Ortaokul 8. SınıfTürkçe Hecce Yayıncılık Ders KitabıMetin Etkinlik ve Sayfa Cevapları
Ortaokul 8. Sınıf Türkçe dersi, öğrencilerin dil bilgisi ve metin yorumlama becerilerini geliştirmeyi amaçlayan önemli bir derstir. Bu kapsamda, 8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı, öğrencilerin dil zenginliğini artırmak için çeşitli metinler, etkinlikler ve alıştırmalar içerir. Hecce Yayıncılık tarafından hazırlanan Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık kitabı, öğrencilerin dil bilgisi kurallarını öğrenmeleri, kelime dağarcıklarını geliştirmeleri ve metinleri etkili bir şekilde analiz etmeleri için titizlikle hazırlanmıştır.
“8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Cevapları”
Kitapta yer alan metinler ve sorular, öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerini geliştirmelerine katkıda bulunur. Ancak, kimi zaman 8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Metin Etkinlik Cevapları gibi kaynaklara ihtiyaç duyulabilir. Bu cevaplar, öğrencilerin etkinlikleri doğru bir şekilde yapmalarına ve sorulara uygun cevaplar vermelerine rehberlik eder.
Öğrencilerin kitapta yer alan 8. Sınıf Türkçe Sayfa Cevapları üzerinden eksiklerini gidermesi ve kendilerini değerlendirmesi, onların daha başarılı bir öğrenim süreci geçirmelerini sağlar. Sonuç olarak, 8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Cevapları, öğrencilerin anlamadıkları noktalarda yol gösterici bir araç olabilir ve onların Türkçe dil becerilerini daha üst seviyelere taşımasına yardımcı olabilir.
“8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı”
8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Cevapları Sayfa6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49. Sayfa Cevapları aşağıda yer almaktadır.
Ortaokul 8. Sınıf Türkçe KitabıTürkçenin Söz Denizinde-Sevmek Metni Etkinlik CevaplarıSayfa 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37
8. Sınıf Türkçe Kitabı Türkçenin Söz Denizinde-Sevmek Metni Etkinlik Cevapları
8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37 arasında yer alan etkinlikler, öğrencilerin dil bilgisini ve okuma-anlama becerilerini geliştirmeye yönelik önemli çalışmalar içermektedir. Bu sayfalarda yer alan alıştırmalar, öğrencilerin Türkçe dersinde karşılaştıkları metinleri daha derinlemesine analiz etmelerini sağlamaktadır. Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Kitabı Cevapları, etkinliklerde verilen sorulara rehberlik ederek doğru çözüm yollarını öğrencilere sunmaktadır. Bu cevaplar, sınavlara hazırlık aşamasında da büyük bir yardımcı niteliğindedir.
“8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 30-33-34-35-36-37 Hecce Yayıncılık”
8. Sınıf Türkçe Türkçenin Söz Denizinde-Sevmek Metni Etkinlik Cevapları, öğrencilerin metni daha iyi anlamalarını sağlayan sorulara yanıt verir. Sevgi temalı bu metin, dilin inceliklerini öğrenirken aynı zamanda duygusal bir deneyim sunar. Forum MEB 8. Sınıf Türkçe Kitabı Cevapları, öğrencilerin derslerinde ihtiyaç duydukları destekleyici bilgileri sağlayarak öğrenme sürecini kolaylaştırır. 8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Sayfa 30-33-34-35-36-37 Hecce Yayıncılık, Türkçenin yapısal özelliklerini keşfetmek için öğrencileri çeşitli alıştırmalarla buluşturur ve dilin kullanımını etkili bir şekilde öğretir.
8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 30-33-34-35-36-37
HAZIRLIK ÇALIŞMASI
Soru : İnsanların konuşurken kullandığı kelimeler bize o kişi hakkında ne tür bilgiler
verir? Düşüncelerinizi söyleyiniz.
Kısa Cevap:
İnsanların konuşurken kullandığı kelimeler, onların eğitim düzeyini, ilgi alanlarını, duygusal durumlarını ve karakterlerini yansıtabilir. Aynı zamanda, iletişim biçimleri, onların düşünce yapıları ve hayata bakış açıları hakkında ipuçları verir.
Uzun Cevap:
İnsanların kullandığı kelimeler, onların iç dünyasını, kültürel birikimlerini ve sosyal çevrelerini yansıtır. Örneğin, zengin bir kelime dağarcığına sahip olan bir kişi, genellikle geniş bir okuma alışkanlığına ve yüksek bir eğitim seviyesine sahip olabilir.
Bunun yanı sıra, bir kişinin kelimeleri seçme biçimi, onun karakterini ve kişilik özelliklerini de ortaya koyar. Nazik, saygılı ve olumlu bir dil kullanan bir kişi, genellikle empati kurabilen ve duyarlı biri olarak tanımlanabilir. Aynı şekilde, bir kişinin ilgi alanları ve mesleki bilgileri de konuşma sırasında tercih ettiği kelimelerden anlaşılabilir.
Ayrıca, birinin konuşurken sergilediği üslup, duygusal durumuna dair de ipuçları verir; örneğin, sinirli ya da üzgün bir kişinin kullandığı kelimeler sert ve keskin olabilir. Sonuç olarak, bir insanın dili nasıl kullandığı, onun kişiliği, yaşam deneyimleri ve dünyaya bakışı hakkında çok şey söyler.
Soru : Metni türünün özellikleri ve noktalama işaretlerine dikkat ederek okuyunuz. Okuma sırasında eleştirel okuma stratejisine uygun olarak yazarın düşüncelerine katılmadığınız bölümleri işaretleyiniz. İşaretlediğiniz bölümleri arkadaşlarınızın işaretlediği bölümlerle karşılaştırınız.
Cevap:
Metni kitabınızdan bir kaç defa okumanızı tavsiye ederiz.
8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 33 Cevapları
1. ETKİNLİK
Soru : Anlamı verilen kelime ve kelime gruplarını bulunuz. Boşluklara uygun harfleri yerleştiriniz. Bunları anlamına uygun cümlelerde kullanınız.
Cevap:
Bir dilin tarihsel, bölgesel ve siyasal sebeplerden dolayı ses, yapı ve söz dizimi özellikleriyle ayrılan kolu diyalekt olarak adlandırılır.
Cümlem: Farklı bölgelerde yaşayan insanların konuşma tarzları, diyalektlerin bir sonucu olarak büyük farklılıklar gösterebilir.
İroni: Ses tonu, söz veya mimiklerle bir kimsenin, bir şeyin, bir durumun, gülünç, kusurlu, eksik vb. yönlerini küçümseyerek eğlence konusu yapma, onu aşağılama veya gülünç duruma düşürme.
Cümlem: Arkadaşımın sınavdan düşük not almasıyla ilgili yaptığı ironi, sınıftaki herkesin yüzünde bir gülümseme oluşturdu.
İnsanların çevrim içi veya çevrim dışı kültür, sanat, eğitim, eğlence, bankacılık, haberleşme, iletişim vb.ni genel ağ, bilgisayar, tablet, cep telefonu aracılığıyla yaptığı etkileşimli ortam; interaktif ortam.
Cümlem: Derslerin interaktif ortamda yapılması, öğrencilerin daha fazla katılım göstermesine olanak tanıyor.
2. ETKİNLİK
Soru : Aşağıdaki soruları okuduğunuz metne göre cevaplayınız.
1. Sevgi ile ilgili kimlerin sözüne yer verilmiştir?
Cevap:
Metinde Yunus Emre, Karacaoğlan ve Sait Faik’in sevgi ile ilgili sözlerine yer verilmiştir.
2. Dilimizde sevgi mesajı veren atasözlerini TDK Güncel Türkçe Sözlük’ten araştırınız..
Yunus Emre bu dizelerde, dünyanın geçici olduğunu, önemli olanın insanların birbirini sevmesi ve sevilmesi gerektiğini anlatmak istemiştir. Dünya gelip geçicidir, ama sevgi kalıcıdır.
4. “Sev-” sözcüğünden türeyen kelimeleri ve anlamları söyleyiniz.
Cevap:
Sev- kökünden türeyen kelimeler ve anlamları şunlardır:
Sevgili: Sevilen kişi.
Sevinç: İstenen bir şeyin olmasıyla duyulan coşku.
Sevecen: Acıyarak ve koruyarak seven kimse.
Sever: Bir şeyi ya da bir kimseyi sevmek eğiliminde olan kişi.
5. İçinde “sevgi, sevmek” gibi sözcükler geçmese de bu anlamlarda kullanılan sözcük
grupları nelerdir? Anlamlarıyla birlikte söyleyiniz.
Cevap:
Sevgi, sevmek gibi sözcükler geçmese de bu anlamlarda kullanılan bazı sözcük grupları şunlardır:
Üzerine titremek: Bir kişiye veya şeye büyük özen ve sevgi göstermek.
Yakınlık duymak: Birine karşı ilgi veya sevgi hissetmek.
3. ETKİNLİK
Soru : Okuduğunuz metne uygun yeni başlıklar bularak bu başlıkları aşağıya yazınız. Neden bu başlıkları tercih ettiniz? Açıklayınız.
Cevap:
1. Sevginin Dili: Türk Edebiyatında Sevgi ve Sevmek
Bu başlığı tercih ettim çünkü metin, sevgi ve sevmek temasının Türk edebiyatındaki önemini ve farklı yazarların bu konuya bakış açısını ele alıyor.
2. Türkçede Sevgi Sözleri ve Anlamları
Bu başlığı tercih etme sebebim, metinde sevmek fiilinden türeyen kelimeler ve bunların dilimizdeki farklı anlamlarının detaylı bir şekilde açıklanmış olması.
3. Yunus Emre’den Günümüze Sevginin İzleri
Bu başlık, Yunus Emre ve diğer önemli şairlerin sevgi kavramını nasıl ele aldıklarını ve bu anlayışın zamanla nasıl şekillendiğini ifade ettiği için tercih edilmiştir.
8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 34 Cevapları
4. ETKİNLİK
Yanlışlığı ya da doğruluğu kişiye göre değişmeyen, kanıtlanabilen cümlelere “nesnel yargı bildiren”; yanlışlığı ya da doğruluğu kişiye göre değişen, yorumlanabilen cümlelere “öznel yargı bildiren” cümleler denir.
Soru : Yukarıdaki açıklamadan yararlanarak yazarın metinde kullandığı öznel ve nesnel yargı bildiren cümleleri tespit ediniz. Aşağıya bu cümlelerden örnekler yazınız.
Cevap:
Öznel yargı bildiren cümleler:
“Dünyanın geçiciliği karşısında sevmenin, sevilmenin daha önemli olduğunu vurguluyor.”
(Sevmenin daha önemli olduğunu söylemek kişisel bir yorumdur.)
“Sevmenin utanılacak bir şey olmadığını dile getiriyor.”
(Utanılacak bir şey olup olmadığı, kişisel bir bakış açısına bağlıdır.)
“Her şeyin bir insanı sevmekle başlayacağını söylüyor…”
(Bu ifade de kişisel bir düşünceyi yansıtır.)
Nesnel yargı bildiren cümleler:
“Türk Dil Kurumu tarafından yayımlanan Türkçe Sözlük’e göre sevmek sözü Türkiye Türkçesinde beş ayrı anlamda kullanılmaktadır.”
(Bu, Türk Dil Kurumu’na dayanan kanıtlanabilir bir bilgidir.)
“Sevinç duymak anlamındaki sevin-, sevinme, seviniş, sevinç sözlerine de kaynaklık etmiştir.”
(Dilbilimsel bir gerçekliği ifade eder ve kanıtlanabilir bir bilgidir.)
“Eski Türkçe dönemindeki seb- köküne dayanmaktadır.”
(Tarihsel ve dilbilimsel bir gerçekliğe dayalıdır.)
5. ETKİNLİK
Soru : Aşağıda, okuduğunuz metinden bir paragraf verilmiştir. Yazar, bu paragrafta anlatım biçimlerinden biri olan açıklayıcı anlatımdan yararlanmıştır. Siz de okuduğunuz metinden açıklayıcı anlatım örneği bularak örneğinizi noktalı alana yazınız.
Cevap:
Okuduğum metinden açıklayıcı anlatım örneği:
“Türk Dil Kurumu tarafından yayımlanan Türkçe Sözlük’e göre sevmek sözü Türkiye Türkçesinde ‘Sevgi ve bağlılık duymak.’, ‘Birine sevgiyle bağlanmak, gönül vermek.’, ‘Çok hoşlanmak.’, ‘Okşamak.’, ‘Yerini, şartlarını uygun bulmak.’ gibi beş ayrı anlamda kullanılmaktadır.”
Bu cümle, sevmek sözcüğünün anlamlarını açıklayıcı bir şekilde ifade ettiği için açıklayıcı anlatım örneğidir.
8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 35 Cevapları
6. ETKİNLİK
Soru : Okuduğunuz metinde yazarın kullandığı düşünceyi geliştirme yollarını (tanımlama, örneklendirme, tanık gösterme, karşılaştırma, sayısal verilerden yararlanma, benzetme) belirleyiniz. Seçtiğiniz düşünceyi geliştirme yolunu örnekleyen paragrafı noktalı alana yazınız.
Cevap:
Yazar, metinde tanımlama, örneklendirme ve tanık gösterme düşünceyi geliştirme yollarını kullanmıştır.
Örnek olarak, tanık gösterme düşünceyi geliştirme yoluna şu paragraf örnek verilebilir:
“Ben gelmedim dava için Benim işim sevi için dizeleriyle yüzyıllar ötesinden seslenen Yunus Emre bir başka şiirinde; Sevelim sevilelim Dünya kimseye kalmaz. diyor; dünyanın geçiciliği karşısında sevmenin, sevilmenin daha önemli olduğunu vurguluyor.”
Bu paragrafta Yunus Emre’nin sözlerine yer verilerek düşünceyi destekleme amacıyla tanık gösterme yapılmıştır.
7. ETKİNLİK
Soru : Herhangi bir hazırlık yapmadan sınıfınızda “sevginin gücü” konulu bir konuşma yapınız. Arkadaşlarınızdan yaptığınız konuşmayı değerlendirmelerini isteyiniz.
Kısa Cevap:
Sevginin gücü, insan hayatında ve toplumda derin etkiler yaratan, insanları birbirine yaklaştıran en temel duygulardan biridir.
Sevgi, bireylerin hem kendi iç huzurunu bulmasını sağlar hem de başkalarıyla güçlü ve anlamlı ilişkiler kurmasına yardımcı olur. Aynı zamanda toplumların barış, hoşgörü ve anlayış içinde yaşamalarını teşvik eder.
Sevgi, sadece duygusal bir bağ değil, aynı zamanda toplumsal sorunların üstesinden gelmede, çatışmaların sona erdirilmesinde ve daha adil bir dünya inşa edilmesinde önemli bir araçtır. Sevgi olmadan, insan ilişkileri yüzeysel kalır, ancak sevgiyle birlikte derin ve kalıcı bağlar kurulur.
Uzun Cevap:
Sevginin gücü, tarih boyunca insan ilişkilerinin temelinde yer almış, toplumları bir arada tutan en önemli duygulardan biridir. Sevgi, insanları birbirine yaklaştırır, hoşgörüyü ve anlayışı besler.
Herkesin farklı hayat tecrübeleri olmasına rağmen, sevgi ortak bir paydadır. Sevgi, bireyin iç huzurunu sağladığı gibi, toplumda da barış ve uyumu destekler. Aile bağlarını güçlendirir, arkadaşlıkları pekiştirir ve toplumsal sorunları aşmada önemli bir araçtır.
Savaşların sona erdirilmesinde, sosyal değişimlerin gerçekleşmesinde sevginin gücü her zaman etkili olmuştur. Yunus Emre’nin de dediği gibi, “Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz.” Sevgi, yalnızca bireysel bir duygu değil, insanlığın temel ihtiyaçlarından biridir.
8. ETKİNLİK
Soru : Defterinize 2. etkinlikte araştırdığınız atasözlerinden biriyle bir hikâye yazınız. Yazacağınız metinde öncelikle zaman, mekân, şahıs ve olay unsurlarını belirleyiniz. Ardından yazacağınız hikâyenin serim, düğüm ve çözüm bölümlerinde anlatacaklarınızı planlayınız. Metni yazarken yazım kurallarına uymaya özen gösteriniz.
Cevap:
Tatlı Dil Yılanı Deliğinden Çıkarır
Bir zamanlar küçük bir köyde, Derya adında çok kibar ve tatlı dilli bir kız yaşardı. Herkes Derya’yı sever, onunla konuşmak için sabırsızlanırdı çünkü o insanları kırmadan, incitmeden konuşmayı çok iyi bilirdi.
Bir gün, köydeki büyük bahçeye bir yılan dadandı. Bahçe sahibi Kemal Amca, yılanı kovmak için her yolu denemiş ama başaramamıştı. Yılan, her seferinde saklanıyor, kimseyi yaklaştırmıyordu. Köylüler bu durumdan çok korkuyordu, çünkü yılanın zehirli olmasından endişe ediyorlardı.
Bir gün Derya, bahçeye gitti ve herkesin şaşkın bakışları altında yılanın bulunduğu deliğin başına oturdu. Nazik bir ses tonuyla, sakince konuşmaya başladı: “Güzel yılan, biz sana zarar vermek istemiyoruz. Burada senin de rahat edebileceğin başka yerler var. Eğer dışarı çıkıp uzaklaşırsan, hem biz rahat ederiz hem de sen.”
Yılan bir süre sessiz kaldı, ama Derya’nın sakin ve yumuşak sesinden etkilenmişti. Bir süre sonra yavaşça deliğinden çıktı ve Derya’nın söylediklerini anlamış gibi usulca oradan uzaklaştı. Köylüler, Derya’nın tatlı diliyle yılanı ikna edişine hayretle şahit oldular.
Bu olaydan sonra köylüler, Derya’nın nazik konuşmasının gücüne bir kez daha inandılar ve “Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır” atasözünün ne kadar doğru olduğunu gördüler. Artık herkes, sorunlarla karşılaştığında kaba kuvvet yerine tatlı dilin gücünü kullanmayı deniyordu.
8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 37 Cevapları
9. ETKİNLİK
Soru : Aşağıda Eleanor H. Porter (Elenor H. Portır) tarafından yazılan Pollyanna (Polyanna) adlı eserin iki farklı çevirmen tarafından yazılmış, iki farklı baskısından bölümler yer almaktadır. İki metni dil, anlatım ve içerik yönünden karşılaştırınız. Metinlerin farklı ve benzer yönlerini yazınız.
Cevap:
Farklı Yönleri
Dil Kullanımı:
İlk Metin: Daha sade ve akıcı bir dil kullanılmış. Cümleler, okurun aklında daha az karmaşa yaratacak şekilde yapılandırılmış. Örneğin, “Pek telaşlı biri değildi aslında; hatta sakin tavrıyla övünürdü” ifadesi doğrudan ve yalındır.
İkinci Metin: Daha ağır bir dil yapısına sahip. Cümleler, daha uzun ve karmaşık yapıdadır. Örneğin, “O gün nedense, pek tedirgin, pek de telaşlı görünüyordu” cümlesi, daha fazla kelime kullanarak anlatımda yoğunluk yaratıyor.
Anlatım Tarzı:
İlk Metin: Anlatım daha dolaysız ve basit bir biçimde kurgulanmış. Duygular ve düşünceler net bir şekilde ifade ediliyor.
İkinci Metin: Anlatım daha dolaylı, duygu ve düşünceler arasında daha fazla açıklama ve betimleme mevcut. “Acaba bu kadına hiçbir zaman kendini beğendiremeyecek miydi?” gibi sorularla okuyucunun düşünmesine yöneltiyor.
Karakter Tasvirleri:
İlk Metin: Polly Harrington’ın karakteri daha keskin ve belirgin bir şekilde tanımlanmış. Sertliği hemen gözlemleniyor.
İkinci Metin: Polly’nin karakteri daha çok hissettirerek, okuyucuya düşünme alanı bırakacak şekilde ele alınmış. Örneğin, “Yalnız, bütün bunlar genç kızın iki ay önceki düşünceleriydi” ifadesi, Polly’nin değişen karakterini hissettirmekte.
Benzer Yönleri
Temel İçerik: Her iki metin de aynı olayları ve karakterlerin davranışlarını aktarıyor. Polly Harrington’ın telaşı ve Nancy’nin durumuyla ilgili benzer bilgiler veriliyor.
Karakterler Arası İletişim: Her iki metin de Polly ve Nancy arasındaki iletişimi vurguluyor. İki çeviri de, Polly’nin sert tavrı ve Nancy’nin utancını benzer şekilde ifade ediyor.
Duygusal Durum: İki metin de Nancy’nin Polly’ye karşı hissettiği karmaşık duyguları benzer şekilde aktararak, okuyucuya karakterler arası ilişkiyi hissettiriyor.
Ortaokul 8. Sınıf Türkçe KitabıForsa Metni Etkinlik CevaplarıSayfa 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29
8. Sınıf Türkçe Kitabı Forsa Metni Etkinlik Cevapları
Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Kitabı, öğrencilere dil becerilerini geliştirme fırsatı sunan zengin bir içerik barındırmaktadır. Özellikle 8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29‘daki etkinlikler, öğrencilerin okuma ve anlama yeteneklerini pekiştirmek amacıyla hazırlanmıştır. Bu bölümde yer alan 8. Sınıf Türkçe Kitabı Forsa Metni Etkinlik Cevapları, edebi metinleri analiz etme becerilerini güçlendirmek için önemli bir kaynak oluşturmaktadır. Ayrıca, Forum MEB 8. Sınıf Türkçe Kitabı ve Hecce Yayıncılık tarafından sunulan bu içerikler, dil bilgisi kurallarını öğretmenin yanı sıra, öğrencilerin yaratıcı düşünme becerilerini de artırmayı hedeflemektedir.
“8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 20-26-27-28-29 Hecce Yayıncılık”
İkinci olarak, 8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa Cevapları, öğrencilere yazılı ve sözlü ifade becerilerini geliştirme imkanı sunmaktadır. Özellikle 8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 20-26-27-28-29‘daki etkinlikler, öğrencilerin edebi dilin inceliklerini keşfetmeleri için önemli bir zemin hazırlamaktadır. Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı, öğrencilerin dilin zenginliğini anlamalarına yardımcı olacak çeşitli etkinlikler ve alıştırmalar sunarak, öğrenim süreçlerini desteklemektedir.
8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 20-26-27-28-29
HAZIRLIK ÇALIŞMASI
Soru : Yaşadığınız yerden uzun süre ayrı kalsaydınız neler hissederdiniz? Düşüncelerinizi anlatınız.
Kısa Cevap:
Uzun süre yaşadığım yerden ayrı kalmak, beni hem özlem hem de hüzün hissettirebilir. Ailemi ve arkadaşlarımı, tanıdık yerleri düşünmek, günlük yaşamımın sıradan ama değerli anılarını canlandırır.
Uzun Cevap:
Eğer yaşadığım yerden uzun bir süre ayrı kalsaydım, başta büyük bir özlem duyardım. Evimi, ailemi ve arkadaşlarımı düşünmek beni derin bir hüzne sürüklerdi. Aile bağlarının gücünü hissetmek, onların yanında olmayı istemek, sürekli aklımda dönerdi. Özellikle o yerin kendine has kokusu, sesi ve görüntüleri beni sürekli rahatsız ederdi. Çocukluğumun geçtiği sokaklar, birlikte oyun oynadığım arkadaşlarımın sesleri, aile yemekleri… Tüm bu anılar zihnimde canlanırken, kaybolmuş gibi hissederdim.
Ayrıca, bulunduğum yerin kültürü ve yaşam tarzı, benim için oldukça farklı olabilir. Bu durum, beni yabancı hissettirebilir ve aidiyet duygusunu kaybetme korkusu yaşayabilirdim. Farklı bir yerde olmak, insanın kendini yalnız hissetmesine neden olabilir. Bir yandan yeni deneyimler kazanmak, diğer yandan özlem duymak arasında bir çatışma yaşardım.
Sonuç olarak, uzun süre ayrı kalmak hem duygusal bir boşluk yaratır hem de yaşadığım yeri ve insanları daha çok takdir etmemi sağlar.
Soru : Metnin başlığından ve görsellerinden hareketle konusunu tahmin ediniz. Metni türünün özellikleri ve noktalama işaretlerine dikkat ederek okuyunuz.
Cevap:
Metnin başlığı ve görselleri, genel olarak bir yerin güzelliklerini, kültürel değerlerini ve insan ilişkilerini vurguladığını gösteriyor. Başlık, okuyucunun merakını uyandıracak şekilde tasarlanmış ve içeriğin ana temasını yansıtmaktadır.
Görseller ise, metnin konusunu güçlendiren unsurlar olarak yer alıyor. Metin muhtemelen, o yerin yaşam tarzını, sosyal ilişkileri ve doğasıyla ilgili kişisel deneyimleri anlatan bir hikâye veya deneme niteliğinde. Noktalama işaretlerine dikkat ederek okuyarak, metindeki duygusal yoğunluğu ve yazarın vermek istediği mesajı daha iyi anlayabiliriz.
8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 26 Cevapları
1. ETKİNLİK
Soru : Anlamları verilen kelimeleri bularak numaralandırılmış yerlere yazınız.
Cevap:
Yukarıdan Aşağı:
Poyraz – Kuzeydoğudan esen soğuk rüzgâr; kuzey rüzgârı, şimal rüzgârı.
Elbise – Giysi.
Cizye – İslam ülkelerinde Müslüman olmayanlardan alınan bir vergi türü.
Virane – Harap.
Alaca – Birkaç rengin karışımından oluşan renk.
Kıble – Bazı ibadetler yerine getirilirken dönülen Kâbe’nin bulunduğu yön.
Soldan Sağa:
Uç – Çok uçta, kenarda veya kıyıda köşede olan.
Abdest – İslam dinine göre namaz kılmak, Kur’an okumak, Kâbe’yi tavaf etmek gibi ibadetleri yerine getirebilmek için niyet ederek el, ağız, burun, yüz, kol ve ayakları yıkamak; baş, kulaklar ve boynun iki yanını meshetmek yoluyla arınma.
Kas – Kas.
İbadet – Dinî buyrukları yerine getirmek.
Mitoloji – Tarih öncesi tanrılarının efsaneli serüvenlerini anlatan ve bir topluluğun duygularını, anlayışını ve özlemlerini göstermesi bakımından değeri olan mitlerin, efsanelerin bütünü.
2. ETKİNLİK
Soru : Aşağıdaki soruları okuduğunuz metne göre cevaplayınız.
1. Kara Memiş kimdir? Malta korsanlarına ne zaman esir düşmüştür?
Cevap: Kara Memiş, Türk donanmasında görev yapmış eski bir kaptandır. Kırk yıl önce Malta korsanlarına esir düşmüştür.
2. Askerlerin Kara Memiş’i hemen tanımalarının nedeni söyleyiniz.
Cevap: Askerlerin Kara Memiş’i hemen tanımalarının nedeni, onun ününün yaygın olmasıdır. Kara Memiş, cesareti ve kahramanlıklarıyla tanınan bir kaptan olduğu için, askerler onun özelliklerini ve yüzünü bildikleri için tanıdılar.
3. Turgut, Kara Memiş’in babası olduğunu nasıl anlamıştır?
Cevap: Turgut, Kara Memiş’in babası olduğunu, onun yüzündeki benizden ve gözlerindeki bakıştan tanımıştır. Ayrıca, Kara Memiş’in kullandığı dil ve davranışlar da onu tanımasına yardımcı olmuştur. Bu ayrıntılar, Turgut’un yıllar sonra bile oğlunu tanımasını sağlamıştır.
4. Esir düşmesine rağmen namazını kılmaya devam etmesi Kara Memiş’in hangi kişilik özelliğine sahip olduğunu göstermektedir?
Cevap: Kara Memiş’in esir düşmesine rağmen namazını kılmaya devam etmesi, onun kararlılık, inanç ve disiplin gibi güçlü kişilik özelliklerine sahip olduğunu göstermektedir. Bu durum, onun dini inancına olan bağlılığını ve zorluklar karşısında bile inancını koruma konusundaki azmini yansıtır.
5. Kara Memiş’in gençleşmiş bir kaplana benzetilmesinin nedeni nedir?
Cevap: Kara Memiş’in gençleşmiş bir kaplana benzetilmesinin nedeni, onun cesareti, gücü ve kararlılığıdır. Kaplan, avcı ve güçlü bir hayvan olarak bilinir; bu benzetme, Kara Memiş’in güçlü duruşunu, özgüvenini ve cesur karakterini vurgulamak için kullanılmıştır. Aynı zamanda, onun genç ve dinamik bir görünüm sergilemesi, bu benzetmeyi pekiştirmektedir.
8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 27 Cevapları
Yer: Metnin geçtiği yer, karakterlerin etkileşimde bulunduğu çevre, olayların geçtiği ortamdır. (Bu kısım metne göre detaylandırılabilir.)
Zaman: Hikâyenin hangi zaman diliminde geçtiğini belirler. (Bu kısım da metne göre detaylandırılabilir.)
Kişiler/Varlıklar: Hikâyede yer alan ana karakterler ve yan karakterler. (Örneğin, ana karakterler, yardımcı karakterler, antagonistler gibi.)
Olay Örgüsü: Hikâyede gerçekleşen olayların sıralı ve mantıklı bir şekilde aktarılmasıdır. Başlangıç, gelişme ve sonuç bölümlerini içerebilir.
4. ETKİNLİK
Soru : Aşağıya okuduğunuz metinle ilgili üç soru yazınız. Yazdığınız soruları arkadaşlarınıza sorarak onlardan cevaplamalarını isteyiniz.
Cevap:
Kara Memiş’in esir düşmesine neden olan olaylar nelerdir ve bu olayların sonuçları nasıl gelişmiştir? Cevap: Kara Memiş, Malta korsanları tarafından esir alınmıştır. Bu esir alma olayı, onun cesareti ve savaşçılığı ile tanınan bir karakter olması nedeniyle beklenmedik bir durumdur. Sonuç olarak, Kara Memiş’in esareti, ailesi ve askerleri için büyük bir kaygı yaratır ve kurtuluşu için çeşitli planlar yapılır.
Kara Memiş’in babasıyla olan ilişkisi hikâyenin hangi yönlerini etkiliyor? Bu ilişkinin gelişimi nasıl bir değişim yaratıyor? Cevap: Kara Memiş’in babasıyla olan ilişkisi, hikâyede güç, cesaret ve bağlılık temalarını pekiştiriyor. Turgut, Kara Memiş’in babası olduğunu anladığında, bu durum hem Kara Memiş’in karakterini hem de babasıyla olan duygusal bağını derinleştiriyor. Bu ilişki, esaret altında bile dinî değerlere bağlı kalmasının nedenlerinden biri olarak öne çıkıyor.
Hikâyede namaz kılmanın ve dini değerlere bağlılığın önemi nedir? Kara Memiş’in bu özelliği karakteri hakkında neler söylüyor? Cevap: Namaz kılmak, Kara Memiş’in inancının ve kişiliğinin bir yansımasıdır. Esir düşmesine rağmen namazını bırakmaması, onun cesaretini, kararlılığını ve inancını gösterir. Bu özellik, Kara Memiş’in yalnızca bir savaşçı değil, aynı zamanda ahlaki ve dini değerlere saygılı bir birey olduğunu da ortaya koyuyor.
5. ETKİNLİK
Soru : Okuduğunuz metne uygun yeni başlıklar bularak bu başlıkları aşağıya yazınız.
Cevap:
Madde Madde “Forsa” adlı metin için uygun olabilecek yeni başlıklar:
Esaretin Ardındaki Güç
Kahramanın İman Gücü
Kara Memiş: Savaşçı ve İnanç Adamı
Düşman Ülkede Cesaretin Hikayesi
Bağlılık ve Fedakarlık: Kara Memiş’in Yolculuğu
Kurtuluş Umudu
Bir Savaşçının Namazı
Kahramanlığın Gerçek Yüzü
8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 28 Cevapları
6. ETKİNLİK
Soru : Aşağıda okuduğunuz metinden bir paragraf verilmiştir. Yazar bu paragrafta öyküleyici anlatımdan yararlanmıştır. Siz de okuduğunuz metinden öyküleyici anlatım örneği bularak noktalı alana yazınız.
TATLI DİLE DAİR (…)
Tatlı dil insan için başlı başına bir kuvvettir. Dünyaya biraz sevimli olarak gelmenin elbette büyük avantajları vardır. İnsanlar, başkaları hakkındaki ilk hükümlerini yüzlerine bakarak verirler; sonra konuşmaları yoklanır. Gerçi insanın dili ağzının içinde kolay dönmüyorsa düşüncelerini çabucak, güzel cümleler hâlinde ağzından dökemiyorsa bu gibi vaziyetlerde susmak en emin çaredir. Konuşmaktaki noksanlarını bilen bazı zeki insanlar susmayı becermek suretiyle muvaffak olurlar. Bütün ömürleri boyunca sustukları için yükselmiş insanlar çoktur. Ama asıl muvaffakiyet konuşmakla olur. Güler bir yüz, tatlı bir dille tamamlandığı zaman insana bütün kapılar açılır. Söze başlarken de söylediğim gibi tatlı dil, sevimli görünmeyen hatta soğuk intibaını veren yüzleri bile ısıtır, cana yakın kılar. Tatlı dile bütün kapıların açılması bundandır. Tabii bilirsiniz, Adana, Mersin, Maraş gibi Güney ve Güneydoğu vilayetlerimizde halk ağzında “dil” kelimesi “anahtar” manasında kullanılır. (…)
Şevket RADO Eşref Saat (Kısaltılmıştır.)
Cevap:
Sıfat-Fiil:sevimli olarak gelmenin
İsim-Fiil:konuşmak
Zarf-Fiil:susmak en emin çaredir
Yazar, tatlı dilin gücünü vurgularken, öyküleyici anlatımla sevimliliğin insan hayatındaki önemini ve konuşmanın başarısına olan etkisini anlatmaktadır.
7. ETKİNLİK
Soru : Aşağıda verilen metinde geçen fiilimsileri bulunuz. Bulduğunuz fiilimsileri metnin altında verilen türlerin karşısına yazınız.
Cevap:
Metinde geçen fiilimsileri bulmak için fiilimsilerin üç türünü göz önünde bulundurmak gereklidir:
İsim-fiil (mastar): “-mak, -mek, -ma, -me” ekleri ile yapılan fiilimsi türüdür.
Sıfat-fiil (ortaç): “-an, -en, -ası, -esi, -mez, -maz, -ar, -er, -dık, -dik, -ecek, -miş” ekleri ile yapılan fiilimsi türüdür.
Zarf-fiil (ulaç): “-ıp, -arak, -ince, -ken, -dikçe, -meden, -eli, -rken, -den, -e, -mek için” gibi eklerle yapılan fiilimsi türüdür.
Metindeki Fiilimsiler:
İsim-fiil (mastar):
kurtarmak
almak
görmek
yaşamak
gitmek
söylemek
Sıfat-fiil (ortaç):
bağlanan (bağlanmış)
çürüyen (çürümüş)
unutmadığı (unutulmuş)
yaşayan (yaşamış)
giden (gitmiş)
yürüyen (yürümüş)
Zarf-fiil (ulaç):
ovduktan (ovmak)
baktıktan (bakmak)
atarak (atmak)
gidince (gitmek)
beklerken (beklemek)
kalkınca (kalkmak)
sarıldıktan (sarılmak)
Metindeki bu fiilimsiler, cümlelere hareket ve özellik kazandıran sözcüklerdir.
8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 29 Cevapları
8. ETKİNLİK
Soru : Okuduğunuz metni özetleyerek aşağıya yazınız. Özetinizi yazarken tekrar edilen ifadelere ve gereksiz olduğunu düşündüğünüz ayrıntılara yer vermeyiniz.
Cevap:
“Forsa” adlı metin, Malta korsanları tarafından esir alınan Kara Memiş’in hikayesini anlatmaktadır. Kara Memiş, esaretine rağmen inancını kaybetmez ve namazını kılmaya devam eder. Bu durum, onun güçlü bir karaktere sahip olduğunu gösterir.
Oğul Turgut, Kara Memiş’in babası olduğunu anladığında, içindeki özlem ve sevgi duyguları kabarır. Esaret koşullarında bile cesaretini koruyan Kara Memiş, gençleşmiş bir kaplana benzetilir; bu, onun gücünü ve kararlılığını simgeler. Metin, inanç, cesaret ve bağlılık temalarını işlerken, savaşçı bir ruhun esaret altında bile nasıl hayatta kalabileceğini gösterir.
9. ETKİNLİK
Soru : “Kara Memiş’in yerinde siz olsaydınız yaşadığınız bu olaylar karşısında neler hisseder, neler yapardınız?” sorusundan hareketle sınıfınızda hazırlıklı konuşma yapınız.
Konuşmanızda empati kurma stratejisini uygulayınız. Bu stratejiyi uygularken kendinizi olaydaki kahramanın yerine koyarak neler hissettiğini, yaşadığını, düşündüğünü anlatmaya çalışınız. Konuşmanız sırasında beden dilinizi etkili kullanmaya özen gösteriniz. Beden dilini etkili kullanmanın konuşmacının vermek istediği sözlü olmayan mesajları iletmeyi kolaylaştıracağını unutmayınız. Konuşmanızda kelimeleri anlamlarına uygun kullanmaya özen gösteriniz.
Kısa Cevap:
Sevgili arkadaşlar,
Bugün sizlere, “Kara Memiş’in yerinde olsaydım neler hisseder, neler yapardım?” sorusunu yanıtlamak istiyorum. Eğer ben Kara Memiş olsaydım ve Malta korsanları tarafından esir alınsaydım, korku ve çaresizlik duyguları içinde kaybolabilirdim. Ancak, bu zorlu durumun üstesinden gelmek için umudumu kaybetmezdim.
İnancım ve güçlü ruhum, beni ayakta tutan en önemli unsurlar olurdu. Namazımı kılmak, bana manevi bir güç sağlar ve özgürlüğüme olan özlemimi tazelerdi. Belki de, zindandan kaçış planları yaparken arkadaşlarımla dayanışma içinde olmak, bana cesaret verirdi.
Sonuç olarak, her ne olursa olsun, içimdeki özgürlük arzusu ve dayanışma ruhu ile bu zorluğun üstesinden gelmeye çalışırdım. Zor zamanlar, bizi daha güçlü kılar. Teşekkür ederim.
Uzun Cevap:
Sevgili arkadaşlar,
Bugün sizlere, “Kara Memiş’in yerinde olsaydım neler hisseder, neler yapardım?” sorusunu yanıtlamak istiyorum. Hayal edin; bir gün denizlerin cesur savaşçısı Kara Memiş olarak uyanıyorsunuz. Güçlü, özgür ve cesur bir insansınız. Ancak, birdenbire, Malta korsanları tarafından yakalanıyorsunuz. Esir alınıyorsunuz ve karanlık bir zindana kapatılıyorsunuz. İşte o an, benim için korku, yalnızlık ve çaresizlik hissetmek kaçınılmaz olurdu.
Esaret altındayken, içimdeki özgür ruhun hapsolduğunu düşünmek benim için çok zor olurdu. Kendi evimde, sevdiklerimden uzakta, düşüncelerimle baş başa kalmak… Her sabah, özgürlüğe dair hayaller kurarken, bir gün bu zindandan kurtulacağım umudunu taşımak belki de tek tesellim olurdu. Ama biliyorum ki, bu yalnızlık ve belirsizlik beni zaman zaman yıldırabilir, umutsuzluğa düşürebilir.
Kara Memiş’in yaşadığı olaylar karşısında, kendime şu soruları sorardım: “Benim için bu zor dönemde önemli olan nedir? Ailem, inancım, özgürlüğüm mü?” Bu sorular, beni motive ederdi. O yüzden, asla pes etmemek gerektiğine inanırdım. Namazımı kılmak, beni ruhsal olarak ayakta tutar ve umudumu tazelerdi. Belki de inancım, bana en büyük güç kaynağım olurdu.
Zindandan kurtulmak için arkadaşlarımla birlikte plan yaparken, kalbimdeki cesaret ve kararlılığı hissetmek harika bir duygu olurdu. Birlikte özgürlük hayalini gerçekleştirmek, beni daha da güçlendirirdi. Hatta belki de bu zorluklar, benim için birer sınav haline gelirdi; beni daha güçlü, daha dirençli biri yapardı.
Sonuç olarak, Kara Memiş’in yerinde olsaydım, yaşadıklarım karşısında hissettiğim korkuya, yalnızlığa ve çaresizliğe rağmen, içimdeki özgür ruhu asla kaybetmezdim. Arkadaşlarımla birlikte dayanışma içinde, umutla dolu günler için mücadele ederdim. Hayat, zorluklarla dolu olsa da, ben her zaman özgürlüğüm için savaşırdım.
Unutmayalım ki, en karanlık anlarda bile içimizde bir umut ışığı vardır. Özgürlük için savaştığımızda, zorlukların üstesinden gelebiliriz. Teşekkür ederim.
10. ETKİNLİK
Soru : Forsa” adlı metnin konusundan ve ana fikrinden hareketle defterinize hikâye edici bir metin yazınız. Yazdığınız metne uygun bir başlık bulunuz. Metninizi gözden geçirirken varsa yazım ve noktalama hatalarını düzeltiniz. Yazdığınız metni sınıfta arkadaşlarınıza okuyunuz.
Cevap:
Başlık: Esaretin Kılıcı
Bir zamanlar, denizlerin derinliklerinde cesur bir savaşçı yaşardı. Adı Kara Memiş olan bu adam, savaşlarda gösterdiği cesaretle tanınırdı. Bir gün, Malta korsanları tarafından pusuya düşürüldü ve esir alındı. Zindanda, korkunç şartlar altında yaşamak zorunda kaldı. Ancak Kara Memiş, inancını ve güçlü karakterini asla kaybetmedi.
Zindanda geçen günler, onun için bir ceza değil, bir sınav oldu. Her sabah namazını kılarak kendini ruhsal olarak beslemeyi başardı. Arkadaşları, onun bu kararlılığından etkilenmişti. “Kara Memiş bile bu zor günlerde bile güçlü kalabiliyorsa, biz de kalmalıyız!” dediler birbirlerine.
Bir gün, oğlu Turgut zindana geldi. Kapı açıldığında, içeri girdiğinde babasını görünce gözleri doldu. Kara Memiş, yüzündeki çatlakları ve yorgun görünümüne rağmen gençleşmiş bir kaplan gibi duruyordu. Turgut, babasının kararlılığını ve cesaretini gördüğünde, ona daha fazla saygı duydu. Babasının kendisine olan sevgisini hissetti.
Turgut, “Babacığım, seni asla unutmuyorum. Birlikte özgürlüğe ulaşacağız!” dedi. Kara Memiş, oğlunun gözlerindeki cesareti gördü ve ona, “Unutma evlat, esaret ruhu öldüremez!” diyerek cevap verdi.
Günler geçtikçe, özgürlük hayaliyle dolup taşan Kara Memiş, zindanın kalın duvarlarını aşmak için planlar yapmaya başladı. Onun içindeki savaşçı ruh, esareti kabul etmiyordu. Arkadaşlarıyla birlikte bir gece, zindanı terk etme planını uygulamaya karar verdiler.
Plan başarıyla uygulandı ve Kara Memiş, oğlu Turgut ile birlikte özgürlüğüne kavuştu. Artık yeni bir hayat, yeni bir mücadele bekliyordu. Bu hikaye, her ne olursa olsun inanç ve cesaretin asla kaybedilmeyeceğini anlatan bir ders oldu.
Kara Memiş, bir kez daha denizlerin özgür ruhuyla bütünleşti ve kendi kaderini yeniden yazdı.