Etiket: 4.sınıf koza yayınları Türkçe kitabı cevapları

4. Sınıf Türkçe Kitabı 1. Ünite Tema Değerlendirme Çalışmaları Cevapları Sayfa 42, 43, 44

---

4. Sınıf Türkçe Kitabı 1. Ünite Tema Değerlendirme Çalışmaları Cevapları

---

4. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 42-43-44

---

---

SESİNİ İSTEYEN KURBAĞA 

Dış kapının kısa aralıklarla tıklatıldığını duyuyordum. Küçük bir topun çarpışına benziyordu ses. Çocuklardan biri sürekli şut mu çekiyordu ne?

Varıp kapıyı açtım. Kimsecikler yoktu. Evlerin ışıkları sönüktü. Herkesin uykuda olduğu belliydi. Aşağımızdaki yoldan, taşıtların birleşen sesi homurtu gibi duyuluyordu.

Ses duyduğum konusunda yanılmış olduğumu düşündüm. Geri dönecektim ki boğuk sesli birisi: “Sesim sende mi?” dedi. Soru şaşırtıcıydı. Bakındım… Sağımda, solumda, karşımda kimsecikler yoktu. Soru yinelendi:

“Sesim sende mi?” Önüme baktım o zaman. İki üç adım ötemde, yerde bir kurbağa duruyordu. Yüzü bana dönüktü. Elektrik ışığında, patlak gözleri uykulu görünüyordu. “Konuşan sen misin?” dedim. “Kim olacaktı ya?” dedi.

Onu güçlükle duyuyordum. Gözleri uykulu görünen kurbağanın sesi yorgundu. Ne söyleyeceğimi bilmez bir hâldeydim. Tek sözcük döküldü ağzımdan: “Anlayamadım!”

“Sesimin sende olduğunu sanıyorum. Senin evin ışıklıydı ben öterken. Onu istemeye geldim. Sesimin bir insanın usunda yaşamasını istemiyorum. Bana sesimi verir misin?” Yanıt veremedim. Şaşkın şaşkın gözlerine bakıp kaldım…

(…) Abbas CILGA (Kısaltılmıştır.)

---

1 – 7. soruları metne göre cevaplayınız.

---

1. Anlatıcının kapısını tıklatan kimdir?

---

A. Kaplumbağa B. Kurbağa C. Çocuk D. Kedi

---

2. Kurbağa, anlatıcıdan ne istiyor?

---

A. Yiyecek B. Su C. Sesini D. Para

---

3. Anlatıcı, kapıyı açıp karşısında kurbağayı görünce ne yapıyor?

---

A. Korkuyor. B. Seviniyor. C. Heyecanlanıyor. D. Şaşırıyor.

---

4. Kurbağanın, sesini anlatıcının aldığını düşünmesinin nedeni nedir?

---

A. Öterken sadece onun evinin ışığının yandığını görmesidir.
B. Öterken sadece onun kendi sesini dinlediğini sanmasıdır.
C. Anlatıcının daha önce başka kurbağalarının sesini aldığını bilmesidir.
D. Sesini daha önce birkaç kez ona ödünç vermesidir.

---

4. Sınıf Türkçe KOZA Yayınları Ders Kitabı Sayfa 43 Cevapları

---

5. Metinde; nokta, virgül, üç nokta, soru işareti ve ünlem işaretinin kullanıldığı cümlelere birer örnek yazınız. Bu noktalama işaretlerinin cümlede hangi amaçla kullanıldığını cümlelerin altlarındaki yazma alanına yazınız.

---

Cevap :

Nokta(.): Dış kapının kısa aralıklarla tıklatıldığını duyuyordum. 

Kullanım amacı: Cümlenin bittiğini belirtmek için kullanılmıştır.

Virgül(,): Aşağımızdaki yoldan, taşıtların birleşen sesi homurtu gibi duyuluyordu.

Kullanım amacı: Anlam karışıklığını gidermek için kullanılmıştır.

Üç nokta(…): Şaşkın şaşkın gözlerine bakıp kaldım…

Kullanım amacı: Karşılıklı konuşmada kişilerden birisinin sustuğunu belirtmek için konmuştur.

Soru işareti(?): “Konuşan sen misin?” dedim. 

Kullanım amacı: Soru amacı taşıdığı için kullanılmıştır.

Ünlem işareti(!): Tek sözcük döküldü ağzımdan: “Anlayamadım!”

Kullanım amacı:Şaşkınlık ifade etmek için kullanılmıştır.

---

6. “Uzun, büyük, ileri, cevap, arka, önce” kelimelerinin zıt anlamlılarını metinde bulunuz. Bu kelimelerin içinde geçtiği cümleler kurarak yanlarına yazınız. 

---

Cevap : ““Uzun, büyük, ileri, cevap, arka, önce” kelimelerinin zıt anlamlılarını metinde bulunuz. Bu kelimelerin içinde geçtiği cümleler kurarak yanlarına yazınız. ” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun =  Dış kapının kısa aralıklarla tıklatıldığını duyuyordum.

Cümlem :

1. Kısa boylu bir adamdı.
2. Kısa kısa cevaplar vererek soruları yanıtladı.
3. Kısa bir zaman sonra oradayım.
4. Kısa saçlar sana gerçekten çok yakışmış.
5. Kısa bir zaman sonra oradayım.

Büyük = Küçük bir topun çarpışına benziyordu ses.

Cümlem :

1. Küçük kardeşimle beraber oyun oynamaktan çok hoşlanıyorum.
2. Küçük bir çocuk bu kadar akıllı olabilir.
3. Küçük elleriyle ne kadar büyük yürekli bir çocuk.
4. Kendi küçük ama yüreği ne kadar da büyük.
5. Ayakkabım ayağıma çok küçük geldi.

İleri = Geri dönecektim ki boğuk sesli birisi: “Sesim sende mi?” dedi. Soru şaşırtıcıydı.

Cümlem :

1. Geri döneceğin zaman bana haber verir misin?
2. Bir ileri bir geri gidiyordu ayağım.
3. Geri döndüğüm zaman bana bunları verir misin?
4. Oyun oynarken heyecandan bir ileri bir geri gidiyordu.
5. O kadar gitmek istemiyordum ki sen ayaklarım bir ileri iki geri gidiyordu.

Cevap = Soru şaşırtıcıydı. Soru yinelendi:

Cümlem :

1. Bütün sorulara doğru cevap verdim.
2. Soruların hepsini doğru cevaplayarak birinci olmak istiyorum.
3. Sınavda 20 tane soru vardı.
4. Üçüncü soruya gerçekten çok şaşırdım.
5. Soruları sorarken derse ne kadar anladığımız da belli oluyor.

Arka = Önüme baktım o zaman.

Cümlem :

1.  Annem güvenliğim için ölüme bakarak yürümemi tavsiye eder.
2. Önüme oyuncaklarımı alarak yola koyuldum.
3. Bir an önüme bakmadım, hemen düştüm.
4. Önüne bakmadan sürdüğü scooter’dan fena düştü.
5. Bisiklet gibi araçları kullanırken her zaman önüne bakmalısın.

Önce = sonra

Cümlem :

1. Okuldan geldikten sonra görüşürüz.
2. Ödevlerimi yaptıktan sonra oyun oynayabilirim.
3. Ben yemeğimi iyice yedikten sonra abur cubur yerim.
4. Markete gittikten sonra cüzdanımı düşürdüm.
5. Cumadan sonra hafta sonu buluşabiliriz.

---

4. Sınıf Türkçe KOZA Yayınları Ders Kitabı Sayfa 44 Cevapları

---

7. “Sesini Arayan Kurbağa“ metninde geçen eş anlamlı kelimeleri belirleyiniz. Bu kelimelerin yerine eş anlamlılarını kullanınız. Cümlelerin anlamında değişiklik olup olmadığını açıklayınız.

“Onu güçlükle duyuyordum.“
Onu zor duyuyordum

---

Cevap :

Küçük= ufak

Ufak bir topun çarpışına benziyordu.

ses= seda 

Küçük bir topun çarpışına benziyordu seda.

sürekli= devamlı

Çocuklardan biri devamlı şut mu çekiyordu ne?

Varıp= ulaşıp

Ulaşıp kapıyı açtım.

taşıtların=araç

Aşağımızdaki yoldan, araçların birleşen sesi homurtu gibi duyuluyordu

duyuluyordu= işitiliyordu

Aşağımızdaki yoldan, taşıtların birleşen sesi homurtu gibi işitiliyordu.

konusunda= mevzu, bahis

Ses duyduğum mevzusunda yanılmış olduğumu düşündüm.

yanılmış= hata etmiş

Ses duyduğum konusunda hata etmiş olduğumu düşündüm.

ötemde= ileri

İki üç adım ilerimde, yerde bir kurbağa duruyordu.

Elektrik= Çıngı

Çıngı ışığında, patlak gözleri uykulu görünüyordu.

sözcük=kelime

Tek kelime döküldü ağzımdan:

Yanıt =cevap

Cevap veremedim.

usunda =akıl

Sesimin bir insanın usunda yaşamasını istemiyorum.

---

8. “Çocuk Dünyası” temasındaki yazma çalışmalarınızdan birini seçiniz. Bu çalışmadaki süreçlerde neler yaptığınızı yazınız. 

---

Cevap :

Hazırlık ve konu belirleme : “Çocuk Dünyası” temasındaki yazma çalışmalarından “arkadaşlık” konusunu seçtim.

Metnin yazım süreci : Metni yazarken hayal gücüm, annemin yardımı ve okuduklarımdan faydalandım.

Metnin düzenlenmesi : Metni yazarken düzgün bir yazı ile paragraflar şeklinde ve giriş-gelişme-sonuç kısımlarına dikkat ederek yazdım.

Metnin paylaşılması : metni önce evde anneme daha sonra sınıfta arkadaşlarımı okudum.

Okuyucuların tepkileri : ailem ve arkadaşlarım yazmış olduğum metni çok beğendi ve beni tebrik ettiler.

---

“4. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 42-43-44 KOZA Yayınları” konusunu videolu bir şekilde izleyebilir ve dinleyebilirsiniz.

---

---

---

 

4. Sınıf Türkçe Kitabı Selimiye’nin Öyküsü Serbest Okuma Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 129, 130, 131, 132

---

4. Sınıf Türkçe Kitabı Selimiye’nin Öyküsü Serbest Okuma Metni Etkinlik Cevapları

---

---

4. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 129-130-131-132

---

Kanuni Sultan Süleyman öldüğünde Osmanlı ülkesi en görkemli dönemini yaşıyordu. Devletin yönetimi Sokullu Mehmet Paşa gibi becerikli bir sadrazamın elindeydi. Onun için Kanuni’nin yerine başa geçen oğlu II. Selim, devlet işleriyle pek ilgilenmedi. Onun en çok hoşlandığı şey, sarayına bilginleri, şairleri toplayıp onlarla sohbet etmekti. En çok saygı duyduğu kişi de sarayın mimarbaşı olan ak sakallı Koca Sinan’dı. Padişah onu “Aksakal” diye çağırırdı. Dedesi gibi de severdi. Gerçekten de bu, gün görmüş mimar, dedesi Yavuz Sultan Selim’in de, babası Kanuni’nin de dönemini yaşamıştı. Padişah II. Selim’in çocukluğunu bilirdi. Onun elinde büyümüş sayılırdı.

II. Selim’in tahta çıkışının üçüncü yılıydı. Padişah bir sabah yatağından fırladı. (…) Lalasını çağırdı.

“Tez bana Aksakal’ı bulup getirin!” diye buyurdu. Daha gün ağarmamıştı.

Koca Sinan, o günlerde, İstanbul yöresinde bir köprünün yapımı ile uğraşıyordu. Hemen yola atlılar çıkarıldı. Sinan’ı karşısında görünce gülümseyerek, “Yaklaş bakalım Aksakal.” dedi. “Sana diyeceklerim var. Ötekiler tez dışarı çıksın.”

Taht odası boşalınca padişah, çoğu zaman yaptığı gibi mimara yanında yer gösterdi. “Dinle mimarbaşı.” dedi. “Ülkemizi baştan başa sayısız camiler, mescitler, medreseler, kemerler, köprüler, saraylar, kervansaraylar, aşevleri, hastaneler, hamamlarla donattın. Peki, padişahın için bir cami yapmayı düşündün mü hiç?” Sinan, yerinden doğrulup padişahın önünde eğildi. “Buyruğunuz başım üstünedir, devletlim.” dedi.

---

4. Sınıf Türkçe KOZA Yayınları Ders Kitabı Sayfa 130 Cevapları

---

“Öyleyse iyi dinle! Ölen kardeşim Şehzade Mehmet’in anısına babamın yaptırdığı Şehzadebaşı Camisi’nin karşısına babam için ulu Süleymaniye’yi yaptın. İkisi de birbirinden güzel oldu. Şimdi senden isteğim şu: Süleymaniye’nin karşısına da benim adıma bir cami yapacaksın. Ama yaptıklarının en görkemlisi olmalı. Sultan Selim’in adıyla anılacak olan bu cami.” Sinan, padişahın önünde bir daha eğilerek:

“Devletlim!” dedi. “Şehzadebaşı benim çıraklık dönemimin yapısıydı, Süleymaniye’yi kalfalık döneminde yaptım. Ustalık dönemimin yapısıysa Selimiye olacak. Bundan kuşkunuz olmasın.” Padişah yerinden kalktı. Sinan’ı elinden tutup yeniden yanında yer gösterdi.

“Ustalığına güvenimiz sonsuzdur Aksakal! Tez hazırlıklara başlansın.” Tam el çırpıp lalasını, sevinçli haberi vermek için içeriye çağıracağı sırada, Sinan, padişahı durdurdu. Padişah şaşırmıştı.

“Ne var?” “İstanbul’da cami yapılacak başka tepe kalmadı devletlim! Hele Süleymaniye ile boy ölçüşebilecek bir yer düşünemiyorum artık. Süleymaniye’nin yeri, seçtiğim en son ve en güzel tepeydi. Ona eş bir tane daha bulunmaz.”

Padişahın sevinci bir anda uçup gitmişti. “O hâlde nereye yapmayı düşünürsün?” “Edirne’ye devletlim!” “Edirne mi? Gerçi eski başkentlerimizdendir. Ama İstanbul’a uzaktır.” Sinan, bir an gözlerini yumdu. Önerisini yapmıştı. Bu öneriyi yaparken bir yandan da Edirne’yi düşünüyordu. Üstüne camiyi yapmayı düşündüğü tepeyi düşlüyordu. Edirne’deyken Meriç boyundan, dümdüz ovadan, hep o tepeye bakardı. Gözleriyle ölçüp biçerdi orayı. Oraya kurulacak bir yapının görünümünü tasarlardı kafasında: Birden Selimiye, oraya konmuş gibi bütün görkemiyle canlandı gözünde. Gökyüzüne asılı parlak bir kandil gibiydi.

---

4. Sınıf Türkçe KOZA Yayınları Ders Kitabı Sayfa 131 Cevapları

---

Bu düşün etkisinde Mimar Sinan’ın yüzü ışımıştı. “Daha uygun yer yoktur, devletlim!” dedi. Padişah, mimarbaşının sevinçle yaptığı bu öneriye engel olmak istemedi. Camisini Edirne’de yapılmasını buyurdu.

Hemen hazırlıklara başlandı. İlk iş, caminin yapılacağı tepedeki evlerin, bahçelerin satın alınarak cami alanının hazırlanmasıydı. Bunun için evlerin yıkımına girişildi. Ama içlerinden biri, yaşlı bir bahçıvan toprağını vermemekte direndi. Padişahın buyruğuna göre topraklarını vermemekte direnenlerin ne yapılıp edilip razı edilmeleri gerekiyordu. Yalnız bütün bunlar güzellikle olacaktı. Ne olursa olsun zor kullanmak yoktu.

Ne kese kese altınlar, ne de yalvarıp yakarmalar bu yaşlı bahçıvanı ikna etmedi. Ama Mimar Sinan sonunda bu zorluğu da yenip adamı bahçesini vermeye razı etti. Böylece uzun çalışmalardan sonra usta mimar, düşünü gerçekleştirmiş, yıllar önce gözüne kestirdiği tepeyi ulu bir yapıyla ölümsüzleştirmişti. Caminin yapımının bittiği sabah Mimar Sinan, bütün ustalarını, işçilerini, ırgatlarını avluda topladı. Hepsi de elbirliğiyle gerçekleştirdikleri yapıyı övünçle seyre koyuldular.

O sırada, oradan, mahallenin çocuklarından biri geçiyordu. Birçok adamın meraklı meraklı camiye baktığını görünce, o da onlar gibi ellerini arkasına bağlayıp durdu. Aynı yere bakmaya başladı. Çocuğu gören Sinan, yanına yaklaştı. “E, sen ne dersin bakalım küçük?” diye sordu. “Camimizi nasıl buldun, güzel olmuş mu?”

Çocuk, gözlerini kısarak baktığı minareyi parmağı ile gösterdi. “Bak, o minare eğri olmuş dede.” dedi Sinan’a. O ana kadar sesi çıkmayan bütün ustalarla işçiler: “Nasıl olur, parmak kadar çocuk nerden bilirmiş!” diye homurdanmaya başladılar. Sinan. “Ustalar, çocuk doğru söyledi.” dedi.

---

4. Sınıf Türkçe KOZA Yayınları Ders Kitabı Sayfa 132 Cevapları

---

Hepsi Sinan’ın yüzüne şaşkınlıkla bakıyordu. Sinan aldırmadı. Kalfalardan birini yanına çağırdı. Kalfaya, palanganın kalın ipini alıp çocuğun gösterdiği minareye çıkmasını söyledi. İpi, üçüncü şerefenin üstünden minareye sıkıca bağlattı.

Ucunu aşağı sarkıtmasını istedi. İpin ucu aşağı ulaşınca adamlarına tutturdu. “Şimdi var gücünüzle ipe asılın.” dedi. Adamlar, bir anlam veremedikleri bu işi Sinan’ın buyruğu ile yaptılar. Sinan, adamları ipe asılırken küçük çocuğun saçlarını okşayarak sordu: “Nasıl küçük, minarenin eğriliği düzeldi
mi dersin?” Çocuk, dikkatle minareye bakıyordu. Adamlar, var güçleriyle ipe asılıyordu. Neden sonra çocuk, “Tamam, şimdi düzeldi.” dedi. Sinan, adamlarına ipi bırakmalarını söyledi. Çocuk, minarenin düzeldiğinden emin olarak yanlarından uzaklaştı.

Çocuk gider gitmez kalfalarla ustalar Sinan’ın çevresini aldılar. Yaşlı mimara biraz da kızmışlardı. “Bu ne mene iştir?” diye sordular. “Minarenin dümdüz olduğunu bizim kadar siz de biliyorsunuz. Kendi elinizle ölçüp biçtiğiniz minareyi ne diye iple çektirdiniz bize? Böyle gülünç bir şey görmedik şimdiye dek. Ak sakallı koskoca bir mimar bir çocuğun sözüne uyar mı hiç?” Sinan, gülümseyerek baktı yüzlerine. “Minarenin doğru olduğundan ben de eminim. İple çekilerek düzeltilemeyeceğini ben de biliyorum. Ama bir çocuğun gözünde bile, Selimiye’nin özürlü sanılmasını istemem. Onun için yaptım bunu. Bundan böyle hiç kimse Selimiye’nin herhangi bir özrü olduğunu söyleyemeyecektir. Yüzyıllar boyunca eksiksiz bir yapı olarak anılacaktır.” Ustalar o zaman, Sinan’a hak verdiler. Bu bilgece davranışını hayatları boyunca unutmayacaklarını söyleyerek saygıyla elini öpüp kucaklaştılar ve hep birlikte oradan uzaklaştılar.

Adnan ÖZYALÇINER

---

---

 

4. Sınıf Türkçe Kitabı 4. Ünite Tema Değerlendirme Çalışmaları Cevapları Sayfa 133, 134, 135, 136

---

4. Sınıf Türkçe Kitabı 4. Ünite Tema Değerlendirme Çalışmaları Cevapları

---

---

4. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 133-134-135-136

---

Tema Değerlendirme Çalışmaları

---

ANADOLU SEVGİSİ

Sen bizim dağları bilmezsin gülüm,
Hele boz dumanlar çekilsin de gör.
Her haftası bayram, her günü düğün,
Hele yaylalara çıkılsın da gör.

Bilmezsin ovalar nasıldır bizde;
Kağnılar yollarda, yoncalar dizde…
Saydıklarım damla değil denizde,
Hele bir ekinler ekilsin de gör.

Görmedin sen bizim mavi suları,
Karlar eriyince kırar yuları…
Köpük olur beyaz, sel olur sarı;
Hele taştan taşa dökülsün de gör.

Sen bizim köyleri görmedin ki hiç,
Yolları toz, çamur, evleri kerpiç.
O kirli kabukta, o en temiz iç;
Hele bir yakından bakılsın da gör.

Anlamaz, bilmezsin sen bizim halkı,
Sevgiyi bulasın, yakına gel ki…
Kalıplar gerçeği göstermez belki
Gönül perdeleri sökülsün de gör.

Abdürrahim KARAKOÇ

---

1 – 3. soruları metne göre cevaplayınız.

---

1. Şiirin ikinci dörtlüğünde ovalarımızın güzelliği için hangi zaman özellikle vurgulanıyor?

---

A. Karların yağdığı zaman B. Ekinlerin ekildiği dönem
C. Sıcak yaz günleri D. Yağmurun bol olduğu dönem

---

2. Şair, şiirin son dörtlüğünde halkımızın hangi özelliğini vurgulamak istemiştir?

---

A. Geleneklerine bağlılığını B. Misafirleri çok sevdiğini
C. Sevgi dolu bir halk olduğunu D. Çok çalışkan olduğunu

---

3. Şiirin ana duygusunu en iyi yansıtan seçenek hangisidir?

---

A. Anadolu’nun coğrafi güzellikleri fark edilmelidir.
B. Anadolu sevgisi onu gören herkeste vardır.
C. Anadolu baştan başa güzellik doludur.
D. Anadolu tarihin en eski yerleşim yerlerindendir.

---

4. Sınıf Türkçe KOZA Yayınları Ders Kitabı Sayfa 134 Cevapları

---

4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde pekiştirme yoktur?

---

A. Ali, kardeşine sımsıcak sarıldı.
B. Anadolu’nun sapsarı ovaları uzanıyordu.
C. O her zaman tertemiz giyinirdi.
D. Zeynep gece gündüz demeden çalıştı.

---

5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünlem işareti (!) yanlış kullanılmıştır?

---

A. Sonunda onu görebildiğime sevindim!
B. Hayır! Bundan sonra asla böyle olmayacak!
C. Koşun, sular iyice yükselmeye başladı!
D. Derhâl bu işi bitir!

---

6. Aşağıdaki görselleri inceleyiniz. Geleneksel Türk müzik aletlerini işaretleyiniz.

---

Cevap :

2, 3 , 4 ve sonuncuyu işaretleyiniz.

---

7. Cümleleri, aşağıdaki kelimelere uygun ekleri getirerek tamamlayınız.

---

(türkü-fıkra-Hıdırellez-zurna-bayrak )

---

Nasrettin Hoca fıkraları bizi hem güldürür hem de düşündürür.
Her yıl 6 Mayıs’ta  Hıdırellez’ i  kutlarız.
Türkü kültürümüzün önemli değerlerindendir.
Zurna, geleneksel müzik aletlerimizdendir.
Bağımsızlık sembollerimizden biri de bayraktır.

---

4. Sınıf Türkçe KOZA Yayınları Ders Kitabı Sayfa 135 Cevapları

---

8. Aşağıdaki cümleleri inceleyiniz. Bu cümlelerde “de”, “ki” bağlaçları ya da “-de” “-ki” ek – leri doğru yazılmışsa cümlelerin sonundaki kutucuğa “D” yazınız. Bu bağlaç ve eklerin yanlış yazıldığı cümlelerin sonundaki kutucuklara “Y” yazınız.

---

Bayrakki bir ülkenin en önemli bağımsızlık sembolüdür. Y
Yaşar Kemal de Ahmet Hamdi Tanpınar da büyük yazarlarımızdandır. D
Sendeki bu yetenek bende olsaydı, neler yapardım, neler… Y
İstanbul’un tarihî yerleri de çok fazladır.D
Benide yanında götürsen ne güzel olur.Y
Ahmetki bağlamayı hepimizden iyi çalar, o bile konserde heyecanlandı.D

---

9. “Millî Kültürümüz” temasında en sevdiğiniz metin hangisidir? Neden? Aşağıya açıklayarak yazınız.

---

Cevap :

“Millî Kültürümüz” temasında en sevdiğim metin “Bayrak” metnidir. Çünkü ben şiirleri çok severim. “Bayrak” şiiri de çok güzel bir şiirdir.

---

10.“Millî Kültürümüz” temasındaki yazma sürecinde uyduğunuz kuralları maddeler hâlinde yazınız.

---

Cevap :

“Millî Kültürümüz” temasındaki yazma sürecinde uyduğumuz kurallar

• Cümlelere büyük harfle başlamak
• Özel isimlerden sonra ek gelmişse kesme işareti kullanmak
• Bağlaçları ayrı yazmak

---

4. Sınıf Türkçe KOZA Yayınları Ders Kitabı Sayfa 136 Cevapları

---

11. Konuşma ve dinleme etkinlikleri ile ilgili aşağıdaki ölçütleri okuyunuz. Uyduğunuz ölçütler için “Evet”i, uymadığınız ölçütler için “Hayır”ı, bazen uyduğunuz ölçütler için de “Bazen”i işaretleyiniz. “Hayır” cevaplarınız için arkadaşlarınızla görüş alışverişinde bulunarak bunları olumluya çevirmek için yapmanız gereken çalışmaları açıklayınız.

---

Her türlü konuşmamda dinleyicilerle göz teması kurarım. Evet
İşitilebilir bir sesle konuşurum.Evet
Okul içi ve dışındaki her türlü konuşma etkinliğinde, konuşmacı ve dinleyicilere uygun hitap ifadelerini kullanırım. Evet
Konuşmamda tonlama ve vurgulara dikkat ederim. Evet
Konuşurken akıcı ve anlaşılır bir dil kullanırım. Evet
Konuşmanın akışı içinde sorular sorar ve bana sorulan sorulara cevaplar veririm. Evet
Konuşmada veya tartışmada ifade edilen fikirleri toparlar, bunlardan ne anladığımı kendi düşüncelerimle ifade ederim. Evet
Bazı konuşmalarım için hazırlık yaparım. Evet
Konuşmamda bilgileri daha net bir şekilde aktarabilmek için grafikler, görseller veya çoklu medya araçlarını kullanırım. Evet
Konuşmamı konuya, ortama ve dinleyicilere göre ayarlarım. Evet

---

12. Aşağıdaki bilgileri “Millî Kültürümüz” temasında okuduğunuz bir metne göre tamamlayınız. 

---

Metnin adı : Bayrak
Metnin yazarı : Melisa GÜRPINAR
Metnin konusu : Bayrağımız
Metnin ana fikri ve ana duygusu : Bayrak sevgisi
Metinde geçen olay veya olaylar : Bayrağımızın kişiselleştirerek konu edilmesi
Metinde varsa yer alan kahramanlar : Bayrak

---

Sonraki Derse Hazırlık

---

Soru: Ormanların ve toprağın korunmasında faaliyet gösteren kuruluşları ve bu konuda hazırlanmış afişleri araştırınız. Araştırma sonucunda edindiğiniz bilgileri özetleyerek defterinize yazınız.

---

Cevap :

Ormanların ve toprağın korunmasında faaliyet gösteren kuruluşlar

• Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü
• TEMA
• EKAD (Ekolojik Araştırmalar Derneği)
• FETAV (Fethiye Turizm Tanıtım Eğitim Kültür ve Çevre Vakfı)
• Doğa Araştırmaları Derneği.
• SAD (Sualtı Araştırmalar Derneği)
• TAKVA (Tarımsal Kalkınma Vakfı)
• WWF (Doğal Hayatı Koruma Vakfı)
• Doğa Derneği.
• Türkiye Çevre Koruma Vakfı

---

---

---

 

4. Sınıf Türkçe Kitabı Beş Kuruşun Ağırlığı Dinleme Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 96, 97, 98, 99, 100

---

4. Sınıf Türkçe Kitabı Beş Kuruşun Ağırlığı Dinleme Metni Etkinlik Cevapları

---

4. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 96-97-98-99-100

---

---

Soru : Daha önce “Keşke öyle davranmasaydım.” dediğiniz olaylar yaşadınız mı? Bu gibi olaylar karşısında kendinizi nasıl hissettiniz?

---

Kısa Cevap : “Daha önce “Keşke öyle davranmasaydım.” dediğiniz olaylar yaşadınız mı? Bu gibi olaylar karşısında kendinizi nasıl hissettiniz?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Daha önce “keşke öyle davranmasaydım.” dediğim olaylar yaşadım. Bu gibi olaylar karşısında kendimi mutsuz ve çaresiz bazen yapmak istemediğimiz olayları yapabiliyoruz. Bunları yapmamak için doğru düşünmeli ve düşünerek karar almalıyız.

---

4. Sınıf Türkçe KOZA Yayınları Ders Kitabı Sayfa 97 Cevapları

---

1. ETKİNLİK

---

Soru : Dinleyeceğiniz “Beş Kuruşun Ağırlığı” metninden alınan aşağıdaki paragrafı okuyarak metnin içeriği hakkında tahminlerde bulununuz. Tahminlerinizi aşağıdaki yazma alanına yazınız. Metni dinledikten sonra tahminlerinizin doğru olup olmadığını değerlendiriniz.

“Balaz Amca adında varlıklı bir akrabamız vardı. Altın cep saatinin bağlı olduğu uzun zincirin ucunda, artık iyice aşınmış, bakırdan beş kuruşluk bir metal para takılıydı. Zarif ve değerli altın saatinin ucunda bu sıradan parayı acaba neden taşırdı? Bunu hep merak ederdik. Bu, çocukluğumuzun en önemli ama bir türlü de yanıt bulamadığımız sorularından biriydi.”

---

Cevap :

Altın cep saatin bağlı olduğu uzun zincir ucunda olan 5 kuruş, çok değerli birisinden kalmış olabilir ya da önemli bir anısı olmuş olabilir.

---

2. ETKİNLİK

---

Soru : Metni dinleme sürecinizi aşağıdaki ölçütlere göre değerlendiriniz.

---

Cevap :

(Evet) Metni, uygun oturma pozisyonunda dinledim.
(Evet )Dinleme sürecinde başka şeylerle ilgilenmedim.
(Evet) Metni dinlerken arkadaşlarımın dikkatini dağıtmadım.
(Evet) Metni, görgü kurallarına uyarak dinledim.
(Evet) Metinde ilgimi çeken yerlerle ilgili notlar aldım.
(Evet) Dinleme süresi boyunca arkadaşlarımla konuşmadım.
(Evet) Dinleme esnasında anlamını bilmediğim kelimeleri belirledim.
(Evet) Soru sormak için metnin bitmesini bekledim.

---

4. Sınıf Türkçe KOZA Yayınları Ders Kitabı Sayfa 98 Cevapları

---

3. ETKİNLİK

---

Soru : Metnin konusu olan ifadeyi işaretleyiniz.

---

Cevap :

---

4. ETKİNLİK

---

Soru : “Beş Kuruşun Ağırlığı” metninin ana fikrini en iyi yansıtan atasözünü işaretleyiniz.

---

Cevap :

• () Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.
• ()  Doğru söz yemin istemez.
• () Yalancının evi yanmış, kimse inanmamış.
• (✓)  Doğru bilinmeyince eğri bilinmez

---

5. ETKİNLİK

---

Soru : Metni bir kez daha dikkatlice dinledikten sonra aşağıdaki ifadeleri okuyunuz. Metinde olayların oluş sırasını dikkate alarak ifadeleri numaralandırınız.

---

Cevap :

(3) “Bir gün babam, eve koca bir mendile sardığı bir sürü bozuk para getirdi.”

(6) “Bu beş kuruşu, yaşamım boyunca vicdanımı sızlatan bu parayı ben böyle elde ettim.”

(4) “Bir sürü insan bir şeyler almak için bakkalda kuyrukta bekliyordu.”

(5) “Elimdeki beş kuruşu, bu ağırlığı dayanılmaz hâle gelen parayı gözyaşları içinde ama hiçbir şey söylemeden, usulca babamın avucuna bıraktım.”

(1) “Balaz Amca, çok içten ve sıcak bir sesle biz çocukları yanına çağırdı.”

(2)  “Hiç olmazsa bir kez, yaşamım boyunca yalnızca bir kez tek bir kuruşum olsun isterdim.”

---

4. Sınıf Türkçe KOZA Yayınları Ders Kitabı Sayfa 99 Cevapları

---

6. ETKİNLİK

---

Soru : Aşağıda verilen kelimelerin anlamlarını görsellerden hareketle tahmin ederek noktalı yerlere yazınız. Tahminlerinizin doğru olup olmadığını sözlükten kontrol ediniz.

---

Cevap :

varlıklı : Birçok değerli madeni eşyası olan kimse.

kese : Para saklamak için kullanılan kumaş parçası.

çakı : Küçük bıçak.

---

7. ETKİNLİK

---

Soru : Okuduğunuz metinle ilgili aşağıdaki soruları cevaplayınız. 

---

1. Balaz Amca’nın cep saatinin bağlı olduğu zincirin ucunda ne takılıdır?

---

Cevap :

Balsz Amca’nın cep saatine bağlı olduğu zincirin ucunda zaman geçtikçe aşındığı belli olan bakırdan 5 kuruşluk metal para takılıydı.

---

2. Balaz Amca, beş kuruşun hikâyesini ne zaman anlatmaya başlıyor?

---

Cevap :

Sıcak bir yaz gecesi anlatmaya başlamıştır ya da artık büyüdükleri için anlatmanın gerektiğini düşünmüştür.

---

3. Balaz Amca’nın çocukluğunda, ailesinin ekonomik durumu nasıldır?

---

Cevap :

Balaz Amca’nın çocukluğunda ailesinin ekonomik durumu kötüdür.

---

4. Balaz Amca, babasının getirdiği paralarla neler yapıyor?

---

Cevap :

Balaz amca kardeşlere evde olmadığı için babasının getirdiği paralarla oyun oynamaya başlıyor paralardan sıra yapmış birbirinin karşısında dizilen askerler gibi onlardan Ordu kurmuş savaşlar düzenlemiş daha sonra Yıldızlar kuleler köyler

---

5. Balaz Amca, son beş kuruşu neden torbaya koymuyor?

---

Cevap :

Torbada çok para olduğunu düşündüğü için torbaya koymasının bir anlamı olmadığını ama kendisinde kalırsa hayallerinin gerçekleşeceğini düşünmüştür

---

6. Balaz Amca, beş kuruşla ne yapmak istiyor?

---

Cevap :

Balaz amca hayallerini gerçekleştirmek istiyordu

---

7. Balaz Amca, beş kuruşu neden babasına geri veriyor?

---

Cevap :

Balaz amca bakkala giderken elindeki 5 kuruşun gittikçe ağırlaşmaya başladığını fark etti yüreği ağrımaya başlıyordu yaptığının doğru bir davranış olmadığının farkına yavaş yavaş veriyordu yaşadığı Vicdan azabı nedeniyle babasına parayı geri vermiştir

---

8. Balaz Amca’nın beş kuruşu, babasına geri vermekle doğru bir davranış sergilediğini söyleyebilir misiniz? Neden?

---

Cevap :

Balaz Amca babasına 5 kuruşu vermesiyle doğru bir davranış sergilediğini söyleyebilirim. Ne kadar hayallerimizi gerçekleştirmek istesek de doğru olan ve hak ettiğimiz parayı harcamalıyız.

Hak etmediğimiz bir şeyi kullanmak bize vicdan azabı yaşattıracaktır. Aynı Balaz amcanın 5 kuruşunun gittikçe ağırlaşması gibi bizim de hak etmediğimiz her şey bize ağır gelmeye başlayacaktır.

---

4. Sınıf Türkçe KOZA Yayınları Ders Kitabı Sayfa 100 Cevapları

---

8. ETKİNLİK

---

Soru : “Sonraki Derse Hazırlık” aşamasındaki çalışmanızı da dikkate alarak “pişmanlık” konulu bir konuşma yapınız. Konuşmanızda kendi hayatınızdan ve gözlemlerinizden örnekler veriniz.

---

Kısa Cevap : ““Pişmanlık” konulu bir konuşma yapınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Pişmanlık insanlara çok üzücü ve kötü hissettiren kötü deneyimlerdendir.

İnsanlar bilerek veya bilmeyerek hayatlarında birçok hata yapabilir pişmanlık yaşayabilirler.

Çok büyük hatalar yapmamak ve pişman olmamak için büyüklerimizin deneyimlerini dikkate almalı ve bizleri uyardıkları konularda konuşup ortak hareket etmeliyiz.

Böyle dedi daha az hata yapar ve daha az üzülürüz.

---

9. ETKİNLİK

---

Soru : İçinde aşağıdaki atasözlerinden en az birinin geçtiği “doğruluk” konulu bir hikâye yazınız. Hikâyenizde hayalî unsurlara da yer veriniz.

---

Kısa Cevap : “İçinde aşağıdaki atasözlerinden en az birinin geçtiği “doğruluk” konulu bir hikâye yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Hak deyince akan sular durur.

Sütlere çok fazla su katıldığı şikayeti olduğu için vali bunu yasaklamış ve ve yapanlara ceza vereceğini söylemişti.

Sütçünün kızı bu konulara çok hassas olsa da babası az miktarda su katılması konusunda ısrar ediyordu.

Babası”: _Kızım bizim Ali nereden görecek ki?” diye sitem etti.

Kızı:_ babacığım , hak deyince akan sular durur. Vali görmese de Allah görüyor ya! demiş.

---

“4. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 96-97-98-99-100 KOZA Yayınları” konusunu videolu bir şekilde izleyebilir ve dinleyebilirsiniz.

---

---

---

 

4. Sınıf Türkçe Kitabı Tarihi Eserleri ve Mutfağıyla Ünlü Kentimiz Hatay Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 114, 115, 116, 117, 118, 119

---

4. Sınıf Türkçe Kitabı Tarihi Eserleri ve Mutfağıyla Ünlü Kentimiz Hatay Metni Etkinlik Cevapları

---

4. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 114-116-117-118-119

---

---

Hazırlık

---

Soru: “Sonraki Derse Hazırlık” çalışması olarak defterinize yazdığınız bilgileri arkadaşlarınıza okuyunuz.

---

Cevap :

1.Ben illerimizden en çok Erzurum’ u merak ediyorum.

Tarihi yerleri ve doğal güzellikleri

• Palandöken Kayak Merkezi
• Konaklı Kayak Merkezi
• Kandilli Kayak Merkezi
• Erzurum Kalesi
• Erzurum Saat Kulesi
• Üç Kümbetler
• Çifte Minareli Medrese
• Abdurrahman Gazi Hazretleri Türbesi
• Rüstem Paşa Kervansarayı (Taşhan)
• ,Erzurum Tabyaları
• Nene Hatun Tarihi Milli Parkı
• Lala Mustafa Paşa Camii
• Erzurum Ulu Camii
• Öşvank Kilisesi
• Çoban Dede Köprüsü
• Narman Peri Bacaları
• Narman Beş Göller

Erzurum’ un yemekleri

• Aşotu Çorbası
• Cağ Kebabı
• Erzurum Kesme Çorba
• Lor Dolması
• Çiriş
• Patatesli Borani
• Su Böreği
• Erzurum Ketesi
• Kadayıf Dolması
• Gaysefe

Erzurum’ un türküleri

• Huma Kuşu Yükseklerden Seslenir. Mükerrem Kemertaş
• Hey Ağalar Hangi Derde Yanayım. Aysun Gültekin.
• Şad ol Deli Gönül Müjdeler Olsun. Tuncay Kemertaş
• Erzurum’un Dağında. Gürkan Özpeker. …
• Narman Kazasında Bir Gelin Gördüm. …
• Güzeller Bezenmiş Toya Giderler. …
• Ay Akşamdan Işığdır. …
• Uca Dağların Başında.

2.T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı resmi siteleri ve sanal müze sitelerindenmilli kültürümüz ile ilgili bilgiler alabiliriz.

---

4. Sınıf Türkçe KOZA Yayınları Ders Kitabı Sayfa 116 Cevapları

---

1.Etkinlik

---

Soru:  Metinden alınan aşağıdaki kelimeleri ve kelime grubunu okuyunuz. İçlerinde anlamını bilmediğiniz kelimelerin anlamlarını, içinde geçtiği cümlelerden hareketle tahmin ediniz.

---

Yukarıdaki kelimelerden birini seçiniz. Seçtiğiniz kelimeyi arkadaşlarınızla paylaşmayınız. Öğretmeninizin kontrolünde tahtaya çıkarak seçtiğiniz kelimeyi konuşmadan, kelimenin yaptığı çağrışımları çizerek arkadaşlarınıza anlatmaya çalışınız.  Doğru tahminlerden sonra kelimenin anlamını sözlükten kontrol ediniz. Anlamını öğrendiğiniz kelimeleri birer cümlede kullanınız. Öğretmeninizin uygun gördüğü süre boyunca oyuna devam ediniz.

Yukarıdaki kelimelerden birini seçiniz. Seçtiğiniz kelimeyi arkadaşlarınızla paylaşmayınız. Öğretmeninizin kontrolünde tahtaya
çıkarak seçtiğiniz kelimeyi konuşmadan, kelimenin yaptığı çağrışımları çizerek arkadaşlarınıza anlatmaya çalışınız.
Doğru tahminlerden sonra kelimenin anlamını sözlükten kontrol ediniz. Anlamını öğrendiğiniz kelimeleri birer cümlede kullanınız. Öğretmeninizin uygun gördüğü süre boyunca oyuna devam ediniz.

---

Cevap :

han kelime anlamı: Yol üzerinde veya kasabalarda yolcuların konaklamalarına yarayan yapı

tahminim: yolcuların konakladıkları yer

Cümle:

1. Han içerisinde tatsızlık çıksın istemedi.
2. Yolcular handa günün yorgunluğunu atmaya çalışıyordu.

verimli kelime anlamı: Kendisinden beklenen sonucu veren; semereli

tahminim: bereketli

Cümle: 

1. Bu topraklar çok verimlidir.
2. Babam bu yıl zeytin ağaçlarının çok verimli olduğunu söylüyor.

ters kelime anlamı: Bir şeyin içe gelen yanı, arkası

tahminim: arkası

Cümle:

1. O yol sana biraz ters gelebilir.
2. Ters yoldan gittiğini sonradan anladı.

gözlem kelime anlamı: İnceleme sonucu elde edilen değer; müşahede

tahminim: inceleme altında tutma

Cümle:

1. Gözlem altına alınması gerekiyormuş.
2. Edindiğim gözlemlerden elde ettiğim şeyler bunlar.

tarihî kelime anlamı: tarihsel

tahminim: tarihle alakalı

Cümle:

1. Tarihi eserlere sahip çıkılmalıdır.
2. Tarihi mekanları gezmekten çok hoşlanırım.

kesit kelime anlamı: Bir şey enlemesine veya boylamasına kesildiğinde ortaya çıkan yüzey

tahminim: bir bölüm

Cümle:

1. Şu kesit yeterli gelir.
2. Aldığımız bir kesit işimizi görecektir.

aş kelime anlamı: yemek

tahminim: yemek

Cümle:

1. Aşçı aş pişiren anlamında kullanılan bir kelimedir.
2. Sıcak bir aş olsa şimdi ne güzel olur.

sepet kelime anlamı: Saz, kamış, ince dal veya tellerden hasır biçiminde örülerek yapılan, genellikle sapı olan, yiyecek ve eşya taşımak için kullanılan kap

tahminim: genellikle hasırdan örülen kap

Cümle:

1. Elmaları sepetinde taşıyordu.
2. Sepetindeki çileklerden ikram etti.

cins kelime anlamı: tür

tahminim: tür

Cümle:

1. Ben cins kedilerden hoşlanırım.
2. Bu hangi cins köpek?

bitki kelime anlamı: Bulunduğu yere kök vb. organlarıyla tutunan, çoğunlukla fotosentez sonucu yaşam için gerekli bileşenleri oluşturan, birçoğu spor veya tohum aracılığıyla döl vererek çoğalan bir veya çok yıllık, otsu, odunsu canlıların genel adı; nebat

tahminim: ağaç, ot gibi canlıların genel adı

Cümle:

1. Bitkiler hayatımızın birçok alanında bizlere faydalar sağlar.
2. Bitkilerin doğaya verdikleri güzelliklerden bir örnek.

---

4. Sınıf Türkçe KOZA Yayınları Ders Kitabı Sayfa 117 Cevapları

---

2.Etkinlik

---

Soru: Aşağıdaki soruları metne göre cevaplayınız.

---

Soru: Hatay, ülkemizin hangi bölümünde bulunmaktadır?

---

Cevap :

Hatay , ülkemizin Akdeniz Bölgesi’nde bulunmaktadır.

---

Soru: Hatay’ın en verimli toprakları nerededir?

---

Cevap :

Hatay’ın en verimli toprakları Amik Ovası’ ndadır.

---

Soru: Asi Nehri’ne neden “ters akan nehir” denilmektedir?

---

Cevap :

Asi Nehri’ ne güneyden kuzeye doğru aktığı için “ters akan nehir ” denilmektedir.

---

Soru: Hatay üzerinden geçen göçmen kuşlar nereden gelip nereye giderler?

---

Cevap :

Hatay üzerinden geçen göçmen kuşlar Afrika’dan ,Avrupa’ya ve Asya’nın batısına giderler.

---

Soru: Antakya Arkeoloji Müzesi nasıl bir özelliğe sahiptir?

---

Cevap :

Antakya Arkeoloji Müzesi dünyanın en zengin 2. mozaik koleksiyonuna sahip olma özelliğine sahiptir.

---

Soru: Hatay’da bulunan ve Anadolu’da inşa edilen ilk cami olarak bilinen caminin adı nedir?

---

Cevap :

Hatay’da bulunan ve Anadolu’da inşa edilen ilk cami olarak bilinen caminin adı Habibi Neccar Camii’ dir.

---

Soru: Hatay hangi yemekleriyle bilinmektedir?

---

Cevap :

Hatay et yemekleri dolmaları, sebze yemekleri pilavları künefesi ve tepsi kebabı gibi yemekleriyle meşhurdur.

---

Soru: Antakya’daki Uzun Çarşı’nın içinde neler bulunmaktadır?

---

Cevap :

Antakya’daki Uzun Çarşı ‘ nın içinde camiler, hanlar , hamamlar, Semerciler, Demirciler, sepetçiler , künefeciler ve buğday pazarı bulunmaktadır.

---

3.Etkinlik

---

Soru: Metnin görsellerini inceleyiniz. Sizce bu görseller metinde anlatılan bilgiler için uygun ve yeterli midir? Açıklayınız. Aşağıdaki alana metnin içeriğine uygun bir resim de siz çiziniz.

---

Cevap :

Bence bu görseller metinde anlatılan bilgiler için uygundur fakat yeterli değildir. Bunlar da kısa ve öz olarak çok güzel bir görüntü katmıştır.

Ancak zeytinyağı , zeytinden, ipek kumaş dokuca dokumacılığından bahsedildiği için bunlara ait küçük resimlerde verilse daha iyi olurdu.

---

4. Sınıf Türkçe KOZA Yayınları Ders Kitabı Sayfa 118 Cevapları

---

4.Etkinlik

---

Soru: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığının resmî internet sitesine ait aşağıdaki görseli inceleyiniz ve verilen bilgileri okuyunuz.

---

Okuduğunuz metinde anlatılan Hatay’a özgü varlıklar, millî kültür ögelerimizdendir. Bir millete kimlik kazandıran, diğer milletlerle arasındaki farkı gösteren, milletin tarihi boyunca oluşturulan maddi ve manevi değerlerin tümüne millî kültür denir. Millî kültür, bir toplumu ayakta tutan en önemli unsurdur. Ülkemizdeki millî kültür ögelerinin korunmasında en büyük rolü, Kültür ve Turizm Bakanlığı üstlenmektedir. Bakanlığın sitesinden millî kültür ögelerimiz hakkında birçok bilgiye ulaşabilirsiniz.

---

Soru: “Sonraki Derse Hazırlık” aşamasında yaptığınız çalışmadan hareketle millî kültürümüz hakkında bilgi veren internet adreslerini aşağıdaki yazma alanına yazınız. Bu sitelerden hangilerinin güvenilir olduğunu nedenleriyle açıklayınız.

---

Cevap :

T.C. kültür ve turizm Bakanlığı’nın resmi sitesi ve sanal müzelerin bulmuş olduğu resmi siteler, ayrıca illerin, ilçelerin ve belediyelerin resmi siteleri de resmi kaynaklı olduğu için güvenilirdir.

---

4. Sınıf Türkçe KOZA Yayınları Ders Kitabı Sayfa 119 Cevapları

---

5.Etkinlik

---

Soru: Kültürümüz içinde yardımlaşma ve paylaşmanın önemli bir yeri olduğunu hatırlayınız. Suriye’den göç eden çok sayıdaki insana Hatay ilimiz ev sahipliği yapmaktadır. Aşağıdaki paragrafı okuyunuz. Ardından elinizde sihirli bir değnek olduğunu düşününüz. Yardıma ihtiyacı olan insanlar için neler yapabileceğiniz hakkında bir konuşma yapınız. Konuşmanızda, kurallara uygun hareket etmeyi unutmayınız.

---

“Ülkelerindeki iç savaş yüzünden evlerini terk etmek zorunda kalan Suriyeliler, canlarını kurtarmak için o kadar hızlı kaçtılar ki yanlarına sevdiklerinden başka hiçbir şey almadılar. Daha önce hiç bulunmadıkları bu topraklara, daha iyi bir yaşam umuduyla geldiler. İstedikleri, uyuyacak bir yerden öte yaşayacak bir yerdi. Karınlarına girecek olanı değil yüreklerine girecek olanı düşünüyorlardı…”

---

6.Etkinlik

---

Soru: Yaşadığınız veya gezip gördüğünüz yerlerden birini anlatan bir yazı yazınız. Yazınızı bitirdikten sonra kontrol ediniz. Yazım ve noktalama yanlışlarınız varsa bunları düzeltiniz. Ayrıca hoşunuza gitmeyen ifadeleri de düzeltebilirsiniz. Yazınızı arkadaşlarınıza okuyarak paylaşınız.

---

Kısa Cevap : “Yaşadığınız veya gezip gördüğünüz yerlerden birini anlatan bir yazı yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Ben İstanbul’da yaşamaktayım.

İstanbul’un en önemli özelliği Uluslararası bir sanat ve kültür merkezi olması aynı zamanda güzelliği ile yüzyıllar boyunca birçok topluluğa başkentlik yapmasıdır.

İstanbul Türkiye’de Marmara bölgesi’nde yer almaktadır.

İstanbul’da gezerek günlerce bitiremeyeceğiniz ve hayran olacağınız birçok tarihi eser ve doğal güzellik bulunmaktadır.

Ülkemizin en çok göç alan ve turistalar bölgelerinden bir tanesidir. Türkiye’nin en kalabalık şehridir.

Asya Ben fabrikalarını birleştirmek ile de özeldir.

Osmanlı döneminde Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedildikten sonra başkentimiz olmuştur.

Kendisinde Karadeniz iklimi ile Akdeniz iklimi arasında geçiş özelliği gösteren bir iklime sahiptir.

İstanbul’ da sokak simidi , Ortaköy’ün kumpiri, Eminönü’nün balık ekmeği, Beyoğlu’nun ıslak hamburgeri, Sarıyer’in böreği, Vefa’nın bozası, Eyüp’ün kebabı ve kaymağı, Beykoz’un paçası, Karaköy fırınlarının kuru poğaçası, Üsküdar Şemsipaşa’nın turşusu, Hacıbekir’in akide şekerleri gibi pek çok lezzet meşhurdur.

---

Sonraki Derse Hazırlık

---

Soru: Toplumlar ve ülkeler için bayrağın önemini araştırınız. Edindiğiniz bilgileri defterinize yazınız. “Bayrağın Bir Millet İçin Önemi” hakkında bir konuşma hazırlayınız. Konuşmanızda vurgulayacağınız bilgileri belirleyiniz. Konuşmanızı birkaç kez prova ediniz.

---

Kısa Cevap : “Toplumlar ve ülkeler için bayrağın önemini araştırınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Bayrağın Bir Millet İçin Önemi

Kıymetli öğretmenim ve değerli arkadaşlarım

Bildiği gibi her ülkenin bir bayrağı vardır. Bayraklar ülkelerin bağımsızlığını temsil ederler. Her özgür ve bağımsız olan ülkenin bayrağı ve ulusal marşı vardır.

Bizim bayrağımız kırmızı ay ve yıldız,.

Dünyada ortak kabul edilen değerler ve bazı fikirler vardır. Bunlardan bir tanesi de bayrağın özgürlüğü ve bağımsızlığı temsil etmesidir.

Bu yüzden Özgür ülkeler bütün resmi kuruluşlarda bayraklarını bulundururlar.

Ülkenin insanları bayraklarını önem verir ve ona saygı duyarlar.

Bayraklar ülkenin bağımsızlığını temsil ettiği için işgal durumlarında ilk önce ulusların bayrağı indirilerek yerine işgal edenlerin bayrağı konur.

Ayrıca bir ülkede başka bir ülkenin bayrağının yapılması bir  suç olarak kabul edilir.

İşte bu örneklere baktığımız zaman bayrağın nasıl bir ülke ile bütünleştiğini ve ülkeye eşdeğer tutulduğunu görmekteyiz.

Bunun için bayrağımıza sahip çıkmalı özgürlüğümüzü kıyamete de keşke bilmek için bayrağımızın saygınlığını artırmalıyız.

Her ülkenin bayrağı kendine Güzel ve özel olduğu gibi bizim için de en güzeldir hilal ve yıldız olan Türk bayrağı.

---

---

 

4. Sınıf Türkçe Kitabı 8. Ünite Tema Değerlendirme Çalışmaları Cevapları Sayfa 261, 262, 263

---

4. Sınıf Türkçe Kitabı 8. Ünite Tema Değerlendirme Çalışmaları Cevapları

---

---

4. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 261-262-263

---

BİLİMİN İZİNDE

Thomas Alva Edison (Toma Elva Edısın), 11 Şubat 1847’de ABD’de, Ohio (Ohayo) Eyaleti’nin Milan kentinde doğdu. Babası Samuel Ogden (Samyıl Ogden), annesi Nancy Matthews Edison’du (Nensi Matevs Edısın). Ailesinin yedinci çocuğuydu. Geçirdiği ağır bir hastalık yüzünden okula geç başlamak zorunda kaldı. Bunun yanında okul yaşamının çok uzun ve başarılı geçtiği söylenemez. Öğretmenleri onun, öğretilenleri algılamakta yavaş olduğunu düşündükleri için düzenli eğitim yaşamı yalnızca üç ay sürdü. Bununla birlikte annesi bir öğretmendi ve oğlunun eğitimini severek üstlendi. Oğlunu sürekli okumaya, çalışmaya ve deneyler yapmaya yüreklendiren annesini Edison şu sözlerle anlatıyor: “Annem bana o kadar güveniyor, beni öylesine yüreklendiriyordu ki onu düş kırıklığına uğratmak istemiyordum.”

Öğrenimini kitap okuyarak sürdüren Edison, evlerinin kilerine de bir kimya laboratuvarı kurmuştu. Kimya deneylerine, özellikle volta kaplarından elektrik akımı elde etmeye yönelik deneylere ilgi duyuyordu. Küçük yaşlarından beri Edison çok çalışan, düşünüp deneyler yapmaktan usanmayan azimli biriydi. “Dehanın yüzde 1’i ilham, yüzde 99’u terdir.” sözü bugün onun unutulmaz sözleri arasında yer alıyor. Çalışkanlığının yanında azimli biri olduğunu ise elektrik ampulünü 1001. denemede bulduğunda ona sorulan bir soruya verdiği yanıt gösteriyor. Öyle ki 1000 kez başarısız olduğunu hatırlatan bir gazeteciye Edison, “Hayır” diye yanıt veriyordu, “Elektrik ampulü 1001 adımda gerçekleştirilen bir buluştur.”

Gökhan TOK

---

1- 6. soruları metne göre cevaplayınız.

---

1. Edison okula niçin geç başlamak zorunda kalmıştır?
A. Ağır bir hastalık geçirdiği için. B. Yoksul bir ailenin çocuğu olduğundan.
C. Babasının okumasına karşı olduğu için. D. Yaşadığı yerde okul olmadığı için.

---

2. Öğretmenlerine göre Edison’un okul hayatının başarılı geçmemesinin nedeni nedir?

---

A. Derslerin ilgisini çekmemesidir.
B. Tembel bir öğrenci olmasıdır.
C. Oyuna daha çok zaman ayırmasıdır.
D. Anlatılanları kolayca algılayamamasıdır.

---

4. Sınıf Türkçe KOZA Yayınları Ders Kitabı Sayfa 262 Cevapları

---

3. Edison’un başarılı bir insan olmasında en büyük katkıyı sağlayan kimdir?

---

A. Babası B. Annesi
C. Öğretmeni D. Ablası

---

4. Edison’un en önemli özelliği nedir?

---

A. Fazla hayal kuran biri olmasıdır.
B. Çabuk bıkkınlık göstermesidir.
C. Bıkıp usanmadan deneyler yapmasıdır.
D. Derslerine çok fazla zaman ayıran biridir.

---

5. Edison’un felsefesini özetleyen düşünce aşağıdakilerden hangisidir?

---

A. İlham olmadan hiçbir bilim insanı başarılı olamaz.
B. İlhamdan daha önemli olan sistemli çalışmadır.
C. Deha, insanın doğuştan sahip olduğu bir yetenektir.
D. İnsan, hayatını tamamen çalışarak geçirmelidir.

---

6. Gazeteciye verdiği cevaptan hareketle Edison için ne söyleyebiliriz?

---

A. Zeki ve esprilidir.
B. Kızgın ve anlayışsızdır.
C. Kendini beğenmiş ve ukaladır.
D. Umursamaz ve hazır cevaptır.

---

7. Metnin konusunu ve ana fikrini yazınız.

---

Konusu : Thomas Edison

Ana fikri : Zorluklar karşısında daha çalışkan ve sabırlı olmamız gerektiğidir.

---

8. Thomas Alva Edison hakkında bir konuşma yapacak olan Eda’nın dikkat etmesi gereken kuralları açıklayınız.

---

Cevap :

Thomas Alva Edison hakkında bir konuşma yapacak olan Eda’nın dikkat etmesi gereken kurallar

• Araştırma yapmalıdır.
• Hayatı hakkında bilgiler öğrenmelidir.
• Güzel bir konuşma hazırlamalıdır.
• Metni incelemeli ve büyüklerinden yardım almalıdır.
• Konuşmayı dikkatli ve kurallarına uygun şekilde yapmalıdır.

---

4. Sınıf Türkçe KOZA Yayınları Ders Kitabı Sayfa 263 Cevapları

---

9. Mehmet, “Ulaşım Türleri ve Araçları” konusunda bir metin yazacaktır. Mehmet’in metnini yazarken yer vermesi gereken konuları işaretleyiniz. Bu konuları ele alınış durumlarına göre sıralayınız.

---

Cevap :

Mehmet’in metnini yazarken yer vermesi gereken konular

• Eski çağlarda ulaşım
• Ulaşımın önemi
• En güvenilir ulaşım türü
• Kara yolu ulaşımı
• Hava yolu ulaşımı
• Demir yolu ulaşımı
• İlk bisikletin yapılması
• Deniz yolu ulaşımı
• En hızlı ulaşım türü

---

10. Aşağıdaki cihazları kullanırken dikkat etmeniz gereken kuralları yanlarına yazınız.

---

Cevap :

Aşağıdaki cihazları kullanırken dikkat etmemiz gereken kurallar

Telefon: Gözden uzak tutulmalıdır.
Cep telefonları mümkün olduğunca az kullanılmalıdır.
Uyurken cep telefonları kapatılmalıdır.

Tablet: en az 30 santimetrelik bir mesafeden bakmalıdır.
Uzun süre bakmamak gerekir. Belirli süreler içerisinde kullanılmalıdır.

Bilgisayar: Bel ve diğer organ sağlığımız için uzun süre kullanmamalıyız.

Bilgisayar masanız ve sandalyeniz uygun yükseklikte olmalıSandalyede dik pozisyonda oturmalısınızBilgisayar mutlaka göz hizanızda durmalı.

Televizyon: Görüntünün büyüklüğünün 2 ila 5 katı uzaklığından seyredilmelidir
4-5 metre uzaklıktan izlenmesi uygun olacaktır.
Televizyonu çok uzun süreli izlememeliyiz
Televizyon izlerken ortalama 20 dakikada bir gözlerin en az 20 saniye süreyle dinlendirilmesi önerilir.

---

---

 

4. Sınıf Türkçe Kitabı 3. Ünite Tema Değerlendirme Çalışmaları Cevapları Sayfa 104, 105, 106

---

4. Sınıf Türkçe Kitabı 3. Ünite Tema Değerlendirme Çalışmaları Cevapları

---

4. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 104-105-106

---

---

DOSTLUK

Yüz yüze dostluklar vardır; güneşle ayçiçeğinin dostluğu, böyle bir dostluktur mesela. Ayçiçeği sabahtan akşama kadar hiç ayıramaz yüzünü güneşten…

Uzak dostluklar vardır; denizlerin ortasındaki bir adayla dağların arasındaki bir göl, birbirlerinin uzak dostlarıdır. Dostluklarını, gündüz kuşlarla, gece yıldızlarla iletirler birbirlerine. Sessiz dostluklar vardır; dilsiz bir adamla duymayan bir başka adamın elleri arasında sessiz bir dostluk oluşur. Her şeyden konuşur sessizce bu eller.

Zorunlu dostluklar vardır; pazar ile pazartesinin dostluğu gibi. Pazar ağır bir gündür, pazartesi hızlı bir gün. Ayak uyduramazlar birbirlerine. Ama dost olmak, yan yana durmak zorundadırlar.

Uzun dostluklar vardır; ikindi güneşinin altında uzayan gölgeler birbirlerine kavuşurlar ve uzun boylu bir dostluk oluşur aralarında. Günün birinde ölen dostluklar vardır; bir bahçe içindeki ahşap ev ile yanı başında duran ceviz ağacının dostluğu gibi. Bir gün, kocaman elli adamlar ve kocaman gövdeli makineler o bahçeye girip de bir süre sonra evin ve ceviz ağacının yerinde asık suratlı binalar yükseldiği zaman ölen dostluklar…

Vakitsiz dostluklar vardır; bir peçete, bir kâğıt mendil vakitsizce dostu olur gözlerimizin. Ya da ayrılırken verilen bir dal karanfil, ellerimize o an gelen dostluktur. Bakımsız dostluklar vardır bir de. Zaten var, zaten dostuz deyip yıllarca bir telefonun, birkaç cümlelik mektubun bile çok görüldüğü dostluklar…

Murat ÇİFTKAYA

---

1 – 7. soruları metne göre cevaplayınız.

---

1. Aşağıdakilerden hangisi metnin konusudur?

---

A. Dostluğun türleri B. Dostluğun ömrü
C. Herkesle dost olmamak gerektiği D. İyi dostlar, kötü dostlar

---

2. Yazar, insan dışında pek çok varlık arasında da bir dostluk olduğunu belirtiyor.

Aşağıdaki hangi iki varlık metinde geçmemektedir?

---

A. Dağ ile göl B. Güneş ve ayçiçeği
C. Ahşap ev ile ceviz ağacı D. Deniz ile bulut

---

4. Sınıf Türkçe KOZA Yayınları Ders Kitabı Sayfa 105 Cevapları

---

3. Aşağıdakilerden hangisi metinde geçen bir dostluk türü değildir?

---

A. Maceralı dostluk B. Zorunlu dostluk
C. Vakitsiz dostluk D. Bakımsız dostluk

---

4. Yazar, metinde en çok sözünü ettiği hangi dostluk türünü eleştiriyor?

---

A. Yüz yüze dostluğu B. Bakımsız dostluğu
C. Sessiz dostluğu D. Uzak dostluğu

---

5. Metinde geçen gerçek, terim ve mecaz anlamlı kelimelere üçer örnek yazınız. 

---

Cevap :

1. Gerçek anlamlı kelimeler
   1. ayıramaz
   2. dağ
   3. El

   Terim anlamlı kelimeler

   1. Ahşap
   2. Telefon
   3. Makine

   Mecaz anlamlı kelimeler

   1. asık suratlı binalar
   2. ölen dostluklar
   3. Pazar ağır bir gün

---

6. Aşağıda verilen kelimelerin eş anlamlılarını metinde bulunuz. Bunları birer cümlede kullanınız.

---

Cevap :

uzak : ırak

Cümlem : Ne kadar irağa gitsede seven asla sevdiğini unutmaz.

zorunlu : mecburi

Cümlem : Mecburi ayrılıklar insanı en çok üzenlerdir.

hızlı : süratli

Cümlem : Süratli araba korku dolu anların yaşanmasına neden olmuştu.

zaman : vakit

Cümlem : Bana vakit ayırdığın için teşekkür ederim.

---

7. Metinden alınan “Pazar ağır bir gündür, pazartesi hızlı bir gün.” cümlesindeki altı çizili kelimelerin zıt anlamlılarını yazınız ve bunları birer cümlede kullanınız.

---

Cevap :

hızlı : yavaş

Cümlem : Kaldırımdan yavaş yavaş geçen yaşlı kadına bakıyordu.

ağır : hafif

Cümlem : Hafif bir poşeti ben alabilirim.

---

4. Sınıf Türkçe KOZA Yayınları Ders Kitabı Sayfa 106 Cevapları

---

8. Aşağıda yanlış yazılan “de, da” ve “ki”leri belirleyiniz. Doğru yazılanların sonuna (D), yanlış yazılanların sonuna da (Y) yazınız.

---

Cevap :

• (Doğru) Öğretmenim bana da hediye verdi.
• (Yanlış) Kitabımı ev de unuttum.
• (Doğru) Pikniğe sen de gelecek misin?
• (Doğru) Arkadaşını dinle ki o da seni dinlesin.
• (Yanlış) Bahçede ki ağacı babam dikti.
• (Doğru) Tam da asansöre binmiştim ki telefon çaldı.
• (Doğru) Silgim sende kalmış.
• (Doğru) Ben de sınavdan 85 aldım.
• (Yanlış) Yatmadan önce dişlerini fırçalaki çürümesinler.
• (Doğru) Elif bu akşam bizde kalacak.

---

9.  “Erdemler” temasında en beğendiğiniz metin hangisidir? Bu metni neden beğendiğinizi aşağıya yazınız.

---

Cevap :

“Erdemler” temasında en beğendiğim metin “KÜÇÜK FARE İLE ASLAN” metnidir. Hikaye edici özelliği ve dikkat çekiciliği ile çok güzel bir çalışmadır.

---

10. Sınıfta “sevginin önemi” konusunda bir konuşma yapacak olan Hüseyin’e konuşmasında değinmesi gereken konular için önerilerde bulununuz. 

---

Cevap :

Hüseyin’e konuşmasına da yer vermesi gereken konular için ,sevginin insana verdiği güç, sevilmenin güzelliği önerilerinde bulunabilirim.

---

Sonraki Derse Hazırlık 

---

Soru : Nasrettin Hoca fıkralarını araştırınız. Bu fıkralardan daha önce hiç duymadığınız birini defterinize yazınız.

---

Kısa Cevap : “Nasrettin Hoca fıkralarını araştırınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Nasrettin Hoca fıkraları

Nasrettin Hoca’yı sevmeyen komşulardan bir tanesi bir gün hocanın yoluna çıkar ve onu rahatsız etmek için konuşmaya başlar.

“Hoca Efendi, senin için “evliya oldu, erdi” diyorlar. Doğrusu inanmadım, eğer kerametin varsa benim 4 ayaklı eşeğimi iki ayaklı yap da inanayım “der.

Adama sinirlenen Hoca “be adam, Ben eşeğin ayaklarını dörtten ikiye indirebilir miyim, bilmem ancak sen biraz daha konuşursan senin ayaklarını 4’e çıkarabilirim.” der.

……

Arkadaşları cevaplarını sevdiği için zaman zamandan sesin hocaya takılırlar cevapları da yap hem eğlenir hem de hisse alırlarmış. Bir gün hocaya “hoca efendi, sen mi büyüksün, yoksa kardeşin mi? “Diye sorarlar.

Hoca arkadaşlarının kendisine takıldıklarını anlayınca gülümseyerek cevap verir “geçen yıl anneme bu soruyu sormuştum, o da; kardeşin senden 1 yaş küçük . “demişti. O zamandan bu yana bir yıl geçtiğine göre şimdi aynı yaştayız. “cevabını verir.

---

“4. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 104-105-106 KOZA Yayınları” konusunu videolu bir şekilde izleyebilir ve dinleyebilirsiniz.

---

---

---

 

4. Sınıf Türkçe Kitabı Sevgi Çelengi Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 91, 92, 93, 94, 95

---

4. Sınıf Türkçe Kitabı Sevgi Çelengi Metni Etkinlik Cevapları

---

4. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 91-92-93-94-95

---

---

Soru : En sevdiğiniz kişiler kimlerdir? Bu kişileri neden seviyorsunuz? 

---

Kısa Cevap : “En sevdiğiniz kişiler kimlerdir? Bu kişileri neden seviyorsunuz?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

En sevdiğin kişiler Annem , babam, anneannem , dedelerim, Babaannem, yakın arkadaşlarım ve öğretmenimdir.

Bu kişiler beni karşılıksız ve ben olduğum için sever bana asla bir zarar gelmesini istemezler.

Ailem hastalandığım zaman iyileşmem için bana yardımcı olur ve benim için ellerinden gelen her şeyi yapar.

İyi bir geleceğimin olması için çabalar mutlu olmamı önemserler.

Öğretmenim bana yeni bilgiler öğreterek, birçok konuda destek olur.

Bu yüzden onları çok seviyorum.

---

4. Sınıf Türkçe KOZA Yayınları Ders Kitabı Sayfa 92 Cevapları

---

1. ETKİNLİK

---

Soru : Aşağıdaki bilmecelerin cevaplarını şiirde geçen kelimelerden yararlanarak bulunuz. Bu kelimelerin anlamlarını tahmin ediniz. Tahminlerinizi bilmecelerin yanındaki noktalı yerlere yazınız. Tahminlerinizin doğruluğunu kontrol etmek için sözlükteki anlamlarıyla karşılaştırınız.

---

Kutu kutu odalar
İçinde ne güzel
Oyuncaklar kitaplar
Oyun oynar
Şarkı söylerler
Öğretmenler çocuklar

Cevap : Derslik

---

Başlatır o heceden
Çıkarır hep yüceden
Çok oğlu kızı var
Ne de tatlı sözü var

Cevap : Öğretmen

---

Uçar dağ gezer
Uçar bağ gezer
Uçar iliksiz
Uçar kemiksiz

Cevap : Kelebek

---

İçinde kalırsa küçülür
Paylaştıkça büyür.

Cevap : Sevgi

---

4. Sınıf Türkçe KOZA Yayınları Ders Kitabı Sayfa 93 Cevapları

---

2. ETKİNLİK

---

Soru : Şiirin içeriğiyle ilgili üç soru yazınız. Soruları arkadaşlarınıza yöneltiniz. Onların verdikleri doğru cevapları aşağıdaki yazma alanına yazınız.

---

Cevap :

1. Soru : Şiir kime hitap etmektedir?

1. Cevap : Öğretmenine hitap etmektedir.

---

2. Soru : Şair , neyi öğrendikten sonra çiçek gibi açılıyor?

2. Cevap : Şair, alfabeyi öğrendikten sonra çiçek gibi açılıyor.

---

3. Soru : Şair, öğretmenine teşekkür için ne yaptıklarını söylüyor?

3. Cevap : Sevgisini çelenk gibi kalplerinde taşıdıklarını söylüyor.

---

3. ETKİNLİK

---

Soru : Şiirin ana duygusu nedir? Bu ana duyguyu en iyi yansıtan resmi işaretleyiniz. Bu resmi seçme nedeninizi açıklayınız.

---

Cevap :

---

4. Sınıf Türkçe KOZA Yayınları Ders Kitabı Sayfa 94 Cevapları

---

4. ETKİNLİK

---

Soru : Sınıfa getirdiğiniz fotoğrafları aşağıdaki bölümlere yapıştırınız. Bu kişiler hakkında neler düşündüğünüzü, onlara nasıl davrandığınızı ve sevginizi hangi davranışlarla gösterdiğinizi fotoğrafların yanlarındaki yazma alanlarına yazınız.

---

Cevap :

Bu etkinliği getirdiğiniz fotoğraflara göre doldurarak cevaplamanız gerekmektedir.

---

5. ETKİNLİK

---

Soru : Hayvanlar, konuşamamalarına rağmen sevgilerini beden dilleriyle ifade edebiliyorlar. Sevdiklerinize karşı hislerinizi gösterirken beden dilinden faydalanıyor musunuz? Beden dilinin anlatmak istediğimiz duyguya katkısı nelerdir?

Konu hakkında arkadaşlarınızla konuşunuz. Konuşmanız esnasında öğretmeninizin rehberliğinde tahtaya çıkarak canlandırma yapabilirsiniz.

---

Kısa Cevap : “Sevdiklerinize karşı hislerinizi gösterirken beden dilinden faydalanıyor musunuz? Beden dilinin anlatmak istediğimiz duyguya katkısı nelerdir?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Sevdiklerime karşı hislerimi gösterirken onlara dokunarak, başımı omuzlarına yaslayarak bir gün sarılarak, ellerini tutarak veya beden ve yüz ifadelerimden faydalanıyorum.

Beden dili duygularımızı tasdik etmek ve doğruluğunu göstermek açısından çok önemlidir.

Mutlu olduğumuzu söylediğimiz halde gülmememiz veya gülerken üzgün olduğumuzu ifade etmemiz inandırıcı değildir.

Tıpkı bunun gibi sevgi dolu bakışlar sarılma gibi ifadeler duygularımızı ifade etmekte bizlere büyük bir destek ve yardımcıdır.

Duygularımızı destekler ve kuvvetlendir.

---

4. Sınıf Türkçe KOZA Yayınları Ders Kitabı Sayfa 95 Cevapları

---

6. ETKİNLİK

---

Soru : Annenize, babanıza ya da başka bir büyüğünüze duyduğunuz sevgiyi anlatan bir şiir yazınız.

---

Kısa Cevap : “Annenize, babanıza ya da başka bir büyüğünüze duyduğunuz sevgiyi anlatan bir şiir yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Babam

Güveniyle kuvvet veren

Örnek aldığım en güzel insan

Bana destek veren , arka çıkan

Odur benim yiğit babam

Gücüm tükendiğinde

Acaba deyip umutsuzluğa düştüğümde

Ne yaparım dediğimde

Destek veren aslan babam

Omuzunda taşıyan

Güçlü babam

Bizim için çalışan

Çabalayıp uğraşan

Mutluluğumuz için

Fedakar canım babam

---

Soru : Aşağıya yazdığınız şiirinizin içeriğine uygun bir resim yapınız.

---

Cevap :

---

Sonraki Derse Hazırlık 

---

Soru : Aile büyüklerinizden birinin pişmanlık yaşadığı bir anısını defterinize yazınız.

---

Kısa Cevap : “Aile büyüklerinizden birinin pişmanlık yaşadığı bir anısını defterinize yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Ablam ayağına hafif dar gelen beğenmiş olduğu ayakkabıyı alma konusunda ısrar etti.

Annem ve babam bir iki ay sonra ayağını olmayacağını belki de şu anda bile ayağını sokarak kendisine zarar vereceğini söyleseler de alma konusunda ısrarcı oldu.

Sonunda bu da onun tekine bırakarak ayakkabıyı aldılar ancak ablam ayakkabıyı ilk giydiği andan itibaren ayağına zarar verdiğini fark etti.

Ayakkabının darlığı sebebiyle ayak parmakları su toplamış ağrı yaşamıştı.

Pişman olmuştu. Verdiği para da boşa gittiği için üzülmüştü .

Bir dahaki sefere anne babasını dinleyeceğine söz verdi.

---

“4. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 91-92-93-94-95 KOZA Yayınları” konusunu videolu bir şekilde izleyebilir ve dinleyebilirsiniz.

---

---

---

 

4. Sınıf Türkçe Kitabı Genç Osman Destanı Dinleme Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 125, 126, 127, 128

---

4. Sınıf Türkçe Kitabı Genç Osman Destanı Dinleme Metni Etkinlik Cevapları

---

---

4. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 125-126-127-128

---

Hazırlık

---

1.Geleneksel Türk çalgıları denince aklınıza neler geliyor?

---

Cevap :

Geleneksel Türk çalgıları denince aklıma davul, zurna, ney, kemençe ve udu geliyor.

---

2.En sevdiğiniz türkülerin adını söyleyiniz. İsterseniz bunlardan birini sınıfta arkadaşlarınıza söyleyiniz.

---

Cevap :

Hamsi Koydum Tavaya

Hamsi koydum tavaya da
Başladı oynamaya
Vardım baktım hamsi yoktu
Başladım ağlamaya.

Gemi geliyor gemi de
Denizi yara yara
Kız ben seni alacağım
Başına vura vura.

Gemi geliyor gemi de
İçi dolu çamaşır
Muhtar kızı don atmış
Gören gözler kamaşır.

Gemici başı mısın da
Cevahir taşı mısın
Sana bir nişan verirsem
Cebinde taşır mısın?

Gemi geliyor gemi de
Bacası ben olayım
Güzel güzel kızlarında
Kocası ben olayım.

Ah gemici gemici de
Nerden aldın pirinci
Benim sevdiğim annam
Muhtarın küçük kızı.

---

4. Sınıf Türkçe KOZA Yayınları Ders Kitabı Sayfa 126 Cevapları

---

1.Etkinlik

---

Soru: Dinlediğiniz metinden alınan aşağıdaki kelimelerin size çağrıştırdığı üç kelimeyi altlarındaki satırlara yazınız. Kelimelerin görsellerinden faydalanarak anlamlarını tahmin edip yazınız. Tahminlerinizi kelimelerin sözlük anlamlarıyla karşılaştırınız. Anlamını öğrendiğiniz kelimeleri cümle içerisinde kullanarak cümlelerinizi aşağıya yazınız.

---

Cevap :

İbrişim

1. ipek
2. iplik
3. kumaş

Kuşak

1. bel kuşağı
2. Sargı
3. Kemer

Uşak

1. Çocuk
2. Arkadaş
3. Memleketli

İbrişim

Tahminim: iplik yumağı

Sözlük Anlamı: ipeğin kalınca bükülmesiyle elde edilen iplik.

Cümle: İbrişim kumaş cinsi ne de güzel olmuş.

Kuşak

Tahminim: bele sarılan kumaş

Sözlük Anlamı: bele dolanıp bağlanan uzun ve enlice kumaş parçası.

Cümle: Kuşağın içerisindeki altın kesesini çıkardı.

Uşak

Tahminim:

Sözlük Anlamı: 

1. çocuk.
2.(ad tamlamalarında belirtilen durumunda) …–nin halkından olan erkek.

Cümle: Bizim uşaklar hiç yerinde durmazlar.

---

4. Sınıf Türkçe KOZA Yayınları Ders Kitabı Sayfa 127 Cevapları

---

2.Etkinlik

---

Soru: Metni bir daha dinleyiniz. Metinde seslerini duyduğunuz müzik aletlerini işaretleyiniz.

---

Cevap :

• Saz
• Davul

---

3.Etkinlik

---

Soru: Türkünün ana duygusunu yazınız.

---

Cevap :

Türkünün ana duygusu kahramanlıktır.

---

4.Etkinlik

---

Soru: “Sonraki Derse Hazırlık” aşamasında sizden istenen araştırma sonucunda edindiğiniz bilgileri aşağıdaki yazma alanına yazınız. Bu aletlerden birinin resmini yapınız.

---

Cevap :

Geleneksel Türk müzik aletleri

• davul
• zurna
• zil
• ruzba
• çifte
• klarnet
• gırnata
• gayda
• kemence
• bağlama
• cura
• cura bağlama

---

4. Sınıf Türkçe KOZA Yayınları Ders Kitabı Sayfa 128 Cevapları

---

5.Etkinlik

---

Soru: a. Sınıfınızdaki Türkiye haritasından faydalanarak sınıf tahtasına ana hatlarıyla bir Türkiye haritası çiziniz (Sınıfınızda Türkiye haritası yoksa öğretmeninizin yardımıyla bir harita getiriniz.). Sevdiğiniz türkülerin ait oldukları illeri harita üzerinde belirginleştiriniz. Aynı ilden birden fazla olması durumunda o ilin üzerine türkü sayısını yazınız.

---

Cevap :

Türküleri ve yöresini yazacağız. İstediğiniz türküyü seçip yöresine göre haritada belirleyiniz.

1. Adana – Yenice Yolları Bükülür Gider / Adana Köprü Başı
2. Aydın – Kır Atına Bineyim Yar Yoluna Gideyim / İnce Mehmet
3. Ankara – Karpuz Kestim Yiyen Yok / Başına Bağlamış Karalı Yazma
4. Bursa – Oğlan Oğlan Kalk Gidelim
5. Erzurum – Değirmen Başında Vurdular Beni / Masada Yeşil Desti
6. Gaziantep – Yüce Dağ Başında Uçan Turnalar / Dama Çıkma İz Olur
7. Hatay – Damdan Dama İp Gerdim
8. Kayseri – Gesi Bağlarında Dolanıyorum / Yarim İstanbul’u Mesken Tuttun
9. Konya – Vay Bana Vaylar Bana / Konyalım
10. Ordu- Düz Mahalle İçinde – Ordunun Dereleri

---

Soru: b. Türküler, yazıldıkları dönemdeki olaylardan etkilenmiştir. Bu sebeple örf, âdet, gelenek kısacası kültürümüz için birer belge niteliği taşımaktadır. Sevdiğiniz türkülerin ait olduğu yöreye ait ne gibi bilgiler verdiği hakkında düşüncelerinizi açıklayınız.

---

Cevap :

Benim en sevdiğim türkülerden bir tanesi “Çanakkale Türküsü” dür.

Çanakkale Türküsü Çanakkale savaşı’nı konu alan ve ait olduğu yerin Kastamonu olduğu söylenen bir türküdür.

Bir mektuba dayanılarak yazılmıştır.

Çanakkale Türküsü’ nde çarşısından bölgeden ve savaşın yoğunluğundan bahsetmektedir.

---

6.Etkinlik

---

Soru: Aşağıdaki görselleri inceleyiniz. Görsellerdeki Türk ozanlarından biri hakkındaki duygu ve düşüncelerinizi açıklayan bir yazı yazınız. Yazınızı bitirdikten sonra gözden geçirerek yazım ya da noktalama yanlışlarınız varsa bunları düzeltiniz.

---

Kısa Cevap : “Türk ozanlarından biri hakkındaki duygu ve düşüncelerinizi açıklayan bir yazı yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Karacaoğlan

Karacaoğlan göçebe Türkmen obalarında yetiştiği düşünülen ve asıl adı İsmail , Halil veya Hasan olduğu düşünülen bir halk ozanıdır.

Karacaoğlan şiirlerinde aşk bir gün doğa, ayrılık, özlem ve ölümü işleyerek aynı zamanda hem güzel nasihatlar hem de insanın ruhuna işleyecek meşhur olmuş bir halk ozanıdır.

Türk aşık edebiyatına yepyeni bir söyleyiş biçimi getir diye bir yenilikler yaptığı için kendisini çok takdir eder ve severim.

---

---

 

4. Sınıf Türkçe Kitabı Küçük Fare ile Aslan Serbest Okuma Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 101, 102, 103

---

4. Sınıf Türkçe Kitabı Küçük Fare ile Aslan Serbest Okuma Metni Etkinlik Cevapları

---

4. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 101-102-103

---

---

KÜÇÜK FARE İLE ASLAN

Merhaba çocuklar,

Günlerden bir gün, bir küçük fare ağzında peynirle bir büyük tepenin üzerine çıktı ki orada yesin fakat o sırada tepenin üzerine çıkmasıyla birlikte tepe sallandı.

O zaman fare haykırdı:
– De-de-depremm!..

Bu bir deprem değildi. Fare o yana, bu yana bir baktı ama onun çıktığını sandığı tepe değilmiş, o bir aslanmış! Şişman aslan ayağa kalktı ve farenin kuyruğundan tuttu.

– Mmmm, dedi aslan, yemek için güzel bir lokma, akşam yemeğinden evvel bir yağlı lokma yemek yakışır.

Amma küçük fare yenilmeyi istemiyordu. O gece büyük bir peynir misafirliğine gitmek istiyordu ve kaç günden beri bunu bekliyordu. Şişman aslan onu tam ağzına atacakken fare,

– Rica ediyorum beni yeme! Sen izin ver ben gideyim, bu iyiliğinin karşılığında ben de sana bir gün iyilik yaparım, dedi.

O sırada aslan, farenin sözünü işitti ve bir an durup iştahla bir kahkaha attı. Öyle gülünç geldi ki bu söz ona, ömründe hiç böyle gülmemişti.

– Yani senin gibi küçük bir fare mi benim gibi büyük bir aslana yardım edecek? Çok gülünç bir söz!

Aslan tekrar güldü, o kadar güldü ki gülmekten karnı ağrıdı. Sonra,

– Aaah! Çok güldüm, dedi.

---

---

4. Sınıf Türkçe KOZA Yayınları Ders Kitabı Sayfa 102 Cevapları

---

Gülmesi bittikten sonra fareye,

– Baş üstüne. Şimdi de sen gülmelisin, onun için sana izin veriyorum, gidebilirsin. Amma bir daha sırtımın üzerinde yürüme, diyerek küçük fareyi yere bıraktı ve arkasından onun koşmasını seyretti.

Bir yıl sonra, bir gün aslan ormanda dolaşırken birden bir şey onu yukarı çekti ve ağaçta asılı kaldı. Bir avcının ağına düşmüştü. O durmadan derin derin bağırıyordu:

– İmdat! İmdat! Biri bana çabuk yardım etsin! Tesadüfen küçük fare oradan geçiyordu ki aslanın bağırmasını işitti. Fare kendi kendine,

– Herhâlde biri yardım istiyor, diyerek çabucak sesin geldiği noktaya koştu. Gökyüzüne bir baktı ve… Sordu:

– Sen beni yemeyen aslan değil misin? Çok zor durumdaydı ama gözünün kenarıyla bakınca küçük fareyi tanıdı.

O hırsla dedi ki:

– O benim, çabuk ol, şimdi bu senin için bir fırsat, sen de bana yardım etmelisin. Koş yardım getir.

Ama küçük fare avcıların ayak seslerini işitti ve yaklaştıklarını hissetti. Artık yardım getirmeye vakit kalmamıştı. O, bir saniye düşündü, döndü, bir ıslık çaldı:

– Buldum, seni ben kurtaracağım!

Aslan:

– Ne? Aklın nerde senin? Küçük bir fare beni koca ağaçtan nasıl kurtarır?

---

4. Sınıf Türkçe KOZA Yayınları Ders Kitabı Sayfa 103 Cevapları

---

Ama aslanla konuşa konuşa fare ağacın üzerine çıktı ve başladı ağı dişlemeye. Fare ağı dişleye dişleye bitirdi. Avcıların da sesi git gide yakınlaşıyordu… Birden ağın ipleri koptu ve aslan hürriyetine kavuşup yere düştü

Aslan ayağa kalktı, gök gürler gibi bir nara attı, avcıların hepsi korkup kaçtılar. Avcılar gittikten sonra aslan ile fare el ele verdiler.
Fare:

– Gördün mü? Ben sana demiştim, ben de sana bir gün yardım ederim diye!

Aslan:
– Seni o gün yemediğim için şimdi çok sevinçliyim. O gün iyi ki bana o sözü söylemeyi düşündün.

O günden sonra, küçük fare ile aslan arkadaş oldular ve ne zaman aslanın sırtı kaşındıysa küçük fare onun sırtında dolandı.

Azerbaycan Masalları
Hazırlayan: R. Seyfi YURDAKUL

---

“4. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 101-102-103 KOZA Yayınları” konusunu videolu bir şekilde izleyebilir ve dinleyebilirsiniz.

---

---

---