İlkokul ve Ortaokul Ders ve Çalışma Kitabı Sayfa ve Etkinlik Cevapları Özgün Ödev Sitesi.
Kategori: 4. Sınıf Türkçe Kitabı
4. sınıf Türkçe kitabı, MEB 4. sınıf Türkçe kitabı, ilkokul 4 sınıf Türkçe kitabı, 4. sınıf Türkçe kitabı cevapları, 4 sınıf Türkçe kitabı cevap anahtarı, 4 sınıf Türkçe ders kitabı cevap anahtarı, 4. sınıf çalışma kitabı Türkçe cevap anahtarı, 4.sınıf Türkçe ders kitabı cevapları, 4.sınıf Türkçe ders kitabı cevapları MEB yayınları, 4.sınıf Türkçe çalışma kitabı PDF MEB, 4. sınıf Türkçe kitabı ders kitabı cevapları, 4. sınıf Türkçe kitabı dinleme metinleri,
4. Sınıf Türkçe Kitabı Yakutistan Masalı: Cesur Vay’ın Deniz Macerası Serbest Okuma Metni Etkinlik CevaplarıSayfa 59, 60
4. Sınıf Türkçe Kitabı Yakutistan Masalı: Cesur Vay’ın Deniz Macerası Serbest Okuma Metni Etkinlik Cevapları
4. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 59-60
YAKUTİSTAN MASALI: CESUR VAY’IN DENİZ MACERASI
Cesur Vay adında bir genç varmış. Tundraların bittiği yerde, tam deniz kıyısında yaşıyormuş. Deniz, göz alabildiğine büyük, geniş, derin… Korkunç dalgalar her an kıyılara vuruyormuş. (…) Ne zaman balıkçılar ava çıksa kayıkları parçalayıp insanları denizin altına çekiyormuş. Avcılar denize açılmaktan korkuyormuş…
Ama ne çare?.. Nereye gidecekler? (…) Başka ülkeye yol bilmez, başka iş bilmez, denizden beslenirlermiş. Bir gün Cesur Vay deniz kıyısına gelip bir kayanın üstüne oturmuş. Güneşli, açık, sakin, sıcak bir gün. Evde yiyecek bir şey yok. Yaşlı babası da çadırdan çıkıp yanına gelmiş, yaşlı kemiklerini ısıtmak istemiş. Cesur Vay,
– Baba can bugün hava sakin ben ava çıkmak istiyorum, demiş.
Babanın ödü kopmuş:
– Sakın ha! Kayığımız küçücük. Dalgaların ne zaman kabaracağı (…) belli olmaz oğul can!
– Hiç fark etmez baba can. Bugün ben denize açılacağım.
Okunu, yayını, zıpkınını almış, kayığı denize indirip hızla küreklere asılmış Vay. Hava güzel, deniz çarşaf gibi… Bütün gücüyle kıyıdan uzaklaşmıştı. Artık, ne bir kara parçası ne de bir adacık. Cesur Vay rüzgâra yalvarmış:
– Es ey rüzgâr es! Bütün gücünle es! Foklar, balinalar çıka gelsin, bir büyük balıkla döneyim, herkese bir lokma yiyecek vereyim…
Rüzgâr duymuş bu sesi. Yavaş yavaş dalgaları kaldırmaya başlamış, biraz sonra dalgalar kabarmış… Küçücük kayık dalgaların üstünde uçuyormuş. Üç gün, üç gece kayık oradan oraya savrulmuş. Cesur Vay canını dişine takmış.
“4. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 59-60 ÖZGÜN Yayınları”
4. Sınıf Türkçe ÖZGÜN Yayınları Ders Kitabı Sayfa 60 Cevapları
(…) Dördüncü gün fırtına hafiflemiş. Tek balık ortada yok. Vay, yorgun, Vay bitkin… Bir türküye başlamış. Öyle bir türkü ki balıkların dilinden… Öyle bir türkü ki yürekten… Bütün canlıların hoşuna giden… Fırtına iyice dinmiş, balıklar koşuşup bir anda kayığın çevresini sarmış, burunlarını suyun üstüne çıkarmış. Vay, zıpkın atmış, bir balık yakalayıp kayığın içine almış. Bir tane daha, bir daha, arka arkaya… Kayığı doldurup sevinçle küreklere asılmış. “Köyde benden umudu kesmişlerdir ama önemli değil. Büyük bir avla dönüyorum.” diyerek sevinmiş. (…)
Bu sözleri duyan deniz aniden kabarmış. Kayığın altından bir darbe duyulmuş. Kara, kocaman bir mors görünmüş. (…) Dişlerini kayığın kenarlarına geçirmiş, gözlerini Vay’ın gözlerine dikmiş. Vay huzursuz, Vay korku içinde,
– Bırak kayığı, bırak çekil, diye bağırmış. (…)
Mors dile gelmiş:
– İnsanlar bizi hep öldürdü! Şimdi de senin sonun geldi! Hiç bağırma!
Vay başka bir öneride bulunmuş:
– Madem konuşuyorsun, madem dilin var; anlaşabiliriz. Gel, buradan bizim çadıra kadar yarış yapalım. Sen önce oraya varırsan beni ye! Ben önce varırsam, yakamı bırak. (…) Mors, Vay’dan çok daha hızlı yüzeceğini düşünerek hemen kabul etmiş. (…) Yarış başlamış. Mors bir çırpıda kıyıya varmış. Kumların üstüne saplanmış, kendini yeniden sulara çekememiş. Köylüler ellerinde bıçaklarla koşup gelmişler. Mors’u kesecekleri sırada Vay arkadan yetişmiş:
– Durun, durun, diye bağırmış. Sakın ona dokunmayın! (…) Rahat bırakın onu, ben size balık getirdim.
Köylüler sevinçle Vay’ı karşılamışlar. Her biri bir yandan yardım etmiş, kayığı kıyıya çekmişler. Balıkları bölüştürüp morsu da kumlardan kurtarmış, denize itmişler. Mors sevinçle yüzüp gitmiş. O günden sonra denize açılan balıkçıların arkasında dolaşmış, onları tehlikelerden korumuş. (…) Bu olayla birlikte Cesur Vay’ın adı yayılmış, bütün tundralarda duyulmuş, günümüze ulaşmış. Bu güzel ad hep iyilikle anılmış… Senin de böyle bir adın olsun, hep iyilikle anılsın. Çağdan çağa ulaşsın…
4. Sınıf Türkçe Kitabı 1. Ünite Değerlendirme Çalışmaları CevaplarıSayfa 35, 36
4. Sınıf Türkçe Kitabı 1. Ünite Değerlendirme Çalışmaları Cevapları
4. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 35-36
SEVGİ BİR KUŞTUR
Dün okulda
Sevgi nedir, diye
Sordu öğretmenimiz.
Parmağımı kaldırıp
Usulca dedim ki:
Sevgi bir kuştur
Öğretmenim.
Sevgi bir kuştur,
Biz uyuyunca
Yüreğimize konan,
Uyanınca
Maviliklere uçan.
Gökhan AKÇİÇEK Kuş Resimli Kazak
A.1, 2, 3 ve 4. soruları yukarıdaki şiire göre cevaplayınız.
1. Öğretmen, öğrencilere ne sormuş?
Cevap :
Öğretmen, sevgi nedir? diye öğrencilere sormuş.
2. Şair, sevgiyi neye benzetmiş?
Cevap :
Şair, sevgiyi yüreğime konan, uyanınca maviliklere uçan bir kuşa benzetmiş.
3. Şiirin konusu nedir?
Cevap :
Şiirinkonusu : Sevginin önemi
4. Şiir kaç dizeden oluşmaktadır?
Cevap :
Şiir 12 dizeden oluşmaktadır.
B. Aşağıdaki kelimelerin zıt anlamlılarını işaretleyiniz.
Cevap :
yavaş : hızlı
dağınık : toplu
hatırlamak : unutmak
C. Aşağıdaki soruların doğru cevaplarını işaretleyiniz.
1. I. kişilik II. belirledik III. karakterlerin IV. özelliklerini
Yukarıdaki kelimelerden anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturulduğunda hangi kelimenin ilk harfi büyük yazılır?
Cevap :
A) I B) II C) IIID) IV
4. Sınıf Türkçe ÖZGÜN Yayınları Ders Kitabı Sayfa 36 Cevapları
2. Aşağıdaki atasözlerinden hangisinde insanlara karşı anlayışlı olmak vurgulanmıştır?
Cevap :
A) Acele yürüyen yolda kalır.
B) Komşu komşunun külüne muhtaçtır.
C) El elden üstündür. D) Hatasız kul olmaz.
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yanlış noktalama işareti kullanılmıştır?
Cevap :
A) Kitaplığını kim düzeltti? B) Yağmur durdu mu dışarı çıkarız?
C) Kıyafetlerinin kirlendiğini fark ettin mi?
D) Bu konudan ne anlıyorsun?
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde virgülün kullanılma amacı diğerlerinden farklıdır?
Cevap :
A) Nil, oyun köşesinde bloklarla oynuyordu.
B) Bu endişeli, üzgün hâlini nasıl değiştirebiliriz?
C) Atları suya götürmek, sırtlarına binmek, kaşağılamak ne doyulmaz bir zevkti.
D) Sepette çeşit çeşit meyveler, meyve suyu ve minik kekler vardı.
Ç. Aşağıdaki cümlelerden neden-sonuç ilişkisi olanların başına “✓” işareti koyunuz.
Cevap :
( ✓ ) Korktuğu için parka gelmedi.
Onun kadar yaramaz bir çocuk görmedim.
( ✓ ) Bugün çok yorulduğum için erkenden uyuyacağım.
Kitabın sayfaları yırtıldı.
( ✓ ) Yağmur yağdığından dışarı çıkamadık.
Ablamlar gelince yemeğe başladık.
SONRAKİ METNE HAZIRLIK
Soru : Aile bireylerinize ait fotoğrafları sınıfa getiriniz.
Cevap :
İsteğe göre çekirdek ailenizin veya bütün ailenizi içeren bir fotoğraf getirebilirsiniz.
4. Sınıf Türkçe Kitabı Kaşağı Serbest Okuma Metni Etkinlik CevaplarıSayfa 31, 32, 33, 34
4. Sınıf Türkçe Kitabı Kaşağı Serbest Okuma Metni Etkinlik Cevapları
4. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 31-32-33-34
KAŞAĞI
Annem İstanbul’a gittiği için benden bir yaş küçük olan kardeşim Hasan’la artık Dadaruh’un yanından hiç ayrılmıyorduk. Bu, babamın seyisi, yaşlı bir adamdı. Sabahleyin erkenden ahıra koşuyorduk.
En sevdiğimiz şey atlardı. Dadaruh’la birlikte onları suya götürmek, sırtlarına binmek, ne doyulmaz bir zevkti. (…) Hele tımar… Bu, en zevkli şeydi. Dadaruh eline kaşağıyı alıp tıpkı bir saat gibi “Tıkı tık, tıkı tık!” işe başladı mı yerimde duramaz, “Ben de yapacağım!” diye tuttururdum. O zaman Dadaruh, beni Tosun’un sırtına koyar, elime kaşağıyı verir, “Haydi yap!” derdi. Bu demir aleti hayvanın üstüne sürter ama o ahenkli tıkırtıyı çıkaramazdım. (…)
At, ahır işlerinde yalnız tımarı beceremiyordum. (…) Oysa en keyifli, en eğlenceli şey buydu. Sanki kaşağının düzenli tıkırtısı Tosun’un hoşuna gidiyordu. Kulaklarını kısıyor, kuyruğunu kocaman bir püskül gibi sallıyordu. Tam tımar biteceğine yakın Tosun huysuzlanır, o zaman Dadaruh, “Höttt!” diye seslenir, öteki atları tımara başlardı.
“4. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 31-32-33-34 ÖZGÜN Yayınları”
4. Sınıf Türkçe ÖZGÜN Yayınları Ders Kitabı Sayfa 32 Cevapları
Bir gün Hasan’la Dadaruh dere kıyısına inmişlerdi. İçimde tımar etme hırsı uyandı. Kaşağıyı aradım, bulamadım. Dadaruh’un penceresiz, küçük bir odası vardı. Buraya girdim. Rafları aradım, eyerlerin arasına falan baktım: Yok, yok!
Yatağın altında yeşil tahtadan bir sandık duruyordu. Onu açtım. Az daha sevincimden haykıracaktım. Annemin bir hafta önce İstanbul’dan gönderdiği hediyeler içinden çıkan kaşağı pırıl pırıl parlıyordu. Hemen kaptım, Tosun’un yanına koştum. Karnına sürtmek istedim. Rahat durmuyordu. “Galiba acıtıyor.” dedim. Gümüş gibi parlayan bu güzel kaşağının dişlerine baktım. Çok keskin, çok sivriydi. Biraz köreltmek için duvarın taşlarına sürtmeye başladım. Dişleri bozulunca yeniden denedim. Yine atların hiçbiri durmuyordu. Kızdım, öfkemi sanki kaşağıdan çıkarmak istedim. (…) Yerden kaldırabileceğim ağır bir taş bularak kaşağının üstüne hızlı hızlı indirmeye başladım. İstanbul’dan gelen, belki de Dadaruh’un kullanmaya kıyamadığı bu güzel kaşağıyı ezdim, parçaladım. Sonra yalağın içine attım.
Babam her sabah mutlaka ahıra uğrar, öte beriye bakardı. Ben o gün yine ahırda yalnızdım. Hasan, evde hizmetçimiz Pervin’le kalmıştı. Babam çeşmeye bakarken yalağın içinde kırılmış kaşağıyı gördü, Dadaruh’a haykırdı: “Gel buraya!” (…)
Dadaruh şaşırdı. Kırılmış kaşağı ortaya çıkınca babam, bunu kimin yaptığını sordu. Dadaruh “Bilmiyorum.” dedi.
Babamın gözleri bana döndü, daha bir şey sormadan:
“Hasan…” dedim.
“Hasan mı?”
“Evet, dün Dadaruh uyurken odaya girdi, sandıktan aldı; sonra yalağın taşında ezdi.”
“Niye Dadaruh’a haber vermedin?”
“Uyuyordu.”
“Çağır şunu bakayım.”
4. Sınıf Türkçe ÖZGÜN Yayınları Ders Kitabı Sayfa 33 Cevapları
Çitin kapısından geçtim, gölgeli yoldan eve doğru koştum, Hasan’ı çağırdım. Zavallının bir şeyden haberi yoktu. Koşarak arkamdan geldi. Babam pek sertti. Bir bakışından ödümüz kopardı. Hasan’a,
“Bu kaşağıyı niye kırdın?” dedi.
Hasan, Dadaruh’un elinde duran alete şaşkın şaşkın baktı. Sonra,
“Ben kırmadım.” dedi.
“Yalan söyleme diyorum!”
“Ben kırmadım.”
Babam yeniden,
“Doğru söyle, darılmayacağım. Yalan çok kötüdür…” dedi. Hasan direndi. Babam daha çok kızdı. (…) “Utanmaz yalancı!” dedi. (…) Sonra Dadaruh’a “Götür bunu eve, sakın bir daha ahıra sokma. Hep Pervin’le otursun!” diye haykırdı. (…)
Artık ahırda hep yalnız oynuyordum. Babam, onu annem geldikten sonra da bağışlamadı. Her fırsatta, “O yalancı…” derdi. (…) Zavallı anneciğim, benim iftira atabileceğime hiç olasılık vermiyordu. Ertesi yıl, annem yazın yine İstanbul’a gitti. Biz yalnız kaldık. Hasan’a hâlâ ahır yasaktı. Geceleri yatakta, atların ne yaptığını, tayların büyüyüp büyümediğini bana sorardı. Bir gün, birdenbire hastalandı. Kasabaya at gönderildi. Doktor geldi, “Kuşpalazı.” dedi. Çiftlikteki köylü kadınlar eve üşüştüler. (…) Babam, yatağının dibinden hiç ayrılmıyordu. Dadaruh çok durgundu. Pervin, hüngür hüngür ağlıyordu. “Niye ağlıyorsun?” diye sordum.
4. Sınıf Türkçe ÖZGÜN Yayınları Ders Kitabı Sayfa 34 Cevapları
“Kardeşin hasta.”
“İyi olacak.” dedim.
“İyi olmayacak.”
“Ya ne olacak?”
“Kardeşin ölecek…” dedi.
“Ölecek mi?”
Ben de ağlamaya başladım. (…)
O gece hiç uyuyamadım. (…) Hasan’ın hayali gözümün önüne geliyor, “İftiracı! İftiracı!” diyerek karşımda ağlıyordu. Pervin’i uyandırdım.
“Ben Hasan’ın yanına gideceğim.” dedim.
“Niçin?”
“Babama bir şey söyleyeceğim.”
“Ne söyleyeceksin?”
“Kaşağıyı ben kırmıştım, onu söyleyeceğim.”
“Hangi kaşağıyı?”
“Geçen seneki… Hani babamın Hasan’a darıldığı…”
Sözümü tamamlayamadım. (…) Ağlaya ağlaya Pervin’e anlattım. “Şimdi
babama söylersem Hasan da duyacak, belki beni bağışlayacak.” dedim.
“Yarın söylersin…” dedi.
“Hayır, şimdi gideceğim!”
“Şimdi baban uyuyor, yarın sabah söylersin. Hasan da uyuyor. Onu öpersin,
ağlarsın; seni bağışlar.”
“Pekiyi!”
“Haydi, şimdi uyu.”
Sabaha kadar yine gözlerimi kapatamadım. Hava henüz ağarırken Pervin’i uyandırdım. Kalktık. Ben içimdeki (…) sıkıntıyı boşaltmak için acele ediyordum. Ne yazık ki, zavallı masum kardeşim o gece ölmüştü.
İlkokul 4. Sınıf Türkçe ÖZGÜN Yayınları Ders KitabıSayfa ve Metin Etkinlik Cevapları
Değerli ziyaretçilerimiz ; Yeni eğitim öğretim yılında velilerimizin öğrencilerinin ödevlerini kontrol etmeleri ve öğrencilerimizin ödevlerini kontrol etmeleri amacıyla Türkçe Öğretmenimiz tarafından “4. Sınıf Türkçe Kitabı Cevapları ÖZGÜN Yayınları” konusu sizler için özenle hazırlanmıştır.
“4. Sınıf Türkçe Kitabı Cevapları Özgün Yayınları”
“4. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Cevapları” konusunda cevaplarını kontrol etmeniz için aşağıda yer alan Türkçe Ders kitabı sayfa cevaplarına yeşil renkli sayılardan veya Türkçe metin etkinlik isimlerine tıklayarak kolay bir şekilde ulaşabilirsiniz.
“4. Sınıf Türkçe Kitabı Cevapları ÖZGÜN Yayınları” konusu hakkında aklınıza takılan kısımları en aşağıda yer alan yorum kısmına sorarak Türkçe Dersi Öğretmenimiz tarafından en hızlı ve güvenilir cevapları alabilirsiniz. İyi dersler dileriz.
4. Sınıf Türkçe ÖZGÜN Yayınları Ders Kitabı
4. Sınıf Türkçe ÖZGÜN Yayınları Ders Kitabı Sayfa 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26 ,27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36. Sayfa Soruları ve Cevapları için tıklayınız.
1. TEMA: ERDEMLER
4. Sınıf Türkçe Kitabı Arkadaş Metni Etkinlik CevaplarıSayfa 10, 11, 12, 13, 14
4. Sınıf Türkçe Kitabı Kirpi Masalı Metni Etkinlik CevaplarıSayfa 15, 16, 17, 18, 19, 20
4. Sınıf Türkçe Kitabı Yavru Ahtapot Olmak Çok Zor Metni Etkinlik CevaplarıSayfa 21, 22, 23, 24, 25, 26
4. Sınıf Türkçe Kitabı Gün Bey’in Penceresi Dinleme Metni Etkinlik CevaplarıSayfa 27, 28, 29, 30
4. Sınıf Türkçe Kitabı 2. Tema Milli Mücadele ve Atatürk Tema Değerlendirme Çalışmaları CevaplarıSayfa 68, 69, 70, 71
4. Sınıf Türkçe Kitabı 2. Tema Milli Mücadele ve Atatürk Tema Değerlendirme Çalışmaları Cevapları
4. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 68-69-70-71
ATATÜRK’ÜN METOTLU ÇALIŞMASI
Atatürk, metotlu ve disiplinli çalışırdı. Bir işe karar verince önce konuyu arkadaşları ile tartışır, fikirlerini alırdı. Sonunda en iyi ve etkili olanı seçer, uygulardı. Hiçbir zaman boş sözler söylemez ve söyletmezdi. Gerçekçiydi. (…)
Akşam yemeklerden sonra başlayan sohbetleri sabaha kadar sürerdi. Bu sohbetlerde din, dil, yurt ve dünya sorunları, tarih ve bilimsel konular konuşulur ve tartışılırdı.
Masa başı toplantılarında başkalarının fikirlerini öğrenme, kendi düşüncelerini de yayma fırsatı bulurdu. Atatürk, bilimi ve akılcılığı her şeyin üstünde tutardı. Bütün çalışmalarını bir plan ve program dahilinde yürütürdü. Neyin yapılıp, yapılmayacağını iyice düşünür, karar verdiğini de mutlaka yapardı. (…)
Niyazi TAN (Kısaltılmıştır.)
4. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 69 Cevapları
(1, 2, 3, 4 ve 5. soruları metne göre cevaplayınız.)
1. Atatürk, nasıl çalışırdı?
Cevap:
Atatürk, metotlu ve disiplinli çalışırdı.
2. Atatürk, bir işe karar vermeden önce ne yapardı?
Cevap:
Atatürk, bir işe karar vermeden önce, arkadaşları ile tartışıp fikirlerini alırdı.
3. Atatürk, arkadaşlarıyla hangi konularda sohbet eder ve tartışırdı?
Cevap:
Atatürk, Din, dil, yurt ve dünya sorunları, tarih ve bilimsel konularda sohbet eder ve tartışırdı.
4. Atatürk, neleri her şeyin üstünde tutardı?
Cevap:
Atatürk, Bilimi ve akılcılığı her şeyin üstünde tutardı.
4. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 70 Cevapları
5. “Atatürk’ ün Metotlu Çalışması” adlı metnin konusunu ve ana fikrini belirleyerek yazınız.
Cevap:
Atatürk’ ün Metotlu Çalışması metnin konusu : Atatürk’ün çalışma sistemi
Atatürk’ ün Metotlu Çalışması ana fikri : Mustafa Kemal Atatürk gibi bilime ve akılcılığa önem veren, bir karar almadan önce bilgi alışverişinde bulunan, insanların fikirlerini alarak başarıya ulaşabiliriz.
6. Verilen kelimelerin eş anlamlılarını yazınız.
Cevap:
metot = yöntem
dilek = istek
öğretmen = muallim
ihtiyaç = gereksinim
7. Verilen deyimleri anlamlarıyla eşleştiriniz.
Cevap:
“4. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 68-69-70-71 MEB Yayınları”
4. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 71 Cevapları
8. Yazım ve noktalama işaretleri açısından doğru olan cümlelerin başına ( D ), yanlış olan cümlelerin başına ( Y ) yazınız.
Cevap:
( Doğru )Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK 1881’de doğdu.
( Yanlış ) Atatürk’ün okuduğu kitaplar Anıtkabir Atatürk ve kurtuluş savaşı müzesi’nde sergilenmektedir.
(Doğrusu: Atatürk’ün okuduğu kitaplar Anıtkabir Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi’nde sergilenmektedir.)
( Doğru )Uzaya Türk adını Atatürk kapsülüyle yazdınız mı?
( Yanlış ) Yunanlılar izmirden sonra aydın ve nazilliyi de işgal etmişlerdi.
(Doğrusu: Yunanlılar İzmir‘den sonra Aydın ve Nazilli‘yi de işgal etmişlerdi.)
( Doğru )Sabırsızlıkla sordum: Atatürk’ü ne zaman anlatacaksın?
9. Cümlelerde zıt anlamı olan kelimelerin altını çiziniz. Zıt anlamlılarını verilen boşluklara yazınız.
Cevap:
1. Savaş çıkacağını söylediler. = barış
2. Kısa zaman önce sokaklardan askerler geçmeye başladı. = uzun – sonra
3. Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri! = son – geri
4. Dün güzel bir tören yaptık. = çirkin
10. Cümlelerin hangisinde zıt anlamlı sözcükler bir arada kullanılmıştır?
Cevap:
a. “Ev alma komşu al” der atalarımız.
b. Kırmızı eteğimi, al gömleğimi giydim. c. Az veren candan çok veren maldan verir.
d. İşbölümü yaparsak bu işi kolayca bitirebiliriz.
4. Sınıf Türkçe Kitabı Kurtuluş Vecihi Hürkuş Okuma Metni Etkinlik CevaplarıSayfa 66, 67
4. Sınıf Türkçe Kitabı Kurtuluş Vecihi Hürkuş Okuma Metni Etkinlik Cevapları
4. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 66-67
VECİHİ HÜRKUŞ
Benim adım Vecihi. Benim hikâyemi öğrenmek ister misin? İstanbul’da doğdum. (…) Okul çağına geldiğimde annem ve kardeşlerimle Üsküdar semtine taşındık. İlkokulu burada okudum. Sonra sanata olan ilgimden dolayı Tophane Sanat Okuluna geçtim.
(…) Bu sırada ülkemiz için zor günler başlamıştı. Çünkü ülkemiz savaşa girmişti. Ülkem için bir şeyler yapmalıydım. Bu yüzden bir komutan olan eniştemin yanında Balkan Savaşı’na katıldım. (…)
Balkan Savaşı’nda gördüğüm tayyareler çok ilgimi çekti. (…) Ve sonunda Yeşilköy Tayyare Mektebine girdim. Burada ilk
uçuşumu yaptım. (…) Sonunda okulumu bitirip usta bir pilot oldum. Şimdi bu yeteneğimi, işgal altında olan vatanımızı
korumak için kullanmalıydım. Devletim beni Kafkas Cephesi’nde görevlendirdi. Burada Rus uçaklarıyla mücadele ettim. (…) Uçak düşüren ilk Türk pilotu ben olmuştum. Adım tarihe geçti. (…) Bu sırada düşmanlar İstanbul’u işgal etmişti. Uçağımla İstanbul hava savunmasına katıldım. (…)
Düşmanları vatanımızdan kovmaya çalışırken uçaklarımızın yetersiz olduğunu fark ettim. Hemen teknik olarak daha üstün bir avcı uçağı tasarladım. Artık göklerde daha güçlü olacaktık. Düşmanı yurdumuzdan çıkarma mücadelemiz başarıyla sonuçlanıyordu. Ordumuz, düşmanı Ege Denizi’ne doğru kovalıyordu. Uçağımla İzmir Seydiköy Havaalanına indim ve buraya bayrağımızı diktim. Artık İzmir’de hiç düşman kalmamıştı. Sonunda Lozan Antlaşması imzalandı ve savaş bitti. Meclis, başarılarımdan dolayı bana üç tane takdirname ve kırmızı şeritli istiklal madalyası verdi. Üç kez takdirname verilen tek kişi bendim.
Savaştan dolayı geri kalmış ülkemizi geliştirmek ve insanları eğitmek en büyük amacımız olmalıydı. Bunun için Seydiköy’de açılan Tayyare Okulunda öğretmenliğe başladım. Burada pilotlar makinistler yetiştiriyordum. (…) Kendi uçaklarımızı kendimiz yapmalıydık. Bu hayalimi gerçekleştirmek için çok çalıştım ve sonunda ilk uçağımızı yaptım. Bu uçağa Vecihi-6 adını verdim.
4. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 67 Cevapları
(…) Ankara’ya gidip yeni kurulan Türk Tayyare Cemiyeti’ne katıldım. Burada önce ikinci uçağımız olan Ceyhan’ı yaptım. Daha sonra Avrupa’ya giderek oradaki uçakları inceledim. Birçok yeni bilgi öğrenip ülkemize geri döndüm. (…)
Daha sonra Atatürk’ün emriyle, Türk Kuşu adında bir okul açıldı. Ulu önder Atatürk, bu okulu açma fikri ilk aklına geldiğinde çevresindekilere şöyle der:
— Vecihi’yi bulun ve bu okulun başına getirin. Onun bilgilerinden faydalanın! (…) Bu habere çok sevindim. Türk Kuşu Okulunda yapılmak istenenler, benim hayallerimle aynıydı. Türk Kuşu’nda başöğretmen oldum. Yetiştirdiğim birçok genç, usta pilotlar oldu ve yurt dışında ülkemizi başarıyla temsil ettiler.
Türk havacılığına katkı sağlaması amacıyla bilgi ve tecrübemi bir kitap haline getirdim. (…) Hayatım boyunca gözlerim, kalbim mavi göklerde oldu. Yeteneklerimi ve başarılarımı hep güzel ülkemizi geliştirmek, daha ileri götürmek, insanları bilgilendirmek için kullandım. Bir asır sonra siz çocuklar, benim hayatımı anlatan bu kitabı okuyorsanız bunu başarmışım demektir.
4. Sınıf Türkçe Kitabı Çocuk Kalbi Okuma Metni Etkinlik CevaplarıSayfa 38
4. Sınıf Türkçe Kitabı Çocuk Kalbi Okuma Metni Etkinlik Cevapları
4. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 38 Cevapları
STARDİ’NİN KİTAPLARI
Stardiler bizim okulun karşısındaki evde oturuyorlar. Bugün okuldan çıkışta onlara gittim, kitaplarını çok görmek istiyordum. Ailesinin fazla parası yok, çocukcağız istediği gibi kitap alamıyor. Ama ders kitaplarını ve kendisine hediye edilen kitapları çok temiz tutuyor, iyi saklıyor, üzerlerine titriyor. Annesinin, babasının verdiği cep harçlığını tutumlu harcıyor, artakalanlarla kitap alıyor.
Böylece, küçük bir kitaplık kurmuş. Babası da oğlunun kitabı çok sevdiğini görünce, ona ceviz bir kitaplık almış. Kitaplarını da onun en sevdiği renklerde ciltletmiş. Öykü, gezi, şiir kitapları. Resimli kitaplar da var. Stardi kitapları renklerine göre çok güzel bir sırayla dizmiş. Uzaktan bakınca öyle güzel görünüyor ki!
Stardi bütün kitaplarını numaralamış, deftere yazmış. Hangisini ararsa çabucak buluyor. Kitaplarının yanından ayrılmıyor, onları birer canlı varlıkmış gibi seviyor. Tozlarını alıyor, okurken yapraklarını özenle açıyor, yıpranmamaları için dikkat ediyor. Hepsi yepyeni. Bilmem neden, bu çocuğa öbür arkadaşlarımdan daha başka bir duygu var içimde. Bunu babama söyledim. “Kişiliği olan bir çocuk” dedi. “Sen de ona karşı bundan dolayı ilgi duyuyorsun.”
Bilmem ki dedim. “Bir saat yanında kaldım. Otuz kırk kelime ya konuştu ya konuşmadı. Bir kez olsun gülmedi. Öyleyken, yine de onunla geçirdiğim bu bir saatten büyük bir zevk aldım. Kendisiyle sık sık görüşmek istiyorum.
Babam gülümsedi:
— Aferin, oğlum. Bakıyorum insanların dış görünüşlerinin içindeki gizli değerleri anlamasını biliyorsun. Kitapları sevenlerin, kitap okuyanların içinde ayrı bir dünya oluşur. Bunlar değerlerine değer katan kimselerdir. Bunu anlayanlar onlara karşı saygı duyarlar. Sen de bu arkadaşının değerini çok iyi anlamışsın, ona saygı duyuyorsun.
Cevap:
Atam Ankara sırtlarında yatar
Yıl otuzsekiz on kasım perşembe
Hatırdan çıkmayacak bir sonbahar
Sarsılıyor İstanbul yedi tepe
Yaman esmiş Dolmabahçe’den rüzgar
Gerçek olamaz olsa olsa bir düş
Dokuzu beş geçe Atatürk ölmüş
Böyle toptan bir yas nerde görülmüş
Beraber ağlıyoruz kurtlar kuşlar
Bu memlekete en çok hizmet eden
Bu aşk ile dağlara gücü yeten
On sekiz milyonun omzunda giden
Atam Ankara sırtlarında yatar
Cahit SITKI TARANCI
2. Şiirlerin okuyanlar veya dinleyenler üzerindeki etkileri hakkında arkadaşlarınızla tartışınız.
Cevap: Şiirleri okuyanlar veya dinleyenler üzerinde şiirler büyük etkiler bırakır. Şiir eğer bir hüzün barındırıyorsa okuyan ve dinleyen içinde bir üzüntü hisseder. Vatan sevgisinden bahsediyorsa herkesin içerisinde var olan o vatan sevgisi birden coşar. Sevgiden bahsediyorsa herkes sevdiğini düşünür. Bu örnekler çoğaltılabilir. Burada anlamamız gereken şey ise şiir okuyan ve dinleyen kişi üzerinde ne mana ifade ediyorsa o duyguları aktarabildiğidir.
4. Sınıf Türkçe Kitabı Özgün Yayınları Sayfa 121 Cevapları
1. ETKİNLİK
Soru : Şiirde geçen aşağıdaki kelimelerin anlamını önce tahmin ediniz. Sonra bunların anlamını sözlükten bulup yazınız.
Cevap: Tramvay Kelimesi Tahmin : Raylarda giden , trene benzeyen toplu taşıma araca SözlükAnlamı : kent içi yolcu taşımasında kullanılan, yol üzerinde çıkıntı yapmayacak biçimde döşenmiş özel raylar üzerinde hareket eden, elektrik gücüyle işleyen yolcu taşıtı.
Kundura Kelimesi Tahmin : Ayakkabı SözlükAnlamı : işçiliği kaba, bağsız ve konçsuz ayakkabı.
2. ETKİNLİK
Soru : a. Şiire göre aşağıdaki soruları cevaplayınız.
2. Şiirin şairi kimdir? Cevap: Şiirin şairi Ziya Osman SABA ‘ dır.
3. Şiir kaç kıtadır? Cevap: Şiir beş kıtadır.
4. Şiir kaç dizedir? Cevap: Şiir 2o dizedir.
5. Şiirin ana duygusu nedir? Cevap: Şiirin ana duygusu birlik ve beraberliktir.
Soru : b. Şiir türünün özelliklerini, şiirle ilgili terim anlamlı kelimeleri arkadaşlarınızla konuşarak belirleyiniz.
Cevap: Şiir türü; didaktiktir. Öğüt verme anlamı vardır. Polis, biletçi kelimeleri terim anlamlıdır.
4. Sınıf Türkçe Kitabı Özgün Yayınları Sayfa 122 Cevapları
3. ETKİNLİK
Soru : Şiirin görselinin, şiirde anlatılanlara nasıl bir katkı sağladığını açıklayınız.
Cevap: Şiirde işe veya bir yere giden insanlardan bahsedildiği için resim mana ile uyuşmuştur. Resimde de insanlar bir yere gitmekte ve aynı taşıtta oturmaktadırlar. Resimler parça ile uyumlu oldukları zaman hem dikkat çeker hemde hoş bir etki bırakırlar.
4. ETKİNLİK
Soru : a. Şairin, şiirde kime seslendiğini aşağıya yazınız.
Cevap:
Şair, şiirde karşılaştığı insanlara seslenmektedir.
Soru : b. Şairin son dörtlükte ne anlatmak istediğini açıklayınız.
Cevap:
Yaka numaralı biletçi!
Üniformalı polis!
Aldırma dışımıza
Birebir iç
Bu dörtlükte şair; insanlar farklı özellikte ve farklı kişilikler de olsa da birbirinden farklı yaşam tarzlarına ve farklı kıyafetlere bürünmüş olsalar da hepsi aslan değerlidir ve insan olarak kıymetlidir.
Burada şair Biletçi ve polise seslense de aslında anlatmak istediği şey bu kişilere seslenmek değil bütün insanların insan olarak bir ve kardeş olduğudur.
Konuştuğumuz değil giydiğimiz kıyafet ne olursa olsun insan olarak değerli olduğumuz gerçeği her zaman aynıdır ve her insan insan olmakla kıymetlidir.
5. ETKİNLİK
Soru : Sınıfta, www.eba.gov.tr genel ağ adresinden “İstanbul İl Tanıtım Filmi”ni izleyiniz. İzlediğiniz filmle ilgili görüşlerinizi aşağıya kısaca yazınız.
Cevap:
Gerçekten çok güzel ve çok açıklayıcı hazırlanmış. İstanbul hakkında bilgileri resimlerde süslemiş olarak insanı sıkmadan güzel bir konuşma tarzı bir ifade ile bilgileri aktardığı için videoyu çok kaliteli buldum. Böylelikle hem dikkatimiz dağılmadan izleyebiliyor hem de resimlerle sanki oraya gidip ve görmüş gibi bilgi sahibi oluyoruz. Resimler çok canlı ve gerçekten gerçeğini görmüş gibi bir hava estiriyor.
4. Sınıf Türkçe Kitabı Özgün Yayınları Sayfa 123 Cevapları
6. ETKİNLİK
Soru : Televizyon programlarının içeriği konusunda izleyicileri bilgilendiren aşağıdaki akıllı işaretleri anlamlarıyla eşleştiriniz. Eşleştiremediğiniz akıllı işaretin anlamını boş kutucuğa yazınız.
Cevap:
“4. Sınıf Türkçe Kitabı Özgün Yayınları Sayfa 120-121-122-123-124”
7. ETKİNLİK
Soru : Aşağıdaki elektronik postayı okuyup soruları cevaplayınız.
Sevgili Arkadaşım,
Okulunuzda düzenlenen şiir okuma yarışmasında birinci olduğunu öğrendim. Seni tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum.
1. Elektronik posta kim tarafından gönderilmiştir? Cevap: Gönderen akbal_06@………………….
3. Mesajın içeriğine göre konu kutucuğuna ne yazılmalıdır? Cevap: Şiir Okuma Yarışması Sonucu
4. Sınıf Türkçe Kitabı Özgün Yayınları Sayfa 124 Cevapları
8. ETKİNLİK
Soru : a. Aşağıya, günlük yaşantıyla ilgili duygularınızı dile getiren bir sosyal medya mesajı yazınız.
Cevap:Merhaba
Bugün karneleri alacağımız için çok heyecanlıyım. Notlarımı aşağı yukarı tahmin etsem de karnemi elime almak ve notlarımı yazılı bir şekilde kesin olarak görmek beni çok heyecanlandırıyor. Çünkü karnemde ailem ve tanıdıklarım notlarımı bir bütün olarak yazılı halde görüyorlar.
Soru : b. “Yazdığınız mesajı paylaşabileceğiniz sosyal medya ortamları hangileridir? Bu ortamlarda kullanabileceğiniz “emoji” adı verilen görseller nelerdir?” sorularının yanıtları hakkında arkadaşlarınızla konuşunuz.
Cevap: Yazdığım mesajı paylaşabileceğim sosyal medya ortamları Facebook ,Twitter ,WhatsApp ve Instagram gibi yerlerdir. Bu ağları ailemin haberi olarak ve onların kontrolünde dikkatli bir şekilde kullanıyorum. Tanımadığım kimselerle görüşmediğim için ailem bana güven duyuyor ve bir şeyle karşılaştığım zaman hemen onlara danışıp onların bana olan güvenini arttırıyorum.
Soru : c. Görseldeki genel ağ sitesini inceleyip bu sitenin amacı ve hedef kitlesi hakkında arkadaşlarınızla tartışınız.
Cevap:
Görseldeki genel ağa sitesinin hedef kitlesi öğretmen ,öğrenci ve velilerdir. Amacına gelince ise ihtiyaç duyulan zamanlarda bilim teknolojisi ile teknolojinin eğitime entegrasyonu sağlamaktır.
SONRAKİ METNE HAZIRLIK
1. Ebru sanatının nasıl yapıldığı ile ilgili araştırma yapınız.
Cevap:
Ebru Sanatı nasıl yapılıyor biliyor musunuz? Ebru sanatı için gerekli olan bazı malzemeler var. Bunlar Kitre adı verilen yapıştırıcı, tekne, ve boyalardır. En çok kullanılan renkler ise, oksit sarı, oksit kırmızı, oksit siyah, lahur çivit mavisidir.
Yapılışına gelince; Teknenin içerisine kitre konulur ve uygun kıvam alana kadar kitre eklemeye devam edilir. Oluşan sıvı ince bir tülbentten süzülür. Farklı renklerde olan toprak boyalar ezilerek uygun duruma getirilir. Bu şekilde hazırlanmış olan boyalara sığır ödü konularak; 15 gün beklemesi için dinlendirilir. Daha sonra bekleyen ve hazır hale gelen boyalara su eklenerek hazır hale getirilir. Eldeki fırça yardımıyla boya suyun üzerine damlatılır. Şekil verilerek kağıt tekne üzerine konur ve şeklin kağıda çıkması beklenir. Tek seferde işlemin yapılması gerekir. Yoksa desen bozulabilir.
2. Dergi ve gazetelerden ebru sanatına ait görseller derleyip sınıfa getiriniz.
Cevap:
“4. Sınıf Türkçe Kitabı Özgün Yayınları Sayfa 124 Cevapları”
4. Sınıf Türkçe Kitabı Özgün YayınlarıOğuz Ata Boy Boyladı Dinleme Metni Etkinlik CevaplarıSayfa 55, 56, 57, 58
4. Sınıf Türkçe Kitabı Oğuz Ata Boy Boyladı Dinleme Metni Etkinlik Cevapları
4. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 55-56-57-58
1. Destan hakkında edindiğiniz bilgileri arkadaşlarınıza anlatınız.
Cevap: Destanın Sözlük Manası:
1.tarih öncesinin tanrıları, tanrıçaları, yarı tanrıları ve yiğitleriyle ilgili olağanüstü olayları öyküleyici bir yöntemle ve koşuk olarak anlatan en eski bir yazınsal tür.
2. Çağdaş Türk yazınında, içerik ve biçim yönünden geleneksel destanlardan ayrılıkları bulunan, genellikle uzunlu kısalı birçok şiirden oluşan ve ulusal konuları işleyen, öyküleyici özelliği ağır basan yapıt. Deatan: Milletleri derinden etkileyen hadiselerin, manzum şeklinde anlatıldığı eserlerdir. Destanın meydana gelmesi için, milleti derinden etkileyen olayların oluşması gerekir.Dünyada birçok milletin kendi gelenek ve göreneklerine, yaşadıkları olaylara göre destanları vardır. Destan, bugün dilimizde iki edebi türü karşılık olarak kullanılır. Yeni destan ikiye ayrılır. Birincisi toplumu geniş ölçüde alakadar eden olayları kon
2. Başlığından hareketle dinleyeceğiniz metnin konusunu tahmin ediniz.
Cevap: Başından hareketle dinleyeceğim metin bence bir Türk destanıdır.
1. ETKİNLİK
Soru : a. Metinde geçen aşağıdaki kelimelerinin anlamını tahmin ediniz. Bu kelimelerin anlamını sözlüğünüze yazmayı unutmayınız.
Cevap: Kocamak : Bir canlının yaşlanması Ulak : Bir haberi bir yere ileten kişi, elçi Otağ : Eski dönemlerde hükümdarların oturduğu ev
Soru : b. Metinde geçen aşağıdaki kelime gruplarını anlamlarına uygun olarak birer cümlede kullanınız. Bu cümleleri aşağıya yazınız.
Cevap: Buyruk vermek :
Lider buyruk verince askerler harekete geçti
Buyruk verme bana sende elini taşın altına koy
Buyruk vermekten daha kolay ne var?
Mahcupolmak :
Çok mahcup oldum.
Mahcup olmanı istemem, rahat ol lütfen.
Bana hediye almış yine, çok mahcup etti beni.
Soru : c. Metni dinlerken not aldığınız anlamını bilmediğiniz kelimelerin anlamlarını sözlükten bulunuz. Bu kelimeleri kendi sözlüğünüze ekleyiniz.
4. Sınıf Türkçe Kitabı Özgün Yayınları Sayfa 56 Cevapları
2. ETKİNLİK
Soru : Metnin ana düşüncesini belirleyip aşağıya yazınız.
Cevap:
Metnin ana düşüncesi : Metnin ana düşüncesi birlikten kuvvet doğacağıdır.
3. ETKİNLİK
Soru : Aşağıdaki soruları metne göre cevaplayınız.
1. Oğuz Ata’nın buyruğunu dört bir yana kimler haber verdi? Cevap: Oğuz Ata’nın buyruğunu dört bir yana Beylerine, ulularına, kağanlarına haber verdi.
2. Dağ Han neden mahcup oldu? Cevap: Dağ Han 24 oku kıramadığı için mahcup oldu.
3. Oğuz Ata’nın anlatmak istediği neydi? Cevap: Oğuz Ata’nın anlatmak istediği bir kişi tek olursa yenilmenin kolay ancak birlik olursa yenilemeyeceğidir .
4. Oğuz Ata’dan sonra yerini kim alacaktı? Cevap: Oğuz Ata’dan sonra yerini Gülhan yerini alacaktı.
5. Oğuz Ata nasıl biriydi? Cevap:Oğuz Ata zeki, akıllı, bilgili biriydi.
6. Oğuzların kuruluşu nasıl tamamlandı? Cevap: Oğuzların kuruluşu Oğuz Ata’nın 6 oğlunun her birinin 4 oğlu olması daha sonra bu oğullardan 24 oğuz boy oluştu. Böylelikle oğuzların kuruluşu tamamlandı.
4. ETKİNLİK
Soru : Aşağıya, metne uygun farklı bir başlık yazınız.
Cevap: Oğuz Ata’ nın Nasihati
Oğuzların Kuruluşu
4. Sınıf Türkçe Kitabı Özgün Yayınları Sayfa 57 Cevapları
5. ETKİNLİK
Soru : Metinde geçen “Asla özünüzü unutmayın.” sözü ile anlatılmak istenen nedir? Açıklayınız.
Cevap: Bence metin’de geçen “asla özümüzü unutmayın “sözüyle anlatılmak istenen ortak değerleri ve kültür miraslarını unutulmadın her zaman hatırlanmasıdır. Belki de ileride çok rahatla eder ve zenginliği erişirseniz bile geçmişte ne zorluklar çektiğinizi ve bu zorluklarla bu günlere ulaştığınızı unutmayın demektir.
6. ETKİNLİK
Soru : Noktalı yerlere uygun kelimeler yazarak metinle ilgili zihin haritası oluşturunuz.
Cevap: Birlik Zihin Haritası
Dayanışma
Yardımlaşma
Güç
Kutsallar
Gelenek ve Görenekler
7. ETKİNLİK
Soru : “Oğuz Ata konuşmaya başladığında herkes sustu ve dikkatle onu dinlemeye başladı.” cümlesinden hareketle Oğuz Ata’yı dinleyenler dinleme kurallarından hangilerine uygun davranmıştır? Dinleme kurallarından üç tanesini aşağıya yazınız.
Cevap: Dinleme kurallarından uydukları 3 kural;
Mutlak Sessizlik
Dikkat dağıtıcı hareketlerden kaçınmak
Sabırlı olmak
8. ETKİNLİK
Soru : Aşağıdaki paragrafta kutucukların içine uygun noktalama işaretlerini yazınız.
Cevap:
Oğuz halkının sorunlarına çare, dertlerine derman bulurdu Korkut Ata : Ona danışmadan bir iş tutmaz, onun dediğinden dışarı çıkmazdı Oğuz halkı. Korkut Ata ; öğütler verirdi Oğuz halkına ; akıl verirdi, yol gösterirdi. Yalana, dolana, haksızlığa karşı çıkardı. İyinin, güzelin, yanında olurdu hep…
4. Sınıf Türkçe Kitabı Özgün Yayınları Sayfa 58 Cevapları
9. ETKİNLİK
Soru : a. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili kelimeleri inceleyiniz. Bu kelimelerin cümlelere kattığı anlam hakkında arkadaşlarınızla konuşunuz.
• Elindeki sürahi düşünce paramparça oldu.
• Masmavi gökyüzünde renk renk uçurtmalar uçuyordu.
Cevap: Bu kelimeler anlamı pekiştirmiş, pekiştirme kelimeleridir. Manaya kuvvet kazandırmıştır. Birinci cümlede pekiştirme manası tuzla buz olmakta olduğu gibi çok parçalara ayrıldığını anlarız.
Soru : b. Aşağıdaki pekiştirmeli kelimeleri, yazımlarına dikkat ederek cümle içinde kullanınız. Cümlelerinizi aşağıya yazınız.
Cevap: Bembeyaz cümlem :
Bembeyaz gelinliği ile harika görünüyordu.
Bembeyaz elbisenle ne kadar kibar görünmüşsün.
Bembeyaz karlar her yeri kapladı.
Sapasağlam cümlem :
Sapasağlam bir kalem bu kolay kolay kırılmaz.
Sapasağlamsın maşallah merak etme.
Sapasağlam adam bir anda düştü hastalandı.
Sırılsıklam cümlem :
Yağmura tutulunca sırılsıklam eve geldik.
Sırılsıklam olan elbiselerimi sıkayım da öyle asayım.
Yağmurdan haberim olmayınca çamaşırlar sırılsıklam olmuş
Apaçık cümlem :
Söyledikleri apaçık ortada.
Apaçık renkli kazakla boyamı yapacaksın.
Hava sabah apaçıktı ne ara yağmur yağdı?
10. ETKİNLİK
Soru : Görseldeki öğrencilerin “Bir milletin birlik ve beraberliği neye bağlıdır?” sorusunun yanıtı hakkında neler konuşuyor olabileceklerini tahmin ediniz. Bu öğrenciler arasında geçebilecek konuşmayı, uygun noktalama işaretlerini kullanarak aşağıya yazınız.
Cevap: Aralarında şöyle konuşuyor olabilirler: Bir milletin birlik ve beraberliği tarihini bilmesinde ve bu tarih konusunda bilinçlenerek hareket etmesine bağlıdır . Bir millet tarihini bilirse ortak değerlerini ve kültürünün nereden geldiğini de bilir. Böylece fikir ayrılığına düşmez. Bu ayrılığı yaşamamak için kültürümüz ve tarihimize sahip çıkmalı birbirimizi benimsemeli ve geçmişte olduğu gibi bugünde birbirimize kenetlenmeliyiz.
4. Sınıf Türkçe Kitabı Özgün YayınlarıYe Kürküm Ye Metni Etkinlik CevaplarıSayfa 43, 44, 45, 46, 47
4. Sınıf Türkçe Kitabı Ye Kürküm Ye Metni Etkinlik Cevapları
4. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 43-44-45-46-47
1. Hazırlık yaptığınız Nasrettin Hoca fıkrasını arkadaşlarınıza anlatınız.
Cevap: Ya Tutarsa
Nasreddin Hoca bir gün gölün kıyısına gider. Elinde koca bir kaşık yoğurdu da yanına almış. Nasreddin Hoca, kaşığındaki yoğurdu göle sokmuş ve yoğurdu göle boşaltmış. O sırada köylülerden biri onu görmüş ve şaşkınlıkla:
– Hoca ne yapıyorsun, diye sormuş.
Hoca gülümseyerek:
– Gölü mayalıyorum, ne yapayım, demiş.
Adam, Hoca’ya bakmış ve kahkaha atarak:
– Ne diyorsun be Hoca, çıldırmış olmalısın. Koskoca göl hiç maya tutar mı?, demiş.
Hoca gülümsemesini hiç bozmadan:
– Peki ama ya tutarsa, demiş.
2. Anlatılan fıkralara göre Nasrettin Hoca’nın kişilik özellikleri hakkında arkadaşlarınızla konuşunuz.
Cevap:
Anlatılan fıkralara göre Nasrettin Hoca çok zeki, bilgili , mizah anlayışına sahip kibar bir insan. Bu kadar bilgiye sahip bir insanın bu kadar kibar ve insanı güldürürken öğretmesi gerçekten takdir edilecek bir durum. Nasreddin Hoca’ yı çok seviyorum.
3. Nasrettin Hoca hakkında edindiğiniz bilgileri arkadaşlarınızla paylaşınız.
Cevap:
Nasreddin Hoca, 1208 yılında Eskişehir’in Sivrihisar İlçesine bağlı Hortu Köyünde doğdu. Babası, bugün “Nasreddin Hoca” adını alan bu köyün imamı Abdullah Efendi, annesi Sıdıka Hanım’dır. Doğduğu yerin şimdiki ismi Nasreddin Hoca Mahallesi’ dir. İlköğrenimini, din görevlisi olan babasından almış, Sivrihisar ve Konya Medreselerinde ve Akşehir’ de öğrenimine devam etmiştir. Seyyid Mahmut Hayrani, Seyyid Hacı İbrahim Veli gibi devrin büyük hocalarından dersler almıştır.
eğitiminin ardından Anadolu’ nun çeşitli yerlerinde hocalık, katiplik, müderrislik, kadılık ve mahkemelerde bilirkişilik yapmıştır.
Her yıl 3-10 Haziran arası Nasreddin Hoca Şenlikleri düzenlenmektedir. Nasreddin Hoca Türbesi İç Anadolu Bölgesinde bulunan Konya ilindedir. Türbenin yanları açık ama kapısında kocaman bir kilit vardır . Bunlar Hoca’ nın mizah anlayışının sembolüdür.
4. Sınıf Türkçe Kitabı Özgün Yayınları Sayfa 44 Cevapları
1. ETKİNLİK
Soru : a. Aşağıda, metinde geçen bazı kelimelerin sözlük anlamları verilmiştir. Anlamından hareketle bu kelimeleri noktalı yerlere yazınız.
Cevap: Kaybolma : Bulunmama durumu. Davet : Yemekli toplantı. Misafirperverlik : Konuğa saygı göstererek onun rahatını, gereksinimlerini karşılamak. İnsafsız : Vicdansız bir biçimde, acımasızca.
Soru : b. “Buyur etmek” deyiminin anlamını metinden hareketle yazınız.
Cevap: Bir kişiyi bir yere çağırmak anlamında kullanılmaktadır.
Soru : c. Metinde geçen aşağıdaki kelimeleri gerçek anlamlarına uygun olarak kullanacağınız birer cümle yazınız.
Cevap: Davet Cümlem :
Düğün davet mesajı bugün elime ulaştı.
Beni bugün nişanına davet etti.
Davet kartında yazım yanlışı yapılmış.
Yoksul Cümlem :
Yoksul insanlarda en az zenginler kadar değer görmelidir.
Bu mahallede gerçekten çok yoksul insan var.
Yoksul olmanın ayıp olduğunu da kim söyledi!
İkram Cümlem :
Bütün ikramları bizim için hazırladım.
Bana yaptığı ikramlık kurabiyeler gerçekten mükemmeldi.
İkram edersem kabul eder misin?
Sen bana Allah’ ın bir ikramısın.
Kürk Cümlem :
Bu kürkü ne kadara aldın merak ediyorum.
Kürkle ilgili anlatılan fıkrayı sende duydun mu?
Kürklere karşı ayrı bir ilgim var.
Kürkleri çok şık bulduğumu söyleyemem.
2. ETKİNLİK
Soru : Aşağıdaki soruları metne göre cevaplayınız.
1. Hoca davete önce nasıl gitmiş, nasıl karşılanmış?
Cevap: Hoca davete önce eski püskü elbiselerle gitmiş ama davet eden ve yüzüne bakan olmamış.
2. Hoca üstünü başını değiştirerek davete gittiğinde nasıl karşılanmış?
4. Sınıf Türkçe Kitabı Özgün Yayınları Sayfa 45 Cevapları
3. ETKİNLİK
Soru : Metin ile ilgili iki soru da siz yazınız. Yazdığınız soruları cevaplayınız.
Soru : Hikayenin başlığı ismini nereden almaktadır? Cevap: Nasreddin Hoca’ nın “ye kürküm ye” demesinden kaynaklanmaktadır.
Soru : Hikaye kimler arasında ve nerede geçmektedir? Cevap: Hikaye bir davet yemeğinde , Hoca ve davettekiler arasında geçmektedir.
4. ETKİNLİK
Soru : a. Metinde anlatılmak istenen ana düşünce nedir? Aşağıya yazınız.
Cevap: Metninana düşüncesi : İnsanların kıyafetleriyle ve dış görünüşleriyle karşılanmaları ve değer görmelerinin yanlış olduğudur.
Soru : b. Metnin ana düşüncesi, metindeki hangi cümle veya cümlelerle ifade edilmiştir? Aşağıya yazınız.
Cevap: “— Ye kürküm ye!.. Bu ikram sana, demiş. ” cümleleriyle anlatılmak istenmiştir. Çünkü burada Nasreddin Hoca “değer gören ben değil kürküm “demek istemiştir.
5. ETKİNLİK
Soru : Aşağıya, metnin içeriğine uygun farklı bir başlık yazınız. Neden bu başlığı yazdığınızı açıklayınız.
Cevap: Kıyafetime Ziyafet metnin içeriğine uygun bir başlıktır. Çünkü bu davette kıyafeti düzgün olanların ağırlandığını görüyorum.
4. Sınıf Türkçe Kitabı Özgün Yayınları Sayfa 46 Cevapları
6. ETKİNLİK
Soru : Metnin türü ile ilgili aşağıdaki ifadelerden doğru olanların başındaki kutucuğu işaretleyiniz.
Cevap:
( ✓ ) Metin dörtlükler hâlinde yazılmıştır.
( ✓ ) Metinde bilgilendirici ifadeler vardır.
( ✓ ) Metin hem eğlendirici hem de öğreticidir.
( ✓ ) Metnin ana duygusu vardır.
( ✓ ) Metinde kahramanlar, olay, mekân ve zaman gibi hikâye unsurları bulunmaktadır.
7. ETKİNLİK
Soru : a. Metnin üstünde verilen görseli inceleyiniz. Bu görselin metni anlamamıza nasıl yardımcı olduğunu açıklayınız.
Cevap: Metin ile resim çok uyumlu halde. Resim aynı zamanda metni çok güzel anlatmış diyebiliriz. Çünkü bir yemek sofrası, Nasreddin Hoca ve adamlar var ki kimse Hoca’ nın yüzüne bile bakmıyor, onla ilgilenmiyor. Bu tam hikayede geçtiği gibi. Hikayede de Nasreddin Hoca ile kimse ilgilenmemiş ve yüzüne bakıpta davet etmemiştir.
Soru : b. Aşağıdaki görselin, metnin hangi bölümüyle ilişkili olduğunu, yansıttığı duyguları, mekânın özelliklerini açıklayınız.
Cevap: Bu bölüm son bölümle ilişkilidir. Nasreddin Hoca kürkünü giyerek gelmiş ve sofra başına oturmuştur. Nasreddin Hoca üzgün ve adamda şaşkındır. Adam yaptıkları yanlışı anlamıştır. Burada sinir ve pişmanlık duyguları vardır. Adam yaptığına pişman olmuş ve hatasını anlamıştır.
8. ETKİNLİK
Soru : Nasrettin Hoca’nın hayatı ile ilgili edindiğiniz bilgileri kısaca aşağıya yazınız.
Cevap: Nasreddin Hoca, 1208 yılında Eskişehir’in Sivrihisar İlçesine bağlı Hortu Köyünde doğdu. Babası, bugün “Nasreddin Hoca” adını alan bu köyün imamı Abdullah Efendi, annesi Sıdıka Hanım’dır. Doğduğu yerin şimdiki ismi Nasreddin Hoca Mahallesi’ dir. İlköğrenimini, din görevlisi olan babasından almış, Sivrihisar ve Konya Medreselerinde ve Akşehir’ de öğrenimine devam etmiştir. Seyyid Mahmut Hayrani, Seyyid Hacı İbrahim Veli gibi devrin büyük hocalarından dersler almıştır.
eğitiminin ardından Anadolu’ nun çeşitli yerlerinde hocalık, katiplik, müderrislik, kadılık ve mahkemelerde bilirkişilik yapmıştır.
Her yıl 3-10 Haziran arası Nasreddin Hoca Şenlikleri düzenlenmektedir. Nasreddin Hoca Türbesi İç Anadolu Bölgesinde bulunan Konya ilindedir. Türbenin yanları açık ama kapısında kocaman bir kilit vardır . Bunlar Hoca’ nın mizah anlayışının sembolüdür.
4. Sınıf Türkçe Kitabı Özgün Yayınları Sayfa 47 Cevapları
9. ETKİNLİK
Soru : a. Nasrettin Hoca’nın beğendiğiniz fıkralarından birini kişi, olay ve mekân unsurlarını dikkate alarak kendi cümlelerinizle aşağıya yazınız. Yazdığınız fıkrayı türün özelliklerine uygun biçimde arkadaşlarınıza okuyunuz.
Cevap: Nasreddin Hoca birgün otururken adamın bir tanesi : _”Hocam bak biri baklava tepsisi almış gidiyor.” demiş. Hoca:”_Bundan bize ne ” demiş. Adam “_Ama sizin eve doğru gidiyor.” demiş. Bu defa Nasreddin Hoca”_O halde bundan sana ne ?” demiş.
Soru : b. Aşağıdaki ölçütlere göre uygun kutucukları işaretleyerek yazı çalışmanızı değerlendiriniz.
Cevap:
Bu kısmı kendinize göre değerlendirmeniz gerekmektedir.
SONRAKİ METNE HAZIRLIK
Soru : Genel ağdan, Türk Dil Kurumu ile ilgili araştırma yapınız.
Cevap: Türk Dil Kurumu Mustafa Kemal Atatürk ‘ ün teşviki ile 12 temmuz 1932 de kurulmuştur. Bu kurum Türk dilinin incelenmesi ve gelişmesi için çalışmalar yapar. Türk Dil Kurumunun üyelerine “Türkoloğlar” denir.
Çalışma yaptıkları konular; sözlük bilim ve uygulama, gramer bilimi ve uygulama, dil bilimi ve uygulama, terim bilimi ve uygulama, ağız araştırmaları, Lehçeleri bilimi ve uygulama, kaynak eserler bilimidir. yazım kılavuzu adı altında Türkçe sözlük yayımlanarak Türkçe’ nin korunması amaçlanır. En son yeni sözlük 2000 yılında yenilenerek yayımlanmıştır.
Türk Dil Kurumu’ nun yürüttüğü projeler ise; Türk Lehçeleri ve şiveleri sözlüğü ve grameri saha araştırması, Göktürk yazılı belge, yazı ve anıların albümü projesi ayrıca Türk dünyası destanlarının tespiti Türkiye Türkçesine aktarılması ve yayınlanma projeleridir