8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 117-118-119-120 Hecce Yayıncılık

Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Kitabı  Güldüren Gerçek: Nasrettin Hoca Serbest Okuma Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 117, 118, 119, 120


8. Sınıf Türkçe Kitabı Güldüren Gerçek: Nasrettin Hoca Serbest Okuma Metni Etkinlik Cevapları


“8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 117, 118, 119, 120 Cevapları”, “Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Kitabı Güldüren Gerçek: Nasrettin Hoca Serbest Okuma Metni Etkinlik Cevapları” bölümünde yer alan sorulara cevapları içermektedir. Forum MEB 8. Sınıf Türkçe Hecce Yayınları Kitabı Cevapları, Nasrettin Hoca’nın mizahi hikayeleri üzerinden toplumsal mesajları analiz etmektedir.


“8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 117-118-119-120 Hecce Yayıncılık”

Özellikle “8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 117-118-119-120 Hecce Yayıncılık” bölümlerindeki etkinlikler, öğrencilere güldürürken düşündüren bu hikayelerin derin anlamlarını çözme fırsatı sunar. Bu sayfalar, öğrencilerin dil becerilerini geliştirmenin yanı sıra kültürel mirası da daha iyi anlamalarını sağlar.


8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 117-118-119-120


Türk esprisinin büyük zekâsı, tanınmış filozofumuz Nasrettin Hoca’yı yalnız Türk toplumu değil, doğudan batıya her millet sever. Herkes bu büyük Türk’ün her devirde güncelliğini koruyan güzel fıkralarına hayrandır.

Çoğumuz onun nerede doğduğunu, nerede, hangi şartlar içinde yaşadığını, ne yaptığını düşünmeyiz bile… Üçümüz-beşimiz bir araya gelerek neşeli bir söz alışverişine girdik mi çoğu zaman Nasrettin Hoca da aramızda olur. Ondan bir fıkra, bir hikâye anlatır; ya onu yerer ya da zekâ çarkından dökülen esprilerle sohbetimizi süsleriz. Biliriz ki Nasrettin Hoca toplum yaralarına neşter atan, fıkra büyüteci altında kusurlarımızı yüze çıkaran yaman adamdır. Gerçekleri çekinmeden söyleyen, doğru yolu eğri yoldan gösteren tok sözlü kişidir. Nasrettin Hoca, bu yüzden yalnız bir ad, bir fıkra, bir espri olarak önem kazandığı için çoğumuz yaşadığı çağı, hayatını sormayız bile… Ama o da bir insandır, onun da bir hayat hikâyesi vardır.

Bakınız şöyle:

Tarihî kaynakların verdiği bilgilere göre Nasrettin Hoca, Anadolu Selçuklu Devri’nde, 1206 yılında, bugün Eskişehir’e bağlı Sivrihisar ilçesinin Hortu köyünde doğmuştur. İlk öğrenimini Hortu’da bir süre babası Abdullah Hoca’nın medresesinde yapmış, çocukluk yıllarını Hortu’da geçirmiştir. Söylentiler ve onun gerçek fıkralarından çıkarılan sonuçlara göre Hortu’da çıkan kıtlık yüzünden ailesi ile birlikte Sivrihisar’a yerleşmiş, öğrenimini burada sürdürmüştür.


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 118 Cevapları


Sivrihisar, o zamanlar Selçuklu Devri’nin küçük fakat şirin bir kasabasıdır. Küçük Nasrettin, minareyi ilk kez burada görmüş, arkadaşlarıyla hamama gitmiş, bahçelerde çağla yolmuştur (…) Nasrettin Hoca, bir zaman sonra öğrenimini ilerletmek amacıyla başşehir Konya’ya yolcu olmuştur.

Nasrettin Hoca, Konya’da bir medreseye yerleşmiş ve öğrenimine başlamıştır. (…) Nasrettin Hoca’nın Konya’da medrese öğrenimini tamamladıktan sonra bir ara gölge kadılığı yaptığını görüyoruz. Gölge kadıları, tecrübeli hâkimlerin yanında çalışan ve bazı küçük davalara bakan kadı adaylarıdır. Odun kıran bir adamın karşısında “Hınk!” diyen birinin oduncudan hak istemesi, veremeyince mahkemeye başvurması, Nasrettin’in bu davayı görürken bir kese parayı şıngırtadarak “Hadi, sen de paraların sesini al!” diye hüküm vermesi, onun kadılık günlerindeki hatıralarından biridir. Bir süre sonra kadılıktan ayrılan üstadı büyük bilgin Seyit Mahmut Hayrani’nin Akşehir’e yerleşmesiyle Konya’yı terk eden ve Akşehir’e göçen Nasrettin Hoca, artık kişiliğini bulmaya ve usta bir sosyolog gözüyle olaylara neşter vurmaya başlar.

Nasrettin Hoca’yı bundan sonra Akşehir’de gösterişsiz yaşayışı içinde, dert çeken, uman, isteyen, efkârlanan, sonunda efkârını bir nüktede boğan bir halk adamı olarak görüyoruz. Bir ziyafete yeni kürkü ile gitmiş, gördüğü itibar üzerine “Ye kürküm ye!” deyişinde insanı yalnızca dış görünüşü ile değerlendiren toplumun, doğuran kazan hikâyesinde aç gözlülüğün Akşehir Gölü’ne yoğurt çalarken “Göl yoğurt tutar mı?” diyenlere karşı “Ya bir tutarsa?”


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 119 Cevapları


cevabındaki gerçek yönleri… Bir gün kürsüye çıkıp da “Ey ahali! Ne söyleyeceğimi biliyor musunuz?” diye sorduğunda çevresindekilerden bazılarının “Biliyoruz.” bazılarının da “Bilmiyoruz.” cevabı vermeleri üzerine “O hâlde bilenler bilmeyenlere öğretsin!..” diyerek kürsüden inmesi, az ders mi insanoğluna?.. Eğitimin temel yapısı, bilenin bilmeyene öğretmesi demek değil midir?

Akşehir’deyken Moğol şehzadesi Keygatu ile aralarında geçen, sonraları yanlışlıkla Timur’a mal edilen olaylar, pek iyi bilinen fil hikâyeleri, Akşehir’de medrese hocalığı yaptığı günlerde tanınmış mollası İmad ve yanından hiç ayırmadığı sevgili eşeği Bozoğlan, Nasrettin Hoca’nın yaşayışında önemini her zaman korumuştur. Eşeğinden düştüğü zaman gülenlere “Ne gülüyorsunuz yahu, düşmeseydim zaten inecektim!” deyişi, yitirdiği eşeğini türkü söyleye söyleye ararken bunun sebebini soranlara “Bir umudum şu dağın ardında, orada da bulamazsam o zaman seyredin bendeki ağıdı.” cevabını vermesi, onun renkli ve çok yönlü hayatının anekdotları arasında yer alır.

Nasrettin Hoca, Akşehir’de evlenmiş, çoluk çocuğa karışmıştır. Onun iki kızından Fatma Hatun’la Dürrü Melek’in mezar taşları son yıllarda bulunmuş ve Akşehir Müzesi’ne kaldırılmıştır.
(…)


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 120 Cevapları


Nasrettin Hoca, yaşının seksene yaklaştığı bir sırada 1284 yılında Akşehir’de ölmüş, mezarı üzerine altı sütuna oturan kubbeli bir türbe yaptırılmıştır. Kubbe’nin altında Nasrettin Hoca’ya ait mermer bir sanduka görülür. Bu sandukanın baş tarafındaki kitabede Hoca’nın ölüm tarihi olan 683 hicri yılı tuhaflık olsun diye ters yazılmıştır. Burada, her yönü açık olan türbeyi kilitleyen Selçuklu devri kilidi bir sembol olarak yer alır.

Nasrettin Hoca’nın ölümü, onun yeniden doğumu olmuştur. Onun toplumun temeline oturan sağlam fikir yapısı, her geçen yılla geçerli olmuş; yüzyıllar onu daha dinç, daha diri yapmış, şöhreti Türkiye sınırlarını da aşarak dünyayı sarmıştır. Nasrettin Hoca bugün tüm insanlığın malıdır.

Akşehirliler çok sevdikleri Nasrettin Hocaları için her yıl temmuz ayında festivaller düzenler. Bu festivaller de bir türlü huzura kavuşamayan dünyamıza iyilik ve mutluluk mesajları yayınlanır Nasrettin Hoca’nın ağzından. Bu arada Akşehir Gölü’ne yoğurt çalmayı da unutmazlar.

Türk büyükleri zincirinin ölümsüz halkası aydın insan Nasrettin Hoca’ya selam olsun.

Mehmet ÖNDER
Anadolu’yu Aydınlatanlar
(Kısaltılmıştır.)



 

Our Score

8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 113-114-115-116 Hecce Yayıncılık

Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Kitabı Atasözleri Üzerine Dinleme Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 113,114, 115, 116


8. Sınıf Türkçe Kitabı Atasözleri Üzerine Dinleme Metni Etkinlik Cevapları


“8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113 Cevapları”, “Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Kitabı Ergenekon Destanı Metni Etkinlik Cevapları” üzerinde yoğunlaşmaktadır. Forum MEB 8. Sınıf Türkçe Hecce Yayınları Kitabı Cevapları, özellikle destan türünün Türk kültüründeki yerini ve önemini inceleyen sorularla doludur.


“8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 113-114-115-116 Hecce Yayıncılık”

“8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 104-108-109-110-111-112 Hecce Yayıncılık” bölümleri, destanın kahramanları, olayları ve tarihsel arka planını anlamaya yönelik etkinliklerle desteklenmiştir. 8. Sınıf Türkçe Kitabı sayfalarda yer alan metinler, destanların milletlerin hafızasındaki önemi ve kültürel değerlerin aktarımı üzerinde durur. Ayrıca, öğrencilere okuma, anlama ve analiz becerilerini geliştirme fırsatı sunar.


8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 113-114-115-116


Soru : “El el ile, değirmen yel ile” atasözünden ne anlıyorsunuz? Anlatınız.


Kısa  Cevap :

“El el ile, değirmen yel ile” atasözü, işbirliği ve dayanışmanın önemini vurgular. Birlikte çalışmanın ve yardımlaşmanın, başarıya ulaşmada etkili olduğunu ifade eder.

Uzun  Cevap :

“El el ile, değirmen yel ile” atasözü, işbirliğinin ve dayanışmanın hayattaki önemini gösterir. İnsanlar birlikte çalışarak, zorlukların üstesinden daha kolay gelebilirler. “El” ifadesi, insanların birbirine yardım etmesini simgelerken, “değirmen” ortak çabanın önemini ifade eder.

Bu atasözü, bireysel çabanın yeterli olmadığı durumlarda, grup olarak hareket etmenin ve dayanışmanın ne kadar değerli olduğunu anlatır. Sonuç olarak, birlikte çalışmanın ve yardımlaşmanın, başarı için gerekli olduğu mesajını taşır.


Soru : Metni, not alarak dinleme yöntemiyle dinleyerek metin içerisinde geçen atasözlerini 5. Etkinlik’e yazınız. Dinleme çalışmasının sonunda 5. Etkinlik’e not ettiğiniz atasözlerini arkadaşlarınızın not ettikleriyle karşılaştınırız.


Cevap : Sınıf arkadaşlarınızla bu etkinliği yapmanız gerekmektedir. 


1. ETKİNLİK


Soru : Dinlediğiniz metindeki anlamını bilmediğiniz kelime ya da kelime gruplarını aşağıya yazınız. Metindeki anlamını bilmediğiniz kelime ya da kelime gruplarının anlamını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizin doğruluğunu TDK Güncel Türkçe Sözlük’ten kontrol ediniz. Anlamını öğrendiğiniz yeni kelime/kelime gruplarını sözlüğünüze yazınız. Öğrendiğiniz kelimeleri birer cümlede kullanınız.


Cevap :

Kelime/Kelime Grubu: Tümce

Cümlem: Bu tümce, kitabın ana fikrini özetliyor.

Kelime/Kelime Grubu: İmbik
Cümlem: Parfüm yapımında, imbikten geçirilen çiçek özleri kullanılır.

Kelime/Kelime Grubu: Kanı
Cümlem: Kanımca, bu sorunun çözümü daha fazla araştırma gerektiriyor.

Kelime/Kelime Grubu: Duyuş
Cümlem: Onun duyuş yeteneği, müzikteki en ince detayları bile fark edebilmesini sağlar.

Kelime/Kelime Grubu: Yargı
Cümlem: Karşı tarafı dinlemeden aceleci bir yargıya varmak yanlış olur.

Kelime/Kelime Grubu: Özgün
Cümlem: Sanatçının bu eseri, özgün bir bakış açısını yansıtıyor.

Kelime/Kelime Grubu: Töre
Cümlem: Töreler, toplumun değer yargılarını şekillendirir.


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 114 Cevapları


2. ETKİNLİK


Soru : Aşağıdaki soruları dinlediğiniz metne göre cevaplayınız.

1. Atasözünün sözlük anlamı nedir? 


Cevap : Atasözleri, ataların uzun deneyimlerine ve gözlemlerine dayanan, genel yargılar veya öğütler içeren, kalıplaşmış ve toplum tarafından benimsenmiş özlü ifadelerdir.


2. Deyimlerle atasözlerinin ortak özelliği nedir? 


Cevap : Hem deyimler hem de atasözleri, dilin kalıplaşmış ifadeleri olarak kabul edilir.


3. Atasözlerinin söz dizimi neden değiştirilemez? 


Cevap : Atasözlerinin söz dizimi değiştirildiğinde, özgün anlamlarını kaybederler ve bu da onların kalıplaşmış özelliğini ortadan kaldırır.


4. Atasözleri nasıl ortaya çıkmış? 


Cevap : Atasözleri genellikle tek bir birey tarafından söylenir ve zamanla insanlar tarafından benimsenip kullanılmaya başlanır. Kullanım sırasında yapılan küçük değişikliklerle kalıplaşarak günümüze kadar gelirler.


5. Metinde bu zamana kadar duymadığınız atasözleri var mı? Açıklayınız. 


Cevap : “Acıklı başta akıl olmaz.” atasözünü ilk kez duyduğumu belirtmek isterim.


3. ETKİNLİK


Soru : Dinlediğiniz metnin konusunu ve ana fikrini aşağıya yazınız.


Cevap :

Metnin Konusu: Atasözlerinin anlamı, kökeni, kalıplaşması ve değişmezliği.

Metnin Ana Fikri: Atasözlerinin önemi ve değeri.


4. ETKİNLİK


Soru : Dinlediğiniz metinle ilgili aşağıdaki formda verilen ölçütlerden doğru olanlar için
“Evet”, yanlış olanlar için “Hayır” yazan kutuyu işaretleyiniz. Formu doldurduktan sonra
dinlediğiniz metinle ilgili görüşlerinizi yazınız.


Cevap :

  • Yazar, metne kişisel düşüncelerini katmıştır. (H)
  • Dinlediğim metin, bilgilendirici türde bir metindir. (E)
  • Yazar; yer, zaman ve şahıs öğelerine yer vermemiştir. (E)
  • Neden-sonuç, amaç-sonuç ve benzetme cümlelerine yer vermiştir. (E)
  • Sade ve anlaşılır cümlelere yer vermiştir. (E)

Metinle İlgili Görüşlerim

Cevap: Ali Püsküllüoğlu’nun kaleme aldığı metin, atasözleri ve deyimlerin anlamlarına dair açıklamalar ve örnekler sunmaktadır. Metin, sade ve anlaşılır bir dille yazılmıştır ve okuyucuya bilgi vermeyi amaçlamaktadır.


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 115 Cevapları


5. ETKİNLİK


Soru : Metni dinlerken not ettiğiniz atasözlerinin anlamını TDK Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü’den bularak aşağıya yazınız.


Cevap :

Atasözü: Acıklı başta, akıl olmaz.

Anlamı: Büyük bir sıkıntı veya zor durumda olan insanlar mantıksız ve düşünmeden hareket edebilirler.

Atasözü: Acından kimse ölmemiş.

Anlamı: İnsanlar zor ekonomik koşullarda kalabilirler, ancak aç kalmazlar; her zaman bir şekilde geçimlerini sağlamanın yolunu bulurlar.

Atasözü: Bir ağaçta gül de biter, diken de.

Anlamı: Bir aileden hem iyi hem de kötü insanlar çıkabilir; her bireyin karakteri farklıdır.

Atasözü: Fazla mal göz çıkarmaz.

Anlamı: Mal varlığı ne kadar fazla olursa olsun, elden çıkarılmamalıdır; çünkü bir gün mutlaka ihtiyacınız olabilir.

Atasözü: Bakmakla usta olunsa kediler kasap olurdu.

Anlamı: Sadece bakarak veya izleyerek bir şeyler öğrenilemez; pratik yapmadan gerçek ustalık kazanılamaz.

Atasözü: Bir ağızdan çıkan bin ağza yayılır.

Anlamı: Bir kişi, gizli kalmasını istediği bir durumu kimseye anlatmamalıdır; aksi takdirde, bu bilgi hızla yayılabilir.

Atasözü: Baba koruk yer, oğlunun dişi kamaşır.

Anlamı: Bir babanın yaptığı olumsuz bir davranışın sonuçları, en çok çocuğunu etkiler ve bu sıkıntıyı çocuk çeker.


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 116 Cevapları


6. ETKİNLİK


Soru : Aşağıdaki cümleleri inceleyiniz. Cümlelerin yüklemi sondaysa cümlenin yanına “kurallı cümle”, başta ya da ortadaysa “devrik cümle” yazınız. Yüklemi olmayana ise “eksiltili cümle” yazınız.


Cevap :

  • Birkaç sözcükle kurulu olanlar olduğu gibi uzun bir cümle biçiminde olanlar da vardır. (kurallı cümle)
  • Acından ölmemiş kimse. (eksiltili cümle)
  • Görüldüğü üzere bu durumlarda genellikle eş anlamlılar ya da yakın anlamlılar kullanılmaktadır. (kurallı cümle)
  • Gün eksilmesin penceremden. (eksiltili cümle)
  • Ayrıca kimi atasözümüzün bölgelere göre değişik biçimler aldığı da olur. (kurallı cümle)
  • Üstünde yıllanmış bir ceket, altında ise yamalı bir pantalon (eksiltili cümle)

Soru : Yukarıda yaptığınız çalışmadan yararlanarak kurallı, devrik ve eksiltili cümleler arasındaki farkları söyleyiniz.


Cevap :

Kurallı, Devrik ve Eksiltili Cümleler Arasındaki Farklar

  • Kurallı Cümle: Yüklemi cümlenin sonunda bulunan, dil bilgisi kurallarına uygun şekilde tamamlanmış cümlelerdir. Cümlenin anlamı, yüklemle tamamlandığı için tam olarak ifade edilir.
  • Devrik Cümle: Yüklemi cümlenin başında ya da ortasında bulunan, normal sıralamadan farklı bir düzenle kurulan cümlelerdir. Bu tür cümlelerde anlamı vurgulamak veya anlatımda bir değişiklik yapmak amacıyla yüklem yer değiştirir.
  • Eksiltili Cümle: Yüklemi bulunmayan veya yüklemi tam olarak ifade edilmeyen cümlelerdir. Bu cümlelerde bazı unsurlar eksiktir ve bağlamdan anlamı çıkarılabilir. Genellikle gündelik konuşmalarda kullanılır.

7. ETKİNLİK


Soru : Sınıfınızda “Keskin sirke küpüne zarar.” atasözünün anlamıyla ilgili bir konuşma yapınız.

Konuşmanızda ikna etme stratejisini uygulayınız. Fikirlerinizin arkadaşlarınız tarafından kabul edilmesini sağlamak için fikirlerinizi destekleyen kaynaklardan, güvenilir delillerden ve verilerden yararlanınız.


Kısa Cevap :

Sevgili arkadaşlar,

Bugün sizlere “Keskin sirke küpüne zarar.” atasözünden bahsetmek istiyorum. Bu atasözü, öfke ve fevri davranışların insanın kendisine ve çevresine nasıl zarar verebileceğini anlatır. Öfke anında düşünmeden hareket etmek, çoğu zaman pişmanlık yaratır.

Örneğin, öfkemizle söylediklerimiz, arkadaşlık ilişkilerimizi zedeleyebilir ve geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurabilir. Ayrıca, bilimsel araştırmalar da gösteriyor ki, sürekli öfke hali sağlığımızı olumsuz etkileyebilir. Dolayısıyla, bu atasözü bize duygularımızı kontrol etmeyi ve sakin kalmayı öğretmektedir.

Uzun Cevap :

Sevgili arkadaşlar,

Hepinizin bildiği gibi, “Keskin sirke küpüne zarar.” atasözü, öfkenin ve aşırı tepkilerin sonuçlarıyla ilgili önemli bir mesaj taşır. Bu atasözü, öfke anında verilen tepkilerin hem birey için hem de çevresi için yıkıcı olabileceğini vurgular.

Örneğin, iş yerinde ya da okulda öfkeyle alınan kararlar, hem insan ilişkilerini bozabilir hem de iş verimliliğini düşürebilir. Psikologlar, öfkeyi kontrol etmenin, bireylerin mental sağlığı için hayati önem taşıdığını belirtmektedir. Bu nedenle, duygularımızı yönetmeyi öğrenmek, daha sağlıklı ve huzurlu ilişkiler kurmamıza yardımcı olacaktır.


8. ETKİNLİK


Soru : Yandaki karikatürü inceleyiniz. Çizerin bu karikatürde ne anlatmak istediğini “duyulardan hareketle yazma” yöntemini kullanarak defterinize yazınız. Yazdığınız metni zenginleştirmek amacıyla atasözü, deyim ve özdeyişler kullanınız.

Soru : Yazdığınız metni gözden geçirirken metindeki yazım ve noktalama hatalarıyla anlatım bozukluklarını düzeltiniz. Yazdığınız metni sınıfta arkadaşlarınızla paylaşınız.


Cevap :

Karikatürde, iki kişinin kafasından çıkan karmaşık yönlendirilmiş oklar yer almakta. “Dilin söylediği bir söz, yaydan fırlayan oka benzer.

Atılan ok geri dönmez.” ifadesiyle birlikte değerlendirildiğinde, bu görsel, sözlerin ve düşüncelerin ne denli etkili ve kalıcı olduğunu vurguluyor.

Bir kez dile getirilen bir söz, tıpkı fırlatılan bir ok gibi, geri dönüşü olmadan etkisini sürdürerek insanları derinden etkileyebilir. Bu da, konuşmalarımızda dikkatli olmamız gerektiğini hatırlatıyor.



 

Our Score

8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 104-108-109-110-111-112 Hecce Yayıncılık

Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Kitabı Ergenekon Destanı Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113


8. Sınıf Türkçe Kitabı Ergenekon Destanı Metni Etkinlik Cevapları


8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113 Cevapları öğrencilerin Türk destanlarını ve kültürel mirası öğrenmelerine katkı sağlar. Özellikle Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Kitabı Ergenekon Destanı Metni Etkinlik Cevapları ile öğrenciler, destanın anlamını ve Türk milletinin tarihindeki önemini kavrama fırsatı bulurlar.


“8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 104-108-109-110-111-112 Hecce Yayıncılık”

Forum MEB 8. Sınıf Türkçe Hecce Yayınları Kitabı Cevapları, öğrencilerin metinle ilgili anlama ve yorumlama becerilerini geliştirmek için hazırlanmış etkinlikler sunar. 8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 104-108-109-110-111-112 Hecce Yayıncılık ise öğrencilerin Ergenekon Destanı üzerinden Türk tarihine ve kültürüne dair derin bir bakış açısı kazanmalarını sağlamayı amaçlar.


8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 104-108-109-110-111-112


Soru : Sizi çok etkileyen bir olayla ilgili yazı yazmak ister misiniz? Yazarsanız hangi türü tercih edersiniz? Neden?


Kısa  Cevap :

Beni derinden etkileyen bir olay hakkında yazı yazmak istersem, büyük olasılıkla anı türünü tercih ederim. Anı türü, yaşanmış olayların ve deneyimlerin kişisel bir perspektiften anlatıldığı bir yazı türü olduğu için, hem duygularımı hem de yaşadıklarımın bende bıraktığı izleri en iyi bu türle ifade edebilirim.

Olayı kendi bakış açımdan anlatmak, o anı tekrar yaşamama ve daha iyi analiz etmeme olanak sağlar. Ayrıca, anı yazıları başkalarına ilham verme ya da ders çıkarma fırsatı sunduğu için de bu türde yazmayı tercih ederim.

Uzun  Cevap :

Etkileyici bir olayla ilgili yazı yazmak istersem, hikaye türünü tercih ederim. Hikaye yazarken, olayları kurgusal bir anlatıma dönüştürmek bana yaratıcılık açısından geniş bir alan sağlar.

Gerçek bir olayın üzerine kurgusal detaylar ekleyerek hem olayın akışını kontrol edebilir hem de karakterlerin duygu ve düşüncelerini daha derinlemesine işleyebilirim. Bu şekilde, okuyucunun olaya daha fazla dahil olmasını sağlayarak, etkileyici bir atmosfer oluşturabilirim. Aynı zamanda, hikaye anlatıcılığı olayların etkisini daha güçlü ve kalıcı hale getirebilir.


Soru : Metni özetleyerek okuma stratejisine uygun olarak okuyunuz. Bunun için metni
türünün özelliklerine ve noktalama işaretlerine dikkat ederek sessiz okuyunuz. Sessiz
okuma sırasında aşağıdaki soruları cevaplayınız.


1. Metinde anlatılan olay nedir?


Cevap :

Metinde, Gök-Türklerin düşmanlarına karşı yaptıkları savaşı, Ergenekon’a kaçışlarını ve orada 400 yıl boyunca yaşamalarını, ardından Ergenekon’dan çıkışlarını ve eski düşmanlarıyla savaşarak zafer kazanmalarını anlatmaktadır.


2. Metindeki karakterler kimlerdir?


Cevap :

Metindeki karakterler arasında Gök-Türk Hanı İl Han, onun oğulları, Kayan, Tukuz, Börte Çene ve Gök-Türk beyleri yer almaktadır.


3. Metinde anlatılan olay ne zaman, nerede geçmektedir?


Cevap :

Olay, Gök-Türklerin ilk dönemlerinde, savaşlardan sonra Ergenekon adlı dağlık bölgede geçmektedir. Zaman olarak net bir tarih belirtilmemekle birlikte, olayın 400 yıl boyunca sürdüğü ifade edilmektedir.


4. Metnin serim, düğüm ve çözüm bölümünde neler anlatılmaktadır?


Cevap :

  • Serim: Gök-Türklerin düşmanlarına karşı verdiği mücadele ve düşmanların birleşip Gök-Türklerden öç almak istemeleri anlatılır. Gök-Türkler, bu saldırıya karşı koyup başarılı olurlar, ancak daha sonra düşman bir hile yaparak Gök-Türkleri yener ve onları esir eder.
  • Düğüm: Gök-Türkler, liderlerinin rehberliğinde Ergenekon adlı gizli bir yere kaçarlar. Orada 400 yıl boyunca yaşar ve çoğalırlar. Ancak zamanla nüfusları ve sürüleri artar, bu yüzden Ergenekon’dan çıkmaya karar verirler.
  • Çözüm: Bir demirci, dağdaki demir madeni eriyip bir yol açmayı önerir. Gök-Türkler, bu planı uygular ve demir dağı eriterek dışarı çıkarlar. Eski düşmanlarıyla tekrar savaşır ve zafer kazanarak öçlerini alırlar.

8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 108 Cevapları


1. ETKİNLİK


Soru : Harfleri karışık verilen kelime veya kelime gruplarını sözlük anlamından da yararlanarak yazınız.


Cevap :

Hendek: Geçmeye engel olacak biçimde uzunlamasına kazılmış derin çukur.

Çadır: Keçe, deri, kıl dokuma, sık dokunmuş kalın bez veya plastik maddelerden yapılarak direklerle tutturulan, taşınabilir barınak.

Madenî: Madenle ilgili veya madene özgü olan; madensel, metalik.

Kutsal: Dini bir özelliği olan, saygı duyulan ve yüce görülen.

Kıskaç: Bir şeyi tutup sıkıştırmaya yarayan kerpeten, pense vb. araç.


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 109 Cevapları


2. ETKİNLİK


Soru : Aşağıdaki soruları okuduğunuz metne göre cevaplayınız.


1. Metinde birlik ve beraberliği sağlamak için yapılanlar nelerdir? 


Cevap :

Gök-Türkler, düşmanların saldırısına karşı çadırlarını ve sürülerini bir araya toplayarak çevresine hendek kazıp savunma yapmışlardır.

Daha sonra düşmandan kaçıp Ergenekon’a yerleşmiş ve orada toplu halde yaşamaya devam etmişlerdir. Ergenekon’dan çıkış kararı alındığında ise birlikte hareket edip bir yol aramışlardır. Birlik ve beraberlik içinde dağın demirini eritip bir çıkış yolu bulmuşlar ve savaşarak zafer kazanmışlardır.


2. Türkler savaşta neden yenilmiştir? 


Cevap :

Türkler, düşmanlarının bir hile yapması nedeniyle savaşı kaybetmiştir. Düşmanlar, savaş güçlerini kaybetmiş gibi geri çekilmiş ve Gök-Türkler de onları takip edince bir tuzağa düşmüşlerdir. Bu hile sonucunda Gök-Türkler büyük bir yenilgiye uğramışlardır.


3. Savaştan kurtulan Türkler kimlerdir ve nasıl bir yere yerleşmişlerdir?


Cevap :

Savaştan kurtulan Türkler, İl Han’ın oğlu Kayan ve yeğeni Tukuz’dur. Bu iki kişi kadınlarıyla birlikte kaçarak Ergenekon adlı, insan yolu düşmeyen, çevresi dağlarla kaplı gizli bir yere yerleşmişlerdir. Bu yer, akar suların, meyve ağaçlarının, türlü otların ve av hayvanlarının bol olduğu bir bölgedir.


4. Ergenekon’dan çıktıktan sonra Börtü Çene ve Gök-Türkler neler yapmıştır? 


Cevap :

Ergenekon’dan çıktıktan sonra Börte Çene, tüm illere elçi gönderip Gök-Türklerin Ergenekon’dan çıktığını bildirmiştir. Gök-Türkler, eski düşmanlarıyla savaşmış ve zafer kazanarak dört yüz yıl önce kaybettikleri savaşın intikamını almışlardır.


 5. Türklerin dağdan çıktıkları ve her gün bayram olarak kutlanan gün, hâlâ kutlanmaktadır. Yukarıdaki metinde söz edilen günün hangi gün olabileceğini tahmin edebilir misiniz? Tahminlerinizi sözlü olarak ifade ediniz.


Cevap :

Metinde söz edilen gün, Türklerin Ergenekon’dan çıktığı gün olabilir. Bu gün, Nevruz olarak bilinen ve her yıl Türk kültüründe baharın gelişiyle kutlanan bir bayram olabilir. Çünkü Nevruz, yeniden doğuşu ve yeni başlangıçları simgelemekte, tarihî olarak da Ergenekon’dan çıkışla ilişkilendirilmektedir.


3. ETKİNLİK


Soru : “www.eba.gov.tr” genel ağ adresinden “Ergenekon Destanı”nın sesli anlatımını dinleyiniz. Okuduğunuz metin ile dinlediğiniz metni kahramanlar, mekân, zaman ve olay yönünden karşılaştırınız. Tespit ettiğiniz benzer ve farklı yönleri aşağıya yazınız.


Cevap :

Benzer Yönler:

  1. Kahramanlar:
    • Her iki metinde de ana kahramanlar İl Han’ın oğlu Kayan ve yeğeni Tukuz’dur. Her ikisi de savaştan kurtulup Ergenekon’a yerleşirler.
    • Ayrıca her iki metinde de Börte Çene, Gök-Türklerin lideri olarak yer alır.
  2. Mekân:
    • Her iki metinde de Gök-Türkler savaştan sonra dağlarla çevrili ve insan yolu düşmeyen Ergenekon adlı bir bölgeye yerleşirler.
    • Ergenekon, her iki anlatımda da bolluk ve bereketin olduğu, doğayla iç içe bir mekân olarak tasvir edilir.
  3. Zaman:
    • Hem okunan hem de dinlenen metinlerde olaylar, Gök-Türklerin savaştan sonra Ergenekon’a yerleşmeleri ve 400 yıl sonra dağdan çıkmaları sürecini kapsar.
  4. Olay:
    • İki metinde de savaş, düşmanın hile yaparak Gök-Türkleri yenmesi ve kalan Gök-Türklerin Ergenekon’a yerleşmesi, ardından yıllar sonra buradan çıkmaları anlatılmaktadır.

Farklı Yönler:

  1. Kahramanlar:
    • Dinlenen sesli anlatımda bazı yan karakterlere daha fazla vurgu yapılabilirken, okunan metinde kahramanlar daha sınırlı sayıda ele alınmış olabilir.
  2. Mekân:
    • Sesli anlatımda Ergenekon’un coğrafi özellikleri ve doğası daha ayrıntılı bir şekilde betimlenmiş olabilir. Okunan metinde bu ayrıntılar daha kısa geçilmiş olabilir.
  3. Zaman:
    • Sesli anlatımda zaman geçişleri, olayların akışı daha hızlı ya da yavaş bir şekilde aktarılmış olabilir. Okunan metinde ise bu geçişler daha belirgin ya da düzenli olabilir.
  4. Olay:
    • Dinlenen anlatımda olaylar daha dramatik ya da farklı bir vurgu ile anlatılabilir. Örneğin, savaş sahneleri ya da Ergenekon’dan çıkış süreci farklı tonlarda işlenmiş olabilir.

4. ETKİNLİK


Soru : Aşağıdaki soruları cevaplayarak okuduğunuz metnin türünü belirleyiniz.


1. Metinde bir toplumu ya da milleti derinden etkilemiş bir olay mı anlatılmaktadır?


Cevap :

Evet, metinde Gök-Türklerin savaştan sonra Ergenekon’a sığınmaları, orada çoğalarak dört yüz yıl sonra yeniden güçlenmeleri ve düşmanları yenerek yurtlarına geri dönmeleri anlatılmaktadır. Bu olay, Türk milletinin tarihine ve kültürüne derinden etki eden mitolojik bir olaydır.


2. Metinde abartılı, olağanüstü unsurlar bulunmakta mıdır? 


Cevap :

Evet, metinde olağanüstü unsurlar yer almaktadır. Örneğin, demir dağın eritilerek yol açılması ve Türklerin dört yüz yıl boyunca Ergenekon’da yaşamaları gibi unsurlar, gerçekçi olmayan ve abartılı özellikler taşımaktadır. Bu tür unsurlar destan türünün karakteristik özelliklerindendir.

Metnin Türü = Destan’dır.


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 110 Cevapları


5. ETKİNLİK


Ders çalışmak için her gün kütüphaneye gider. = Amaç-sonuç
Düzenli çalıştığı için sınavda başarılı oldu. =  Neden-sonuç
Durumu anladı ki ona kızdı. = Neden-sonuç
Temiz bir dünya istiyorsak yerlere çöp atmamalıyız. = Koşul

Soru : Yukarıdaki örneklerden yararlanarak okuduğunuz metinde amaç-sonuç, neden-sonuç ve koşul ilişkisi içeren cümleler bularak aşağıya yazınız.


Cevap :

Amaç-sonuç cümlesi:

  • “Ergenekon’dan çıkmak için demir madeni eriterek bir yol açtılar.”
    (Amaç: Ergenekon’dan çıkmak, Sonuç: Demir madeni eritmek)

Neden-sonuç cümlesi:

  • “Düşmanlar hile yapmazsak işimiz yaman olur, dediler.”
    (Neden: Hile yapmamak, Sonuç: İşlerinin kötü duruma düşeceği)

Koşul cümlesi:

  • “Eğer, ile varalım desek; dört taraftaki illerin hepsi bize düşman.”
    (Koşul: Gitmeye karar verirlerse, Sonuç: Düşmanlarla karşılaşacak olmaları)

6. ETKİNLİK


O kadar yürüdük, bir adım bile ilerleyememişiz.

Soru : Yukarıdaki örnekten yararlanarak okuduğunuz metinde abartma sanatı içeren cümleleri tespit ederek aşağıya yazınız.


Cevap :

  • “Gök-Türkler üstün geldi.”
    (Abartma: Gök-Türklerin her durumda galip geleceği iması)
  • “Düşmanlar galip geldi. Gök-Türkleri öldüre öldüre çadırlarına geldiler.”
    (Abartma: Düşmanların Türkleri tamamen yok etme gücüne sahip oldukları vurgusu)
  • “Dört yüz yıl sonra Ergenekon’da kendileri ve sürüleri o kadar çoğaldılar ki sığmadılar.”
    (Abartma: Türklerin nüfusunun ve sürülerinin aşırı bir şekilde artışı)
  • “O günden beri Gök-Türklerde âdet olmuştur.”
    (Abartma: Bir günün bu kadar derin gelenekler oluşturabileceği vurgusu)

8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 111 Cevapları


7. ETKİNLİK


Soru : Aşağıdaki cümleleri inceleyiniz. Cümlelerden yüklemi isim ya da isim soylu kelime olanların altına “isim cümlesi”, fiil olanların altına “fiil cümlesi” yazınız.


Cevap :

  • Padişahın Hasan adında cömert, iyi yürekli bir veziri vardır. (İsim cümlesi)
  • Bizim için kocaman bir pasta yapmış. (Fiil cümlesi)
  • Toplantının bu kadar uzamasına şaşırdım. (Fiil cümlesi)
  • Şairin kullandığı kelimeler gerçekten çok farklıydı. (İsim cümlesi)
  • Konuşurken beden dilimi etkili bir biçimde kullandım. (Fiil cümlesi)
  • Türk milleti misafirperverdir. (İsim cümlesi)

Soru : b) Okuduğunuz metinden isim ve fiil cümlelerine üçer örnek yazınız.


Cevap :

İsim Cümleleri:

  1. Gök-Türkler üstün geldi.
  2. Türkler, çadırlarını, sürülerini bir yere topladılar.
  3. O yere Ergenekon adını koydular.

Fiil Cümleleri:

  1. Düşmanlar galip geldi.
  2. Dağın üstünü, arka yanını, beri yanını doldurduktan sonra…
  3. Gök-Türklerin padişahı Kayan soyundan Börte Çene idi.

8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 112 Cevapları


8. ETKİNLİK


Soru : “Ergenekon Destanı” adlı metni okuduktan sonra anlamını öğrendiğiniz kelimeleri kullanarak metinde geçen kültürel unsurları anlatan bilgilendirici bir metin hazırlayınız. Hazırladığınız metinden yararlanarak sınıfınızda bu kültürel unsurlarla ilgili bir konuşma yapınız.

Konuşmanız sırasında beden dilinizi etkili kullanmaya özen gösteriniz. Beden dilini etkili kullanmanın konuşmacının vermek istediği sözlü olmayan mesajları iletmeyi kolaylaştıracağını unutmayınız. Konuşmalarınızda kelimeleri anlamlarına uygun kullanmaya özen gösteriniz.


Kısa Cevap :

“Ergenekon Destanı” Türk kültürünün önemli bir parçasını temsil eder. Bu destanda, Türklerin birlik ve beraberliğini simgeleyen kültürel unsurlar, yiğitlik, vatan sevgisi, savaş ve mücadele temaları öne çıkmaktadır. Ayrıca, Türklerin doğayla olan ilişkisi ve geleneksel değerleri de bu destanda belirgin bir şekilde yer alır.

Uzun Cevap :

“Ergenekon Destanı”, Türk milletinin kökenlerini, mücadelelerini ve vatan sevgisini simgeleyen önemli bir eser olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu destanda geçen kültürel unsurlar, Türk halkının tarihine ve değerlerine ışık tutmaktadır.

1. Birlik ve Beraberlik: Destanın merkezinde, Türklerin bir araya gelerek düşmanlarına karşı koyma kararlılığı bulunmaktadır. Bu, Türk toplumunun her zaman birlik içinde hareket etme gerekliliğini vurgular. Birlik, zorlukların üstesinden gelmenin anahtarıdır.

2. Doğa ile İlişki: Destanda, Gök-Türklerin yaşadığı yerin doğası ve güzellikleri betimlenmiştir. Türk kültüründe doğaya saygı ve onunla uyum içinde yaşama anlayışı, önemli bir yer tutar. Bu durum, atalarımızın yaşam alanlarına olan bağlılıklarını da gösterir.

3. Savaş ve Mücadele: Destanda, savaşların zorlukları ve kahramanlık temaları sıklıkla işlenir. Türkler, düşmanlarına karşı gösterdikleri cesaretle tanınırlar. Bu durum, Türk milletinin savaşçı ruhunu ve vatanlarına olan bağlılıklarını simgeler.

4. Gelenek ve Görenekler: Destan, Türklerin geleneklerini, örf ve adetlerini de yansıtır. Örneğin, bayram geleneği olarak demirin eritilmesi ve ondan yeni bir yol açılması, Türk kültüründeki yenilik ve dönüşüm arzusunu simgeler.

Bu unsurları örnek vererek anlatırken, beden dilimi de etkili kullanmaya dikkat edeceğim. Konuşmamda jestlerimle vurgulamak istediğim noktaları pekiştirecek, dinleyicilerin dikkatini çekmeye çalışacağım. Beden dilinin etkili kullanımı, sözlerimin anlamını güçlendirecek ve vermek istediğim mesajı daha net bir şekilde iletmemi sağlayacaktır.

Sonuç olarak, “Ergenekon Destanı” sadece bir hikaye değil, aynı zamanda Türk milletinin kültürel mirasının bir parçasıdır. Bu unsurlar, Türk halkının geçmişten günümüze taşıdığı değerleri temsil eder ve bizlere önemli dersler sunar.


9. ETKİNLİK


Soru : Destanlarla ilgili bir araştırma yapınız.

Araştırma sırasında yararlandığınız bilgi kaynaklarının adı, yazarı, basım yılı, basım yeri, yayınevini; genel ağ üzerinden yaptığınız araştırmalar için de genel ağ adresi, genel ağ adresine erişim tarihini aşağıya not ediniz. Araştırma sonucunda edindiğiniz bilgileri yazılı hâle getirmeden önce bir taslak hazırlayınız. Taslağınızda giriş, gelişme ve sonuç bölümlerine yer vermeniz gerektiğini unutmayınız.

Hazırladığınız taslağa bağlı kalarak metninizi dosya kâğıdına yazınız. Metni hazırlarken yararlandığınız kaynakları, metnin sonunda oluşturacağınız kaynakça bölümüne alfabetik sırayla yazınız.

Metninizi gözden geçirirken metninizdeki varsa yazım, noktalama hatalarını ve anlatım bozukluklarını düzeltiniz. Yazdığınız metni sınıfta arkadaşlarınıza okuyunuz. Yazdığınız metni sınıf panosunda paylaşabilirsiniz.


Kısa Cevap :

Destanlar, bir milletin geçmişini, kültürünü ve değerlerini yansıtan önemli edebi eserlerdir. Türk destanları, Türk milletinin tarihi ve kültürel mirası açısından büyük bir öneme sahiptir. “Ergenekon Destanı,” “Dede Korkut Hikayeleri” ve “Manas Destanı” gibi örnekler, kahramanlık, birlik ve vatan sevgisi temalarını işler. Bu destanlar, Türklerin tarih sahnesindeki yerini ve kimliğini anlamak için önemli kaynaklardır.

Uzun Cevap :

Giriş:

Destanlar, bir milletin tarihini, kültürünü ve değerlerini yansıtan önemli edebi eserlerdir. Her milletin kendine özgü destanları, ulusal kimliğin şekillenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu çalışma, Türk destanları üzerine bir araştırmayı kapsamaktadır.

Gelişme:

  1. Destanların Tanımı ve Önemi: Destanlar, genellikle kahramanlık hikayeleri olarak bilinir ve sözlü gelenekten yazılı edebiyata geçişte önemli bir köprü görevi görür. Destanlar, tarihi olayları, kahramanlıkları ve toplumun değerlerini aktararak nesilden nesile geçmesini sağlar.
  2. Türk Destanları:
    • Ergenekon Destanı: Türk milletinin yeniden doğuşunu ve zorluklar karşısındaki direncini simgeler. Bu destanda Türklerin Ergenekon’dan çıkışları ve yeniden bir araya gelişleri anlatılır.
    • Dede Korkut Hikayeleri: Oğuz Türkleri’nin yaşamını ve geleneklerini yansıtan hikayelerdir. Dede Korkut, bu hikayelerin anlatıcısı olarak kabul edilir ve kahramanlık, aşk, dostluk gibi temalar içerir.
    • Manas Destanı: Kırgızların ulusal destanı olan Manas, savaşçı bir kahraman olan Manas’ın hikayesini anlatır. Bu destan, Kırgız kültürünün sembolü haline gelmiştir.
  3. Destanların Temaları: Türk destanlarında sıkça karşılaşılan temalar arasında kahramanlık, birlik ve vatan sevgisi öne çıkar. Kahramanlar, düşmanlarına karşı cesaretle savaşırken, toplumlarını korumak için fedakarlık yaparlar.

Sonuç:

Türk destanları, Türk milletinin kültürel mirasının vazgeçilmez bir parçasıdır. Bu eserler, geçmişteki olayları ve değerleri günümüze taşıyarak, Türk kimliğinin oluşmasında önemli bir rol oynamaktadır. Destanların incelenmesi, Türk milletinin tarihini ve kültürel zenginliğini anlamak için büyük bir fırsattır.


Kaynakça:

  1. Kafesoğlu, İsmail. Türk İstiklâl Savaşı Destanları. İstanbul: Türk Tarih Kurumu, 1997.
  2. Özdemir, İsmail. Türk Destanları. Ankara: AÜ Edebiyat Fakültesi Yayınları, 2005.
  3. Yıldırım, Selçuk. Dede Korkut ve Türk Destanları. İstanbul: Aylak Adam Yayınları, 2010.
  4. “Türk Destanları.” Genel Ağ. Erişim: 3 Ekim 2024, www.turkdestanlari.com.
  5. “Ergenekon Destanı.” Genel Ağ. Erişim: 3 Ekim 2024, www.ergenekondestani.com.


 

Our Score

8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 98-100-101-102-103 Hecce Yayıncılık

Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Kitabı Türkiye’m Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 98, 99, 100, 101, 102, 103


8. Sınıf Türkçe Kitabı Türkiye’m Metni Etkinlik Cevapları


8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 98, 99, 100, 101, 102, 103 Cevapları başlıklı bu etkinliklerde, öğrenciler Türk dili ve kültürünü daha iyi kavramak için çeşitli metin incelemeleri yapar. Özellikle Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Kitabı Türkiye’m Metni Etkinlik Cevapları ile öğrenciler vatan sevgisini ve ülkemizin doğal güzelliklerini konu alan edebi eserleri analiz ederler.


“8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 98-100-101-102-103 Hecce Yayıncılık”

Forum MEB 8. Sınıf Türkçe Hecce Yayınları Kitabı Cevapları içerisinde yer alan Türkiye’nin doğal ve kültürel zenginliklerini işleyen bu metin, öğrencilerin milli bilinci ve okuma becerilerini geliştirmeye yardımcı olur. 8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 98-100-101-102-103 Hecce Yayıncılık üzerinden yapılan bu çalışmalar, öğrencilerin dil bilgisi ve anlama becerilerini pekiştirmeye yönelik hazırlanmıştır.


8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 98-99-100-101-102-103


Soru : Yaşadığınız şehrin tarihî ve doğal güzelliklerini araştırınız. Araştırma sonucunu arkadaşlarınızla paylaşınız.


Kısa  Cevap :

  • Ankara: Başkent olarak tarihî yapılarıyla öne çıkar. Ankara Kalesi, Anıtkabir ve Roma Hamamı gibi eserler dikkat çeker. Aynı zamanda doğal güzellikler olarak Eymir Gölü ve Atatürk Orman Çiftliği önemli yerlerdir.
  • Antalya: Akdeniz’in incisi olarak bilinir. Dünyaca ünlü Konyaaltı Plajı, Düden Şelalesi ve antik kentleriyle tarihî ve doğal güzellikleri bir araya getirir.

Uzun  Cevap :

  • İzmir: Ege Bölgesi’nin en önemli şehirlerinden biri olan İzmir, hem tarihî hem de doğal güzellikleriyle ünlüdür. Tarihî yerler arasında Efes Antik Kenti, Bergama ve İzmir Saat Kulesi gibi eserler öne çıkar. Doğal güzellikler bakımından ise Çeşme, Alaçatı ve Karagöl gibi yerler ziyaretçilerin ilgisini çeker. İzmir ayrıca, sahil kıyıları, lezzetli mutfağı ve kültürel çeşitliliğiyle tanınır.
  • İstanbul: Hem tarihî hem de doğal güzellikleriyle dünyanın en önemli şehirlerinden biridir. Ayasofya, Topkapı Sarayı, Sultanahmet Camii gibi tarihî yapılarıyla doludur. Aynı zamanda Boğaziçi, Prens Adaları ve Belgrad Ormanı gibi doğal güzellikleriyle de öne çıkar. Hem Asya hem Avrupa kıtalarında yer alması, İstanbul’un benzersiz coğrafi yapısını ve tarihî zenginliğini vurgular.

Soru : Şiiri türün özelliklerine dikkat ederek sessiz okuyup vurgu ve tonlamaları belirleyiniz. Ardından şiiri sesli okuyunuz ve ezberlemeye çalışınız.


Cevap :

Türkiye’m

Seni boydan boya sevmişim,
Ta Kars’a kadar Edirne’den.
Toprağını, taşını, dağlarını
Fırsat buldukça övmüşüm.

Sen vatanımsın, ekmeğimsin
Duyduğum, bildiğim zafersin yıllarca..
Zonguldak’ta 63 numara
Nazlı sahiller Akdeniz’de.
Sevdasın, ciğerlerimde parça parça
Yarı kalmış dileğimsin…

Sen Koçhisar’da tuzum,
Sille’de kızım..
Çift kulaklı Sürmene bıçağı belimde.
Varmışım çiğ köfte yemeye Adana’ya
Dadaloğlu’ndan bir koçaklama dilimde:
– Şu yalan dünyaya geldim geleli..
Hey vatanım, bacım, sağdıcım, emmim

Senden bir yara her yerimde.
Desteye güreşmişim Kırkpınar’da.
Durmuş da yorgunluk çıkarmışım,
Bir akşam vakti
Dört bardak kıtlama çayla Erzurum’da..
Ardahan’a varmışım yollar uzamış
Bel vermiş, yol vermemiş dağlar.
(…)
Seni boydan boya sevmişim.
Ta Edirne’ye kadar Kars’tan.
Taşını, toprağını, yiğidini,
Fırsat buldukça övmüşüm…

Turgut UYAR
Türkiye’m
(Kısaltılmıştır.)


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 100 Cevapları


1. ETKİNLİK


Soru : Bulmacanın altında anlamları verilen kelimeleri bularak bulmacayı çözünüz.


Cevap :

Herhangi bir şey için en uygun zaman, uygun durum veya şart: Fırsat

Halk edebiyatında biçimi ne olursa olsun, konusu yiğitlik, savaş, kahramanlık olan veya bir kahramanı öven, kahramanlık duygularını canlandıran şiir: Koçaklama

Düğünde gelin veya damada kılavuzluk eden kimse: Sağdıç

Amca: Dayı

Demet: Deste


2. ETKİNLİK


Soru : Aşağıdaki soruları okuduğunuz şiire göre cevaplayınız.


1. Şiirde hangi yerlerden bahsedilmektedir?


Cevap : Şiirde Türkiye’nin çeşitli şehir ve bölgelerinden bahsedilmektedir. Kars, Edirne, Zonguldak, Akdeniz, Koçhisar, Sille, Sürmene, Adana, Erzurum, Ardahan gibi yerler geçmektedir.


2. “Sen vatanımsın, ekmeğimsin,/Duyduğum, bildiğim zafersin yıllarca…” dizeleri ile
şair ne anlatmak istemektedir?


Cevap : Şair, vatanı ile duygusal bir bağ kurarak, ülkesinin kendisi için hayatın temel unsurlarından biri olduğunu, onunla geçmişteki zafer ve başarıların iç içe geçtiğini ifade etmektedir.


3. Siz şairin yerinde olsaydınız ülkemizin hangi güzelliklerini överdiniz?


Cevap : Ben olsaydım ülkemizin doğa güzelliklerini, tarihi eserlerini ve kültürel zenginliklerini överdim. Örneğin, Pamukkale’nin beyaz travertenleri, Kapadokya’nın büyüleyici peri bacaları, İstanbul’un tarihi dokusu ve Ege’nin mavi denizini vurgulardım.


4. “Nazlı sahiller Akdeniz’de” dizesinde hangi söz sanatı kullanılmıştır? Nedeniyle
açıklayınız.


Cevap : Bu dizede kişileştirme sanatı kullanılmıştır. “Nazlı” kelimesi bir insana ait özellikmiş gibi sahillere atfedilerek, sahillerin adeta bir insan gibi nazlı davrandığı ifade edilmiştir.


5. Şiirde geçen şehirler neleriyle meşhur olmuştur? Açıklayınız.


Cevap :

  • Zonguldak: Maden ocaklarıyla meşhurdur.
  • Adana: Çiğ köftesiyle bilinir.
  • Sürmene: Ünlü bıçakları ile tanınır.
  • Erzurum: Kıtlama çayıyla meşhurdur.
  • Kırkpınar: Güreş festivalleriyle ünlüdür.

8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 101 Cevapları


3. ETKİNLİK


Soru : Okuduğunuz şiirin konusunu ve ana duygusunu aşağıya yazınız.


Cevap :

Şiirin konusu: Türkiye’nin çeşitli şehirlerini, doğasını ve kültürel zenginliklerini övmek.

Ana duygu: Vatan sevgisi.


4. ETKİNLİK


Soru : Okuduğunuz şiire uygun yeni başlıklar bularak bu başlıkları aşağıya yazınız.


Cevap :

Şiire uygun yeni başlıklar:

  1. Vatan Sevgisi
  2. Türkiye’nin Güzellikleri
  3. Anadolu’nun Renkleri
  4. Eşsiz Vatanım

5. ETKİNLİK


Soru : Aşağıdaki cümlelerin yüklemlerini inceleyiniz. Yüklemi oluşturan fiillerin etken mi edilgen mi olduklarını altına örnekteki gibi yazınız.


Cevap :

  • Tüm parasını kitap almak için harcadı.
    Yüklem: harcadı
    Etken
  • Akşamları evimizin yakınındaki parktan şen çocuk sesleri işitilir.
    Yüklem: işitilir
    Edilgen
  • Ömer Seyfettin, hikâyelerinde gerçeklere yer vermiş.
    Yüklem: yer vermiş
    Etken
  • Pencere önündeki çiçekler sulandı.
    Yüklem: sulandı
    Edilgen

Soru : Yazdığınız cümlelerde anlam bakımından nasıl bir farklılık vardır? Aşağıya yazınız.


Cevap :

Etken cümlelerde fiili yapan kişi ya da varlık bellidir. “Harcamak” ve “yer vermek” gibi fiillerde özne açıktır ve bir eylemi gerçekleştirir.

Ancak edilgen cümlelerde fiilin kimin tarafından yapıldığı belirsizdir. Örneğin, “işitilir” ve “sulandı” fiillerinde işi yapan kişi belirtilmemiştir, daha çok eylemin kendisi vurgulanmıştır.


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 102 Cevapları


6. ETKİNLİK


Soru : Sınıfınızda “ülkemizin tarihî ve doğal güzellikleri” konulu hazırlıklı bir konuşma yapınız. Konuşmanızı aşağıdaki ölçütlere göre değerlendiriniz.


Kısa Cevap :

Sevgili arkadaşlar,

Ülkemiz, tarihî ve doğal güzellikler bakımından çok zengin bir mirasa sahiptir. Örneğin İstanbul, tarihiyle medeniyetlerin kesişim noktası olmuştur. Ayasofya, Topkapı Sarayı ve Sultanahmet Camii gibi eserler, şehrin tarihî derinliğini ve kültürel zenginliğini yansıtır.

Bunun dışında, Kapadokya’nın peri bacaları ve yeraltı şehirleri, doğal güzelliklerle tarihin iç içe geçtiği bir bölgedir. Pamukkale’nin bembeyaz travertenleri, Ege kıyılarındaki masmavi koylar ve Antalya’nın Akdeniz sahilleri de ülkemizin doğa harikaları arasındadır. Her biri, Türkiye’nin dört bir yanında keşfedilmeyi bekleyen zenginliklerdir.

Uzun Cevap :

Sevgili arkadaşlar,

Bugün sizlere ülkemizin tarihî ve doğal güzelliklerinden bahsetmek istiyorum. Türkiye, binlerce yıllık tarihî geçmişi ve eşsiz doğal güzellikleriyle dünyanın dikkatini çeken bir ülkedir. Tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış İstanbul, Ayasofya, Topkapı Sarayı ve Sultanahmet Camii gibi yapılarla medeniyetlerin buluşma noktası olmuştur. Bu eserler, Osmanlı ve Bizans döneminin izlerini taşır ve kültürel mirasımızın ne kadar zengin olduğunu gösterir.

Ancak ülkemiz yalnızca tarihî yapılarla değil, doğal güzellikleriyle de büyüleyicidir. Kapadokya’nın eşsiz peri bacaları, Pamukkale’nin bembeyaz travertenleri ve Antalya’nın berrak sahilleri her yıl milyonlarca turisti ağırlamaktadır. Bu yerler, doğanın ve tarihin birleştiği, adeta birer açık hava müzesi gibidir. Kapadokya’da yer altı şehirleri ve kayalara oyulmuş kiliseler tarihî derinliği yansıtırken, doğanın şekillendirdiği bu bölge adeta başka bir dünyayı anımsatır.

Bunların yanı sıra, Karadeniz’in yemyeşil yaylaları, Ege’nin masmavi koyları ve Doğu Anadolu’nun volkanik dağları ülkemizin doğal zenginliklerini ortaya koyar. Her bölge, kendine özgü güzelliklere sahip olup, ülkemizin dört bir yanında doğanın ve tarihin eşsiz uyumunu hissedebiliriz.

Sonuç olarak, ülkemiz hem tarihî hem de doğal güzellikleriyle benzersiz bir coğrafyaya sahip. Bu güzellikleri korumak ve gelecek nesillere aktarmak hepimizin sorumluluğudur. Teşekkür ederim.


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 103 Cevapları


7. ETKİNLİK


Soru : Ders kitabınızın 103. sayfasındaki afişleri inceleyiniz. Siz de dosya kâğıdına yaşadığınız şehrin kültürel özelliklerini tanıtan bir afiş hazırlayınız. Afişinizi hazırlarken uygulayacağınız işlem basamaklarını maddeler hâlinde aşağıya yazınız. Hazırladığınız afişi sınıf panosuna asınız.


Cevap :

“8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 98-99-100-101-102-103 Cevapları”


 

Our Score

8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 90-94-95-96-97 Hecce Yayıncılık

Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Kitabı Türk Plastik Sanatları Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97


8. Sınıf Türkçe Kitabı Türk Plastik Sanatları Metni Etkinlik Cevapları


8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97 arasında yer alan Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Kitabı Türk Plastik Sanatları Metni etkinlikleri, öğrencilerin sanatın çeşitli yönlerini keşfetmelerine olanak tanımaktadır. 8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Kitabı içinde yer alan bu metin, Türk plastik sanatlarının tarihsel gelişimini ve toplum üzerindeki etkilerini kapsamlı bir şekilde ele alır. Sayfa 90-91’de öğrencilerden Türk plastik sanatlarıyla ilgili araştırmalar yaparak sunum hazırlamaları istenmektedir. Bu çalışma, sanat tarihi hakkında bilgi edinmelerini sağlarken, sunum becerilerini de geliştirmektedir.


“8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 90-94-95-96-97 Hecce Yayıncılık”

Metnin devamında, sayfa 92-97’de yer alan etkinlikler, öğrencilerin sanat eserlerini analiz etmelerini ve yaratıcı düşünmelerini teşvik etmektedir. Forum MEB 8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Cevapları çerçevesinde, sanat eserlerinin incelenmesi, öğrencilerin duygusal ifadelerini yazılı hale getirmeleri açısından önemli bir fırsat sunar. Ayrıca, sayfa 94-95’teki karşılaştırma etkinlikleri, farklı sanat formlarını anlamalarına yardımcı olurken, sayfa 96-97’deki yaratıcı yazma etkinlikleri, öğrencilerin hayal gücünü kullanmalarını desteklemektedir. Böylece, 8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 90-94-95-96-97 Hecce Yayıncılık kapsamındaki bu etkinlikler, öğrencilerin sanata olan ilgilerini artırmakta ve yaratıcılıklarını geliştirmektedir.


8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 90-94-95-96-97


Soru : Türk sanatları denilince aklınıza hangi sanat türleri geliyor? Bunlarla ilgili
bilgilerinizi sınıfta arkadaşlarınızla paylaşınız.


Kısa Cevap :

Türk sanatları denilince aklıma hat sanatı, minyatür, ebru, çini, halı dokuma ve tezhip gibi sanat türleri geliyor. Hat sanatı, yazının estetik bir biçimde sunulmasıdır ve Osmanlı döneminde oldukça gelişmiştir. Minyatür, kitap süslemelerinde kullanılan küçük boyutlu resimleme sanatıdır.

Ebru, su üzerinde yapılan kağıt süsleme sanatıdır ve renklerin suya dalgalandırılmasıyla oluşturulur. Çini, seramik yüzeylere uygulanan renkli sırlardan oluşan bir sanattır. Halı dokuma, Türk kültürünün önemli bir parçası olup her bölgenin kendine özgü desenleri ile dikkat çeker.

Tezhip ise, altın ve renkli boyalarla yapılan kitap süsleme sanatıdır. Bu sanatlar, Türk kültürünün ve estetik anlayışının önemli örneklerini yansıtır.

Uzun Cevap :

Türk sanatları, zengin kültürel geçmişimizin bir yansımasıdır. Hat sanatı, Arap alfabesinin estetik yazımını içermektedir. Osmanlı döneminde gelişen bu sanat dalı, sanatçının yeteneğini yansıtır.

Minyatür, küçük boyutlu resimleme sanatıdır ve tarihi olayları betimlemek için kullanılır. Ebru, su üzerinde yapılan kağıt süsleme sanatıdır; renkli boyaların dalgalandırılmasıyla oluşur. Çini, seramik üzerine uygulanan, çeşitli renklerdeki sırlardan oluşur ve İznik çinileri ile tanınır. Halı dokuma, her bölgenin kendine özgü desenleriyle dikkat çeker.

Tezhip, el yazması eserlerin süslenmesi için kullanılan altın ve renkli boyalarla yapılan bir sanattır. Bu sanat türleri, Türk kültür ve sanatının derinliğini gösterirken, estetik anlayışımızı da yansıtır.


Soru : Metindeki önemli bilgi, düşünce ve olayları daha sonra hatırlamak amacıyla metni not alarak okuma stratejisine uygun şekilde okuyunuz.

Bunun için metni türünün özelliklerine ve noktalama işaretlerine dikkat ederek sessiz okuyunuz. Sessiz okuma sırasında metinde önemli gördüğünüz bölümleri defterinize not ediniz. Okumanın ardından notlarınızı arkadaşlarınızın notlarıyla karşılaştırınız.


Cevap : Verilen metni dikkatli bir şekilde bir kaç defa okuyunuz. 


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 94 Cevapları


1. ETKİNLİK


Soru : Okuduğunuz metindeki kullanımlarından hareketle aşağıdaki kelimeleri, anlamları ile eşleştiriniz.


Cevap :

  • musiki → e. Müzik
  • ehlîleştirme → ç. Evcilleştirme
  • hâlis → g. Saf
  • heybe → a. At, eşek vb. binek hayvanlarının eyeri üzerine geçirilen veya omuzda taşınan, içine öteberi koymaya yarayan, kilim veya halıdan yapılmış iki gözlü torba
  • figür → f. Resim ve heykel sanatlarında varlıkların biçimi
  • mabet → h. İçinde ibadet edilen yapı; tapınak, ibadethane
  • vakıf → b. Bir hizmetin gelecekte de yapılması için belli şartlarla ve resmî bir yolla ayrılarak bir topluluk veya bir kimse tarafından bırakılan mülk
  • tecessüs → c. Kendini ilgilendirmeyen şeyleri belli etmeden öğrenmeye çalışma

1. ETKİNLİK


Soru : Aşağıdaki soruları metne göre cevaplayınız.


1. Hayvan figürlü eserler hangi adla anılmaktadır?


Cevap : Hayvan figürlü eserler “hayvan üslubu” adıyla anılmaktadır.


2. Türkler yerleşik hayata geçtiklerinde sanat anlayışlarında ne gibi bir değişiklik olmuştur?


Cevap : Türkler yerleşik hayata geçtiklerinde, katı maddeleri, taşı, tahtayı, camı ve çiniyi daha büyük bir zevkle işlemeye başlamışlardır. Bu, sanatın kalitesinin ve çeşitliliğinin artmasına neden olmuştur.


3. Yazar neden tarihî eserleri korumanın vatanı korumak kadar önemli olduğunu söylemektedir?


Cevap : Yazar, tarihî eserlerin bir milletin kültürel mirasını ve kimliğini oluşturduğunu belirtmektedir. Bu eserlerin korunması, geçmişin ve kültürel değerlerin gelecek nesillere aktarılması açısından vatanın korunmasıyla eşdeğer bir öneme sahiptir.


4. Okuduğunuz metinden Türk plastik sanatları ile ilgili neler öğrendiniz? Açıklayınız.


Cevap : Türk plastik sanatları, katı ve yumuşak maddelerin işlenmesiyle ortaya çıkan çeşitli sanat dallarını kapsamaktadır. Halı dokuma, minyatür, ebru, çini gibi sanat türleri, Türk kültürünün zenginliğini ve estetik anlayışını yansıtmaktadır. Ayrıca, yerleşik hayata geçişle birlikte Türkler, sanat anlayışlarını geliştirerek daha çeşitli ve estetik eserler ortaya koymuşlardır.


5. Millî Eğitim Temel Kanunu’nun, Türk kültür eserlerinin mana ve değerinin Türk milletinin bütün fertlerine öğretilmesini istemesinin nedeni ne olabilir? Düşüncelerinizi sözlü olarak ifade ediniz. 


Cevap : Millî Eğitim Temel Kanunu’nun bu isteği, kültürel mirasın korunması ve aktarılması amacı taşımaktadır. Türk kültür eserlerinin değeri ve anlamı, ulusun kimliğinin ve birliğinin korunmasına katkı sağlar. Bu nedenle, genç nesillerin bu eserlerin kıymetini bilmesi, toplumsal hafızanın canlı tutulması ve kültürel devamlılık açısından son derece önemlidir.


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 95 Cevapları


3. ETKİNLİK


Soru : Okuduğunuz metnin konusunu ve ana fikrini aşağıya yazınız.


Cevap :

Metnin konusu, Türk plastik sanatlarının zenginliği ve tarihî eserlerin korunmasının önemi üzerine odaklanmaktadır.

Ana fikir ise, Türk sanat eserlerinin kültürel değerinin bilinmesi ve korunması gerektiğidir. Sanat eserleri, bir milletin kültürel kimliğini oluşturan önemli unsurlardır ve bu eserlerin gelecek nesillere aktarılması esastır.


4. ETKİNLİK


Soru : Cümlelerin altını çizmek, kelimeleri koyu veya italik yazmak, renklendirmek, farklı punto ya da font kullanmak metindeki önemli bölümleri vurgulamak için başvurulan yöntemlerdir. Okuduğunuz metinde bazı cümleler koyu, bazıları ise altı çizili şekilde yazılmıştır.

Sizce bu bölümler dışında metindeki hangi bölümler koyu ya da altı çizili şekilde yazılmalıydı? Metnin üzerinde işaretleyerek gösteriniz.


Cevap :

İstanbul’da fetihten sonra Türklerin vücuda getirdikleri eski eserleri gören yerli, yabancı herkes, onlara hayran olmaktan kendini alamaz.

Türkler yerleşik medeniyete geçince, bu medeniyetin temeli olan katı maddeyi, taşı, tahtayı, camı, çiniyi daha büyük bir zevkle işlemişlerdir.


5. ETKİNLİK


Soru : Aşağıdaki cümleleri ögelerine ayırınız.


Cevap :

  1. Bu eserlerden pek büyük bir kısmı yanmış, yıkılmış, kaybolmuş, yabancıya gitmiştir.
    • Özne: Bu eserlerden pek büyük bir kısmı
    • Yüklem: yanmış, yıkılmış, kaybolmuş, gitmiştir
    • Belirtili Nesne: yabancıya

  1. Her okulun Türk sanat eserlerinin resimlerini, planlarını, maketlerini gösteren müzeleri olmalıdır.
    • Özne: Her okulun Türk sanat eserlerinin resimlerini, planlarını, maketlerini gösteren müzeleri
    • Yüklem: olmalıdır

  1. Bu eserlerden hareket edilerek yeni yeni eserler vücuda getirilebilir.
    • Özne: Yeni yeni eserler
    • Yüklem: vücuda getirilebilir
    • Belirtili Nesne: bu eserlerden hareket edilerek

  1. Avrupalılar bizim eserlerimizdeki motifleri kullanarak modalar icat etmişlerdir.
    • Özne: Avrupalılar
    • Yüklem: icat etmişlerdir
    • Belirtili Nesne: modalar
    • Belirtili Nesne: motifleri
    • Zarf Tümleci: kullanarak

  1. Plastik sanat eserlerini incelemenin en pratik yolu onların benzerini yapmaktır.
    • Özne: Plastik sanat eserlerini incelemenin en pratik yolu
    • Yüklem: yapmaktır
    • Belirtili Nesne: onların benzerini

  1. En güzel sanat eseri modellerinin çoğaltılması da bir kültür çalışmasıdır.
    • Özne: En güzel sanat eseri modellerinin çoğaltılması
    • Yüklem: bir kültür çalışmasıdır

8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 96 Cevapları


6. ETKİNLİK


Soru : Aşağıdaki cümlelerden hangileri nesne almıştır? Cümlelerin nesnelerini yanlarına yazınız.


Cevap :

  • Malını yemesini bilmeyen zengin, her gün züğürttür. : malını
  • Akılsız başın cezasını ayak çeker. : cezasını
  • Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar. : doğru söyleyeni
  • Evdeki hesap çarşıya uymaz. : hesap
  • Burası yemek kokuyor. : yemek (Burada nesne bulunmamaktadır.)
  • İlkbaharda bitkiler yeşerir. : (Burada nesne bulunmamaktadır.)
  • Yalnızlığıma doğru yürüyorum. : yalnızlığıma
  • Size verdiğim etkinliği yapmalısınız. : etkinliği
  • Bu akşam şehre dönüyormuş. : (Burada nesne bulunmamaktadır.)

Soru : Cümledeki nesnelerin cümlenin anlamını nasıl etkilediğini aşağıya yazınız.


Cevap :

Cümledeki nesneler, cümlenin anlamını derinleştirir ve cümleye özgüllük katar.

  • Malını vurgulayarak, zenginlik ve züğürtlük arasındaki tezatı belirginleştirir.
  • Cezasını kullanarak, akılsızlıkla ilişkili bir sonuç ortaya koyar, ceza kavramını somutlaştırır.
  • Doğru söyleyeni kullanmak, gerçeğin toplumdaki karşılığını ve toplum normlarına meydan okuyan bir durumu ifade eder.
  • Hesap cümlede bir belirsizliği ifade ederek, genel bir durumu temsil eder.
  • Yalnızlığıma ifadesi, kişinin duygusal durumunu ifade ederek, yalnızlığın ağırlığını vurgular.
  • Etkinliği kelimesi, belirli bir görevi veya sorumluluğu ortaya koyarak, cümlenin aciliyetini artırır.

7. ETKİNLİK


Soru : Yukarıdaki cümlelerde bulunan fiillerin altlarını çiziniz. Fiiller arasındaki farkı söyleyiniz. Hangi cümlede işi yapan bellidir? Söyleyiniz.


Cevap :

  • a) Geziye gitti. cümlesinde, altı çizili fiil gitti’dir. Bu cümlede işi yapan bellidir. “O (gitti)” ifadesi gizli özne olarak düşünülür. Yani, bu cümlede hareketi gerçekleştiren kişi açık ya da gizli olarak bilinir.
  • b) Geziye gidildi. cümlesinde altı çizili fiil gidildi’dir. Bu cümlede işi yapan belli değildir; edilgen bir yapı vardır. Yani, fiilin kim tarafından yapıldığı belirtilmemiştir.

Soru : Aşağıdaki fiilleri cümle içinde kullanınız.


Cevap :

  • yaz-: Her sabah günlüğüme bir şeyler yazarım.
  • sev-: O kitabı çok seviyor.
  • oku-: Bu hafta sonu yeni bir roman okuyacağım.
  • bil-: Bu konuyu çok iyi bilir.
  • bak-: Camdan dışarıya uzun uzun baktı.
  • başla-: Ders çalışmaya yarın erkenden başlayacağım.

8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 97 Cevapları


Soru : Aşağıdaki fiillerin kök ya da gövdelerine -(i)l veya -(i)n eklerinden birini ekleyerek cümle içinde kullanınız.


Cevap :

  • yaz-: Bu metin henüz yazılmadı.
  • sev-: O şarkı herkes tarafından çok sevildi.
  • oku-: Kitap kısa sürede okundu.
  • bil-: Bu konu herkes tarafından bilinir.
  • bak-: Çanta masanın üstüne dikkatlice bakıldı.
  • başla-: Projeye dün başlanıldı.

Soru : Fiiller ek aldıktan sonra cümlelerde anlam bakımından nasıl bir farklılık oluşmuştur? Aşağıya yazınız.


Cevap :

Fiiller, -il ve -in eklerini aldıklarında edilgen bir anlam kazanır. Yani, cümlede işin kimin tarafından yapıldığı belirtilmez, işin kendisi önem kazanır. Örneğin:

  • “yaz-“ fiili, “yazılmak” haline geldiğinde, yazma işini kimin yaptığı belirtilmez, sadece yazma eyleminin gerçekleştiği ifade edilir.
  • “sev-“ fiili, “sevilmek” haline geldiğinde, işin öznesi pasif duruma geçer ve sevme eyleminin başkası tarafından yapıldığı belirtilir.

Bu ekler, fiillerin anlamını edilgen hale getirir ve işi yapanın önemli olmadığı bir vurgu oluşturur.


8. ETKİNLİK


Soru : Sınıfınızda “tarihî eserlerimizi korumak” konulu bir konuşma yapınız.

Konuşmanızda yaratıcı konuşma stratejisini uygulayınız. Bu stratejiyi uygulayabilmek için bir önceki arkadaşınızın anlattıklarını dikkatlice dinleyiniz. Arkadaşlarınızın söylediklerinden hareketle konuşarak konuya farklı bir bakış açısı geliştirerek konuşmanızı tamamlayınız. Konuşmalarınızda yabancı dillerden alınmış, dilimize henüz yerleşmemiş kelimelerin Türkçelerini kullanmaya özen gösteriniz.


Kısa Cevap :

Tarihî eserlerimiz, milletimizin geçmişini ve kültürünü yansıtan değerli miraslardır. Bu eserleri korumak, gelecek nesillere aktarmak ve kültürel kimliğimizi sürdürebilmek için çok önemlidir.

Yabancı kelimeler yerine Türkçemizi kullanarak kendi dilimize sahip çıkmamız da bu kültürel korunmanın bir parçasıdır.

Uzun Cevap :

Arkadaşlarımın da belirttiği gibi tarihî eserler, sadece taş ve tuğladan yapılmış yapılar değil, aynı zamanda bir milletin geçmişini, kültürünü ve kimliğini yansıtan çok önemli değerlerdir.

Bu eserleri korumak, aslında kendi kimliğimize sahip çıkmaktır. Tarihî eserlerin korunması, sadece fiziksel olarak onların bakımı ve onarımıyla sınırlı değil; aynı zamanda bu eserlerin önemini ve değerini bilmek, farkındalık oluşturmakla da ilgilidir.

Eğer bu eserler yok olursa, köklerimizle olan bağımız da kopar. Ayrıca, dilimiz de bu kültürel mirasın bir parçasıdır. Türkçemizi doğru kullanmak ve yabancı kelimelerden uzak durarak kendi dilimize sahip çıkmak da kültürel mirasımıza katkıda bulunur. Hepimizin bu konuda üzerine düşeni yapması gerekiyor. Gelin, tarihî mirasımızı koruyalım ve dilimizi yaşatalım.


9. ETKİNLİK


Soru : Okuduğunuz metindeki yazarın “Vatan çıplak topraktan ibaret değildir. Bir milletin asıl vatanı yarattığı kültür eserleridir.” sözünden hareketle defterinize “kelime ve kavram havuzundan seçerek yazma” yöntemini kullanarak hikâye edici veya bilgilendirici bir metin yazınız.

Bu amaçla konuyla ilgili aklınıza gelen kelime ve kelime gruplarını kâğıtlara yazınız. Arkadaşlarınızın yazdığı kâğıtlarla kendi kâğıtlarınızı bir masada toplayarak kavram havuzu oluşturunuz. Metninizi oluşturduğunuz kavram havuzundan yararlanarak yazınız. Metninizi gözden geçirirken varsa metninizdeki yazım, noktalama hatalarını ve anlatım bozukluklarını düzeltiniz. Yazdığınız metni sınıfta arkadaşlarınıza okuyunuz.


Kısa Cevap :

Kültür bir milletin en büyük hazinesidir. Bu hazineyi korumak, tarihî eserlerimize sahip çıkmakla mümkündür. Tarihî eserler, bir ülkenin ruhunu ve geçmişini yansıtan aynalardır.

Uzun Cevap :

Vatan sadece toprak değildir; aynı zamanda üzerinde yaşanmışlıkları, hikâyeleri ve kültürüyle bir milletin kalbini taşıyan bir değerdir.

Bir milletin gerçek vatanı, sadece coğrafi sınırları değil, yüzyıllar boyunca oluşturduğu kültürel eserlerdir. Her bir cami, saray, köprü ya da çeşme, geçmişten bugüne taşıdığımız birer hatıradır. Bir gün, tozlu bir şehir sokaklarında yürürken eski bir yapının önünde durdum.

Tarihî dokusuyla zamana meydan okuyan bu yapı, bana bir şeyler fısıldıyordu. Eski zamanların izlerini, yaşanmış hayatları, orada kurulan dostlukları… O anda anladım ki, vatanı sadece taşlardan ibaret görmek büyük bir yanılgıdır. Vatan, milletin kültürel mirasını, anılarını ve değerlerini içinde barındıran bir bütünlüktür.

Bu nedenle, her bir tarihî eser, bizim için korunması gereken kutsal bir emanet gibidir. Eğer bu mirası koruyamazsak, köklerimizden kopmuş oluruz. Bu yüzden, hepimiz bu eserlere sahip çıkmalı ve onları geleceğe taşımalıyız.



 

Our Score

8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 82-83-84-85-86-87 Hecce Yayıncılık

Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Kitabı 2. Ünite Ölçme ve Değerlendirme Cevapları Sayfa 82, 83, 84, 85, 86, 87


8. Sınıf Türkçe Kitabı 2. Ünite Ölçme ve Değerlendirme Cevapları


8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 82, 83, 84, 85, 86, 87 Cevapları, öğrencilere bu sayfalarda yer alan soruların çözümleriyle yardımcı olmaktadır. Bu bölümde yer alan sorular, dil bilgisi ve okuma-anlama becerilerini geliştirmeye yönelik etkinlikler içerir. Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Kitabı 2. Ünite Ölçme ve Değerlendirme Cevapları, ikinci ünite sonunda öğrencilerin konuyu ne kadar anladığını ölçmek için düzenlenen testlerin cevaplarını sağlar ve böylece öğrencilere sınavlara hazırlık imkanı sunar.


“8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 82-83-84-85-86-87 Hecce Yayıncılık”

Forum MEB 8. Sınıf Türkçe Hecce Yayınları Ders Kitabı, Türkçe dersinde kullanılacak önemli bir kaynaktır ve öğrencilerin dil becerilerini geliştirirken aynı zamanda dilin inceliklerini anlamalarına yardımcı olur. 8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 82-83-84-85-86-87 Hecce Yayıncılık, Hecce Yayıncılık’ın yayımladığı bu bölümde, metin inceleme ve dil bilgisi soruları ile öğrencilere kapsamlı bir öğrenme süreci sunulmaktadır.


8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 82-83-84-85-86-87


KUŞ BAKIŞI

Acıkmış bir martının sana doğru bakışı değil, muhabbet kuşunun bakışı da değil. Iııh, omzuna konmak isteyen bir papağanın bakışından da söz etmiyorum. Yüksek bir yerden aşağıya doğru bütün genişliği içine alabilecek şekilde bakmaya “kuş bakışı” denir. Bir yerin kuş bakışı görünüşünün kâğıt üzerine kabaca çizimine “kroki” adı verilir. Yakın çevremizi kâğıt üzerinde gösterebilmek için kroki ve plandan yararlanırız. Okulumuzun, evimizin, sokağımızın, mahallemizin ya da semtimizin, kuş bakışı görüşünün küçültülerek, ölçüsüz olarak düzlem üzerine çizilmesine, kroki denir.

Krokide geometrik şekiller, semboller ve çizgiler kullanabiliriz. Kroki, günlük yaşantımızda çok sık kullandığımız çizimdir. Bu çizimler, ana hatlarıyla ölçmeden yapılır. Krokiye ölçek konulmaz. Uzunluklar göz kararı belirtilir. Önemli yerler şematik olarak gösterilir. Krokinin çizildiği kâğıdın bir köşesine kuzey- güney doğrultusunu gösteren bir ok konulur. Kroki, okulumuzun çevresini, mahallemizi, köyümüzü tanımada yardımcı olur.

Ayrıca aradığımız bir adresi bulmak için de krokiden yararlanırız. Bir arkadaşımıza evimizin yerini basit bir kroki çizerek tarif edebiliriz. Sınıfımızın, okul bahçesinin, odamızın ve sokağımızın durumunu da kroki ile gösterebiliriz.(…)

Asena MERİÇ
Gökyüzü Şarkı Söyler mi?
(Kısaltılmıştır.)


Soru : Aşağıdaki soruları “Kuş Bakışı” adlı metne göre cevaplayınız.


1. Kuş bakışı ve kroki nedir? 


Cevap : Kuş bakışı, yüksek bir yerden aşağıya doğru geniş bir alanı kapsayan bir bakış şeklidir. Kroki ise, bir yerin kuş bakışı görünüşünün ölçüsüz ve kabaca çizimidir. Yakın çevremizi kâğıt üzerinde göstermek için kullanılan bir yöntemdir.


2. Krokilerden nasıl yararlanabiliriz? 


Cevap : Krokilerden, çevremizi tanımak, bir adresi bulmak ya da bir yerin basit bir tarifini vermek için yararlanabiliriz. Ayrıca, okul, ev, mahalle gibi yerleri krokiyle gösterebiliriz.


3. Kroki çizerken hangi şekiller kullanılabilir? 


Cevap : Kroki çizerken geometrik şekiller, semboller ve çizgiler kullanılabilir. Bu şekiller, ana hatlarıyla göz kararı çizilir ve ölçü kullanılmaz.


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 83 Cevapları


Soru : Aşağıdaki cümleleri, harf ile verilen düşünceyi geliştirme yollarıyla eşleştirerek harfleri yay ayraçların içine yazınız.


Cevap :

  • (d) Tanımlamaİsmin önüne gelerek onu niteleyen veya belirten sözcüklere sıfat denir.
  • (c) ÖrneklemeTürkçemize sahip çıkan birçok şairimiz var: Yunus Emre, Ziya Gökalp, Ömer Seyfettin vb.
  • (b) KarşılaştırmaÖmer Seyfettin olay hikâyesi, Sait Faik Abasıyanık ise durum hikâyesi yazmıştır.
  • (ç) Tanık göstermeCemil Meriç’in “Kitap, zekâyı kibarlaştırır.” cümlesi.
  • (a) Sayısal verilerden yararlanma2021 yılı verilerine göre Türkiye’nin okuma oranının 180 ülke arasında 140. sırada olduğu açıklandı.

Soru : Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere uygun geçiş ve bağlantı ifadelerini yazınız.


Cevap :

  • Dün akşam misafirliğe gitti oysaki bizi sinemaya götürecekti.
  • Yirmi beş yıllık mesleğim sona erdi başka bir deyişle emekli oldum.
  • Ankara’dan dönmeden önce son olarak kitapçılara uğrayacağım.
  • Konuşmama ilk olarak kendimi tanıtmakla başlayacağım.
  • Çiçekleri severim özellikle kır çiçeklerini.

Soru : Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.


1. Gözyaşları gibi ulu dağlardan
Enginden engine çağlayan sular
Derin derin derelerden dönerek
Arayıp aslını ağlayan sular.

Altı çizili dizede başvurulan söz sanatı aşağıdakilerden hangisidir?


A) Abartma B) Benzetme C) Kişileştirme D) Konuşturma

CevapC) Kişileştirme


2. Kayalar arasındaki dik ve dar bir patikadan inince Kızılkeçili deresiyle karşılaştık. İki sırtın birleştiği dar boğazda kayadan kayaya atlayarak köpüren sular, kulakları dolduran büyük bir gürültü çıkarıyordu. Suyun kenarındaki dar yolda, çok kere taştan taşa atlayarak yürümeye başladık. Kâh derenin kıyısına iniyor, kâh tekrar sırta tırmanarak beyaz köpüklü çağlayanlara yüksekten bakıyorduk.

Bu parçada kullanılan anlatım biçimleri hangileridir?


A) Açıklama-Tartışma B) Betimleme-Öyküleme C) Tartışma-Betimleme D) Öyküleme-Açıklama

Cevap B) Betimleme-Öyküleme


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 84 Cevapları


3. Dünya üzerinde ne kadar insan varsa o kadar da kişilik vardır. Nasıl her insanın dış görünüşü farklıysa iç dünyası ve kişiliği de farklıdır. Aynı durum iki kardeş arasında da gözlenebilir. Kardeşimde her zaman mantık ön plandadır. Herhangi bir konuda karar vermeden önce uzun uzun düşünür. Ben ise sabırsız yapımdan dolayı hemen karar veririm ve genellikle de hata yaparım.

Bu parçada kullanılan düşünceyi geliştirme yolu aşağıdakilerden hangisidir?


A) Benzetme B) Örnekleme C) Tanık gösterme D) Tanımlam

Cevap : B) Örnekleme 


4. Sinema da tiyatro gibi sanatın bir türüdür. Ancak sinemanın izleyicisi, tiyatro izleyicisinden daha fazladır. Bunun nedeni sinemanın olanaklarının daha geniş olmasıdır. Sinemada uçsuz bucaksız çöller, balta girmemiş ormanlar, dağ zirveleri… gözünüzün önüne serilir.

Bu parçada karşılaştırılan kavramlar, aşağıdakilerden hangisinde doğru verilmiştir?


A) Göller-ormanlar B) Sinema-görsel sanatlar C) Ormanlar-dağlar D) Sinema-tiyatro

CevapD) Sinema-tiyatro


5. Batuhan Öğretmen, cümlenin ögeleri konusunu anlattıktan sonra öğrencilerine bir çalışma kâğıdı hazırlamıştır. Çalışma kâğıdını kontrol ederken bir öğrencisinin yanlış yaptığını belirlemiştir.

1. Bisiklet sürerken kelebeklerle yarışmıştık. ✔
2. Kapadokya gezisine katıldık. ✔
3. Bu sabah seni aradım. ✔
4. Bana ömrüm boyunca
unutamayacağım bir masal anlattı. ✔

Öğrenci, kaç numaralı cümlenin ögesini yanlış bulmuştur?


A) 1 B) 2 C) 3 D) 4

Cevap D) 4


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 85 Cevapları


6. “Ben atımdan inerek bu ihtiyarın elini öptüm.” cümlesinde bulunmayan öge, aşağıdakilerden hangisidir?


A) Dolaylı tümleç B) Nesne C) Özne D) Zarf tümleci

CevapA) Dolaylı tümleç 


7. “Limana girdiğimiz vakit, şehre çıkmak isteyen yolcuların kâğıtlarına bakmak için birkaç subay geldi.” cümlesinin öznesi, aşağıdakilerden hangisidir?


A) Limana girdiğimiz vakit
B) Kâğıtlarına bakmak için
C) Şehri çıkmak isteyen yolcular
D) Birkaç subay

CevapD) Birkaç subay


8. Osman Hamdi Bey’in “İstanbul Hanımefendisi” tablosu, Avusturya’nın başkenti Viyana’da açık artırmayla satıldı.

Yukarıdaki cümleyi ögelerine ayıran öğrenciler öge dizilimini labirente yerleştireceklerdir. Öge dizilimini doğru yapan öğrenci kimdir?


A) Ayşe B) Emrah C) Gizem D) İrem

Cevap : D) İrem


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 86 Cevapları


9. “Üç tarafı ambarlı büyük kilerin tavanına kancalı büyük çiviler takılmıştı.” cümlesinin ögeleri, aşağıdakilerden hangisinde doğru verilmiştir?


A) Dolaylı tümleç-nesne-yüklem
B) Dolaylı tümleç-özne-yüklem
C) Özne-dolaylı tümleç-nesne-yüklem
D) Zarf tümleci-özne-yüklem

CevapC) Özne-dolaylı tümleç-nesne-yüklem


DEPREM SONRASINDA YAPILACAKLAR

Güvenli bir yer bulun.
Sağlığınızı kontrol edin.
Bulunduğunuz yerin hasar kontrolünü yaptırın.
Küçük yangınlara müdahale edin.
Acil çıkış yollarının güvenli olup olmadığını kontrol edin.
İhtiyacı olanlara ilk yardım uygulayın.
Afet çantanızı yanınıza alarak bina dışı toplanma alanına gidin.
Artçı sarsıntı olma ihtimaline karşı en az 48 saat eve girmeyin, güvenli bir yerde bekleyin.

10. Verilen broşüre göre deprem sonrasındaki hangi davranışımız yanlış olur?


A) Deprem sonrasında küçük de olsa yangın çıkmışsa müdahale etmem, itfaiyeyi ararım.
B) İhtiyacı olanlara ilk yardım uygularım.
C) Afet çantasını yanıma alarak bina dışı toplanma alanına giderim.
D) Artçı sarsıntı olma ihtimaline karşı en az 48 saat eve girmem, güvenli bir yerde beklerim.

CevapA) Deprem sonrasında küçük de olsa yangın çıkmışsa müdahale etmem, itfaiyeyi ararım.


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 87 Cevapları


Soru : Âşık Veysel’in “Orman yurdun temelidir / Nesillerin evvelidir / Her sanatın ilkeli’dir / Ormandaki varlığa bak” dörtlüğünden ve bu temada edindiğiniz bilgilerden yararlanarak doğa sevgisi konulu bir bilgilendirici metin yazınız. 


Kısa  Cevap :

Doğa, insanın yaşam kaynağıdır ve nesiller boyu süregelen varlığımızın temelidir. Âşık Veysel’in dizeleri, ormanın doğa ile insan arasındaki derin bağı simgelediğini vurgular.

Ormanlar, sanatın ve yaşamın ilham kaynağıdır; bu yüzden doğaya sevgiyle yaklaşmak ve onu korumak, geleceğimizin güvencesidir.

Uzun  Cevap :

Doğa, insana yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan her şeyi sunar: temiz hava, su, yiyecek ve huzur. Âşık Veysel, “Orman yurdun temelidir” diyerek doğanın, özellikle ormanların hayatımızdaki vazgeçilmez yerini ifade etmiştir. Ormanlar sadece ekolojik dengeyi korumakla kalmaz, aynı zamanda sanatın ve kültürün ilham kaynağıdır. Her yaprak, her ağaç bir sanat eseridir ve doğaya duyduğumuz sevgi, onu koruma sorumluluğunu da beraberinde getirir.

Doğa sevgisi, insanın çevresine duyduğu saygıyı ve bağlılığı gösterir. Doğayı sevmek, ona zarar vermemek ve onu gelecek nesillere miras bırakmak demektir. Ormanlar, nesiller boyunca var olan bu dünyanın en eski tanıklarıdır. Sanatın ilkeli olan ormanlar, her zanaatın ve bilimin temelinde yer alır. Doğaya zarar vermeden yaşamak, hem bireysel hem de toplumsal bir sorumluluktur.

Doğa ile kurduğumuz bu bağ, sadece insana değil, tüm canlılara fayda sağlar. Ormanların korunması, iklim değişikliğiyle mücadelede en etkili yöntemlerden biridir. Bu yüzden doğaya sevgiyle yaklaşmalı, onu sahiplenmeli ve sürdürülebilir bir yaşam için elimizden geleni yapmalıyız.



 

Our Score

8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 79-80-81 Hecce Yayıncılık

Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Kitabı Kestane Serbest Okuma Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 79, 80, 81


8. Sınıf Türkçe Kitabı Kestane Serbest Okuma Metni Etkinlik Cevapları


8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 79, 80, 81‘de kestanenin büyüleyici özellikleri ve sağlık üzerindeki faydaları ele alınmaktadır. Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Kitabı Kestane Serbest Okuma Metni Etkinlik Cevapları, öğrencilere bu metni analiz etme ve anlama konusunda yardımcı olmaktadır. Ayrıca, Forum MEB 8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Cevapları, ders materyallerine ulaşmak isteyenler için kapsamlı bir kaynak sunar.


“8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Sayfa 79-80-81 Hecce Yayıncılık”

8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Kitabı, kestanenin tarihçesi ve kültürel önemi hakkında bilgi vererek öğrencilere derinlemesine bir anlayış kazandırır. Son olarak, 8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 79-80-81 Hecce Yayıncılık, bu doğal kaynağın hem doğa hem de insan yaşamı üzerindeki etkilerini ortaya koyarak öğrencilerin çevre bilincini artırmayı amaçlamaktadır.


8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 79-80-81


Kestane

Sonbahar aylarının sonuna doğru caddelerdeki yerlerini alarak kışın habercileri olur kestaneciler. Havaların iyice soğumasıyla birlikte her köşe başında küçük sobalarıyla nostaljik bir görüntü oluştururlar. Neredeyse hepimizin kokuyu takip ederek bulabileceği tezgâhlarda satıcıların “kestane kebap” diye bir yandan bağırıp, bir yandan pişirdiği kestaneler, çocukluğunuzun en güzel tat ve kokularından birisidir.

Kestane, kayıngiller olarak adlandırılan ağaç familyasındandır. Yediğimiz kestane ise, bu ağacın tohumudur. Kışın severek tükettiğimiz bu tohumlar sağlığımız için de son derece faydalıdır. Kestanenin kültürümüzdeki yeri ise apayrıdır. Özellikle soğuk kış akşamlarının vazgeçilmez atıştırmalığı olan kestane eskiden, henüz kaloriferli evler bu kadar yaygınlaşmadan çoğunlukla evdeki sobanın üzerinde pişirilirdi. Şişkin bir göbeğe benzeyen bombeli kısmından bıçakla çizilerek sobanın üzerinde 10-15 dakika pişirmek bu keyifli lezzete kavuşmak için yeterliydi. Sadece kebabı mı? Kestane şekeri, kestane püresi, kestane ezmesi gibi değişik şekillerde sofralarımızda, tatlılarımızda, pastalarımızda kullandığımız kestane mutfağımıza ayrı bir lezzet katar.


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 80 Cevapları


Kestane çoğu sert kabuklu yemişlerin aksine vitamin ve mineral açısından zengin bir besin kaynağıdır. Yağ oranı düşüktür ve sindirim sistemimiz için son derece faydalı lifler ile B1, B2 ve C vitaminlerini de bol miktarda içerir. Aynı zamanda güçlü bir antioksidan olan kestanenin, kansere karşı da koruyucu etkisi de var. Demir, kalsiyum, magnezyum, mangan, fosfor ve çinko gibi mineraller bakımından da zengin olan kestane tam bir potasyum deposudur.

Buğday ununda glüten adı verilen bir madde bulunur. Alerjisi olan ya da çölyak hastası olan kişiler bu unları tüketemez. Kestane glüten içermediği için un olarak da kullanılabilir ve glüten duyarlılığı olan kişiler tarafından da rahatça tüketilebilir. Ancak, yüksek karbonhidrat içermesinden dolayı fazla miktarlarda kestane tüketimi kan şekerinin yükselmesine neden olabilir. Bu yüzden şeker hastalarının yedikleri kestane miktarına çok dikkat etmeleri gerekir.

Ilıman bölgelerde yetişen kestane ağacının 16 değişik türü bulunmaktadır. Boyu 30 metreye kadar uzayabilen kestane ağaçları 500 yıl yaşayabilirler. Bu nedenle kestaneler Anadolu ormanlarının en görkemli ağaçlandır. Türkiye’de yetişen tek tür olan Anadolu kestanesi, Kuzey Anadolu kıyılarından Marmara Bölgesi’nin içlerine ve Ege Bölgesi’ne kadar geniş bir alana yayılmıştır. Anadolu kestanesinin Grekler tarafından Yunanistan’a götürüldüğü, oradan da İtalya ve diğer Akdeniz ülkelerine yayıldığı bilinmektedir.


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 81 Cevapları


Ekim ve kasım aylarında hasadı yapılan kestanenin meyvesini, dikenli kabuğu (kupulası) nedeniyle ilk bakışta tanımak zordur. Ağaçtan düşürülen kestanelerin hem üzerlerinde dikenleri vardır, hem de tadı biraz acıdır. Dikenli kabuğun düşmesi ve tadındaki acılığın giderilmesi için toplanan kestanelerin üzeri toprakla örtülür. Kestane belli bir süre sonra topraktan çıkarılır, dikenli kabuğu soyulur ve soframıza kadar gelir.

Ülkemizdeki kestane üretiminin yaklaşık %70’i Ege bölgesinde gerçekleştirilir. En çok Aydın’da yetiştirilir ve bu kestaneler çok kalitelidir. Bursa’nın tadına doyulmaz kestane şekeri, Aydın kestanesinden üretilir. Aydın’dan sonra, İzmir, Kastamonu ve Sinop kestane üretiminde ilk sıralarda yer alır. Sonbaharda toplanıp kışın tükettiğimiz kestanenin ağacı da değerlidir. İtalya’da fıçı yapımında kullanılan kestane ağaçları, mobilya ve dekorasyon alanında da tercih edilmektedir. Sağlam ve dayanıklı yapısından dolayı bahçe çiti yapmak için en çok kestane ağacı kullanılır.

Kestane ağacının en büyük özelliklerinden biri de yaşlanan ağaçların parçalanarak dökülmesidir. Ağaç parçalanmaya başladığında kökten çıkardığı dallar sayesinde yeni ağaçlar yetişir. Kestane ağacının dökülen parçaları, yapraklan, dallan ve tohumlan çürüyerek toprağa karışır. Humus adı verilen bu doğal gübre özellikle çiçek yetiştiricileri tarafından sıklıkla tercih edilir.
Ve son bir uyarı: Parklarda bahçelerde sık sık karşımıza çıkan bir başka kestane ağacı daha vardır. Severek yediğimiz kestaneden daha iri ve tombul tohumları olan bu kestanelere “at kestanesi” adı verilir. Sakın görüntüsüne aldanıp “at kestanesi” yemeyin. Bu tohumlar zehirli ve sağlığımız açısından son derece tehlikelidir.

Öncü Çocuk dergisi



 

Our Score

8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 75-76-77-78 Hecce Yayıncılık

Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Kitabı Son Kuşlar Dinleme Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 75, 76, 77, 78


8. Sınıf Türkçe Kitabı Son Kuşlar Dinleme Metni Etkinlik Cevapları


8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 75, 76, 77, 78, Türkçe dersinde önemli bir yer tutmaktadır. Bu sayfalarda yer alan “Son Kuşlar” dinleme metni, öğrencilere doğa ve çevre bilinci kazandırmayı amaçlamaktadır. Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Kitabı, öğrencilerin dinleme ve okuma becerilerini geliştirmek için çeşitli etkinlikler sunar. 8. Sınıf Türkçe Son Kuşlar Dinleme Metni Etkinlik Cevapları, öğrencilerin metni daha iyi anlamalarına yardımcı olurken, Forum MEB 8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Cevapları gibi kaynaklar da ek bilgi sağlar.


“8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 75-76-77-78 Hecce Yayıncılık”

Ayrıca, 8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Kitabı, Türkçe dersine dair kapsamlı içerikler sunarak öğrencilerin dil gelişimlerini desteklemektedir. Bu kaynakların hepsi, 8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 75-76-77-78 Hecce Yayıncılık kapsamında değerlendirilebilir.


8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 75-76-77-78


Soru : Hayvanların doğal ortamlarından uzaklaştırılmasıyla ilgili neler düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi anlatınız.


Kısa  Cevap :

Hayvanların doğal ortamlarından uzaklaştırılması, ekosistem dengesini bozmakta ve türlerin neslinin tükenmesine yol açmaktadır.

Bu durum, hem hayvanlar hem de insanlar için olumsuz sonuçlar doğurur. Doğal yaşam alanlarından koparılan hayvanlar, stres ve sağlık sorunları yaşarken, insanlık da doğanın dengesizliğiyle baş etmek zorunda kalır.

Uzun  Cevap :

Hayvanların doğal ortamlarından uzaklaştırılması, ekosistem üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Doğal yaşam alanları, hayvanların beslenme, üreme ve barınma ihtiyaçlarını karşıladığı yerlerdir. Bu alanlardan koparıldıklarında, hayvanlar stres ve sağlık sorunları yaşarlar. Örneğin, hayvanat bahçelerinde veya sirklerde tutulan hayvanlar, doğal yaşamlarından uzakta oldukları için uyum sağlamakta zorlanabilirler.

Ayrıca, doğal yaşam alanlarının yok edilmesi, ekosistem dengesini bozar. Bir türün yok olması, o türle etkileşimde bulunan diğer canlıları da olumsuz etkiler. Bu durum, doğanın dengesizliğine yol açarak iklim değişikliği ve doğal felaketler gibi sorunları da beraberinde getirir.

Sonuç olarak, hayvanların doğal ortamlarının korunması büyük önem taşır. Doğal yaşam alanlarının sürdürülebilir şekilde yönetilmesi, hem hayvanların hem de insanların sağlığı için gereklidir.


Soru : Metni; anlatıcının yerine kendinizi koyarak, neler hissettiğini ve düşüncelerini anlamaya çalışarak empati kurma yöntemiyle dinleyiniz.


Cevap : Metni sınıfta arkadaşlarınızla dinleyiniz. 


1. ETKİNLİK


Soru : Dinlediğiniz metindeki anlamını bilmediğiniz kelime ya da kelime gruplarını aşağıya yazınız.

Metindeki anlamını bilmediğiniz kelime ya da kelime gruplarının anlamını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizin doğruluğunu TDK Güncel Türkçe Sözlük’ten kontrol ediniz. Anlamını öğrendiğiniz yeni kelime/kelime gruplarını sözlüğünüze yazınız. Öğrendiğiniz kelimeleri birer cümlede kullanınız.


Cevap :

Kelime/Kelime Grubu: pasaport
Cümlem: Pasaportumun süresi dolmuş, yenilemem gerekiyor.

Kelime/Kelime Grubu: ihtişam
Cümlem: Düğün töreni, ihtişamıyla herkesin ilgisini çekti.

Kelime/Kelime Grubu: vapur
Cümlem: Vapur, rüzgarlı havada hızlı bir şekilde ilerliyordu.

Kelime/Kelime Grubu: zahire
Cümlem: Zahire fiyatları bu yıl oldukça yükseldi.

Kelime/Kelime Grubu: güzergah
Cümlem: Yeni güzergah, trafiği önemli ölçüde azalttı.

Kelime/Kelime Grubu: güz
Cümlem: Güz aylarında doğanın renkleri harika bir manzara sunar.

Kelime/Kelime Grubu: iskemle
Cümlem: Bahçeye bir iskemle koyarak dışarıda oturmayı seviyorum.

Kelime/Kelime Grubu: sulh
Cümlem: Barışın sağlanması için her zaman sulh içinde yaşamalıyız.


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 76 Cevapları


2. ETKİNLİK


Soru : Aşağıdaki soruları dinlediğiniz metne göre cevaplayınız.


1. Yazara göre kuşlar adaya niçin gelmiyorlarmış? 


Cevap : Yazar, adanın uçakların geçiş güzergâhı olduğunu belirtmekte ve bu durumun kuşların adaya gelmemesine neden olduğunu düşünmektedir.


2. İnsanlar sonbahara doğru kuşları nasıl avlıyorlarmış? 


Cevap : İnsanlar, ellerinde çomaklarla bir çığırtkan kafesi kurarak kuşları avlıyormuş. Bu ses kuşları çekiyor ve yardıma gelen kuşları yakalamalarına yardımcı oluyormuş.


3. Çocuklar, yol kenarındaki yeşillikleri neden söküyorlarmış? 


Cevap : Çocuklar, mühendis Ahmet Bey’in bahçesine bu yeşillikleri ekecekler. Ahmet Bey, bu çimlere para verdiği için çocuklar onları söküp almakta.


4. Konstantin Efendi’nin kişilik özelliklerini ve fiziksel özelliklerini belirtiniz. 


Cevap : Konstantin Efendi’nin Galata’da bir yazıhanesi bulunuyormuş ve kendisi bir zahire tüccarıymış. Kalın, tüylü bilekleri, geniş göğsü, deliklerinin kapanıp açıldığı kara benekli bir burnu ve dağınık, yırtık saçları varmış. Ayrıca, kısa adımlarla yürüyen ve gülüşüyle dikkat çeken birisiymiş.


5. Yazar “Biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük. Sizin için kötü olacak.” cümleleri ile ne anlatmak istiyor? 


Cevap : Yazar, doğanın bu şekilde yok olmasının sonucunda kuşların neslinin tükeneceğini anlatmak istiyor. Öykünün adı “Son Kuşlar” da bu durumu vurguluyor; kuşlar yok olacak ve biz onları sadece geçmişte, kitaplarda hatırlayabileceğiz.


3. ETKİNLİK


Soru : Dinlediğiniz metnin konusunu ve ana fikrini aşağıya yazınız.


Cevap :

Metnin Konusu: Kuşların avlanması, doğanın tahrip edilmesi ve bu sebeplerle kuşların adaya gelmemesi ile nesillerinin azalması.

Metnin Ana Fikri: Doğaya saygı göstermek ve nesli tükenmekte olan canlıları korumak.


4. ETKİNLİK


Soru : Dinlediğiniz metinde yazar hangi düşünceyi geliştirme yollarından yararlanmıştır? Metinde kullanılan düşünceyi geliştirme yollarını ve bunların metnin hangi bölümünde geçtiğini aşağıya yazınız.


Cevap :

Betimleme: “Kalın, tüylü bilekleri, geniş göğsü, üstü kara benekli bir burnu, deriyi yırtmış gibi saçları, kısa yürüyüşü ve kalın gülüşü.”

Açıklama: “Senelerdir kuşlar adaya uğramıyor.”

Benzetme: “Güz mevsiminde birdenbire canavara dönüşüyordu.”

Sayısal verilerden yararlanma: “Bin tanesi 250 gram et vermeyen sakalar, isketeler ve serçeler gökyüzünden birer birer toplanıyordu.”


5. ETKİNLİK


Soru : Dinlediğiniz metinde anlatılan olaylar tutarlı mıdır? Nedenleriyle birlikte aşağıya yazınız.


Cevap :

Olaylar tutarlıdır. Çünkü yazarın metnin başında dile getirdiği düşünceler ve hisleri, metnin sonunda da devam etmekte ve birbirini desteklemektedir. Yazar, başından sonuna kadar ifade ettiği fikirlerini sürekli koruyarak tutarlılık sağlamaktadır.


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 77 Cevapları


6. ETKİNLİK


Soru : Aşağıdaki cümlelerin üzerinde yazan ögeyi bulunuz. Ögeyi bulmak için yükleme sorduğunuz soruyu yüklemin altına yazınız.


Cevap :

Özne

Bütün sesler kesilmiştir.
Kim kesilmiştir? → Bütün sesler

Kahvecinin kendisi sevimsiz bir adamdır.
Kim sevimsiz bir adamdır? → Kahvecinin kendisi

Çocukları bu işe seferber eden de oydu.
Kim seferber eden? → O


Yüklem

Bizim pilavlıklar geldi.
Ne oldu? → Geldi

Senelerdir kuşlar gelmiyor.
Ne oluyor? → Gelmiyor

Bu yeşilliklerin bazı yerleri sökülmüş.
Ne oldu? → Sökülmüş


Dolaylı Tümleç

Yeşilliklerin en güzel yerinde duruyorlar.
Nerede duruyorlar? → Yeşilliklerin en güzel yerinde

Polislere haber verdim.
Kime haber verdim? → Polislere

Kuşlar pek yakından geçmiş.
Nereden geçmiş? → Pek yakından


Zarf Tümleci

Güz mevsiminde birdenbire böyle canavar kesilirdi.
Ne zaman canavar kesilirdi? → Güz mevsiminde
Nasıl canavar kesilirdi? → Birdenbire

Sabahleyin işine kısa kısa adımlarla koşarsın.
Ne zaman koşarsın? → Sabahleyin
Nasıl koşarsın? → Kısa kısa adımlarla

Kuşların üşüştüğü ağaca doğru yavaş yavaş yürürlerdi.
Nasıl yürürlerdi? → Yavaş yavaş


Nesne

Yeşilköy’e inecek yolcuları düşündüm.
Kimi düşündüm? → Yolcuları

Bu işin peşinde olduğunu biliyorum.
Neyi biliyorum? → Bu işin peşinde olduğunu

Çocuğun elindeki minik mavi kuşu hepimiz sevmiştik.
Neyi sevmiştik? → Minik mavi kuşu


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 78 Cevapları


7. ETKİNLİK


Soru : “Dinlediğiniz metindeki olaylar çevrenizde yaşanıyor olsaydı ne yapardınız?” sorusundan hareketle sınıfınızda bir konuşma yapınız.

Konuşmanızda eleştirel konuşma stratejisini uygulayınız. Ayrıca konuşmanızda anlattığınız olayı olumlu ya da olumsuz yanlarıyla, tarafsız bir bakış açısıyla değerlendirip bu olayla ilgili fikir ve çözüm yolları üretiniz. Konuşmalarınızda uygun geçiş ve bağlantı ifadeleri kullanmaya özen gösteriniz.


Cevap :

Eğer dinlediğim metindeki olaylar çevremde yaşanıyorsa, öncelikle bu durumu gözlemleyip, ilgili kişileri uyarmak için harekete geçerdim. Çocukları bilinçlendirip, aileleriyle bir araya gelerek bu zararlı davranışların doğaya verdiği zararları anlatırdım. Ayrıca, çevre bilincini artırmak amacıyla toplumu bilgilendirecek etkinlikler düzenleyerek, doğanın korunması gerektiğine dair farkındalık oluştururdum.

Bu durumu polise bildirerek, doğanın ve kuşların korunmasına yönelik önlemlerin alınmasını sağlardım. Bu şekilde hem çevreyi korumuş, hem de toplumda olumlu bir değişim yaratmış olurdum.


8. ETKİNLİK


Soru : Aşağıya dinlediğiniz metinle aynı konuda olan hikâye edici bir metin yazınız.

Metni yazarken öyküleyici ve betimleyici anlatım biçimlerini kullanınız. Metninize uygun bir başlık belirlemeyi unutmayınız. Metninizi gözden geçirirken varsa yazım, noktalama hatalarını ve anlatım bozukluklarını düzeltiniz. Yazdığınız metni sınıfta arkadaşlarınıza okuyunuz.


Cevap :

Başlık: SON KUŞLAR’IN HİKÂYESİ

Bir zamanlar, bu güzel bölgede çeşit çeşit kuşlar özgürce uçarak yaşamaktaydı. Bahar aylarında ağaçların dallarında cıvıldar, neşeli sesleriyle bizlere huzur verirdi. O günlerden birinde, kuşların şarkısını dinlerken aniden etraftan silah sesleri yükselmeye başladı. Korkuyla dışarı çıktığımızda, Kötümser Okan’ı elinde silahıyla kuşları avlarken gördük.

O, bu masum kuşları mahallenin kasabına satıp gazoz alıyormuş. Bu durumu öğrenen gençler hemen toplanıp ona karşı durdular. Cesaretle silahını elinden aldık ve Okan’a, her gün ona gazoz almayı teklif ettik. Böylece kuşları kurtarmış, onları özgür bırakmış olduk.

Kuşların güzelliği ve doğanın korunması için birlikte mücadele etmek gerektiğini bir kez daha anlamıştık. O günden sonra, çevremizdeki doğayı korumak için hep birlikte çalışmaya karar verdik.



 

Our Score

8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 66-70-71-72-73-74 Hecce Yayıncılık

Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Kitabı Beyaz Diş Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74


8. Sınıf Türkçe Kitabı Beyaz Diş Metni Etkinlik Cevapları


“8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74 Cevapları”, öğrencilerin bu sayfalardaki etkinlikleri eksiksiz tamamlayarak konuları kavramaları için önemli bir rehber niteliği taşır. Özellikle “Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Kitabı Beyaz Diş Metni Etkinlik Cevapları”, Jack London’ın ünlü eseri üzerine yapılan etkinliklerle öğrencilerin analiz yeteneklerini geliştirir ve metinle ilgili soruları daha rahat çözmelerine yardımcı olur.


“8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 66-70-71-72-73-74 Hecce Yayıncılık”

Ayrıca, “İmam Hatip Ortaokulu 8. Sınıf Türkçe Kitabı” ve Forum MEB sitesi 8. Sınıf Türkçe Kitabı Cevapları, İmam Hatip öğrencileri için özel hazırlanmış sorulara ve çözümlere ulaşmak isteyenler için idealdir. “8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 66-70-71-72-73-74 Hecce Yayıncılık” ise Hecce Yayıncılık’ın sunduğu içeriklerle öğrencilere konuların daha derinlemesine anlaşılmasını sağlayarak ders başarısını artırmada büyük katkı sağlar.


8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 66-70-71-72-73-74


Soru : Vahşi hayvanların ehlîleştirilmesiyle ilgili bir araştırma yapınız. Araştırma
sonucunda edindiğiniz bilgileri arkadaşlarınızla paylaşınız.


Kısa Cevap :

Vahşi hayvanların ehlîleştirilmesi, insanların binlerce yıl süren süreçlerle hayvanları kontrol altına alarak beslenme, güvenlik ve iş gücü gibi ihtiyaçları karşılamak amacıyla gerçekleştirilmiştir.

İlk ehlîleştirilen hayvanlar arasında köpek, koyun ve at gibi hayvanlar bulunur. Bu süreç, hayvanların doğadaki vahşi özelliklerini kaybedip insanlarla uyum içinde yaşamalarını sağlamıştır.

Uzun Cevap :

Vahşi hayvanların ehlîleştirilmesi, insanlık tarihinin önemli bir aşamasıdır. Bu süreç, insanlarla hayvanların birlikte yaşama ve çalışma kültürünün temelini oluşturmuştur. İlk olarak köpeklerin, avcılıkta yardımcı olmaları amacıyla ehlîleştirildiği düşünülmektedir.

Daha sonra koyun, keçi, inek ve at gibi hayvanlar, insanların besin kaynağı ve iş gücü ihtiyaçlarını karşılamak için ehlîleştirilmiştir. Ehlîleştirme süreci, hayvanların davranışlarında ve fizyolojik özelliklerinde değişikliklere yol açmış, onları daha sakin ve yönetilebilir hale getirmiştir.

Özellikle atlar ve sığırlar, tarım ve ulaşımda önemli roller üstlenmiştir. Ehlîleştirilmiş hayvanlar, insan yaşamını kolaylaştırmanın yanı sıra, ekonomik ve sosyal hayatın gelişmesine büyük katkı sağlamıştır.


Soru : Metni göz atarak okuma stratejisine uygun olarak okuyunuz. Bunun için öncelikle metnin başlığına, türüne ve görsellerine bakarak metni değerlendiriniz.


Cevap : Metnin başlığı ve görselleri, konunun bir doğa olayı veya hayatta kalma mücadelesiyle ilgili olduğunu gösteriyor. Türü büyük olasılıkla bir macera hikayesi ya da öyküdür.


Soru : Bu yöntemi uygularken metnin konusunu tahmin etmeye çalışınız. Metni, türünün özelliklerine ve noktalama işaretlerine dikkat ederek sessiz okuyunuz.


Cevap : Metin, iki kişinin vahşi doğada hayatta kalma mücadelesini ve karşılaştıkları tehlikeleri anlatıyor olabilir.


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 70 Cevapları


1. ETKİNLİK


Soru : Anlamları verilen sözcükleri bularak numaralandırılmış yerlere yazınız.


Cevap :

Yukarıdan Aşağı:

2. Yararsız = Fuzuli
4. Alışılmışın sınırlarını aşan, pek yüce = Ulu
5. Bilge = Arif

Soldan Sağa:

1. Sonsuzluk = Ebediyet

3. Tanrı’nın insanlar tarafından anlaşılamayan amacı = Kader

6. Kar veya buz üzerinde kayarak yol alan tekerleksiz taşıt = Kızak

7. Park ve yol kenarlarını süsleyen önemli süs bitkileri = Çınar


1. ETKİNLİK


Soru : Anlamları verilen sözcükleri bularak numaralandırılmış yerlere yazınız.


1. Henry ile Bill, nerede kamp kurmuştur? 


Cevap : Henry ile Bill vahşi doğada, muhtemelen karlı ve soğuk bir ormanda kamp kurmuşlardır.


2. Henry ile Bill’in duydukları çığlıklar ne olabilir? Açıklayınız. 


Cevap : Bu çığlıklar muhtemelen vahşi hayvanların sesleri olabilir, özellikle kurtlar veya başka yırtıcı hayvanlar.


3. Bill, köpeklerin sayısının yedi olduğunu ısrar etmesine rağmen Henry ona neden
inanmamıştır? 


Cevap : Henry, Bill’in yanıldığını düşünmektedir çünkü köpeklerden biri vahşi bir hayvan tarafından çalınmış olabilir veya Bill yanlış saymış olabilir.


4. Bill, Henry’yi yedi köpek gördüğüne nasıl ikna etmiştir? 


Cevap : Bill, köpeklerin sayısını göstererek ve açıkça gördüğünü söyleyerek Henry’yi ikna etmeye çalışmıştır.


5. Köpekler niçin korkmaktadır? 


Cevap : Köpekler, vahşi doğada kendilerini tehdit eden kurtlar ya da başka yırtıcı hayvanlardan korkmaktadır.


3. ETKİNLİK


Soru : Okuduğunuz metnin konusunu ve ana fikrini aşağıya yazınız.


Cevap :

Konu: İki arkadaşın vahşi doğada hayatta kalma mücadelesi ve kurtlarla karşılaşmaları.

Ana Fikir: Doğada hayatta kalmak cesaret, dikkat ve strateji gerektirir.


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 71 Cevapları


4. ETKİNLİK


Soru : Okuduğunuz metne uygun yeni başlıklar bularak bu başlıkları aşağıya yazınız.


Cevap :

  • “Kurtların Çemberinde”
  • “Vahşi Doğada Tehlike”
  • “Karlı Gecede Hayatta Kalma Mücadelesi”

5. ETKİNLİK


Soru : Metni tekrar okuyunuz. Metnin özetini “özet çıkarma” yöntemine uygun olarak aşağıya yazınız. Özetinizi kendi ifadelerinizle ve bir bütünlük içinde yazmaya özen gösteriniz.


Cevap :

Henry ve Bill, vahşi doğada bir kamp kurarlar. Çevrelerinde kurtların olduğunu fark ederler. Bir süre sonra köpeklerden birinin eksik olduğunu fark ederler.

Bill, yedi köpek olduğunu söylese de Henry ona inanmaz. Ancak Bill, köpeklerin sayısının gerçekten yedi olduğuna dair ısrar eder. Bu sırada köpekler, vahşi doğadaki tehlikelerden korkar ve olaylar gelişir.


6. ETKİNLİK


Soru : Okuduğunuz metnin türü aşağıdakilerden hangisidir? İşaretleyiniz.


Cevap : Roman


Soru : b) Metnin türünü nasıl belirlediğinizi yazınız.


Cevap : Romandır çünkü yarı köpek, yarı kurt olan Beyaz Diş’in hayatta kalma mücadelesi ve yaşadığı olaylar, zaman, mekân ve karakterler gibi unsurlarla detaylı bir şekilde işlenmektedir. Bu unsurların derinlemesine ele alınması, romanın kurgusunu oluşturan uzun ve kapsamlı bir anlatıyı ortaya koyar.


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 72 Cevapları


7. ETKİNLİK


Soru : Aşağıda verilen örneklerde cümlelerin temel ögeleri olan özne ve yüklemler belirtilmiştir.


Cevap :

Evimiz bir tepenin yamacındaydı.

Öğretmenimiz, güzel konuştuğumuzu söyledi.


Soru : Aşağıda verilen cümleler özne ve yüklemden oluşmuştur. Cümlelerdeki özne ve
yüklemlerin altını çiziniz.


Cevap :

  • Evin her tarafı düzenliydi.
    • Özne: Evin
    • Yüklem: düzenliydi
    • Açıklama: Düzenli olma durumu eve aittir. “Evin” özne, “düzenliydi” yüklemdir.
  • Sayısız kitabın bulunacağı bir kütüphane yaptırılacak.
    • Özne: Sayısız kitabın bulunacağı bir kütüphane
    • Yüklem: yaptırılacak
    • Açıklama: Yaptırılacak olan şey kütüphanedir. Özne kütüphane, yüklem ise “yaptırılacak”tır.
  • Kapı önlerinde oturup konuşmak, annelerimize iyi gelen bir şeydi.
    • Özne: Kapı önlerinde oturup konuşmak
    • Yüklem: iyi gelen bir şeydi
    • Açıklama: Oturup konuşmak, annelerimize iyi gelen bir durumdur. Özne oturup konuşmak, yüklem ise “iyi gelen bir şeydi”dir.
  • Çocuklarımız, bizim geleceğimizdir.
    • Özne: Çocuklarımız
    • Yüklem: geleceğimizdir
    • Açıklama: Geleceğimiz olanlar çocuklarımızdır. Özne “çocuklarımız”, yüklem ise “geleceğimizdir”dir.
  • İşe zamanında gelmemesi, sıkıntılı bir durumdu.
    • Özne: İşe zamanında gelmemesi
    • Yüklem: sıkıntılı bir durumdu
    • Açıklama: Sıkıntı olan durum, işe zamanında gelmemekle ilgilidir. Özne “işe zamanında gelmemesi”, yüklem ise “sıkıntılı bir durumdu”dur.
  • Onun yaklaşmasını bekleyenler bağırıyordu.
    • Özne: Onun yaklaşmasını bekleyenler
    • Yüklem: bağırıyordu
    • Açıklama: Bağıranlar, onun yaklaşmasını bekleyenlerdir. Özne “bekleyenler”, yüklem ise “bağırıyordu”dur.
  • Fazıl Hüsnü Dağlarca, Türk edebiyatının önde gelen şairlerindendir.
    • Özne: Fazıl Hüsnü Dağlarca
    • Yüklem: önde gelen şairlerindendir
    • Açıklama: Fazıl Hüsnü Dağlarca şairler arasında yer alır. Özne “Fazıl Hüsnü Dağlarca”, yüklem “önde gelen şairlerindendir”dir.
  • Evimizin yakınına taşınmıştı.
    • Özne: Evimizin yakınına
    • Yüklem: taşınmıştı
    • Açıklama: Yakın bir yere taşınan kişidir. Özne “evimizin yakınına”, yüklem “taşınmıştı”dır.
  • Deve dikeni çiçekleri, iki yumruk büyüklüğündedir.
    • Özne: Deve dikeni çiçekleri
    • Yüklem: büyüklüğündedir
    • Açıklama: Çiçeklerin büyüklüğü ifade ediliyor. Özne “deve dikeni çiçekleri”, yüklem “büyüklüğündedir”dir.

8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 73 Cevapları


8. ETKİNLİK


Soru : Aşağıdaki cümlelerin belirtili nesnelerini gösteriniz. Belirtili nesneyi bulmak için
yükleme sorduğunuz soruyu yüklemin altına yazınız.


Cevap :

Belirtili nesneleri bulmak için yükleme “neyi?” veya “kimi?” soruları sorulur.

  1. Güneşin sıcaklığını iyice hissettik.
    • Yüklem: hissettik
    • Soru: Neyi hissettik?
    • Belirtili nesne: Güneşin sıcaklığını
  2. Geleceğimi onlara telefonla bildirdim.
    • Yüklem: bildirdim
    • Soru: Neyi bildirdim?
    • Belirtili nesne: Geleceğimi
  3. Eski kitapların hasar görmesi beni üzüyor.
    • Yüklem: üzüyor
    • Soru: Kimi üzüyor?
    • Belirtili nesne: Beni

Soru : Aşağıdaki cümlelerin belirtisiz nesnelerini gösteriniz. Belirtisiz nesneyi bulmak
için yükleme sorduğunuz soruyu yüklemin altına yazınız.


Cevap :

Belirtisiz nesneleri bulmak için yükleme “ne?” sorusu sorulur.

  1. Sana güzel bir kitap alacağım.
    • Yüklem: alacağım
    • Soru: Ne alacağım?
    • Belirtisiz nesne: Güzel bir kitap
  2. Koca bir tabak yemek yedi.
    • Yüklem: yedi
    • Soru: Ne yedi?
    • Belirtisiz nesne: Koca bir tabak yemek
  3. Bayramda çocuklara şeker ikram ettik.
    • Yüklem: ikram ettik
    • Soru: Ne ikram ettik?
    • Belirtisiz nesne: Şeker

8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 74 Cevapları


9. ETKİNLİK


Soru : Aşağıdaki cümlelerin dolaylı tümleçlerini gösteriniz. Dolaylı tümlecini bulmak için yükleme sorduğunuz soruyu yüklemin altına yazınız.


Cevap :

  • Bilge dikkatli bir şekilde tahtaya bakıyordu.
    • Yüklem: bakıyordu
    • Soru: Neye bakıyordu?
    • Dolaylı tümleç: Tahtaya
  • Seni görür görmez aşağıya indim.
    • Yüklem: indim
    • Soru: Nereye indim?
    • Dolaylı tümleç: Aşağıya

10. ETKİNLİK


Soru : Aşağıdaki cümlelerin zarf tümleçlerini gösteriniz. Zarf tümlecini bulmak için yükleme sorduğunuz soruyu yüklemin altına yazınız.


Cevap :

  • Her akşam parkta yürürüz.
    • Yüklem: yürürüz
    • Soru: Ne zaman yürürüz?
    • Zarf tümleci: Her akşam
  • Öğretmenimiz yukarı çıkmış.
    • Yüklem: çıkmış
    • Soru: Nereye çıkmış?
    • Zarf tümleci: Yukarı

11. ETKİNLİK


Soru : Sınıfınızda “evcil hayvanlar” konulu bir konuşma yapınız.

Konuşmanızda ikna etme  stratejisini uygulayınız. Fikirlerinizin arkadaşlarınız tarafından kabul edilmesini sağlamak için fikirlerinizi destekleyen kaynaklardan, güvenilir delillerden ve verilerden yararlanınız.


Kısa Cevap :

Evcil hayvanlar, insanların yaşam kalitesini artıran, yalnızlık hissini azaltan ve sorumluluk duygusunu geliştiren harika dostlardır. Özellikle köpekler, sadık dostları olmalarıyla bilinirken, kediler ise sevimlilikleri ve bağımsızlıklarıyla dikkat çeker.

Hayvanların, stres seviyelerini düşürdüğüne dair birçok araştırma bulunmaktadır. Örneğin, bir araştırmaya göre evcil hayvan besleyen bireylerde anksiyete ve stres düzeyleri belirgin şekilde düşmektedir. Evcil hayvan sahibi olmak, sadece duygusal destek sağlamaz; aynı zamanda fiziksel sağlık açısından da fayda sunar.

Uzun Cevap :

Sevgili arkadaşlar,

Bugün sizlere evcil hayvanların yaşamımıza kattığı değerler ve neden evcil hayvan sahiplenmemiz gerektiği hakkında konuşmak istiyorum. Evcil hayvanlar, sadece sevimli arkadaşlarımız değil, aynı zamanda yaşam kalitemizi artıran önemli dostlardır.

İlk olarak, evcil hayvanların insan sağlığına olan olumlu etkilerinden bahsetmek istiyorum. Yapılan araştırmalar, evcil hayvanların sahiplerine birçok fayda sağladığını göstermektedir. Örneğin, 2019 yılında yapılan bir çalışma, evcil hayvan besleyen bireylerin stres seviyelerinin belirgin şekilde düştüğünü ortaya koymuştur. Hayvanlarla vakit geçirmenin, kalp atış hızını düşürdüğü ve ruh halini iyileştirdiği biliniyor. Ayrıca, evcil hayvan sahipleri genellikle daha aktif bir yaşam tarzı benimserler; örneğin köpek sahipleri, köpekleriyle düzenli olarak yürüyüş yaparak fiziksel sağlıklarını korurlar.

Evcil hayvanlar, yalnızlık hissini azaltmanın yanı sıra, sorumluluk duygusunu da geliştirir. Bir evcil hayvan sahiplenmek, ona bakma ve bakımını üstlenme sorumluluğunu getirir. Bu, özellikle çocuklar için değerli bir deneyimdir; onlara hayvanlara karşı duyarlılık, empati ve sorumluluk duygusu kazandırır.

Sonuç olarak, evcil hayvanlar sadece birer hayvan değil, aynı zamanda hayatımıza renk katan, stresimizi azaltan ve bize yeni sorumluluklar kazandıran canlılardır. Eğer bir evcil hayvana sahip olmayı düşünüyorsanız, ona iyi bakacağınızdan emin olun ve bu güzel dostun yaşamınıza katacağı mutluluğu deneyimleyin. Hayvanları sahiplenmek, onlara yeni bir yuva sağlamak demektir ve bu, herkes için kazançlı bir durumdur. Unutmayın, bir evcil hayvan beslemek, hem sizin hem de onun hayatını zenginleştirir.

Teşekkür ederim.


12. ETKİNLİK


Soru : Defterinize doğada yaşadıklarınızla ilgili bir anınızı kısaca yazınız.

Yazınızı gözden geçirirken varsa yazınızdaki yazım, noktalama hatalarını ve anlatım bozukluklarını düzeltiniz. Yazdığınız anıyı sınıfta arkadaşlarınıza okuyunuz.


Kısa Cevap :

Geçen yaz, doğada geçirdiğim en güzel anılardan biri, ailemle birlikte gittiğimiz piknikte yaşandı. Yeşil ağaçların altında otururken, kuşların cıvıltılarını dinledik.

O an, doğanın ne kadar huzur verici olduğunu bir kez daha anladım. Güneş, gökyüzünde parlıyordu ve serin rüzgâr yüzümü okşuyordu. Bu anı, doğanın sunduğu güzellikleri bir daha asla unutmam mümkün değil.

Uzun Cevap :

Doğada yaşadığım en güzel anılardan biri, geçen yaz ailemle birlikte gittiğimiz piknikte gerçekleşti. Yaz mevsiminin getirdiği sıcak havayı ve güneşin enerjisini hissetmek için, yeşil bir ormanlık alana gitmeyi tercih ettik. Gittiğimiz yer, doğanın tüm güzelliklerini barındıran, ağaçların gölgesinde serinleyebileceğimiz bir alandı.

Piknik alanına yerleştikten sonra, ailemle birlikte yiyeceklerimizi paylaştık ve sohbet etmeye başladık. O an, kuşların cıvıltıları ve yaprakların hışırtısı eşliğinde, doğanın ne kadar huzur verici olduğunu hissettim. Güneş, gökyüzünde parlayarak, ağaçların arasından süzülen ışık huzmeleriyle etrafımızı aydınlatıyordu. Serin rüzgâr, yüzümü okşarken, doğanın sunduğu güzelliklerin tadını çıkardım.

Sonra, ormanın derinliklerine doğru yürüyüşe çıktık. Rengârenk çiçeklerin açtığı, kuşların uçuştuğu ve ağaçların gölgesinde dolaşan sincapların olduğu bu manzara beni çok mutlu etti. Her adımda, doğanın seslerini dinleyerek ilerledim ve bu anı asla unutmamak için içimden bir karar aldım: doğanın bize sunduğu bu güzellikleri korumalıyız.

Bu piknik anısı, bana doğanın değerini ve sunduğu huzuru bir kez daha hatırlattı. Doğa ile iç içe olmak, ruhumu dinlendirdi ve beni yeniden enerjiyle doldurdu. Bu nedenle, doğada geçirdiğim bu anı, hayatımda önemli bir yer edindi ve her zaman hatırlayacağım bir deneyim oldu.



 

Our Score

8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 60-62-63-64-65 Hecce Yayıncılık

Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Kitabı Ağaçlar Al Giydi Kuşlar Dillendi Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 60, 61, 62, 63, 64, 65


8. Sınıf Türkçe Kitabı Ağaçlar Al Giydi Kuşlar Dillendi Metni Etkinlik Cevapları


“8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 60, 61, 62, 63, 64, 65 Cevapları”, öğrencilerin ders konularını daha iyi anlamaları ve etkinlikleri doğru bir şekilde tamamlamaları için önemli bir rehberdir. “Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Kitabı Ağaçlar Al Giydi Kuşlar Dillendi Metni Etkinlik Cevapları” ise özellikle bu metinle ilgili yapılan etkinliklerde öğrencilere farklı bakış açıları kazandırarak dil becerilerini geliştirmeye yardımcı olur.


“8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 60-62-63-64-65 Hecce Yayıncılık”

Bunun yanında, “İmam Hatip Ortaokulu 8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Cevapları” ve “8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 60-62-63-64-65 Hecce Yayıncılık” kaynakları, öğrencilerin konuları daha iyi kavramalarını sağlarken, sınıf içi performanslarını da olumlu yönde etkileyen önemli kaynaklar arasında yer alır. Bu tür kaynaklar sayesinde öğrenciler, derslerde daha aktif katılım sağlayarak başarılarını artırabilirler.


8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 60-61-62-63-64-65


Soru : Kendinizi hangi mevsimde daha mutlu hissediyorsunuz? Neden? Anlatınız.


Kısa Cevap :

Kendimi en mutlu hissettiğim mevsim yazdır. Çünkü sıcak hava, tatil ve deniz gibi aktiviteler bana enerji ve mutluluk verir.

Uzun Cevap :

Kendimi en mutlu hissettiğim mevsim yaz mevsimidir. Yaz aylarında havaların ısınmasıyla doğa canlanır ve güneşli günler beni her zaman mutlu eder. Özellikle tatil dönemleri, deniz ve plaj aktiviteleri, arkadaşlarımla dışarıda vakit geçirmek gibi fırsatlar bana enerji verir.

Ayrıca, yazın günlerin daha uzun olması, dışarıda daha fazla vakit geçirme imkânı tanır. Yaz aylarında daha özgür hissediyorum, bu da mutluluğumu artıran bir diğer etkendir.


Soru : Şiiri, türün özelliklerine dikkat ederek sessiz okuyunuz. Ardından şiiri sesli okuyunuz, okurken vurgu ve tonlamalara dikkat ediniz. Şiiri ezberlemeye çalışınız.


Cevap :

Ağaçlar Al Giydi Kuşlar Dillendi

Ağaçlar al giydi kuşlar dillendi
Açtı bahar çiçekleri Ada’nın
Toprak mevce geldi yer yeşillendi
Açtı bahar çiçekleri Ada’nın

Kuğul kuğul ötüşüyor kumrular
Çağlayıp akıyor bulanık sular
Meleşir koyunlar körpe kuzular
Açtı bahar çiçekleri Ada’nın

Adapazarı’na demişler Ada
Yâr elinden yaralarım ziyade
Çiğdemleri dağda gülü ovada
Açtı bahar çiçekleri Ada’nın

Mektup yok sıladan dağlar kar mıdır
Akar gözüm yaşı bir pınar mıdır
Kuşlar eşin bulmuş ilkbahar mıdır
Açtı bahar çiçekleri Ada’nın

Veysel’de kalmadı hiç sabrı karar
Gün günden ediyom ömrümden zarar
Bizim ele selam söylen turnalar
Açtı bahar çiçekleri Ada’nın

Âşık Veysel ŞATIROĞLU
Dostlar Beni Hatırlasın
Hayatı ve Bütün Şiirleri


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 62 Cevapları


1. ETKİNLİK


Soru : Okuduğunuz şiirdeki anlamını bilmediğiniz kelime ya da kelime gruplarını aşağıya yazınız. Şiirdeki anlamını bilmediğiniz kelime ya da kelime gruplarının anlamını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizin doğruluğunu TDK Güncel Türkçe Sözlük’ten kontrol ediniz. Anlamını öğrendiğiniz yeni kelime/kelime gruplarını sözlüğünüze yazınız. Öğrendiğiniz kelimeleri birer cümlede kullanınız.


Cevap :

  • Mevce:
    Tahmini Anlamı: Hareket, dalgalanma
    Cümlem: Rüzgarın etkisiyle ağaçlar mevce hâlindeydi.
  • Kuğul kuğul:
    Tahmini Anlamı: Hafif bir ötüş sesi
    Cümlem: Kuğul kuğul seslerle kumrular baharı karşıladı.
  • Ziyade:
    Tahmini Anlamı: Çok, fazla
    Cümlem: Bugün yediğimiz yemek ziyade lezzetliydi.
  • Sıla:
    Tahmini Anlamı: Memleket, vatan
    Cümlem: Sıladan haber beklerken içimde bir özlem vardı.
  • Çiğdem:
    Tahmini Anlamı: Baharın ilk açan çiçeği
    Cümlem: Dağların eteklerinde çiğdemler açmıştı.
  • Meleşmek:
    Tahmini Anlamı: Koyun ve kuzuların ses çıkarması
    Cümlem: Kuzular meleşerek annelerinin yanına koştular.
  • Turna:
    Tahmini Anlamı: Göçmen bir kuş türü
    Cümlem: Gökyüzünde süzülen turnalar, memleketime selam getirdi.
  • Ada:
    Tahmini Anlamı: Adapazarı’nın halk arasındaki adı
    Cümlem: Ada’nın yeşil doğası baharın gelmesiyle canlandı.
  • Karar:
    Tahmini Anlamı: Sabır, dayanıklılık
    Cümlem: Uzun bekleyiş karşısında kararım kalmadı.

8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 63 Cevapları


2. ETKİNLİK


Soru : Aşağıdaki soruları okuduğunuz şiire göre cevaplayınız.


1. Bahar mevsiminde doğada hangi değişiklikler olmuştur? 


Cevap : Bahar mevsiminde ağaçlar yeşillenmiş, çiçekler açmış ve kuşlar şarkı söylemeye başlamıştır. Toprak canlanmış, koyunlar ve kuzular meleşerek doğanın yeniden canlanmasını hissettirmiştir.


2. Şairin turnalardan memleketine selam göndermesinin sebebi sizce ne olabilir? 


Cevap : Şair memleketinden uzakta olduğu için hasret çekmektedir ve turnalar gibi göçmen kuşlardan memleketine selam göndermektedir. Bu, memleket özlemiyle dolu bir duygunun ifadesidir.


3. Şair neden üzgündür? 


Cevap : Şair, memleketinden ayrı kaldığı ve sıladan haber alamadığı için üzgündür. Bu hasret ve özlem duygusu onun şiirinde kendini göstermektedir.


4. “Ağaçlar al giydi kuşlar dillendi.” dizesiyle şairin anlatmak istediği nedir? 


Cevap : Şair, bu dizede doğanın bahar mevsimiyle canlandığını, ağaçların yeşillendiğini ve kuşların neşeyle şarkı söylediğini ifade etmektedir.


5. Şair “Mektup yok sıladan dağlar kar mıdır/ Kuşlar eşin bulmuş ilkbahar mıdır” sorularına bir cevap beklemekte midir? Neden? 


Cevap : Şair bu sorulara gerçek anlamda bir cevap beklememektedir. Bu sorular, onun içindeki duygusal karmaşayı ve memleket özlemini dile getiren bir ifade tarzıdır.


3. ETKİNLİK


Soru : Okuduğunuz şiirin konusunu ve ana duygusunu aşağıya yazınız.


Cevap :

Konusu: Baharın gelişiyle doğada yaşanan değişimler ve memleket özlemi.

Ana Duygu: Doğanın canlanmasıyla birlikte şairin içinde yeşeren memleket özlemi ve hasreti.


4. ETKİNLİK


Soru : Okuduğunuz şiire uygun yeni başlıklar bularak bu başlıkları aşağıya yazınız.


Cevap :

  • Baharın Coşkusu
  • Memlekete Özlem
  • Doğa ve Hasret

5. ETKİNLİK


Soru : Şiirde geçen söz sanatlarını ve bu söz sanatlarının bulunduğu dizeyi aşağıya yazınız.


Cevap :

  • Teşhis (Kişileştirme): “Ağaçlar al giydi kuşlar dillendi.” (Doğaya insan gibi davranışlar kazandırılmıştır.)
  • İstifham (Soru Sorma Sanatı): “Mektup yok sıladan dağlar kar mıdır?” (Soru sorarak duygular ifade edilmiştir.)

8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 64 Cevapları


6. ETKİNLİK


Soru : Sınıfınızda “mevsim değişikliklerinin insanlar üzerindeki etkileri” konulu bir tartışma düzenleyiniz.

Tartışma sırasında düşüncelerinizi ifade ederken arkadaşlarınıza karşı saygı ve anlayış içerisinde olmaya, onların sözünü kesmemeye, konu dışına çıkmadan konuşmaya özen gösteriniz. Tartışmanın ardından aşağıda verilen değerlendirme formunu doldurunuz.


Kısa Cevap :

Mevsim değişikliklerinin insanlar üzerindeki etkileri tartışılırken, herkesin düşüncelerine saygı göstererek konuşmalarını dinledim ve düşüncelerimi konu dışına çıkmadan ifade ettim. Tartışma sonunda, mevsimlerin ruh hali, enerji seviyesi ve sağlık üzerindeki etkilerini fark ettik.

Uzun Cevap :

Sınıfımızda düzenlenen “mevsim değişikliklerinin insanlar üzerindeki etkileri” konulu tartışmada herkesin farklı bakış açıları vardı. Kimi arkadaşlar mevsimlerin insanların ruh hallerini, enerji seviyelerini ve uyku düzenlerini doğrudan etkilediğini söylerken, kimileri sağlık üzerindeki fiziksel etkilerini dile getirdi.

Örneğin, soğuk havaların bağışıklık sistemini zayıflattığı, sıcak havaların ise enerjik hissettirdiği belirtildi. Ben de düşüncelerimi paylaşırken mevsimsel depresyonun bazı insanlar üzerinde etkili olabileceğini vurguladım. Tartışma sırasında, arkadaşlarımın sözünü kesmemeye ve konu dışına çıkmadan konuşmaya dikkat ettim.

Böylece tartışmanın verimli ve saygı çerçevesinde ilerlemesini sağladık. Tartışmanın sonunda, mevsim değişikliklerinin herkes üzerinde farklı etkiler yarattığını ve bu etkilerin kişiden kişiye değişebileceğini anladık.


 


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 65 Cevapları


7. ETKİNLİK


Soru : Bir sonraki sayfaya hayal gücünüzü kullanarak “mevsim değişikliklerinin canlılar
üzerindeki etkileri” konulu hikâye edici (masal, fabl, hikâye vb.) bir metin yazınız.

Metni yazarken “oysaki, başka bir deyişle, özellikle, ilk olarak, son olarak” gibi geçiş ve bağlantı ifadelerini kullanınız. Metniniz için uygun bir başlık belirleyiniz.


Kısa Cevap :

Başlık: Mevsimlerin Dansı

Bir ormanda her mevsim, farklı etkiler yaratırdı. İlkbahar geldiğinde çiçekler açar, hayvanlar canlanırdı. Oysaki kış geldiğinde soğuk her yeri kaplar, hayvanlar kış uykusuna yatardı. Başka bir deyişle, mevsimler ormanın dengesini sağlardı. Özellikle sonbahar, doğayı sakinleştirip kışa hazırlardı.

Uzun Cevap :

Başlık: Mevsimlerin Dansı

Bir zamanlar, mevsimlerin her birinin doğa üzerinde büyüleyici etkiler yarattığı, renklerle dolu bir orman vardı. İlk olarak bahar geldiğinde, ormanın her köşesi çiçeklerle bezenir, kuşlar cıvıl cıvıl şarkılar söylemeye başlardı. Tavşanlar neşe içinde zıplar, sincaplar ağaçlarda koştururdu. Bahar, tüm canlılara hayat enerjisi verirdi. Özellikle çiçekler, kelebeklerin dansı eşliğinde rengârenk açardı.

Yaz geldiğinde ise güneş ormanın üstünde parıldar, ağaçlar yemyeşil yapraklarıyla gölge verirdi. Oysaki sonbahar yaklaşınca, yapraklar sararıp dökülmeye başlardı. Başka bir deyişle, doğa kendini kışa hazırlar, hayvanlar da bu değişime ayak uydururdu. Sincaplar yiyecek depolar, kuşlar göç ederdi. Son olarak, kış geldiğinde orman bembeyaz olurdu. Hayvanlar yuvalarına çekilir, dünya sanki bir süreliğine uykuya dalardı. Mevsimlerin dansı böylece devam eder, her mevsim canlıların yaşamını değiştirirdi.



 

Our Score
error: Content is protected !!