Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Kitabı1. Ünite Ölçme ve Değerlendirme CevaplarıSayfa 44, 45, 46, 47, 48, 49
8. Sınıf Türkçe Kitabı 1. Ünite Ölçme ve Değerlendirme Cevapları
8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 44-45-46-47-48-49
8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 44, 45, 46, 47, 48, 49 Cevapları, dil ve anlatım becerilerinin geliştirilmesi açısından oldukça önemlidir. Bu sayfalarda bulunan etkinlikler, öğrencilerin okuma ve yazma yeteneklerini pekiştirirken, öğrendiklerini uygulama fırsatı sunar. Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı ise, çeşitli metin türleri ve konularıyla öğrencilerin geniş bir perspektif kazanmalarını sağlar.
“8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 44-45-46-47-48-49 Hecce Yayıncılık”
Ayrıca, 8. Sınıf Türkçe 1. Ünite Ölçme ve Değerlendirme Cevapları ile öğrenciler, öğrendiklerini değerlendirme ve anlamlarını test etme imkanı bulur. 8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 44-45-46-47-48-49 Hecce Yayıncılık bölümleri, öğretici içerikleriyle öğrencilerin dil becerilerini artırırken, eleştirel düşünme ve analiz yeteneklerini de geliştirir. Bu sayede, öğrenciler Türkçeyi daha etkin bir şekilde kullanma becerisi kazanır.
ASLAN İLE FARE
Herkese saygı göstermeli elden geldikçe.
Umulmadık kimselerden fayda görür, insan.
İşte bu gerçeği anlatan iki hikâye,
Daha nice bin hikâye arasından:
Pençesi dibinde bir arslanın,
Dalgınlıkla bir fare topraktan çıkıverdi.
Bu fırsatı kullanmadı sultanı ormanın;
Fareye dokunmayıp bir büyüklük gösterdi.
Bu iyiliği boşa gitti sanmayın sakın.
Kimin aklına gelir ki bir an,
Fareye işi düşer arslanın?
Ama o da bir gün dışarı çıktı ormandan.
Gitti, tutuldu bir ağa.
Ne çırpınma, ne kükreme… Kâr etmez tuzağa.
Bay fare koştu; dişiyle arslanın ağını
Öyle bir kemirdi ki ağ söküldü nihayet.
Sabırla zamanın yaptığını
Ne kuvvet yapabilir, ne şiddet.
LA FONTOINE (LA FONTEN) (Çev.: Orhan Veli KANIK)
Soru : Aşağıdaki soruları “Aslan ile Fare” adlı metne göre cevaplayınız.
1. Metinde hangi değerler üzerinde durulmuştur?
Cevap: Saygı, yardımlaşma ve alçakgönüllülük.
2. Metinden nasıl bir ders çıkarmalıyız?
Cevap: Güçlüler, zayıflara saygı göstermeli ve birbirimize yardım etmeliyiz.
3. Okuduğunuz metnin türü nedir? Nedenleriyle açıklayınız.
Cevap: Metin bir masaldır, çünkü hayvan karakterler aracılığıyla ahlaki dersler verir.
8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 45 Cevapları
Soru : Aşağıdaki cümleleri, harf ile verilen söz sanatlarıyla eşleştirerek harfleri yay ayraçların içine yazınız.
Cevap:
Cennet kadar güzel bir vatanımız var. (c) Benzetme
Yorgun bir gemi, limana yanaştı ağır ağır. (d) Karşıtlık
Bir gün meşe dedi ki kamışa: (ç) Konuşturma – “Tabiattan şikâyet etmekte hakkınız var.”
Dünya kadar işim birikti. (b) Abartma
Soru : Aşağıdaki cümlelerin öznel yargı mı yoksa nesnel yargı mı olduklarını yanlarına yazınız.
Cevap:
Ülkemizin komşularından biri Bulgaristan’dır. (Nesnel Yargı)
Bu kitap gerçekten çok güzel olmuş. (Öznel Yargı)
Gesi Bağları türküsü Kayseri yöresine aittir. (Nesnel Yargı)
Oltu taşı, Erzurum’da çıkarılan bir taştır. (Nesnel Yargı)
Konuşmacının duyduğu heyecan, dinleyicilerini de heyecanlandırır. (Nesnel Yargı)
Okurken hayal etmeyi, başka şeyler düşünmeyi çok severiz. (Öznel Yargı)
Kapadokya’da gören herkesin hayran kaldığı tüften oluşan peribacaları bulunur. (Nesnel Yargı)
Ahmet Hamdi Tanpınar; Beş Şehir adlı eserinde Erzurum, Bursa, Ankara, Konya ve İstanbul şehirlerini anlatmıştır. (Nesnel Yargı)
Pamukkale’de traverten adlı jeolojik oluşumlar bulunur. (Nesnel Yargı)
Günümüz yazarlarının hikâyelerini daha çok severim. (Öznel Yargı)
Soru : Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.
1. Maden ocakları müdürü, bütün köylünün arazisini satın aldı. Köylüler, heybelerini sırtlarına vurarak tozlu yollardan uzaklaştılar. Fakat her adımda, her izde bir hatıra buldular. Ayakları yürümedi, köylerini ana ana gittiler.
Yukarıdaki metinde hangi anlatım biçimine başvurulmuştur?
A) Açıklayıcı anlatım
B) Betimleyici anlatım C) Öyküleyici anlatım
D) Tartışmacı anlatım
Cevap: C) Öyküleyici anlatım
8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 46 Cevapları
2. • Bugün piknikte çocuklar gibi eğlendik.
• Köpek bana el salladı.
• Köpek “Haydi gel.” diye beni de oyuna çağırdı.
• Sesimle âdeta dağlar yerinden oynadı.
• İyi günde de kötü günde de yanımdaydı.
Ayşe Öğretmen’in tahtada yazdığı sorulardaki söz sanatlarını öğrencilerinden bulmalarını istedi. Öğrencilerin cevapları sırayla aşağıdaki gibidir. Öğrencilerin yüzde kaçı söz sanatlarını doğru şekilde sıralamıştır?
A) %20 B) %40C) %60 D) %80
Cevap: B) %40
3. Minimini kasabanın balkonlu, kuleli gazinoya benzeyen kocaman bir konağı vardı. Lakin ikmal edilememişti. Sıvanamayan kerpiç duvarlar yer yer açılmış, kumrulara yuva olmuştu. Üst kat penceresiz, sıvasız, tahta örtülerle bekleniyordu.
Yukarıdaki metinde hangi anlatım biçimine başvurulmuştur?
A) Açıklayıcı anlatım B) Betimleyici anlatım C) Öyküleyici anlatım D) Tartışmacı anlatım
A) Onu görmeyeli uzun zaman olmuştu.
B) Yukarıya kadar hızlı hızlı koştu.
C) Parayı kimse almayacaktı.
D) Sabah, erkenden orada olurum.
Cevap: A) Onu görmeyeli uzun zaman olmuştu.
7. Verilen cümlenin fiilimsi türünü doğru bulan öğrenciler bir alt basamağa geçmeye hak kazanacaklardır. Alt basamakta doğru sonuca ulaşan öğrenci kaç numaralı öğrencidir?
A) 3 B) 5 C) 7 D) 9
Cevap: B) 5
8. Aşağıdakilerden hangisi bu görselleri anlatan bir metnin başlığı olabilir?
A) YağmurB) Sonbahar C) Tarlalar D) İlkbaharın Gelişi
Cevap: A) Hayvan Sevgisi
8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 48 Cevapları
9. Bu broşürdeki bilgilerden gıda israfıyla ilgili hangisine ulaşılabilir?
A) İsrafı önlemek için neler yapılması gerektiğine
B) İsraf edilen ekmek ile iki milyon insanın doyabileceğine C) İsraf edilen yiyecekle kaç kişinin doyabileceğine
D) Bir yılda on sekiz milyon ton ekmeğin çöpe gittiğine
Cevap: C) İsraf edilen yiyecekle kaç kişinin doyabileceğine
10. Akıllı isen gariplerin gönlünü avla;
Mustafa gibi ülkeyi gezip yetim ara;
Dünyaya tapan soysuzlardan yüz çevir;
Yüz çevirip, deniz olup taştım işte.
Ahmed Yesevî
Yukarıdaki dörtlükte kaç fiilimsi vardır?
A) 2 B) 3 C) 4 D) 5
Cevap: C) 4
8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 49 Cevapları
Soru : Mevlanâ’nın “Sevgiden acılar tatlı olur. / Sevgiden bakırlar altın olur. / Sevgiden tortular berrak olur. / Sevgiden dertler şifa bulur. / Sevgiden ölüler dirilir. / Sevgiden padişah köle olur. / Bu sevgi de bilginin sonucudur.” dizelerinden ve bu temada edindiğiniz bilgilerden yararlanarak insan sevgisi konulu bilgilendirici bir metin yazınız.
Cevap:
İnsan Sevgisi
Mevlânâ’nın sözleri, insan sevgisinin hayatın her alanında ne kadar önemli olduğunu vurgular. Sevgiden kaynaklanan birçok olumlu duygu ve durum, yaşamı güzelleştirir. Sevgi, insanlar arasındaki bağı güçlendirir; acıları tatlılaştırır, zorlukları hafifletir. Sevgiyle bakıldığında, bakır bile altın değerinde olur; insanlar arasındaki ilişkiler derinleşir ve daha kıymetli hale gelir.
Ayrıca, sevgi her türlü dert ve sıkıntıya şifa olur. İnsanlar, sevgi sayesinde hayata tutunur ve karamsarlığı aşarlar. Sevgi, ölülerin ruhunu canlandırır; onları anarak yaşatır. Sonuç olarak, sevgi, bir bilgelik ve anlayış göstergesidir; sevgi dolu bir kalple, herkes eşit bir değer kazanır. Bu nedenle, insan sevgisi, toplumu daha güzel bir hale getiren en önemli erdemlerden biridir.
Ortaokul 8. Sınıf Türkçe KitabıAnadolu’da Tuzun da Bir Sözü Var Serbest Okuma Metni Etkinlik CevaplarıSayfa 41, 42, 43
8. Sınıf Türkçe Kitabı Anadolu’da Tuzun da Bir Sözü Var Serbest Okuma Metni Etkinlik Cevapları
8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Sayfa 41, 42, 43 bölümleri, öğrencilerin dil ve anlatım becerilerini geliştirmeye yönelik zengin içerik sunmaktadır. Bu sayfalarda yer alan etkinlikler, öğrencilerin okuma ve anlama yeteneklerini pekiştirirken, farklı edebi metinlerle tanışmalarını sağlar. Aynı zamanda, 8. Sınıf Türkçe Kitabı Hecce Yayıncılık serisi, öğretim programının gerekliliklerine uygun olarak hazırlanmış, öğrencilere kapsamlı bir dil eğitimi sunmaktadır.
“8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Sayfa 41-42-43 Hecce Yayıncılık”
Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Kitabı Cevapları ile desteklenen bu içerikler, “Anadolu’da Tuzun da Bir Sözü Var” adlı serbest okuma metni etkinlikleriyle pekiştirilmiştir. Bu etkinlikler, öğrencilerin eleştirel düşünme ve yorumlama becerilerini geliştirmelerine yardımcı olurken, kültürel değerleri anlamalarına da katkı sağlar. 8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 41-42-43 etkinlikleri, öğrencilerin günlük yaşamla bağlantılı kavramlar üzerinde düşünmelerini teşvik eder ve dil becerilerinin güçlenmesine zemin hazırlar.
8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 41-42-43
Anadolu’da Tuzun da Bir Sözü Var
İnsanların ekmek gibi su gibi vazgeçemeyeceği günlük ihtiyaçlarından biri de tuzdur. Anadolu’da “Tuzsuz aş, ağrısız baş olmaz ” derler. Yalnız asm tadı tuzu değil, hayatın da tadı tuzu olmalıdır. Anadolu’da evlenme gelenekleri arasında yeni evlilerin yastığının alıma şeker ve tuz koymalarının manası bu olsa gerek. Anadolu insanı konuğuna tatlıdan önce tuzlu ikram eder. Ağız tadı tuzuyla tamamlansın diye.
Tuzu, ilk çağlarda, Türklerin keşfettiğini, dünyaya Türklerin tanıttığını tarih yazar. Söylentilere göre tuzlu bir bölgede keklik avlayan bir avcı, oracıkta çalı çırpı yakarak avını kızartmış, bir budunu kopartıp ağzına atacağı sırada but elinden düşmüş, tuzlara belenmiş. Avcı, budu yerden alarak atmış ağzına. Değişik, hoş bir tat bulmuş avında… Öteki budu koparmış, onu da yemiş ama ilkinin tadı başka. O zaman anlamış tuzun varlığım. O günden sonra tuz, bütün yiyeceklerin yanında yer almış, dünyaya yayılmış.
Hani bir hikâye vardır, anlatırlar. Padişahın biri kızlarını çağırmış:
— Beni nasıl seversiniz, diye sormuş.
Büyük kız:
— Şeker gibi, bal gibi severim, demiş.
Padişah sevinmiş. Ortancası:
— Altın gibi, elmas gibi severim, cevabını vermiş.
Padişah ona da sevinmiş. Küçük kız:
— Tuz gibi severim, deyince Padişah suratını asmış, küçük kızma küsmüş.
8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 42 Cevapları
Ama ertesi gün, sofrasına getirilen tuzsuz yemeklere el atınca bağırıp çağırmış. Aşçısına:
— Bunlar da yenir mi, diye çıkışmış.
İşte o zaman küçük kız görünmüş:
— Babacığım, ben seni tuz gibi severim dedim, hoşlanmadın. Şimdiyse yemekler tuzsuz diye bağırıp çağırıyorsun. İnsan şekersiz, balsız olabilir. Altını, elması bulunmayabilir. Ama tuzsuz yapabilir mi? demiş.
Padişah da kızından özür dilemiş.
Sırası gelmişken tuz üzerine bir hikâye daha anlatalım da sohbetimizin tadı tuzu gelsin. İran’ın tanınmış bilgin ve şairi Şeyh Sadi Şirazi, Anadolu’ya gelerek Konya’da büyük mütefekkir Mevlâna Celaleddin’i ziyaret etmiş, “Bostan” adlı meşhur eserini sunmuş. Mevlâna eseri okumuş, Şeyh Sadi’ye:
— Tuzsuz olmuş, diyerek fikrini belirtmiş.
Şeyh Sadi’nin bu söze üzüldüğünü anlayan Mevlâna:
— Helva gibi tatlı ve güzel… Helvaya tuz atılmaz, diyerek eseri beğendiğini sözlerine eklemiş.
Helvaya tuz atılır mı, atılmaz mı bunun üzerinde durmayacağız. Ne var ki tuz Anadolu’da ekmek, su gibi kutsal sayılır. Osmanlı ordusundaki bir geleneğe göre “ahde vefa” ve yeminler, tuz, ekmek ve kılıç üzerine yapılırdı. Çoğu zaman halkın mezar ve türbe ziyaretlerinde bir tutam tuz götürmesi, tuzun kutsal sayıldığına bir işarettir. İki kişinin geçmişteki sıkı dostluğuna “ekmek tuz hakkı” denir, bu hak her zaman gözetilirdi. Bir de hikâyesi vardır, ekmek tuz hakkının; isterseniz anlatalım:
8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 43 Cevapları
Osmanlı Padişahı II. Selim, bir sefer sırasında Konya’dan güneye gitmektedir. Söylentilere göre bugün Karapınar ilçesinin bulunduğu yerdeki ovada çevresi vaha gibi bir pınar vardır. Pınarın başında bir çoban çıkınını açmış, önündeki tuzu ekmeğine katık etmektedir. Padişah, ordusunun önünde atını sürerek pınara gelir, çobana selam verir. Çoban, gelenin kim olduğunu bilmemektedir. Selamını alır, tuz ekmekten ibaret olan sofrasına buyur eder. Padişah, çobanın hatırını kırmaz. Bir lokma ekmek alır, tuza batırır ve yer. Ardından da pınardan buz gibi bir su içer. Ayrılırken:
— Ben padişahım, şu geriden gelen ordu da askerlerim. Seferim vardır. Ekmeğini, tuzunu yedim, helal et, der.
Çoban, karşısındakinin padişah olduğunu anlar anlamaz şöyle bir irkilir, sonra da:
— Padişah olduğunuza göre tuz ekmek hakkının ne demek olduğunu bilirsiniz. Hakkımı helal etmemi isterseniz bir dileğim var, cevabını verir.
Padişah, dileğini sorar. Çoban:
— Önce sağlığınızı dilerim. Sonra da bu pınarın başına bir şehir kur. Camileri, medreseleri, hanları, hamamları, köşkleri olsun. Padişahsın, her şeyi yapabilirsin. Dediğimi yaparsan hakkımı helal ederim, değil ise var git yolun açık olsun…
Tuz ekmek hakkı bu. Padişah şöyle bir düşünür, bu hakkı çiğnemek istemez. Emir verir, Hecce eder. Pınarın başında bir şehir kurulmaya başlanır, tam çobanın istediği gibi bir şehir. Adına “Sultaniye” derler.
Siz bu olaya ister söylenti deyiniz, ister hikâye.
Tuz ve ekmek hakkı…
Ortaokul 8. Sınıf Türkçe KitabıDostluğun Değeri Dinleme Metni Etkinlik CevaplarıSayfa 38, 39, 40
8. Sınıf Türkçe Kitabı Dostluğun Değeri Dinleme Metni Etkinlik Cevapları
“8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Sayfa 38, 39, 40” bölümleri, Hecce Yayıncılık tarafından hazırlanmış ve özellikle “Dostluğun Değeri” metni üzerine yoğunlaşmıştır. Bu metin, dostluğun insanlar üzerindeki olumlu etkilerini, ilişkilerin hayatımızdaki yerini vurgular. Özellikle metnin dinlenmesi ve ardından yapılan etkinliklerle öğrencilerin okuma-anlama becerileri geliştirilir. “Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Kitabı Cevapları” rehber niteliğinde olup, öğrencilerin bu etkinliklere verdikleri cevaplar üzerinden kendilerini değerlendirmelerine yardımcı olur. Bu cevaplar, metinle ilgili soruların analiz edilmesi, ana fikrin ve metnin alt mesajlarının çıkarılması üzerine odaklanır.
“8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 38-39-40 Hecce Yayıncılık”
Ayrıca, “8. Sınıf Türkçe Dostluğun Değeri Dinleme Metni Etkinlik Cevapları” öğrencilere dostluğun ne kadar değerli olduğunu anlamaları için yardımcı olur. Metni dikkatle dinleyen öğrenciler, dostlukla ilgili kendi fikirlerini oluşturarak bu değerli kavram üzerine düşünme fırsatı bulurlar. “8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 38-39-40 Hecce Yayıncılık” bu konuyu derinlemesine işlerken, öğrencilerin dostluk hakkındaki düşüncelerini yazılı etkinliklerle ifade etmelerini sağlar.
8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 38-39-40
HAZIRLIK ÇALIŞMASI
Soru : Dostluk kavramı sizin için ne ifade eder? İnsanlar neden dostluk kurmaya
ihtiyaç duyar? Düşüncelerinizi anlatınız.
Kısa Cevap:
Dostluk, güven, sadakat ve karşılıklı anlayış üzerine kurulu bir ilişkidir. İnsanlar, yalnız hissetmemek, duygusal destek almak ve hayatlarını paylaşmak için dostluk kurmaya ihtiyaç duyarlar. Dostluk, zor zamanlarda dayanışmayı, mutlu anlarda ise paylaşmayı sağlar.
Uzun Cevap:
Dostluk, insan hayatında çok önemli bir yer tutan, güven ve karşılıklı saygı temellerine dayanan bir ilişkidir. İnsanlar dostluk kurarak yalnızlık duygusundan kurtulurlar ve kendilerini daha güvende hissederler.
Dostluk, kişilerin birbirlerine destek olmalarını, sevinç ve üzüntülerini paylaşmalarını sağlar. Ayrıca dostluk, zor zamanlarda dayanışma gösterip birbirine yardımcı olmayı içerir. Bir insanın hayatındaki en değerli şeylerden biri, samimi bir dost ile kurduğu bağdır; bu bağ, hem duygusal hem de sosyal olarak insanı güçlendirir.
Bu nedenle insanlar, hayatlarının her döneminde dostluk ilişkileri kurmaya ihtiyaç duyarlar çünkü bu, hayatı daha anlamlı ve katlanabilir kılar.
Soru : Metni öğretmeninizden ya da “Dinleme/İzleme CD’sinden [Compact Disc (Kompakt Disk)]” dinleyeceksiniz. Metni dinlerken kaydı durdurarak olayların gelişimi ve sonucu hakkında tahminde bulununuz. Tahminlerinizi defterinize yazınız. Dinleme sonunda tahminlerinizin doğruluğunu kontrol ediniz.
Cevap: Bu etkinliği sınıf içerisinde arkadaşlarınızla yapmanız gerekmektedir.
1. ETKİNLİK
Soru : Dinlediğiniz metindeki anlamını bilmediğiniz kelime ya da kelime gruplarını aşağıya yazınız.
Metindeki anlamını bilmediğiniz kelime ya da kelime gruplarının anlamını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizin doğruluğunu TDK Güncel Türkçe Sözlük’ten kontrol ediniz. Anlamını öğrendiğiniz yeni kelime/kelime gruplarını sözlüğünüze yazınız. Öğrendiğiniz kelimeleri birer cümlede kullanınız.
Cevap:
Kelime/Kelime Grubu: tasma Tahminî Anlamı: Hayvanların boynuna takılan, genellikle kayış veya zincirle kontrol edilen bir aksesuar. Cümlem: Köpeğimi parkta gezdirirken tasmayı sıkıca tutuyordum.
Kelime/Kelime Grubu: güvercin Tahminî Anlamı: Genellikle şehirlerde yaşayan, beyaz ya da gri renkte kanatlı bir kuş türü. Cümlem: Parkta otururken güvercinler yanımıza gelip etrafta dolaşmaya başladı.
Kelime/Kelime Grubu: fare Tahminî Anlamı:Küçük, genellikle evlerde veya tarım alanlarında görülen kemirgen bir hayvan. Cümlem: Mutfakta dolapların arkasında bir fare olduğunu fark ettim.
Kelime/Kelime Grubu: avcı Tahminî Anlamı:Hayvanları yakalamak veya öldürmek için onları takip eden kişi. Cümlem: Ormanda sessizce yürüyen avcı, geyik izlerini takip ediyordu.
Kelime/Kelime Grubu: ağ Tahminî Anlamı: Balık tutmak veya hayvan yakalamak için kullanılan iplerden örülmüş bir tuzak. Cümlem: Balıkçı, gölde büyük bir balık yakalayabilmek için ağını suya bıraktı.
8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 39 Cevapları
2. ETKİNLİK
Soru : Aşağıdaki soruları dinlediğiniz metne göre cevaplayınız.
1. Metinde anlatılan olay nedir?
Cevap:
Avcının tuzağına yakalanan güvercinlerin, birlik olup ağdan kurtulmaları ve daha sonra fare dostlarının yardımıyla önce diğer güvercinlerin, ardından da lider olan tasmalı güvercinin özgürlüğüne kavuşması anlatılmaktadır.
2. Metinde size en çok etkileyen bölüm hangisidir? Açıklayınız.
Cevap:
Metnin sonunda, tasmalı güvercinin “Önce beni kurtarırsan çabuk yorulursun ama beni sona bırakırsan, yorulsan bile dostlarını yalnız bırakmaz ve beni kurtarırsın” demesi beni en çok etkileyen bölümdü. Çünkü bu söz, dostluğun ne kadar güçlü ve fedakarlık gerektiren bir bağ olduğunu ortaya koyuyor.
3. Tuzağa düşen güvercinler, kurtulmak için ne yapmaya karar vermişlerdir?
Cevap:
Güvercinler, birlikte hareket etmeye ve organize bir şekilde kurtulmaya karar vermişlerdir. Birlik olup uyum içinde çabaladıkları için kurtulmuşlardır.
4. Sizce güvercin neden tasmalıdır? Tartışınız.
Cevap :
Tasmalı güvercin, diğer güvercinlere liderlik eden, onları yönlendiren ve zor zamanlarda ne yapılması gerektiğini belirleyen biri olduğu için tasma taşımaktadır. Tasma, ona bu liderlik görevini simgesel olarak verir.
5. Tasmalı güvercin, farenin önce öteki güvercinleri kurtarmasını istemiştir. Böyle bir
durumda siz nasıl bir karar verirdiniz? Nedenleriyle açıklayınız.
Cevap:
Ben de benzer bir karar verirdim. Çünkü tasmalı güvercin, gerçek dostluğun fedakarlık gerektirdiğini ve kendi çıkarlarını değil, dostlarının iyiliğini düşünmenin önemini göstermektedir. Bu da dostluğun gücünü ve anlamını en iyi şekilde yansıtır.
3. ETKİNLİK
Soru : Dinlediğiniz metni özetleyerek aşağıya yazınız. Özetinizi yazarken ana fikre bağlı kalarak ayrıntıya girmeden kendi cümlelerinizi kullanınız.
Cevap:
Güvercinler avcının tuzağına yakalanır. Liderleri, birlikte hareket ederek uçup kurtulmayı önerir. Güvercinler, fare dostlarının yardımıyla ağdan kurtulmayı başarır. Fare, ilk olarak lideri kurtarmak ister; ancak lider, diğer güvercinlerin önce serbest bırakılmasını ister. Bu fedakarlık fareyi derinden etkiler ve sonunda tüm güvercinleri özgürlüğüne kavuşturur.
4. ETKİNLİK
Soru : Dinlediğiniz metnin konusunu ve ana fikrini aşağıya yazınız.
Cevap:
Metnin Konusu: Güvercinlerin avcının tuzağından kurtulmak için fareden yardım alması ve dostluğun gücüyle zorluğun üstesinden gelmeleri.
Metnin Ana Fikri: Gerçek dostluk, her şeyden daha değerlidir; zor anlarda dostlar birbirine destek olur ve birlikte güç kazanırlar.
5. ETKİNLİK
Soru :“Dostluğun Değeri” adlı metindeki varlık sayısı kadar öğrencinin bulunduğu gruplar oluşturunuz. Gruplarda rol dağılımı yaparak metni canlandırınız.
Cevap: Bu etkinliği sınıf içerisinde arkadaşlarınızla yapmanız gerekmektedir.
8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 40 Cevapları
6. ETKİNLİK
Soru : Sınıfınızda “dostluğun değeri” konulu hazırlıklı bir konuşma yapınız.
Konuşmanızda güdümlü konuşma stratejisini uygulayınız. Bu stratejiyi uygulayabilmek için konuşma öncesinde konuyla ilgili beyin fırtınası yapınız. Konuşmalarınızda uygun geçiş ve bağlantı ifadeleri kullanmaya özen gösteriniz.
Kısa Cevap:
Dostluk, hayatımızda önemli bir yere sahiptir. Gerçek bir dost, zor zamanlarımızda yanımızda olan, bizi anlayan ve destekleyen kişidir. Dostluğun değeri, paylaşılan güzel anılar ve birbirimize duyduğumuz güvende yatar. Bu yüzden dostluk, yalnızca güzel zamanlarda değil, zor anlarda da var olmalıdır.
Uzun Cevap:
Dostluk, insan hayatında yeri doldurulamaz bir değerdir. Bir insanın yaşamında ne kadar maddi zenginlik ya da başarı olursa olsun, gerçek dostları yoksa hayatı eksik kalır. Dostluk, güven ve samimiyet üzerine kurulu, karşılıklı fedakarlıklarla güçlenen bir ilişkidir. Bir dost, sadece sevinçlerimizi değil, üzüntülerimizi de paylaşan kişidir. Bu yüzden dostluğun değeri, sadece güzel anlarda değil, zor zamanlarda da kendini gösterir.
Gerçek dostluklar, zamanla olgunlaşır ve güçlenir. Günlük hayatımızda karşılaştığımız zorluklar, bazen bizi yalnız hissettirebilir. Ancak yanımızda bize destek olan dostlarımız varsa, bu zorlukları aşmamız çok daha kolay olur. Örneğin, bir sınavda başarısız olduğunuzda sizi teselli eden, moralinizi yükselten bir dost, hayattaki en büyük zenginliklerden biridir. Dostluğun kıymeti, bu tür zor zamanlarda ortaya çıkar ve bu bağlar ömür boyu sürer.
Sonuç olarak, dostluk sadece bir arkadaşlık değil, derin bir bağ ve karşılıklı güven ilişkisidir. İnsanlar dostları sayesinde kendilerini daha güçlü ve güvende hissederler. Dostlar, bizi olduğumuz gibi kabul eden, hatalarımızı görmezden gelen ve her daim yanımızda olan kişilerdir. Bu yüzden dostluğun değerini anlamalı ve dostlarımızı hayatımızın en önemli parçası olarak görmeliyiz.
7. ETKİNLİK
Soru : Aşağıya “dostluk” konulu hikâye edici bir metin yazınız.
Yazacağınız metinde öncelikle zaman, mekân, şahıs ve olay unsurlarını belirleyiniz. Ardından yazacağınız metnin serim, düğüm ve çözüm bölümlerinde anlatacaklarınızı planlayınız. Mümkünse metninizde günlük hayattan örnekler veriniz.
Yazdığınız metni yazım, noktalama ve anlatım bozuklukları açısından gözden geçirerek düzenleyiniz. Yazdığınız metni sınıfta arkadaşlarınıza okuyunuz.
Kısa Cevap:
Bir gün en iyi arkadaşım Ayşe ile bir oyun oynarken, aramızda küçük bir tartışma çıktı. Bir süre konuşmadık, ama sonra birbirimizi özlediğimizi fark ettik. Olayı büyütmek yerine, oturup konuştuk ve barıştık. Gerçek dostluk, anlayış ve sabırla çözülebilecek güçlü bir bağdır.
Uzun Cevap:
Bir gün okulda, en yakın arkadaşım Ayşe ile oynadığımız bir oyun sırasında aramızda küçük bir anlaşmazlık oldu. İlk başta, ikimiz de çok sinirlendik ve bir süre konuşmamaya karar verdik. Fakat akşam eve gittiğimde, Ayşe ile paylaştığımız güzel anıları düşündüm. Onun ne kadar iyi bir dost olduğunu ve bu küçük tartışmanın dostluğumuzu bozmasına izin vermemem gerektiğini fark ettim. Çünkü dostluk, küçük sorunları aşmayı gerektirir.
Ertesi gün Ayşe ile oturup aramızdaki sorunu konuştuk. İkimiz de yanlış anlaşılmalar yüzünden tartıştığımızı fark ettik ve birbirimizden özür diledik. Bu olay, dostluğun ne kadar değerli olduğunu bir kez daha anlamamı sağladı. Çünkü gerçek dostlar, sorunlar ne olursa olsun, birbirlerini anlamak için çaba sarf eder ve ilişkilerini daha da güçlendirirler.
Bu olayın ardından dostluğumuz daha da sağlamlaştı. Zor zamanlar, dostlukları test eder ama aynı zamanda güçlendirir. Ayşe ile olan arkadaşlığımda öğrendiğim en önemli şey, sabırlı ve anlayışlı olmanın, dostluk bağlarını her zaman daha güçlü kıldığıdır.
Ortaokul 8. Sınıf Türkçe KitabıTürkçenin Söz Denizinde-Sevmek Metni Etkinlik CevaplarıSayfa 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37
8. Sınıf Türkçe Kitabı Türkçenin Söz Denizinde-Sevmek Metni Etkinlik Cevapları
8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37 arasında yer alan etkinlikler, öğrencilerin dil bilgisini ve okuma-anlama becerilerini geliştirmeye yönelik önemli çalışmalar içermektedir. Bu sayfalarda yer alan alıştırmalar, öğrencilerin Türkçe dersinde karşılaştıkları metinleri daha derinlemesine analiz etmelerini sağlamaktadır. Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Kitabı Cevapları, etkinliklerde verilen sorulara rehberlik ederek doğru çözüm yollarını öğrencilere sunmaktadır. Bu cevaplar, sınavlara hazırlık aşamasında da büyük bir yardımcı niteliğindedir.
“8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 30-33-34-35-36-37 Hecce Yayıncılık”
8. Sınıf Türkçe Türkçenin Söz Denizinde-Sevmek Metni Etkinlik Cevapları, öğrencilerin metni daha iyi anlamalarını sağlayan sorulara yanıt verir. Sevgi temalı bu metin, dilin inceliklerini öğrenirken aynı zamanda duygusal bir deneyim sunar. Forum MEB 8. Sınıf Türkçe Kitabı Cevapları, öğrencilerin derslerinde ihtiyaç duydukları destekleyici bilgileri sağlayarak öğrenme sürecini kolaylaştırır. 8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Sayfa 30-33-34-35-36-37 Hecce Yayıncılık, Türkçenin yapısal özelliklerini keşfetmek için öğrencileri çeşitli alıştırmalarla buluşturur ve dilin kullanımını etkili bir şekilde öğretir.
8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 30-33-34-35-36-37
HAZIRLIK ÇALIŞMASI
Soru : İnsanların konuşurken kullandığı kelimeler bize o kişi hakkında ne tür bilgiler
verir? Düşüncelerinizi söyleyiniz.
Kısa Cevap:
İnsanların konuşurken kullandığı kelimeler, onların eğitim düzeyini, ilgi alanlarını, duygusal durumlarını ve karakterlerini yansıtabilir. Aynı zamanda, iletişim biçimleri, onların düşünce yapıları ve hayata bakış açıları hakkında ipuçları verir.
Uzun Cevap:
İnsanların kullandığı kelimeler, onların iç dünyasını, kültürel birikimlerini ve sosyal çevrelerini yansıtır. Örneğin, zengin bir kelime dağarcığına sahip olan bir kişi, genellikle geniş bir okuma alışkanlığına ve yüksek bir eğitim seviyesine sahip olabilir.
Bunun yanı sıra, bir kişinin kelimeleri seçme biçimi, onun karakterini ve kişilik özelliklerini de ortaya koyar. Nazik, saygılı ve olumlu bir dil kullanan bir kişi, genellikle empati kurabilen ve duyarlı biri olarak tanımlanabilir. Aynı şekilde, bir kişinin ilgi alanları ve mesleki bilgileri de konuşma sırasında tercih ettiği kelimelerden anlaşılabilir.
Ayrıca, birinin konuşurken sergilediği üslup, duygusal durumuna dair de ipuçları verir; örneğin, sinirli ya da üzgün bir kişinin kullandığı kelimeler sert ve keskin olabilir. Sonuç olarak, bir insanın dili nasıl kullandığı, onun kişiliği, yaşam deneyimleri ve dünyaya bakışı hakkında çok şey söyler.
Soru : Metni türünün özellikleri ve noktalama işaretlerine dikkat ederek okuyunuz. Okuma sırasında eleştirel okuma stratejisine uygun olarak yazarın düşüncelerine katılmadığınız bölümleri işaretleyiniz. İşaretlediğiniz bölümleri arkadaşlarınızın işaretlediği bölümlerle karşılaştırınız.
Cevap:
Metni kitabınızdan bir kaç defa okumanızı tavsiye ederiz.
8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 33 Cevapları
1. ETKİNLİK
Soru : Anlamı verilen kelime ve kelime gruplarını bulunuz. Boşluklara uygun harfleri yerleştiriniz. Bunları anlamına uygun cümlelerde kullanınız.
Cevap:
Bir dilin tarihsel, bölgesel ve siyasal sebeplerden dolayı ses, yapı ve söz dizimi özellikleriyle ayrılan kolu diyalekt olarak adlandırılır.
Cümlem: Farklı bölgelerde yaşayan insanların konuşma tarzları, diyalektlerin bir sonucu olarak büyük farklılıklar gösterebilir.
İroni: Ses tonu, söz veya mimiklerle bir kimsenin, bir şeyin, bir durumun, gülünç, kusurlu, eksik vb. yönlerini küçümseyerek eğlence konusu yapma, onu aşağılama veya gülünç duruma düşürme.
Cümlem: Arkadaşımın sınavdan düşük not almasıyla ilgili yaptığı ironi, sınıftaki herkesin yüzünde bir gülümseme oluşturdu.
İnsanların çevrim içi veya çevrim dışı kültür, sanat, eğitim, eğlence, bankacılık, haberleşme, iletişim vb.ni genel ağ, bilgisayar, tablet, cep telefonu aracılığıyla yaptığı etkileşimli ortam; interaktif ortam.
Cümlem: Derslerin interaktif ortamda yapılması, öğrencilerin daha fazla katılım göstermesine olanak tanıyor.
2. ETKİNLİK
Soru : Aşağıdaki soruları okuduğunuz metne göre cevaplayınız.
1. Sevgi ile ilgili kimlerin sözüne yer verilmiştir?
Cevap:
Metinde Yunus Emre, Karacaoğlan ve Sait Faik’in sevgi ile ilgili sözlerine yer verilmiştir.
2. Dilimizde sevgi mesajı veren atasözlerini TDK Güncel Türkçe Sözlük’ten araştırınız..
Yunus Emre bu dizelerde, dünyanın geçici olduğunu, önemli olanın insanların birbirini sevmesi ve sevilmesi gerektiğini anlatmak istemiştir. Dünya gelip geçicidir, ama sevgi kalıcıdır.
4. “Sev-” sözcüğünden türeyen kelimeleri ve anlamları söyleyiniz.
Cevap:
Sev- kökünden türeyen kelimeler ve anlamları şunlardır:
Sevgili: Sevilen kişi.
Sevinç: İstenen bir şeyin olmasıyla duyulan coşku.
Sevecen: Acıyarak ve koruyarak seven kimse.
Sever: Bir şeyi ya da bir kimseyi sevmek eğiliminde olan kişi.
5. İçinde “sevgi, sevmek” gibi sözcükler geçmese de bu anlamlarda kullanılan sözcük
grupları nelerdir? Anlamlarıyla birlikte söyleyiniz.
Cevap:
Sevgi, sevmek gibi sözcükler geçmese de bu anlamlarda kullanılan bazı sözcük grupları şunlardır:
Üzerine titremek: Bir kişiye veya şeye büyük özen ve sevgi göstermek.
Yakınlık duymak: Birine karşı ilgi veya sevgi hissetmek.
3. ETKİNLİK
Soru : Okuduğunuz metne uygun yeni başlıklar bularak bu başlıkları aşağıya yazınız. Neden bu başlıkları tercih ettiniz? Açıklayınız.
Cevap:
1. Sevginin Dili: Türk Edebiyatında Sevgi ve Sevmek
Bu başlığı tercih ettim çünkü metin, sevgi ve sevmek temasının Türk edebiyatındaki önemini ve farklı yazarların bu konuya bakış açısını ele alıyor.
2. Türkçede Sevgi Sözleri ve Anlamları
Bu başlığı tercih etme sebebim, metinde sevmek fiilinden türeyen kelimeler ve bunların dilimizdeki farklı anlamlarının detaylı bir şekilde açıklanmış olması.
3. Yunus Emre’den Günümüze Sevginin İzleri
Bu başlık, Yunus Emre ve diğer önemli şairlerin sevgi kavramını nasıl ele aldıklarını ve bu anlayışın zamanla nasıl şekillendiğini ifade ettiği için tercih edilmiştir.
8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 34 Cevapları
4. ETKİNLİK
Yanlışlığı ya da doğruluğu kişiye göre değişmeyen, kanıtlanabilen cümlelere “nesnel yargı bildiren”; yanlışlığı ya da doğruluğu kişiye göre değişen, yorumlanabilen cümlelere “öznel yargı bildiren” cümleler denir.
Soru : Yukarıdaki açıklamadan yararlanarak yazarın metinde kullandığı öznel ve nesnel yargı bildiren cümleleri tespit ediniz. Aşağıya bu cümlelerden örnekler yazınız.
Cevap:
Öznel yargı bildiren cümleler:
“Dünyanın geçiciliği karşısında sevmenin, sevilmenin daha önemli olduğunu vurguluyor.”
(Sevmenin daha önemli olduğunu söylemek kişisel bir yorumdur.)
“Sevmenin utanılacak bir şey olmadığını dile getiriyor.”
(Utanılacak bir şey olup olmadığı, kişisel bir bakış açısına bağlıdır.)
“Her şeyin bir insanı sevmekle başlayacağını söylüyor…”
(Bu ifade de kişisel bir düşünceyi yansıtır.)
Nesnel yargı bildiren cümleler:
“Türk Dil Kurumu tarafından yayımlanan Türkçe Sözlük’e göre sevmek sözü Türkiye Türkçesinde beş ayrı anlamda kullanılmaktadır.”
(Bu, Türk Dil Kurumu’na dayanan kanıtlanabilir bir bilgidir.)
“Sevinç duymak anlamındaki sevin-, sevinme, seviniş, sevinç sözlerine de kaynaklık etmiştir.”
(Dilbilimsel bir gerçekliği ifade eder ve kanıtlanabilir bir bilgidir.)
“Eski Türkçe dönemindeki seb- köküne dayanmaktadır.”
(Tarihsel ve dilbilimsel bir gerçekliğe dayalıdır.)
5. ETKİNLİK
Soru : Aşağıda, okuduğunuz metinden bir paragraf verilmiştir. Yazar, bu paragrafta anlatım biçimlerinden biri olan açıklayıcı anlatımdan yararlanmıştır. Siz de okuduğunuz metinden açıklayıcı anlatım örneği bularak örneğinizi noktalı alana yazınız.
Cevap:
Okuduğum metinden açıklayıcı anlatım örneği:
“Türk Dil Kurumu tarafından yayımlanan Türkçe Sözlük’e göre sevmek sözü Türkiye Türkçesinde ‘Sevgi ve bağlılık duymak.’, ‘Birine sevgiyle bağlanmak, gönül vermek.’, ‘Çok hoşlanmak.’, ‘Okşamak.’, ‘Yerini, şartlarını uygun bulmak.’ gibi beş ayrı anlamda kullanılmaktadır.”
Bu cümle, sevmek sözcüğünün anlamlarını açıklayıcı bir şekilde ifade ettiği için açıklayıcı anlatım örneğidir.
8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 35 Cevapları
6. ETKİNLİK
Soru : Okuduğunuz metinde yazarın kullandığı düşünceyi geliştirme yollarını (tanımlama, örneklendirme, tanık gösterme, karşılaştırma, sayısal verilerden yararlanma, benzetme) belirleyiniz. Seçtiğiniz düşünceyi geliştirme yolunu örnekleyen paragrafı noktalı alana yazınız.
Cevap:
Yazar, metinde tanımlama, örneklendirme ve tanık gösterme düşünceyi geliştirme yollarını kullanmıştır.
Örnek olarak, tanık gösterme düşünceyi geliştirme yoluna şu paragraf örnek verilebilir:
“Ben gelmedim dava için Benim işim sevi için dizeleriyle yüzyıllar ötesinden seslenen Yunus Emre bir başka şiirinde; Sevelim sevilelim Dünya kimseye kalmaz. diyor; dünyanın geçiciliği karşısında sevmenin, sevilmenin daha önemli olduğunu vurguluyor.”
Bu paragrafta Yunus Emre’nin sözlerine yer verilerek düşünceyi destekleme amacıyla tanık gösterme yapılmıştır.
7. ETKİNLİK
Soru : Herhangi bir hazırlık yapmadan sınıfınızda “sevginin gücü” konulu bir konuşma yapınız. Arkadaşlarınızdan yaptığınız konuşmayı değerlendirmelerini isteyiniz.
Kısa Cevap:
Sevginin gücü, insan hayatında ve toplumda derin etkiler yaratan, insanları birbirine yaklaştıran en temel duygulardan biridir.
Sevgi, bireylerin hem kendi iç huzurunu bulmasını sağlar hem de başkalarıyla güçlü ve anlamlı ilişkiler kurmasına yardımcı olur. Aynı zamanda toplumların barış, hoşgörü ve anlayış içinde yaşamalarını teşvik eder.
Sevgi, sadece duygusal bir bağ değil, aynı zamanda toplumsal sorunların üstesinden gelmede, çatışmaların sona erdirilmesinde ve daha adil bir dünya inşa edilmesinde önemli bir araçtır. Sevgi olmadan, insan ilişkileri yüzeysel kalır, ancak sevgiyle birlikte derin ve kalıcı bağlar kurulur.
Uzun Cevap:
Sevginin gücü, tarih boyunca insan ilişkilerinin temelinde yer almış, toplumları bir arada tutan en önemli duygulardan biridir. Sevgi, insanları birbirine yaklaştırır, hoşgörüyü ve anlayışı besler.
Herkesin farklı hayat tecrübeleri olmasına rağmen, sevgi ortak bir paydadır. Sevgi, bireyin iç huzurunu sağladığı gibi, toplumda da barış ve uyumu destekler. Aile bağlarını güçlendirir, arkadaşlıkları pekiştirir ve toplumsal sorunları aşmada önemli bir araçtır.
Savaşların sona erdirilmesinde, sosyal değişimlerin gerçekleşmesinde sevginin gücü her zaman etkili olmuştur. Yunus Emre’nin de dediği gibi, “Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz.” Sevgi, yalnızca bireysel bir duygu değil, insanlığın temel ihtiyaçlarından biridir.
8. ETKİNLİK
Soru : Defterinize 2. etkinlikte araştırdığınız atasözlerinden biriyle bir hikâye yazınız. Yazacağınız metinde öncelikle zaman, mekân, şahıs ve olay unsurlarını belirleyiniz. Ardından yazacağınız hikâyenin serim, düğüm ve çözüm bölümlerinde anlatacaklarınızı planlayınız. Metni yazarken yazım kurallarına uymaya özen gösteriniz.
Cevap:
Tatlı Dil Yılanı Deliğinden Çıkarır
Bir zamanlar küçük bir köyde, Derya adında çok kibar ve tatlı dilli bir kız yaşardı. Herkes Derya’yı sever, onunla konuşmak için sabırsızlanırdı çünkü o insanları kırmadan, incitmeden konuşmayı çok iyi bilirdi.
Bir gün, köydeki büyük bahçeye bir yılan dadandı. Bahçe sahibi Kemal Amca, yılanı kovmak için her yolu denemiş ama başaramamıştı. Yılan, her seferinde saklanıyor, kimseyi yaklaştırmıyordu. Köylüler bu durumdan çok korkuyordu, çünkü yılanın zehirli olmasından endişe ediyorlardı.
Bir gün Derya, bahçeye gitti ve herkesin şaşkın bakışları altında yılanın bulunduğu deliğin başına oturdu. Nazik bir ses tonuyla, sakince konuşmaya başladı: “Güzel yılan, biz sana zarar vermek istemiyoruz. Burada senin de rahat edebileceğin başka yerler var. Eğer dışarı çıkıp uzaklaşırsan, hem biz rahat ederiz hem de sen.”
Yılan bir süre sessiz kaldı, ama Derya’nın sakin ve yumuşak sesinden etkilenmişti. Bir süre sonra yavaşça deliğinden çıktı ve Derya’nın söylediklerini anlamış gibi usulca oradan uzaklaştı. Köylüler, Derya’nın tatlı diliyle yılanı ikna edişine hayretle şahit oldular.
Bu olaydan sonra köylüler, Derya’nın nazik konuşmasının gücüne bir kez daha inandılar ve “Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır” atasözünün ne kadar doğru olduğunu gördüler. Artık herkes, sorunlarla karşılaştığında kaba kuvvet yerine tatlı dilin gücünü kullanmayı deniyordu.
8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 37 Cevapları
9. ETKİNLİK
Soru : Aşağıda Eleanor H. Porter (Elenor H. Portır) tarafından yazılan Pollyanna (Polyanna) adlı eserin iki farklı çevirmen tarafından yazılmış, iki farklı baskısından bölümler yer almaktadır. İki metni dil, anlatım ve içerik yönünden karşılaştırınız. Metinlerin farklı ve benzer yönlerini yazınız.
Cevap:
Farklı Yönleri
Dil Kullanımı:
İlk Metin: Daha sade ve akıcı bir dil kullanılmış. Cümleler, okurun aklında daha az karmaşa yaratacak şekilde yapılandırılmış. Örneğin, “Pek telaşlı biri değildi aslında; hatta sakin tavrıyla övünürdü” ifadesi doğrudan ve yalındır.
İkinci Metin: Daha ağır bir dil yapısına sahip. Cümleler, daha uzun ve karmaşık yapıdadır. Örneğin, “O gün nedense, pek tedirgin, pek de telaşlı görünüyordu” cümlesi, daha fazla kelime kullanarak anlatımda yoğunluk yaratıyor.
Anlatım Tarzı:
İlk Metin: Anlatım daha dolaysız ve basit bir biçimde kurgulanmış. Duygular ve düşünceler net bir şekilde ifade ediliyor.
İkinci Metin: Anlatım daha dolaylı, duygu ve düşünceler arasında daha fazla açıklama ve betimleme mevcut. “Acaba bu kadına hiçbir zaman kendini beğendiremeyecek miydi?” gibi sorularla okuyucunun düşünmesine yöneltiyor.
Karakter Tasvirleri:
İlk Metin: Polly Harrington’ın karakteri daha keskin ve belirgin bir şekilde tanımlanmış. Sertliği hemen gözlemleniyor.
İkinci Metin: Polly’nin karakteri daha çok hissettirerek, okuyucuya düşünme alanı bırakacak şekilde ele alınmış. Örneğin, “Yalnız, bütün bunlar genç kızın iki ay önceki düşünceleriydi” ifadesi, Polly’nin değişen karakterini hissettirmekte.
Benzer Yönleri
Temel İçerik: Her iki metin de aynı olayları ve karakterlerin davranışlarını aktarıyor. Polly Harrington’ın telaşı ve Nancy’nin durumuyla ilgili benzer bilgiler veriliyor.
Karakterler Arası İletişim: Her iki metin de Polly ve Nancy arasındaki iletişimi vurguluyor. İki çeviri de, Polly’nin sert tavrı ve Nancy’nin utancını benzer şekilde ifade ediyor.
Duygusal Durum: İki metin de Nancy’nin Polly’ye karşı hissettiği karmaşık duyguları benzer şekilde aktararak, okuyucuya karakterler arası ilişkiyi hissettiriyor.
Ortaokul 8. Sınıf Türkçe KitabıForsa Metni Etkinlik CevaplarıSayfa 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29
8. Sınıf Türkçe Kitabı Forsa Metni Etkinlik Cevapları
Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Kitabı, öğrencilere dil becerilerini geliştirme fırsatı sunan zengin bir içerik barındırmaktadır. Özellikle 8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29‘daki etkinlikler, öğrencilerin okuma ve anlama yeteneklerini pekiştirmek amacıyla hazırlanmıştır. Bu bölümde yer alan 8. Sınıf Türkçe Kitabı Forsa Metni Etkinlik Cevapları, edebi metinleri analiz etme becerilerini güçlendirmek için önemli bir kaynak oluşturmaktadır. Ayrıca, Forum MEB 8. Sınıf Türkçe Kitabı ve Hecce Yayıncılık tarafından sunulan bu içerikler, dil bilgisi kurallarını öğretmenin yanı sıra, öğrencilerin yaratıcı düşünme becerilerini de artırmayı hedeflemektedir.
“8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 20-26-27-28-29 Hecce Yayıncılık”
İkinci olarak, 8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa Cevapları, öğrencilere yazılı ve sözlü ifade becerilerini geliştirme imkanı sunmaktadır. Özellikle 8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 20-26-27-28-29‘daki etkinlikler, öğrencilerin edebi dilin inceliklerini keşfetmeleri için önemli bir zemin hazırlamaktadır. Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı, öğrencilerin dilin zenginliğini anlamalarına yardımcı olacak çeşitli etkinlikler ve alıştırmalar sunarak, öğrenim süreçlerini desteklemektedir.
8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 20-26-27-28-29
HAZIRLIK ÇALIŞMASI
Soru : Yaşadığınız yerden uzun süre ayrı kalsaydınız neler hissederdiniz? Düşüncelerinizi anlatınız.
Kısa Cevap:
Uzun süre yaşadığım yerden ayrı kalmak, beni hem özlem hem de hüzün hissettirebilir. Ailemi ve arkadaşlarımı, tanıdık yerleri düşünmek, günlük yaşamımın sıradan ama değerli anılarını canlandırır.
Uzun Cevap:
Eğer yaşadığım yerden uzun bir süre ayrı kalsaydım, başta büyük bir özlem duyardım. Evimi, ailemi ve arkadaşlarımı düşünmek beni derin bir hüzne sürüklerdi. Aile bağlarının gücünü hissetmek, onların yanında olmayı istemek, sürekli aklımda dönerdi. Özellikle o yerin kendine has kokusu, sesi ve görüntüleri beni sürekli rahatsız ederdi. Çocukluğumun geçtiği sokaklar, birlikte oyun oynadığım arkadaşlarımın sesleri, aile yemekleri… Tüm bu anılar zihnimde canlanırken, kaybolmuş gibi hissederdim.
Ayrıca, bulunduğum yerin kültürü ve yaşam tarzı, benim için oldukça farklı olabilir. Bu durum, beni yabancı hissettirebilir ve aidiyet duygusunu kaybetme korkusu yaşayabilirdim. Farklı bir yerde olmak, insanın kendini yalnız hissetmesine neden olabilir. Bir yandan yeni deneyimler kazanmak, diğer yandan özlem duymak arasında bir çatışma yaşardım.
Sonuç olarak, uzun süre ayrı kalmak hem duygusal bir boşluk yaratır hem de yaşadığım yeri ve insanları daha çok takdir etmemi sağlar.
Soru : Metnin başlığından ve görsellerinden hareketle konusunu tahmin ediniz. Metni türünün özellikleri ve noktalama işaretlerine dikkat ederek okuyunuz.
Cevap:
Metnin başlığı ve görselleri, genel olarak bir yerin güzelliklerini, kültürel değerlerini ve insan ilişkilerini vurguladığını gösteriyor. Başlık, okuyucunun merakını uyandıracak şekilde tasarlanmış ve içeriğin ana temasını yansıtmaktadır.
Görseller ise, metnin konusunu güçlendiren unsurlar olarak yer alıyor. Metin muhtemelen, o yerin yaşam tarzını, sosyal ilişkileri ve doğasıyla ilgili kişisel deneyimleri anlatan bir hikâye veya deneme niteliğinde. Noktalama işaretlerine dikkat ederek okuyarak, metindeki duygusal yoğunluğu ve yazarın vermek istediği mesajı daha iyi anlayabiliriz.
8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 26 Cevapları
1. ETKİNLİK
Soru : Anlamları verilen kelimeleri bularak numaralandırılmış yerlere yazınız.
Cevap:
Yukarıdan Aşağı:
Poyraz – Kuzeydoğudan esen soğuk rüzgâr; kuzey rüzgârı, şimal rüzgârı.
Elbise – Giysi.
Cizye – İslam ülkelerinde Müslüman olmayanlardan alınan bir vergi türü.
Virane – Harap.
Alaca – Birkaç rengin karışımından oluşan renk.
Kıble – Bazı ibadetler yerine getirilirken dönülen Kâbe’nin bulunduğu yön.
Soldan Sağa:
Uç – Çok uçta, kenarda veya kıyıda köşede olan.
Abdest – İslam dinine göre namaz kılmak, Kur’an okumak, Kâbe’yi tavaf etmek gibi ibadetleri yerine getirebilmek için niyet ederek el, ağız, burun, yüz, kol ve ayakları yıkamak; baş, kulaklar ve boynun iki yanını meshetmek yoluyla arınma.
Kas – Kas.
İbadet – Dinî buyrukları yerine getirmek.
Mitoloji – Tarih öncesi tanrılarının efsaneli serüvenlerini anlatan ve bir topluluğun duygularını, anlayışını ve özlemlerini göstermesi bakımından değeri olan mitlerin, efsanelerin bütünü.
2. ETKİNLİK
Soru : Aşağıdaki soruları okuduğunuz metne göre cevaplayınız.
1. Kara Memiş kimdir? Malta korsanlarına ne zaman esir düşmüştür?
Cevap: Kara Memiş, Türk donanmasında görev yapmış eski bir kaptandır. Kırk yıl önce Malta korsanlarına esir düşmüştür.
2. Askerlerin Kara Memiş’i hemen tanımalarının nedeni söyleyiniz.
Cevap: Askerlerin Kara Memiş’i hemen tanımalarının nedeni, onun ününün yaygın olmasıdır. Kara Memiş, cesareti ve kahramanlıklarıyla tanınan bir kaptan olduğu için, askerler onun özelliklerini ve yüzünü bildikleri için tanıdılar.
3. Turgut, Kara Memiş’in babası olduğunu nasıl anlamıştır?
Cevap: Turgut, Kara Memiş’in babası olduğunu, onun yüzündeki benizden ve gözlerindeki bakıştan tanımıştır. Ayrıca, Kara Memiş’in kullandığı dil ve davranışlar da onu tanımasına yardımcı olmuştur. Bu ayrıntılar, Turgut’un yıllar sonra bile oğlunu tanımasını sağlamıştır.
4. Esir düşmesine rağmen namazını kılmaya devam etmesi Kara Memiş’in hangi kişilik özelliğine sahip olduğunu göstermektedir?
Cevap: Kara Memiş’in esir düşmesine rağmen namazını kılmaya devam etmesi, onun kararlılık, inanç ve disiplin gibi güçlü kişilik özelliklerine sahip olduğunu göstermektedir. Bu durum, onun dini inancına olan bağlılığını ve zorluklar karşısında bile inancını koruma konusundaki azmini yansıtır.
5. Kara Memiş’in gençleşmiş bir kaplana benzetilmesinin nedeni nedir?
Cevap: Kara Memiş’in gençleşmiş bir kaplana benzetilmesinin nedeni, onun cesareti, gücü ve kararlılığıdır. Kaplan, avcı ve güçlü bir hayvan olarak bilinir; bu benzetme, Kara Memiş’in güçlü duruşunu, özgüvenini ve cesur karakterini vurgulamak için kullanılmıştır. Aynı zamanda, onun genç ve dinamik bir görünüm sergilemesi, bu benzetmeyi pekiştirmektedir.
8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 27 Cevapları
Yer: Metnin geçtiği yer, karakterlerin etkileşimde bulunduğu çevre, olayların geçtiği ortamdır. (Bu kısım metne göre detaylandırılabilir.)
Zaman: Hikâyenin hangi zaman diliminde geçtiğini belirler. (Bu kısım da metne göre detaylandırılabilir.)
Kişiler/Varlıklar: Hikâyede yer alan ana karakterler ve yan karakterler. (Örneğin, ana karakterler, yardımcı karakterler, antagonistler gibi.)
Olay Örgüsü: Hikâyede gerçekleşen olayların sıralı ve mantıklı bir şekilde aktarılmasıdır. Başlangıç, gelişme ve sonuç bölümlerini içerebilir.
4. ETKİNLİK
Soru : Aşağıya okuduğunuz metinle ilgili üç soru yazınız. Yazdığınız soruları arkadaşlarınıza sorarak onlardan cevaplamalarını isteyiniz.
Cevap:
Kara Memiş’in esir düşmesine neden olan olaylar nelerdir ve bu olayların sonuçları nasıl gelişmiştir? Cevap: Kara Memiş, Malta korsanları tarafından esir alınmıştır. Bu esir alma olayı, onun cesareti ve savaşçılığı ile tanınan bir karakter olması nedeniyle beklenmedik bir durumdur. Sonuç olarak, Kara Memiş’in esareti, ailesi ve askerleri için büyük bir kaygı yaratır ve kurtuluşu için çeşitli planlar yapılır.
Kara Memiş’in babasıyla olan ilişkisi hikâyenin hangi yönlerini etkiliyor? Bu ilişkinin gelişimi nasıl bir değişim yaratıyor? Cevap: Kara Memiş’in babasıyla olan ilişkisi, hikâyede güç, cesaret ve bağlılık temalarını pekiştiriyor. Turgut, Kara Memiş’in babası olduğunu anladığında, bu durum hem Kara Memiş’in karakterini hem de babasıyla olan duygusal bağını derinleştiriyor. Bu ilişki, esaret altında bile dinî değerlere bağlı kalmasının nedenlerinden biri olarak öne çıkıyor.
Hikâyede namaz kılmanın ve dini değerlere bağlılığın önemi nedir? Kara Memiş’in bu özelliği karakteri hakkında neler söylüyor? Cevap: Namaz kılmak, Kara Memiş’in inancının ve kişiliğinin bir yansımasıdır. Esir düşmesine rağmen namazını bırakmaması, onun cesaretini, kararlılığını ve inancını gösterir. Bu özellik, Kara Memiş’in yalnızca bir savaşçı değil, aynı zamanda ahlaki ve dini değerlere saygılı bir birey olduğunu da ortaya koyuyor.
5. ETKİNLİK
Soru : Okuduğunuz metne uygun yeni başlıklar bularak bu başlıkları aşağıya yazınız.
Cevap:
Madde Madde “Forsa” adlı metin için uygun olabilecek yeni başlıklar:
Esaretin Ardındaki Güç
Kahramanın İman Gücü
Kara Memiş: Savaşçı ve İnanç Adamı
Düşman Ülkede Cesaretin Hikayesi
Bağlılık ve Fedakarlık: Kara Memiş’in Yolculuğu
Kurtuluş Umudu
Bir Savaşçının Namazı
Kahramanlığın Gerçek Yüzü
8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 28 Cevapları
6. ETKİNLİK
Soru : Aşağıda okuduğunuz metinden bir paragraf verilmiştir. Yazar bu paragrafta öyküleyici anlatımdan yararlanmıştır. Siz de okuduğunuz metinden öyküleyici anlatım örneği bularak noktalı alana yazınız.
TATLI DİLE DAİR (…)
Tatlı dil insan için başlı başına bir kuvvettir. Dünyaya biraz sevimli olarak gelmenin elbette büyük avantajları vardır. İnsanlar, başkaları hakkındaki ilk hükümlerini yüzlerine bakarak verirler; sonra konuşmaları yoklanır. Gerçi insanın dili ağzının içinde kolay dönmüyorsa düşüncelerini çabucak, güzel cümleler hâlinde ağzından dökemiyorsa bu gibi vaziyetlerde susmak en emin çaredir. Konuşmaktaki noksanlarını bilen bazı zeki insanlar susmayı becermek suretiyle muvaffak olurlar. Bütün ömürleri boyunca sustukları için yükselmiş insanlar çoktur. Ama asıl muvaffakiyet konuşmakla olur. Güler bir yüz, tatlı bir dille tamamlandığı zaman insana bütün kapılar açılır. Söze başlarken de söylediğim gibi tatlı dil, sevimli görünmeyen hatta soğuk intibaını veren yüzleri bile ısıtır, cana yakın kılar. Tatlı dile bütün kapıların açılması bundandır. Tabii bilirsiniz, Adana, Mersin, Maraş gibi Güney ve Güneydoğu vilayetlerimizde halk ağzında “dil” kelimesi “anahtar” manasında kullanılır. (…)
Şevket RADO Eşref Saat (Kısaltılmıştır.)
Cevap:
Sıfat-Fiil:sevimli olarak gelmenin
İsim-Fiil:konuşmak
Zarf-Fiil:susmak en emin çaredir
Yazar, tatlı dilin gücünü vurgularken, öyküleyici anlatımla sevimliliğin insan hayatındaki önemini ve konuşmanın başarısına olan etkisini anlatmaktadır.
7. ETKİNLİK
Soru : Aşağıda verilen metinde geçen fiilimsileri bulunuz. Bulduğunuz fiilimsileri metnin altında verilen türlerin karşısına yazınız.
Cevap:
Metinde geçen fiilimsileri bulmak için fiilimsilerin üç türünü göz önünde bulundurmak gereklidir:
İsim-fiil (mastar): “-mak, -mek, -ma, -me” ekleri ile yapılan fiilimsi türüdür.
Sıfat-fiil (ortaç): “-an, -en, -ası, -esi, -mez, -maz, -ar, -er, -dık, -dik, -ecek, -miş” ekleri ile yapılan fiilimsi türüdür.
Zarf-fiil (ulaç): “-ıp, -arak, -ince, -ken, -dikçe, -meden, -eli, -rken, -den, -e, -mek için” gibi eklerle yapılan fiilimsi türüdür.
Metindeki Fiilimsiler:
İsim-fiil (mastar):
kurtarmak
almak
görmek
yaşamak
gitmek
söylemek
Sıfat-fiil (ortaç):
bağlanan (bağlanmış)
çürüyen (çürümüş)
unutmadığı (unutulmuş)
yaşayan (yaşamış)
giden (gitmiş)
yürüyen (yürümüş)
Zarf-fiil (ulaç):
ovduktan (ovmak)
baktıktan (bakmak)
atarak (atmak)
gidince (gitmek)
beklerken (beklemek)
kalkınca (kalkmak)
sarıldıktan (sarılmak)
Metindeki bu fiilimsiler, cümlelere hareket ve özellik kazandıran sözcüklerdir.
8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 29 Cevapları
8. ETKİNLİK
Soru : Okuduğunuz metni özetleyerek aşağıya yazınız. Özetinizi yazarken tekrar edilen ifadelere ve gereksiz olduğunu düşündüğünüz ayrıntılara yer vermeyiniz.
Cevap:
“Forsa” adlı metin, Malta korsanları tarafından esir alınan Kara Memiş’in hikayesini anlatmaktadır. Kara Memiş, esaretine rağmen inancını kaybetmez ve namazını kılmaya devam eder. Bu durum, onun güçlü bir karaktere sahip olduğunu gösterir.
Oğul Turgut, Kara Memiş’in babası olduğunu anladığında, içindeki özlem ve sevgi duyguları kabarır. Esaret koşullarında bile cesaretini koruyan Kara Memiş, gençleşmiş bir kaplana benzetilir; bu, onun gücünü ve kararlılığını simgeler. Metin, inanç, cesaret ve bağlılık temalarını işlerken, savaşçı bir ruhun esaret altında bile nasıl hayatta kalabileceğini gösterir.
9. ETKİNLİK
Soru : “Kara Memiş’in yerinde siz olsaydınız yaşadığınız bu olaylar karşısında neler hisseder, neler yapardınız?” sorusundan hareketle sınıfınızda hazırlıklı konuşma yapınız.
Konuşmanızda empati kurma stratejisini uygulayınız. Bu stratejiyi uygularken kendinizi olaydaki kahramanın yerine koyarak neler hissettiğini, yaşadığını, düşündüğünü anlatmaya çalışınız. Konuşmanız sırasında beden dilinizi etkili kullanmaya özen gösteriniz. Beden dilini etkili kullanmanın konuşmacının vermek istediği sözlü olmayan mesajları iletmeyi kolaylaştıracağını unutmayınız. Konuşmanızda kelimeleri anlamlarına uygun kullanmaya özen gösteriniz.
Kısa Cevap:
Sevgili arkadaşlar,
Bugün sizlere, “Kara Memiş’in yerinde olsaydım neler hisseder, neler yapardım?” sorusunu yanıtlamak istiyorum. Eğer ben Kara Memiş olsaydım ve Malta korsanları tarafından esir alınsaydım, korku ve çaresizlik duyguları içinde kaybolabilirdim. Ancak, bu zorlu durumun üstesinden gelmek için umudumu kaybetmezdim.
İnancım ve güçlü ruhum, beni ayakta tutan en önemli unsurlar olurdu. Namazımı kılmak, bana manevi bir güç sağlar ve özgürlüğüme olan özlemimi tazelerdi. Belki de, zindandan kaçış planları yaparken arkadaşlarımla dayanışma içinde olmak, bana cesaret verirdi.
Sonuç olarak, her ne olursa olsun, içimdeki özgürlük arzusu ve dayanışma ruhu ile bu zorluğun üstesinden gelmeye çalışırdım. Zor zamanlar, bizi daha güçlü kılar. Teşekkür ederim.
Uzun Cevap:
Sevgili arkadaşlar,
Bugün sizlere, “Kara Memiş’in yerinde olsaydım neler hisseder, neler yapardım?” sorusunu yanıtlamak istiyorum. Hayal edin; bir gün denizlerin cesur savaşçısı Kara Memiş olarak uyanıyorsunuz. Güçlü, özgür ve cesur bir insansınız. Ancak, birdenbire, Malta korsanları tarafından yakalanıyorsunuz. Esir alınıyorsunuz ve karanlık bir zindana kapatılıyorsunuz. İşte o an, benim için korku, yalnızlık ve çaresizlik hissetmek kaçınılmaz olurdu.
Esaret altındayken, içimdeki özgür ruhun hapsolduğunu düşünmek benim için çok zor olurdu. Kendi evimde, sevdiklerimden uzakta, düşüncelerimle baş başa kalmak… Her sabah, özgürlüğe dair hayaller kurarken, bir gün bu zindandan kurtulacağım umudunu taşımak belki de tek tesellim olurdu. Ama biliyorum ki, bu yalnızlık ve belirsizlik beni zaman zaman yıldırabilir, umutsuzluğa düşürebilir.
Kara Memiş’in yaşadığı olaylar karşısında, kendime şu soruları sorardım: “Benim için bu zor dönemde önemli olan nedir? Ailem, inancım, özgürlüğüm mü?” Bu sorular, beni motive ederdi. O yüzden, asla pes etmemek gerektiğine inanırdım. Namazımı kılmak, beni ruhsal olarak ayakta tutar ve umudumu tazelerdi. Belki de inancım, bana en büyük güç kaynağım olurdu.
Zindandan kurtulmak için arkadaşlarımla birlikte plan yaparken, kalbimdeki cesaret ve kararlılığı hissetmek harika bir duygu olurdu. Birlikte özgürlük hayalini gerçekleştirmek, beni daha da güçlendirirdi. Hatta belki de bu zorluklar, benim için birer sınav haline gelirdi; beni daha güçlü, daha dirençli biri yapardı.
Sonuç olarak, Kara Memiş’in yerinde olsaydım, yaşadıklarım karşısında hissettiğim korkuya, yalnızlığa ve çaresizliğe rağmen, içimdeki özgür ruhu asla kaybetmezdim. Arkadaşlarımla birlikte dayanışma içinde, umutla dolu günler için mücadele ederdim. Hayat, zorluklarla dolu olsa da, ben her zaman özgürlüğüm için savaşırdım.
Unutmayalım ki, en karanlık anlarda bile içimizde bir umut ışığı vardır. Özgürlük için savaştığımızda, zorlukların üstesinden gelebiliriz. Teşekkür ederim.
10. ETKİNLİK
Soru : Forsa” adlı metnin konusundan ve ana fikrinden hareketle defterinize hikâye edici bir metin yazınız. Yazdığınız metne uygun bir başlık bulunuz. Metninizi gözden geçirirken varsa yazım ve noktalama hatalarını düzeltiniz. Yazdığınız metni sınıfta arkadaşlarınıza okuyunuz.
Cevap:
Başlık: Esaretin Kılıcı
Bir zamanlar, denizlerin derinliklerinde cesur bir savaşçı yaşardı. Adı Kara Memiş olan bu adam, savaşlarda gösterdiği cesaretle tanınırdı. Bir gün, Malta korsanları tarafından pusuya düşürüldü ve esir alındı. Zindanda, korkunç şartlar altında yaşamak zorunda kaldı. Ancak Kara Memiş, inancını ve güçlü karakterini asla kaybetmedi.
Zindanda geçen günler, onun için bir ceza değil, bir sınav oldu. Her sabah namazını kılarak kendini ruhsal olarak beslemeyi başardı. Arkadaşları, onun bu kararlılığından etkilenmişti. “Kara Memiş bile bu zor günlerde bile güçlü kalabiliyorsa, biz de kalmalıyız!” dediler birbirlerine.
Bir gün, oğlu Turgut zindana geldi. Kapı açıldığında, içeri girdiğinde babasını görünce gözleri doldu. Kara Memiş, yüzündeki çatlakları ve yorgun görünümüne rağmen gençleşmiş bir kaplan gibi duruyordu. Turgut, babasının kararlılığını ve cesaretini gördüğünde, ona daha fazla saygı duydu. Babasının kendisine olan sevgisini hissetti.
Turgut, “Babacığım, seni asla unutmuyorum. Birlikte özgürlüğe ulaşacağız!” dedi. Kara Memiş, oğlunun gözlerindeki cesareti gördü ve ona, “Unutma evlat, esaret ruhu öldüremez!” diyerek cevap verdi.
Günler geçtikçe, özgürlük hayaliyle dolup taşan Kara Memiş, zindanın kalın duvarlarını aşmak için planlar yapmaya başladı. Onun içindeki savaşçı ruh, esareti kabul etmiyordu. Arkadaşlarıyla birlikte bir gece, zindanı terk etme planını uygulamaya karar verdiler.
Plan başarıyla uygulandı ve Kara Memiş, oğlu Turgut ile birlikte özgürlüğüne kavuştu. Artık yeni bir hayat, yeni bir mücadele bekliyordu. Bu hikaye, her ne olursa olsun inanç ve cesaretin asla kaybedilmeyeceğini anlatan bir ders oldu.
Kara Memiş, bir kez daha denizlerin özgür ruhuyla bütünleşti ve kendi kaderini yeniden yazdı.
Ortaokul 8. Sınıf Türkçe KitabıTuzağa Düşen Ceylan Metni Etkinlik CevaplarıSayfa 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19
8. Sınıf Türkçe Kitabı Tuzağa Düşen Ceylan Metni Etkinlik Cevapları
“Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Kitabı”, zengin içerikleriyle öğrencilerin Türkçe dersinde başarılı olmalarını sağlayan bir kaynaktır. Özellikle “8. Sınıf Türkçe Tuzağa Düşen Ceylan Metni Etkinlik Cevapları”, öğrencilerin metin çözümleme becerilerini artırırken, olay örgüsünü anlama ve analiz etme konusunda onlara yardımcı olur. Bu metni okuyan öğrenciler, “8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19 Cevapları” üzerinden etkinlikleri doğru şekilde tamamlayarak, dil bilgisi konularını daha iyi kavrarlar.
“8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 12-15-16-17-18-19 Hecce Yayıncılık”
“8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 12-15-16-17-18-19 Hecce Yayıncılık” etkinlikleri ile öğrenciler, her sayfadaki farklı dil becerilerini pekiştirir. “Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı” hem okuma-anlama hem de dil bilgisi etkinlikleriyle öğrencilere rehberlik eder. Ek olarak, “Forum MEB 8. Sınıf Türkçe Kitabı” gibi kaynaklar, öğrencilerin derslerde karşılaştıkları soruların çözümlerini bulmalarına destek olurken, “8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa Cevapları” öğrencilere kendi çalışmalarını değerlendirme fırsatı sunar.
8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 12-15-16-17-18-19
HAZIRLIK ÇALIŞMASI
1. Mevlanâ’nın “Bir mum, diğer mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez.” sözünden ne anlıyorsunuz? Düşüncelerinizi açıklayınız.
Kısa Cevap:
Bu söz, başkalarına yardım etmenin ya da iyilik yapmanın kişiye bir zarar vermediğini, aksine iyilik yapıldıkça çoğalacağını ifade eder.
Uzun Cevap:
Mevlânâ’nın bu sözü, yardımlaşmanın ve paylaşmanın önemini vurgular. Bir mum başka bir mumu yaktığında kendi ışığından hiçbir şey kaybetmez. Aksine, iki mum birlikte daha çok ışık saçar. İnsanlar da tıpkı mumlar gibidir; başkalarına yardım ettiklerinde, bilgi, sevgi veya maddi yardımda bulunduklarında, kendi değerlerinden hiçbir şey kaybetmezler.
Aksine, bu yardımlaşma ortamı, toplumda daha fazla mutluluk, güven ve sevgi oluşmasını sağlar. Yardımlaşmak, insanın iç huzurunu artıran bir eylemdir ve insanlara daha güçlü bir toplumsal bağ kurma fırsatı sunar.
2. İnsanların neden yardımlaşmaya ihtiyacı vardır? Yardıma ihtiyaç duyduğunuz durumlar oldu mu? Anlatınız.
Kısa Cevap:
İnsanlar, yaşamlarındaki zorluklarla başa çıkabilmek için yardımlaşmaya ihtiyaç duyarlar. Yardımlaşmak, insanların birbirine destek olmasını sağlar ve bu şekilde yaşam daha kolay hale gelir. Evet, yardıma ihtiyaç duyduğum zamanlar oldu ve bu durumlarda yardımlaşmanın ne kadar önemli olduğunu anladım.
Uzun Cevap:
İnsanlar sosyal varlıklardır ve yaşamın getirdiği zorluklarla başa çıkarken birbirlerine ihtiyaç duyarlar. Yardımlaşma, insanların güçlü ve zayıf yönlerini dengelemelerini, ihtiyaçlarını gidermelerini sağlar. Örneğin, bir kişi maddi sıkıntı yaşadığında başkalarının desteği ona moral ve güç verir. Aynı şekilde, duygusal bir sıkıntı yaşayan birine dostça bir destek, hayatını değiştirebilir.
Yardımlaşma, hem yardımı alan hem de yardım eden kişi için pozitif bir etki yaratır. Ben de bazı zamanlarda yardım almaya ihtiyaç duydum; özellikle zor bir dersle ilgili anlamadığım konularda arkadaşlarımın desteğiyle başarılı oldum. Bu, bana yardımlaşmanın değerini bir kez daha gösterdi.
8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 15 Cevapları
1. ETKİNLİK
Soru : Okuduğunuz şiirdeki anlamını bilmediğiniz kelime ya da kelime gruplarını aşağıya yazınız. Bunların anlamlarını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizin doğruluğunu TDK Güncel Türkçe Sözlük’ten kontrol ediniz
Kelime/Kelime Grubu: Fırt fırt Tahminî Anlamı: Hızlı bir şekilde uçmak Cümlem: Karga, fırt fırt ağacın dalında uçuyordu.
Kelime/Kelime Grubu: Çaresiz Tahminî Anlamı: Yapacak bir şey kalmamış, umutsuz Cümlem: Avcı çaresiz kaldı, çünkü ceylan elinden kaçmıştı.
Kelime/Kelime Grubu: Kapısız penceresiz evini Tahminî Anlamı: Tosbağanın kabuğu Cümlem: Tosbağa, kapısız penceresiz evini sırtına alarak yola koyuldu.
Kelime/Kelime Grubu: Kısmet Tahminî Anlamı: Nasip, şans Cümlem: Avcı, “Kısmetimiz tosbağa bu akşam,” diyerek onu çantasına koydu.
Kelime/Kelime Grubu: Olimpiyat şampiyonu Tahminî Anlamı: Çok hızlı koşan Cümlem: Avcı, ceylanın hızına yetişemezdi, çünkü ceylan adeta bir olimpiyat şampiyonu gibiydi.
8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 16 Cevapları
2. ETKİNLİK
Soru : Aşağıdaki soruları şiire göre cevaplayınız.
1. Anlatılan olay nerede geçmektedir?
Cevap: Olay, Ormanistan’ın bir kenar mahallesinde geçmektedir.
2. Şiirin kahramanları hangi varlıklardır?
Cevap: Şiirin kahramanları ceylan, fare, karga ve tosbağadır.
3. Şiirde adı geçen varlıklar arasında nasıl bir yardımlaşma ve dayanışma vardır?
Cevap: Varlıklar arasında güçlü bir yardımlaşma ve dayanışma vardır. Ceylan tuzağa düştüğünde, karga ceylanı bulur, fare tuzağı kemirerek ceylanı kurtarır, karga ve ceylan ise tosbağayı avcının elinden kurtarır. Her biri birbirine yardım ederek zorlukların üstesinden gelirler.
4. Hayvanlar, tuzağa düşen dostlarını nereden ve nasıl kurtarmıştır?
Cevap: Hayvanlar, ceylanı avcının kurduğu tuzaktan kurtarmıştır. Karga, ceylanın yerini tespit eder, fare ise tuzağın iplerini kemirerek ceylanın serbest kalmasını sağlar. Tosbağa da karga ve fare tarafından avcının çantasından kurtarılır.
5. Metinde kullanılan “kırt kırt, fırt fırt, akıl fikir” gibi ikilemelerin metne katkısını açıklayınız.
Cevap: Bu ikilemeler, şiire canlılık ve hareketlilik kazandırır. Aynı zamanda, okuma ritmini de artırarak olayların daha etkili bir şekilde anlatılmasını sağlar. Bu sayede, şiir daha eğlenceli ve akıcı hale gelir.
3. ETKİNLİK
Soru : Okuduğunuz şiirin konusunu ve ana duygusunu aşağıya yazınız.
Cevap:
Konusu: Ceylanın bir tuzağa düşmesi ve arkadaşlarının yardımıyla kurtulması.
Ana duygusu: Yardımlaşma ve dayanışmanın önemi.
4. ETKİNLİK
Soru : Okuduğunuz şiire uygun yeni başlıklar bularak bu başlıkları aşağıya yazınız.
Cevap:
Dostluk ve Yardımlaşma
Ormanda Kurtuluş
Avcının Tuzağı ve Ceylanın Kaçışı
5. ETKİNLİK
Soru : Aşağıya okuduğunuz şiirle ilgili üç soru yazınız. Yazdığınız soruları arkadaşlarınıza sorarak onlardan cevaplamalarını isteyiniz.
Cevap:
Ceylan, tuzağa nasıl düşmüştür?
Karga ceylanı nasıl bulmuştur?
Tosbağa, arkadaşları tarafından nasıl kurtarılmıştır?
8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 17 Cevapları
6. ETKİNLİK
Soru : a) Aşağıda okuduğunuz şiirden bazı dizeler verilmiştir. Bu dizelerde bulunan söz sanatlarını belirleyerek dizelerin altına yazınız.
1. Mutludur ceylan ile fare / karga ve tosbağa şen
Cevap:Kişileştirme (Teşhis) – Hayvanlara insanlara özgü mutluluk ve neşe gibi duygular yüklenmiştir.
2. “Ceylan nerede kaldı?” der fare / Başına bir iş gelmesin sakın!”
Cevap:Konuşturma (İntak) – Fare, insan gibi konuşarak endişesini dile getiriyor.
3. Alçaktan uçarak, yüksekten uçarak
Cevap:Zıtlık (Tezat) – Alçak ve yüksek uçmak, birbirine zıt durumları ifade etmektedir.
4. “İyi tanırım ceylanı,” der tosbağa
Cevap:Konuşturma (İntak) – Tosbağa, insan gibi konuşarak ceylanı tanıdığını ifade ediyor.
5. Ceylan, fare, karga ve tosbağa / Ormanistan’ın bir kenar mahallesinde / aynı evde yaşıyorlar kardeş kardeşe.
Cevap:Mübalağa (Abartma) – Farklı türdeki hayvanların bir arada aynı evde yaşıyor olması abartılı bir durum olarak kullanılmıştır.
Soru : b) Siz de aşağıda verilen söz sanatlarının karşısına şiirden örnekler yazınız.
Cevap:
Kişileştirme:
“Mutludur ceylan ile fare / karga ve tosbağa şen”
Hayvanlara insanlara özgü duygular yüklenmiştir.
Konuşturma:
“Ceylan nerede kaldı?” der fare / “Başına bir iş gelmesin sakın!”
Fare, insan gibi konuşarak endişesini dile getiriyor.
Tezat:
“Alçaktan uçarak, yüksekten uçarak”
Alçak ve yüksek uçmak, birbirine zıt durumları ifade etmektedir.
7. ETKİNLİK
Soru : Sınıfınızda “yardımlaşma” konulu bir konuşma yapınız.
Konuşmanızda yaratıcı konuşma stratejisini uygulayınız. Bu stratejiyi uygulayabilmek için sizden önce konuşan arkadaşlarınızın anlattıklarını dikkatlice dinleyiniz. Arkadaşlarınızın anlattıklarından yararlanarak konuyla ilgili olay, durum veya kişilere yeni bir bakış açısıyla bakılmasını sağlayınız. Konuşmalarınızda yabancı dillerden alınmış, dilimize henüz yerleşmemiş kelimelerin Türkçelerini kullanmaya özen gösteriniz.
Kısa Cevap:
Yardımlaşma, insanların hayatlarını kolaylaştıran ve toplumsal dayanışmayı güçlendiren bir erdemdir. Başkalarına yardım etmek, hem yardım alan kişiyi mutlu eder hem de yardımı yapan kişiyi. Herkesin yardıma ihtiyacı olabilir, bu yüzden yardımlaşma ile toplumu daha güçlü ve dayanışma dolu hale getirebiliriz.
Uzun Cevap:
Değerli arkadaşlar,
Bugün sizlerle “yardımlaşma” üzerine konuşmak istiyorum. Hepimizin zaman zaman yardıma ihtiyacı olur. Kimimiz bir konuda desteğe, kimimiz moral verecek bir dosta ihtiyaç duyarız. Yardımlaşma, sadece maddi değil, manevi olarak da birbirimize destek olduğumuz anlamına gelir. Peki, yardımlaşmanın gerçekten ne kadar güçlü olduğunu hiç düşündünüz mü?
Bir önceki konuşmada Ahmet, bir arkadaşına nasıl yardım ettiğini anlattı. Bu olaydan yola çıkarak hepimizin yardımlaşma konusunda yeni bir bakış açısı kazanması gerektiğine inanıyorum. Yardım etmek sadece karşıdaki kişinin hayatını kolaylaştırmakla kalmaz, bizim de insan olarak olgunlaşmamıza katkı sağlar. Mesela, bir arkadaşımız ödevinde zorluk çektiğinde ona yardım ettiğimizde, aslında sadece ona bilgi aktarmıyoruz; aynı zamanda dayanışmanın, paylaşmanın ve birlikte güçlenmenin önemini ortaya koyuyoruz. Yardım etmek, karşılıklı güveni ve saygıyı artırır. Bu da toplumun daha iyi bir şekilde ayakta durmasına olanak sağlar.
Yabancı dillerden alınmış terimlere gelirsek, “sosyal destek” gibi sıkça duyduğumuz kelimelerin yerine “toplumsal dayanışma” ifadesini tercih edebiliriz. Yardımlaşmayı teşvik ederken dilimizin zenginliğini korumaya da özen göstermek hepimizin görevi olmalıdır.
Sonuç olarak, yardımlaşma, insanları birleştiren, dayanışmayı artıran ve zorlukları birlikte aşmamıza yardımcı olan önemli bir güçtür. Yardım etmekten çekinmeyelim; çünkü biz başkalarına el uzattıkça, daha güçlü bir toplum inşa ederiz.
8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 18 Cevapları
8. ETKİNLİK
Soru : Yardımlaşma kelimesinin size çağrıştırdıklarını kavram haritasına yazınız. Aşağıya yazdığınız kelimelerin de içinde bulunduğu bir şiir yazınız. Şiirinizi arkadaşlarınıza okuyunuz ve sınıf panosuna asınız.
Kısa Cevap:
Yardımlaşma kelimesi bana şu kavramları çağrıştırıyor: dayanışma, destek, paylaşma, birlik, sevgi, arkadaşlık, dostluk, empati, güç, huzur.
Uzun Cevap:
Kavram Haritası:
Dayanışma
Destek
Paylaşma
Birlik
Sevgi
Arkadaşlık
Dostluk
Empati
Güç
Huzur
Şiir:
Yardımlaşmak, el ele vermek,
Sevgiyle dostluğun tadını yemek.
Birlikte güçleniriz, yan yana,
Huzurla dolar her bir bahara.
Empatiyle sarılırken kalpler,
Dertlerimiz az, sevinçler hep ser.
Dayanışma ruhu, bizdeki ışık,
Yardım eli uzat, her zaman açık.
Dostluk bir çiçek, sulandıkça açar,
Paylaşma güzelliği, ruhumuza saçar.
Birlikte yürürsek, hedefe ulaşır,
Yardımlaşmanın gücü, yüreklere taşar.
Hadi gelin dostlar, kenetleyelim eller,
Yardımlaşmanın yolunda ilerleyelim bizler.
Sevgiyle büyüsün dostluğumuz her daim,
Yardımlaşmak, hayatın en güzel sayfalarıdır elbet.
9. ETKİNLİK
Soru : a) Aşağıdaki cümlelerde geçen kelimelerden isim ve fiil olanların altlarını çiziniz. Bu kelimeleri birbirinden ayıran özellikleri belirleyiniz.
Cevap:
Aynı evde yaşıyorlar kardeş kardeşe.
İsim: ev
Fiil: yaşıyorlar
Akıllarında yok tuzağa düşme endişesi.
İsim: endişe
Fiil: düşme
Ceylan bir gün çayıra iner.
İsim: Ceylan, gün, çayıra
Fiil: iner
Avcı gelir avını almak için.
İsim: avcı, av
Fiil: gelir, almak
Akşama yiyecek de yok hanede.
İsim: akşama, yiyecek, hanede
Fiil: yok (burada “yok” fiil olarak kullanılıyor)
Mutludur ceylan ile fare.
İsim: ceylan, fare
Fiil: mutludur (durum bildiren bir fiil)
8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 19 Cevapları
Soru : b) Aşağıdaki cümlelerde fiilden türediği hâlde fiiller gibi çekimlenemeyen, cümlede isim soylu kelimeler gibi görevler üstlenen kelimelerin altı çizilmiştir. Bu kelimeleri inceleyiniz.
Cevap:
Bol sohbetli gece oturmalarının yerini, ailece televizyon seyretmeler aldı.
Kitle iletişim araçlarının kişiler arası çatışmaya sebepolması günümüzün önemli bir sorunudur.
İnsanlar okunan bir kitabı ya da anlatılan bir masalı dinleyince bilgi edinirler.
Soru : c) Aşağıdaki cümlelerde yer alan fiilimsilerin altını çiziniz.
Cevap:
Ceylan bir gün çayıra iner.
Fiilimsi: iner
Avcı gelir avını almak için.
Fiilimsi: almak
Akşama yiyecek de yok hanede.
Fiilimsi: yok (Burada “yok” durumu ifade eden bir fiil olarak kullanılmakta. Ancak fiilimsi olarak düşünülemez.)
Mutludur ceylan ile fare.
Fiilimsi: mutludur (Burada bir durumu ifade ediyor, fiilimsi olarak değerlendirilemez.)
Ceylan, bir gün çayıra iner/kuyruğunu sallaya sallaya.
Fiilimsi: sallaya sallaya
**Bulmak için izini kardeşimin/bütün Ormanistan’ı dolaşırdım.
Fiilimsi: bulmak
Alçaktan uçarak, yüksekten uçarak/bulutların üzerinden atlayarak.
Ortaokul 6. Sınıf Din Kültürü Kitabı1. Ünite Değerlendirme Çalışmaları Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 39, 40
6. Sınıf Din Kültürü Kitabı 1. Ünite Değerlendirme Çalışmaları Metni Etkinlik Cevapları
“6. Sınıf Din Kültürü Kitabı Sayfa 39, 40 Cevapları”, öğrencilerin ders kitabındaki etkinliklere ve sorulara doğru cevaplar vermelerini kolaylaştıran bir kaynaktır. Bu sayfalarda işlenen konular arasında peygamberlerin hayatlarından örnekler, Kur’an-ı Kerim’deki mesajlar ve İslam’ın temel ibadetleri yer almaktadır. Öğrenciler, bu konular üzerine düşünerek dini bilgilerini genişletir ve daha bilinçli bir Müslüman olma yolunda ilerlerler.
“6. Sınıf Din Kültürü Kitabı Sayfa 39-40 SDR İpekyolu Yayıncılık”
“Forum MEB 6. Sınıf Din Kültürü Kitabı Cevapları” ile öğrenciler, ders kitaplarındaki soruları daha rahat anlayıp çözebilirler. “6. Sınıf Din Kültürü 1. Ünite Değerlendirme Çalışmaları Metni Etkinlik Cevapları” sayesinde ilk üniteyi başarıyla tamamlayan öğrenciler, temel dini bilgileri pekiştirir. Son olarak, “6. Sınıf Din Kültürü Kitabı Sayfa 39-40 SDR İpekyolu Yayıncılık”, öğrencilere hem doğru bilgiler sunar hem de etkinliklerde başarılı olmalarına yardımcı olur.
6. Sınıf Din Kültürü Kitabı Sayfa 39-40
1. Peygamberler niçin insanlar arasından seçilmiştir? Bilgi veriniz.
Kısa Cevap:
Peygamberler, insanların ihtiyaçlarını ve sorunlarını en iyi anlayacak ve örnek olacak kişiler oldukları için insanlar arasından seçilmiştir.
Uzun Cevap:
Peygamberler, Allah’ın (cc) emirlerini ve mesajlarını insanlara en doğru şekilde iletmek, toplumlara rehberlik etmek ve onları doğru yola yönlendirmek için seçilmişlerdir. Peygamberlerin insanlar arasından seçilmesi, onların insanlara daha yakın olup onların dertlerini, ihtiyaçlarını ve hayatlarını en iyi şekilde anlayabilmelerini sağlar. Bu sayede peygamberler, toplumlarına örnek olup onları Allah’a (cc) karşı sorumlu bir yaşam sürmeye teşvik ederler.
2. Peygamberlerin görevleri nelerdir? Söyleyiniz.
Kısa Cevap:
Peygamberlerin görevleri, Allah’ın (cc) mesajlarını insanlara iletmek, insanları doğru yola davet etmek ve onlara örnek bir hayat yaşamaktır.
Uzun Cevap:
Peygamberler, Allah’ın (cc) emirlerini insanlara tebliğ etmek, onları şirkten ve sapkınlıktan uzak tutmak, Allah’ın (cc) rızasına uygun bir yaşam sürmeleri için rehberlik etmekle görevlidirler. Aynı zamanda peygamberler, toplumsal adaleti sağlamak, ahlaki değerleri yaymak ve insanlara ahiret inancını aşılamak gibi görevler üstlenirler. Peygamberler, insanlara Allah’ın (cc) rahmetini, azabını ve öğütlerini bildirir ve onlara bu doğrultuda yaşamayı öğretirler.
3. Vahiy ne demektir? Allah (cc) niçin vahiy göndermiştir? Açıklayınız.
Kısa Cevap:
Vahiy, Allah’ın (cc) peygamberlere gönderdiği ilahi mesajdır. Allah (cc), insanları doğru yola iletmek ve emirlerini bildirmek için vahiy göndermiştir.
Uzun Cevap:
Vahiy, Allah’ın (cc) peygamberlere gizli ve özel bir yolla gönderdiği ilahi mesajdır. Bu mesaj, peygamberler aracılığıyla insanlara iletilir ve onlara yol gösterir. Allah (cc), insanları doğru yola yönlendirmek, onları kötülüklerden korumak ve nasıl bir yaşam sürmeleri gerektiğini öğretmek için vahiy göndermiştir. Vahiyler, insanların ahlaki, toplumsal ve dini hayatlarına rehberlik eder, Allah’ın (cc) rızasını kazanmaları için gerekli olan bilgileri içerir.
4. İlahi kitaplar hangileridir? Söyleyiniz.
Kısa Cevap:
İlahi kitaplar, Tevrat, Zebur, İncil ve Kur’an-ı Kerim’dir.
Uzun Cevap:
İlahi kitaplar, Allah (cc) tarafından peygamberlere vahiy yoluyla gönderilen kutsal kitaplardır. Bu kitaplar, Tevrat (Hz. Musa’ya), Zebur (Hz. Davud’a), İncil (Hz. İsa’ya) ve Kur’an-ı Kerim (Hz. Muhammed’e) verilmiştir. Bu kitaplar, insanlara doğru yolu göstermek, onları kötülüklerden uzak tutmak ve Allah’ın (cc) emirlerini bildirmek amacıyla gönderilmiştir. Kur’an-ı Kerim, önceki kitapların hükümlerini tamamlayan ve tüm insanlığa gönderilen son ilahi kitaptır.
5. Kültürümüzde Kur’an’a gösterilen saygının örnekleri nelerdir? Anlatınız.
Kısa Cevap:
Kültürümüzde Kur’an’a saygı göstermek için onu yüksek bir yerde tutmak, temiz bir şekilde dokunmak ve okumadan önce abdest almak gibi davranışlar sergilenir.
Uzun Cevap:
Kur’an-ı Kerim’e olan saygı, kültürümüzde büyük bir öneme sahiptir. Kur’an, her zaman yüksek bir yerde tutulur ve üzerine başka bir şey konulmaz. Onu okumadan önce abdest alınır ve temiz bir ortamda okunur. Ayrıca, Kur’an okunurken saygı ve huşu içinde dinlenir. Kur’an-ı Kerim, önemli günlerde ve özel anlarda açılarak dualar okunur ve hafızlar tarafından ezberlenir. Bu saygı, Kur’an’ın Allah’ın (cc) kelamı olduğuna duyulan derin inanç ve bağlılıktan kaynaklanır.
6. Kunut dualarını okuyunuz ve anlamlarını söyleyiniz.
Kısa Cevap:
Kunut duaları, vitir namazının son rekâtında okunan dualardır. Allah’tan yardım ve bağışlanma dilenir.
Uzun Cevap:
Kunut duaları, yatsı namazından sonra kılınan vitir namazının son rekâtında tekbir alındıktan sonra okunan dualardır. Bu dualar, Allah’a (cc) olan bağlılığın bir ifadesidir ve O’ndan yardım, bağışlanma ve mağfiret dilemek amacıyla okunur. Anlamında, Allah’tan affedilmeyi, doğru yolda kalmayı ve kötülüklerden korunmayı talep ederiz. Dualarda Allah’ın yüceliği ve rahmeti övülür, O’nun rızasını kazanmaya yönelik niyetler belirtilir.
7. Aşağıdakilerden hangisi peygamberlerin niteliklerinden biri değildir?
A) Güvenilir olmak B) Akıllı ve zeki olmak C) Makam sahibi olmakD) Günahtan korunmuş olmak
Cevap: C) Makam sahibi olmak
8. Aşağıdakilerden hangisi kendisine suhuf gönderilen peygamberlerden biridir?
A) Hz. Nuh (as) B) Hz. İbrahim (as) C) Hz. Şuayb (as) D) Hz. Salih (as)
Cevap: B) Hz. İbrahim (as)
9. Aşağıda yer alan eşleştirmelerden hangisi yanlıştır?
A) Hz. Âdem (as) / TevratB) Hz. Davud (as) / Zebur C) Hz. İsa (as) / İncil D) Hz. Muhammed (sav) / Kur’an-ı Kerim
Cevap: A) Hz. Âdem (as) / Tevrat
10. İlahi bir bilgi veya mesajın Yüce Allah (cc) tarafından peygamberlere bildirilmesine ne ad verilir?
A) Hadis B) Mucize C) Tebliğ D) Vahiy
Cevap: D) Vahiy
Soru : Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri, kutucuklarda verilen kelime veya kelime gruplarıyla doğru bir şekilde tamamlayınız.
Cevap:
a. Hz. Süleyman’ın (as) kuşlarla konuşması, Hz. Musa’nın (as) asasıyla denizi ikiye ayırması Kur’an’da anlatılan mucizelerdendir.
b. Kur’an-ı Kerim, Hz. Muhammed’e (sav) verilen en büyük mucizedir.
c. Kunut duaları, yatsı namazından sonra kılınan vitir namazının son rekâtında, tekbir alındıktan sonra okunur.
ç. Yüce Allah (cc) tarafından insanları doğru yola iletmek amacıyla gönderilen kitaplara ilahi kitap denir.
d. Mucize, Allah’ın (cc) izni ve yardımıyla peygamberlerin gerçekleştirdikleri olağanüstü olaylara denir.
e. Peygamberlerin Allah’tan (cc) aldıkları mesajları insanlara olduğu gibi iletmelerine tebliğ denir.
f. İlk insan ve ilk peygamber Hz. Âdem’dir (as).
g. Kur’an-ı Kerim’de ne Yahudi ne Hristiyan, dosdoğru bir Müslüman olarak nitelendirilen peygamber Hz. İbrahim’dir (as).
6. Sınıf Din Kültürü SDR İpekyolu Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 40 Cevapları
Soru : Aşağıdaki bulmacada Kur’an-ı Kerim’de adı geçen 25 peygamberin ve ilahi kitapların isimleri gizlenmiştir. Bunları bulup işaretleyiniz.
Cevap:
“6. Sınıf Din Kültürü SDR İpekyolu Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 40 Cevapları”
Ortaokul 6. Sınıf Din Kültürü KitabıBir Dua Tanıyorum: Kunut Duaları ve Anlamları Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 36, 37, 38
6. Sınıf Din Kültürü Kitabı Bir Dua Tanıyorum: Kunut Duaları ve Anlamları Metni Etkinlik Cevapları
“Ortaokul 6. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Cevapları” öğrencilere, ders kitabındaki soruları doğru bir şekilde çözmeleri için rehberlik eder. Özellikle dini bilgiler, dualar ve ibadetler üzerinde duran bu cevaplar, öğrencilerin ibadet ve dua bilincini artırmayı hedefler. Öğrenciler, etkinlikler ve sorular yoluyla öğrendiklerini günlük hayatlarına da aktarabilirler. Bu sayede, dini bilgileri daha kalıcı hale gelir.
“6. Sınıf Din Kültürü Kitabı Sayfa 36-37-38 SDR İpekyolu Yayıncılık”
“Forum MEB 6. Sınıf Din Kültürü Kitabı Cevapları” sayesinde öğrenciler, ders kitabında yer alan soruları tartışarak daha iyi anlayabilirler. “6. Sınıf Din Kültürü Bir Dua Tanıyorum: Kunut Duaları ve Anlamları Metni Etkinlik Cevapları” ile Kunut dualarının hem anlamını hem de ne zaman ve nasıl okunacağını öğrenirler. “6. Sınıf Din Kültürü Sayfa 36, 37, 38 Cevapları” ise öğrencilerin bu sayfalardaki soruları çözmelerine yardımcı olur. “6. Sınıf Din Kültürü Kitabı Sayfa 36-37-38 SDR İpekyolu Yayıncılık”, bu sayfalar için özel olarak hazırlanmış etkinlikleri içerir ve öğrencilerin bilgilerini test etmeleri için ideal bir kaynak sunar.
6. Sınıf Din Kültürü Kitabı Sayfa 36-37-38
“Şeytan oradan onların ayağını kaydırdı da bulundukları yerden onları çıkardı. Biz de ‘Birbirinize düşman olmak üzere inin! Bir zamana kadar sizin için yeryüzünde kalacak bir yer ve ihtiyaç maddeleri vardır.’ dedik. İnkâr eden ve ayetlerimizi yalan sayanlara gelince onlar cehennemliklerdir ve orada devamlı kalıcıdırlar.”
Bakara suresi, 36 ve 39. ayetler.
Soru : Yukarıdaki ayetlerden ne gibi sonuçlar çıkarılabilir? Belirleyip listeleyiniz.
Cevap:
Madde Madde Bakara Suresi 36 ve 39. Ayetler ile İlgili Çıkarılabilecek Sonuçlar:
Şeytan, insanın ayağını kaydıran ve onu doğru yoldan saptıran bir varlıktır.
İnsanın dünyadaki varlığı, ilk günahın ve bu günaha karşı işlenen hataların bir sonucudur.
İnsanlar yeryüzüne düşmanlık ve zorluklarla yaşamaya gönderilmişlerdir.
Yeryüzü, insanların yaşamını sürdürecekleri bir yer ve ihtiyaçlarını karşılayacakları kaynakları barındırır.
Allah, insanlara bir süre için yaşamlarını sürdürebilecekleri bir imkân verir, ama bu imkân sonsuz değildir.
Allah’ın ayetlerini inkâr eden ve ona karşı gelenler, cehennemle cezalandırılacaklardır.
Cehennem, inkârcılar için kalıcı bir azap yeridir.
6. Sınıf Din Kültürü SDR İpekyolu Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 36-37-38
Soru : Verilen örnekleri de dikkate alarak Kunut dualarından ilkeler çıkarıp maddeler hâlinde yazınız.
Bizi bağışlaması, bize yardım etmesi için Allah’a (cc) dua etmeliyiz.
Kunut dualarında Allah’tan bağışlanma ve yardım dilemek, dua etmenin temel amacıdır.
Sadece Allah’a (cc) ibadet eder, onun rızasını kazanmak için namaz kılarız.
Dualar ve ibadetler yalnızca Allah için yapılır, O’nun rızasını kazanmak ibadetlerin esas hedefidir.
Allah’a şükretmeli ve her daim onun nimetlerini takdir etmeliyiz.
Kunut dualarında Allah’a verilen nimetler için teşekkür edilir, bu da şükretmenin önemini vurgular.
Allah’tan yardım ve af dilemek, zor zamanlarda imanın güçlenmesine vesile olur.
Kunut duaları, özellikle zor zamanlarda Allah’ın yardımı için edilen dualardır ve bu imanın korunmasına yardımcı olur.
Ortaokul 6. Sınıf Din Kültürü KitabıBir Peygamber Tanıyorum: Hz. Âdem (as) Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 35
6. Sınıf Din Kültürü Kitabı Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Âdem (as) Metni Etkinlik Cevapları
Ortaokul 6. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Cevapları öğrencilerin, İslam kültürü ve ahlak bilgisindeki bilgilerini güçlendirmek amacıyla hazırlanmıştır. Bu kitap, öğrencilerin İslam’ın temel prensiplerini öğrenmelerine ve peygamberlerin hayatından ders almalarına olanak tanır. Forum MEB 6. Sınıf Din Kültürü Kitabı Cevapları başlığı altında sunulan etkinlik çözümleri, öğrencilerin ders içeriğini daha iyi kavramalarına yardımcı olur.
“6. Sınıf Din Kültürü Kitabı Sayfa 35 SDR İpekyolu Yayıncılık”
Kitabın önemli bölümlerinden biri olan 6. Sınıf Din Kültürü Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Âdem (as) Metni Etkinlik Cevapları kısmında, öğrenciler Hz. Âdem’in yaratılışı, Cennet’teki yaşamı, yasak meyveye yaklaşması ve dünyaya gönderilişi gibi önemli olayları öğrenirler. Bu etkinlikler, öğrencilerin hem Hz. Âdem’in peygamberlik vasıflarını tanımalarına hem de insanın hata yapma ve tövbe etme sürecini kavramalarına yardımcı olur.
Kitabın 6. Sınıf Din Kültürü Sayfa 35 Cevapları kısmında ise öğrenciler, Hz. Âdem’in hayatına dair soruları çözerek bilgilerini pekiştirirler. 6. Sınıf Din Kültürü Kitabı Sayfa 35 SDR İpekyolu Yayıncılık tarafından sunulan bu çözümler, öğrencilere ders konularını kavrama konusunda yardımcı olur ve öğrenme sürecini hızlandırır. Aynı zamanda bu etkinlikler, öğrencilerin din kültürü dersine olan ilgilerini artırarak öğrenim başarılarını güçlendirir.
6. Sınıf Din Kültürü Kitabı Sayfa 35
Soru : İlk insan ve ilk peygamber kimdir? “Âdemoğlu”, “Âdem babamız”, “Hepimiz Âdem’in (as) soyundan geliyoruz.” ifadeleriyle anlatılmak istenen nedir?
Kısa Cevap:
İlk insan ve ilk peygamber İslam’a göre Hz. Âdem’dir (a.s.). “Âdemoğlu”, “Âdem babamız” gibi ifadeler, tüm insanların Hz. Âdem’in soyundan geldiğini ve ortak bir kökene sahip olduğunu vurgular.
Uzun Cevap:
İslam inancına göre ilk insan ve ilk peygamber Hz. Âdem’dir (a.s.). Allah, Hz. Âdem’i topraktan yaratmış ve ona ruhundan üflemiştir. O, hem ilk insan hem de insanlara doğru yolu göstermek üzere görevlendirilmiş ilk peygamberdir.
“Âdemoğlu”, “Âdem babamız” ve “Hepimiz Âdem’in soyundan geliyoruz.” gibi ifadelerle, insanlığın tek bir ortak ataya sahip olduğu, yani herkesin Hz. Âdem’in soyundan geldiği vurgulanır.
Bu, insanlığın bir bütün olarak kardeş olduğu ve yaratılışta eşit olduğu anlamına gelir. Din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin tüm insanlar aynı kökenden geldiği için bu, insanlık arasındaki dayanışmayı ve birlikteliği ifade eder.
Ortaokul 6. Sınıf Din Kültürü Kitabıİlahi Kitaplar Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 30, 31, 32, 33, 34
6. Sınıf Din Kültürü Kitabı İlahi Kitaplar Metni Etkinlik Cevapları
Ortaokul 6. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Cevapları dersinde yer alan İlahi Kitaplar konusu, öğrencilerin dinler tarihine dair temel bilgiler edinmelerine yardımcı olur. Bu kitaplar, farklı peygamberlere indirilen mesajlar olarak, insanlığın manevi gelişiminde önemli bir rol oynamaktadır. Her ilahi kitap, kendine özgü niteliklere sahip olup, insanlara ahlak ve ibadet konusunda rehberlik eder.
“6. Sınıf Din Kültürü Kitabı Sayfa 30-31-32-33-34 SDR İpekyolu Yayıncılık”
Forum MEB 6. Sınıf Din Kültürü Kitabı Cevapları arasında, bu kitapların içerikleri ve gönderiliş nedenleri üzerinde durulmaktadır. 6. Sınıf Din Kültürü dersinde öğrencilere, bu kitapların mesajlarını anlamaları ve günlük hayatlarına entegre etmeleri için çeşitli etkinlikler sunulmaktadır. Böylece, öğrenciler, ilahi kitapların sadece birer metin olmadığını, aynı zamanda toplumsal ve bireysel yaşamda nasıl bir etkisi olduğunu da öğrenirler.
Sonuç olarak, 6. Sınıf Din Kültürü Kitabı Sayfa 30, 31, 32, 33, 34 üzerindeki bilgiler, öğrencilerin ilahi kitapların tarihsel ve kültürel bağlamlarını anlamalarını sağlar. Bu sayfalar, din eğitiminin önemli bir parçası olarak, öğrencilerin manevi ve etik değerlerini geliştirmelerine katkıda bulunur. Böylece, ilahi kitapların insanlık üzerindeki kalıcı etkileri daha iyi kavranır.
6. Sınıf Din Kültürü Kitabı Sayfa 30-31-32-33-34
Soru : Kur’an-ı Kerim’in ne zaman ve nerede indirilmeye başladığını biliyor musunuz?
Kısa Cevap:
Kur’an-ı Kerim, Miladi 610 yılında Mekke’de, Hira Mağarası’nda indirilmeye başlamıştır.
Uzun Cevap:
Kur’an-ı Kerim, Miladi 610 yılında Ramazan ayının Kadir Gecesi’nde, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e (s.a.v) Hira Mağarası’nda ilk kez indirilmeye başlamıştır. İlk inen ayetler Alak Suresi’nin ilk beş ayetidir. Cebrail (a.s) aracılığıyla gelen bu vahiy, 23 yıl boyunca peyderpey indirilmeye devam etmiştir.
Soru : Kur’an-ı Kerim hakkındaki ilk bilgilerinizi kimlerden öğrendiniz?
Kısa Cevap:
lk bilgileri ailem ve öğretmenlerimden öğrendim.
Uzun Cevap:
Kur’an-ı Kerim hakkındaki ilk bilgileri ailemden, özellikle de annemden ve babamdan öğrendim. Daha sonra ilkokul ve ortaokul dönemlerimde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinde öğretmenlerim bana Kur’an-ı Kerim’in içeriği, önemi ve nasıl okunması gerektiği konularında daha detaylı bilgiler verdiler. Ayrıca, camideki hocalardan da bu konuda dersler aldım.
Soru : Peygamberlere vahyedilen ilahi kitapları yazınız.
Cevap:
Peygamberlere vahyedilen ilahi kitaplar şunlardır:
Tevrat: Hz. Musa’ya indirilmiştir.
Zebur: Hz. Davud’a indirilmiştir.
İncil: Hz. İsa’ya indirilmiştir.
Kur’an-ı Kerim: Hz. Muhammed’e indirilmiştir.
6. Sınıf Din Kültürü SDR İpekyolu Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 31 Cevapları
Soru : Kur’an’ı okumak, anlamak ve öğrenmek neden önemlidir? Yukarıdaki şemada verilen bilgileri de dikkate alarak arkadaşlarınızla konuşunuz.
Kısa Cevap:
Kur’an’ı okumak, anlamak ve öğrenmek, doğru bir yaşam sürmek ve Allah’ın rızasını kazanmak için gereklidir.
Uzun Cevap:
Kur’an, Allah’ın insanlara doğru yolu göstermesi için gönderdiği en son ilahi kitaptır. Kur’an’ı okumak, anlamak ve öğrenmek, Allah’ın emir ve yasaklarını bilip ona göre yaşamak için gereklidir. Ayrıca, Kur’an, insanın hayatını düzenleyen ahlaki ve toplumsal kuralları içerir. Kur’an’ı anlayarak okumak, insanı hem dünya hem de ahiret mutluluğuna ulaştırır. Onu öğrenen kişi, hem ruhsal bir gelişim yaşar hem de manevi huzura kavuşur.
6. Sınıf Din Kültürü SDR İpekyolu Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 33 Cevapları
KUR’AN-I KERİM
Bu kitaptır, her insana için dışın öğreten,
Gökte, yerde, tende, canda bir yaratan sezdiren. (…)
Bu kitaptır, yürekleri iyilikle besleyen,
“El bağına girme!” diyen, dost yarasın bağlatan. (…)
Bu kitaptır, akıllara her bir şeyi sordurtan,
“Düşün, sonra inan!” diyen, doğru yollar gösteren. (…)
M. Emin YURDAKUL
Dinî ve Millî Şiirler Antolojisi, s. 300.
(Kısaltılmıştır.)
Soru : Yukarıdaki şiire göre Kur’an-ı Kerim insana neler öğretir?
Cevap: Kur’an-ı Kerim insana iyiliği, doğru yolu bulmayı, düşünmeyi, inanmadan önce akletmeyi ve Allah’a kulluk etmeyi öğretir. Ayrıca insanlara dünya ve ahiret mutluluğunu sağlayacak prensipleri gösterir.
Soru : Şiire göre Allah niçin kitap göndermiştir?
Cevap: Şiire göre Allah, insanlara doğru yolu göstermek, iyiliği öğretmek ve onları kötülüklerden sakındırmak için kitap göndermiştir. Allah, insanlara düşünerek inanmalarını ve doğru yolda ilerlemelerini öğütlemiştir.
Soru : Bu şiirden hareketle Kur’an’ın hayatımızdaki yeri ve önemi hakkında neler söylenebilir?
Cevap: Şiire göre Kur’an, insanlara iyiliği öğretip kötülüklerden uzak durmalarını sağlar. Hayatımıza yön verir, bize doğru olanı gösterir. Akıl ve kalbi besleyerek manevi bir yolculuğa rehberlik eder. Kur’an’ın hayatımızdaki yeri, ruhumuzu aydınlatan, aklımıza doğruyu öğreten ve yaşamımıza anlam katan kutsal bir kaynaktır.
6. Sınıf Din Kültürü SDR İpekyolu Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 34 Cevapları
YÜCE KİTABIM
Elimde Kur’an
Dilimde Kur’an
Benimle her an
Yüce kitabım
Rabbimin sözü
Her şeyin özü
Uyarır bizi
Yüce kitabım
Der ki: Hakka tap!
Görevini yap!
İlahi hitap
Yüce kitabım
Müjdeler verir
Çok sevindirir
Hakkı gösterir
Yüce kitabım
Seni okuyan
Sesini duyan
Mutlu her zaman
Yüce kitabım
Sendedir hayat
Ruhumu parlat
Beni aydınlat
Yüce kitabım
Sen başlara taç
Ruhlara ilaç
Biz sana muhtaç
Yüce kitabım
M. Yaşar KANDEMİR
Peygamberlere ve Kitaplara İnanıyorum, s. 63.
Soru : Yukarıdaki şiiri okuyunuz. Bu şiir, kültürümüzde Kur’an’a verilen önem konusunda sizlere neler hissettirmektedir? Açıklayınız.
Cevap:
Bu şiir, Kur’an’ın hayatımızdaki kutsal yerini ve ona olan bağlılığımızı güçlü bir şekilde hissettiriyor. Şiirde Kur’an’ın Rabbimizin sözü olduğu, insanları iyiliğe davet ettiği ve onlara doğru yolu gösterdiği ifade ediliyor. Ayrıca Kur’an’ın insanları hem dünya hem ahiret mutluluğuna ulaştırdığı anlatılıyor. Kültürümüzde Kur’an’ın baş tacı yapıldığı, her zaman onun rehber kabul edildiği ve insanların ona duyduğu saygı şiirle birlikte daha iyi anlaşılmaktadır.