Kendinizi hangi mevsimde daha mutlu hissediyorsunuz? Neden? Anlatınız.

4. Sınıf Türkçe Kitabı Kendinizi hangi mevsimde daha mutlu hissediyorsunuz? Neden? Anlatınız. konusunu kısaca ele alacağız. 


“Kendinizi hangi mevsimde daha mutlu hissediyorsunuz? Neden? Anlatınız.” ile ilgili kısa cevabı ;


Cevap :

Kendime kış mevsiminde daha mutlu hissediyorum.

Kış mevsimi çok soğuk ve Zorlu geçse de üşüdükten sonra sıcak bir ortamda ısınma ve kar topu oynamak bana çok eğlenceli geliyor.

Kışın benim için değeri büyük ve çok farklıdır.

Kışın insanların ve ailelerin beraber daha çok vakit geçirebildiğini ve beraber sıcacık yuvalarında olduğu için daha huzurlu geçtiğini düşünüyorum.


“Kendinizi hangi mevsimde daha mutlu hissediyorsunuz? Neden? Anlatınız.” ile ilgili uzun cevabı ;


Cevap :

Kendimi bahar mevsimine daha çok mutlu hissediyorum.

Yazın sıcağı ve kışın soğuğundan uzak’ın yeşillendiği ve havanın çok güzel olduğu bir ortamda oluruz.

Baharda uzun süre kışın evde kaldığımızda sıkılarak sokaklara piknikleri çıkar sevdiklerimize güzel vakitler geçiririz.

Kuşların cıvıltısı , ağaçların ve doğan’ın yeniden canlanması bizlere çok güzel hisler yaşatır.

İşte bu yüzden ilkbaharın yeri benim yanımda farklıdır.



 

Our Score

Aşık Veysel’in “Orman yurdun temelidir Nesillerin evvelidir Her sanatın ilkeli’dir Ormandaki varlığa bak” dörtlüğünden ve bu temada edindiğiniz bilgilerden yararlanarak doğa sevgisi konulu bir bilgilendirici metin yazınız.

4. Sınıf Türkçe Kitabı Âşık Veysel’in “Orman yurdun temelidir Nesillerin evvelidir Her sanatın ilkeli’dir Ormandaki varlığa bak” dörtlüğünden ve bu temada edindiğiniz bilgilerden yararlanarak doğa sevgisi konulu bir bilgilendirici metin yazınız. konusunu kısaca ele alacağız. 


“Âşık Veysel’in “Orman yurdun temelidir Nesillerin evvelidir Her sanatın ilkeli’dir Ormandaki varlığa bak” dörtlüğünden ve bu temada edindiğiniz bilgilerden yararlanarak doğa sevgisi konulu bir bilgilendirici metin yazınız.” ile ilgili kısa cevabı ;


Cevap :

Doğadaki tek akıllı canlı insandır. Hayvanlar ve bitkiler insanın mutlu ve düzenli bir şekilde yaşayabilmesi için var olsa da insanların bunlara saygı duyması ve onları yaşatmasıyla duanın döngüsü mümkün olur.

Doğayı sevmek insanın kendini ve gelecek nesilleri sevmesi ile mümkündür.

Sağlıklı ve güzel bir hayatı isteyen insan dua ile barışık olmalı, kendisine yiyecek ve barınma veren doğaya saygılı ve koruyucu olmalıdır.

Ormanı geçmiş nesillerin kendisine emanet ettiğini, gelecek nesillerin de temiz ve güzel bir doğada yaşamaya Hakkı olduğunu daima hakkında susarak hareket etmeli doğamızı sevmeliyiz.


“Âşık Veysel’in “Orman yurdun temelidir Nesillerin evvelidir Her sanatın ilkeli’dir Ormandaki varlığa bak” dörtlüğünden ve bu temada edindiğiniz bilgilerden yararlanarak doğa sevgisi konulu bir bilgilendirici metin yazınız.” ile ilgili uzun cevabı ;


Cevap :

Doğa sevgisi insanın içinde var olan ve dünyaya farklı bir bakış açısı ile bakmasını sağlayan harika bir sevgidir.

Doğa sevgisi insanın nereden geldiğini ve doğaya olan ihtiyacını fark ederek empati yapması, geçmiş nesillerden alınan bu emaneti gelecek nesillere koruyarak ve güzel bir şekilde aktarmak istemesini sağlar.

Doğa sevgisi ağaçlara, cansız varlıklara ve hayvanları duyulan bir teşekkür ve sevgidir.

Doğa sevgisi olan bir insan yerlere çöp atmaz, hayvanları korur ormanlara ve diğer bütün doğada olan şeyleri saygı duyarak onlara zarar vermez.

Çevreyi temiz tutmak için gereken bütün önlemleri alarak elinden gelen şeyleri yapar.

Toplumu bu konuda bilinçlendirerek herkese doğa sevgisini canlanmasına katkıda bulunur.

Böylece bir uyanan insan birçok kişi uyandırabilir ve tertemiz doğamız gelecek nesillere tertemiz olarak aktarılabilir.



 

Our Score

“Forsa” adlı metnin konusundan ve ana fikrinden hareketle defterinize hikâye edici bir metin yazınız.

8. Sınıf Türkçe Kitabı “Forsa” adlı metnin konusundan ve ana fikrinden hareketle defterinize hikâye edici bir metin yazınız. konusunu kısaca ele alacağız. 


““Forsa” adlı metnin konusundan ve ana fikrinden hareketle defterinize hikâye edici bir metin yazınız.” ile ilgili kısa cevabı ;


Cevap :

Günlerden bir gün Balçiçek isminde bir kız; dışarı çıktığı zaman ağaçların yeşerdiğini, kuşların cıvıladığını, arıların vızıldığını, kelebeklerin uçuştuklarını, rengarenk çiçeklerin kırlarda onun gülümsediğini gördü. Havalar ısınmaya başlamıştı. Demek ki çok istediği domateslerini artık dikebilecekti. Hemen annesinin yanına koştu.

“Anneciğim ilkbahar gelmiş gibi artık çok istediğim domateslerimi dikebilir miyim?” dedi. Annesi “Evet, canım kızım ilkbahar geldi. Domateslerini ekebiliriz. Sen ibriye Su doldur ve bahçeye götür ben de tohum ve kürekleri getireceğim.” der. Balçiçek çok heyecanlıdır. Artık domatesleri ekecek onlar çıktıktan sonra büyükannesi ve büyükbabasına götürebilecekti. Domatesleri annesi ile beraber ektiler ve can suyunu verdiler.  Balçiçek çok heyecanlıydı. 1. gün sabah erkenden kalıp domateslerini suladı. 2. gün aynı şekilde bu 3 gün boyunca böyle devam etti. Balçiçek sonunda sabrını yitirdi. Domateslerin çıkmayacağını kendine inandırmıştı. Onun yerine arkadaşlarıyla kırlarda oyun oynamaya başladı.

Domatesini unutmuştu. Annesi Balçiçek sulamasa da çiçekleri sulamaya devam ediyordu. Domatesler çıkmış, annesi domatesleri toplamıştı bile. Balçiçek bir gün sabah yine kalktı. Domatesleri aklına bile getirmiyordu artık. Kahvaltıda yediği lezzetli domatesleri görünce aklına domatesi geldi. Hemen domates ektiği yere koştu. Kocaman büyüyen fideleri görünce çok şaşırdı. Domatesleri kendisi toplayamamıştı, sabredememişti. Gelecek yıl kendine söz verdi. Bundan sonra domateslerini ekip sabırla bekleyecekti. Domatesin hasadını yapacak, o güzel domatesleri büyük annesine ve büyükbabasına götürecekti. Onlardan çok güzel örgüler alacaktı.


““Forsa” adlı metnin konusundan ve ana fikrinden hareketle defterinize hikâye edici bir metin yazınız.” ile ilgili uzun cevabı ;


Cevap :

Selin babasını kaybettiği 10 yaşında civarındaydı. O yıl çok sıkıntılı ve kaderli geçmişti onun için. Bunca kader ve acıdan sonra birde o yıl kanser olduğunu öğrendi. Dünyası başına yıkılmıştı hem babasının kaybı üstüne bu zalim hastalığının çıkması onu yerle bir etmişti. Ama pes etmeyecekti mücadele edecekti.

Bu hastalıktan babası ona sabrın önemini öğretmişti. Sabırlı olursa elde edemeyeceği bir şey olmadığını, ümidini kaybedenin aslında her şeyini kaybettiğini ona öğretmişti babası. Selin bunların farkındaydı. Mücadele etti her zaman. Okulunun tam olarak bitiremedi. okula gidiyordu ama hastaneye gitmek durumunda olduğu günler okulunu aksatmak zorunda kalıyordu. Bu onu çok üzüyordu çünkü okulunu ve arkadaşlarını çok seviyordu. Yaşı 18’e geldiği zaman artık bu hastalık onun bütün vücudunu sarmıştı. Çok zorlu bir ameliyat olması gerekiyordu. Bu ameliyat çok zorlu bir ameliyattı.

Arkadaşları ona cesaret verdi. Yanında olacağını hissettirdi ve o büyük gün gelmişti. Hastaneye gitti ameliyat çok zorlu geçmişti. Selin günden güne iyi oluyordu ama bir gün fenalaştı. Acilen müdahale etti. Doktorlar ve Selin pes etmeyecekti. Bu hastalığı yenecekti. Kendine çok güveniyordu ve ümidini kaybetmeyevekti. Doktorlar Selin’i iyileştirmeyi başardılar.

Ameliyatın zorlu dönemi bitmişti. Selim artık sağlıklı bir bireydi. Artıkokula gidiyor, arkadaşlarıyla sohbet edebiliyordu. Okulda uyumak zorunda kalmıyordu. Üniversite sınavına hazırlanarak, hep hayali olan moleküler biyoloji ve genetik fakültesini kazandı. Sabretmenin ve ümidini kaybetmemenin mutlu zaferini yaşıyordu.



 

Our Score

“Kara Memiş’in yerinde siz olsaydınız yaşadığınız bu olaylar karşısında neler hisseder, neler yapardınız?” sorusundan hareketle sınıfınızda hazırlıklı konuşma yapınız.

8. Sınıf Türkçe Kitabı “Kara Memiş’in yerinde siz olsaydınız yaşadığınız bu olaylar karşısında neler hisseder, neler yapardınız?” sorusundan hareketle sınıfınızda hazırlıklı konuşma yapınız. konusunu kısaca ele alacağız. 


““Kara Memiş’in yerinde siz olsaydınız yaşadığınız bu olaylar karşısında neler hisseder, neler yapardınız?” sorusundan hareketle sınıfınızda hazırlıklı konuşma yapınız.” ile ilgili kısa cevabı ;


Cevap :

Kara Memiş’in yerinde olsam ben artık ümidimi keserdim. Kara Memiş ümidini kesmedi ve sabırla bekledi. Ben ise yaşadığım bunca olaydan sonra o kadar ümitli olamazdım.

Kara Memiş’in imanı ve sabrı sayesinde bu olayların üstesinden gelmiş ve hala ümitli olmaya başarmıştır. Sonunda ümidi boşa çıkmamıştır. Türk gemicileri onu kurtarmıştır.


““Kara Memiş’in yerinde siz olsaydınız yaşadığınız bu olaylar karşısında neler hisseder, neler yapardınız?” sorusundan hareketle sınıfınızda hazırlıklı konuşma yapınız.” ile ilgili uzun cevabı ;


Cevap :

Ben Kara Memiş’in yerinde olsaydım onun gösterdiği kadar sabrı gösteremezdim. Bir yerden sonra ümidim kesilir ama tekrar ümidime sarılırdım. Kara Memiş’in imanı sayesinde 40 yıl boyunca ümidini kaybetmemiş.

İmanına sarılmış kendini motive etmiştir. Ben ise bu kadar metin olamazdım. Kara Memiş oğluyla karşılaştığı zaman çok mutlu olmuş sonunda dövüşmek için kahramanlık yapmıştır. Kara Memiş’in yerinde olsam ben de kahramanlık yaparak şehit olmak isterdim. Bunca esir bulunduğum süre boyunca kendimi bulduğum işimi tekrar yapmak isterdim.



 

Our Score

Forsa metni özetleyerek aşağıya yazınız.

8. Sınıf Türkçe Kitabı Forsa metni özetleyerek aşağıya yazınız. konusunu kısaca ele alacağız. 


“Forsa metni özetleyerek aşağıya yazınız.” ile ilgili kısa cevabı ;


Cevap :

Kara Memiş eski bir Türk forsasıydı. Esir olanı 40 yıldan fazla olmuştu. 30 yaşında kuvveti yerindeyken Malta korsanlarına esir düşmüştü. 20 sene boyunca ayakları zincirli bir şekilde kürek çekmişti. Bu süre boyunca yalnız bir şey için üzülüyordu. Abdest alamadığı ve namaz kılamadığı için üzülüyordu.

Güneşin doğduğu tarafı soluna alır, gözlerini kıbleye çevirir 5 vakit namazını gizli gizli kılardı. 50 yaşına geldiği zaman korsanlar artık iyi kürek çekemez diye onun bir adada satmışlardı. Efendisi kuru ekmekle onun yanında çalıştırdı. 60 yaşına geldikten sonra efendisi onu serbest bıraktı. Bu serbest bırakma Kara Memiş’i açlığa bırakmaktı. Kara Memiş viran bağı içinde kendine bir kulübe bulmuştu. Bu harabe kulübede yaşamaya başladı. Kimse bir şey demedi. Arada bir kasabaya iniyor, onu acıyanların verdiği ekmek parçalarını toplayıp onları yiyordu. Ama hala ümidi kesilmemişti.

Türk gemicilerin gelip onu kurtaracağını biliyordu. Kendi kendine böyle diyordu “öldükten sonra dirileceğime nasıl inanıyorsam 50 yıl esillikten sonra memleketime kavuşacağıma öyle inanırım” diyordu. 40 yıldır rüyasında Türk gemicilerinin Türklerin geldiğini onun memleketine götürdüğünü görüyordu. Günlerden bir gün denize baktığı sırada Türk donanmasının limana girdiğini gördü. Hemen fırladı onlara doğru koştu. Gördüğü rüya mı diye şaşırdı eline aldığı bir taş parçasını alnına vurdu hissediyordu. Bir. rüya değildi. Tekrar koşmaya başladı askerler ona “dur” diye seslendi.

İhtiyar durmadan koşmaya devam etti. “Ben Türk’üm oğullar, ben Türk’üm” dedi. Askerler kaç yıldır esir olduğunu, nereli olduğunu, kaptan olup olmadığını sordular. Kara Memiş hepsini cevapladı askerler içinde bir çığlık koptu ve haber verdiler. Kara Memiş’i beyin yanına götürdüler. Bey kara Memiş’ten kolunu açmasını istedi. Kolunu açınca kolunda bir yara izi çıktı. Bu yara izi 6 ay süren bir adada karısını kaçırırken almıştı ve hemen kalktı Kara Memiş’in elini yüzünü öpmeye başladı. “Ben senin oğlunum” dedi. Kara Memiş “Turgut musun?” dedi. “Evet” dedi. Baba oğul 40 yıllık bir hasret sonunda kavuşmuşlardı.

Bey “Ben karaya cenk için çıkacağım, sen gemide rahat kal” dedi. Eski Kahraman Kara Memiş kabul etmedi. “Ben de cenge çıkacağım” dedi. “Kalbim kuvvetlidir. 40 senede dövüş hasretindeyim” dedi. Oğlu “Vurulursun, vatana hasret gidersin.” dedi. Onun gemide bırakmak istiyordu. Kara Memiş gençleşmiş kaplan gibi doğruldu. Kalkan ve kılıç istedi. Geminin kıçında sallanan sancağı göstererek “Şehit olursam bunu üzerime örtün. Vatan, bayrağının dalgalandığı yer değil midir?” dedi.



 

Our Score

Yaşadığınız yerden uzun süre ayrı kalsaydınız neler hissederdiniz? Düşüncelerinizi anlatınız.

8. Sınıf Türkçe Kitabı Yaşadığınız yerden uzun süre ayrı kalsaydınız neler hissederdiniz? Düşüncelerinizi anlatınız. konusunu kısaca ele alacağız. 


“Yaşadığınız yerden uzun süre ayrı kalsaydınız neler hissederdiniz? Düşüncelerinizi anlatınız.” ile ilgili kısa cevabı ;


Cevap :

Yaşadığım yerden uzun süre aynı kalsaydım çok üzülürdüm. Çünkü yaşadığım yere alıştım. Evim, arkadaşlarım, ailem, sevdiklerim hepsi yaşadığım yerde.


“Yaşadığınız yerden uzun süre ayrı kalsaydınız neler hissederdiniz? Düşüncelerinizi anlatınız.” ile ilgili uzun cevabı ;


Cevap :

Yaşadığım yerden uzun süre ayrı kalmak bana çok hüzün verirdi. Yaşadığım yerde anılarım, sevdiklerim, ailem, arkadaşlarım var. Onları görmek, konuşmak, zaman geçirmek bana huzur veriyor.

Başka bir yerde yaşadığım zaman sohbet edecek, arkadaş olacak, zaman geçirecek kimse olmadığı için mutsuz olurum. İnsanın yaşadığı yeri anlamlı kılan orada yaşadığı anılardır. Bu yüzden mutsuz olurdum.



 

Our Score

Yardımlaşma kelimesinin size çağrıştırdıklarını kavram haritasına yazınız.

8. Sınıf Türkçe Kitabı Yardımlaşma kelimesinin size çağrıştırdıklarını kavram haritasına yazınız. konusunu kısaca ele alacağız. 


“Yardımlaşma kelimesinin size çağrıştırdıklarını kavram haritasına yazınız.” ile ilgili kısa cevabı ;


Cevap :

Yardımlaşma kelimesinin çağrıştırdıkları kavramlar

  1. Dayanışma
  2. El Uzatma
  3. İnsanlık
  4. Kardeşlik

Dayanışma

Düşene el uzatmak gerektir

İnsanlık bunu gerektirir

Elin uzanır birden,

Düşenle kardeş olmak gerektir

Dayanışma her canlıda

Ancak en güzeli insanda

İnsanlar el tutunca

Güneş doğsa gerektir.


“Yardımlaşma kelimesinin size çağrıştırdıklarını kavram haritasına yazınız.” ile ilgili uzun cevabı ;


Cevap :

Yardımlaşma kelimesinin çağrıştırdıkları kavramlar

  1. El ele vermek
  2. Dostluk
  3. Arkadaşlık
  4. Dayanışma

El Ele Verince

Bir elin nesi varsa iki elin sesi var

Biri başaramazsa hep beraber kolayı var

Yardımlaşınca insan birden dost oluverir

Bazı dayanışmalar kardeşliğe evrilir

Arkadaş dostun demek

Elinden tutan demek

El ele verince siz

Zoru kolay etmek demek

Hadi yardımlaşalım

Herşeyi başaralım

Birine zor geleni

Hep beraber taşıyalım

Asıl budur insanlık

Budur insanın özü

Yardımlaşınca sen

Bak ne yüzler hep güldü



 

Our Score

“Yardımlaşma” konulu bir konuşma yapınız.

8. Sınıf Türkçe Kitabı “Yardımlaşma” konulu bir konuşma yapınız. konusunu kısaca ele alacağız. 


““Yardımlaşma” konulu bir konuşma yapınız.” ile ilgili kısa cevabı ;


Cevap :

Sevgili arkadaşlarım,

İnsanın birine yardım ettiği zaman hissetmiş olduğu o iyilik duygusunun herkesi mutlu ettiğini şaşkınlıkla gözlemledim.

İnsanlar karşılığı olmasa bile birine yardım ettiği zaman büyük mutluluk duyuyor ve her insanın sırasında bu potansiyel bulunuyor.

Küçücük bir çocukta bile yardımlaşma isteği içgüdüsel olarak bulunuyor ve büyüklerine yardım etmeye çalışıyor.

Bu da yardımlaşmanın ne kadar insani ve insanlar için ne kadar gerekli olduğunu göstermektedir.


““Yardımlaşma” konulu bir konuşma yapınız.” ile ilgili uzun cevabı ;


Cevap :

Kıymetli arkadaşlarım,

Yardımlaşma her insanın içerisinde bulunan içgüdüsel ve çok kıymetli bir duygudur.

Bu güzel duygu sayesinde insanlar birbirine kenetlenir ve toplum olmanın bilincini elde etmiş olur.

Yardımlaşmak kardeşlik, arkadaşlık ve dayanışma demektir. Yardımlaşmanın olduğu yerde insanlar hayata karşı güvenle bakarlar.

Hepimizin hayatında yardıma ihtiyaç duymuş olduğu, maddi veya duygusal yönden kendini zayıf hissettiği zamanlar olabilir. Bu zamanlarda o kişinin elinden tutmak onu hayata bağlayabilir.

Bizler de aynı o kişi gibi maddi veya duygusal olarak yardıma ihtiyaç duyduğumuzda o da bize yardım edecek, böylelikle huzurlu bir ortam meydana gelecektir.

Yardımlaşma insanın içerisinde kendisine ark etmeden mutlu eden ve iyi hissettiren iyilik yapma duygusunu besler.

Bu yüzden hem başkaları hem de kendinize iyilik yapın. Başkalarına yardım ederken de kendinize de iyilik yapmış olun.



 

Our Score

İnsanların neden yardımlaşmaya ihtiyacı vardır? Yardıma ihtiyaç duyduğunuz durumlar oldu mu? Anlatınız.

8. Sınıf Türkçe Kitabı İnsanların neden yardımlaşmaya ihtiyacı vardır? Yardıma ihtiyaç duyduğunuz durumlar oldu mu? Anlatınız. konusunu kısaca ele alacağız. 


“İnsanların neden yardımlaşmaya ihtiyacı vardır? Yardıma ihtiyaç duyduğunuz durumlar oldu mu? Anlatınız.” ile ilgili kısa cevabı ;


Cevap :

Her insanın hayatında zor zamanları ve çaresiz hissettiği durumlar olabilir . Çünkü hayatta bazen mutlu bazen ise üzgün ve zor durumda kaldığımız zamanlar olur.

İşte insanların bu zor zamanlarında yardımlaşmaya ihtiyacı vardır. Benim de hayatımda birçok yerde birilerinin yardımına ihtiyacım oldu. Ablam bu konuda benim en büyük destekçim ve yardımcım oldu.


“İnsanların neden yardımlaşmaya ihtiyacı vardır? Yardıma ihtiyaç duyduğunuz durumlar oldu mu? Anlatınız.” ile ilgili uzun cevabı ;


Cevap :

İnsan kendi yapısı itibariyle bazen mutlu bir, bazen üzgün bazen güçlü bazen ise dayanıksızdır.

Bazen olaylara karşı çok güçlü olduğumuz gibi bazen de küçücük olaylar karşısında yıkılabilir ve başkasının yardımına duygusal olarak ihtiyaç duyabiliriz.

Yardımlaşma insanlar arasında hem maddi hem de duygusal açıdan gerçekleşir. Maddi yardımlaşmanın önemli olduğu gibi aynı zamanda duygusal yardımlaşma ve duygusal olarak zor durumda olan bir insanın elinden tutmak da azımsanmayacak derecede önemlidir.

İnsanlar üzgün olduğu zaman hayata yeniden tutunmak ve ayağa kalkmak konusunda zorluk çekerler. Bu zor zamanlarda birinin buna sevgiyle yaklaşması ve elinden tutması onu hayata çok daha farklı Bağlar ve yeri doldurulmaz bir dostluğun temellerinden atmış olur.

Benim de zaman zaman yardıma ihtiyaç duyduğum ve kendimi çok çaresiz hissettiğim zamanlar oldu. Beni hiç yalnız bırakmayan sevgili dostlarım elimden tuttu ve bu süreci kolaylıkla atlatabildim.

Bu yardımlaşmanın ve ihtiyaç duyulduğu zaman yanında olmanın ne kadar önemli olduğunu bildiğim için arkadaşlarımın yanında olmaya çok değer veririm.



 

Our Score

Mevlanâ’nın “Bir mum, diğer mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez.” sözünden ne anlıyorsunuz? Düşüncelerinizi açıklayınız.

8. Sınıf Türkçe Kitabı Mevlanâ’nın “Bir mum, diğer mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez.” sözünden ne anlıyorsunuz? Düşüncelerinizi açıklayınız. konusunu kısaca ele alacağız. 


“Mevlanâ’nın “Bir mum, diğer mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez.” sözünden ne anlıyorsunuz? Düşüncelerinizi açıklayınız.” ile ilgili kısa cevabı ;


Cevap :

Mevlanâ’nın “Bir mum, diğer mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez.” sözünden , birine yardım etmek veya bir şey öğretmek de kendi bilgimizi ve başarımızın azalmayacağını anlıyorum.


“Mevlanâ’nın “Bir mum, diğer mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez.” sözünden ne anlıyorsunuz? Düşüncelerinizi açıklayınız.” ile ilgili uzun cevabı ;


Cevap :

Mevlanâ’nın “Bir mum, diğer mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez.” sözünden, başkasına yardım etmenin veya bir şeyler üretmenin kişiden bir şey eksiltmeyeceği manasını anlıyorum.

Karşımızdakine bir şeyler üretmek veya yardım etmek insandan bir şey eksiltmeyeceği gibi bilakis insanı rahatlatır ve yüceltir.

Yardım etmenin o vermiş olduğu haz ve huzur başka hiçbir yerde bulunamaz.

İnsan birine yardım ettikçe toplumda huzur ve güven inşa edilmiş kuvvetli arkadaşlıkların temeli atılmış olur.

Biz en zor zamanında diğer insanların bizlere yardım etmesini istediğimiz gibi bizler de onlara yardım etmek konusunda tereddütte bile düşmemeliyiz. İhtiyaç duyan insanlara mutlaka yardım etmeliyiz.



 

Our Score
error: Content is protected !!