapları

7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 68-69

7. Sınıf Fen Bilimleri FERMAN Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 68 Cevapları

Soru : Bir gençlik gazetesinde güncel yazılar yazıyorsunuz. Okuyucularınızdan biri evinde sürekli oluşan “küflenmeyi” nasıl önleyebileceğini sordu.

Küfl enmenin, nemli ortamlarda mantar hücrelerinin sürekli bölünmesiyle oluştuğunu biliyorsunuz. Bu bilgilerinizle mantarların bölünerek çoğalmasını engelleyecek yazı hazırlayıp görsellerle zenginleştireceğiniz gazete sayfası modelleyiniz.

Hazırlayacağınız projenin adı

Cevap :

Küflenme Nasıl Olur?

Proje için gerekli malzemeler

Cevap :

Proje için gerekli malzemeler:

Nem alıcı granüller (silika jel, bentonit)
Su geçirmez boya veya kaplama malzemeleri
Havalandırma sistemleri (fanlar, hava filtreleri)
Kuru ve nemli ortamlar için sensörler
Isı yalıtım malzemeleri
Anti-mikrobiyal sprey veya boya
Ölçüm cihazları (nem ölçer, sıcaklık ölçer)
İlgili güvenlik ekipmanları

Projenin yapılış basamakları

Cevap :

Projenin yapılış basamakları:

Proje Tanımlaması ve Planlama:
- Projenin amacını ve kapsamını belirleyin.
- Gereksinimleri ve hedefleri tanımlayın.
Araştırma ve Literatür Taraması:
- Küflenmenin nedenleri ve önlenme yöntemleri hakkında araştırma yapın.
- Mevcut teknolojileri ve yöntemleri inceleyin.
Malzeme Seçimi ve Temini:
- Kullanılacak malzemeleri seçin ve temin edin.
- Nem alıcı granüller, su geçirmez kaplama malzemeleri, havalandırma sistemleri vb.
Tasarımların Hazırlanması:
- Proje çizimlerini ve tasarımlarını oluşturun.
- İlk tasarımları ve prototipleri oluşturun.
Modelleme ve Simülasyon:
- Küflenme riskini analiz etmek için modelleme ve simülasyon yapın.
- Nem, sıcaklık ve diğer etmenlerin etkilerini değerlendirin.
Uygulama ve Test:
- Tasarımı uygulayın ve prototipi oluşturun.
- Küflenmeye karşı testler yaparak performansı değerlendirin.
Geri Bildirim ve İyileştirme:
- Test sonuçlarını analiz edin ve eksiklikleri belirleyin.
- Tasarımı ve uygulamayı iyileştirmek için gerekli değişiklikleri yapın.
Sonuçların Değerlendirilmesi:
- Projenin başarı kriterlerini belirleyin.
- Sonuçları değerlendirip, projenin amacına ulaşma durumunu kontrol edin.

Tasarlanan projenin çizimi

Cevap :

Cevap olarak burada bir çizim veya şema ekleyebilirsiniz. Çizimlerde yer alacak unsurlar: havalandırma sistemleri, nem alıcı granüller, kaplama malzemeleri ve sensörlerin yerleşim planı.

Hazırlanan tasarımda tespit edilen eksiklikler

Cevap :

Hazırlanan Tasarımda Tespit Edilen Eksiklikler:

Yeterli havalandırma sağlanmamış olabilir.
Nem alıcı malzemelerin yerleşimi verimli olmayabilir.
Kaplama malzemeleri beklenen performansı göstermeyebilir.
Sensörlerin kalibrasyonu tam olmayabilir.

Eksiklikleri giderilerek tasarımı yapılan projenin modellenmesi

Cevap :

Eksiklikleri Giderilerek Tasarımı Yapılan Projenin Modellenmesi:

Havalandırma sistemlerini optimize edin ve güçlendirin.
Nem alıcı granüllerin yerleşimini ve miktarını artırın.
Kaplama malzemelerinin kalitesini ve dayanıklılığını test edin.
Sensörleri yeniden kalibre edin ve veri toplama sistemini iyileştirin.
Yeniden modelleme yaparak, eksiklikleri giderilmiş yeni tasarımı oluşturun.

Bu adımları takip ederek, projenin “küflenmeye” karşı etkili bir şekilde korunmasını sağlayabilirsiniz. Her aşamada dikkatli analizler yaparak ve gerekli düzeltmeleri gerçekleştirerek, küflenmenin önlenmesine yönelik başarılı bir çözüm geliştirebilirsiniz.

Not: Projenizi, kitabınızın son bölümünde her ünite için verilmiş “Proje Değerlendirme Formları”nı kullanarak değerlendiriniz.

Our Score

9 Haziran 20244 Temmuz 2024

7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 24-25-26 FERMAN Yayıncılık

Ortaokul 7. Sınıf Fen Bilimleri Uzay Kirliliği ve Nedenleri Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 24, 25, 26

Ortaokul 7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Uzay Kirliliği ve Nedenleri Metni Etkinlik Cevapları

7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 24-25-26

Soru : İnsanlar tarafından uzaya gönderilen yapay uydular görevlerini tamamladığında bu uydulara ne oluyor? Düşüncelerinizi söyleyiniz.

Kısa Cevap : “İnsanlar tarafından uzaya gönderilen yapay uydular görevlerini tamamladığında bu uydulara ne oluyor?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

İnsanlar tarafından uzaya gönderilen yapay uydular görevlerini tamamladığında genellikle aşağıdaki süreçlerden birine tabi tutulurlar:

Kendi Yörüngesinde Bırakma:
- Bazı uydular, görev süreleri dolduktan sonra yörüngelerinde bırakılır. Bu durumda, yörüngelerinde pasif halde kalırlar ve zamanla uzay enkazına dönüşebilirler.
Atmosfere Girme ve Yanma:
- Alçak Dünya yörüngesindeki (LEO) uyduların çoğu, görevlerini tamamladıktan sonra Dünya atmosferine yönlendirilir. Atmosfere girdiklerinde, sürtünme nedeniyle yanarak parçalanırlar. Çoğu parça tamamen yanar, ancak bazı büyük parçalar yeryüzüne ulaşabilir.
Mezarlık Yörüngesi:
- Jeosenkron yörüngedeki (GEO) uydular, görevlerini tamamladıktan sonra “mezarlık yörüngesi” olarak adlandırılan daha yüksek bir yörüngeye taşınır. Bu, aktif uyduların yörüngesini serbest tutmak amacıyla yapılır.
Pasif Hale Getirilme:
- Bazı uydular, görev süreleri dolduğunda tüm enerji kaynakları kapatılarak ve bataryaları boşaltılarak pasif hale getirilir. Bu, olası patlamaları ve uzay enkazı oluşturma riskini minimize etmek için yapılır.
Geri Getirme (Nadir Durumlar):
- Çok nadir durumlarda, uyduların Dünya’ya geri getirilmesi planlanabilir. Bu, genellikle büyük ve değerli bilimsel ekipman taşıyan veya özel nedenlerle geri getirilmesi gereken uydular için geçerlidir.

Uyduların görevlerini tamamladıktan sonra nasıl ele alınacağı, büyük ölçüde yörüngeleri ve tasarımlarına bağlıdır. Uzay kirliliğini önlemek amacıyla, yeni uyduların çoğu için görev sonu stratejileri ve yörüngeden çıkarma planları geliştirilmektedir.

Soru : Sizce uzay kirliliğinin olası sonuçları ve bunların dünyadaki olumsuzlukları neler olabilir? Bu olumsuzlukların sonuçlarını, doğaya saygı ve öz denetim bağlamında tahmin etmeye çalışıp araştırınız.

Kısa Cevap : “Sizce uzay kirliliğinin olası sonuçları ve bunların dünyadaki olumsuzlukları neler olabilir? Bu olumsuzlukların sonuçlarını, doğaya saygı ve öz denetim bağlamında tahmin etmeye çalışıp araştırınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Uzay kirliliğinin olası sonuçları ve bunların dünyadaki olumsuzlukları aşağıdaki maddeler halinde sıralanabilir:

Çarpışma Riski ve Uydu Hasarı:
- Uzayda artan enkaz, uyduların birbirleriyle veya aktif uydularla çarpışma riskini artırır.
- Çarpışmalar sonucu önemli haberleşme, navigasyon ve meteoroloji uyduları devre dışı kalabilir.
Kessler Sendromu:
- Bir çarpışma sonucu oluşan enkazlar, başka çarpışmalara yol açarak zincirleme reaksiyon başlatabilir.
- Bu durum, alçak Dünya yörüngesini kullanım dışı bırakabilir, uzay görevlerini ve uyduların fırlatılmasını imkansız hale getirebilir.
Haberleşme Kesintileri:
- Uydu çarpışmaları veya hasarları, GPS, televizyon yayınları, telefon bağlantıları ve internet hizmetlerinde aksamalara neden olabilir.
- Acil durumlarda iletişim sistemlerinin kesintiye uğraması ciddi sonuçlar doğurabilir.
Ekonomik Kayıplar:
- Uyduların tahrip olması veya hasar görmesi, büyük ekonomik kayıplara yol açabilir.
- Yeni uyduların fırlatılması ve mevcut enkazların temizlenmesi yüksek maliyetler gerektirir.
Uzay Araştırmalarının Engellenmesi:
- Artan enkaz miktarı, bilimsel araştırma uydularının ve uzay teleskoplarının güvenli bir şekilde çalışmasını zorlaştırır.
- Uzay görevlerinin planlanması ve gerçekleştirilmesi daha karmaşık ve maliyetli hale gelir.
Astronot Güvenliği:
- Uzay enkazları, Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) ve diğer mürettebatlı uzay araçları için ciddi tehdit oluşturur.
- Astronotların güvenliği tehlikeye girebilir, acil durumlarda kaçış veya koruma önlemleri zorlaşabilir.
Çevresel Etkiler:
- Uzaydan düşen büyük enkaz parçaları, Dünya yüzeyinde zarar verebilir.
- Düşen enkazlar, yaşam alanlarına, denizlere veya altyapılara zarar verebilir.
Uzayda Çalışma ve Ticaretin Zorlaşması:
- Ticari uydu operatörleri ve uzay turizmi şirketleri için uzayda faaliyet göstermek daha riskli hale gelir.
- Sigorta maliyetleri artar ve sektörde belirsizlikler oluşur.
Uluslararası Gerginlikler:
- Uzay enkazlarının yarattığı sorunlar, ülkeler arasında suçlamalara ve gerginliklere yol açabilir.
- Uzay kirliliği yönetimi ve sorumluluğu konusunda uluslararası anlaşmazlıklar çıkabilir.

Uzay kirliliğinin bu olası sonuçları, sadece uzayda değil, Dünya’da da geniş kapsamlı olumsuz etkilere yol açabilir. Bu nedenle, uzay kirliliği ile mücadele etmek ve önleyici tedbirler almak büyük önem taşır.

7. Sınıf Fen Bilimleri FERMAN Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 25 Cevapları

Uzay teknolojileri, evrenin sırlarını çözme yolunda sürekli gelişme göstermektedir. Bu gelişmeler günlük yaşamda kullandığımız bir çok aletin bulunup geliştirilmesinin öncüsü olmuştur.

Soru : Sizce kullandığınız hangi eşyalarda uzay teknolojilerinin öncü rolü olabilir? Açıklayınız.

Kısa Cevap : “Sizce kullandığınız hangi eşyalarda uzay teknolojilerinin öncü rolü olabilir? Açıklayınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Günlük hayatımızda kullandığımız birçok eşya ve teknoloji, uzay araştırmaları ve teknolojilerinden esinlenerek veya doğrudan bunların uygulanmasıyla geliştirilmiştir. İşte bunlardan bazıları:

GPS Cihazları:
- Uydu teknolojileri sayesinde geliştirilmiştir. Konum belirleme ve navigasyon için kullanılır.
Kablosuz Aletler:
- Kablosuz kulaklıklar, fareler ve diğer aletler, NASA’nın astronotların kablolarla uğraşmaması için geliştirdiği teknolojilere dayanmaktadır.
Isı Yalıtımlı Giysiler:
- Uzay giysilerinde kullanılan yalıtım malzemeleri, soğuk hava koşullarında kullanılan giysilere uygulanmıştır.
Su Filtrasyon Sistemleri:
- Uzayda suyun yeniden kullanımı için geliştirilen filtreleme teknolojileri, temiz içme suyu sağlamak için kullanılmaktadır.
Medikal Cihazlar:
- MRI ve CAT tarayıcıları gibi görüntüleme teknolojileri, uzay araştırmalarında kullanılan sensör ve görüntü işleme tekniklerinden esinlenmiştir.
Yangın İkaz Sistemleri:
- Uzay araçlarındaki yangın tespit sistemleri, evlerde ve binalarda kullanılan gelişmiş yangın algılama sistemlerine ilham vermiştir.
Gıda Koruma Teknikleri:
- Uzayda gıdaların uzun süre bozulmadan saklanabilmesi için geliştirilen vakum paketleme ve dondurarak kurutma yöntemleri, günlük yaşamda da yaygın olarak kullanılmaktadır.
Enerji Tasarruflu Malzemeler:
- Uzay araçlarında enerji verimliliğini artırmak için geliştirilen hafif ve dayanıklı malzemeler, inşaat ve otomotiv sektöründe kullanılmaktadır.
Hafızalı Köpük:
- Astronotların rahatını sağlamak için geliştirilen hafızalı köpük, yatak ve yastık gibi ürünlerde kullanılır.
Güneş Panelleri:
- Uzayda enerji üretmek için kullanılan güneş panelleri, yenilenebilir enerji kaynakları olarak evlerde ve işletmelerde kullanılmaktadır.

Bu örnekler, uzay teknolojilerinin sadece uzayda değil, günlük hayatımızda da ne kadar önemli ve yaygın olduğunu göstermektedir.

Our Score