Kategori: 8. Sınıf

Ortaokul 8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 1. Ünite Ölçme ve Değerlendirme Cevapları Sayfa 42, 43, 44, 45

---

8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 1. Ünite Ölçme ve Değerlendirme Cevapları

---

---

8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı Kitabı Sayfa 42-43-44-45

---

A. Aşağıdaki ifadelerden doğru olanlarının başına “D”, yanlış olanlarının başına “Y”yazınız.

---

Cevap :

1. (Doğru) Mekke Dönemi, 610 ile 622 yılları arasını kapsar.
2. (Yanlış) Medine Sözleşmesi, Müslümanlarla Mekkeli müşrikler arasında yapılmıştır. (Medine Sözleşmesi, Medine’de yaşayan Müslümanlarla Medine’deki diğer kabileler arasında yapılmıştır.)
3. (Doğru) Müslümanların, müşriklerle olan ilk savaşı Bedir Gazvesi’dir.
4. (Doğru)Müslümanlar dışında kendilerine kutsal kitap indirilmiş din mensuplarına Ehlikitap denir.
5. (Yanlış) Mekke’nin fethi Hicret’ten önce gerçekleşmiştir. (Mekke’nin fethi Hicret’ten sonra, 630 yılında gerçekleşmiştir.)

---

B. Yukarıda verilen kelimelerden uygun olanlarıyla cümleleri tamamlayınız. 

---

Cevap :

1. Cahiliye Dönemi’nde Hz. İbrahim’in dini üzere yaşayan tek tanrı inancına sahip kişilere hanif ismi verilirdi.
2. İsar; bir kimsenin kendisi ihtiyaç içinde olsa bile başkasının yararı için fedakârlıkta bulunmasıdır.
3. Hz. Peygamber’in, bir namaz esnasında kendisine vahiy gelince yönünü değiştirerek iki ayrı kıbleye doğru namaz kıldığı mekâna Kıbleteyn ismi verilmiştir.
4. Hz. Peygamber’in hac ibadetini gerçekleştirirken ashabına yaptığı konuşmaya Veda Hutbesi denir.
5. Hz. Peygamber’in kabri Medine şehrinin sınırları içerisinde yer almaktadır.

---

C. Aşağıdaki soruları dikkatle okuyunuz ve doğru seçeneği işaretleyiniz. 

---

1. Aşağıdakilerden hangisi Hz. Muhammed’in (sav) peygamberliğinden sonra yaşadığı bir olaydır?

---

A) Hz. Hatice ile evlenmesi
B) Hira’da inzivaya çekilmesi
C) Hilfülfudul’e iştirak etmesi
D) Akabe Biati’ni gerçekleştirmesi

Cevap : D) Akabe Biati’ni gerçekleştirmesi

---

8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı MEB Yayınları Kitabı Sayfa 43 Cevapları

---

2. Müslümanların ilk hicret ettiği yer aşağıdakilerden hangisidir?

---

A) Habeşistan
B) Kudüs
C) Medine
D) Taif

Cevap : A) Habeşistan

---

3. Aşağıdakilerden hangisi Medine Dönemi’nde yaşanan gelişmelerden biri değildir?

---

A) Mescid-i Nebevi’nin inşası
B) Darülerkâm kurulması
C) Muhacir ensar kardeşliğinin tesis edilmesi
D) Namaza çağrı için ilk ezanın okunması

Cevap : D) Namaza çağrı için ilk ezanın okunması

---

4. Aşağıdakilerden hangisi Hudeybiye Antlaşması’nın maddeleri arasında yer almaz?

---

A) Antlaşmanın süresi on yıl olacak.
B) Arap kabileleri sadece müşriklerle ittifak yapabilecekler.
C) Müslümanlar sonraki yıl sadece üç günlüğüne umre yapabilecekler.
D) Bir Mekkeli Medine’ye sığınırsa iade edilecek, Mekke’ye sığınan bir Medineli iade edilmeyecek.

Cevap : B) Arap kabileleri sadece müşriklerle ittifak yapabilecekler.

---

5. Irkçılık yasaklanmıştır.
Faiz ve kan davaları kaldırılmıştır.
Borç ve emanetler sahiplerine iade edilmelidir.
Karı koca arasında karşılıklı hak ve sorumluluklar vardır.

Veda Hutbesi’nin verilen ilkeleriyle ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?

---

A) Toplumsal hayatı düzenleyen ilkelere değinilmiştir.
B) Ekonomiye dair kurallar ortaya konulmuştur.
C) Suç şahsidir, ceza yalnız suçu işleyene verilir.
D) Cahiliye Dönemi’nden kalma âdetler yasaklanmıştır.

Cevap : B) Ekonomiye dair kurallar ortaya konulmuştur.

---

8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı MEB Yayınları Kitabı Sayfa 44 Cevapları

---

D. Aşağıdaki soruları cevaplayınız. 

---

1. Mekke’de Müslümanlara uygulanan baskı ve zulümleri kısaca açıklayınız.

---

Kısa Cevap :

Mekke’de Müslümanlara uygulanan baskı ve zulümler arasında fiziksel şiddet, ekonomik boykot, sosyal dışlanma ve psikolojik baskılar bulunmaktadır. Müslümanlar, işkenceye, haksız yere tutuklanmalara ve mallarına el konulmasına maruz kalmışlardır.

Uzun Cevap :

Mekke’de Müslümanlara yönelik uygulanan baskı ve zulümler, İslam’ın ilk yıllarında oldukça ağır olmuştur. Müslümanlar, Mekke toplumunun liderleri tarafından çeşitli zulme tabi tutulmuşlardır. Bu zulümler arasında:

• Fiziksel Şiddet: Müslümanlar, imanları yüzünden fiziksel işkencelere maruz kalmışlardır. Örneğin, Bilal-i Habeşi’nin üzerini sıcak taşlarla örtüp işkence yapmışlardır.
• Ekonomik Boykot: Mekkeliler, Müslümanlara karşı bir ekonomik boykot uygulamış ve onlara mal ve hizmet sağlamayı reddetmişlerdir. Bu boykot, Müslümanların yaşamlarını zorlaştırmış ve sosyal izolasyonlarına neden olmuştur.
• Sosyal Dışlanma: Müslümanlar, Mekke toplumundan dışlanmış, sosyal hayattan ve bazı aile bağlarından koparılmıştır. Toplumun diğer bireyleriyle ilişki kurmaları zorlaştırılmıştır.
• Psikolojik Baskılar: Müslümanlara, inançlarından vazgeçmeleri için psikolojik baskılar yapılmış, hakaret ve küçümseme gibi yöntemlerle moral ve motivasyonları bozulmuştur.

Bu zulümler, Müslümanların sabır ve dirençlerini test etmiş, ancak onlar İslam inançlarını koruma konusunda kararlı bir duruş sergilemişlerdir.

---

2. Hicret’in sebeplerini maddeler hâlinde yazınız.

---

Kısa Cevap :

• Mekke’de Müslümanlara yapılan yoğun baskı ve zulüm.
• İslam’ın yayılmasını engellemeye yönelik Mekke müşriklerinin karşıtı tutumu.
• Müslümanların güvenli bir yaşam alanına ihtiyaç duyması.
• Medine’deki kabilelerin İslam’ı kabul etme ve Müslümanlarla ittifak kurma teklifleri.

Uzun Cevap :

Madde Madde Hicret’in sebepleri aşağıdaki gibidir:

1. Mekke’de Yapılan Baskı ve Zulümler: Müslümanlar, Mekke’de çeşitli fiziksel, ekonomik ve sosyal baskılara maruz kalmışlardır. Bu baskılar, Müslümanların inançlarını özgürce yaşamasını zorlaştırmış ve yeni bir yaşam alanı arayışını doğurmuştur.
2. İslam’ın Yayılmasını Engellemeye Yönelik Tutum: Mekke müşrikleri, İslam’ın yayılmasını engellemek amacıyla çeşitli stratejiler geliştirmişlerdir. Bu engeller, Müslümanların dini görevlerini yerine getirmelerini zorlaştırmış ve bir başka bölgeye taşınma gerekliliği doğurmuştur.
3. Güvenli Bir Yaşam Alanı İhtiyacı: Müslümanlar, dinlerini özgürce yaşamak ve ibadetlerini rahatça yerine getirebilmek için güvenli bir yaşam alanına ihtiyaç duymaktadırlar. Medine, bu ihtiyacı karşılayabilecek bir bölge olarak değerlendirilmiştir.
4. Medine’deki İttifak Teklifleri: Medine’deki bazı kabileler, Müslümanlara destek olmayı ve onları korumayı teklif etmişlerdir. Bu teklif, Müslümanlar için hem güvenli bir yaşam alanı hem de dini faaliyetlerini sürdürebilecekleri bir ortam sağlamıştır.

---

3. Hz. Muhammed’in (sav), Medine Dönemi’nde yaptığı önemli toplumsal faaliyetleri maddeler hâlinde yazınız.

---

Kısa Cevap :

• Mescid-i Nebevi’nin inşası.
• Medine Sözleşmesi’nin yapılması.
• Muhacir ve Ensar arasında kardeşlik ilişkilerinin tesis edilmesi.
• İlk ezanın okunması.

Uzun Cevap :

Maddeler Halinde Hz. Muhammed’in (s.a.v), Medine Dönemi’nde gerçekleştirdiği önemli toplumsal faaliyetler şunlardır:

1. Mescid-i Nebevi’nin İnşası: Peygamberimiz, Medine’ye geldiğinde ilk iş olarak Mescid-i Nebevi’yi inşa etmiş ve bu cami, Müslümanların dini ve sosyal hayatlarının merkezi haline gelmiştir.
2. Medine Sözleşmesi’nin Yapılması: Medine’deki çeşitli kabilelerle yapılan bu sözleşme, Müslümanlar ile diğer Medine kabileleri arasında barış ve işbirliği anlaşmasını sağlamış, toplumda huzur ve düzeni pekiştirmiştir.
3. Muhacir ve Ensar Arasında Kardeşlik İlişkilerinin Tesis Edilmesi: Peygamberimiz, Mekke’den gelen muhacirler ile Medineli Ensar arasında kardeşlik ilişkilerini tesis etmiş ve böylece toplumsal dayanışmayı güçlendirmiştir.
4. İlk Ezanın Okunması: İslam’da namazın çağrılması için ilk ezan Medine’de okunmuş, bu uygulama Müslümanların ibadet zamanlarını düzenlemiş ve toplumsal hayatın düzenlenmesine katkı sağlamıştır.

---

4. Hz. Muhammed’in (sav) müşriklerle olan mücadelesini bir ayetle örneklendirerek açıklayınız.

---

Kısa Cevap :

Hz. Muhammed’in müşriklerle olan mücadelesini anlatan bir ayet, “Onlar seni saptırmak için seninle savaşacaklardır. Eğer Allah’ın sana yardım etmesi olmasaydı, seni kesinlikle saptırırlardı” (Bakara, 120) şeklindedir. Bu ayet, Peygamberimizin müşriklerle olan mücadelesinde Allah’ın yardımının önemini vurgular.

Uzun Cevap :

Hz. Muhammed’in (s.a.v) müşriklerle olan mücadelesini anlatan bir ayet, Bakara Suresi, 120. ayettir: “Onlar seni saptırmak için seninle savaşacaklardır. Eğer Allah’ın sana yardım etmesi olmasaydı, seni kesinlikle saptırırlardı.” Bu ayet, müşriklerin, İslam’ın yayılmasını engellemek ve Müslümanları saptırmak amacıyla Peygamberimize karşı sürekli bir mücadele içinde olduklarını belirtir.

Müşriklerin Peygamberimiz ve Müslümanlarla olan bu mücadelesi, sadece fiziksel bir savaş değil, aynı zamanda manevi ve psikolojik baskıları da içermektedir. Ayet, bu mücadelenin ne kadar zorlayıcı ve tehlikeli olduğunu, ancak Allah’ın desteğiyle Müslümanların bu zorlukları aşabildiğini ifade eder. Peygamberimizin karşılaştığı bu zorluklar, Müslümanların direncini ve inancını test etmiş, Allah’ın yardım ve korumasının ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştur.

---

5. Hendek Gazvesi’nde Müslümanların müşriklere karşı uyguladığı savaş stratejileri hakkında kısaca bilgi veriniz.

---

Kısa Cevap :

Hendek Gazvesi’nde Müslümanlar, Mekke müşriklerinin Medine’ye saldırmasını önlemek için çevresine hendek kazmışlardır. Bu strateji, müşriklerin Medine’ye doğrudan saldırmasını engellemiş ve savunmayı güçlendirmiştir.

Uzun Cevap :

Hendek Gazvesi, 627 yılında gerçekleşen bir çatışmadı ve Müslümanların Mekke müşriklerine karşı uyguladığı önemli bir savunma stratejisini içerir. Medine’yi kuşatmayı planlayan Mekke müşriklerinin saldırısını önlemek için Müslümanlar, Medine’nin çevresine geniş bir hendek kazmışlardır.

Bu strateji, müşriklerin Medine’ye doğrudan girmesini zorlaştırmış ve onları şehre ulaşmadan durdurmayı başarmıştır. Hendek, kuşatmanın önlenmesinde etkili olmuş, müşriklerin Medine’yi ele geçirme planlarını boşa çıkarmıştır. Hendek kazma stratejisi, savaş alanında yenilikçi bir savunma yöntemi olarak uygulanmış ve bu sayede Müslümanlar, sayıca üstün olan düşmanlarına karşı başarılı bir savunma yapabilmiştir.

---

8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı MEB Yayınları Kitabı Sayfa 45 Cevapları

---

E. Aşağıda verilen kelimeleri harf tablosundan bulup işaretleyiniz. Seçtiğiniz beş kelimenin anlamını sözlükten araştırarak ilgili kısma yazınız.

---

Cevap :

• ABDULLAH: Hz. Muhammed’in babasının adı.
• AKABE: Hz. Muhammed’in Medineli kabilelerle yaptığı iki önemli anlaşmanın adıdır.
• ALAK: Kur’an’ın ilk inen suresidir.
• ALİ: Hz. Muhammed’in kuzeni ve damadı, Dördüncü Halife.
• BEDİR: Müslümanlarla Mekke müşrikleri arasında yapılan ilk büyük savaş.
• CAHİLİYE: İslam öncesi Arap toplumunun adı, putperestlik dönemi.
• CİHAT: Allah yolunda yapılan mücadele, savaş.
• EHLİKİTAP: Kutsal kitap sahipleri; Yahudi ve Hristiyanlar.
• ENSAR: Medine’de Müslümanların destekçisi olan yerli halk.
• FETİH: Bir yerin zaferle ele geçirilmesi.
• GAZVE: Hz. Muhammed’in kendisinin komuta ettiği askeri seferler.
• HANİF: Tek tanrı inancına sahip, Cahiliye döneminde yaşayan Arap.
• HATİCE: Hz. Muhammed’in ilk eşi.
• HİCRET: Hz. Muhammed ve müslümanların Mekke’den Medine’ye göçü.
• HUDEYBİYE: Müslümanlar ve Mekke müşrikleri arasında yapılan barış anlaşması.
• İSTİŞARE: Ortak akıl ve danışma yoluyla karar alma.
• KUREYŞ: Mekke’nin en güçlü ve önemli kabilesi.
• MİRAÇ: Hz. Muhammed’in göğe yükseldiği gece yolculuğu.
• RIDVAN: Hudeybiye Antlaşması’nda müslümanların memnuniyetini belirten terim.
• SAHABİ: Hz. Muhammed’i gören ve onunla yaşayan Müslümanlar.
• SERİYYE: Hz. Muhammed’in komutasında olmadan yapılan askeri sefer.
• TEVHİT: Allah’ın birliği inancı.
• UHUVVET: Müslümanlar arasındaki kardeşlik ve dayanışma.
• YESRİB: Medine’nin eski adı.

---

---

 

Ortaokul 8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 1. Ünite Bir Hadis Öğreniyorum Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 40, 41

---

8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 1. Ünite Bir Hadis Öğreniyorum Metni Etkinlik Cevapları

---

---

8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı Kitabı Sayfa 40-41

---

Soru : Müslümanların birbirleriyle ilişkileri sizce nasıl olmalıdır?

---

Kısa Cevap :

Müslümanlar arasında ilişkiler sevgi, saygı, merhamet ve yardımlaşma temeline dayanmalıdır. Kardeşlik duygusu içinde birbirlerine karşı adaletli ve hoşgörülü olmalı, birbirlerini Allah için sevmelidirler.

Uzun Cevap :

Müslümanların birbirleriyle olan ilişkileri, İslam’ın temel prensiplerine dayalı olarak sevgi, saygı, merhamet ve yardımlaşma üzerine kurulmalıdır. İslam, Müslümanların kardeş olduğunu ve aralarındaki bağların son derece kuvvetli olması gerektiğini vurgular. Bu bağlamda, Müslümanlar, birbirlerine karşı her zaman dürüst olmalı, adaletli davranmalı ve her durumda birbirlerinin haklarına saygı göstermelidir.

Müslümanlar, yardımlaşma ve dayanışma duygusuyla hareket etmeli, zor durumda olan kardeşlerine destek olmalıdır. Aralarındaki anlaşmazlıkları barışçıl yollarla çözmeye çalışmalı ve her zaman hoşgörü ve sabırla hareket etmelidirler. Müslümanlar, birbirlerini Allah rızası için sevmeli, birbirlerine dua etmeli ve kötü zanda bulunmaktan kaçınmalıdır. Ayrıca, birlik ve beraberliği koruyarak toplumsal barış ve huzuru sağlamalıdırlar. Bu ilişkiler, Müslümanların hem dünya hem de ahiret saadeti için önemlidir.

---

8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı MEB Yayınları Kitabı Sayfa 41 Cevapları

---

Soru : Hucurat suresi, 10. ayetinin verdiği mesajla ilgili düşüncelerinizi yazınız.

---

Kısa Cevap :

Hucurat Suresi, 10. ayeti Müslümanların kardeş olduğunu ve aralarındaki sorunları barış içinde çözmeleri gerektiğini vurgular. Bu ayet, Müslümanlar arasında birlik, beraberlik ve kardeşlik bağlarının güçlendirilmesi gerektiğini ifade eder.

Uzun Cevap :

Hucurat Suresi, 10. ayeti, “Müminler ancak kardeştirler. O halde kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’tan korkun, umulur ki rahmete kavuşursunuz.” şeklindedir. Bu ayet, İslam’ın Müslümanlar arasında kardeşlik bağını ne kadar önemsediğini açıkça ortaya koymaktadır. Müminler, iman bağı ile birbirlerine bağlanmış kardeşlerdir ve aralarında ortaya çıkabilecek anlaşmazlıkları barışçıl yollarla çözmeleri gerekmektedir.

Bu ayet, Müslümanların aralarındaki bağları güçlendirmeleri, kin ve düşmanlık yerine sevgi ve hoşgörü ile hareket etmeleri gerektiğini öğretir. Aynı zamanda, Müslümanların Allah’tan korkarak, yani Allah’a karşı sorumluluk bilinciyle hareket etmeleri gerektiğini vurgular. Bu sorumluluk bilinci, Müslümanların birbirlerine zarar vermekten kaçınmalarını, aksine birbirlerine yardımcı olmalarını sağlar. Kısacası, Hucurat Suresi, 10. ayeti, Müslümanların toplum içinde barış ve kardeşliği tesis etmeleri için bir rehberdir.

---

Soru : Müslümanların kardeşliğini anlatan bir poster hazırlayınız.

---

Kısa Cevap :

Uzun Cevap :

---

---

 

Ortaokul 8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı Peygamberimizin Haccı ve Veda Hutbesi Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 37, 38, 39

---

8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı Peygamberimizin Haccı ve Veda Hutbesi Metni Etkinlik Cevapları

---

---

8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı Kitabı Sayfa 37-38-39

---

Soru : Sizce Peygamber Efendimiz’in, ümmetine vefatından önceki son tavsiyeleri neler olmuştur?

---

Kısa Cevap :

Peygamber Efendimiz’in ümmetine vefatından önceki son tavsiyeleri arasında namaza önem vermek, Kur’an’a sarılmak, birbirlerine iyi davranmak ve emaneti korumak yer alır. Ayrıca, veda hutbesinde insan haklarına, adalete ve ahlaki değerlere vurgu yapmıştır.

Uzun Cevap :

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), vefatından önce ümmetine son derece önemli tavsiyelerde bulunmuştur. Bu tavsiyeler, Müslümanların hem dini hem de toplumsal hayatlarında rehber olarak kabul edilmiştir. Efendimiz, özellikle namazın önemine dikkat çekmiş ve Müslümanlara namazı aksatmadan kılmalarını öğütlemiştir. Bunun yanı sıra, Kur’an’a sıkı sıkıya bağlı kalmalarını, onun rehberliğinde hayatlarını sürdürmelerini istemiştir.

Peygamberimiz, ayrıca Müslümanların birbirlerine karşı iyi davranmalarını, kin, nefret ve düşmanlıktan uzak durmalarını öğütlemiştir. Aile içinde ve toplumda adaletli olmayı, emaneti korumayı ve insanların haklarına saygı göstermeyi vurgulamıştır. Veda hutbesinde insan haklarına, kadınların haklarına, toplumsal adalete ve kardeşliğe vurgu yaparak Müslümanların bu değerlere sıkı sıkıya sarılmalarını istemiştir.

Bu tavsiyeler, Müslümanların dünya ve ahiret saadetini kazanabilmeleri için en önemli rehberlerden biri olmuştur ve Peygamberimizin vefatından sonra da ümmetine yol gösterici olmuştur.

---

8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı MEB Yayınları Kitabı Sayfa 39 Cevapları

---

Soru : Peygamber Efendimiz’in vefatı hakkında neler biliyorsunuz?

---

Kısa Cevap :

Peygamber Efendimiz, Miladi 632 yılında Medine’de vefat etmiştir. Vefatından önce hastalanmış ve ümmetine önemli tavsiyelerde bulunmuştur. Vefatının ardından Mescid-i Nebevi’de defnedilmiştir.

Uzun Cevap :

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), Miladi 632 yılının Rebiülevvel ayının 12. gününde, Medine’de vefat etmiştir. Vefatından önceki günlerde hastalanmış ve bu hastalık sürecinde ümmetine son tavsiyelerini iletmiştir. Peygamberimiz, hastalığı boyunca ümmetini düşünmüş, onların dünya ve ahiret saadeti için dua etmiş ve nasihatlerde bulunmuştur.

Vefatından önce, sahabelerine namazı ihmal etmemelerini, Kur’an’a sıkı sıkıya sarılmalarını ve birbirlerine karşı adaletli olmalarını öğütlemiştir. Ayrıca, veda hutbesinde Müslümanların haklarına, kadınların korunmasına ve toplumsal adalete vurgu yapmıştır. Peygamberimiz, ümmetini Allah’a emanet ederek ruhunu teslim etmiştir.

Peygamber Efendimiz’in vefatı, İslam dünyasında büyük bir hüzün yaratmış ve sahabeler için çok zor bir dönem olmuştur. Vefatının ardından, Müslümanlar arasında kısa süreli bir kargaşa yaşanmışsa da, Hz. Ebu Bekir’in liderliğinde yeniden bir araya gelmişlerdir. Peygamberimiz, Medine’deki Mescid-i Nebevi’nin yanında defnedilmiştir ve kabri bugün de Müslümanlar tarafından ziyaret edilmektedir. Peygamberimizin vefatı, Müslümanlar için bir dönüm noktası olmuş ve İslam’ın yayılışı sahabeler aracılığıyla devam etmiştir.

---

---

 

Ortaokul 8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı Mekke’nin Fethi Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 34, 35, 36

---

8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı Mekke’nin Fethi Metni Etkinlik Cevapları

---

---

8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı Kitabı Sayfa 34-35-36

---

Soru : Sizce Mekke şehrinin İslam tarihi açısından önemi nedir?

---

Kısa Cevap :

Mekke, İslam’ın doğduğu yer olup, Kâbe’nin bulunduğu şehirdir. İslam’ın ilk yıllarında Müslümanlar burada büyük zorluklar yaşamış, ancak inançlarını korumuşlardır. Mekke, Müslümanlar için kutsal bir şehir olup, hac ibadetinin yapıldığı yerdir.

Uzun Cevap :

Mekke, İslam tarihi açısından son derece önemli bir şehirdir. Öncelikle, İslam’ın doğduğu yer olarak bilinir ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) burada doğmuş, İslam’ı ilk kez burada tebliğ etmeye başlamıştır. Mekke, aynı zamanda Kâbe’nin bulunduğu yerdir ve Kâbe, Müslümanlar için en kutsal mekanlardan biridir. İslam’ın beş şartından biri olan hac ibadeti, her yıl milyonlarca Müslüman tarafından Kâbe’yi ziyaret ederek yerine getirilir.

Mekke, İslam’ın ilk yıllarında Müslümanlar için büyük zorlukların yaşandığı bir şehir olmuştur. Mekke’deki müşrikler, İslam’ı kabul edenlere karşı baskı, zulüm ve ambargo uygulamışlardır. Ancak Müslümanlar, Mekke’deki bu zorluklara rağmen inançlarını korumuş ve İslam’ı yaymaya devam etmişlerdir. Peygamber Efendimizin Mekke’den Medine’ye hicreti, İslam tarihinin dönüm noktalarından biri olmuş ve Müslümanlar Medine’de güçlü bir İslam toplumu kurmuşlardır. Mekke, daha sonra Müslümanlar tarafından fethedilmiş ve bu fetih, İslam’ın hızla yayılmasının önünü açmıştır. Mekke’nin fethi, Müslümanların birlik ve beraberlik içinde olduklarında ne kadar güçlü olabileceklerini göstermiştir.

Sonuç olarak, Mekke şehri, İslam’ın doğduğu, Müslümanların büyük fedakarlıklar gösterdiği ve İslam’ın temel ritüellerinin yerine getirildiği bir şehir olarak İslam tarihi açısından vazgeçilmez bir öneme sahiptir.

---

---

 

Ortaokul 8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı Yahudi ve Hristiyanlarla İlişkiler Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 30, 31, 32, 33

---

8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı Yahudi ve Hristiyanlarla İlişkiler Metni Etkinlik Cevapları

---

---

8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı Kitabı Sayfa 30-31-32-33

---

Soru : Peygamber Efendimiz’in diğer din mensuplarına göndermiş olduğu mektuplar hakkında neler biliyorsunuz?

---

Kısa Cevap :

Peygamber Efendimiz, İslam’ı tebliğ etmek ve barışı sağlamak amacıyla diğer din mensuplarına, özellikle Bizans, İran, Mısır ve Habeşistan gibi liderlere mektuplar göndermiştir. Bu mektuplarda İslam’a davet ve barışa çağrı yer almıştır.

Uzun Cevap :

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), İslam’ı yaymak ve dünya barışını sağlamak amacıyla farklı dinlere mensup liderlere mektuplar göndermiştir. Bu mektuplar, İslam’ın evrensel mesajını iletmek ve liderleri İslam’a davet etmek amacıyla yazılmıştır. Efendimiz, bu mektupları gönderirken her bir hükümdarın saygınlığına dikkat etmiş, mektupların başında Allah’ın adıyla başlayarak onları İslam’a ve barışa davet etmiştir.

Gönderilen bu mektuplar arasında Bizans İmparatoru Heraklius, İran Kisrası, Habeşistan Kralı Necaşi ve Mısır Mukavkısı gibi dönemin önemli liderlerine yazılanlar yer alır. Bu mektuplar, Peygamberimizin diplomasi anlayışını, barışçıl tutumunu ve İslam’ın evrensel bir din olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca, bu mektuplar sayesinde İslam’ın farklı coğrafyalarda tanınması sağlanmış ve bazı hükümdarlar, İslam’a olumlu yanıt vermiştir.

---

8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı MEB Yayınları Kitabı Sayfa 31 Cevapları

---

Soru : Al-i İmran suresi, 70. ve Maide suresi, 77. ayetlerin meallerini aşağıdaki genel ağ adresinden bularak okuyunuz. Ayetlerin mesajını sınıfta arkadaşlarınızla değerlendiriniz.

---

Cevap :

Al-i İmran Suresi, 70. Ayet: “Ey Kitap Ehli! Niçin Allah’ın ayetlerini inkâr ediyorsunuz, oysa kendiniz de (gerçeğe) şahitlik ediyorsunuz?”

Mesaj: Bu ayet, Kitap Ehli’ne (Yahudi ve Hristiyanlara) hitap ederek, Allah’ın gönderdiği ayetlere inanmadıkları halde, bu ayetlerin hak olduğunu bildikleri halde neden inkar ettiklerini sorgulamaktadır. Bu, onların kendi bildiklerine rağmen doğruyu kabul etmemeleri üzerine bir uyarıdır.

Maide Suresi, 77. Ayet: “De ki: ‘Ey Kitap Ehli! Dininizde haksız yere aşırı gitmeyin, daha önce sapıtmış ve birçok kimseyi de saptırmış olanların ve doğru yoldan sapmış olanların arzularına uymayın.'”

Mesaj: Bu ayet, Kitap Ehli’ni dinlerinde aşırılıktan kaçınmaları ve geçmişte sapmış olanların izinden gitmemeleri konusunda uyarmaktadır. Aşırılık ve yanlış inançların, insanları doğru yoldan saptıracağına dikkat çekmektedir.

---

8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı MEB Yayınları Kitabı Sayfa 33 Cevapları

---

Peygamber Efendimiz, bir gün ashabıyla birlikte otururken yanından bir cenaze geçmiş, o da hürmeten ayağa kalkmıştı. Sahabiler, Efendimiz’in bu davranışına bir anlam veremeyip “O bir Yahudi’dir.” deyince Resulullah “O da bir can değil mi?” diye cevap vermişti. (bk. Müslim, Cenaiz, 81.)

Soru : Hz. Peygamber’in bu tavrını, Ehlikitap’la ilişkileri açısından arkadaşlarınızla değerlendiriniz.

---

Cevap :

Hz. Peygamber’in bir Yahudi cenazesi geçerken ayağa kalkması, onun insan hayatına olan saygısını ve merhametini gösteren önemli bir davranıştır. Bu tavır, Ehlikitap’a (Yahudi ve Hristiyanlara) karşı duyduğu saygıyı ve insanları dinleri ne olursa olsun, insan olarak değer verdiğini ortaya koymaktadır.

Peygamberimiz, Ehlikitap ile ilişkilerinde her zaman adaletli, saygılı ve merhametli olmuştur. Onların inançlarına saygı göstermiş ve onlarla barış içinde yaşamanın yollarını aramıştır.

Bu davranış, dinler arası hoşgörünün ve insan onurunun önemini vurgular ve Müslümanlar için örnek teşkil eder. Peygamberimizin bu tavrı, insanlığın ortak değerleri üzerinde bir arada yaşama ve farklılıkları kabul etme anlayışını güçlendirmektedir.

---

---

 

Ortaokul 8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı Müşriklerle Mücadele Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 25, 26, 27, 28, 29

---

8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı Müşriklerle Mücadele Metni Etkinlik Cevapları

---

8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı Kitabı Sayfa 25-26-27-28-29

---

---

Soru : Hz. Muhammed’in (sav) Mekkeli müşriklerle yaptığı savaşlar hakkında neler biliyorsunuz?

---

Kısa Cevap :

Toplumda birlik ve beraberliği sağlayan unsurlar arasında sevgi, saygı, adalet, hoşgörü ve ortak değerler bulunur. Bu unsurlar, toplumun huzur içinde bir arada yaşamasını sağlar.

Uzun Cevap :

Toplumda birlik ve beraberliği sağlamak, toplumsal huzurun ve barışın korunması açısından çok önemlidir. Bu birlik ve beraberliği sağlayan başlıca unsurlar sevgi, saygı, adalet, hoşgörü ve ortak değerlerdir. Sevgi ve saygı, bireyler arasındaki bağları güçlendirir ve toplumun her kesiminde olumlu ilişkiler kurulmasına katkı sağlar.

Adalet, toplumsal düzenin teminatıdır; adaletin sağlandığı bir toplumda insanlar kendilerini güvende hisseder ve toplumun bir parçası olmaktan mutluluk duyar. Hoşgörü, farklılıkların kabul edilmesini ve bu farklılıklarla bir arada yaşamayı mümkün kılar. Ortak değerler ise toplumun bütünlüğünü sağlar; bu değerler etrafında birleşen bireyler, ortak bir amaç için çalışır ve toplumun refahına katkıda bulunur. Bu unsurlar bir araya geldiğinde, toplumda birlik ve beraberlik sağlanır ve bu da toplumsal barışın temelini oluşturur.

---

8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı MEB Yayınları Kitabı Sayfa 29 Cevapları

---

Soru : Peygamber Efendimiz’in müşriklerle olan mücadelesinde gazvelerin önemi nedir? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.

---

Kısa Cevap :

Peygamberimiz, Medine’de hicretten sonra Ensar ve Muhacirler arasında kardeşlik bağları kurmuş, Medine Sözleşmesi’ni yaparak toplumsal düzeni tesis etmiş ve Mescid-i Nebevi’yi inşa ederek İslam toplumunu güçlendirmiştir.

Uzun Cevap :

Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), Medine’ye hicret ettikten sonra yeni bir İslam toplumu inşa etmek için bir dizi önemli faaliyet gerçekleştirmiştir. İlk olarak, Medineli Müslümanlar (Ensar) ile Mekke’den gelen Müslümanlar (Muhacirler) arasında kardeşlik (muâhât) bağı kurarak toplumsal dayanışmayı güçlendirmiştir. Bu kardeşlik, Müslümanlar arasında mal, mülk ve imkânların paylaşılmasını sağlamış, toplumda birlik ve beraberliği pekiştirmiştir.

Ayrıca, Medine Sözleşmesi’ni yaparak, Medine’de yaşayan Müslümanlar, Yahudiler ve diğer topluluklar arasında barış ve adalet esasına dayalı bir toplumsal düzen kurmuştur. Bu sözleşme, farklı din ve milletlerden insanların bir arada yaşayabilmesini ve toplumsal huzurun sağlanmasını hedeflemiştir.

Peygamberimiz, Mescid-i Nebevi’yi inşa ederek bu mescidi sadece ibadet için değil, aynı zamanda eğitim, danışma ve toplumsal meselelerin görüşüldüğü bir merkez haline getirmiştir. Mescid-i Nebevi, İslam toplumunun kalbi olmuş ve burada alınan kararlar toplumun şekillenmesinde önemli rol oynamıştır. Bu faaliyetler, İslam toplumu için güçlü bir temel oluşturmuş ve Medine’nin İslam’ın merkezi haline gelmesini sağlamıştır. Peygamberimizin Medine’de gerçekleştirdiği bu çalışmalar, İslam’ın sosyal, hukuki ve dini prensiplerinin yerleşmesine önemli katkılarda bulunmuştur.

---

---

 

Ortaokul 8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı Medine’de İslam Toplumunun Oluşumu Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 22, 23, 24

---

8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı Medine’de İslam Toplumunun Oluşumu Metni Etkinlik Cevapları

---

---

8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı Kitabı Sayfa 22-23-24-25

---

Soru : Toplumda birlik ve beraberliği sağlayan unsurlar sizce nelerdir?

---

Kısa Cevap :

Toplumda birlik ve beraberliği sağlayan unsurlar arasında sevgi, saygı, adalet, hoşgörü, ortak değerler ve güçlü bir iletişim yer alır.

Uzun Cevap :

Toplumda birlik ve beraberliği sağlamak, sosyal huzurun ve barışın temelini oluşturur. Bu birlik ve beraberliğin sağlanmasında çeşitli unsurlar önemlidir. Öncelikle, sevgi ve saygı, insanların birbirine olan bağlılığını güçlendirir. Toplum içinde bireylerin birbirine saygı göstermesi ve sevgiyle yaklaşması, ayrışmaların önüne geçer.

Adaletin sağlanması, toplumun her kesiminde eşit hakların ve fırsatların dağıtılması, bireylerin topluma olan güvenini artırır ve toplumsal huzuru pekiştirir. Hoşgörü, farklılıkların zenginlik olarak görülmesini ve toplumsal barışın korunmasını sağlar. Ayrıca, ortak değerler ve inançlar, toplumun bir arada yaşamasını kolaylaştırır ve toplumsal dayanışmayı artırır. Güçlü bir iletişim de toplumda yanlış anlamaları engeller ve sorunların barışçıl yollarla çözülmesini sağlar. Sonuç olarak, bu unsurların bir araya gelmesi, toplumda birlik ve beraberliği sağlamada temel rol oynar.

---

8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı MEB Yayınları Kitabı Sayfa 25 Cevapları

---

Soru : Peygamberimizin Hicret sonrası Medine’de yeni bir toplum inşası için yaptığı faaliyetleri değerlendiriniz. Değerlendirmenizin sonuçlarını aşağıdaki bölüme yazınız.

---

Kısa Cevap :

Peygamberimiz, Medine’de hicretten sonra Müslümanlar arasında kardeşlik tesis etmiş, Medine Sözleşmesi ile toplumsal düzeni kurmuş ve camiyi toplumun merkezi haline getirmiştir.

Uzun Cevap :

Hz. Muhammed (s.a.v.), hicret sonrası Medine’ye yerleştikten sonra, burada yeni bir toplum inşa etmek için önemli adımlar atmıştır. İlk olarak, Medine’ye göç eden Muhacirler ile Medineli Müslümanlar (Ensar) arasında kardeşlik bağları kurmuştur. Bu kardeşlik bağı, Müslümanlar arasında dayanışma ve yardımlaşmayı pekiştirmiştir. Ayrıca, Medine’de Müslümanlarla Yahudiler ve diğer topluluklar arasında barış ve adaletin sağlanması için Medine Sözleşmesi hazırlanmıştır. Bu sözleşme, farklı din ve ırklardan insanların bir arada yaşamasını sağlayan, toplumun haklarını ve sorumluluklarını belirleyen bir anayasa niteliğindeydi.

Hz. Muhammed (s.a.v.), Medine’de Mescid-i Nebevi’yi inşa ederek bu mescidi hem ibadet yeri hem de toplumsal meselelerin çözüldüğü bir merkez haline getirmiştir. Bu mescit, Müslümanlar için sadece bir ibadet yeri değil, aynı zamanda eğitim, öğretim ve toplumsal meselelerin görüşüldüğü bir buluşma noktası olmuştur. Peygamberimiz, toplumsal adaleti sağlamak için adil ve merhametli bir yönetim kurmuş, bireyler arasında sosyal eşitliği ve hukukun üstünlüğünü sağlamıştır. Bu faaliyetler, Medine toplumunun hızlı bir şekilde kaynaşmasını ve İslam toplumunun güçlü bir şekilde kurulmasını sağlamıştır. Peygamberimizin bu çalışmaları, bugün de toplum inşasında örnek alınması gereken önemli adımlardır.

---

---

 

Ortaokul 8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı Peygamberimizin Çocukluk ve Gençlik Yılları Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 12, 13

---

8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı Peygamberimizin Çocukluk ve Gençlik Yılları Metni Etkinlik Cevapları

---

---

8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı Kitabı Sayfa 12-13

---

Soru : Peygamberimizin çocukluğu ve gençliği hakkında neler biliyorsunuz? 

---

Kısa Cevap :

Peygamberimizin çocukluğu yetim ve öksüz olarak geçti. Gençliğinde ise dürüstlüğü ve güvenilirliğiyle tanındı, ticaretle uğraştı.

Uzun Cevap :

Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), 571 yılında Mekke’de dünyaya geldi. Babası Abdullah, o doğmadan önce vefat etmiş, annesi Âmine de o henüz 6 yaşındayken vefat etmiştir. Peygamberimiz, dedesi Abdulmuttalib ve ardından amcası Ebu Talib’in himayesinde büyümüştür. Çocukluğu zorluklar içinde geçmiş olmasına rağmen, küçük yaşlardan itibaren dürüstlüğü ve güvenilirliğiyle tanınmış ve bu özellikleriyle toplum içinde “El-Emin” (Güvenilir) olarak anılmıştır.

Gençlik yıllarında Peygamberimiz ticaretle uğraşmış, ticaret hayatında da büyük bir başarı ve itibar kazanmıştır. Mekke’nin önde gelen tüccarlarından biri olan Hz. Hatice ile yaptığı ticaret sayesinde tanınmış ve sonrasında onunla evlenmiştir. Gençliğinde toplumsal adaletin sağlanmasına yönelik “Hılfu’l-Fudul” adlı toplumsal sözleşmede yer almış, bu da onun adalete olan bağlılığını ve haksızlığa karşı duyarlılığını göstermektedir. Peygamberimiz, gençliğinde de her türlü kötülükten uzak durmuş, putperestlik ve diğer ahlaki zaaflara bulaşmamış bir hayat sürmüştür.

---

---

 

Ortaokul 8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 1. Ünite Ünitemize Hazırlanalım Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 11

---

8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 1. Ünite Ünitemize Hazırlanalım Cevapları

---

---

8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı Kitabı Sayfa 11

---

1. Uhuvvet, isar ve cihat kavramlarını sözlükten bularak anlamlarını defterinize yazınız.

---

Kısa Cevap :

• Uhuvvet: Kardeşlik, dostluk.
• İsar: Başkasını kendine tercih etme, fedakârlık.
• Cihat: Allah yolunda mücadele etmek, gayret göstermek.

Uzun Cevap :

• Uhuvvet: Arapça kökenli bir kelime olup, “kardeşlik” anlamına gelir. İslam’da, Müslümanların birbirine karşı duyduğu samimi dostluk ve kardeşlik ilişkisini ifade eder. Toplumsal dayanışma ve birliktelik, uhuvvetin temel unsurlarındandır.
• İsar: Başkalarını kendine tercih etme, yani fedakârlık yapma anlamına gelir. İslam’da isar, kişinin kendi ihtiyacı olmasına rağmen, sahip olduğu şeyleri başkalarının ihtiyacını gidermek için vermesi şeklinde anlaşılır. Bu, yüksek bir ahlaki erdem olarak kabul edilir.
• Cihat: Sözlükte “çaba göstermek” veya “mücadele etmek” anlamına gelir. Dini anlamda ise, Allah yolunda yapılan her türlü gayret ve mücadeleyi kapsar. Cihat, sadece silahlı mücadeleyi değil, aynı zamanda nefisle mücadele, iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak gibi geniş bir anlam yelpazesini içerir.

---

2. İlk Müslümanların yaşadığı sıkıntılarla ilgili araştırma yapınız. Ulaştığınız bilgileri sınıfta arkadaşlarınızla paylaşınız.

---

Kısa Cevap :

İlk Müslümanlar, Mekke’de putperestlerin baskısı, ekonomik ambargolar, işkenceler ve sosyal dışlanma gibi birçok sıkıntıyla karşılaştılar.

Uzun Cevap :

İlk Müslümanlar, İslam’ın başlangıcında Mekke’de büyük zorluklarla karşılaştılar. Mekkeli müşrikler, Müslümanları dinlerinden döndürmek için çeşitli baskı ve zulümler uyguladılar. Bu sıkıntılar arasında boykotlar, işkenceler, mallarına el konulması ve hatta öldürülme tehditleri yer alıyordu.

Özellikle köle Müslümanlar ağır işkencelere maruz kaldı. Hz. Peygamber’in amcası Ebu Talib’in himayesinde olmasına rağmen, Müslümanların büyük bir kısmı bu dönemde ağır sosyal ve ekonomik yaptırımlarla karşı karşıya kaldı. Sonuç olarak, Müslümanlar Medine’ye hicret etmek zorunda kaldılar.

---

3. Mekke ve Medine şehirlerinin Müslümanlar açısından önemini araştırınız. Araştırma sonuçlarını arkadaşlarınızla paylaşınız.

---

Kısa Cevap :

Mekke, İslam’ın doğduğu şehir ve Kâbe’nin bulunduğu yerdir. Medine ise İslam’ın ilk devletinin kurulduğu ve Hz. Muhammed’in mezarının bulunduğu kutsal bir şehirdir.

Uzun Cevap :

Mekke, İslam’ın doğduğu yer olup, Kâbe’nin de bulunduğu şehir olarak büyük bir öneme sahiptir. Kâbe, Müslümanların kıblesi ve hac ibadetinin merkezi konumundadır. Mekke, İslam öncesinde de önemli bir ticaret ve kültürel merkezdi.

Medine ise, Hicret sonrası İslam’ın ilk devletinin kurulduğu ve Hz. Muhammed’in liderliğinde İslam’ın yayıldığı bir şehirdir. Medine, Müslümanlar için barış ve kardeşlik şehri olarak bilinir ve Hz. Muhammed’in kabri de burada yer alır. Bu iki şehir, Müslümanların hayatında hem manevi hem de tarihi anlamda büyük bir öneme sahiptir.

---

4. Hicretin önemini https://islamansiklopedisi.org.tr/hicret adresinden araştırınız. Ulaştığınız sonuçları defterinize not ediniz.

---

Kısa Cevap :

Hicret, İslam tarihinin dönüm noktasıdır; Müslümanların Mekke’den Medine’ye göçüyle İslam devleti kurulmuş ve Müslümanlar özgürce dinlerini yaşama imkânı bulmuşlardır.

Uzun Cevap :

Hicret, Müslümanlar için bir dönüm noktasıdır. Mekke’de maruz kaldıkları zulüm ve baskılardan kaçan Müslümanlar, Medine’ye göç ederek burada ilk İslam devletini kurmuşlardır. Hicret, Müslümanlar için sadece bir coğrafi yer değişikliği değil, aynı zamanda İslam’ın sosyal ve siyasi anlamda güçlenmesinin başlangıcını temsil eder.

Medine’de, Hz. Muhammed’in liderliğinde İslam toplumunun temel prensipleri şekillendi ve İslam dini, burada kurulan devletin yasalarıyla toplumsal hayatın her alanına yayılmaya başladı. Hicret, İslam tarihinin en önemli olaylarından biri olarak kabul edilir ve bu olayın gerçekleştiği tarih, hicri takvimin başlangıcı olarak kabul edilmiştir.

---

5. Veda Hutbesi’nin toplumsal hayata katkılarını araştırınız.

---

Kısa Cevap :

Veda Hutbesi, insan hakları, adalet, eşitlik ve toplumsal barış ilkelerini vurgulayan bir konuşmadır; toplumsal hayatı düzenleyici bir rol oynamıştır.

Uzun Cevap :

Veda Hutbesi, Hz. Muhammed’in son haccında yaptığı ve Müslümanlara hitap ettiği bir konuşmadır. Bu hutbe, insan hakları, adalet, eşitlik ve kardeşlik gibi evrensel değerleri içermektedir. Veda Hutbesi’nde, ırk ve dil ayrımının olmadığı, kadın haklarının korunması gerektiği, can, mal ve namus güvenliğinin sağlanmasının önemi gibi konular vurgulanmıştır.

Ayrıca faiz ve kan davası gibi uygulamaların yasaklandığı belirtilmiştir. Veda Hutbesi, Müslümanlar için sadece dini bir metin değil, aynı zamanda toplumsal düzenin sağlanması ve bireylerin haklarına saygı gösterilmesi gerektiğini öğreten bir kılavuz olmuştur. Bu hutbe, İslam toplumunun barış ve adalet içinde bir arada yaşaması için temel ilkeleri belirlemiştir.

---

---