7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 22-23-24-25-26 MEB Yayınları

Ortaokul ve İmam Hatip Ortaokulu 7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Dünyayı Evimize Getiren Kutu: Televizyon Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 22, 23, 24, 25, 26


7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Dünyayı Evimize Getiren Kutu: Televizyon Metni Etkinlik Cevapları


“7. Sınıf Sosyal Bilgiler Ders Kitabı Sayfa 22-23-24-25-26 MEB Yayınları”

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 22-23-24-25-26 


Soru : Yukarıdaki görselin neler anlattığını açıklayınız.


Cevap :

Yukarıdaki görsel televizyonu tasvir etmektedir. Televizyonun hayatımıza kattığı unsurlardan, televizyon programlarının evlerimizin salonlarına getirdiği içeriklerden bahsetmektedir. Televizyon ekranı aracılığıyla dünyayı bize sunduğu görülmektedir.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 23 Cevapları


Soru : Mülakatta hangi kültürel değerlerimizden bahsedilmektedir? Açıklayınız. 


Cevap :

Metin, çocukken oynanan oyunlardan, mahalle kültüründen, kış gecelerinde aile ile geçirilen harika anlardan ve radyo tiyatroları ile radyodaki haberleri dinlemenin verdiği keyiften söz etmektedir.


Soru : Televizyon seyrederken geçirdiğiniz zamanı, arkadaşlarınızla oyun oynayarak geçirirseniz bunun sizlere nasıl bir katkısı olabilir? Tartışınız.


Kısa Cevap :

Televizyon izlemek yerine arkadaşlarla oyun oynamak, fiziksel aktiviteyi artırır, sosyal becerileri geliştirir ve daha sağlıklı bir yaşam tarzını teşvik eder. Bu aktiviteler, arkadaşlık bağlarını güçlendirir ve birlikte vakit geçirmenin keyfini çıkarır.

Uzun Cevap :

Televizyon izlemek yerine arkadaşlarla oyun oynamak birçok açıdan faydalıdır. Öncelikle, fiziksel aktiviteyi artırarak sağlığınıza katkı sağlar. Hareket etmek, vücudunuzun zinde kalmasına yardımcı olur ve obezite gibi sağlık sorunlarını önler.

Sosyal becerilerinizi geliştirir; iletişim, iş birliği ve problem çözme yeteneklerinizi artırır. Arkadaşlarınızla vakit geçirmek, sosyal bağlarınızı güçlendirir ve duygusal sağlığınızı iyileştirir.

Ayrıca, birlikte oyun oynamak, eğlenmenin ve gülmenin keyfini yaşamanıza olanak tanır, bu da stres seviyenizi düşürür ve genel mutluluğunuzu artırır.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 24 Cevapları


Soru : İzlediğiniz reklamların tüketim alışkanlığınızı etkilediğini düşünüyor musunuz? Tartışınız.


Cevap :

Kesinlikle etkiliyor. Reklamlarda gördüğümüz yiyecek ve içecekler canımızı çekiyor, bu yüzden hemen markete koşup almak istiyoruz. Aynı şekilde, beğendiğimiz bir pantolonu gördüğümüzde mağazaya gidip satın alma isteği duyuyoruz.


Soru : Yukarıdaki görselde anlatılmak istenen nedir? Açıklayınız.


Cevap :

Sosyalleşme, çocukların gelişim çağında en önemli unsurlardan biridir. Bu sayede çocuk, dostluklar kurar, konuşma yeteneklerini geliştirir ve paylaşma gibi değerleri öğrenir. Ancak, sosyalleşmek yerine televizyona dalıp vaktini boşa harcarsa, bu önemli becerileri kazanamaz.


Soru : Bütün iletişim araçlarını bir günlüğüne kullanmayınız. O gün için ailemizle bir etkinlik düzenleyiniz. Pikniğe gitme, gezme, spor yapma, sohbet etme gibi etkinlikleri yaparak izlenimlerinizi defterinize yazıp sınıfta arkadaşlarınızla paylaşınız.


Cevap :

Bir günlüğüne tüm iletişim araçlarını kullanmayın. O gün ailemizle bir etkinlik düzenleyin. Pikniğe gitmek, gezmek, spor yapmak, sohbet etmek gibi etkinlikler yaparak deneyimlerinizi defterinize yazın ve sınıfta arkadaşlarınızla paylaşın.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 25 Cevapları


Soru : Aşağıda 26 ildeki 1-12. sınıf öğrencileri üzerinde yapılan Türkiye’de Çocukların Medya Kullanma Alışkanlıkları Araştırması’nın bir kısmını görmektesiniz. Bu araştırmadan faydalanarak aşağıdaki soruları cevaplayalım.


Araştırmaya göre en önemli görülen ilk üç kitle iletişim aracını yazınız.


Cevap :

Kitap, gazete, dergi; ardından genel ağ ve tablet, cep telefonu gelmektedir.


Araştırmaya göre en çok zaman ayrılan ilk üç kitle iletişim aracını yazınız.


Cevap :

Cep telefonu, televizyon, genel ağ.


Kitap-gazete-dergi çocuklar için en önemli kitle iletişim araçları olmasına rağmen çocukların okumaya ayırdıkları zamanın az olmasını nasıl açıklayabiliriz?


Cevap :

Çocuklar, hareketli videoları daha çekici bulmaktadır. Kitap okumak emek gerektiren bir uğraş olduğu için çocuklar bundan kaçınarak, boş vakitlerini cep telefonlarıyla geçirmeyi tercih ediyorlar.


Soru : Yukarıdaki habere göre yardımlaşma ve dayanışma duygusunun oluşturulmasında kitle iletişim araçlarının önemi nedir? Tartışınız.


Cevap :

Kitle iletişim araçları, bazı kampanyaların daha geniş kitlelere ulaşmasında önemli bir rol oynar. Örneğin, bu haberde Van’da yaşanan deprem sonrasında sosyal medyada başlatılan kampanya sayesinde birçok insana ulaşılmış ve önemli yardımlar toplanmıştır.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 26 Cevapları


Günümüzde televizyon, ülkeler hatta kıtalar arası kültürel alışverişin önemli bir aracı hâline gelmiştir. Teknolojilerini dünyaya satan devletler, teknolojileriyle kendi kültürlerini de dünyaya yayma çabası içine girmiştir. Televizyonlarda, tarihimizin birer parçası olan gerçek kahramanlar (Görsel 1. 20) yerine tamamen hayal ürünü, uçan ve ağzından ateşler püsküren karakterlerin (Görsel 1. 21) ön plana çıkartılması bu çabalara örnek gösterilebilir.

Soru : Yukarıdaki görsellerde yer alan gerçek ve sanal karakterlerden televizyonda hangisi ile en çok karşılaşıyorsunuz? Sanal karakterlerin kültürümüze girmesi bizleri nasıl etkiler? Tartışınız.


Cevap :

Televizyonda en çok sanal karakterlerle karşılaşıyoruz. Sanal karakterlerin kültürümüze girmesi, özellikle genç nesiller üzerinde çeşitli etkiler yaratabilir.

Gerçek kahramanlar yerine hayal ürünü karakterlerin ön plana çıkması, çocukların ve gençlerin tarihi ve kültürel değerlerden uzaklaşmasına neden olabilir. Bu durum, kendi kültürümüze ve tarihimize olan ilgiyi azaltabilir, yerine yabancı kültürlerin ve hayali karakterlerin daha fazla benimsenmesine yol açabilir. Bu da, toplumsal değerlerimizin zayıflamasına ve kültürel kimliğimizin kaybolmasına neden olabilir.


Soru : Televizyon izlerken aşağıdaki akıllı işaretleri dikkate almamız neden önemlidir? Tartışınız.


Kısa Cevap :

Televizyon izlerken akıllı işaretleri dikkate almak, izlediğimiz programların içeriklerinin yaşımıza uygun olup olmadığını anlamamıza yardımcı olur. Bu işaretler, zararlı veya uygun olmayan içeriklerden korunmamızı sağlar.

Uzun Cevap :

Televizyon izlerken akıllı işaretleri dikkate almak çok önemlidir çünkü bu işaretler, izlediğimiz programların içeriklerinin yaşımıza ve hassasiyetlerimize uygun olup olmadığını gösterir.

Örneğin, çocuklar için uygun olmayan şiddet, cinsellik veya korku içeren sahneler, bu işaretler sayesinde önceden fark edilerek engellenebilir. Bu, özellikle çocukların ruhsal ve duygusal gelişimi açısından büyük önem taşır.

Ayrıca, akıllı işaretler ailelerin, çocuklarının hangi programları izleyebileceğini belirlemesine yardımcı olur ve böylece televizyon izleme alışkanlıklarını sağlıklı bir şekilde yönlendirebilir.

Bu, çocukların ve gençlerin zararlı içeriklerden korunmasını ve uygun içeriklerle beslenmesini sağlar, dolayısıyla uzun vadede daha sağlıklı bireyler yetişmesine katkıda bulunur.



 

Our Score

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 17-18-19-20-21 MEB Yayınları

Ortaokul ve İmam Hatip Ortaokulu 7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Çevremle İletişim Kurabiliyorum Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 17, 18, 19, 20, 21


7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Çevremle İletişim Kurabiliyorum Metni Etkinlik Cevapları


“7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 17-18-19-20-21 MEB Yayınları”

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 17-18-19-20-21


Şeyh Edebâli’nin Vasiyetinden Bir Bölüm

‘‘… Açık sözlü ol! Her sözü üstüne alma! Gördüğünü söyleme, bildiğini bilme, sözünü unutma, sözü söz olsun diye söyleme. Bizler nefreti eritmek, muhabbetin asaletini dünyaya yeniden hâkim kılmak için çıktık yola. Bu yolda utanacak bir şeyimiz yoktur oğul. Muhabbet yolunun gizlisi saklısı yoktur oğul ama altının değerini sarraf bilir. Sözünü muhatabına göre ayarlayasın oğul. Cahilin karşısında altınlarını çamura atmayasın oğul.’’

Soru : Şeyh Edebâli’nin vasiyetine göre Osman Bey nasıl bir iletişim dili kullanmalıdır? Açıklayınız.


Cevap :

Şeyh Edebâli, açık sözlü olmanın önemine vurgu yapmıştır. “Söz, söz olsun diye söyleme” ifadesiyle, boşuna konuşmaktan kaçınılması gerektiğini belirtmiştir. Başkalarının kusurlarını yüzlerine vurmamayı ve sözlerin muhataba göre ayarlanmasını tavsiye etmiştir.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 18 Cevapları


Soru : Aşağıda verilen diyaloglarda iletişimi olumsuz yönde etkileyen davranışları, örnekteki gibi olumlu davranışlara çeviriniz.


Cevap :

Nihal: Tabii ki tuttuğum notları verebilirim, ama başka bir kağıda geçirmen gerekecek.

Zeynep: Tebrik ederim, çok çalıştığını biliyordum ve bu puanı hak ettiğini düşünüyorum.

Mahmut: Tabii ki dünkü ödevleri verebilirim.

Arkadaşı: Personellerle bir toplantı yaparak herkesin memnun olacağı bir izin günü ayarlamalısın.

Anne: Arkadaşlarınla konuşarak aranızdaki sorunları çözmelisiniz.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 19 Cevapları


Soru : Bireysel ve toplumsal ilişkilerde ben dili kullanımının sağlayacağı yararlar nelerdir? Düşüncelerinizi açıklayınız.


Kısa Cevap :

Bireysel ve toplumsal ilişkilerde “ben dili” kullanmak, iletişimi daha etkili ve anlayışlı hale getirir. Kişi, kendi duygularını ve düşüncelerini ifade ederek, karşı tarafı suçlamadan sorunu ortaya koyar. Bu yaklaşım, yanlış anlaşılmaları ve çatışmaları azaltır, empatiyi artırır ve ilişkileri güçlendirir.

Uzun Cevap :

Bireysel ve toplumsal ilişkilerde “ben dili” kullanımı, iletişimde pek çok fayda sağlar. Öncelikle, ben dili, kişinin kendi duygularını, düşüncelerini ve ihtiyaçlarını açık bir şekilde ifade etmesine olanak tanır. Bu, karşı tarafı suçlamadan, savunma mekanizmalarını tetiklemeden iletişim kurmayı sağlar. Örneğin, “Sen hep geç kalıyorsun” demek yerine, “Geç kaldığında kendimi önemsiz hissediyorum” demek, sorunu daha yapıcı bir şekilde dile getirmeye yardımcı olur.

Ben dili, empatiyi ve anlayışı artırır. Karşı taraf, kişinin duygularını ve ihtiyaçlarını anladığında, tepki vermek yerine dinlemeye ve anlamaya daha açık hale gelir. Bu, yanlış anlaşılmaları ve çatışmaları azaltır, karşılıklı saygıyı artırır. Ayrıca, ben dili kullanımı, kişinin kendi duygusal farkındalığını da artırır, bu da daha sağlıklı ve dengeli bir iletişim kurmasına yardımcı olur.

Toplumsal ilişkilerde de ben dili, bireyler arasındaki bağları güçlendirir. Toplumsal sorunların çözümünde, taraflar birbirlerinin duygularını ve bakış açılarını anlamaya çalıştığında, daha işbirlikçi ve yapıcı çözümler bulunabilir. Bu, toplumdaki genel hoşgörü ve anlayış seviyesini artırır, sosyal uyumu ve barışı destekler.

Sonuç olarak, ben dili kullanımı, hem bireysel hem de toplumsal ilişkilerde daha sağlıklı, etkili ve empatik bir iletişim kurmanın anahtarıdır. Bu yaklaşım, ilişkilerdeki sorunları çözmek ve daha güçlü bağlar kurmak için önemli bir araçtır.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 20 Cevapları


Soru : Aşağıda verilen diyaloglarda iletişimi olumsuz yönde etkileyen davranışları, örnekteki gibi olumlu davranışlara çeviriniz.


Cevap :

SEN DİLİ

Çok dikkatsizsin.
Ne kadar da kabasın.
Bencilsin.
Sakar şey!
Kendini beğenmiş!

BEN DİLİ

Korkuyorum.
Hoşlanmıyorum.
Kırılıyorum.
Kötü / incinmiş hissediyorum.
Endişeleniyorum.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 21 Cevapları


‘‘7. sınıfta okurken sınıf arkadaşlarımdan biriyle tartışmaya girdim. Benim haklı olduğumdan onun ise haksız olduğundan emindim. Öğretmenimiz aramızdaki çatışmayı fark etti ve bizi sınıfın önüne çıkardı. Onu masanın bir tarafına, beni de diğer tarafına aldı. Masanın tam ortasında yuvarlak bir cisim vardı. Siyah renkli bir nesne. Öğretmen, arkadaşıma nesnenin rengini sordu. Arkadaşım, ‘beyaz’ dedi. Beyaz dediğine inanamadım çünkü nesne siyahtı.

Yeniden tartışmaya başladık. İkinci tartışmamız da nesnenin rengi yüzünden oldu. Bunun üzerine öğretmenimiz yerlerimizi değiştirdi ve bana nesnenin rengini sordu. Beyaz, demek zorundaydım çünkü nesnenin bana dönük tarafı beyaz, diğer tarafı ise siyahtı. Öğretmenimiz, bu hareketiyle çatışma durumunda olaylara sadece kendi penceremizden bakmamamız gerektiğini ve ön yargılı davranmazsak uzlaşmaya varabileceğimizi öğretti.’’

Soru : Yukarıdaki örnekte, öğretmenin bir çatışma durumunda uzlaşmayı sağlayabilmek için uyguladığı yönteme dikkat ediniz. Sizler de yaşadığınız bir çatışma durumunu düşününüz. Nasıl uzlaşabileceğiniz hakkında fikir yürütünüz.


Cevap :

“Eğer bir çatışma durumu yaşarsam, ilk olarak kendi davranışlarımı ve bu çatışmada ne kadar rolüm olduğunu değerlendirmeye çalışırım. Ardından, üzerime düşen yapıcı adımı atmak için çaba gösteririm.”



 

Our Score

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 95-96-97-98-99-100-101-102-103-104 MEB Yayınları

Ortaokul ve İmam Hatip Ortaokulu 7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Türkiye Nüfusunun Özellikleri Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104


7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Türkiye Nüfusunun Özellikleri Metni Etkinlik Cevapları


“7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 95-96-97-98-99-100-101-102-103-104 MEB Yayınları”

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 95-96-97-98-99-100-101-102-103-104


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 95 Cevapları


Soru : Bir ülkenin nüfusunun fazla olmasının faydaları neler olabilir? Tartışınız.


Kısa Cevap :

Bir ülkenin nüfusunun fazla olması ekonomik büyümeye katkı sağlar, iş gücü ve üretim kapasitesini artırır. Aynı zamanda kültürel çeşitlilik sağlar ve uluslararası alanda ülkenin etkisini artırır. Ancak, bu durum iyi bir planlama ve yönetim gerektirir; aksi halde, altyapı ve kaynaklar yetersiz kalabilir.

Uzun Cevap :

Bir ülkenin nüfusunun fazla olmasının birçok faydası vardır, ancak bu avantajların etkili bir şekilde kullanılması, iyi bir planlama ve yönetimle mümkündür. İşte detaylı olarak bu faydalar:

  1. Ekonomik Büyüme: Büyük bir nüfus, geniş bir iç pazar anlamına gelir. Bu durum, mal ve hizmetlere olan talebi artırarak ekonomik büyümeye katkı sağlar. Ayrıca, geniş bir tüketici kitlesi, yerli ve yabancı yatırımları cezbedebilir.
  2. Çalışma Gücü ve Üretim: Fazla nüfus, iş gücü arzını artırır. Bu durum, sanayi, tarım ve hizmet sektörlerinde daha fazla üretim kapasitesi ve ekonomik çeşitlilik sağlar. Ayrıca, teknolojik ve endüstriyel gelişim için geniş bir insan kaynağı sunar.
  3. Kültürel Çeşitlilik: Büyük nüfus, kültürel çeşitliliği artırır. Farklı kültürler ve gelenekler, toplumsal zenginliği ve yaratıcılığı teşvik eder. Bu durum, turizm sektörünü de olumlu yönde etkileyebilir.
  4. Uluslararası Etki ve Güç: Nüfusu fazla olan ülkeler, genellikle uluslararası alanda daha fazla etkiye sahiptir. Büyük bir nüfus, askeri güç, diplomasi ve ekonomik ilişkilerde avantaj sağlar. Bu durum, ülkenin uluslararası alandaki rolünü ve itibarını artırabilir.
  5. Genç Nüfus ve Dinamik Toplum: Genç ve dinamik bir nüfus, yenilikçilik ve girişimcilik için elverişli bir ortam yaratır. Bu, özellikle teknoloji ve bilgi ekonomisi gibi alanlarda büyüme ve gelişme potansiyelini artırır.

Ancak, bu avantajların yanında dikkat edilmesi gereken bazı zorluklar da vardır. Fazla nüfus, altyapı, eğitim, sağlık ve sosyal hizmetler üzerinde baskı yaratabilir. Ayrıca, işsizlik, yoksulluk ve çevresel sorunlar gibi meseleler de ortaya çıkabilir. Bu nedenle, nüfusun yönetimi ve planlaması, sürdürülebilir kalkınma için kritik öneme sahiptir.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 96 Cevapları


Soru : Yukarıdaki tabloyu inceleyiniz. Ülkemizin nüfusu sürekli artmış mıdır? Açıklayınız.


Cevap :

Evet, ülkemizin nüfusu sürekli artmıştır. Bunun temel nedenleri arasında, yaşam standartlarının iyileşmesi, sağlık hizmetlerinin gelişmesi, halkın refah seviyesinin artması ve savaşların olmaması sayılabilir. Bu faktörler, insanların daha uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmesine, dolayısıyla nüfusun sürekli artmasına katkı sağlamıştır.


Soru : Yukarıdaki grafiğe göre nüfus artış hızının en yüksek olduğu dönem hangisidir? Nedenlerini tartışınız.


Cevap :

Nüfus artış hızının en yüksek olduğu dönem 1945 ile 1960 yılları arasındadır. Bu dönem, II. Dünya Savaşı’nın sona erdiği ve barış döneminin başladığı yıllardır. Savaş sonrası dönemde, göçler artmış, savaş süresince askere alınan gençler sivil hayata dönmüş ve ekonomik canlanma yaşanmıştır. Bu faktörler, nüfus artış hızının bu dönemde zirveye çıkmasına neden olmuştur.


Soru : Yukarıdaki tabloda yer alan şehirlerimizde nüfus artış hızının eksi olmasının sebeplerini nüfusun dağılışını etkileyen faktörleri göz önünde bulundurarak açıklayınız.


Cevap :

Bu şehirlerimizde nüfus artış hızının eksi olmasının başlıca sebepleri, ekonomik ve sosyal koşullardır. Ekonomik açıdan yeterince gelişmemiş olan bu bölgelerde iş imkanlarının kısıtlı olması, genç ve çalışabilir nüfusun daha iyi iş ve yaşam koşulları arayışıyla büyük şehirlere veya daha gelişmiş bölgelere göç etmesine yol açmaktadır. Ayrıca, bu şehirlerde eğitim ve sağlık hizmetlerinin yeterince gelişmemiş olması, iklim ve coğrafi koşulların zorluğu da nüfusun azalmasına katkıda bulunan diğer önemli faktörlerdir. Bu sebeplerle, bu şehirlerimizde nüfus artış hızı sürekli olarak negatif seyretmektedir.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 97 Cevapları


Soru : Yukarıdaki görsellerde yer alan illerimizin hangisinde nüfus daha fazla olabilir? Sebepleri ile açıklayınız.


Cevap :

Konya’da nüfusun daha fazla olması muhtemeldir. Çünkü Konya, Bayburt’a kıyasla daha iyi iklim koşullarına, daha elverişli yer şekillerine ve daha fazla ekonomik imkana sahiptir. Bu avantajlar, tarım, sanayi ve hizmet sektörlerinde daha fazla iş olanağı sunarak insanların Konya’da yaşamayı tercih etmelerine yol açmaktadır. Ayrıca, Konya’nın tarihi ve kültürel önemi de nüfusun artmasında etkili olan faktörlerdendir.


Soru : Yaşadığınız yerin (il, ilçe) nüfusunun yaş, cinsiyet, çocuk sayısı, okur-yazarlık durumu gibi özelliklerini araştırarak elde ettiğiniz verilerin grafiklerini yapınız. Yaptığınız çalışmayı sınıfta paylaşınız.


Cevap :

İstanbul’da nüfus genellikle gençtir. Kadın ve erkek sayısı birbirine yakındır. Okur-yazarlık oranı yüksektir. Çocuk sayısı aileden aileye değişmekle birlikte genellikle iki ile dört arasında değişmektedir. Bu verileri araştırarak grafiklerle sunabilir ve sınıfta paylaşabilirsiniz. Bu tür veriler, İstanbul’un demografik yapısını ve sosyal dinamiklerini anlamamıza yardımcı olur.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 98 Cevapları


Soru : Türkiye’nin kıyı kesimlerinde nüfus yoğunluğunun fazla, iç kesimlerinde az olmasının nedenlerini açıklayınız.


Kısa Cevap :

Kıyı kesimlerinde iklimin daha elverişli olması, tarım ve ticaret imkanlarının geniş olması, turizm potansiyeli ve sanayi faaliyetlerinin yoğunluğu nüfus yoğunluğunun fazla olmasına neden olurken, iç kesimlerde bu faktörlerin daha sınırlı olması nüfus yoğunluğunun düşük olmasına sebep olmaktadır.

Uzun Cevap :

Türkiye’nin kıyı kesimlerinde nüfus yoğunluğunun fazla olmasının başlıca nedenleri şunlardır:

  1. İklim ve Doğal Koşullar: Kıyı bölgelerinin ılıman iklimi, tarım ve yaşam koşulları için daha elverişlidir. Bu durum, insanların kıyı bölgelerinde yaşamayı tercih etmelerine yol açmaktadır.
  2. Ekonomik Faaliyetler: Kıyı kesimleri, tarım, balıkçılık, ticaret ve turizm gibi ekonomik faaliyetlerin yoğunlaştığı bölgelerdir. Limanlar ve turizm merkezleri, ekonomik canlılığı artırarak iş imkanları yaratmaktadır.
  3. Sanayi ve Ticaret: Kıyı şehirlerinde sanayi ve ticaret faaliyetleri daha yoğundur. Limanlar aracılığıyla yapılan ithalat ve ihracat, bu bölgelerin ekonomik önemini artırmaktadır.
  4. Turizm: Kıyı bölgelerindeki turistik cazibe merkezleri, hem yerli hem de yabancı turistleri çekmekte, bu da bölgedeki nüfus yoğunluğunu artırmaktadır.
  5. Ulaşım: Kıyı bölgelerinde ulaşım ağları daha gelişmiştir. Deniz yollarının yanı sıra kara ve hava ulaşımı da daha yaygındır, bu da ticaret ve yaşam koşullarını olumlu yönde etkilemektedir.

İç kesimlerde ise, iklimin daha sert ve karasal olması, ekonomik faaliyetlerin sınırlı olması ve coğrafi koşulların zorluğu nüfus yoğunluğunun düşük olmasına neden olmaktadır.


Soru : Malatya ile Trabzon’un nüfusları birbirine yakınken nüfus yoğunluklarının farklı olmasının sebebi nedir? Yazınız.


Cevap :

Malatya ile Trabzon’un nüfusları birbirine yakın olmasına rağmen nüfus yoğunluklarının farklı olmasının sebebi yüzölçümlerinin farklı olmasıdır. Trabzon’un yüzölçümü Malatya’ya göre daha küçüktür. Bu nedenle, aynı nüfus daha küçük bir alanda yoğunlaştığı için Trabzon’un nüfus yoğunluğu daha yüksektir. Ayrıca, Trabzon’un coğrafi yapısı ve ekonomik faaliyetlerinin büyük kısmının dar kıyı şeridinde yoğunlaşması da bu farklılığı artırmaktadır.


Soru : İzmir ile Malatya’nın yüz ölçümleri birbirine çok yakındır ancak İzmir’in nüfus yoğunluğu daha fazladır. Bunun sebeplerini nüfusun dağılışını etkileyen faktörleri göz önünde bulundurarak yazınız.


Cevap :

İzmir’in nüfus yoğunluğunun Malatya’ya göre daha fazla olmasının sebepleri şunlardır:

  1. Ekonomik Faaliyetler: İzmir, Türkiye’nin en büyük limanlarından birine sahiptir ve sanayi, ticaret ve turizm açısından önemli bir merkezdir. Bu durum, iş imkanlarının fazla olmasını ve insanların bu bölgeye göç etmesini sağlamaktadır.
  2. Tarihi ve Kültürel Çekim Merkezi: İzmir, tarih boyunca önemli bir yerleşim ve ticaret merkezi olmuştur. Bu durum, şehirdeki nüfus yoğunluğunu artıran önemli bir faktördür.
  3. Eğitim ve Sağlık Hizmetleri: İzmir, eğitim ve sağlık hizmetleri açısından gelişmiş bir şehirdir. Üniversiteler ve sağlık kuruluşları, insanların İzmir’de yaşamayı tercih etmelerine katkıda bulunur.
  4. İklim ve Coğrafi Koşullar: İzmir’in Akdeniz iklimi, yaşam koşullarını daha cazip hale getirir. Malatya ise karasal iklimin etkisindedir ve bu durum yaşam şartlarını daha zorlayıcı kılmaktadır.
  5. Turizm: İzmir, önemli turistik bölgelere ve tarihi eserlere ev sahipliği yapmaktadır. Bu durum, şehrin çekiciliğini artırır ve nüfus yoğunluğunu etkiler.

Soru : İlinizin nüfus yoğunluğunu bularak yoğunluğu etkileyen faktörleri yazınız.


Cevap :

 

İstanbul’un nüfus yoğunluğu, 2023 verilerine göre yaklaşık olarak 2,900 kişi/km²’dir. Bu yoğunluğu etkileyen faktörler şunlardır:

  1. Ekonomik Çekim Merkezi: İstanbul, Türkiye’nin ekonomik ve ticaret merkezi olarak geniş iş olanakları sunar. Bu durum, iç göçü teşvik eder ve nüfus yoğunluğunu artırır.
  2. Tarihi ve Kültürel Çekim: İstanbul, tarihi ve kültürel zenginlikleri ile dünya çapında tanınan bir şehirdir. Bu durum, hem turizmi artırır hem de şehirde yaşamayı cazip kılar.
  3. Eğitim ve Sağlık Hizmetleri: İstanbul, Türkiye’nin en gelişmiş eğitim ve sağlık hizmetlerine sahiptir. Üniversiteler, araştırma merkezleri ve hastaneler, nüfus yoğunluğunu artıran önemli etkenlerdir.
  4. Ulaşım ve Altyapı: İstanbul, gelişmiş ulaşım ağı (metro, tramvay, otobüs, feribot) ve altyapısı ile kolay yaşam imkanı sunar. Bu da nüfus yoğunluğunu artıran bir diğer faktördür.
  5. Göç: İstanbul, hem iç göç hem de dış göç açısından önemli bir merkezdir. Ülkenin çeşitli bölgelerinden ve yurtdışından insanların İstanbul’a göç etmesi, nüfus yoğunluğunu artırır.

7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 99 Cevapları


Soru : 1927 yılında kadın nüfusunun erkek nüfusundan fazla olmasının sebepleri nelerdir? Açıklayınız.


Cevap :

1927 yılında Türkiye’de kadın nüfusunun erkek nüfusundan fazla olmasının temel sebepleri, Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’nda birçok erkeğin hayatını kaybetmesidir. Bu savaşlarda cephelerde mücadele eden erkeklerin büyük bir kısmı şehit olmuş veya sakat kalmıştır. Ayrıca, savaş sonrası dönemde yaşanan ekonomik zorluklar ve hastalıklar da erkek nüfusunun azalmasına neden olmuştur. Dolayısıyla, bu dönemde kadın nüfusu erkek nüfusuna göre daha fazladır.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 100 Cevapları


Soru : Ülkemize ait yukarıdaki yaş piramidinde yer alan tabandaki daralma, ileriki yıllarda nüfusun yaş yapısında ne gibi değişikliklere yol açar? Açıklayınız. 


Cevap :

Yaş piramidinde tabandaki daralma, ileriki yıllarda nüfusun yaş yapısında önemli değişikliklere yol açacaktır. Bu durum, doğum oranlarının düşmesi ve genç nüfusun azalması anlamına gelir. Uzun vadede, bu daralma nüfusun yaşlanmasına, yaşlı bağımlılık oranının artmasına ve çalışma çağındaki nüfusun azalmasına yol açar. Bunun sonucunda, sosyal güvenlik sistemleri üzerindeki baskı artar ve ekonomik büyüme olumsuz etkilenebilir. Ayrıca, yaşlı nüfusun sağlık ve bakım ihtiyaçları artar, bu da sağlık hizmetleri ve sosyal destek sistemleri üzerinde ek yük oluşturur.


Soru : Devletin 0-14 yaş grubundaki nüfusun sayısını bilmesi hangi alanlarda planlama yapmasına kolaylık sağlar? Açıklayınız. 


Kısa Cevap :

Devletin 0-14 yaş grubundaki nüfusun sayısını bilmesi, eğitim, sağlık ve sosyal hizmetler alanlarında planlama yapmasına kolaylık sağlar. Bu bilgi, okulların, hastanelerin ve çocuk hizmetlerinin etkin bir şekilde planlanmasına ve yönetilmesine yardımcı olur.

Uzun Cevap :

Devletin 0-14 yaş grubundaki nüfusun sayısını bilmesi, aşağıdaki alanlarda planlama yapmasına kolaylık sağlar:

  1. Eğitim: Bu yaş grubundaki nüfusun sayısını bilmek, okul inşası, öğretmen ihtiyacı ve eğitim materyalleri gibi konularda doğru planlama yapılmasına olanak tanır. Böylece, her çocuğun kaliteli eğitim alması sağlanabilir.
  2. Sağlık: Çocuk sağlığı hizmetleri, aşı programları, çocuk hastaneleri ve sağlık ocaklarının planlanması için bu veriler önemlidir. Çocukların sağlıklı büyümesi ve gelişmesi için gerekli sağlık hizmetlerinin sağlanması bu sayede mümkün olur.
  3. Sosyal Hizmetler: Çocukların sosyal ve psikolojik ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli sosyal hizmetlerin planlanması ve dağıtımı bu bilgilere dayanır. Kreşler, çocuk bakım merkezleri ve sosyal destek programları bu kapsamda yer alır.
  4. İç Güvenlik ve Adalet: Çocukların korunması ve haklarının savunulması için gerekli olan yasal düzenlemeler ve uygulamaların planlanması bu yaş grubundaki nüfusun sayısına göre yapılır.
  5. Gelecek Planlaması: Genç nüfusun gelecekteki eğitim, istihdam ve sosyal ihtiyaçlarını karşılayabilmek için uzun vadeli stratejik planlamalar yapılabilir.

Soru : Ülkemizde 15-64 yaş grubundaki nüfusun fazla olması ne gibi olumlu sonuçlar doğurur? Açıklayınız.


Kısa Cevap :

Ülkemizde 15-64 yaş grubundaki nüfusun fazla olması, ekonomik büyümeye katkı sağlar, iş gücü arzını artırır ve sosyal güvenlik sistemlerinin sürdürülebilirliğini destekler. Ayrıca, dinamik ve yenilikçi bir toplum oluşmasına yardımcı olur.

Uzun Cevap :

Ülkemizde 15-64 yaş grubundaki nüfusun fazla olması, birçok olumlu sonuca yol açar:

  1. Ekonomik Büyüme: Bu yaş grubundaki bireyler, iş gücünün en büyük kısmını oluşturur ve ekonomik üretkenliği artırır. İş gücünün fazla olması, sanayi, hizmet ve tarım sektörlerinde üretim kapasitesinin artmasına ve ekonomik büyümeye katkı sağlar.
  2. İş Gücü Arzı: Genç ve orta yaşlı nüfus, iş gücü arzını artırır ve iş piyasasında daha fazla seçenek sunar. Bu durum, işverenlerin nitelikli çalışanlar bulmasını kolaylaştırır ve işsizlik oranlarını düşürür.
  3. Sosyal Güvenlik Sistemleri: Çalışma çağındaki nüfusun fazla olması, sosyal güvenlik sistemlerinin sürdürülebilirliği için önemlidir. Emeklilik ve sağlık sistemlerinin finansmanı için gerekli prim ve vergilerin toplanmasını sağlar.
  4. Yenilikçilik ve Girişimcilik: Genç ve dinamik bir nüfus, yenilikçilik ve girişimcilik faaliyetlerini destekler. Yeni fikirler ve teknolojik gelişmeler, ekonomik ve sosyal kalkınmayı hızlandırır.
  5. Tüketim ve Talep: Çalışan nüfusun fazla olması, tüketim ve talebi artırır. Bu durum, iç piyasada canlanma yaratır ve ekonomik büyümeyi destekler.
  6. Eğitim ve Yetenek Gelişimi: Bu yaş grubundaki bireylerin eğitim ve mesleki gelişimlerine yatırım yapmak, ülkenin rekabet gücünü artırır. Nitelikli ve eğitimli iş gücü, küresel pazarda avantaj sağlar.

Soru : Devletin 15-64 yaş grubundaki nüfusun sayısını bilmesi, hangi alanlarda planlama yapmasına kolaylık sağlar? Açıklayınız. 


Kısa Cevap :

Devletin 15-64 yaş grubundaki nüfusun sayısını bilmesi, eğitim, sağlık, istihdam ve sosyal güvenlik alanlarında planlama yapmasına kolaylık sağlar. Bu bilgi, iş gücü piyasası, ekonomik politikalar ve sosyal hizmetlerin etkin bir şekilde yönetilmesine yardımcı olur.

Uzun Cevap :

Devletin 15-64 yaş grubundaki nüfusun sayısını bilmesi, aşağıdaki alanlarda planlama yapmasına kolaylık sağlar:

  1. Eğitim ve Mesleki Eğitim: Bu yaş grubundaki nüfusun sayısı, üniversite ve mesleki eğitim kurumlarının kapasitesinin planlanmasında önemli bir rol oynar. Eğitim politikaları, bu verilere dayanarak geliştirilir ve nitelikli iş gücünün yetiştirilmesi sağlanır.
  2. Sağlık Hizmetleri: Çalışma çağındaki nüfusun sağlık hizmetlerine olan talebi, sağlık sistemlerinin planlanmasında ve hastane, poliklinik gibi sağlık kuruluşlarının sayısının belirlenmesinde kullanılır.
  3. İstihdam ve İşgücü Piyasası: İş gücü piyasasının ihtiyaçları, bu yaş grubundaki nüfusun sayısına göre belirlenir. İşsizlik oranlarının düşürülmesi, iş gücü eğitim programlarının düzenlenmesi ve istihdam politikalarının geliştirilmesi bu bilgilere dayanır.
  4. Ekonomik Politikalar: Ekonomik büyüme stratejileri, yatırım planlamaları ve sektörel gelişim politikaları, çalışma çağındaki nüfusun sayısına göre şekillendirilir. İş gücünün verimliliği ve üretkenliği artırmak için gerekli ekonomik teşvikler planlanır.
  5. Sosyal Güvenlik Sistemleri: Emeklilik ve sağlık sistemlerinin finansmanı, bu yaş grubundaki nüfusun sayısına dayanır. Sosyal güvenlik politikaları, prim ve vergi gelirlerinin sürdürülebilirliği göz önünde bulundurularak oluşturulur.
  6. Barınma ve Ulaşım: Çalışma çağındaki nüfusun yoğun olduğu bölgelerde konut ve ulaşım ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli altyapı planlamaları yapılır. Bu durum, şehir planlaması ve kentsel dönüşüm projelerinin geliştirilmesini sağlar.
  7. Sosyal Politikalar: Çalışma çağındaki nüfusun refahını artırmak ve sosyal adaleti sağlamak amacıyla sosyal politika ve programlar geliştirilir. İşsizlik sigortası, sosyal yardım programları ve aile destek hizmetleri bu kapsamda yer alır.

7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 101 Cevapları


Soru : Toplam nüfus içindeki çocuk oranının bazı illerde çok yüksek olmasının sonuçları neler olabilir? Tartışınız.


Cevap :

Toplam nüfus içindeki çocuk oranının bazı illerde çok yüksek olmasının birkaç önemli sonucu olabilir:

  1. Eğitim İhtiyacı: Çocuk nüfusunun fazla olması, okul, öğretmen ve eğitim materyalleri gibi eğitim altyapısının artırılmasını gerektirir. Bu, yerel yönetimler ve devlet için ek bütçe ve planlama gerektirir.
  2. Sağlık Hizmetleri: Çocuk nüfusunun yoğun olduğu illerde, çocuk sağlığı hizmetleri, aşı programları ve çocuk hastanelerine olan ihtiyaç artar. Sağlık altyapısının bu ihtiyaca göre planlanması önemlidir.
  3. Sosyal Hizmetler: Çocuk bakım merkezleri, kreşler ve sosyal hizmetler için talep artar. Bu hizmetlerin sağlanması, çocukların sağlıklı ve güvenli bir ortamda büyümelerini sağlar.
  4. Ekonomik Yük: Çocuk nüfusunun fazla olması, kısa vadede ekonomik bir yük oluşturabilir. Eğitim ve sağlık harcamalarının artması, ailelerin ve yerel yönetimlerin maliyetlerini artırabilir.
  5. Gelecek Potansiyel: Uzun vadede, yüksek çocuk nüfusu, ekonomik büyüme ve yenilikçilik potansiyelini artırabilir. Genç ve dinamik bir nüfus, gelecekteki iş gücü piyasası ve ekonomik kalkınma için avantaj sağlar.

Soru : Kız çocuklarının eğitime katılımını arttırmak için devletin ve sivil toplum kuruluşlarının yaptığı çalışmalardan hangilerini biliyorsunuz? Arkadaşlarınızla paylaşınız.


Kısa Cevap :

Devletin ve sivil toplum kuruluşlarının kız çocuklarının eğitime katılımını artırmak için yaptığı çalışmalar arasında burs programları, kız öğrenci yurtları açılması, farkındalık kampanyaları ve eğitim materyallerinin sağlanması yer almaktadır. Bu çalışmalar, kız çocuklarının okula devam etmesini teşvik etmektedir.

Uzun Cevap :

Kız çocuklarının eğitime katılımını artırmak için devletin ve sivil toplum kuruluşlarının yaptığı bazı çalışmalar şunlardır:

  1. Burs Programları: Kız çocuklarına yönelik burs programları, maddi imkansızlıklar nedeniyle eğitimden mahrum kalmalarını engellemektedir. Bu programlar, ailelere ekonomik destek sağlayarak kız çocuklarının okula devam etmelerini teşvik eder.
  2. Kız Öğrenci Yurtları: Kırsal ve dezavantajlı bölgelerde kız öğrenci yurtlarının açılması, kız çocuklarının güvenli bir ortamda eğitim almasını sağlar. Bu yurtlar, özellikle ulaşım sorunları yaşayan öğrenciler için önemlidir.
  3. Farkındalık Kampanyaları: Devlet ve sivil toplum kuruluşları, kız çocuklarının eğitiminin önemi hakkında farkındalık yaratmak için kampanyalar düzenlemektedir. Bu kampanyalar, toplumda cinsiyet eşitliği ve eğitim hakkı konusunda bilinç oluşturur.
  4. Eğitim Materyalleri ve Destek Programları: Kız çocuklarına özel eğitim materyalleri sağlanması ve destek programlarının uygulanması, onların eğitim süreçlerini destekler. Bu programlar, akademik başarılarını artırır ve eğitimde sürekliliği sağlar.
  5. Yasal Düzenlemeler ve Teşvikler: Devlet, kız çocuklarının eğitime katılımını artırmak için yasal düzenlemeler ve teşvikler sunmaktadır. Eğitimde cinsiyet eşitliğini sağlamak amacıyla yapılan düzenlemeler, kız çocuklarının okula devam etmelerini kolaylaştırır.
  6. Kamu Spotları ve Medya Kampanyaları: Kız çocuklarının eğitim hakkı konusunda kamu spotları ve medya kampanyaları düzenlenerek, toplumun geniş kesimlerine ulaşmak hedeflenir. Bu kampanyalar, kız çocuklarının eğitimine verilen önemi vurgular.

Soru : Ülkemizde okuma yazma oranının bölgeler arasında farklılık göstermesinin sebepleri neler olabilir? Tartışınız.


Kısa Cevap :

Okuma yazma oranının bölgeler arasında farklılık göstermesinin sebepleri arasında ekonomik koşullar, eğitim altyapısının yetersizliği, kültürel ve sosyal faktörler ile coğrafi zorluklar yer almaktadır. Bu faktörler, bazı bölgelerde eğitime erişimi zorlaştırmakta ve okuma yazma oranlarını etkilemektedir.

Uzun Cevap :

Ülkemizde okuma yazma oranının bölgeler arasında farklılık göstermesinin sebepleri şunlar olabilir:

  1. Ekonomik Koşullar: Ekonomik olarak gelişmemiş bölgelerde, eğitim olanakları ve okula devam etme oranları daha düşük olabilir. Aileler, ekonomik zorluklar nedeniyle çocuklarını okula göndermekte zorlanabilir.
  2. Eğitim Altyapısı: Bazı bölgelerde eğitim altyapısının yetersiz olması, okuma yazma oranlarını olumsuz etkileyebilir. Okul binalarının eksikliği, öğretmen yetersizliği ve eğitim materyallerinin yetersizliği bu duruma neden olabilir.
  3. Kültürel ve Sosyal Faktörler: Kültürel ve sosyal değerler, özellikle kırsal bölgelerde okuma yazma oranlarını etkileyebilir. Kız çocuklarının eğitimi konusunda geleneksel yaklaşımlar, okula gitme oranlarını düşürebilir.
  4. Coğrafi Zorluklar: Dağlık ve ulaşımın zor olduğu bölgelerde, okula erişim daha zor olabilir. Bu durum, öğrencilerin düzenli olarak okula gitmelerini engelleyebilir ve okuma yazma oranlarını düşürebilir.
  5. Göç ve Yerleşim Dinamikleri: İç göç ve yerleşim dinamikleri, bazı bölgelerde okuma yazma oranlarını etkileyebilir. Göç eden ailelerin çocukları, eğitim sürecinde kesintiye uğrayabilir ve okuma yazma oranları düşebilir.
  6. Sosyal Politikalar ve Devlet Destekleri: Eğitim politikaları ve devlet desteklerinin yeterince uygulanmadığı bölgelerde, okuma yazma oranları düşük olabilir. Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması için gerekli politikaların eksikliği, bu durumu pekiştirebilir.

7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 102 Cevapları


Soru : Okullaşma oranının yüksek olmasının ülkeye sağlayacağı faydalar nelerdir? Yazınız.


Kısa Cevap :

Okullaşma oranının yüksek olması, ülkenin ekonomik kalkınmasına, sosyal refahının artmasına, eğitim seviyesinin yükselmesine ve toplumsal bilinçlenmeye katkı sağlar. Ayrıca, iş gücünün niteliğini artırır ve sosyal eşitliği destekler.

Uzun Cevap :

Okullaşma oranının yüksek olmasının ülkeye sağlayacağı faydalar şunlardır:

  1. Ekonomik Kalkınma: Eğitimli bireyler, daha yüksek verimlilik ve yenilikçilik sağlayarak ekonomik büyümeye katkıda bulunur. Yüksek okullaşma oranı, nitelikli iş gücünün artmasını ve ekonomik refahın yükselmesini sağlar.
  2. Sosyal Refah ve Bilinçlenme: Eğitim, bireylerin sosyal refahını artırır ve toplumsal bilinçlenmeyi sağlar. Okullaşma oranının yüksek olması, sağlık, hijyen ve çevre bilinci gibi konularda toplumu bilinçlendirir.
  3. İstihdam ve İş Gücü Niteliği: Eğitimli iş gücü, iş piyasasında daha fazla fırsat yaratır ve istihdam oranlarını artırır. Nitelikli çalışanlar, ülkenin rekabet gücünü artırır ve ekonomik kalkınmayı destekler.
  4. Toplumsal Eşitlik: Eğitimde fırsat eşitliği, toplumsal eşitliği destekler. Yüksek okullaşma oranı, cinsiyet, etnik köken ve sosyoekonomik farklılıkları azaltarak toplumsal adaleti sağlar.
  5. Demokratik Katılım ve Sosyal Sorumluluk: Eğitim, bireylerin demokratik katılımını ve sosyal sorumluluk bilincini artırır. Eğitimli bireyler, toplumsal sorunlara duyarlı olur ve aktif vatandaşlık rolü üstlenir.
  6. Sağlık ve Yaşam Kalitesi: Eğitim, bireylerin sağlık bilincini artırır ve yaşam kalitesini yükseltir. Eğitimli bireyler, sağlıklı yaşam tarzları benimser ve toplumda sağlık sorunlarının azalmasına katkı sağlar.
  7. Sürdürülebilir Kalkınma: Eğitim, sürdürülebilir kalkınmayı destekler. Çevre bilinci ve sürdürülebilir yaşam tarzları, eğitimli bireyler tarafından benimsenir ve gelecek nesillere aktarılır.

Soru : Yükseköğretimdeki okullaşma oranının kadınlarda yüksek olmasının sebepleri neler olabilir? Yazınız.


Kısa Cevap :

Yükseköğretimdeki okullaşma oranının kadınlarda yüksek olmasının sebepleri arasında toplumsal cinsiyet eşitliği farkındalığının artması, devletin ve sivil toplum kuruluşlarının destekleyici politikaları, burs programları ve kadınların kariyer ve kişisel gelişim istekleri yer almaktadır.

Uzun Cevap :

Yükseköğretimdeki okullaşma oranının kadınlarda yüksek olmasının sebepleri şunlar olabilir:

  1. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Farkındalığı: Toplumda cinsiyet eşitliği konusunda artan farkındalık, kız çocuklarının ve kadınların eğitimine verilen önemi artırmıştır. Eğitimde fırsat eşitliği, kadınların yükseköğretime katılımını teşvik etmiştir.
  2. Devletin ve Sivil Toplum Kuruluşlarının Destekleyici Politikaları: Devlet ve sivil toplum kuruluşları, kız çocuklarının ve kadınların eğitimine yönelik destekleyici politikalar ve projeler geliştirmiştir. Burs programları, eğitim teşvikleri ve farkındalık kampanyaları bu kapsamda yer alır.
  3. Burs ve Mali Destek Programları: Kadınlara yönelik burs ve mali destek programları, ekonomik engellerin aşılmasını sağlamıştır. Bu destekler, kadınların yükseköğretime devam etmelerini kolaylaştırmıştır.
  4. Kadınların Kariyer ve Kişisel Gelişim İstekleri: Kadınlar, kariyer ve kişisel gelişim istekleri doğrultusunda yükseköğretime katılım göstermektedir. Eğitim, kadınların kariyer hedeflerine ulaşmalarını ve ekonomik bağımsızlıklarını sağlamalarını destekler.
  5. Ailelerin ve Toplumun Destekleyici Tutumları: Ailelerin ve toplumun, kız çocuklarının eğitimine verdiği destek ve olumlu tutumlar, kadınların yükseköğretime katılımını artırmıştır. Eğitim, ailelerin ve toplumun gelecekteki refahını artıracağı düşüncesiyle desteklenir.
  6. Eğitimde Başarı ve Motivasyon: Kadınlar, eğitimdeki başarıları ve motivasyonları sayesinde yükseköğretime yönelmektedir. Başarı öyküleri ve rol modeller, diğer kadınları da eğitim konusunda teşvik eder.
  7. Çalışma Hayatında Fırsatlar: Eğitimli kadınlar, çalışma hayatında daha fazla fırsat elde eder. Yükseköğretim, kadınların iş piyasasında rekabet edebilirliklerini artırır ve daha iyi kariyer olanaklarına ulaşmalarını sağlar.

Soru : Yükseköğretimdeki okullaşma oranının arttırılması için neler yapılabilir? Yazınız.


Kısa Cevap :

Yükseköğretimdeki okullaşma oranının artırılması için burs ve mali destek programlarının yaygınlaştırılması, eğitim kalitesinin artırılması, üniversite sayısının ve kontenjanlarının artırılması, kariyer rehberliği ve danışmanlık hizmetlerinin sunulması gibi önlemler alınabilir.

Uzun Cevap :

Yükseköğretimdeki okullaşma oranının artırılması için yapılabilecekler şunlardır:

  1. Burs ve Mali Destek Programları: Ekonomik engelleri aşmak için burs ve mali destek programlarının yaygınlaştırılması gereklidir. Özellikle dezavantajlı öğrencilere yönelik destekler artırılmalıdır.
  2. Eğitim Kalitesinin Artırılması: Üniversitelerde eğitim kalitesinin artırılması, öğrenci memnuniyetini ve başarısını artırır. Bu, yükseköğretime olan talebi artırır ve okullaşma oranını yükseltir.
  3. Üniversite Sayısının ve Kontenjanlarının Artırılması: Üniversite sayısının ve öğrenci kontenjanlarının artırılması, daha fazla öğrencinin yükseköğretime erişimini sağlar. Yeni üniversitelerin açılması ve mevcut üniversitelerin kapasitesinin artırılması önemlidir.
  4. Kariyer Rehberliği ve Danışmanlık Hizmetleri: Öğrencilere kariyer rehberliği ve danışmanlık hizmetleri sunulması, yükseköğretime devam etmeleri konusunda onları teşvik eder. Kariyer planlaması ve mesleki rehberlik, öğrencilere gelecekteki hedeflerini belirlemelerinde yardımcı olur.
  5. Farkındalık Kampanyaları ve Bilgilendirme: Yükseköğretimin önemi hakkında farkındalık kampanyaları düzenlenerek, öğrenciler ve aileleri bilgilendirilmelidir. Eğitim, kariyer ve kişisel gelişim için yükseköğretimin gerekliliği vurgulanmalıdır.
  6. Uzaktan Eğitim ve Esnek Öğrenme Modelleri: Uzaktan eğitim ve esnek öğrenme modelleri, öğrencilere farklı öğrenme seçenekleri sunar. Bu, özellikle çalışmak zorunda olan veya farklı coğrafi bölgelerde yaşayan öğrenciler için yükseköğretimi daha erişilebilir hale getirir.
  7. Uluslararası İşbirlikleri ve Değişim Programları: Üniversiteler arasında uluslararası işbirlikleri ve öğrenci değişim programları geliştirilmelidir. Bu, öğrencilere farklı kültürleri ve eğitim sistemlerini deneyimleme fırsatı sunar ve yükseköğretime olan ilgiyi artırır.
  8. Teknoloji ve İnovasyonun Desteklenmesi: Üniversitelerde teknoloji ve inovasyonun desteklenmesi, öğrencilere çağın gereksinimlerine uygun eğitim olanakları sunar. Teknolojiye dayalı eğitim programları, öğrencilerin yükseköğretime olan ilgisini artırır.
  9. Yasal ve Kurumsal Düzenlemeler: Yükseköğretimde okullaşma oranını artırmak için yasal ve kurumsal düzenlemeler yapılmalıdır. Eğitim politikaları ve stratejileri, yükseköğretime erişimi kolaylaştıracak şekilde düzenlenmelidir.

7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 103 Cevapları


Soru : Bir ülkedeki kent nüfusunun sürekli artmasının sonuçlarını ilgili alandaki boşluklara yazınız.


Cevap :

Çevre Sorunları: Kent nüfusunun sürekli artması, çevre sorunlarını artırır. Hava ve su kirliliği, atık yönetimi problemleri, yeşil alanların azalması ve trafik sıkışıklığı gibi sorunlar ortaya çıkar. Ayrıca, altyapı yetersizliği, çevresel sürdürülebilirlik açısından zorluklar yaratır.

Kültürel Etkileşim: Kent nüfusunun artması, kültürel çeşitliliğin artmasına ve kültürel etkileşimin yoğunlaşmasına neden olur. Farklı kültürler, gelenekler ve yaşam tarzları bir araya gelerek kültürel zenginliği artırır. Bu durum, yeni kültürel aktiviteler ve etkinlikler için fırsatlar yaratır.

Sosyal Yaşam: Kentlerdeki nüfus artışı, sosyal yaşamı canlandırır ve çeşitlendirir. Sosyal aktiviteler, eğlence ve rekreasyon imkanları artar. Ancak, aynı zamanda sosyal eşitsizlikler, konut sorunları ve yaşam maliyetlerinde artış gibi sosyal sorunlar da ortaya çıkabilir.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 104 Cevapları


Soru : Yaşadığınız şehirde insanlar en çok hangi ekonomik faaliyet ile geçimini sağlamaktadır? Araştırınız.


Kısa Cevap :

İstanbul’da insanlar en çok ticaret, hizmet sektörü ve sanayi alanlarında çalışarak geçimlerini sağlamaktadır. Özellikle turizm, finans, perakende ve ulaşım sektörleri öne çıkmaktadır.

Uzun Cevap :

İstanbul’da insanlar çeşitli ekonomik faaliyetler ile geçimlerini sağlamaktadır. Şehir, Türkiye’nin en büyük ticaret ve sanayi merkezi olarak bilinir. Ticaret sektörü, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde oldukça aktiftir.

  • Hizmet Sektörü: İstanbul’da hizmet sektörü, ekonominin önemli bir bölümünü oluşturur. Finans, bankacılık, sigortacılık ve turizm gibi alanlarda büyük bir iş gücü bulunmaktadır. İstanbul, aynı zamanda Türkiye’nin finans merkezi olarak kabul edilir ve birçok uluslararası banka ve şirketin merkez ofisleri burada yer alır.
  • Ticaret: İstanbul, Türkiye’nin en büyük ticaret merkezi olup, hem yerel hem de uluslararası ticaret faaliyetleri yoğun bir şekilde gerçekleştirilir. Perakende sektörü, büyük alışveriş merkezleri ve pazarlar ile oldukça gelişmiştir.
  • Sanayi: Şehirde tekstil, otomotiv, elektronik ve gıda işleme gibi çeşitli sanayi kollarında faaliyet gösteren birçok fabrika ve üretim tesisi bulunmaktadır. Sanayi bölgeleri, şehir ekonomisinin önemli bir parçasını oluşturur.
  • Turizm: İstanbul, tarihi ve kültürel zenginlikleri ile önemli bir turizm merkezidir. Yılda milyonlarca turist şehri ziyaret ederek ekonomiye büyük katkı sağlar. Turizm sektörü, otelcilik, restoran ve eğlence sektörlerini de canlandırır.

Bu ekonomik faaliyetler, İstanbul’un iş gücü piyasasında çeşitlilik sağlar ve şehir ekonomisinin dinamik yapısını destekler.


Soru : Yukarıdaki grafiğe göre tarım sektöründe çalışan nüfusun azalmasının sebepleri neler olabilir? Tartışınız.


Cevap :

Tarım sektöründe çalışan nüfusun azalmasının birkaç nedeni vardır. Öncelikle, tarım arazilerinin azalması ve şehirleşmenin artması, insanların tarım yapabilecekleri alanların giderek azalmasına yol açmaktadır. Ayrıca, tarımla geçinen insanların şehirlere göç etmek zorunda kalmaları, tarım sektöründe çalışan nüfusun azalmasında etkili bir faktördür.


Soru : Sayfa 98’deki Türkiye nüfus yoğunluğu haritasını inceleyerek nüfus yoğunluğu fazla olan illerin ekonomik faaliyetlerinin neler olabileceğini araştırınız.


Cevap :

Türkiye’de nüfus yoğunluğunun fazla olduğu illerde genellikle sanayi ve hizmet sektörleri gelişmiştir. Bu illerdeki ekonomik faaliyetler, nüfusun dağılışını etkileyen önemli bir faktördür. Tarımın yoğun olarak yapıldığı bölgelerde ise nüfus yoğunluğu daha düşüktür ve bu bölgeler genellikle tarımsal faaliyetlerle öne çıkar.



 

Our Score

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 27-28-29 MEB Yayınları

Ortaokul ve İmam Hatip Ortaokulu 7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Düşünüyorum, Düşündüğümü Açıklıyorum Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 27, 28, 29


7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Düşünüyorum, Düşündüğümü Açıklıyorum Metni Etkinlik Cevapları


“7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 27-28-29 MEB Yayınları”

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 27-28-29


Soru : Muhabir Buse’nin Dernek Başkanı ile yaptığı mülakatı okudunuz. Verilen mülakatı düşünceyi açıklama özgürlüğü açısından değerlendiriniz.


Cevap :

Muhabir Buse’nin sorduğu soruları kendi perspektifinden yanıtlayan Dernek Başkanı, bisiklet sürmenin hem doğaya hem de insanlara sağladığı faydalar hakkında konuştu.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 28 Cevapları


Soru : ‘‘Haklarımız, sorumluluklarımızı yerine getirdiğimiz sürece vardır.’’ sözünden hareketle düşünceyi açıklama özgürlüğünüzü kullanırken nelere dikkat etmeniz gerekir? Yazınız.


Kısa Cevap :

Düşünceyi açıklama özgürlüğümüzü kullanırken, başkalarının haklarına ve özgürlüklerine saygı göstermeliyiz. İfade ettiğimiz düşünceler, kimseyi incitmemeli veya ayrımcılığa neden olmamalıdır. Ayrıca, yasalara uygun hareket etmeli ve toplumsal düzeni bozmamalıyız.

Uzun Cevap :

Düşünceyi açıklama özgürlüğünü kullanırken dikkat edilmesi gereken birkaç önemli husus vardır. Öncelikle, başkalarının haklarına saygı göstermek önemlidir. İfade ettiğimiz düşünceler, başka bireylerin onurunu, haklarını ve özgürlüklerini zedelememelidir. Ayrıca, ayrımcılık yapmaktan ve nefret söyleminden kaçınmalıyız.

Bir diğer önemli nokta ise, yasalara ve toplumsal kurallara uygun hareket etmektir. Yasalara aykırı davranışlarda bulunmamak ve toplum düzenini bozmamak, ifade özgürlüğünün sınırları içinde kalmak için gereklidir.

Son olarak, sorumluluklarımızı yerine getirdiğimiz sürece haklarımızın korunduğunu unutmamalıyız. Bu nedenle, ifade özgürlüğümüzü kullanırken topluma karşı olan sorumluluklarımızı da göz önünde bulundurmalıyız.


Soru : Ülkemizde anayasal bir hak olan düşünceyi açıklama özgürlüğünün bize ve topluma katkıları nelerdir? Yazınız.


Kısa Cevap :

Düşünceyi açıklama özgürlüğü, bireylerin fikirlerini serbestçe ifade edebilmelerini sağlar. Bu, toplumsal gelişime katkıda bulunur ve demokratik bir toplumun temelini oluşturur. Ayrıca, farklı düşüncelerin dile getirilmesi, yenilikçi ve yaratıcı çözümlerin ortaya çıkmasına yardımcı olur.

Uzun Cevap :

Anayasal bir hak olan düşünceyi açıklama özgürlüğü, hem bireylere hem de topluma çeşitli katkılar sağlar. Öncelikle, bireyler kendi düşüncelerini serbestçe ifade edebilir, böylece kendilerini özgür ve değerli hissederler. Bu özgürlük, bireylerin kendilerini geliştirmelerine, daha bilinçli ve aktif vatandaşlar olmalarına olanak tanır.

Toplum açısından ise, düşünceyi açıklama özgürlüğü, farklı görüşlerin ve düşüncelerin dile getirilmesini sağlar. Bu çeşitlilik, toplumsal gelişimi hızlandırır ve demokratik bir toplumun temel taşlarından biridir. Farklı bakış açılarının tartışılması, daha kapsamlı ve etkili çözümlerin bulunmasına yardımcı olur. Ayrıca, bu özgürlük, yenilikçi ve yaratıcı fikirlerin ortaya çıkmasını teşvik eder, böylece toplumsal ilerlemeye katkıda bulunur.

Sonuç olarak, düşünceyi açıklama özgürlüğü, hem bireysel gelişim hem de toplumsal ilerleme için vazgeçilmez bir değerdir. Bu hak, toplumun daha açık, hoşgörülü ve dinamik olmasını sağlar.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 29 Cevapları


“Her birey istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine göre siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin gereklerini yerine getirmek veya getirmemek hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine, vicdanına egemen olunamaz. Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyulur.” Mustafa Kemal Atatürk

Soru : Mustafa Kemal Atatürk’ün sözünden yola çıkarak cumhuriyet ile düşünceyi açıklama özgürlüğü arasındaki ilişkiyi açıklayınız.


Cevap :

Mustafa Kemal Atatürk’ün sözünden yola çıkarak cumhuriyet ile düşünceyi açıklama özgürlüğü arasındaki ilişkiyi şu şekilde açıklayabiliriz:

Cumhuriyet, bireylerin özgürce düşünmelerini, inanmalarını ve fikirlerini ifade etmelerini temel bir hak olarak kabul eder. Bu, demokrasinin ve insan haklarının bir gereğidir. Atatürk, cumhuriyetin fikir serbestliğini savunduğunu vurgulayarak, her bireyin kendi inançlarına, düşüncelerine ve siyasi görüşlerine sahip olma özgürlüğünün altını çizer. Bu özgürlük, insanların kendilerini ifade etmelerine, farklı düşünceleri dile getirmelerine ve toplumsal tartışmalara katkıda bulunmalarına olanak tanır.

Cumhuriyetin temel prensiplerinden biri olan düşünce özgürlüğü, bireylerin kendilerini geliştirmelerini ve toplumun daha ileri gitmesini sağlar. Fikirlerin serbestçe ifade edilmesi, toplumun daha açık, hoşgörülü ve demokratik olmasını destekler. Atatürk’ün belirttiği gibi, samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyulması, toplumda barış ve uyumun sağlanmasına da katkıda bulunur.

Bu bağlamda, cumhuriyet ile düşünceyi açıklama özgürlüğü arasındaki ilişki, bireysel hak ve özgürlüklerin korunması ve geliştirilmesi üzerine kuruludur. Cumhuriyet, bu özgürlüklerin teminatıdır ve toplumun her bireyine kendini ifade etme imkanı tanır.



 

Our Score

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 29-30 MEB Yayınları

Ortaokul ve İmam Hatip Ortaokulu 7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Doğru Bilgi Alırsak Gelişiriz Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 29, 30


7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Doğru Bilgi Alırsak Gelişiriz Metni Etkinlik Cevapları


“7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 29-30 MEB Yayınları”

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 29-30


Soru : Verilen örnek olayda Seliye Hanım hangi hataları yapmıştır? Siz olsaydınız nasıl davranırdınız? Tartışınız.


Cevap :

Cumhuriyet, halkın kendi kendini yönetme biçimidir. Bu yönetim şeklinde, her birey kendi görüşlerini özgürce ifade edebilir ve bu görüşleri rahatlıkla yaşayabilir. Bu nedenle, düşünce özgürlüğü ancak Cumhuriyet’in olduğu yerlerde var olabilir ve gelişebilir.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 30 Cevapları


Soru : Kitle iletişim araçlarının toplumu yanlış bilgilendirmesi ne gibi sorunlar ortaya çıkarır? Açıklayınız.


Kısa Cevap :

Kitle iletişim araçlarının toplumu yanlış bilgilendirmesi, toplumda güvensizlik, bilgi kirliliği ve kutuplaşma gibi sorunlara yol açar. Bu durum, bireylerin yanlış bilgiye dayanarak kararlar almasına ve toplumsal huzursuzluğun artmasına sebep olabilir.

Uzun Cevap :

Kitle iletişim araçlarının toplumu yanlış bilgilendirmesi birçok ciddi soruna yol açabilir. Bu sorunlar arasında:

  1. Güven Kaybı: Yanlış bilgi yayılması, kitle iletişim araçlarına ve bu araçları kullanan otoritelere olan güveni azaltır. İnsanlar, doğru bilgiye ulaşmakta zorlanır ve medyaya olan inançlarını yitirirler.
  2. Bilgi Kirliliği: Yanlış bilgilerle dolu bir ortam, doğru bilgiye ulaşmayı zorlaştırır. Bu bilgi kirliliği, bireylerin ve kurumların yanlış kararlar almasına yol açabilir.
  3. Toplumsal Kutuplaşma: Yanlış bilgilendirme, farklı gruplar arasında kutuplaşmayı artırabilir. Yanlış bilgiye dayalı önyargılar ve yanlış anlamalar, toplumda gerilimi artırabilir.
  4. Yanlış Kararlar ve Politikalar: Yanlış bilgilendirilmiş bir toplum, yanlış kararlar alabilir ve bu da yanlış politikaların benimsenmesine yol açabilir. Örneğin, sağlıkla ilgili yanlış bilgiler, insanların sağlıksız seçimler yapmasına neden olabilir.
  5. Ekonomik Etkiler: Yanlış bilgiler ekonomik kararları da etkileyebilir. Örneğin, yanlış finansal bilgiler, bireylerin ve kurumların ekonomik kayıplar yaşamasına neden olabilir.
  6. Toplumsal Huzursuzluk: Yanlış bilgilendirme, toplumda korku ve panik yaratabilir. Özellikle kriz dönemlerinde doğru bilgiye ulaşamamak, toplumsal huzursuzluğun artmasına neden olabilir.

Bu nedenle, kitle iletişim araçlarının doğru ve güvenilir bilgi sunması büyük önem taşır. Toplumun sağlıklı bir şekilde bilgiye ulaşabilmesi için medya okuryazarlığının artırılması ve yanlış bilgilendirmenin önlenmesi gerekmektedir.



 

Our Score

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 31-32-33 MEB Yayınları

Ortaokul ve İmam Hatip Ortaokulu 7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Benim Hayatım, Benim Özelim Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 31, 32, 33


7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Benim Hayatım, Benim Özelim Metni Etkinlik Cevapları


“7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 31-32-33 MEB Yayınları”

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 31-32-33


Soru : Eğer basın hür ise gazeteci hakkında neden dava açılmıştır? Yukarıdaki haberi göz önünde bulundurarak bunu tartışınız.


Cevap :

Basın özgürlüğü, insanların özel yaşamlarına saygı gösterme sorumluluğuyla sınırlıdır. Bir gazetecinin izinsiz olarak fotoğraf çekip yayımlaması, kişisel hakların ihlali olarak değerlendirilebilir. Bu nedenle gazeteciye dava açılmıştır.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 32 Cevapları


Soru : Sosyal medyayı kullanırken özel hayatın gizliliğini koruma hakkı ile ilgili sorumluluklarımız nelerdir? Açıklayınız.


Kısa Cevap :

Sosyal medyayı kullanırken başkalarının özel hayatını korumak için izinsiz fotoğraf veya bilgi paylaşmamalı, kişisel bilgileri ifşa etmemeli ve gizlilik ayarlarını doğru şekilde kullanmalıyız.

Uzun Cevap :

Sosyal medyayı kullanırken özel hayatın gizliliğini koruma hakkı ile ilgili çeşitli sorumluluklarımız vardır. Öncelikle, başka kişilerin izni olmadan onların fotoğraflarını veya videolarını paylaşmamalıyız. Aynı şekilde, kişisel bilgilerini, adreslerini veya telefon numaralarını ifşa etmekten kaçınmalıyız.

Paylaşımlarımızın başkalarının mahremiyetine zarar vermemesi için dikkatli olmalıyız. Gizlilik ayarlarını kullanarak kimlerin ne tür bilgilere erişebileceğini kontrol etmeliyiz. Ayrıca, çevrimiçi ortamda paylaştığımız bilgilerin kalıcı olduğunu ve bu bilgilerin kötü amaçlarla kullanılabileceğini unutmamalıyız.

Bu nedenle, sosyal medyada paylaşımlar yaparken hem kendi gizliliğimizi hem de başkalarının gizliliğini koruma sorumluluğumuz olduğunu her zaman hatırlamalıyız.


Soru : Konut dokunulmazlığı denince sizin aklınıza ilk ne geliyor? Açıklayınız.


Kısa Cevap :

Konut dokunulmazlığı, bir kişinin evine izinsiz girilmemesi ve kişisel alanının korunması anlamına gelir. Herkesin kendi evinde huzur içinde yaşama hakkı vardır.

Uzun Cevap :

Konut dokunulmazlığı denince aklıma gelen ilk şey, bir kişinin özel yaşam alanının ve mahremiyetinin korunmasıdır. Bu ilke, bireylerin evlerine izinsiz girilmemesi ve kişisel alanlarına saygı gösterilmesi gerektiğini ifade eder.

Kanunen, evlere izinsiz girilmesi suçtur ve bu hak, bireylerin güvenli ve huzurlu bir yaşam sürdürebilmeleri için gereklidir. Konut dokunulmazlığı, bireylerin kendi evlerinde rahatsız edilmeden yaşama hakkını güvence altına alır.

Bu hak sayesinde, insanlar evlerinde güvenli ve özgür bir şekilde yaşayabilirler. Ayrıca, bu ilkenin ihlali durumunda hukuki yaptırımların devreye gireceği de bilinmelidir. Konut dokunulmazlığı, kişisel özgürlüklerin ve mahremiyetin korunması açısından son derece önemli bir haktır.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 33 Cevapları


  1. Düşünceyi Açıklama Özgürlüğü
  2. Basın Hürriyeti
  3. Haberleşme Hürriyeti
  4. Özel Hayatın Gizliliği
  5. Konut Dokunulmazlığı
  6. Doğru Bilgi Alma Hakkı

Soru : Sınıf arkadaşlarınızla çalışma grupları oluşturunuz. Verilen haklar ile ilgili kitle iletişim araçlarından yararlanarak örnek haberler içeren bir proje hazırlayınız. Projenizi sınıf ortamında sununuz.


Kısa Cevap :

Proje Başlığı

“Sosyal Medyanın Gençler Üzerindeki Etkisi”

Proje Amacı

Sosyal medyanın gençler üzerindeki etkilerini araştırmak ve bu etkilerin olumlu ve olumsuz yönlerini belirlemek.

Proje Aşamaları

1. Araştırma

  • Sosyal Medya Türleri: Instagram, TikTok, Twitter, Facebook gibi platformlar hakkında bilgi toplayın.
  • Kullanım Amaçları: Eğlence, bilgi edinme, arkadaşlarla iletişim gibi sosyal medyanın kullanım amaçlarını araştırın.
  • Etkiler: Sosyal medyanın gençlerin psikolojisi, akademik başarısı ve sosyal ilişkileri üzerindeki etkilerini inceleyin.

2. Anket

  • Anket Hazırlama: Gençlerin sosyal medya kullanım alışkanlıklarını öğrenmek için kısa bir anket hazırlayın (örneğin, günlük kullanım süresi, en çok kullanılan platformlar, sosyal medyanın ruh hali üzerindeki etkisi).
  • Anketi Uygulama: Anketi sınıf arkadaşlarınıza veya çevrenizdeki gençlere uygulayın.

3. Veri Analizi

  • Anket Sonuçlarının Analizi: Anket sonuçlarını toplayın ve basit grafiklerle analiz edin.

4. Rapor Hazırlama ve Sunum

  • Rapor Yazma: Araştırma ve anket sonuçlarını içeren kısa bir rapor yazın (1-2 sayfa).
  • Sunum Hazırlama: Projenizi sınıfta sunmak için 5-10 slaytlık kısa bir sunum hazırlayın.

Proje Çıktıları

  • Rapor: Kısa bir yazılı rapor.
  • Sunum: 5-10 slaytlık PowerPoint sunumu.
  • Grafikler: Anket sonuçlarını gösteren basit grafikler.

Kaynaklar

  • İnternet makaleleri ve araştırma raporları.
  • Anket sonuçları.

Bu kısa proje ile sosyal medyanın gençler üzerindeki etkilerini basit ve etkili bir şekilde inceleyebilirsiniz. Başarılar dilerim!

Uzun Cevap :

Proje Başlığı

“Kitle İletişim Araçlarının Sosyal Hayattaki Rolü”

Proje Amacı

Bu proje ile kitle iletişim araçlarının (televizyon, radyo, internet, gazete, sosyal medya vb.) toplum üzerindeki etkilerini ve bu araçların nasıl kullanıldığını incelemek amaçlanmaktadır.

Proje Aşamaları

1. Araştırma ve Veri Toplama

  • Kitle İletişim Araçlarının Türleri: Televizyon, radyo, gazete, dergi, internet, sosyal medya gibi araçlar hakkında bilgi toplayın.
  • Tarihçe ve Gelişim: Kitle iletişim araçlarının tarihçesini ve nasıl geliştiğini araştırın.
  • Kullanım Alanları ve Amaçları: Hangi kitle iletişim aracının hangi amaçlarla kullanıldığını inceleyin (örneğin, haber yayını, eğlence, eğitim, reklam vb.).
  • Etkiler ve Sonuçlar: Bu araçların toplum üzerindeki olumlu ve olumsuz etkilerini araştırın.

2. Anket ve Görüşmeler

  • Anket Hazırlama: İnsanların hangi kitle iletişim araçlarını ne sıklıkla ve hangi amaçlarla kullandığını öğrenmek için bir anket hazırlayın.
  • Görüşmeler: Gazeteciler, medya uzmanları veya akademisyenlerle röportaj yaparak kitle iletişim araçları hakkında derinlemesine bilgi edinin.

3. Verilerin Analizi

  • Anket Sonuçlarının Analizi: Anketten elde edilen verileri analiz edin ve grafikler oluşturun.
  • Görüşme Sonuçlarının Değerlendirilmesi: Röportajlardan elde edilen bilgileri özetleyin ve değerlendirin.

4. Proje Raporu ve Sunum Hazırlama

  • Rapor Yazma: Araştırma bulgularınızı ve analizlerinizi içeren bir proje raporu hazırlayın. Raporun bölümleri aşağıdaki gibi olabilir:
    • Giriş
    • Kitle İletişim Araçlarının Tarihçesi ve Türleri
    • Kullanım Alanları ve Amaçları
    • Anket ve Görüşme Bulguları
    • Sonuçlar ve Öneriler
  • Sunum Hazırlama: Projenizi sınıf arkadaşlarınıza veya öğretmenlerinize sunmak için bir PowerPoint veya benzeri bir sunum hazırlayın.

Proje Çıktıları

  • Rapor: Tüm araştırma ve analizlerinizi içeren yazılı bir rapor.
  • Sunum: Projenizi özetleyen ve ana bulguları vurgulayan bir sunum dosyası.
  • Grafikler ve Görseller: Anket sonuçlarını ve önemli bilgileri görselleştiren grafikler.

Kaynaklar

  • Kitle iletişim araçları ile ilgili kitaplar, makaleler ve akademik kaynaklar.
  • Güvenilir internet siteleri ve online kütüphaneler.
  • Röportaj yapılan kişiler ve anket katılımcıları.

Örnek Başlıklar

  • “Televizyonun Eğitim Üzerindeki Etkisi”
  • “Sosyal Medyanın Gençler Üzerindeki Rolü”
  • “Gazete ve Dergilerin Toplumsal Algıyı Şekillendirmedeki Gücü”


 

Our Score

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 34-35 MEB Yayınları

Ortaokul ve İmam Hatip Ortaokulu 7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı 1. Ünite Kendimizi Değerlendiriyoruz Cevapları Sayfa 34, 35


7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı 1. Ünite Kendimizi Değerlendiriyoruz Cevapları


“7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 34-35 MEB Yayınları”

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 34-35


A. Aşağıdaki cümlelerin başına cümlede verilen ifadeler doğruysa “D”, yanlış ise “Y” yazınız. Yanlış olan cümlelerin doğrularını altlarına yazınız.


Cevap :

1. (Yanlış) Özgürlük, insanın her istediğini yapabilmesidir.

2. (Doğru) Gazete, kitap ve dergi kitle iletişim araçları içinde yer almaktadır.

3. (Doğru) Etkili bir iletişim kurmanın en doğru yolu birbirimizi anlamaktan geçer.

4. (Doğru) Kitle iletişim araçlarının doğru bilgi vermek gibi bir sorumluluğu vardır.

5. (Yanlış) Ben dili, karşımızdaki kişiyi suçlayıcı ifadeler içerdiğinden iletişim çatışmasına sebep olur.


B. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere ilgili kelimeleri yazınız. 


Cevap :

1. Anayasamızın 28. maddesine göre basın hürdür,……..SANSÜR. .edilemez.

2. Türkiye’de faaliyet gösteren tüm radyo ve televizyonların yayınlarını……....RTÜK... …denetler.

3…. MEDYA…toplumda sözlü veya yazılı haber alma imkânını sağlayan teknik araçlara verilen isimdir.

4. Arkadaşım Ayşe’nin sabah beni gördüğünde bana el sallaması.. ..JEST.. ., gülümseyerek tepki vermesi de.. ..MİMİK.. ….olarak nitelendirilir.


C. Aşağıdaki eşleştirmeleri yapınız.


Cevap :

1. Suçlayıcı mesaj içeren ifadelerdir. = Sen Dili

2. Anlaşmazlık durumunda varılan uyuşmadır.  = Uzlaşma

3. Kişinin kendini başka birinin yerine koyabilmesidir. = Empati

4. Hukuk düzeninin kişilere tanımış olduğu yetkilerdir. = Hak

5. İzleyicileri televizyon yayınlarının olumsuz etkilerinden korumak amacıyla geliştirilen sistemdir = Akıllı işaretler


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 35 Cevapları


D. Aşağıdaki soruların doğru cevaplarını işaretleyiniz. 


1. Sağlıklı iletişimin temel ögeleri vardır. Bunlardan herhangi birinin olmadığı bir iletişimde hatalar ve eksiklikler olur.

Buna göre aşağıdakilerden hangisinde iletişimin temel ögeleri gerçekleşmiş sayılmaz?


A) Öğretmenin ‘‘Sosyal Bilgiler dersini seviyor musunuz?’’ sorusuna öğrencilerin cevap vermesi
B) ‘‘Günaydın!’’ diyerek sınıfa giren öğretmene, öğrencilerin ‘‘Günaydın!’’ diyerek cevap vermesi
C) Annemin ‘‘Dersine çalıştın mı?’’ sorusuna cevap vermemem
D) Sınıf arkadaşım ile tanışmak için el uzattığımda bana elini uzatması

Cevap : C Şıkkı


2. Bir anne çocuğuna aşağıdaki ifadelerden hangisini kullanırsa çocuğunun özgüvenini zedelemeden sadece kendi duygularını ortaya koyarak konuşmuş olabilir?


A) Başarılı olmak için çabalamıyorsun.
B) Düzenli ders çalıştığına şahit olmadım.
C) Sınavdan düşük not alacağın için endişeleniyorum.
D) Bu sene de başarısız olursan ailemizin utanç kaynağı olacaksın.

Cevap : C Şıkkı


3. Sporcu Mehmet Bey, gazetede kendi ve ailesiyle ilgili asılsız haberleri görünce hemen avukatlarına başvurarak haberin düzeltilmesini ister. Haberi yapan basın kuruluşu bunun üzerine bir düzeltme yazısı yayımlar.

Yukarıdaki metne göre Mehmet Bey ile ilgili haberin düzeltilmesine ne ad verilir?


A) Kamuoyu B) Özgürlük C) Sansür D) Tekzip

Cevap : D Şıkkı


4.Aşağıdakilerden hangisi medyanın bireyler arasındaki iletişime olumsuz etkilerinden biridir?


A) Aile içi iletişimde kopukluk yaşanır.
B) Boş zamanlarımızda eğlence ortamı sunar.
C) Bilgiye kısa zamanda ve kolayca ulaşmamızı sağlar.
D) Ülkemizde ve dünyada yaşanan olaylardan haberdar olmamızı sağlar.

Cevap :  A  Şıkkı


E. Aşağıdaki sorunun doğru cevabını yazınız. 


Soru: Demokratik toplumlarda insanlar düşünme ve düşüncelerini ifade etmekte özgürdür. İnsanların düşüncelerini gazete, televizyon, Genel ağ gibi kitle iletişim araçları ile açıklamalarına basın özgürlüğü denir. Düşünceyi açıklama özgürlüğü ve basın özgürlüğünü kullanamadığımız takdirde anayasamızda güvence altına alınan başka bir hakkımızı da kullanamamış oluruz.

Kitle iletişim özgürlüğü kısıtlandığında hangi hakkımızı kullanamayız?


Cevap :

  • DOĞRU BİLGİ ALMA HAKKI

F. Aşağıdaki soruların cevaplarını defterinize yazınız.


1. Olumlu iletişime örnek cümleler oluşturunuz.


Kısa Cevap :

  • Teşekkür ederim, yardımın için minnettarım.
  • Fikrini paylaştığın için çok sevindim.
  • Harika bir iş çıkardın!

Uzun Cevap :

  • Seni dinlemek çok hoşuma gidiyor.
  • Seninle bu konuyu konuşmak beni mutlu etti.
  • Birlikte çalışmak gerçekten keyifli.
  • Düşüncelerin her zaman çok değerli.
  • Sana güvenmek beni rahatlatıyor.
  • Bu projede katkıların çok önemliydi.
  • Seninle birlikte vakit geçirmek beni mutlu ediyor.

2. Kitle iletişiminin olumlu ve olumsuz yönleri nelerdir?


Kısa Cevap :

Kitle iletişimi, geniş kitlelere bilgi ve haber yaymanın etkili bir yoludur. Olumlu yönleri arasında bilgiye hızlı erişim, eğitimdeki katkılar, kültürel etkileşim ve toplumsal farkındalık yaratma yer alır. Ancak, olumsuz yönleri de vardır; yanlış bilgilendirme, özel hayatın gizliliğinin ihlali, şiddet ve olumsuz içeriklerin yayılması gibi.

Uzun Cevap :

Kitle iletişimi, toplumları bilgilendirme ve eğitme konusunda önemli bir rol oynar. Olumlu yönleri arasında bilgiye hızlı erişim, eğitimdeki katkılar, kültürel etkileşim ve toplumsal farkındalık yaratma yer alır. Bu sayede insanlar dünya genelinde olan biteni kolayca öğrenebilir, farklı kültürlerle tanışabilir ve bilinçlenebilirler. Ayrıca, acil durumlarda hızlı bilgi yayılımı sağlayarak hayat kurtarabilir.

Ancak, kitle iletişiminin olumsuz yönleri de bulunmaktadır. Yanlış bilgilendirme ve dezenformasyon, toplumu yanıltabilir ve panik yaratabilir. Özel hayatın gizliliğinin ihlali, kişisel bilgilerin izinsiz paylaşılması ve mahremiyetin korunamaması sorunlarına yol açar. Şiddet ve olumsuz içeriklerin yayılması, özellikle çocuklar ve gençler üzerinde olumsuz etkiler bırakabilir. Ayrıca, bağımlılık yapıcı ve zaman kaybettirici içeriklerle bireylerin verimliliği düşebilir.


3. İletişimde çatışmaya sebep olacak davranışlar nelerdir?


Kısa Cevap :

İletişimde çatışmaya sebep olacak davranışlar arasında saygısızlık, empati eksikliği, sürekli eleştirme, karşı tarafın sözünü kesme ve suçlayıcı dil kullanma yer alır. Bu tür davranışlar, iletişimi olumsuz etkileyerek anlaşmazlıklara ve gerginliklere neden olabilir.

Uzun Cevap :

İletişimde çatışmaya sebep olacak davranışlar, ilişkilerde anlaşmazlıklara ve gerginliklere yol açabilir. Bu tür davranışlar arasında:

  1. Saygısızlık: Karşı tarafa saygısızca davranmak, iletişimi olumsuz etkiler.
  2. Empati Eksikliği: Karşı tarafın duygularını anlamaya çalışmamak, iletişimi zorlaştırır.
  3. Sürekli Eleştirme: Sürekli olarak karşı tarafı eleştirmek, savunma mekanizmalarını tetikler.
  4. Söz Kesme: Karşı tarafın sözünü kesmek, iletişimi aksatır.
  5. Suçlayıcı Dil Kullanma: Suçlayıcı ifadeler kullanmak, karşı tarafı savunmaya iter.
  6. Yüksek Sesle Konuşma: Yüksek sesle konuşmak, gerginliği artırır.
  7. İnatlaşma: İnatçı davranmak, uzlaşmayı zorlaştırır.
  8. Alaycı Olma: Alaycı ve küçümseyici tavırlar, karşı tarafı incitir.
  9. Dinlememe: Karşı tarafı dinlememek, iletişimin tek yönlü olmasına neden olur.
  10. Tehdit Etme: Tehditkar ifadeler kullanmak, iletişimi tamamen kesintiye uğratabilir.

4. İletişim araçlarından yararlanırken hangi haklarımızı biliyor olmamız önemlidir?


Kısa Cevap :

İletişim araçlarını kullanırken, ifade özgürlüğü, özel hayatın gizliliği, bilgiye erişim hakkı ve kişisel verilerin korunması gibi haklarımızı bilmek önemlidir. Bu haklar, iletişimimizi güvenli ve özgür bir şekilde sürdürebilmemizi sağlar.

Uzun Cevap :

İletişim araçlarını kullanırken bilinmesi gereken haklar, iletişimin güvenli ve özgür bir şekilde sürdürülebilmesi açısından hayati öneme sahiptir. Bu haklar şunlardır:

  1. İfade Özgürlüğü: Düşüncelerimizi ve fikirlerimizi özgürce ifade etme hakkımız vardır.
  2. Özel Hayatın Gizliliği: Kişisel bilgilerin izinsiz olarak paylaşılmaması ve özel hayatın korunması gereklidir.
  3. Bilgiye Erişim Hakkı: Doğru ve tarafsız bilgilere erişim hakkımız bulunmaktadır.
  4. Kişisel Verilerin Korunması: Kişisel verilerimizin izinsiz kullanımına karşı korunma hakkımız vardır.
  5. Yanıltıcı ve Zararlı İçeriklerden Korunma: Zararlı ve yanıltıcı içeriklerden korunma hakkımız vardır.
  6. Dijital Haklar: İnternet ve dijital platformlarda eşit ve adil erişim hakkımız bulunmaktadır.
  7. Telif Hakları: Kendi oluşturduğumuz içeriklerin korunması ve başkalarının telif haklarına saygı gösterilmesi gereklidir.
  8. Kişisel Güvenlik: İnternet ve iletişim araçlarını kullanırken kişisel güvenliğimizin korunması önemlidir.
  9. Mahremiyet Hakkı: Kişisel iletişimimizin gizliliğine saygı gösterilmelidir.
  10. Reklam ve Pazarlama İçeriklerinden Korunma: İstemsiz reklam ve pazarlama içeriklerinden korunma hakkımız bulunmaktadır.

Bu hakları bilmek, iletişim araçlarını bilinçli ve güvenli bir şekilde kullanmamıza yardımcı olur.



 

Our Score

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 75-76-77-78-79 MEB Yayınları

Ortaokul ve İmam Hatip Ortaokulu 7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Islahatlarla Değişen Osmanlı Kurumları Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 75, 76, 77, 78, 79


7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Islahatlarla Değişen Osmanlı Kurumları Metni Etkinlik Cevapları


“7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 75-76-77-78-79 MEB Yayınları”

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 75-76-77-78-79


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 75 Cevapları


Soru : Osmanlı Devleti’nin her alanda yenilikler yapmaya ihtiyaç duymasının sebepleri neler olabilir?
Açıklayınız.


Kısa Cevap :

Osmanlı Devleti’nin her alanda yenilikler yapma ihtiyacının sebepleri arasında ekonomik gerileme, askeri teknolojilerdeki geri kalma, yönetimdeki etkinlik eksikliği ve Avrupa devletlerinin teknolojik üstünlüğü gibi faktörler bulunmaktadır.

Uzun Cevap :

Osmanlı Devleti’nin her alanda yenilikler yapma ihtiyacı, birçok iç ve dış etkenin bir araya gelmesiyle ortaya çıkmıştır. İşte bu sebeplerin detaylı açıklamaları:

  1. Ekonomik Gerileme ve Kaynak Yetersizliği: Osmanlı ekonomisi zamanla gerilemiş, vergi gelirleri azalmış ve devletin mali kaynakları daralmıştır. Bu durum, devletin altyapı, eğitim, sağlık gibi temel alanlarda yenilikler yapma gücünü sınırlamıştır.
  2. Askeri Teknolojide Geri Kalma: Avrupa’daki teknolojik ilerlemeler, özellikle askeri teknoloji alanında Osmanlı Devleti’ni geride bırakmıştır. Bu durum, Osmanlıların savaşta etkinliklerini azaltmış ve savunma kapasitelerini zayıflatmıştır.
  3. Yönetimdeki Etkinlik Eksikliği: Osmanlı yönetim sistemi zamanla etkinliğini yitirmiş ve merkeziyetçi yapının getirdiği ağır bürokrasi yönetimi zorlaştırmıştır. Yönetimdeki bu etkinlik eksikliği, reform yapma ihtiyacını artırmıştır.
  4. Dış Baskılar ve Avrupa Devletlerinin Üstünlüğü: Avrupa’daki sanayi devrimi ve bilimsel ilerlemeler, Osmanlı Devleti’nin geride kalmasına neden olmuş ve Avrupa devletlerinin siyasi, ekonomik ve askeri alanlarda üstünlük kurmasına yol açmıştır. Bu durum, Osmanlı Devleti’ni yenilik yapmaya ve modernleşmeye zorlamıştır.
  5. Toplumsal ve Kültürel Dinamikler: Osmanlı toplumunda geleneksel yapılar ve kültürel değerler zamanla değişime direnç göstermiş ve yeniliklere açık olmayan bir ortam yaratmıştır. Bu durum da reform ve yenilik yapma sürecini zorlaştırmıştır.

Sonuç olarak, Osmanlı Devleti’nin yenilik yapma ihtiyacı, içsel ve dışsal faktörlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkmıştır. Bu ihtiyaç, devletin varlığını sürdürebilmesi, toplumsal refahı artırabilmesi ve diğer uluslarla rekabet edebilmesi için önemli bir motivasyon kaynağı olmuştur.


Soru : Osmanlı Devleti’nde matbaanın kurulmasının, sadece bilimsel eserlerin basılması koşuluyla kabul edilmesinin sebepleri neler olabilir? Açıklayınız.


Kısa Cevap :

Osmanlı Devleti’nde matbaanın sadece bilimsel eserlerin basılması koşuluyla kurulmasının sebebi, devletin bilimsel ve teknik alandaki geri kalmışlığını aşma çabasıdır. Bu dönemde Avrupa’da bilim ve teknoloji hızla ilerlerken, Osmanlılar modern bilgiye erişimi teşvik ederek bu alanda adım atmayı hedeflemişlerdir.

Uzun Cevap :

Osmanlı Devleti’nde matbaanın kurulmasının, sadece bilimsel eserlerin basılması koşuluyla kabul edilmesinin sebepleri şunlar olabilir:

Matbaanın sadece bilimsel eserlerin basılması koşuluyla kabul edilmesi, Osmanlı Devleti’nin zamanın ruhuna uyum sağlama çabasıyla açıklanabilir. Bu dönemde bilimsel ve teknik gelişmeler Batı’da hızla ilerlerken, Osmanlı Devleti bu ilerlemenin gerisinde kalmıştı. Bilimsel eserlerin matbaa ile basılması, modern bilgiye erişimi teşvik ederek devletin teknik ve bilimsel alandaki geri kalmışlığını aşmaya yönelik bir adımdı. Ayrıca, matbaa ile bilimsel eserlerin yayılması, eğitim ve öğretimde de yeni bir dönüşümün başlamasına olanak tanımıştır.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 76 Cevapları


Soru : Osmanlı Devleti’nde çıkarılan gazete ve dergilerin toplum hayatına katkısı nelerdir? Açıklayınız.


Kısa Cevap :

Osmanlı Devleti’nde çıkarılan gazete ve dergiler, toplum hayatına haberleşme ve bilgi yayma imkanı sunarak, bilinçlenmeyi artırmış, halkın farkındalığını ve tartışma kültürünü geliştirmiştir.

Uzun Cevap :

Osmanlı Devleti’nde çıkarılan gazete ve dergiler, toplum hayatına çeşitli katkılarda bulunmuştur:

  1. Haberleşme ve Bilgi Yayma: Gazete ve dergiler, halkın günlük olaylar hakkında bilgi sahibi olmasını sağlamıştır. Bu, geniş halk kitlelerinin olaylara dair haberdar olmasını ve bilinçlenmesini sağlamıştır.
  2. Fikir Alışverişi ve Tartışma Kültürü: Gazeteler, farklı fikirlerin paylaşıldığı platformlar olmuştur. Bu sayede toplum içinde fikir alışverişi artmış, tartışma kültürü gelişmiş ve toplumsal meseleler hakkında geniş çaplı düşünme ve değerlendirme imkanı doğmuştur.
  3. Eğitim ve Aydınlanma: Gazete ve dergiler, eğitim düzeyini artırmış ve aydınlanma sürecine katkıda bulunmuştur. Yeni fikirlerin yayılması ve bilimsel gelişmelerin duyurulması sayesinde toplumda bilgiye dayalı bir ilerleme sağlanmıştır.
  4. Toplumsal Reformlar için Güçlendirici Bir Araç: Gazeteler, toplumda değişim ve reform isteyen grupların sesini duyurmasını sağlamıştır. Bu platformlar, sosyal ve siyasal reform hareketlerinin önemli bir parçası olmuş ve toplumun geniş kesimlerini etkilemiştir.
  5. Kültürel Etki ve Identite Oluşumu: Gazeteler, yerel kültürlerin korunması ve tanıtılmasına da katkıda bulunmuştur. Yerel dilde yayınlanan gazeteler, yerel kimliğin korunmasında ve güçlenmesinde önemli rol oynamıştır.

Sonuç olarak, Osmanlı Devleti’nde çıkarılan gazete ve dergiler, toplum hayatına pek çok açıdan katkıda bulunmuş ve modernleşme sürecinde önemli bir rol oynamıştır. Bu yayınlar, bilinçlenme, tartışma kültürü geliştirme, eğitim ve toplumsal değişim için önemli araçlar olmuştur.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 77 Cevapları


Soru : Telgrafın Osmanlı Devleti’nde kullanılması sosyal ve ekonomik hayatı nasıl etkilemiştir? Düşüncelerinizi açıklayınız.


Kısa Cevap :

Telgrafın Osmanlı Devleti’nde kullanılması, iletişim hızını artırmış, ticaretin gelişimine katkıda bulunmuş ve devletin yönetiminde merkeziyetçi kontrolü sağlamıştır.

Uzun Cevap :

Telgrafın Osmanlı Devleti’nde kullanılması, sosyal ve ekonomik hayat üzerinde önemli etkilere sahip olmuştur:

  1. İletişim Hızı ve Erişim Kolaylığı: Telgraf, haberleşme sürelerini dramatik şekilde kısaltmış ve iletişim hızını artırmıştır. Özellikle merkezi hükümet ile eyaletler arasındaki iletişim daha önce hiç olmadığı kadar hızlı ve etkin hale gelmiştir. Bu durum, yönetimde karar alma süreçlerini hızlandırmış ve devletin olaylara daha çabuk müdahale etmesini sağlamıştır.
  2. Ticaretin Gelişimi: Telgrafın kullanımı, ticaretin hızlanmasına ve genişlemesine önemli katkıda bulunmuştur. Ticaret merkezleri arasında hızlı ve güvenilir iletişim sağlandığı için piyasalar daha iyi koordine edilebilmiş, mal ve hizmet akışı daha etkin bir şekilde yönetilmiştir. Ayrıca, ticaretteki fiyat dalgalanmaları hakkında hızlı bilgiye erişim ticaretin daha sağlıklı yürütülmesine olanak tanımıştır.
  3. Askeri ve Stratejik Faydalar: Telgraf, askeri iletişim ve koordinasyon için kritik bir araç haline gelmiştir. Ordunun farklı birimleri arasında hızlı ve güvenilir iletişim sağlanabilmiş, askeri operasyonların planlanması ve yönetilmesinde büyük bir avantaj sağlamıştır.
  4. Sosyal ve Kültürel Etkiler: Telgraf, bilgi akışını hızlandırarak toplumun genelinde bilgiye erişimi kolaylaştırmıştır. Bu da bilimsel ve teknolojik gelişmelerin halk arasında daha hızlı yayılmasına olanak tanımış ve bilgiye dayalı bir toplum oluşumunu teşvik etmiştir.
  5. Devletin Gücünü ve Kontrolünü Artırması: Telgraf ağı, devletin merkezi gücünü güçlendirmiştir. Merkezi hükümet, farklı bölgelerdeki olaylar hakkında hızlı ve güvenilir bilgiye erişebilmiş ve gerektiğinde politika ve yönetim kararlarını hızlıca uygulayabilmiştir.

Sonuç olarak, telgrafın Osmanlı Devleti’nde kullanılması, hem sosyal hem de ekonomik hayatı derinlemesine etkilemiş ve modern iletişim altyapısının gelişmesine önemli katkıda bulunmuştur. Bu teknolojik ilerleme, devletin yönetimine, ticaretine ve toplumun genel işleyişine önemli ölçüde yansımıştır.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 78 Cevapları


Osmanlı Devleti’nde XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yaşanan gelişmelerden biri de demir yollarının yapımı oldu. Bu demir yollarının bazıları; İzmir-Aydın, Selanik-İstanbul, Bağdat, Anadolu ve

“Osmanlı topraklarında inşa edilen demir yolları Osmanlı Devleti üzerinde derin askerî, ekonomik ve toplumsal etkiler yaratmıştır. İşletmeye açılan demir yolları askerî birliklerin taşınmasını hızlandırarak isyanlarda ve savaşlarda Osmanlı yönetimine kolaylıklar sağlamıştır. Demir yollarının sağladığı ucuz ve kolay ulaşım imkânları Osmanlı topraklarında yeni ve geniş alanların tarıma açılmasını sağlamıştır. Anadolu buğdayı İstanbul’a ve Avrupa’ya taşınmaya başlanmıştır. Bir taraftan demir yolunun geçtiği bölgelerdeki işçi sayısı artarken diğer taraftan hükûmet Balkanlardan gelen göçmenleri demir yolu yakınlarında açılan tarım alanlarında iskân etme imkânına kavuşmuştur ancak demir yolları tarımın ticarileşmesine ve madenlerin belli oranda işletilmesine katkı sağlarken Osmanlı’nın sanayileşmesine pek katkıda bulunamamıştır.”

Soru : Yukarıda demir yolu ile ilgili yer alan bilgiler dışında demir yollarının ülke ekonomisine ve sosyal yaşantıya ne gibi katkıları olabilir? Açıklayınız.


Cevap :

Demir yollarının ülke ekonomisine ve sosyal yaşantıya katkıları şunlardır:

Demir yolları, ticaretin ve ekonomik büyümenin hızlanmasına katkıda bulunur. Ayrıca iş gücü ve malzeme taşımacılığını daha hızlı ve verimli hale getirir, böylece ekonomik faaliyetlerin genişlemesini sağlar.


Soru : Ulaşım alanında yaşanan gelişmeler başka hangi alanlardaki gelişmelere yol açmıştır? Açıklayınız.


Kısa Cevap :

Ulaşım alanındaki gelişmeler, ticaretin genişlemesi, ekonomik büyüme, kültürel etkileşimlerin artması ve yerleşim örüntülerinin değişmesine yol açmıştır.

Uzun Cevap :

Ulaşım alanındaki gelişmeler, çeşitli diğer alanlarda da olumlu etkilere sahip olmuştur:

  1. Ticaretin Gelişmesi: İyi işleyen bir ulaşım altyapısı, mal ve hizmetlerin daha hızlı ve düşük maliyetle taşınmasını sağlar. Bu da ticaret hacminin genişlemesine ve ekonomik büyümenin artmasına katkıda bulunur.
  2. Ekonomik Büyüme: Ulaşım altyapısındaki gelişmeler, ekonomik faaliyetlerin yayılmasını ve yeni pazarların keşfedilmesini teşvik eder. İş gücü ve sermayenin hareketliliği artar, bu da verimliliği ve yenilikçiliği artırır.
  3. Kültürel Etkileşimlerin Artması: İyi bir ulaşım ağı, insanların farklı bölgeleri ziyaret etmesini ve kültürel etkileşimlerin artmasını sağlar. Bu durum, kültürel değişimlerin ve toplumların birbirinden öğrenmesinin önünü açar.
  4. Yerleşim Örüntülerinin Değişmesi: Ulaşım altyapısındaki gelişmeler, insanların daha uzak mesafelere kolayca seyahat edebilmesini ve bu bölgelerde yerleşmelerini teşvik eder. Bu da şehirlerin büyümesine ve yeni yerleşim alanlarının oluşmasına yol açabilir.
  5. Eğitim ve Sağlık Hizmetlerinin Erişimi: İyi bir ulaşım ağı, eğitim ve sağlık hizmetlerinin daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlar. Uzak bölgelerdeki insanlar, eğitim ve sağlık hizmetlerinden daha kolay ve etkin bir şekilde faydalanabilir.

Sonuç olarak, ulaşım alanındaki gelişmeler, sadece ekonomik alanda değil, aynı zamanda sosyal, kültürel ve insani alanlarda da geniş kapsamlı olumlu etkiler yaratır. Bu gelişmeler, bir toplumun genel refahını ve yaşam kalitesini artırmak için önemli bir temel oluşturur.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 79 Cevapları


Soru : Aşağıda Osmanlı Devleti’nde yaşanan sosyal, kültürel ve ekonomik alanlardaki gelişmelerin bazıları verilmiştir. Bu gelişmelerin hangi alan ya da alanlarla ilgili olduğunu örnekteki gibi yazınız.


Cevap :

İlk Türkçe eser basan matbaanın kurulması = Kültürel

Tulumbacılar Ocağının kurulması = Askeri

Takvîm-i Vekâyi gazetesinin çıkarılması = Medya ve Haber

Posta ve Telgraf Nezaretinin kurulması = İletişim ve Altyapı

Demir yolu yapımına başlanması = Ulaşım ve Altyapı

Şirket-i Hayriyyenin kurulması = Ekonomik

Osmanlı Bankasının kurulması = Ekonomik



 

Our Score

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 80-81-82-83-84-85 MEB Yayınları

Ortaokul ve İmam Hatip Ortaokulu 7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Kültürümle Varım Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 80, 81, 82, 83, 84, 85


7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Kültürümle Varım Metni Etkinlik Cevapları


“7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 80-81-82-83-84-85 MEB Yayınları”

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 80-81-82-83-84-85


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 80 Cevapları


Soru : Yabancı bir seyyahın Osmanlı kültürüne yönelik anlattığı bu olaydan nasıl bir sonuç çıkardınız? Açıklayınız.


Kısa Cevap :

Osmanlı Devleti’nde misafirperverliğin önemli bir yere sahip olduğunu anlıyoruz. Misafirlerin ihtiyaçlarına göre ikramda bulunma geleneği, misafirlerin rahat etmesine verilen önemi gösterir.

Uzun Cevap :

Osmanlı kültüründe misafirperverliğin çok önemli bir yere sahip olduğunu görüyoruz. Misafirlere kahve ve su ikram edilmesi ve misafirin tok veya aç olduğuna göre farklı ikramlarda bulunulması, Osmanlı toplumunun misafirlere olan saygısını ve onların rahatını ne kadar önemsediğini gösterir.

Bu, aynı zamanda Osmanlı insanının ince düşünceli ve duyarlı olduğunu da kanıtlar. Misafirin ihtiyaçlarına göre hareket etmek, toplumda karşılıklı saygı ve anlayışın önemli olduğunu yansıtır.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 81 Cevapları


Osmanlı Devleti’nde kahve kültürü önemli bir yere sahipti (Görsel 2. 89). Eve misafir geldiğinde kahve ve kahvenin yanında su ikram edilirdi. Misafir önce kahveyi içerse tok demekti. Kahveden önce suyu içerse misafirin aç olduğu anlaşılırdı ve hemen misafire sofra kurulurdu.

Soru : Misafire aç olup olmadığı neden direkt sorulmamıştır?


Cevap :

Kendini rahat hissetmesi ve ayıp olmaması için sorulmamıştır.


Soru : Siz olsaydınız misafirinizin ihtiyaçlarını sormak için nasıl bir yöntem bulurdunuz?


Cevap :

Misafirin ihtiyaçlarını öğrenmek için doğrudan sormak yerine, ikramlarla veya hal ve hareketlerinden anlamaya çalışırdım. Örneğin, misafire hoş geldiniz dedikten sonra, “Bir şeyler içmek veya yemek ister misiniz?” şeklinde nazik bir soru yönelterek ihtiyaçlarını öğrenebilirdim.


Soru : Türk misafirperverliğinin günümüzde de devam ettiğine dair kendiniz veya çevrenizden örnekler veriniz.


Kısa Cevap :

Günümüzde de Türk misafirperverliği devam etmektedir. Misafir geldiğinde ikramda bulunmak, misafirlerin rahat etmesi için her türlü çabayı göstermek yaygındır. Örneğin, bayramlarda evimize gelen misafirlere çeşitli ikramlarda bulunuruz.

Uzun Cevap :

Günümüzde Türk misafirperverliği hala çok güçlü bir şekilde devam etmektedir. Evimize gelen misafirleri en iyi şekilde ağırlamak, onlara çeşitli yiyecek ve içecekler ikram etmek, hatta misafirlerin rahat etmesi için ekstra çaba göstermek oldukça yaygındır.

Bayramlarda veya özel günlerde evimize gelen misafirlere çay, kahve, tatlı gibi ikramlarda bulunuruz. Ayrıca, misafirlerimizle özel olarak ilgilenir, onların ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırız. Misafirperverlik, toplumumuzda büyük bir değer olarak kabul edilir ve bu değer nesilden nesile aktarılmaktadır.


Soru : Günümüzde yapılan düğünlerle Osmanlı Dönemi’nde yapılan düğünleri karşılaştırınız. Düğünlerin benzer ve farklı yönlerini açıklayınız.


Kısa Cevap :

Osmanlı döneminde yapılan düğünler genellikle uzun süreli ve geleneksel ritüellerle doluydu. Günümüzde ise düğünler daha modern ve kısa sürelidir. Ancak her iki dönemde de düğünlerin toplum için önemli bir sosyal etkinlik olduğu benzerlik gösterir.

Uzun Cevap :

Osmanlı döneminde düğünler genellikle uzun süreli ve çok sayıda geleneksel ritüellerle dolu olurdu. Düğünler, toplumun sosyal yaşamında önemli bir yer tutar ve genellikle birkaç gün süren büyük kutlamalarla gerçekleşirdi. Gelin ve damat için yapılan törenler, misafirlere sunulan yemekler ve eğlenceler, bu dönemde düğünlerin ne kadar önemli ve detaylı olduğunu gösterir.

Günümüzde ise düğünler daha modern ve genellikle bir gün süren etkinlikler şeklinde yapılır. Modern düğünlerde teknoloji kullanımı yaygındır ve mekanlar, müzikler, yemekler gibi unsurlar daha çağdaş bir tarza sahiptir. Ancak her iki dönemde de düğünlerin toplumsal bir etkinlik olarak önem taşıması ve insanların bir araya gelerek kutlama yapması, düğünlerin benzer yönlerinden biridir. Günümüzde düğünler daha sade ve pratik bir şekilde yapılırken, Osmanlı döneminde düğünler daha geleneksel ve ayrıntılı ritüellerle zengindi.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 82 Cevapları


Soru : Günümüzdeki bayramlarla Osmanlı Dönemi’nde yaşanan bayramları karşılaştırınız. Bayramların benzer ve farklı yönlerini açıklayınız.


Kısa Cevap :

Osmanlı Dönemi’nde bayramlar, daha çok geleneksel ritüeller ve toplumsal kutlamalarla doluydu. İnsanlar bayram namazına katılır, büyükleri ziyaret eder ve çocuklara hediyeler verirlerdi. Günümüzde ise bayramlar hala aile ziyaretleri ve hediyeleşme ile kutlanmakla birlikte, daha modern ve çeşitli etkinliklerle zenginleştirilmiştir. Ancak her iki dönemde de bayramların amacı, sevinci paylaşmak ve toplumsal birlikteliği güçlendirmektir.

Uzun Cevap :

Osmanlı Dönemi’nde bayramlar, yoğun dini ve toplumsal ritüellerle kutlanırdı. Bayram namazı kılmak, aile büyüklerini ziyaret etmek, çocuklara harçlık vermek ve geleneksel yemeklerle sofraları donatmak gibi alışkanlıklar yaygındı. Bayram günleri, toplumsal dayanışmanın ve yardımlaşmanın en yüksek olduğu zamanlardı. İnsanlar, ihtiyaç sahiplerine yardım eder ve toplumsal birlikteliği pekiştirirlerdi.

Günümüzde ise bayramlar, teknolojinin ve modern yaşamın etkisiyle biraz farklılaşmış olsa da temel değerler korunmaktadır. Bayram namazları ve aile ziyaretleri hala yapılmaktadır. Ancak, şehir yaşamının hızlanması ve teknolojik gelişmelerle birlikte bayram kutlamaları daha modern etkinliklerle zenginleştirilmiştir.

Online hediyeleşmeler, sosyal medya üzerinden bayram tebrikleri ve şehir dışındaki akrabalarla görüntülü görüşmeler gibi modern unsurlar da eklenmiştir. Her iki dönemde de bayramlar, toplumsal birlikteliği ve dayanışmayı artıran önemli zamanlar olarak kabul edilmektedir.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 83 Cevapları


Soru : Sizce hat sanatı, Osmanlı Dönemi’ndeki önemini günümüzde de aynı şekilde devam ettirebilmiş midir? Tartışınız.


Kısa Cevap :

Hat sanatı, Osmanlı Dönemi’nde büyük bir öneme sahipti ve estetik bir ifade aracı olarak kullanılırdı. Günümüzde de hat sanatı, geleneksel sanatlar arasında yerini korumakta ve özellikle sanatseverler tarafından ilgi görmektedir. Ancak, modern çağda bu sanat dalının popülerliği biraz azalmış olabilir.

Uzun Cevap :

Osmanlı Dönemi’nde hat sanatı, özellikle dini ve resmi yazışmalarda, mimaride ve kitap süslemelerinde büyük bir öneme sahipti. Bu sanat dalı, hem estetik güzellik sunar hem de İslam kültürünün önemli bir parçası olarak kabul edilirdi. Günümüzde ise hat sanatı, hala değer verilen ve icra edilen bir sanat dalıdır.

Özellikle sanat galerileri, müzeler ve özel koleksiyonlarda hat sanatına yer verilmektedir. Modern çağda, teknolojinin ve dijital yazım araçlarının yaygınlaşmasıyla birlikte hat sanatına olan ilgi bir miktar azalmış olabilir. Ancak, geleneksel sanatlara olan ilginin artması ve kültürel mirasın korunması amacıyla düzenlenen etkinlikler, kurslar ve sergiler sayesinde hat sanatı yaşamaya devam etmektedir.

Dolayısıyla, Osmanlı Dönemi’ndeki kadar olmasa da günümüzde de hat sanatı önemli bir yer tutmaktadır ve sanatseverler tarafından ilgiyle takip edilmektedir.


Soru : Zeybek oyununun günümüzde de varlığını devam ettirmesi kültürün hangi özelliğini yansıtır? Açıklayınız.


Kısa Cevap :

Zeybek oyununun günümüzde de varlığını sürdürmesi, kültürün süreklilik ve koruma özelliğini yansıtır. Bu oyun, nesilden nesile aktarılan bir miras olarak hala canlılığını korumaktadır.

Uzun Cevap :

Zeybek oyununun günümüzde de varlığını devam ettirmesi, kültürün süreklilik, koruma ve aktarma özelliklerini yansıtır. Zeybek oyunu, geçmişten günümüze kadar gelen bir halk dansı olarak, kültürel mirasın önemli bir parçasıdır. Bu oyun, toplumun kimliğini ve değerlerini yansıtırken, aynı zamanda tarihî ve geleneksel bağların güçlü bir şekilde korunmasına katkı sağlar.

Zeybek oyununun nesilden nesile aktarılması, kültürel sürekliliği ve toplumsal belleği koruma açısından önemlidir. Ayrıca, bu oyun, yerel kimliğin ve kültürel zenginliğin bir ifadesi olarak kabul edilir. Modern çağda da Zeybek oyununun varlığını sürdürmesi, kültürel mirasın yaşatılması ve genç kuşaklara aktarılması konusundaki kararlılığı gösterir.

Bu durum, kültürün dinamik ve yaşayan bir olgu olduğunu, geçmişin değerlerinin günümüzde de yaşatılarak geleceğe taşındığını kanıtlar.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 84 Cevapları


Soru : Yukarıdaki yazıda Süleymaniye Camii’nde kullanılan Türk el sanatlarından hangilerine değinilmiştir? Açıklayınız.


Cevap :

Mimari, Hat, ahşap oymacılığı, çinicilik gibi geleneksel el sanatlarından örneklere yer verilmektedir.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 85 Cevapları


Soru : Aşağıdaki görsellerde verilen Osmanlı kültürüne ait ögeleri ilgili alanlara yazınız.


Cevap :

“7. Sınıf Sosyal Bilgiler Ders Kitabı Sayfa 80-81-82-83-84-85 Cevapları”


 

Our Score

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 90-91-92-93-94 MEB Yayınları

Ortaokul ve İmam Hatip Ortaokulu 7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Geçmişten Günümüze İnsan Yerleşimi Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 90, 91, 92, 93, 94


7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Geçmişten Günümüze İnsan Yerleşimi Metni Etkinlik Cevapları


“7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 90-91-92-93-94 MEB Yayınları”

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı Sayfa 90-91-92-93-94


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 90 Cevapları


Soru : Yandaki görselde toplanma alanlarının seçilmesinde etkili olan hangi faktörleri görüyorsunuz? Açıklayınız.


Cevap :

İnsanların ilk yerleşim yerlerini seçerken en çok dikkat ettikleri özellik, su kaynaklarına yakın olmaktı. Su, yaşamın temel bir unsuru olduğu için dere ya da ırmak kenarları, insanlar için ideal yerleşim alanlarıydı. İkinci önemli özellik ise bol yeşillik ve ağaçlık alanlardı.

Yeşillik, hem yaşam kalitesini artırıyor hem de yapı malzemesi olarak kullanılabilecek ağaçlar sunuyordu. Son olarak, insanların yiyecek ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için hayvanların bol olduğu bölgeleri tercih ediyorlardı. Bu şekilde, avlanarak karınlarını doyurabilir ve hayatta kalabilmeleri için gerekli olan besinleri temin edebilirlerdi.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 90 Cevapları


Soru : Yukarıdaki görselde yer alan insanların yaşayışları ile doğal barınaklarda yaşayan insanların yaşayışları arasında ne gibi farklılıklar vardır? Yazınız.


Cevap :

Doğal barınaklarda yaşayan insanlar, genellikle yerleşim yerlerini ihtiyaçlarına göre seçemezler ve doğanın sunduğu sınırlı kaynaklarla yetinmek zorunda kalırlar.

Görseldeki insanlar ise, yerleşim yerlerini bilinçli bir şekilde su kaynaklarına yakın, verimli toprakların bulunduğu düz arazilere ve hayvanların ve bitkilerin bol olduğu yerlere kurmuşlardır. Bu şekilde, yaşamlarını daha sürdürülebilir ve rahat hale getirecek olanaklara sahiptirler.


Soru : Görselde yer alan insanlar, hayatlarını kolaylaştırmak için hangi araçları kullanıyor? Yazınız.


Cevap :

Görselde yer alan insanlar, hayatlarını kolaylaştırmak için çeşitli araçlar kullanıyorlar. Bunlar arasında sepet, balta, kova, orak, tahıl öğütme taşı, çadır, yemek kabı ve baston gibi araçlar bulunmaktadır. Bu araçlar, günlük yaşamlarını daha verimli ve rahat hale getirmek için kullanılmaktadır.


Soru : Görselde insanların bu yerleşim yerini seçmesinde etkili olan faktörlerden hangileri görülmektedir? Yazınız.


Cevap :

Görselde insanların yerleşim yerini seçmesinde etkili olan birkaç faktör göze çarpmaktadır. Bu faktörler arasında su kaynaklarına yakın olma, verimli topraklar ve yabani hayvanlar ile bitkilerin bol olması bulunmaktadır. Bu unsurlar, insanların temel ihtiyaçlarını karşılamalarına ve yaşamlarını sürdürebilmelerine olanak tanır.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 92 Cevapları


Soru : İnsanların yerleşim yeri olarak büyük nehirlerin taşkın yataklarını seçmelerinin nedeni nedir? Açıklayınız.


Kısa Cevap :

İnsanlar, büyük nehirlerin taşkın yataklarını seçerler çünkü bu bölgeler tarım için verimli topraklara sahiptir. Nehir taşkınları, toprakları mineraller ve besin maddeleri ile zenginleştirir, bu da bitkilerin daha iyi yetişmesini sağlar.

Uzun Cevap :

İnsanların büyük nehirlerin taşkın yataklarını yerleşim yeri olarak seçmelerinin birkaç nedeni vardır. İlk olarak, bu alanlar tarım için son derece verimlidir çünkü nehir taşkınları topraklara besin maddeleri ve mineraller getirir.

Bu, çiftçilerin yüksek verimli ürünler elde etmelerini sağlar. İkinci olarak, nehirler su kaynağı sağlar, bu da hem içme suyu hem de tarımsal sulama için önemlidir. Üçüncü olarak, nehirler ulaşım ve ticaret için doğal yollar oluşturur.

Bu da ekonomik faaliyetleri destekler. Son olarak, nehirlerin yakınında balıkçılık gibi suya bağlı ekonomik faaliyetler de gelişebilir. Tüm bu nedenler, insanların büyük nehirlerin taşkın yataklarında yerleşim kurmalarını cazip hale getirir.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 93 Cevapları


Soru : Yaşadığınız şehrin yerleşim yeri olarak seçilmesinde hangi faktörler etkili olmuştur? Tartışınız. 


Kısa Cevap :

Yaşadığım şehir olan İstanbul’un yerleşim yeri olarak seçilmesinde Boğaz’ın stratejik konumu, ticaret yollarının kesişiminde olması ve verimli toprakları etkili olmuştur.

Uzun Cevap :

İstanbul’un yerleşim yeri olarak seçilmesinde birden fazla faktör etkili olmuştur.

İlk olarak, İstanbul Boğazı’nın stratejik konumu büyük bir rol oynamıştır. Boğaz, Karadeniz ile Marmara Denizi’ni ve dolayısıyla Akdeniz’i birbirine bağladığı için tarih boyunca önemli bir ticaret ve ulaşım yolu olmuştur. Bu da şehrin ekonomik ve askeri açıdan önemli bir merkez olmasını sağlamıştır.

İkinci olarak, İstanbul, Asya ile Avrupa kıtalarının kesişim noktasında yer alır, bu da onu doğal bir köprü ve ticaret merkezi yapar.

Üçüncü olarak, bölgenin iklimi ve verimli toprakları, tarım faaliyetleri için uygun koşullar sunmuştur.

Dördüncü olarak, şehrin su kaynaklarına yakınlığı (örneğin, Terkos Gölü ve diğer kaynaklar) insanların burayı yerleşim yeri olarak seçmelerinde etkili olmuştur. Son olarak, İstanbul’un doğal limanları deniz ticaretini kolaylaştırmış ve şehri bir denizcilik merkezi haline getirmiştir. Bu faktörler bir araya geldiğinde, İstanbul’un yerleşim yeri olarak seçilmesinde büyük bir rol oynamıştır.


7. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 94 Cevapları


Soru : Aşağıdaki görsellerde yerleşmeyi etkileyen faktörler yer almaktadır. Örnekteki gibi görsellerin altına yerleşmeyi etkileyen faktörü ve nasıl etkilediğini yazınız.


Cevap :

Ormanlık Bölge: Kötü hava koşullarının hakim olduğu ormanlık bölgelerde yerleşim genellikle seyrektir.

Verimli Topraklar: Verimli toprakların bulunduğu bölgelerde yerleşim yoğunluğu artar.

Su Kaynakları: Su kaynaklarının bulunduğu alanlar, yerleşim için ideal yerlerdir.

Uygun Bitki Örtüsü ve İklim: Uygun bitki örtüsü ve iklime sahip bölgeler, yerleşim yeri olarak tercih edilir.

Sanayi Bölgesi: Sanayi bölgelerinde iş imkanları fazladır, bu da yerleşim oranını artırır.

Ulaşım Yolları: Ulaşım yollarına yakın olan bölgeler, yerleşim yeri olarak sıkça seçilir.

Yeraltı Kaynakları: Yeraltı kaynakları açısından zengin olan bölgeler, yerleşim için cazip alanlardır.

Limanlar: Limanlarda deniz ticareti yapıldığı için bu bölgelerde yerleşim artar.



 

Our Score
error: Content is protected !!