8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 46-48-49-50-51 MEB Yayınları

8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Bayrağımızın Altında Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 46, 47, 48, 49, 50, 51


8. Sınıf Türkçe Kitabı Bayrağımızın Altında Metni Etkinlik Cevapları


8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 46-48-49-50-51


Hazırlık Çalışmaları


1. “Bayrak” sözcüğü size neleri çağrıştırıyor? Anlatınız.


Kısa Cevap : ““Bayrak” sözcüğü size neleri çağrıştırıyor? Anlatınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

“Bayrak” bir insan için korunması en büyük değerlerden bir tanesidir. Bayrak demek özgürlük ve vatan demektir. Bir insanın vatanı ve özgürlüğü olmadıkça o insan hayatını anlamlı ve güzel bir şekilde devam ettiremez.

Bayraklar bir milletin sembolü olduğu için insanlar bayraklarına çok önem verir bayrağa yapılan bir hareketi kendilerine yapmış olarak kabul ederler.

Bayrak yakmanın savaş sebebi olarak kabul edildiğinden bayrağın bir millet için ne kadar önemli ve neleri simgelediğini anlayabiliriz.

Bayraklar bir milletin bağımsızlığının göstergesidir ve ancak Özgür devletler bayrağına özgür bir şekilde dalgalandırabilir.

İşgal olunan ülkelerde ilk yapılan işin işgal eden ülkenin kendi bayrağının dikmesinde bayrağı ne kadar önemli bir yere sahip olmasını da anlayabiliriz.

Bunun için bayrağımızın değerini bilmeli Birgül bu konuda bilinçlenmeli ve vatanımızı canımızdan çok sevmeliyiz ki bizler ve gelecek olan nesiller özgürce bu vatan’da yaşamını sürdürebilsin.


2. Özgürlük ne demektir? Özgür yaşamak neden önemlidir?


Kısa Cevap : “Özgürlük ne demektir? Özgür yaşamak neden önemlidir?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Özgürlük bir milletin veya bir devletin bir gün kendi halka tarafından yönetilebilme halidir nokta özgürlük egemenlik haklarının başkasının yönetimi altında olmadan halkın kendi Özgür iradesini kullanabilmesi durumudur.

Özgürlük hem devlet hem de vatandaşlar için söz konusu bir kavramdır.

Bir devletin özgür ve bağımsız olması başka bir devletin güdümüne girmeden diğer devletlerle birlikte oluşan topluluklarda milli çıkarlarını gerektirdiği bir biçimde davranabilmesi diye tanımlanabilir.

Özgürlük başka devletlerin sömürüsü haline gelmeden, kendi devlet çıkarlarını gözeterek halkını koruyabilmesi ve güven ortamında halkın yaşayabilmesi demektir.

Özgür bir devlet içerisinde halk güvendedir ve haklarını koruyabilecek asker ve polislere sahiptir.

Özgür bir ortamda herkes diğer kişinin haklarına saygı duyup onların hakını ihlal etmediği sürece kendi kararlarında Özgür davranabilir.

Bu da insan için fıtri bir ihtiyaç olan özgürlük duygusunu insana verir.

İnsanlar belirli yasalara uyarak ve başkalarına zarar vermeden özgür hayatları içerisinde mutlu olabilirler.


8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 48 Cevapları


1. ETKİNLİK


Soru : Metinde geçen sözcüklerle ilgili etkinliği ipuçlarından yola çıkarak örnekteki gibi çözünüz. Sarı renkli kutucuktaki harfleri numara sırasına göre birleştirip gizli sözcüğü bulunuz.


1.MUHACİR


Sözlük Anlamı: Göçmen

Cümlem:

  1. Muhaciler umut içerisinde yeni vatanlarına bakıyorlardı.
  2. Muhacirler çileler içerisinde kalan insanlardır.
  3. Muhacirlerin yaralarını sarmak biz ensarlara düşer.
  4. Muhacir ilk önce Peygamberimiz zamanında Mekke’ den Medine’ ye göç eden müslümanlara denmiştir.
  5. Muhacirler tarih boyunca hep farklı sebeplerle ülkelerini terk etmek zorunda kalan mazlum insanlardır.

2.  MURAT


Sözlük Anlamı: İstek, dilek.

Cümlem:

  1. İnşallah bütün muratların kabul olur.
  2. Bütün muratlarının kabul olmasını isterim.
  3. Herkesin içerisinde gizlediği bir muradı vardır.
  4. Senin muradın benim muradımdan farklıysa ne olacak.
  5. Muradımız her şeyin aksilik olmadan yolunda gitmesidir.

3. KIYMETLİ


Sözlük Anlamı: Değerli.

Cümlem:

  1. Sen benim için çok kıymetlisin.
  2. Hayatımdaki en kıymetli insan olduğunu söylemek istiyorum.
  3. Sen benim kıymetlimsin.
  4. Kıymet vermeyen insanlara kıymet vererek kendini yıpratma lütfen.
  5. Ne kadar kıymetli olduğunu bir bilsen yavrum.

4.  HALK


Sözlük Anlamı: Aynı ülkede yaşayan, aynı kültür özelliklerine sahip olan, aynı uyruktaki insan topluluğu.

Cümlem:

  1. Devlet halkın yanında olmalıdır.
  2. Halkın gücü herşeyin üzerindedir.
  3. Halk ayaklanmaları böyle kriz zamanlarında sıklıkla görülmektedir.
  4. Halkı güçlendiren devlet kendisi kazanır.
  5. Devletler halklarının ihtiyaçlarını önemsemeli ve halkına değer vermelidir.

5. OLGUNLUK


Sözlük Anlamı: İnsanların bilgi, görgü ve hoşgörü bakımından gereği kadar gelişmiş olma durumu, yetkinlik, kemal.

Cümlem:

  1. Senden sadece biraz olgunluk bekliyorum.
  2. Bu kadar olgunluk bu yaş için fazla değil mi!
  3. Olgunluk yaş ilerledikçe insana daha çok yakışıyor değil mi?
  4. Olgunluk insana değer katıyor.
  5. Olgunluktan elde edeceğin saygıyı başka yerden elde edemezsin.

6. BANDIRA


Sözlük Anlamı: Bir geminin hangi devlete ait olduğunu gösteren bayrak.

Cümlem:

  1. Bandırada Türk bayrağı dalgalanıyordu.
  2. Düşman askerleri bandırada kendi bayraklarını sallandırmaya hazırlanıyordu.
  3. Bandırada sallanan bayrağa bakar mısın?
  4. Bandıraya bakarsan geminin hangi devlete ait olduğunu anlayabilirsin.
  5. Bandıranın üzerine çıkan güvercini indirmeye çalışıyordu.

7.ÜMİT


Sözlük Anlamı: Umut.

Cümlem:

  1. Bana ümit verme cesaretin yoksa.
  2. Ümit etmekten başka çaremiz yok şu anda.
  3. Tek ümidim doktorların çok başarılı olması.
  4. Eğer onu sevmiyorsan ümit verme ki yıkılmasın.
  5. Ümitlerim git gide tükeniyordu.

8.  ZİYAN


Sözlük Anlamı: Zarar.

Cümlem:

  1. Zarar ziyan olmadı değil mi.
  2. Bu kadar zarar ziyan ne olacak peki!
  3. Bütün yemekler ziyan olacak.
  4. Ziyan etmeden kullanacaklarını kullanabilirsin.
  5. İstediğini kullan ama ziyan etme lütfen.

9. KÖSELE


Sözlük Anlamı: Ayakkabı tabanı, bavul, çanta yapımında kullanılan, büyükbaş hayvanların işlenmiş derisi.

Cümlem:

  1. Köseleden yapılmış çantamı görmek ister misin?
  2. Dedem köseleden türlü türlü eşyalar yapar satardı.
  3. Ninem en büyük kösele ustalarına taş çıkarırdı.
  4. Köseleden yapılmış eşyaları sergiliyorlarmış.
  5. Köseleden bavul alsam sence kullanışlı olur mu?

10.YIKINTI


Sözlük Anlamı: Yıkılan bir şeyin parçaları, kalıntıları, enkaz.

Cümlem:

  1. Yıkıntıların içerisinden minik bir kedi yavrusu çıktı.
  2. Yıkıntı bir evde nasıl yaşamayı düşünüyorsun?
  3. Yıkıntı, harap bir ev satın almış
  4. Evin yıkık olmasına bakma , zaman içerisinde çok değerlenecek.
  5. Yıkık binaların enkazları aylar içerisinde taşınıyordu.

GİZLİ SÖZCÜK: CUMHURİYET


8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 49 Cevapları


2. ETKİNLİK


“Bayrağımızın Altında” metninden hareketle aşağıdaki soruları yanıtlayınız.


1. Yazar, Hatice Nine’yi niçin unutamıyor olabilir?


Cevap :

Yazar, Hatice Nine’ yi halsiz ve ihtiyar olmasına rağmen endişe gölgesi olmaması, huzuru ve olgunluğu olduğu için unutamıyor olabilir.


2. Hatice Nine “bayrak sevgisi” uğruna nelere katlanmıştır?


Cevap :

Hatice Nine “bayrak sevgisi” uğruna beş kez yurdundan ayrılmış, bayrağı neredeyse orada ölme kuruna defalarca yollara düşmüş ve düşmanların eziyetlerine katlanmıştır.


3. Hatice Nine, bayrak sevgisini hangi sözleriyle dile getiriyor?


Cevap :

Hatice Nine , Bayram sevgisini bayrak nereden çıktıysa oradan çıktım ve bayrak nerede dalgalanıyorsa orada görmek dileğimden dolayı yollara düştüm ve bayrağımız göklerde özgürce dalgalansın diye varını yoğunu mücadeleye armağan ettiğini söyleyerek dile getiriyor.


4. Hatice Nine için yaşamda önemli olan nedir?


Cevap :

Hatice Nine için yaşamda önemli olan öldüğü zaman vücudunun düşman bandırası altında kalmadan bayrağının altına gömülebilmesidir.


5. Okuduklarınızdan yola çıkarak “bayrak sevgisi” ile “güven duygusu” arasında nasıl bir ilişki kuruyorsunuz? Açıklayınız.


Cevap :

Okuduklarımdan yola çıkarak “bayrak sevgisi” ile “güven duygusu” arasında doğrudan gerçek bir ilişki olduğunu düşünüyorum.

İnsan bayrağının olduğu yerde kendi asker ve polisine güvenir ve kendini güven içerisinde hisseder.


6. Okuduğunuz metinden çıkardığınız sonuç nedir?


Cevap :

Okuduğum metinden çıkardığım sonuç insanın bayrağının olduğu yerde güvende ve özgür olduğu virgül vatan sevgisini başka hiçbir şeye benzemediğidir.


3. ETKİNLİK


Soru : Okuduğunuz metnin hikâye haritasını çıkarınız.


Cevap :

Kahramanlar: Yazar, Hatice Nine, Salihli’de yaşayan insanlar

Başkahramanın Kişilik Özellikleri: cesur bir gün kalbi vatan ve bayrak sevgisi ile dolu ve vatanında ölmek isteyen biri

Başkahramanın Fiziksel Özellikleri: esmer kösele gibi buruşuk yüzü, siyah gözlü

Olayın Geçtiği Yer: Salihli

Olayın Geçtiği Zaman: Yabancı Devletlerin İşgal Zamanlari

Olay: düşman askerlerin yedikleri işgal edip ateşe vererek zarar verdikleri bir zamanda , Hatice Nine’ nin vatan bayrağı altında ölmek için bütün gücüyle işgal yerlerinden kaçmasıdır.


8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 50 Cevapları


4. ETKİNLİK


Soru : “Bayrağımızın Altında” adlı metinden “örneklendirme, benzetme ve karşılaştırma” cümlelerini bularak örnekteki gibi yazınız.


Cevap :

  • Birdenbire buruşuk yüzü üzerinden bir gözyaşı seli aktı. Abartma
  • Zafer yolunda unutamayacağım yüzlerden biri, Hatice Nine’nin yüzüdür. Örneklendirme
  • Boş sokaklarda kadın erkek dolaşıyor, hep çocuklar gibi koşuşuyorlardı. Benzetme
  • Oysaki en fakiri, en ihtiyarı ve en hâlsiziydi. Karşılaştırma

5. ETKİNLİK


Soru : Aşağıdaki cümlelerde geçen zarf-fiilleri (bağ-fiil) bulunuz. Zarf-fiillerin aldığı eki örnekteki gibi karşılarına yazınız.


“8. Sınıf Türkçe MEB  Yayınları Ders Kitabı Sayfa 50 Cevapları”

6. ETKİNLİK


Soru : “Bayrak bir milletin özgürlük alametidir. Düşmanının da olsa hürmet lazımdır.” (Mustafa Kemal ATATÜRK) sözünden anladıklarınızı ifade eden bir konuşma yapınız.


Kısa Cevap : ““Bayrak bir milletin özgürlük alametidir. Düşmanının da olsa hürmet lazımdır.” (Mustafa Kemal ATATÜRK) sözünden anladıklarınızı ifade eden bir konuşma yapınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

“Bayrak bir milletin özgürlük alametidir. Düşmanının da olsa hürmet lazımdır. “Sözü bence çok anlamlıdır.

Her insan yaşamış olduğu ülkede özgür ve güven içerisinde yaşamayı hak etmektedir.

Bu özgürlüğün simgelerinden bir tanesi de bayraktır.

Bayrak ve bayrakın anlamı o kadar değerlidir ki bu bayrak bir düşmana ait olsa bile bu değerlere hürmeten ona saygısızlık etmemek lazımdır.

Düşmanlar ve düşmanların yaptıkları her ne kadar çirkin görülüp onlarla mücadele edilse de bu değerleri hürmet gereklidir ve bu sözünde atamız bunu kastetmiştir.

Yüzyıllar boyunca bir bayrak uğruna canlar verilmiş ve insanlar bu değerler uğruna ölümü göze alabilmişlerdir.

Bu insanların canları ve bayrağın taşıdığı değerlerin büyüklüğü açısından bayraklara hürmet gösterilmelidir.

Çünkü bayraklar her ne kadar bir bez parçası olsa da taşıdığı anlamlar çok büyüktür.


8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 51 Cevapları


7. ETKİNLİK


Soru : Aşağıdaki temalardan istediğinizi seçerek bir şiir yazınız. Şiirinize uygun bir başlık koyunuz.


(Bayrak-Özgürlük-Millî Mücadele-Cesaret-Fedakârlık-Vatanseverlik-Gazilik-Şehitlik)


Kısa Cevap : “Bayrak Özgürlük Millî Mücadele Cesaret Fedakârlık Vatanseverlik Gazilik Şehitlik temalardan istediğinizi seçerek bir şiir yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Özgürlük Herşeyden Kıymetli

Bana altından sedirler yapsan yollar sersen

Söyle ki ne kıymeti var özgürlüğümü vermeden

Boynunda olduktan sonra bir tasma başkasının elinde

Söyle ki ne kıymeti var bana bütün güzellikleri versen

Özgürlük, özgürlük ne kıymetlisin

Var veya yok ne olursa olsun sen benimlesin

İyi ki varsın iyi ki sen her şeyden kıymetlisin

Sadece benle dur bana verdiklerin bütün verilenlerden değerlidir bilesin


Kıymetlidir Gaziler 

Vatan için savaşanlar

Ölümü göze alanlar

Vakti gelmediği için şehit olmamış

Ama gazidir onlar

Ölümü öldürenler

Cesareti titretenler

Bir daha fırsat olsa

Yine ölüme yürürler

Vatan siz de var olur

Cesaretinizle yoğurulur

Hepimizin gururudur

Kıymetlidir gaziler


Gelecek Derse Hazırlık


Soru : Atatürk’ün Türk dili üzerine yaptığı çalışmaları araştırınız.


Kısa Cevap : “Atatürk’ün Türk dili üzerine yaptığı çalışmaları araştırınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Atatürk, Türk dilini çok önem vermiş ve bu alanda çalışmalar yaparak bizlerin dilimizi korumasını istemiştir.

Türk dilini zenginleştirmek ve yabancı sözcüklere Türkçeden arındırmak için Türk Dil Kurumu’ nu kurmuştur.

1 Kasım 1928’de resmi olarak yeni Türk alfabesi kullanılmaya başlanmıştır.

Ayrıca Atamızın dil alanında yapmış olduğu gelişmelere Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi ‘ ni kurması örnek olarak gösterilebilir.

Bu fakülte 9 Ocak 1936 tarihinde kurulmuş Türk dili ve tarihi hakkında eğitimler verilmiş ve öğrenciler yetiştirilmiştir.



 

Our Score

8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 146-147 MEB Yayınları

8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı 4. Tema Birey ve Toplum Tema Sonu Değerlendirme Çalışmaları Soruları ve Cevapları Sayfa 146, 147


8. Sınıf Türkçe Kitabı 4. Tema Birey ve Toplum Tema Sonu Değerlendirme Çalışmaları Soruları ve Cevapları


8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 146-147


MUTSUZ, YALNIZ, YAPAYAYALNIZ


Önümde yürüyor, sırtını görüyorum. Ama o kimseyi görmüyor. Biriyle göz göze gelecek diye ödü patlıyor sanki. Bizim kapının yanında görevli güvenlik elemanları var. Gençler… Bizim için orada duruyorlar gün boyu… Her sabah, “Günaydın!” derim hepsine ayrı ayrı. Aslında onlara değil, kendimedir bu… Gözlerinin içine bakarak “Günaydın!” dediniz mi o gençler çok daha sıcak kucaklarlar sizi… Öyle bir “Günaydın!” derler ki size, gününüz o saat aydınlanmaya başlar. İçerde gene sizi karşılayan gençler var. Görevli… Birer selamlaşma da onlara… Düşünebiliyor musunuz? Daha ilk adımda, en az beş “Günaydın!” dileği almak… Ve asansörün önü… Orada bekleyenler… Onlarla selamlaşma…

Herhangi bir iş yerinin girişinde durun ve seyredin. Bir yığın “Yalnızlık Mahkûmu” gelir, girer içeri. Herkese küs. Hayata küs. İnsana küs. Kendine küs. Kahırla başlar güne. Kahırla devam eder. Kahırla bitirir. Büyük olasılıkla evine de böyle girer. Komşuları ile selamlaşmadan… Ailesi ile gülümseşmeden…

Bir deneyin dostlarım… Bir deneyin… Sabah sabah karşılaştıklarınızla merhabalaşmayı deneyin… “Günaydın!” deyin. Onlar da size desinler. Gülümseyin insanlara. Onlar da size gülümsesinler. Gününüzün nasıl aydınlanmaya başladığını hissedeceksiniz. Hayatın size gülümsemeye başladığını göreceksiniz. Kahrolası yalnızlığınız sizi terk edecek. O birkaç “Günaydın!”, o birkaç gülümseme, yepyeni ama bambaşka ama nasıl güzel bir hayatın ilk adımları olacak. Deneyin. Bir sabah deneyin, ne olur!
Hıncal ULUÇ (Kısaltılmıştır.)


(İlk dört soruyu metne göre cevaplayınız.)


1. Yazar, güne başlarken selamlaşmanın kişiye neler kazandıracağını düşünüyor?


Cevap :

Yazar, güne başlarken selamlaşmanın kişinin gününe aydınlık kazandıracağını düşünüyor.


2. Yazarın okuyuculara önerileri nelerdir?


Cevap :

Yazarın okuyuculara önerileri şunlardır ; merhabalaşma, günaydın demeyi, gülümseme gibi önerileri vardır.


3. Yazar, “Yalnızlık Mahkûmu” olanları nasıl betimlemiştir? Çevrenizde bu betimlemeyle nitelendirebileceğiniz kişiler var mı? Açıklayınız.


Kısa Cevap : “Yazar, “Yalnızlık Mahkûmu” olanları nasıl betimlemiştir? Çevrenizde bu betimlemeyle nitelendirebileceğiniz kişiler var mı? Açıklayınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

“Herkese küs. Hayata küs. İnsana küs. Kendine küs. Kahırla başlar güne. Kahırla devam eder. Kahırla bitirir. Büyük olasılıkla evine de böyle girer. Komşuları ile selamlaşmadan… Ailesi ile gülümseşmeden…” şeklinde “Yalnızlık Mahkûmu” olanları betimlemiştir.

Evet. Çevrenizde bu betimlemeyle nitelendirebileceğiniz kişiler vardır. Bu kişilere karşı sıcak kanlı olarak bir günaydın demeliyiz. Sürekli olarak onları topluma kazandırmak gerekmektedir. Bununla birlikte onlara hayat ve insan sevgisinin aşılanması bizlere düşen bir görevdir.


4. Okuduğunuz metinden nasıl bir sonuç çıkarıyorsunuz?


Cevap :

Gülümsemek insanların hayatında neleri değiştirebileceği, güzel bir günaydın gibi selamlaşma bile insanları yalnızlıktan çıkararak mutlu edebilecek altın değerinde olduğunu çıkarıyorum.


8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 147 Cevapları


5. Koyu yazılan sözcük ya da sözcük gruplarının cümlenin hangi ögesi olduğunu bulunuz. Uygun kutucuğu işaretleyiniz.


Cevap :

“8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 147 Cevapları”

6. Aşağıdakilerin hangisinde yer alan deyim kullanıldığı cümleye uygun değildir?


A) Genç gazeteci girdiği hiçbir işte dikiş tutturamadı.
B) Mahalledekiler kendi derdine düşünce kimseyle ilgilenmediler.
C) İyi niyetli olduğundan burnundan kıl aldırmıyor.
D) Kaç yaşına geldi hâlâ bir baltaya sap olamadı.


7. (I) Şehrin kalesini kimin yaptığı belli değildir. (II) Kalenin temelinin yalçın kaya üzerine kurulması akıllıca bir harekettir. (III) Şekli kareden uzuncadır. (IV) Uzuncası doğudan batıya olan yönüdür. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi kişisel düşünce içermektedir?


A) I B) II C) III D) IV


8. Kişinin değerini, kadir ve kıymetini en iyi bilenler; bu işle ilgili kimseler ile kendi çevresinde bulunanlardır. Bir insanı ve onun yaptıklarını yakın çevresi takdir eder.Yukarıdaki açıklamayı aşağıdaki atasözlerinden hangisi karşılamaktadır?


A) Keskin sirke küpüne zarar.
B) Gençliğin kıymeti ihtiyarlıkta bilinir.
C) İş insanın aynasıdır.
D) Taş yerinde ağırdır.


9. “Kendine özgü bakışı, duruşu vardı Hasan dayının. Mimikleriyle, bakışlarıyla konuşan, suskun bir adamdı. Bilge mi desem yoksa mecnun mu bilemedim. İlginç fiziksel görünüşü, eğik yürüyüşü, gizemli ve sürekli yalnız geçen yaşamı dikkatimi çekerdi hep. Yalnız yaşardı dağlarda. Uzun yüzünden aşağı çaprazlama inen kocaman burnu, keskin gözleri, her daim kirli ve yırtık elbisesiyle karşımıza çıkan bu adamdan çekinir, ürkerdik.”

Dursun Ali SAZKAYA

Yukarıdaki paragrafta hangi anlatım biçimi kullanılmıştır?


A) Tartışmacı anlatım
B) Öyküleyici anlatım
C) Betimleyici anlatım
D) Açıklayıcı anlatım


10. “Dün gece apartman sakinleri sokakta buldukları köpeği doyurdular.” Bu cümlenin ögeleri aşağıdakilerin hangisinde doğru sıralanmıştır?


A) Zarf Tamlayıcısı / Özne / Belirtili Nesne / Yüklem
B) Yer Tamlayıcısı / Özne / Belirtili Nesne / Yüklem
C) Zarf Tamlayıcısı / Belirtili Nesne / Özne / Yüklem
D) Yer Tamlayıcısı / Belirtisiz Nesne / Özne / Yüklem



 

Our Score

8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 112-113 MEB Yayınları

8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı 3. Tema Bilim ve Teknoloji Tema Sonu Değerlendirme Çalışmaları Soruları ve Cevapları Sayfa 112, 113


8. Sınıf Türkçe Kitabı 3. Tema Bilim ve Teknoloji Tema Sonu Değerlendirme Çalışmaları Soruları ve Cevapları


8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 112-113


YENİLENEBİLİR ENERJİ BİR NUMARA


Dünya Ekonomik Forumu geçtiğimiz günlerde bir rapor yayımladı. Bu rapora göre artık güneş ve rüzgâr enerjisi elde etmek, fosil yakıtlardan enerji elde etmek kadar ekonomik. Yenilenebilir enerjinin eskisine göre çok daha ekonomik bir enerji kaynağı hâline gelmesinde, son beş yılda bu alana yapılan yatırımların etkili olduğu düşünülüyor. Teknolojik gelişmeler sonucunda güneş panellerinin donanım ve kurulum maliyetleriyle rüzgâr türbinlerinin üretim ve kurulum maliyetleri de düştü. Bu gelişmeler yenilenebilir enerjinin önemli bir dönüm noktasına ulaştığını gösteriyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarının ekonomik hâle gelmesi ileride küresel ısınmanın önüne geçebilmek için önemli.

Seçil Güvenç HEPER (Bilim Çocuk)


(İlk dört soruyu metne göre cevaplayınız.)


1. Dünya Ekonomik Forumunun yayımladığı raporda enerji ile ilgili hangi bilgiler verilmiştir?


Cevap :

Dünya Ekonomik Formunun yayınladığı raporda enerji ile ilgili güneş ve rüzgar enerjisini elde etmenin fosil yakıtlardan enerji elde etmek kadar ekonomik olduğu, yenilebilir enerjinin ekonomik olduğu, teknolojinin gelişmesi ile güneş panellerinin ve rüzgar türbinlerinin kurulum maliyetlerinin düştüğü ile ilgili bilgiler verilmiştir.


2. Güneş panelleri ve rüzgâr türbinlerinin üretim ve kurulum maliyetleri neden düşmüştür?


Cevap :

Güneş panelleri ve rüzgar türbinlerinin üretim ve kurulum maliyetleri teknoloji gelişmeler sonucunda düşmüştür.


3. Yenilenebilir enerji kaynaklarının ekonomik hâle gelmesi sizce neden önemlidir?


Cevap :

Yenilebilir enerji kaynaklarının ekonomik hale gelmesi bence temiz enerji üretimi ve doğanın korunması açısından önemlidir.


4. Yukarıdaki metnin konusunu ve ana fikrini yazınız.


Cevap :

Metnin konusu : Dünya Ekonomik Formunun yayınlamış olduğu rapor

Metnin ana fikri : yenilebilir enerji kaynakları sayesinde ekonomik bir şekilde küresel ısınmanın önüne geçebilmek


8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 113 Cevapları


5. Seksek çoğunuzun bildiği eğlenceli bir oyun. Salyangoz seksek de sekseğe benziyor ancak kuralları seksekten biraz farklı. Salyangoz seksek oynamak için önce salyangozun sarmal kabuğuna benzeyen bir oyun alanı çizmeniz gerekiyor.

Yukarıdaki paragrafta düşünceyi geliştirme yollarından hangisi kullanılmıştır?


Cevap : Karşılaştırma


6. Aşağıdaki cümleleri anlam ilişkilerine göre değerlendiriniz. (neden-sonuç, amaç-sonuç, koşul-sonuç)


• Dağ geçitleri, dağları aşmak için kullanılır.

Cevap : Amaç-Sonuç


• Kış aylarında aşılması zor olduğu için Zigana Dağları’na tünel inşa edilmiş.

Cevap : Neden-Sonuç


• Tünel biterse ülkemizin en uzun tüneli olacak.


Cevap : Koşul-Sonuç


7. Aşağıdaki deyimlerin hangisi “parasal yönden işini yoluna koymak” anlamındadır?


A) Bel bağlamak B) Belini doğrultmak C) Belini bükmek D) Belini kırmak


8. Ankara’daki “Deniz Dünyası” Türkiye’nin en büyük ikinci akvaryumu. Deniz Dünyası’nda; dünyanın ve Türkiye’nin çeşitli deniz, göl ve nehirlerinden getirilen deniz canlıları bulunuyor. Rehber eşliğinde gezilebilen akvaryumun en ilgi çeken kısmı akvaryumun ortasından geçen tünel. İnsanlar bu tünelde yürürken başlarının üzerinden geçen balıkları seyredebiliyor. Akvaryum, pazartesi hariç her gün 10.00-21.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor.

Yukarıdaki paragrafa göre aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?


A) Deniz Dünyası’nda Türkiye’nin çeşitli yerlerinden getirilen deniz canlıları bulunur.
B) Akvaryumun en ilgi çeken kısmı akvaryumun ortasından geçen tüneldir.
C) Ankara’daki Deniz Dünyası Türkiye’nin en büyük akvaryumudur.
D) Akvaryum, pazartesi hariç her gün 10.00-21.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.


9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, yer tamlayıcısı yoktur?


A) Serçeler, her zaman görebildiğimiz sevimli kuşlardır.
B) Kullanılmayan eşyalar çöpe atılacak.
C) Gençler, toplumsal değerlere sahip çıkmalıdır.
D) Eski değerler değişimlerden korunmalıdır.


10. “Çağın yeni hastalığı sosyal medya bağımlılığıdır.” cümlesinin yüklemi aşağıdakilerden hangisidir?


A) çağın yeni hastalığı B) medya bağımlılığıdır
C) bağımlılığıdır D) sosyal medya bağımlılığıdır



 

Our Score

8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 122-125-126-127-128-129 MEB Yayınları

8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Portakal Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129


8. Sınıf Türkçe Kitabı Portakal Metni Etkinlik Cevapları


8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 122-125-126-127-128-129


Hazırlık Çalışmaları


1. Ailenizden geçici bir süre bile olsa ayrılmak zorunda kaldınız mı? Ayrı kaldığınızda hissettiklerinizi anlatınız.


Kısa Cevap : “Ailenizden geçici bir süre bile olsa ayrılmak zorunda kaldınız mı? Ayrı kaldığınızda hissettiklerinizi anlatınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Daha önce yaylaya anne babamdan ayrılarak ninem ve büyük babamın yanına gitmiştim.

Neden ve ninemin yanında çok eğlenceli vakit geçirdim ve benimle oldukça çok ilgilendiler . Ne istersem yaptılar.

Orada kuzenlerim dolduğu için çamurda, toprakta ve yaylanın etrafında istediğimiz gibi oynuyor, çok araba geçmediği için rahatlıkla eğlenebiliyordu.

Akşam olunca ninem banyo yapmaya yardımcı oluyor ve günün sonunda bütün enerjim bitmiş bir şekilde yemeğimi yedikten sonra hemen uyuyordum.

Çok eğlenceli vakit geçirmeme rağmen ailemden ayrı kalmak içimi farklı bir şekilde etkiliyor ve beni çok üzüyordu.

İstediklerimi yapmadıkları ve bazı şeylere izin vermedikleri için aileme zaman zaman kızım onları sinirlensem de onların varlığını benim için ne kadar değerli olduğunu anladım.

Başka bir yerde çok mutlu ol sen de ve ne kadar büyüsen de aile bir de insan için duygusal olarak çok farklı bir konumdaymış, bunu anladım.


2. En çok hangi meyveyi seviyorsunuz? Neden?


Kısa Cevap : “En çok hangi meyveyi seviyorsunuz? Neden?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

…Meyvelerden ben en çok kavunu ve karpuzu seviyorum. Sıcak yaz günlerinde su ve tatlı ihtiyacımızı karşılayan çok güzel meyveler. Bu meyveler hem bizi serinletiyor hem de içermiş oldukları vitamin ve su sayesinde bizleri serinletiyor.

…. Meyvelerden en çok elmayı seviyorum. Elmanın kırmızı , yeşil ve sarı olanların hepsi ayrı bir katta ve hepsi de çok güzel.


8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 125 Cevapları


1. ETKİNLİK


Soru : Metinde geçen bazı sözcüklerin ve sözcük gruplarının harfleri karışık olarak verilmiştir. Bu harflerden, anlamı verilen sözcükleri oluşturup uygun cümlelerde kullanınız.


Cevap :

Amca- emmi

Cümlem :

  1. Bizim orda amcaya emmi derler.
  2. Emmimle ben hergün koyunları gütmeye çıkardık.
  3. Emmimin elinden tutarak dereyi geçtim.
  4. Amcam ile aramda sadece iki yaş vardı.
  5. Benim emmim benden yaşça küçük olduğu için bana abi derdi.

Utandırmak- Mahcup etmek

Cümlem :

  1. Beni utandırdın, teşekkür ederim.
  2. Utandırmak istememiştim, özür dilerim.
  3. Bana yaptığı iyilik beni epey utandırdı.
  4. Utandırmak istemedim inanki.
  5. Söyledikleri gerçekler onu utandırmadı bile.

Sürmeyi sürüp kapamak- sürmelemek

Cümlem :

  1. Eşeğin gözleri sürmelenmiş gibi.
  2. Annem her sabah gözlerini sürmelemeyi çok severdi.
  3. Annem bebekken her gün gözlerimi sürmelermiş.
  4. Gözleri aynı sürmelenmiş gibi, değil mi?
  5. Gözlerin o kadar güzel ki , aynı sürmelenmiş gibi.

Ekmekle doymak gerektiğinde, ekmeğe katılan peynir, zeytin, helva gibi yiyecek- Katık

Cümlem :

  1. Bizim orda bu ekmeğe katıklı derler.
  2. Katığını da alıp erkenden yola çıkmış
  3. Babam işe giderken annem mutlaka katığını koyar.
  4. Yanıma biraz katık hazırlayıp çıkacaktım.
  5. Annemin kattığı katık o kadar lezzetli olurdu ki.

Sınav- İmtihan

Cümlem :

  1. Buda senin imtihanınmış.
  2. Bu sınavlardan imtihanlardan kolaylıkla geçersin inşallah.
  3. İmtihanım ne kadar da ağırmış.
  4. İnsanın tercihlerinin sonucunu bazen imtihanı sanır.
  5. İmtihan mı yoksa hatalarının bedeli mi sence?

Yetişme, erişme, büyüme- Yetikleşmek

Cümlem :

  1. Koyunlarda baya yetiklemiş maşallah.
  2. Oğlumuz görmeyeli baya yetiklemiş.
  3. Bizim orda “yetikleşmek” derler.
  4. Keçiler yetikleşmeden kesilmezler.
  5. Yetikleşme kelimesinin büyüme, yetişme manasına geldiğini ilk defa duydum.

Büyükanne, nine- Ebe

Cümlem :

  1. Bizim orda ninlere “ebe” denir.
  2. Ebem bana ölene kadar usanmadan bakmıştı.
  3. Annem işe güce baktığı için, beni ebem büyütmüştü.
  4. Ben ebemi annem kadar çok severim.
  5. Ebem beni küçükken sırtına hop eder, taşırdı.

İçi yumuşak bir madde ile doldurularak dikilen, oturmaya, yaslanmaya yarar şilte- Minder

Cümlem :

  1. Çeyizime annem bir sürü minder yaptırmıştı.
  2. Evdeki minderlerin hepsinin yüzünü yıkadım.
  3. Minderli odada çocuklar oldukça eğlendiler.
  4. Minderlerin içi pamuktan mı, yünden mi yapılmış?
  5. Eskiyen minderlerin yüzünü değiştirince yepyeni oldular.

8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 126 Cevapları


2. ETKİNLİK


“Portakal” metninden hareketle aşağıdaki soruları yanıtlayınız.


1. Yazarın aile ortamı nasıldır? Kendi aile ortamınızla karşılaştırınız.


Cevap :

Yazarın aile ortamı dede, nine , amcalar ve yengeler ile kalabalık bir aile ortamıdır. Bizim ailemiz anne baba ve kardeşlerden oluşan çekirdek ailedir.


2. Yazarın yatılı okula gitmesine kim karar veriyor? Niçin?


Cevap :

Yazarın yatılı okula gitmesine dedesi karar veriyor. Onların okuyacak kadar akıllı olduklarını düşünüyor.


3. Yazar yatılı okulda en çok neye şaşırıyor?


Cevap :

Yazar yatılı okulda kendi ailesinden daha kalabalık olmasına ve yemeklerin çokluğuna şaşırıyor.


4. Yazarın ilk defa yatılı okulda gördüğü yiyecek hangisidir? Yazar bu yiyeceğin tadını beğeniyor mu?


Cevap :

Yazarın ilk defa yatılı okulda gördüğü yiyecek portakaldır. Yazar bu yiyeceğin tadını çok seviyor.


5. Yazar ne zaman köyüne gidiyor? Giderken annesine ve kardeşine ne götürüyor?


Cevap :

Yazar dönem bitince köyüne gidiyor. Giderken annesine ve kardeşine portakal götürüyor.


6. “Şimdi ne vakit portakal yesem elimi yıkamam, bir süre koklarım. Elif’i koklar gibi, anamı koklar gibi koklarım.” sözlerinde yazarda ağır basan duygu nedir?


Cevap :

“Şimdi ne vakit portakal yesem elimi yıkamam, bir süre koklarım. Elif’i koklar gibi, anamı koklar gibi koklarım.” sözlerinde yazarda ağır basan duygu “özlem” dir.


3. ETKİNLİK


Soru : “Portakal” metnini özetleyiniz.


Kısa Cevap : ““Portakal” metnini özetleyiniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Yazar çok kalabalık bir ailede büyüyen ve yolu içinde büyüyen bir çocuktu.

Üç defa konuşsa da kalabalık oldukları için çok fazla yiyemezler ve zaten istedikleri her şeyi de sofrada bulamazlardı.

Anca geçineceklerini söyledikleri için 4 oğlunu da develeri yanından ayırmamış ve kuzenleriyle beraber hep bir arada yaşamışlardır.

4 gelin ve 17 torun olmuş ancak mutlu geçinen bir koca aile olmuşlardı.

İlkokul bitince yazarım dedesi babasını ve Hasan amcasının içeriye çağırarak onlarla konuşmuş ve kendisi ile kuzenini becerikli gördüğü için yatılı okula göndermiştir.

Kuzenin Nurettin ile aynı yere düşmemiş o ilçenin yatılısında pek güzel bir yere rast gelmemişti.

Yazar okumuş olduğu yerin kendi ailesinden daha kalabalık olduğunu görünce şaşırmış ve asıl şaşırdığı şeyler ise yemeğin çokluğu olmuştu. Evde bu kadar yemek ve imkan olmadığı için buradan atılmamak için var gücüyle çalışmış ve başarılı bir öğrenci olmuştu.

Portakal meyvesini ilk defa görmüş , çok sevmiş ve dönemi bitirince annesi ve kardeşine yedirmek için yanında götürmüştür.


4. ETKİNLİK


Soru : Okuduğunuz metne farklı başlıklar belirleyiniz.


Cevap :

Okuduğum metne farklı başlıklar

  1. Portakal Kokusu
  2. Hasret Portakal mı Kokar?
  3. Zorluğun Verdiği Azim
  4. Hasret ile Yatılı Okul
  5. Şansıma Düşen Portakal

8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 127 Cevapları


5. ETKİNLİK


Soru : Aşağıdaki günlükleri okuyunuz. Okuduğunuz günlüklere yönelik sorular oluşturup arkadaşlarınıza sorunuz.


Pazartesi, 23 Şubat 1920

Dün gece Ömer bizdeydi, mektepte hastalanmış. Anneme: “Hanım teyze, Canip gibi ben de sıtmaya tutuldum galiba, başım ağrıyor!” diye şikâyet etti; annem: “Ah evlâdım, mevsim kış, sokaklarda geç kalıyorsun, kendini üşütüyorsun, dur sana ıhlamur kaynatayım. İç, erkence yat!” dedi. Ömer hakikaten hasta… Bize geldikçe geç vakte kadar kahkahalarla oturur, konuşurduk. Bu gece mütemadiyen “Başım, başım çok ağrıyor!”dan başka bir şey söylemedi. Ihlamuru içti, ilacını aldı; hemen yattı. Bu sabah erkenden o evine gitti, ben İstanbul’a işime indim. Geç vakit döndüm, kendisine uğradım. Yatağını sobalı odasına sürüklemiş, yatmıştı: “Nasılsın?” dedim. “Aman başım… Sanki çatlayacak… Ne oluyorum bilmiyorum!” diye cevap verdi. Beraber bize gitmemizi teklif ettim. “Yolda üşürüm de daha fazla hastalanırım!” diye reddetti.

Ali Canip YÖNTEM


Çarşamba,25 Şubat 1920

Annemle beraber erkence Ömer’e gittik. Hastalığından korkuyor. Fazla heyecan gösteriyor. Teselli ettim. İstanbul’a inmek mecburiyetindeydim. Vapurda Doktor Tevfik Rüştü’ye rast geldim. Hâlini anlattım. Geç vakit döndü. Gazete getirmiştim. Okudu. Havadan sudan konuştuk. Öyle sanıyorum ki hastalığı ehemmiyetli bir şey değil. Bir iki güne kadar geçecek. Fakat kendisinde heyecanlanma fazla.

Ali Canip YÖNTEM


Cevap :

  1. Ömer neyden korkuyırdu?
  2. Ömerin hastalıktan bu kadar korkmasını yerinde buluyor musunuz?
  3. Yazar, Ömerin halini kime anlatıyor?
  4. Yazar, Ömer ile nasıl ilgileniyor?
  5. Yazar , Ömer ile nasıl vakit geçiriyor?

8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 128 Cevapları


6. ETKİNLİK


a) Günlük yaşamınızda edindiğiniz izlenimleri, bu izlenimlerin yarattığı duygu ve düşüncelerinizi anlatan bir yazı yazınız.


Kısa Cevap : “Günlük yaşamınızda edindiğiniz izlenimleri, bu izlenimlerin yarattığı duygu ve düşüncelerinizi anlatan bir yazı yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Günlük hayata ister küçük ister büyük olsun hepimiz farklı izlenim ve farklı duygu düşünceler içerisinde hayatımıza yeni şekiller ve izlenimler veririz.

Hayata bir şeyleri yaşarken , duyarken veya hissederken Duygu ve düşünce dünyamız değişir ve bazen kendimiz adına birçok kararlar alıp bu kararları daha sonra da değiştirebiliriz.

Yaşamış olduğumuz bu izlenimler bizleri gelecek hayata hazırlar ve bizlerin almış olduğu kararlarda büyük etki oynar.

Başarılar , olumlu şeyler ve mutluluklar bizleri olumlu katıklarda bulunur. Çektiğimiz sıkıntılar her ne kadar bizlere acı verse de bizleri olgunlaştırır ve bizleri Büyük başarılar için zemin hazırlar.

Belki de bizi olgunlaştıran şey beraber güldüğümüz değil beraber ağladığımız vadi çektiğimiz anılarımızdır.


8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 129 Cevapları


b) Yazdığınız günlüğe göre aşağıdaki formu doldurunuz.


Cevap : Bu formu kendinize göre doldurmanız gerekmektedir.


7. ETKİNLİK


Soru : Metinden alınan aşağıdaki cümlelerde, koyu yazılan sözcük ya da sözcük gruplarının cümlenin hangi ögesi olduğunu bulunuz. Uygun kutucuğu işaretleyiniz.


Cevap :

“8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 129 Cevapları”


 

Our Score

8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 60-62-63-64-65-66-67 MEB Yayınları

8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Kınalı Ali’nin Mektubu Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67


8. Sınıf Türkçe Kitabı Kınalı Ali’nin Mektubu Metni Etkinlik Cevapları


8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 60-62-63-64-65-66-67


Hazırlık Çalışmaları


1. Öğretmeninizin dinleteceği “Çanakkale Türküsü”nün size hissettirdiklerini anlatınız.


Cevap :

Öğretmenimizin dinlettiği “Çanakkale türküsü” beni oldukça duygulandırmış ve hüzünlendirmiştir.


2. Çanakkale Savaşı hakkında bildiğiniz bir hikâye varsa arkadaşlarınızla paylaşınız.


Kısa Cevap : “Çanakkale Savaşı hakkında bildiğiniz bir hikâye varsa arkadaşlarınızla paylaşınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Çanakkale savaşlarında kumandanlık yapmış veya almış emekli bir subay şöyle anlatmaktadır.

Çanakkale savaşı sırasında yanında ayak sesi duymuş ve geriye dönünce yanındakinin Aziz çavuş olduğunu görmüştür.

Sol koluna aldığı bir yara sebebi ile elinkopacak hale gelmişti. Elini yalnızca ince bir deri tutuyordu. Benden kesmemi isteyince elimdeki çakı ile kestim.

Bu tüyler ürperten vazifeyi yerine getirirken ” Üzülme Ali Çavuş,  Allah vücuduna sağlık versin ” dedim.

Vatan sağ olsun! Allah imandan ayırmasın! Canım vatana feda olsun! diyerek son nefesini verdi.

İşte bu vatan bu şekilde yiğitlerin canlarıyla kazanıldı.


8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 63 Cevapları


1. ETKİNLİK


Soru : Metinde geçen bazı sözcüklerin anlamları aşağıda verilmiştir. Verilen anlamlarla sözcükleri eşleştiriniz.


(1.denetlemek-2.kına-3.orak-4.kaza-5.bölük-6.hasret-7.üsteğmen-8.er-9.şehit-10.cephe-11.tümce-12.mektup-13.süngü)


  • (1.denetlemek) Bir işin doğru ve usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığını incelemek, murakabe etmek, teftiş etmek, kontrol etmek.
  • (4.kaza) İlçe, kaymakamlık.
  • (7.üsteğmen) Orduda rütbesi teğmenle yüzbaşı arasında olan subay.
  • (6.hasret) Özlem.
  • (11.tümce) Cümle.
  • (12.mektup) Bir şey haber vermek, sormak, istemek veya duyguları bildirmek için birine çoğunlukla posta yoluyla gönderilen, zarfa konulmuş yazılı kâğıt, name.
  • (10.cephe) Üzerinde savaşın sürdüğü bölge.
  • (9.şehit) Kutsal bir ülkü veya inanç uğrunda ölen kimse.
  • (3.orak) Yarım çember biçiminde yassı, ensiz ve keskin metal bir bıçakla, buna bağlı bir saptan oluşan ekin, ot vb. biçme aracı.
  • (8.er) Rütbesiz asker, nefer.
  • (13.süngü) Tüfek namlusunun ucuna takılan küçük kılıç biçiminde delici silah.
  • (5.bölük) Takımlardan oluşan, üçü veya dördü bir tabur oluşturan ve öbür birliklerin temeli sayılan
    birlik.
  • (2.kına) Kına ağacının kurutulmuş yapraklarından elde edilen, saç ve elleri boyamakta kullanılan toz.

2. ETKİNLİK


Soru : Aşağıdaki deyimleri anlamlarıyla eşleştiriniz. Deyimleri birer cümlede kullanınız.


1. kına yakmak-2.geri dönmek-3.dalga geçmek-4.selam etmek-5.büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öpmek)


(3) Eğlenmek, alay etmek.

Cümlem:

  1. Benimle dalga geçmene izin veremem.
  2. Dalga geçmek ne kötü bir huydur.
  3. Dalga geçmekle bir şey elde edilmez.
  4. Dalga geçersen dalga geçilirsin.
  5. Yazık bu çocukla sürekli dalga geçiyorlar.

(2) Geldiği yere gitmek.

Cümlem:

  1. Birşey elde edemeden geri döndük.
  2. Geri dönmek istersen sana kapım açık.
  3. Geri dönmek gururuma dokunuyor.
  4. Geri dönmek istemiyor.
  5. Geri dönmek istese de artık kabul etmem.

(1) Kınayı su ile karıştırıp bulamaç kıvamına getirerek boyanacak yere sürmek.

Cümlem:

  1. Artık kına yakarsın bu olaydan sonra.
  2. Bu gece kına gecesinde hepimiz kına yakacağız.
  3. Kına yakmak istersen yakabilirsin.
  4. Çok güzel bir karışım hazırladım, hadi kına yakalım.
  5. Kına yakmak ayaklarıma çok iyi geliyor.

(5) Saygı ve sevgi göstermek.

Cümlem:

  1. Büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim.
  2. Mektubumu “büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim” diyerek bitiriyorum.
  3. Büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim demek saygı ve sevgi göstermek anlamında kullanılır.
  4. Babam telefonu “büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim” diyerek kapatır hep.
  5. Amcam “üyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim” diyerek mektubunu bitirmiş.

(4) Uzakta olan birine esenlik dilemek.

Cümlem:

  1. Sena selam etmek istedim.
  2. Selam etsem iletir misin?
  3. Sana selam ettiğimi ilettiler mi?
  4. Sana selam etmek istedim ama olmadı bir türlü.
  5. Selam etme bana bir daha.

3. ETKİNLİK


Soru : “Kınalı Ali’nin Mektubu” metni ile ilgili sorular oluşturunuz. Oluşturduğunuz soruları arkadaşlarınıza yöneltiniz.


Cevap :

  1. Soru: Cephede askerler Kınalı Ali ile neden dalga geçiyorlardı?
  2. Soru: Kınalı Ali’ nin annesi mektuba ne cevap vermiş?
  3. Soru: Kınalı Ali ailesine nasıl mektup göndermiş?

8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 64 Cevapları


4. ETKİNLİK


Soru : “Kınalı Ali’nin Mektubu” metnine göre aşağıdaki boşlukları doldurunuz.


Cevap :

Olay: Ali adındaki bir askerin annesinin saçına kına yakarak ona askere göndermesi ve komutanın sorması üzerine Ali’nin mektup yazarak bunun nedenini öğrenmesidir.

Zaman: Çanakkale savaşı zamanı (1914 ve 1916 yılları)

Anlatıcı: 3. Kişi

Kahramanlar: Üsteğmen Faruk Bey, Kınalı Ali , arkadaşları, Kınalı Ali ‘ nin annesi


5. ETKİNLİK


Soru : Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinde geçen geçiş ve bağlantı ifadelerinin altlarını çizip bu ifadelerin anlatıma olan katkısını yazınız.


Cevap :

Gençlik kavramı, biyolojik anlamda kullanıldığı zaman şüphesiz ki belli bir yaş dönemini ifade eder. Atatürk, gençlere verdiği önemi ilk olarak 19 Mayıs tarihini “Gençlik ve Spor Bayramı” hediye ederek göstermiştir. Atatürk, gençlerin özellikle sağlam ve olumlu bir karakter taşımalarını önemsemiştir.

Kısaca Atatürk gençliği, ideal gençliği oluşturmalıdır. Son olarak diyebiliriz ki ilkelere bağlı, çalışkan ve vatansever bir gençlik Atatürk’ün idealiydi.

Komisyon


8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 65 Cevapları


6. ETKİNLİK


Soru : Aşağıdaki mektubu okuyunuz. Mektupta geçen fiilimsileri bulup türlerini belirleyerek uygun bölümlere yazınız.


Cevap :

Aziz Mösyö Pierre Loti,

Şimdi aldığım 18 Mayıs 1921 tarihli nazik mektubunuza pek duygulanmış olarak sonsuz teşekkür eder ve bütün yurttaşlarım gibi kişiliğinize karşı beslediğim saygı, sevgi ve hayranlık duygularımın içtenliğine ve derinliğine inanmanızı rica ederim.
Rahatsızlığınızı öğrenince pek üzüldüm ve tam iyileşmeniz haberini sabırsızlıkla bekliyorum.

Bu fırsattan yararlanarak tarihimizin en karanlık günlerinde, yenilgi ve iftiranın bizi ebediyyen yok edecek gibi göründüğü bir zamanda bize güvenini bir an bile yitirmemiş olan dosta beslediğimiz ebedi minnettarlığın teminatını, talihin Türk milletine yeniden gülümsemeye başladığı şu sırada yenilemekten pek mutluluk duymaktayım. Size acil şifalar diliyorum.


7. ETKİNLİK


Soru : Derse hazırlık bölümünde araştırdığınız Çanakkale Savaşı anılarından sizi en çok etkileyeni anlatınız.


Kısa Cevap : “Derse hazırlık bölümünde araştırdığınız Çanakkale Savaşı anılarından sizi en çok etkileyeni anlatınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Dersler hazırlık bölümünde araştırdığım Çanakkale savaşı anılarından beni en çok etkileyen askerin yara almasına rağmen kahramanca kendini vatanına feda etmesi ve hiçbir pişmanlık ve isyan olmadan ruhunu teslim edebilmesidir.

Bir insanın hayatı kendisi için en değerli şeydir. Vatan uğruna duyulan bu büyük sevginin insanın canını ve yaralanmayı göze alabilmesi bence çok saygı ve takdiri hak eden duygular ve davranışlardır.

Bu kahramanların hikayelerini anlatmak ve yazmak kolay ancak yaşamak ve düşünüldüğü zaman anlayabilmek gerçekten zordur.

Ufak bir acıya katlanamazken bu kadar yokluk içinde bu kahramanların vatanını muhafaza etmesi ve uğrunda canlarını gözünü kırpmadan verebilmesi müthiş bir şeydir.

Kahraman şehitlerimizi ve gazilerimize hürmetle ve saygıyla anıyoruz.


8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 66 Cevapları


8. ETKİNLİK


a) Aşağıdaki Çanakkale broşürünü inceleyiniz.


Cevap : Çanakkale broşürünü inceleyiniz.


8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 67 Cevapları


b) Broşürden ve derse hazırlık bölümünde yaptığınız araştırmadan faydalanarak “Çanakkale Savaşı’nın tarihimizdeki önemi” ile ilgili bilgilendirici bir metin yazınız. Yazınıza uygun bir başlık koyunuz.


Kısa Cevap : ““Çanakkale Savaşı’nın tarihimizdeki önemi” ile ilgili bilgilendirici bir metin yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Çanakkale Başarısının Önemi

Broşürden mi derse hazırlık bölümünden yaptığımız araştırmadan faydalanarak, Çanakkale Savaşı’nın tarihimizdeki öneminin ne kadar önemli olduğunu anlayabiliriz.

Bu savaşta hem büyük kahramanlıklar meydana gelmiş hem de sonuçları ülkemiz ve Dünya açısından büyük önem taşımıştır.

Çanakkale savaşı Kurtuluş mücadelesinde büyük bir önem taşımakta. Çünkü başarı elde edildiği için ülkemizin durumunu farklı bir konuma taşımıştır.

Birçok insan şehit, gazi olmuş ve türlü türlü zorluklar çekerek bu mücadeleyi kazanmıştır.

Bu başarı sayesinde halk ümitlenmiş ve başarabileceğine olan inancı artarak umudu yerine gelmiştir.

Herkesin yenilmez olarak gördüğü İngilizler yenilmiş, bu da onların şartlarından büyük bir darbe olmuştur.

Türkler gücünü dünyaya bir kez daha kanıtlamış ve sömürge altında olmayacağını göstermiştir.

İngiltere’deki hükümetin çökmesi ile beraber başlayan değişikliğin temeli Çanakkale savaşı ile atılmıştır.

Çanakkale boğazını geçilemeyeceği düşünülmüş em İstanbul’un alınması gecikmiş hem de 1 Dünya savaşı uzamıştır.

Yeni bir devlet kurmak için gereken arka plan hazırlanmış, Atatürk halkın gözünden itibar kazanmıştır.



 

Our Score

8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 28-29-30-31-32-33 MEB Yayınları

8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı İnsanla Güzel Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 28, 29, 30, 31, 32, 33


8. Sınıf Türkçe Kitabı İnsanla Güzel Metni Etkinlik Cevapları


8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 28-29-30-31-32-33


Hazırlık Çalışmaları


1. Karşımızdaki kişilerle sorun yaşamamak için nasıl davranmalıyız?


Kısa Cevap : “Karşımızdaki kişilerle sorun yaşamamak için nasıl davranmalıyız?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

İnsanlar hayatı boyunca birçok insanla uzak ve yakın bir ilişki kurarlar.

Ailemiz , komşularımız alışveriş yaptığımız mekanlarda bile insanlarla iletişim kurarız.

Hepimiz kurmuş olduğumuz bu iletişimlerde sorunlarla karşılaşmak istemeyiz.

Karşımızdaki kişilerle sorun yaşamamak için kibar ve saygılı olmalı, kimsenin hakkına girmeye çalışmamalıyız.

İnsanları rahatsız etmemeli, gereksiz yere meşgul etmemeliyiz.

Çok fazla konuşmaktan kaçınmalı insanların hasta olduğu noktalarda onları incitmemeye çalışmalıyız.

İnsanlar kendi özel hayatları hakkında konuşmak istemiyorlarsa onları zorlamamalı yapmış oldukları davranışlar yüzünden onları aşağılamamalıyız.

Tartışmaları büyütmemek için kendimizi savunurken kibar ve dikkatli cümleler kullanmalıyız.

Kendimizi savunmayı ihmal etmemeli ancak savunurken seviyemize dikkat etmeliyiz.pm

Ayrıca karşımızdaki kişilerle sorun yaşamamak için özellikle devamlı görüştüğümüz arkadaşlarımızı iyi tercih etmeliyiz.

Ahlaki güzel insanlarla beraber olmaya çalışmalıyız.


2. “Doğa, insan için yaratılmıştır. Doğa insanın varlığıyla güzelleşir, canlanır, anlam kazanır.” görüşüne katılıyor musunuz? Anlatınız.


Kısa Cevap : ““Doğa, insan için yaratılmıştır. Doğa insanın varlığıyla güzelleşir, canlanır, anlam kazanır.” görüşüne katılıyor musunuz? Anlatınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

“Doğa, insan için yaratılmıştır. Doğa insanın varlığıyla güzelleşir, canlanır, anlam kazanır.” sözüne kesinlikle katılıyorum.

Gerek dünya gerek uzaydaki bütün gezegenlere baktığımız zaman çeşit çeşit renk ve şekillerle süslenmiştir.

İnsanlar anlamlandırmak için doğaya baktıkları zaman büyük bir hayret ve hayranlık duyarlar.

Çünkü doğa içerisinde her meyve sebzenin, hayvanın ve bütün varlıkların renkleri, şekilleri birbirinden farklıdır.

Bu kadar çeşitlilik hem insanın sıkılmamasını sağlar. Hem de hayret ederek doğayı incelemeye sevk eder.

Bu güzellikleri ise anlamlı kılan insandır.

Çok güzel bir ev gibi . Bu evde insan ile güzelleşir, değer ve neşe kazanır.

Doğanın güzelliği ve çeşitliliği insanların varlığı ile güzelleşir.

Sayısız ağaçlar, hayvanlar ve güzellikler insanlar için yaratılmıştır.

İnsanlar olunca ve bu güzelliklerden faydalandıkça değerlidir.

İnsan bu kıymetini bilmeli ve değerine göre hareket etmelidir. Kendisi için yaratılmış olan bu doğaya saygı duymalıdır.

Bir şey ne kadar güzel olursa olsun o şeyden kimse faydalanmadıkça o şey anlam kazanmaz.

Doğada insan için yaratıldığından dolayı insan ondan faydalanıp, onun içerisinde yaşadıkça , doğa anlam kazanır.


8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 29 Cevapları


1. ETKİNLİK


Soru : Şiirde geçen anlamını bilmediğiniz sözcükleri yazınız. Bu sözcüklerin anlamlarını tahmin ediniz. Tahmininizi sözcüklerin sözlük anlamı ile karşılaştırınız.


Cevap :

Gövermek Kelimesi

Sözlük Anlamı:
1.(bitki) yaprak vermeye başlamak, yapraklanmak, yeşermek.
2.morarmak

Tahmin : yeşermek

Yokuş Kelimesi

Sözlük Anlamı:

1.yükselerek giden yol.
2.kimi zaman iniş yerine de kullanılır.

Tahmin : yükselen yol


2. ETKİNLİK


İnsanla Güzel” şiirinden hareketle aşağıdaki soruları yanıtlayınız.


1. Şaire göre doğadaki her şeyi güzel kılan nedir?


Cevap :

Şaire göre doğadaki her şeyi güzel kılan insandır.


2. Şaire göre insan olmazsa dal uçlarında göveren bahar, tarlalardaki başak neye benzer?


Cevap :

Şaire göre insan olmazsa dal uçlarında göveren bahar, tarlalardaki başak sevimsiz resme benzer.


3. Şair üçüncü kıtada insanlara sunulan hangi nimetlerden söz ediyor?


Cevap :

Şair üçüncü kıtada insanlara sunulan dalda kızaran yemişlerden, yağan bereketli yağmur nimetlerden söz ediyor.


4. “Sabahlar sizinle aydınlık…” sözünden ne anlıyorsunuz?


Kısa Cevap : ““Sabahlar sizinle aydınlık” sözünden ne anlıyorsunuz?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

“Sabahlar sizinle aydınlık…” sözünden doğanın birçok güzelliği olmasına rağmen bu güzelliklerin ancak insan ile anlam kazandığını anlıyorum.

Yüzlerce çeşitli hayvanlar, bitkiler ve doğal güzellikleri olmasına rağmen akıl nimeti sadece insana verilmiştir.

Bu sebeple bu güzellikleri hakkıyla anlayabilecek olan insandır. İnsan eğer kendisine verilen bu haklı kullanmayı bilirse duanın güzelliklerinin farkına varır ve bu nimetlerden en güzel şekilde faydalanır.

İnsanlar doğaya anlam kazandırabileceği gibi aynı zamanda Savaş, kim ve öfke sebebiyle birçok hatalar yapabilir ve doğaya da zarar verebilirler.

Doğanın dengesini bozabilir ve birçok yanlışta bulunabilirler. Bunun için yapılması gereken insanın içindeki güzelliği ortaya çıkarması ve doğanın güzelliği ve uyumu içerisinde kendi iç güzelliği ile bunu bütünleştirmesidir.

Yani sabahlar ve bu güzel dua ancak iç güzelliğini kaybetmemiş insanların güzelliği ile güzelleşebilir ve bütünleşebilir.


5. Şair, son kıtada nelerden yakınıyor?


Cevap :

Şair, son kıtada ölüm ve Dünya bu kadar güzel olduğu halde onu bırakacakken ,savaş, kin ve öfke olmasından yakınıyor.


6. Bu güzel dünyayı, dostlukları ve sevgileri yaşayabilmek için insanlar nasıl davranmalıdır?


Kısa Cevap : “Bu güzel dünyayı, dostlukları ve sevgileri yaşayabilmek için insanlar nasıl davranmalıdır?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Bu güzel dünyayı , dostlukları ve sevgileri yaşayabilmek için insanlar kendi yaratıldıkları andaki o hiç güzelliklerini kaybetmeyerek veya yeniden kazanarak yaşamalıdırlar .

Her insan hayatının yolunda gitmesini, istediklerinin olmasını ve insanların kendini anlayışlı ve güzel davranmasını ister. Her insan bunu istemesine rağmen bilerek veya bilmeyerek birçok hata yapabilir ve kendisine bu şekilde davranmasını istediği halde diğer insanların canını yakacak davranışlarda bulunabilir.

İşte burada önemli olan şey kişinin empati yeteneği ile harekete geçerek kendisine davranılmasını istediği gibi davranması ve güzel erdemli davranışlarla insanlara muamelede bulunmasıdır.

Güzel ahlak ve güzelliklerin olduğu bir dünyada mutlu bir hayat sürülecek ve yaşamaya duyulmaz güzel bir hayat meydana gelecektir.

İnsanlar hayatın olumsuzluklarına karşı birbirine destek çıkarak, severek ve sevilerek, sevgisini göstererek, darda kalanlara yardım elini uzatarak dostlukları ve sevgileri en güzel şekilde yaşayabilir dünyayı çok güzel bir yaşam uğruna çevirebilirler.

Özür dilemeyi, hata yapmamaya çalışmayı, empati yapmayı, yardımlaşmayı sevgi ve saygıyı ilke edinen insanlar bu güzel dünyayı , dostlukları ve sevgileri en güzel şekilde yaşayabilir ve yaşatabilirler.


8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 30 Cevapları


3. ETKİNLİK


Soru : “İnsanla Güzel” şiirinin konusunu ve ana duygusunu yazınız.


Cevap :

“İnsanla Güzel” Şiirinin Konu : İnsanın değeri ve önemidir.

“İnsanla Güzel” Şiirinin Ana Duygu : İnsanın doğanın güzelliğinin farkına varması ve kısa ömrünü güzellikle geçirmesidir.


4. ETKİNLİK


Soru : Şiirde geçen söz sanatlarını ve söz sanatlarının geçtiği dizeleri bularak noktalı yerlere yazınız.


Cevap :

Söz Sanatı: Kişileştirme
“Sizinle bölüşür sevinci kuşlar.”

Söz Sanatı: Kişileştirme
Bulduğunuz dize:
“Mavi rüzgârların koştuğu sokak”

Söz Sanatı: Benzetme
“İnsansız olursa sevimsiz resim gibi
Dal uçlarında göveren bahar,
Tarlada boy veren o altın başak.”


8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 31 Cevapları


5. ETKİNLİK


Soru : Dizelerdeki söz sanatlarını karşılarına yazınız.


(benzetme-abartma-kişileştirme-konuşturma-karşıtlık)


“8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 31 Cevapları”

6. ETKİNLİK


Soru : Aşağıdaki metinde geçen sıfat-fiilleri (ortaçları) bulunuz. Sıfat-fiilin aldığı eki örnekteki gibi gösteriniz.


Zülal’in baktığı resimler, unutulmaz güzel günlerden hatıraydı. Tozlanmış rafların içindeki albümü, çok özlediği arkadaşları Sena ve Elif hediye etmişti. O, resimlerdeki gibi değildi artık; ağarmış saçları, buruşmuş yüzü, akıp giden zamanı ona hissettirmişti. Değişmeyen bir tek şey vardı: O da güler yüzü.


“8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Sayfa 28-29-30-31-32-33”

8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 32 Cevapları


7. ETKİNLİK


“Kurabiye Hırsızı” metninden hareketle aşağıdaki soruları yanıtlayınız.


1. “Kurabiye Hırsızı” metninde yaşanan sorun nedir? Yazınız.


Cevap :

“Kurabiye Hırsızı” metninde yaşanan sorun kadının kendisinin sandığı kurabiyenin başkası tarafından yenmesidir.


2. Siz olsaydınız bu soruna nasıl bir çözüm yolu bulurdunuz? Yazınız.


Cevap :

Ben olsaydım çantama bakar ve yanlışlığı fark ederdim. Bu kadar rahatsız edici bir durumu insanlar bence kabalaşmadan da çözebilirler. İnsanlar haklarını kibar ve saygılı bir şekilde savunabilirler.


8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 33 Cevapları


8. ETKİNLİK


Soru : Aşağıdaki dörtlükten hareketle bilgilendirici bir metin yazınız.


(…)
Sımsıcak dostluklar sevgiler varken
Savaşlar kinler öfkeler neden
Bırakıp gideceğiz bir gün
Dünya bu kadar güzelken


Cevap :

Her insan doğduğu zaman tertemiz güzel bir fıtrat üzerine doğmaktadır.

Yaşamış olduğu hayat, travmalar ve içinde bulunmuş olduğu durumlar zamanla bu güzel masumiyeti kaybetmesine sebep olabilmektedir.

İnsanlar kendileri için en iyisini istemesine rağmen ne yazık ki öfke, kin ve savaşlar gibi insanlara ve doğaya zarar veren birçok kötü olayı dünya kurulduğu bugünden itibaren aralıksız devam ettirmektedir.

Halbuki kötülükler hem yapana hem de yapılan kişiye zarar vermekte ve kötülüklerin önünü açarak dünyayı yaşamaz bir hale getirmektedir.

Halbuki insanlar dünyanın bu kadar kısa olacağını ve kimseye kalmayacağını düşünürlerse dünya daha güzel bir hale gelir.



 

Our Score

8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 34-35-36-37-38-39 MEB Yayınları

8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Kedi ile Fare Dinleme Metni Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 34, 35, 36, 37, 38, 39


8. Sınıf Türkçe Kitabı Kedi ile Fare Dinleme Metni Metni Etkinlik Cevapları


8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 34-35-36-37-38-39


Hazırlık Çalışmaları


1. Dostlarınızın hangi özelliklere sahip olmalarını istersiniz?


Kısa Cevap : “Dostlarınızın hangi özelliklere sahip olmalarını istersiniz?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Dostlarımın yalan söylemeyen ve dürüst insanlar olmasını tercih ederim.

Yalan söyleyen insanlar eğer başkalarına yalan söylüyorlarsa mutlaka bir gün bana da yalan söyleyeceklerdir. Yalanın olduğu ve dürüstlüğün olmadığı bir arkadaşlıkta ise güven ortamı oluşmaz.

Halbuki bir arkadaşlık güven üzerinde kurulmalıdır ki devamı sağlam olarak inşa edilebilsin.

Ayrıca dostlarımın vefalı yani beni bırakmayan, iyi ve kötü günlerimde bana destek çıkarak yanımda olan kişiler olmasını isterim.

Çünkü insan hem mutlu günlerinde mutluluğunu paylaşmak, sıkıntılı zamanlarında ise başını koyabileceği bir omuz ve dertleşebileceği bir insan arar. Bu yüzden dostlarımın bu özelliklere sahip olması benim için çok önemlidir.

Ayrıca dostlarımın merhametli olması da benim için önemlidir. Çünkü merhamete olmayan bir insan en yakınındakine bile canı sıkıldığında korkmadan zarar verebilir. Merhametli bir insan ise aranız ne kadar bozulursa bozulsun ister iyi ister kötü zamanlarda size zararı dokunmayacaktır.

Bu yüzden dostlarımın arkadaşlarımızın sağlam ve güvenilir olması için en güzel ahlaki özelliklere sahip olmasını tercih ederim.


2. Zor durumda kalan birine yardım ettiniz mi? Anlatınız.


Kısa Cevap : “Zor durumda kalan birine yardım ettiniz mi? Anlatınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Daha önce büyük ve küçük çapta zor durumda kalan birilerine yardım ettiğim oldu.

Hastanede kimliğini düşürdüğünü anladığım bir kimseye kimliğine ulaştırdım.

Kendisi henüz durumu fark etmese de kimliğini kaybetmeden ona ulaştırarak aslında ona büyük bir kolaylık ve yardımda bulunmuş oldum.

Diğer bir anım ise komşum ve bebeği ile ilgilidir. Komşumuzun bebeği bazen gazdan bazen de yeşil sebebiyle çok ağladığı için annesi zor duruma düşebiliyor.

Ara ara evlerine giderek kızını oynatıyorum veya bizim eve çıkararak onunla bir süre vakit geçiriyorum.

Kısa bir süreliğine çocuğa baksam da annesi bundan büyük mutluluk duyuyor ve böylece hem işlerini halledebiliyor hem de kendisine kısa bir zaman da olsa alan açabiliyor.

Bence küçük bebeği olan kadınlara herkes yardımda bulunmalı ve onların çocuklarını rahatlıkla yetiştirebilmeleri için destek olmalıdır.

Zor durumda kalan bir insana yardım ettiğin bir başka hanım ise şöyledir.

Görme engelli bir kişi karşıdan karşıya geçmeye çalışıyor ancak arabaların hızı sebebiyle endişeleniyordu.

Yollarımıza trafik işaretleri ve ışığı olmasına rağmen bir yandan araçlar dursada hemen diğer tarafın ışığı yanıyor ve sağlıklı olan insanları bile zorluyordu.

Önce bu kişinin yanına yaklaştım ve ona yardım etmek istediğimi söyledim. Yardıma kabul edince onu karşıdan karşıya geçirdim ve bana çok teşekkür etti.


8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 35 Cevapları


1. ETKİNLİK


Soru : Anlamı verilen sözcük ve sözcük gruplarını bulunuz. Boşluklara uygun harfleri yerleştiriniz. Bu sözcük ve sözcük gruplarını anlamına uygun cümlelerde kullanınız.


1.  Yenilgi.

Cevap : HEZİMET

Cümlem:

  1. Savaş büyük bir hezimet ile bitmişti.
  2. Bu hezimetin ardından zor toparlanırız.
  3. Olayın böyle bir hezimet ile biteceği belliydi.
  4. Yenilen taraf öyle bir hezimete uğramıştı ki…
  5. Bu hezimet artık tarihe geçer.

2. Çevresinde olup bitenlerin farkına varmayan, sezmeyen (kimse), gözü bağlı, bilgisiz, aymaz.

Cevap : GAFİL

Cümlem:

  1. Beni gafil avladın.
  2. Sakın seni gafil avlamasın.
  3. İnsan bazen gafil olup bir anda yanılabiliyor.
  4. Çok akıllı insanlar bile bazen çok gafil davranabiliyor.
  5. Bu konuda nasıl bu kadar gafil davranabildin, anlayamıyorum.

3. Sıçrayarak yakın bir yere doğru koşmak.

Cevap : SEĞİRTMEK

Cümlem:

  1. Seğirterek yürümeyi bırak düşeceksin.
  2. Seğirte seğirte yanıma kadar geldi.
  3. Seğirterek sınıftan çıktı ve okulun kapısına doğru koşmaya başladı.
  4. Zamanın daraldığını anlayınca seğirterek yürümeye başladı.
  5. Seğirterek yürüyeceğine, zamanında yola çıksaydın.

4.Çırpınmak, tepinmek, kımıldanmak.

Cevap : DEBELENMEK

Cümlem:

  1. Hayvan can verene kadar çok debelenmişti.
  2. Çocuklar ne yapsın debelenip duruyorlar.
  3. Debelenip duracağına kalk da bir işin ucundan tut.
  4. Bütün gün debelenip uyuyacak mısın?
  5. Debelenmekle bir başarıya ulaşılmaz.

5.Bir şeyden veya bir kimseden yana olma, aleyh karşıtı.

Cevap : LEH

Cümlem:

  1. Olaylar onun lehine gelişiyor.
  2. İster lehime ister aleyhime olsun bunu yapacağım.
  3. Lehine sandın ama aleyhine oldu.
  4. Lehine çalışırken aleyhine neler kaybettirdin.
  5. Senin lehine çalıştığımı anlamıyor musun?

6. Vücutta görülen gevşeklik, ağırlık, tembellik

Cevap : REHAVET

Cümlem:

  1. Daha başarıya ulaşmadan bu kadar rehavete kapılmamalıyız.
  2. Daha sonuç gelmeden insanları büyük bir rehavet kapladı bile.
  3. Rehavete kapılırsak kaybederiz unutmayın.
  4. Ne kadar güçlü olursan ol rehavete kapılırsan kaybedersin.
  5. Haydi arkadaşlar! Kimseyle rehavete kapılmasın.

7. Birdenbire ortaya çıkan tehlikeli durum.

Cevap : BADİRE

Cümlem:

  1. Biz buraya gelene kadar ne badireler atlattık.
  2. Ne badireler atlattık sorma.
  3. Bu kadar badire atlattıktan sonra asla vazgeçmem.
  4. Sen de bana dediler atlattın , bundan mı vazgeçeceksin.
  5. Bu kadar badire atlattıktan sonra sakın vazgeçme.

8. Alayı andıran, alaya benzeyen, alay gibi, alayımsı.

Cevap : ALAYSI

Cümlem:

  1. Alaysı ifadelerle benimle konuşmaktan vazgeç.
  2. Yüzünde alaysı bir ifade bana bakıp gülüyor.
  3. Alaysı ifadelerden hiç hoşlanmadığımı belirtmek isterim.
  4. Bir de yüzünde alaysı bir ifade vardı.
  5. Alaysı ifadelerle cevap veriyordu.

9. İnanç ve düşüncesini değiştiren, sözüne güvenilmeyen, caygın, kaypak (kimse).

Cevap : DÖNEK

Cümlem:

  1. Sen tam bir döneksin.
  2. Dönek insanlardan hiç hoşlanmam.
  3. Sorma tam bir dönek çıktı.
  4. Ben bir dönek değilim.
  5. Bu yaptıklarından sonra ona dönek desem yeri değil mi?

10. Bir anlaşma, sözleşme veya isteğin yerine getirilmesini sağlamak için bir kimseyi alıkoymak.

Cevap :REHİN ALMAK

Cümlem:

  1. Hırsız bankada bulunan kişilere rehin almıştı.
  2. Rehin alınan insanları kurtarma görevi polislere düşmüştü.
  3. Kız rehin alındıktan sonra psikolojisi bozuldu.
  4. Suçlu kaçabilmek için orada bulunan kızı rehin aldı.
  5. Rehin alınan insanlar kurtulunca sevinçten gözyaşlarına boğdular.

11. Bir duyguyu bir düşünceyi aşılamak.

Cevap : TELKİN ETMEK

Cümlem:

  1. Çocuğuma bu düşünceleri telkin etmeni istemiyorum.
  2. Telkin ettiği şu yanlış düşüncelere bakar mısın.
  3. İyi olanı telkin telkin etse neyse diyeceğim.
  4. Durmadan tersinde bulunmuş ki aklı böyle karışmış.
  5. İnsanlar birbirlerine iyi şeyleri telkin etse ne olurdu ki.

8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 36 Cevapları


2. ETKİNLİK


“Kedi ile Fare” metninden hareketle aşağıdaki soruları yanıtlayınız.


1. Dinlediğiniz metinde kedinin başına nasıl bir olay gelmiştir? Açıklayınız.


Cevap :

Dinlediğim metinde kedinin başına avcının kurduğu tuzağa düşmek gelmiştir.


2. Fare, içinde bulunduğu sıkıntılı duruma nasıl bir çözüm bulmuştur? Farenin bu tavrına örnek bir atasözü söyleyiniz.


Cevap :

Fare, içinde bulunduğu sıkıntılı duruma kediden yardım isteyerek çözüm bulmuştur. Farenin bu tavrına örnek atasözü ” Denize düşen yılana sarılır” olabilir.


3. “Çarçabuk dostluklar güven telkin etmez.” sözünden ne anlıyorsunuz? Siz bu görüşe katılıyor musunuz?


Kısa Cevap : ““Çarçabuk dostluklar güven telkin etmez.” sözünden ne anlıyorsunuz? Siz bu görüşe katılıyor musunuz?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

“Çarçabuk dostluklar Güven telkin etmez.” Sözünden çıkar ve hızlı kurulan arkadaşlıkların temeli sağlam olmadıkça devam etmeyeceğini anlıyorum. Ben de bir görüşe katılıyorum.

Çünkü herkes arkadaş olabilir ancak dostluk çok farklı bir kavramdır . Ben böyle düşünüyorum.

İnsan bir dostu kıracağı zaman bunu hızla yapmamalı ve zaman içerisinde birbirine şans vermelidir. Küçük hatalar olsa da güveni sarsılacak derecede büyük hatalar olmadıkça bence arkadaşlıklar zaman içerisinde dostluğa dönüşebilir.

Ancak yeni tanışmış olduğun birine emen dost olmak ileride büyük Hayal kırıklıkları meydana getirebilir.

Bunun için ostlar biraz zaman vermeli ve zaman içerisinde insanların birbirine tanıyarak birbirine yakınlaşması beklenilmelidir.

Zamanla oluşan dostluk, zaman zaman küçük kırgınlıklar arkadaşlığı daha çok güçlendirecek ve dostluk asıl o zaman oluşacaktır.

Tanımadığımız bir insanla kurulan dostluk ise güven vermez çünkü en küçük bir yerden kırılmaya ve büyük hayal kırıklıkları ile ihanetin yolunu açmaktadır.

Bu yüzden arkadaş olunabilir ancak dostluğun çabukluğa getirilmemesi gerektiğini düşünenlerdenim.


4. Sizce fare ve kedi, toplumdaki hangi kişilik özelliğine sahip insanları temsil etmektedirler?


Kısa Cevap : “Sizce fare ve kedi, toplumdaki hangi kişilik özelliğine sahip insanları temsil etmektedirler?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Bence fare toplumda dara düştüğü zaman aklını kullanan ve  çıkış yolunu bulan Zeki insanları temsil etmektedir.

Zeki insanlar kendilerini tehlikeye atmadan ve dikkatli bir şekilde gerektiği zaman normalde kendisine yardım etmeyecek ve düşmanı olan bir kişiden bile faydalanmayı bilirler.

Fare daha sonra da tersini davranmış ve böylece zekasını ve aklında bir kez daha göstererek hem canını kurtarmış hem de ileride kendisine yine fayda sağlayabilecek bir dostluğun temellerini atmıştır.

Kedi ve fare ise toplumda çıkar üzerine arkadaşlık Kuran ve çıkarları bitene kadar dost olan insanları temsil etmektedir.

Fare de dara düştüğü zaman gurur yapmayarak ve aklını kullanarak düşmanından bile yardım isteyebilen insanları temsil etmektedir.


5. Dinlediğiniz metinde olay nasıl sonuçlanmıştır? Bu sonuç hakkında ne düşünüyorsunuz?


Cevap :

Dinlediğim metinde fare, düşmanı olan kedinin yardımı ile tuzaktan kurtulmuştur. Ancak kedi fare ile arkadaşlık kurmak istese de far bunun mümkün olmadığını söyleyerek reddetmiştir. Bu sonucun çok mantıklı ve isabetli olduğunu düşünüyorum. Çünkü kedi ile farenin dost olması mümkün değildir.


3. ETKİNLİK


Soru : “Kedi ile Fare” metninin konusunu ve ana fikrini bulunuz.


Cevap :

“Kedi ile Fare” Metnin Konu : Bir ve fare ve kedinin başından geçenlerdir. Dostluk ve güven konusunu işlemiştir.

“Kedi ile Fare” Metnin  Ana Fikir : Çıkar amaçlı kurulan dostlukların eski düşmanları uzun süre dost etmeyeceğidir.


4. ETKİNLİK


Soru : “Kedi ile Fare” metnini özetleyiniz.


Kısa Cevap : ““Kedi ile Fare” metnini özetleyiniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Fare ve kedinin yaşamış olduğu bu ormanda sık sık Avcılar gelir ve vahşi hayvanları avlarlardı.

Kedi bir gün dikkat etmeyerek avucunu kurmuş olduğu tuzağa düşmüş ve çaresiz bir şekilde ne yapacağını şaşırmıştı.

Fare mi büyük düşmanının tuzak içinde olduğunu görünce sevinmiş ancak kendisini yakalamak için gelen bir gelincik ve tepesinde onu yakalamak için bekleyen baykuşu fark etmiştir.

Bulurum lan kurtulmak için kedi ile anlaşma yapmaya karar vermiş ve kediyi ikna ederek dikkatli bir şekilde kedinin düşmüş olduğu tuzağa kemirerek kediyi kurtarmıştır.

Farenin kedinin yanına geldiğini gören baykuş ve gelincik ise kedinin fareye yaklaştığını görmüş ve ümitlerini keserek fareden uzaklaşmıştır.

Onlar kedinin fareyi yiyeceğini düşündükleri için böyle davranmışlardır.

Kedi ve fare içine düşmüş olduğu sıkıntılardan kurtulmuş ve kedi fareye Sevgi besleyerek ona dost olmayı teklif etmiştir.

Çocuk akıllı olduğu için kediyi kurtarırken bile kendini güvende tutmuş ve çıkar amaçlı kurulan dostlukların uzun sürmeyeceğini ifade ederek kedinin yapmış olduğu bu teklifi reddetmiştir.


8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 37 Cevapları


5. ETKİNLİK


Soru : Aşağıda La Fontaine’nin (La Fonten) “Aslan ile Fare” fablının farklı çevirileri verilmiştir. Metinleri okuyunuz. Okuduğunuz iki farklı çeviriyi karşılaştırınız. (Kahramanlar, konu, biçim, anlatıcı…)


Cevap :

Kahramanlar: Her iki metnin de kahramanı aslan ve faredir.

Konu: Her iki metnin de konusu farenin kendisine iyiliği dokunan aslanı düştüğü tuzaktan kurtarmasıdır.

Biçim: Birinci metnin biçimi düz yazı, ikinci metnin biçimi şiirdir.

Anlatıcı: Her iki metnin de anlatıcısı üçüncü şahıstır.

Ana Fikir: Her iki metnin de ana fikri “İyilik yapan, iyilik bulur.”


8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 38 Cevapları


6. ETKİNLİK


a) Araştırdığınız fabl örneklerinden en beğendiğinizi aşağıdaki maddelere dikkat ederek anlatınız.


Kısa Cevap : “Araştırdığınız fabl örneklerinden en beğendiğinizi aşağıdaki maddelere dikkat ederek anlatınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Fare ile Deve

Bir gün kendini beğenmiş bir fare ve alçak gönüllü bir deve arkadaş olmuş nokta fare de benim bu halinden faydalanarak devenin yollarını eline alır ve nereye gitse ona kılavuzluk edermiş.

Ormandakiler bu kadar büyük bir devenin küçücük bir farenin aklına uyduğunu görünce çok hayret etmişler nokta ancak deve arkadaşının kalbini kırmamak için ne derse yapıyormuş ve fare bu durumda oldukça memnunmuş.

Fare kocaman deveyi istediği yere götürdüğü için kibirleniyormuş ve bu devenin dikkatini çekecek kadar çok olmaya başlamış. Farenin bu hava atmasına deve güzel bir ders vermek istemiş ve onun ehlinin kenarına getirmiş. Suyu gören farenin ayakları kilitlenmiş ve deveye seslenmiş.

Deve ise onu överek kendisine kadar uzak etmesi gerektiğini söylemiş.

Fare korktuğunu söylese de deve suyun çok derin olmadığını ve dizlerine kadar geldiğini söylemiş. Fare ise devenin bir dev gibi olduğunu kendisinin ise küçücük olduğunu deveye söylemiş.

Deve de o zaman bir daha bu şekilde küstahlık etmemesi gerektiğini ve develerle, devlerle bu ölçülmesi gerektiğini kendisine söylemiş.

Fare yapmış olduğu hatayı anlayarak bu hatasından geri dönmüş ve bir daha böyle kibirlenmemiş.


b) Arkadaşınızın sözlü sunum performansını aşağıdaki formda verilen maddelere göre değerlendiriniz.


Cevap :

8. Sınıf Türkçe Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 38 Cevapları
”8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 38 Cevapları”

7. ETKİNLİK


a) Aşağıdaki değerler ağacından istediğiniz bir değeri seçiniz.


“8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 38 Cevapları”

8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 39 Cevapları


b) Seçtiğiniz değerle ilgili öyküleyici bir metin yazınız. Aşağıdaki yazı taslağını doldurup yazınıza uygun bir başlık koymayı unutmayınız.


Kısa Cevap : “Seçtiğiniz değerle ilgili öyküleyici bir metin yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Yazının Konusu : Yetenekli Mehmet’ in dramı ve keşfi

Yazının Ana Fikri : Yetenekler körerebilir ve ortaya çıkarılırsa ilerletilebilir.

Mehmet Ve Öğretmeni

Serim Bölümü :

Mehmet’ in babası sert annesi ise kendi halinde bir kadındı. Mehmet derslerinde başarılı olmasına rağmen çok dalgın e içine kapanık bir çocuktu. Babasının sertliğinden ve annesinin ilgisizliğinden kendi başarılarını fark edemiyordu.

Düğüm Bölümü :

Mehmet zaman içerisinde dersleri anlayabilmesine rağmen heyecanı sebebiyle derslerinde başarısız olmaya ve aklın derslere verememeye başlamıştı. Ona destek çıkılması gerekirken dersleri kötüleştikçe babasından ve annesinden daha çok tepki ve sertlik alıyor böylece daha da büyük bir korku içerisinde başarısızlığa artıyordu.

Kendisine verilen cezalar bir şey ifade etmemiş sadece anlaşılması ve sevgiyle elinden tutulması gerektiğini kimse anlayamamıştı.

Bir gün başka bir sınıf öğretmeni Mehmet’in teneffüste üst sınıfların daha önce çözmüş olduğu soruları çözdüğünü ve bunları anlayabildiğini fark etti.

Mehmet’i kendi sınıfını almayı teklif etti ve Mehmet ile özel olarak ilgilendi.

Mehmet’in zekası karşısında hayrete düşmüş ve bu yetenekli çocuğun zayi olmaması için ona sevgi ve merhametle yaklaşmıştı.

Ailesine Mehmet’in bu başarısını çok şaşırmış ve  öğretmeni kendileriyle konuşarak yapmış oldukları davranışların çocuğun üzerinde kötü etki meydana getirdiğini ifade etmişti.

Ailesi bunu kabul etmek istemese de zaman içerisinde Mehmet’in ne kadar değiştiğini görmüş ve bu başarı onların da hoşuna gittiği için kendi davranışlarını düzeltmeye başlamışlardı.

Çözüm Bölümü :

Mehmet fark edilmeyen ve zayi olan birçok yeteneğin sesi olmuş iyi bir doktor olarak çocukların elinden tutmaya ve onlara destek olmaya ölene kadar devam etmiştir.

İşte bir yetenek bu şekilde geliştirilebilir ve eğer kendisini elinden tutacak biri olmazsa hatırlamayacak şekilde zayi olabilir.



 

Our Score

8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 68-69-70-71-72-73 MEB Yayınları

8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Atatürk’ü Gördüm Dinleme Metni Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 68, 69, 70, 71, 72, 73


8. Sınıf Türkçe Kitabı Atatürk’ü Gördüm Dinleme Metni Etkinlik Cevapları


8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 68-69-70-71-72-73


Hazırlık Çalışmaları


Soru : “Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.” sözü ile Mustafa Kemal ATATÜRK sizden neler bekliyor olabilir?


Kısa Cevap : “Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.” sözü ile Mustafa Kemal ATATÜRK sizden neler bekliyor olabilir?” ile ilgili kısa cevabı ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Mustafa Kemal Atatürk zorluk zamanlarında bir devrimi başarmış ve büyük yenilik ve ilkelere imza atmıştır.

“Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.” sözü ile Mustafa Kemal ATATÜRK bizden onun yolunda ilerlememizi istiyor olabilir.

Okuyup çalışarak yaptığımız mesleği en iyi şekilde yapmamızı ve başarılı ülkeler seviyesine ülkemizi çıkarmak için elimizden ne geliyorsa yapmamızı istiyor olabilir.

Zor savaşlardan ve zorlu yıllardan geçen bu güzel vatanımızı hakkını vererek, koruyarak ve bilinçli vatandaşlar olarak yaşamamızı istiyor olabilir.

Bayrağımız, vatanımız uğruna gerekirse canımızı verebilecek derecede bilinçli ve fedakar olmamızı ve burada ne gerekiyorsa yapıp ,çalışmamızı istiyor olabilir.

Bizler şu anda küçük olsakta geleceğin doktorları, mühendisleri, anneleri ve babalarıyız. Geleceğin şekillenmesi bizlerin şekillenmesine bağlı. Eğer bizdeki potansiyelin farkına varabilir ve desteklenirsek büyük başarılar elde edebiliriz.


8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 69 Cevapları


1. ETKİNLİK


a) Metni dinlerken aşağıdaki boşlukları uygun sözcüklerle doldurunuz.


  • O denli çok seviyordum ki Atatürk’ü, onu doğaüstü bir varlık olarak düşünüyordum.
  • Bizi istasyona bırakmazlar ki oğlum.
  • Düş de gördüm.
  • Babam bir kese kağıdının içine içine ekmek ve zeytin koymuştu.
  • O okaliptüs ağacı, o kahverengi kürsü.

b) Not aldığınız sözcüklerden anlamını bilmediklerinizi yazınız. Bu sözcüklerin anlamlarını tahmin ediniz. Tahmininizi sözcüklerin sözlük anlamı ile karşılaştırınız.


Cevap :

Denli

tahmin: kadar

sözlük anlamı: “kadar,” manası ifade eden ilgeç.

Doğaüstü

tahmin: olağanüstü, imkansız derecede zor olan

sözlük anlamı: doğa yasalarının dışında kalan, doğa yasalarıyla açıklanamayan, doğa yasalarına bağlı olmayan, doğanın dışında, üstünde olan.

Düş

tahmin: hayal, rüya

sözlük anlamı: 1.uyurken insanın zihninde beliren olayların, düşüncelerin, görüntülerin tümü.

2.gerçek olmayan ama olmuş ya da varmışçasına bellekte tasarlanan, düşünülen şey.

Kese kağıdı

tahmin: kağıt poşet, kutu

sözlük anlamı: İçine bazı şeyler konulmak için kağıttan yapılmış kese biçiminde torba.

Okaliptus

tahmin: bir çiçek türü

sözlük anlamı: mersingillerden, anayurdu Avustralya olan, Akdeniz çevresinde ve Türkiye’nin güneyinde çok yetişen, çok çabuk büyüyen, toprağın suyunu bol bol emdiği için bataklıkların kurutulmasında yararlanılan, birçok türü bulunan, boyu yüz metreyi aşabilen, kerestesi ve odunu işe yarayan, uçucu yağından, reçinesinden vb. hekimlikte yararlanılan bir ağaç.

Kürsü

tahmin: konuşma yapanların çıktıkları yüksek yer

sözlük anlamı: 1.bir topluluğa karşı söz söyleyenlerin çıktıkları yüksekçe yer.
2.bir fakültede araştırma ve öğretim birimi.


8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 70 Cevapları


2. ETKİNLİK


“Atatürk’ü Gördüm” metninden hareketle aşağıdaki soruları yanıtlayınız.


1. Metne göre Atatürk nereye, niçin gidecektir?


Cevap :

Metne göre Atatürk Adana’ya, halka seslenmek için gidecektir.


2. Muzaffer, Atatürk’le ilgili neleri merak ediyor? Muzaffer’in yerinde siz olsaydınız neyi merak ederdiniz?


Cevap :

Muzaffer, Atatürk’le ilgili saçlarını, sesini, trenini ve saçlarını okşayıp okşamayacağını merak ediyor nokta muzaffer’in yerinde ben olsaydım onu merak ettikleri ile beraber aynı zamanda Atatürk’le konuşma imkanı bunu bulamayacağımı da merak ederdim.


3. Muzaffer, Atatürk’ün Adana’ya gelişini hangi sebebe bağlıyor?


Cevap :

Muzaffer Birgül Atatürk’ün Adana’ya gelişini hasta haliyle de olsa ülkesinin çocuklarını görmek için gelmesine bağlıyor.


4. Halk, Atatürk’ü hangi ruh hâliyle bekliyor?


Cevap :

Halk, Atatürk’ü heyecan ve merak içinde bir ruh hâliyle bekliyor.


5. “Atamızın aydınlığı gözlerimize, yüzlerimize bulaşmış.” sözünde ne anlatılmak istenmiştir?


Kısa Cevap : ““Atamızın aydınlığı gözlerimize, yüzlerimize bulaşmış.” sözünde ne anlatılmak istenmiştir?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

“Atamızın aydınlığı gözlerimizle, yüzlerimize bulaşmış nokta “sözünde Atatürk’ün orada bulunan kişilere ne kadar tesir ettiği anlatılmak istenmiştir.

Atatürk’ü görmeye gelen halk onun sözlerini kendi yüreklerine kazımış ve ondan almış oldukları enerji ve heyecanla dolmuşlardır.

Atatürk’ün yolundan gidebilmek onun gibi olabilmek için çabalamayı kendilerine ilke edinmişlerdir.

Atatürk’ü çok sevdikleri için onu bambaşka bir gözle görmüş ve onun varlığını aydınlık , ışık ve umudu görür gibi hissetmiş ve içlerine sindirmişlerdir.


3. ETKİNLİK


Soru : Dinlediğiniz metni özetleyiniz.


Cevap :

Metinde Atatürk halka seslenmek için Adana’ya gelecektir. Muzaffer Birgül abisi ve babası Atatürk’ü görmek için geleceği yeri gideceklerdir.

Küçük Muzaffer Atatürk’ü çok merak ettiği için Atatürk hakkında babasına sorular sormuş hatta rüyasında bile görmüştür.

Kalabalık bir halk içerisinde Muzaffer, ağabeyi sırasıyla babasının omuzlarına çıkmış ve Atatürk’ü görmüşlerdir.

Büyük alkışlar ve halkın heyecanı içerisinde Atatürk konuşmasını yapmıştır.

Muzaffer Atatürk’ün konuşmasından “çok işimiz var, çok çalışmalıyız. “Kısmını duyarak hatırlamış ancak Atatürk’ün aydınlığı içine işlemiştir.

Eve gelince annelerine gördüklerini anlatmış ve anneleri de onlara “çok çalışında adam olun, Atatürk gibi olun.” demiştir.


8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 71 Cevapları


4. ETKİNLİK


Soru : “Atatürk’ü Gördüm” metninin konusunu ve ana fikrini bulunuz.


Cevap :

Metnin Konusu : Atatürk’ü görmeye giden Küçük bir çocuğun heyecanı ve yaşadıkları

Metnin  Ana Fikri : Atatürk sevgisi, Atatürk gibi olmak için çok çalışmamız gerektiğidir.


5. ETKİNLİK


Soru : Dinlediğiniz metne farklı başlıklar belirleyiniz.


Cevap :

Küçük Muzaffer’in Atatürk Heyecanı

Atatürk geliyor

Atatürk ve Muzaffer

Küçük Yürekte Atatürk Sevgisi


6. ETKİNLİK


Soru : “Atatürk’ü Gördüm” metnini beğenip beğenmediğinizi sebepleri ile yazınız.


Kısa Cevap : ““Atatürk’ü Gördüm” metnini beğenip beğenmediğinizi sebepleri ile yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

“Atatürk’ü Gördüm” metni güzeldi ancak sonu daha farklı olabilirdi diye düşünüyorum.

Muzaffer’ le en azından kısa da olsa bir göz göze gelme veya konuşma gibi bir yakınlaşma gibi bir anıları olabilirdi.

Bence sonu böyle olsa daha anlamlı ve güzel olurdu.


8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 72 Cevapları


7. ETKİNLİK


a) Aşağıdaki şiiri okuyunuz.


Cevap :

ATATÜRK’Ü GÖRDÜM DÜŞÜMDE

Sizler yaşadıkça çocuklarım
Ben de yaşıyorum demek,
İşte aranızdayım Ahmetler, Mehmetlerle,
Sizler yaşadıkça çocuklarım
El ele
Yanınızdayım.
Sizler yaşadıkça çocuklarım
Daha ferah içim,
Gök daha geniş denizler daha geniş,
Vatan ya vatan,
Vatan sonsuzluktan gelmiş
Sonsuzluğa açılan yol
Vatan siz.
Sizler yaşadıkça çocuklarım
Bilin ki
Ben de yaşarım,
Bir sevinç düştü mü içinize
Bir keder düştü mü içinize
Bilin ki
Aranızda ben varım.
A. Rıza ERGÜVEN


b) Okuduğunuz şiirin konusu ve ana duygusuyla ilgili düşüncelerinizi anlatan bir konuşma yapınız.


Cevap :

Okuduğumuz şiirin konusu ve ana duygusu Atatürk’e olan sevgi ve kendisi her ne kadar aramızda olmasa da bize bıraktığı vatan ve eserlerle yanımızda gibi olduğudur.

Bu şiirde de olduğu gibi insanların bedenleri zamanla bu dünyadan ayrılsa da yaptıkları eserler ve çalışmalar büyüklüğüne göre insanlara fayda sağlayabilir.

Atatürk’ün bizim için yapmış olduğu çalışmalarla analı, tarihimizi araştırarak doğruların peşinden gitmeliyiz.

Doğru bir tarih bizlere doğru bir geleceğe yönlendirir.

Bu şekilde bilinçlenerek atamıza ve diğer büyüklerimize olan saygımız artar ve vatanımız için onların bıraktığı gibi birçok eser ve yenilik bırakabiliriz.


8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 73 Cevapları


8. ETKİNLİK


Soru : “Atatürk’ü Gördüm” metninde olduğu gibi yaşadığınız ya da tanık olduğunuz bir olayı giriş, gelişme ve sonuç bölümlerine dikkat ederek yazınız. Yazınıza başlık koymayı unutmayınız.


Kısa Cevap : ““Atatürk’ü Gördüm” metninde olduğu gibi yaşadığınız ya da tanık olduğunuz bir olayı giriş, gelişme ve sonuç bölümlerine dikkat ederek yazınız. Yazınıza başlık koymayı unutmayınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Hayallerim ve Hayal Kırıklığım

Sıradan bir ders günüydü. Öğretmenimiz bize hangi mesleği seçeceğimizi soruyor ve herkes ilgi alanına göre cevap veriyordu.

Sıra bana geldiği zaman büyük hayallerle ve umutlarla öğretmenime doktor olmak istediğimi ve kansere çare bularak bu konuda çalışmalar yapmak istediğimi söyledim .

Öğretmenim “kansere o kadar kişi çare bulamamışken sen mi bulacaksın.” Diyerek beni aşağıladı ve hayallerimi küçük gördü.

O an gerçekten gerçek olup olmayacağını bir köşeye koyarak beni desteklese ve ben de bunu yapacağına inanıyorum dese sanırım derslerime daha farklı sarılır ve hayatı daha farklı bakabilirdim.

O şu anda belki bu sözü hatırlamıyor ama bana yaşatmış olduğu bu kötü his uzun süre beni tesirinde bıraktı ve hatırımda hala yerini korumaktadır.

Siz siz olun sözün büyüsüne inanın. Çocukların ve gençlerin hayalleri çok uç noktalarda olsa bile onlara desteğinize esirgemeyin. Çünkü başarıya kimse şekli yollarından gitmemiştir.


Gelecek Derse Hazırlık


Soru : Teknolojinin yararlarını ve zararlarını araştırınız.


Kısa Cevap : “Teknolojinin yararlarını ve zararlarını araştırınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Maddeler Halinde Teknolojinin Yararları

  • Yaşadığımız günlük hayatı kolay hale getirir ve birçok kolaylık sağlar
  • Bilgiye ulaşmayı kolaylaştırır
  • İnsanlar şehirler ve ülkeler arasında bile birbirleriyle tanışabilir ve kolaylıkla sosyalleşebilir
  • Çalışma mekanı sınırlandırılması yani mekandan bağımsız olarak çalışılabilir
  • Tıp alanında teknoloji sayesinde birçok hastalığa çare olarak tedavi yöntemleri bulunmuştur
  • Ulaşım teknoloji sayesinde kolay hale gelmiş ve gittikçe kolaylaşmaktadır
  • Eğitim alanındaki teknolojiler sayesinde eğitim kolaylaşmış ve eğitim ortamları iyileştirilmiştir
  • Ülke ve dünya ekonomisine büyük katkılar sağlamaktadır
  • Teknoloji sayesinde üretilen robotlar günlük hayatı kolaylaştırmış ve insan gücüne olan ihtiyacı azaltmıştır
  • Teknoloji sayesinde para transferleri ve bankacılık işlemleri kolay hale gelmiştir
  • Teknoloji sayesinde alışveriş kolay hale gelmiş alım satım işlemleri kolaylaşmıştır
  • Dünyada olan haberler konusunda istenilen bilgiye ulaşmayı kolaylaştırır
  • Afet bir gün savaş gibi durumlarda toplumun bilinçlenmesi hızlanmış ve kolaylaşılmıştır
  • Neredeyse dünyadaki bütün insanların faydalandığı en büyük yararlarından biri ise iletişimdir

Madde Madde  Teknolojinin Zararları

  • Göz sağlığının üzerinde olumsuz etkilere sahiptir. Uzun süreli kullanımda birçok göz hastalığına sebep olabilir
  • Bel fıtığı, boyun ağrısı gibi teknolojik aletleri kullanımdan sebep rahatsızlıklar çıkabilmiştir
  • “Siber zorbalık diye ifade edilen insanları zor duruma sokan suç unsurları meydana gelmiştir
  • Gerek yetişkinler gerek çocuklar üzerinde teknoloji bağımlılığı meydana gelmiş bebeğin sağlığını olumsuz etkilemiştir.
  • Renkli ve değişen teknolojiyi bir gül medya sebebiyle insanlar eski sıcak aile ve arkadaş ortamlarında uzaklaşmaya başlamışlardır
  • Sosyal becerilerde bozukluk meydana gelmiştir
  • Öfke ve korku, anksitiği gibi hastalıklar meydana gelmiştir
  • Büyük bir kesimde tembellik meydana getirmiştir.


 

Our Score

8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 76-77 MEB Yayınları

8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı 2. Tema Milli Mücadele ve Atatürk Tema Sonu Değerlendirme Çalışmaları Soruları ve Cevapları Sayfa 76, 77


8. Sınıf Türkçe Kitabı 2. Tema Milli Mücadele ve Atatürk Tema Sonu Değerlendirme Çalışmaları Soruları ve Cevapları


8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 76-77


CUMHURİYET AĞACI


Ağaçlar içinde çok yaşayanları vardır. Çınar ağacı böyle uzun yaşar. Yüzlerce yıllık çınarlar vardır yurdumuzda, en çok Bursa’da. Toprağı severek, güneşi severek yaşarlar. Bizler de özgürlüğü, bağımsızlığı, inkılapları severek Türk yurdunu örten; aydınlığa, esenliğe uzanan dallarımızla cumhuriyet ağacında yaşayacağız. Çok yaşayacağız. Halk yaşadıkça cumhuriyet ağacı da yaşayacaktır. Ne var ki söyledik, gene söyleyelim: Cumhuriyet ağacının yaşaması da koca çınarların yaşaması, yüzyılların sürüp gitmesi gibi insanların, yurttaşların güneşine, emeğine bağlıdır. Dikilen dal emek ister, bakım ister, sevgi ister. Cumhuriyet ağacı da bakım ister. Onu sevgilerimizle, emeklerimizle sulamalıyız. Değişim korusunun usta bahçıvanları, bakıcıları gibi kuruyan, eskiyen dalları düşüncenin, ilerlemenin özeniyle budamalıyız. Yeni dallara yeni yapraklar katmalıyız. Ne de olsa cumhuriyet ağacı yabanda, yazıda, dağda, doğada yalnız başına kalmış alıç ağacı değildir. Bir toplum ağacı, bir insan ağacıdır, bir milletin köklü ağacıdır. Onun yaşaması; toprağı güneşe, güneşi suya, suyu taze dallara, taze sürgün dalları çiçeklere, yemişlere değiştirecek yeni kuşakların gücüne, emeğine, sevgisine bakar.
Ceyhun Atuf KANSU (Kısaltılmıştır.)


(İlk dört soruyu metne göre cevaplayınız.)


1. Çınar ağacını diğer ağaçlardan ayıran özellik nedir?


Cevap :

Çınar ağacını diğer ağaçlardan ayıran özellik uzun süre yaşamasıdır.


2. Yazar cumhuriyeti neye benzetmiştir? Bu benzetmeyi doğru buluyor musunuz?


Cevap :

Yazar cumhuriyeti çınara benzetmiştir. Çünkü; bir çınar gibi uzun süre yaşayacak, kök salacak bir devlet olduğu için benzetme doğrudur.


3. Cumhuriyet ağacının yaşaması nelere bağlıdır?


Cevap :

Cumhuriyet ağacının yaşaması Türk milletinin emeğine bağlıdır.


4. Metnin ana fikrini yazınız.


Cevap :

Cumhuriyete sahip çıkmanın gerektiğini ve önemi ana fikri olarak söyleyebiliriz.


5. “Yerli halıları gördüm, koyu sıcak kırmızılarla diri maviler ağır basıyordu.” Bu cümlede geçen “ağır basmak” sözcük öbeğinin cümleye kattığı anlamı yazınız.


Kısa Cevap : “Yerli halıları gördüm, koyu sıcak kırmızılarla diri maviler ağır basıyordu.” Bu cümlede geçen “ağır basmak” sözcük öbeğinin cümleye kattığı anlamı yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Yerli halıları gördüm, koyu sıcak kırmızılarla diri maviler ağır basıyordu.” Bu cümlede geçen “ağır basmak” sözcük öbeği anlam olarak mecaz bir ifade içermektedir.

Yerli halıları gördüm, koyu sıcak kırmızılarla diri maviler ağır basıyordu.” Bu cümlede geçen “ağır basmak” sözcük öbeği daha baskın olmak anlamı içermektedir.


8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 77 Cevapları


6. “Bayrağım” şiirinin konusunu ve ana duygusunu yazınız.


Cevap :

Konusu: Bayrağın kutsallığı ve önemi

Ana Duygusu: Bayrak demek özgürlük ve vatan demektir duygusu işlenmiştir.


7. Aşağıdaki cümlelerle ilgili verilen bilgileri inceleyiniz. Doğru olanın başına “D”, yanlış olanın başına “Y” yazınız.


  • ( Yanlış ) “İzlediğimiz film çok etkileyiciydi.” cümlesinde isim-fiil vardır.
  • ( Yanlış ) “Fındık toplamak gerçekten çok zormuş.” cümlesinde birden fazla fiilimsi vardır.
  • ( Doğru ) “İstediği oyuncak alınınca dünyalar onun oldu.” cümlesinde “alınınca” sözcüğü zarf-fiildir.
  • ( Yanlış ) “Sokaktan gelen gürültülerle uyandık geçen sabah.” cümlesinde“ geçen” sözcüğü isim-fiildir.
  • ( Doğru ) “İstanbul’dan getirdiği hediyeler çok ilginç.” cümlesinde “getirdiği” sözcüğü sıfat-fiildir.

8. Aşağıdakilerin hangisinde neden-sonuç cümlesi kullanılmıştır?


A) Dişlerini fırçalamak için aynanın karşısına geçti.
B) Deniz dalgalı olduğu için rahatça yüzemedik.
C) Sabah okula geç kalmayayım diye erkenden yattım.
D) Yüksek sesle konuşursan komşularımız rahatsız olur.


9. Uzaktadır her şey: gökyüzü, deniz… Her an peşimizden koşan gölgemiz.
Bu dizelerdeki fiilimsinin türce özdeşi hangi seçenekte doğru verilmiştir?


A) Kardır yağan üstümüze geceden
Yağmurlu, karanlık düşünceden
B) En alevli çöllerin üstünden hep beraber
Geçerken bulmadılar, ne bir ot, ne bir yosun
C) En son şarkılarını dağıtarak rüzgâra,
İnce boyunlarını uzattılar taşlara
D) Mesut görmek isterdim hepinizi
Bu bahar gününde, dertliyi ümitsizi.



 

Our Score

8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 116-118-119-120-121 MEB Yayınları

8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Kaldırımlar Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 116, 117, 118, 119, 120, 121


8. Sınıf Türkçe Kitabı Kaldırımlar Metni Etkinlik Cevapları


8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 116-118-119-120-121


Hazırlık Çalışmaları


1. Ezberlediğiniz gurbet konulu şiiri arkadaşlarınıza okuyunuz.


Cevap :

GURBET

Beni koyup giden cefacı dilber!
Koyduğun yerlerde duramıyorum;
Beni de alsaydın nolur beraber?
Derdimi kimseye veremiyorum…
Çıksam şu dağların yücelerine,
Eş olsam gurbetin gecelerine,
İmrenir dururum nicelerine,
Bir ben mi murada eremiyorum.
Akşam olur, , kuşlar konar dallara,
Susamış yıldızlar iner göllere,
Güzeller dizilir ince yollara,
İçlerinde seni göremiyorum.
Bir akar su görsem melil olurum,
Ben bu dertten hasta olmam ölürüm.
Seni kaybettiğim yerde bulurum,
Durduğun ellere varamıyorum.
Bu gül yaprağımı dudak değil mi?
Ne diye kıvrılmış, yazık değil mi?
Sana giden yollar uzak değil mi?
Korkumdan bir türlü soramıyorum…
Bağrımda koç gibi dağlar yatışır,
Görünmez dallarda kuşlar ötüşür,
Bir yerim var benim, yanar tutuşur,
Bir yerim kanıyor saramıyorum…
Orhan Şaik Gökyay


2. Öğretmeninizin dinleteceği “Kaldırımlar” şarkısının size hissettirdiklerini anlatınız.


Cevap :

Kaldırımlar şarkısı bana hüznü anlatıyor. Kaldırımında geçen olayları duyulan bir özlem vardır. Nostaljik duyguların ağır bastığı bu şarkı hüzünlü yalnız hissettiriyor.


8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 118 Cevapları


1. ETKİNLİK


Soru : “Kaldırımlar” şiirinde geçen bazı sözcükler aşağıda verilmiştir. Bu sözcüklerin anlamlarını tahmin ediniz. Tahmininizi sözcüklerin sözlük anlamı ile karşılaştırınız.


1. Çilekeş Kelimesi

    • Tahminim: Çileket kelimesi aklıma çile kelimesini getiriyor. Bence zor durumlarda geçmiş insanları anlatıyor.
    • Sözlük Anlamı: Hayatı boyunca birçok sıkıntı ve üzüntü çekmiş (kimse)

2. Lisan Kelimesi

  • Tahminim: Lisan kelimesi bence dil demektir.
  • Sözlük Anlamı: İnsanların düşündüklerini ve duyduklarını bildirmek için kelimelerle veya işaretlerle yaptıkları anlaşma, lisan, zeban

3. Tak Kelimesi

  • Tahminim: Tak kelimesi bence bir yere vurduğumuzda çıkan sesi ifade ediyor.
  • Sözlük Anlamı: Tahta vb. bir şeye vurulduğunda veya silah patlayınca çıkan tok ve sert ses.

4. Amâ Kelimesi

  • Tahminim: Ama kelimesi bence bağlaç ifade ediyor.
  • Sözlük Anlamı:  Görme engelli.

2. ETKİNLİK


“Kaldırımlar” şiirinden hareketle aşağıdaki soruları yanıtlayınız.


1. Şair, bulunduğu sokağı nasıl anlatıyor? Açıklayınız.


Cevap :

Şair bulunduğu sokağı kimsesiz ve yapayalnız anlatıyor. Sokakta Şairin anlatımına göre kimse yoktur. Şair bu sokaktan geçerken tek başınadır. Tek başına olması onu korkuya bürünmesine sebep olmaktadır.

Şair arkasını bile  bakmaktan çekinir duruma gelmiştir. Şair koşarsa sanki peşinden kimse olmamasına rağmen koşacakları düşüncesiyle yavaş yavaş temkinli adımlar atmaktadır. Daha sonradan bu yavaş adımlar korkusunu daha çok artırdığı için hızlanmaya başlamıştır.


2. Şairin sokakta bulunduğu zamanla ilgili ayrıntılara hangi dizelerde yer veriliyor?


Cevap : Şair sokakta bulunduğu zamanla ilgili ayrıntıları 7. dizede yer veriyor.

Ne sabahı göreyim ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.


3. Şiire hâkim olan duygu nedir? Bunu hangi dörtlükten anlıyorsunuz?


Cevap : Şair de hakim olan duygu kimsessizlik ve yalnızlıktır. Nunu 7 dize de görebiliyoruz.

Ne sabahı göreyim ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.


4. Şairin, korktuğu hâlde sabah olmasını istememesinin sebebi sizce ne olabilir?


Cevap :

Şair kaldırımdaki yolculuğunda yalnız, kimsesiz ve korkulu hissetse bile bu yolculuk ona birçok şeyi anımsattığı için vazgeçmek istememektedir. Sabah olunca kaldırımdaki yolculuğu biteceğinden bu yoğun duygu hissiyatı biteceği için sabah olmasını istemektedir.


8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 119 Cevapları


5. “Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi; Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.” dizelerinden anladıklarınızı açıklayınız.


Cevap :

Kaldırımlar çilekeş yalnızların annesi derken zor durumda kalan, bir evi olmayan, çok çile çekmiş insanların annesi görevi gören. Kanları bağrına basan tek yerin kaldırımlar olduğunu söylemektedir.

2. dizede ise kaldırımlar içimde yaşamış bir insandır demektedir. Bu dizede kaldırımların aslında sadece kaldırım olmadığını, çilekeş insanların  yalnız insanların, kimsesiz insanların yuvası olduğu, aslında onların bütün hikayelerini içinde barındırıyor olmasını şair burada anlatmaktadır.


6. Şair, kaldırımlara olan sevgisini hangi ifadeyle dile getiriyor?


Cevap :

Şair kaldırımlara olan sevgisini Bu cümle ile ifade etmektedir: Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya, ölse kaldırımların kara sevdalı eşi.


3. ETKİNLİK


Soru : “Kaldırımlar” şiirinin konusunu ve ana duygusunu yazınız.


Cevap :

“Kaldırımlar” Şiirinin Ana Duygusu : Yalnızlık ve kimsesizlik

“Kaldırımlar” Şiirinin Konusu : Şairin içindeki korku, yalnızlık ve kimsesizlik gibi duygularının şehrin kaldırımlarında karanlıkla beraber yoğunlaştıkça kaldırımda yaşanan yaşamların bir parçasını bulmuştur.


4. ETKİNLİK


a) Aşağıdaki dizelerde yer alan söz sanatlarını, cümlelerin karşılarındaki boşluklara yazınız.


Cevap :

“8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 119 Cevapları”

b) Şiirde kullanılan söz sanatlarının anlatıma olan katkısını yazınız.


Cevap :

Söz sanatları anlama ve anlatıma derinlik, sözde işerlik ve kıvraklık, sözün etkisini, iletinin kalıcılığını arttırır, duygu ve düşünceleri geliştirip hayal gücümüzü zenginleştirir, anlatımı sıradanlıktan kurtarıp bizim için ilgi çekici ve akıcı bir anlatım sağlar.


8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 120 Cevapları


5. ETKİNLİK


a) Kent yaşamı ve modernleşmenin komşuluk ilişkilerini etkilemesiyle ilgili düşüncelerinizi anlatan bir konuşma yapınız.


Kısa Cevap : “Kent yaşamı ve modernleşmenin komşuluk ilişkilerini etkilemesiyle ilgili düşüncelerinizi anlatan bir konuşma yapınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Kendi yaşamımı modernleşme komşuluk ilişkileri olumsuz yönde etkilemektedir. İnsanlar mahalle yerine sitelerde yaşayarak birbirlerinden habersiz olmaktadır. Ünsanlar apartmanlardaki komşularını bile tanımamaktadır.

Bir ihtiyacı oldukları zaman ulaşabilecekleri en yakın kişi bile bilmemektedirler. İnsanlar zaman geçtikçe komşuluk ilişkilerinden uzaklaşır. Modernleşme altında zaman bulamayan insanoğlu komşusuna ayıracak bir zamanı bile yoktur.

Günümüzde insanların birbirinden korkması da bu durumdan etkili olmaktadır. İnsanlar tanıyacakları kişinin nasıl birisi olacağını bilmeyecekleri için bu durumdan uzak durmaktadırlar.


b) Yaptığınız konuşmayı aşağıdaki forma göre değerlendiriniz.


Cevap : Bu kısmı kendinize göre doldurmanız gerekiyor.


6. ETKİNLİK


Soru : Aşağıdaki cümlelerdeki özne ve yüklemi belirleyiniz. Zarf tamlayıcılarını karşısındaki boşluğa yazınız.


“8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 120 Cevapları”

Cevap : Altı yeşille çizili olan özne, kırmızıyla çizili olanlar ise yüklemdir.


8. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 121 Cevapları


7. ETKİNLİK


Soru : Aşağıdaki şiiri okuyunuz. Şiirin sizde uyandırdığı duygulardan hareketle defterinize bir şiir yazınız. Yazdığınız şiire uygun bir başlık koyunuz.


AZERBAYCAN TÜRKİYE
Bir ananın iki oğlu,
Bir amalın iki kolu.
O da ulu, bu da ulu
Azerbaycan-Türkiye .
Dinimiz bir, dilimiz bir,
Ayımız bir, ilimiz bir,
Aşkımız bir, yolumuz bir
Azerbaycan-Türkiye .
Bir milletik, iki devlet
Aynı arzu, aynı niyyet.
Her ikisi cumhuriyet
Azerbaycan-Türkiye.
Birdir bizim hür halımız
Sevincimiz-melalımız.
Bayraklarda hilalımız
Azerbaycan-Türkiye .
Ana yurdda-yuva kurdum,
Ata yurda gönül verdim.
Ana yurdum, ata yurdum
Azerbaycan-Türkiye .
Bahtiyar VAHAPZADE

Cevap :  BİRİZ TEKİZ

Dil bütünü ile yaşar

her gün sınırlarımız farklı olsa bile

biz aynı dili aynı millete

her yerde beraber atar kalpleriz

Nasıl olsa aynıdır

damarlardan akan kanımız

bir ırmak gibi el ele akarız

kardeşlik ülkelerinde

biriz sırt sırta veririz

tek sevgi duyarız iki ülkeye

bayrağımız yan yana her yerde

varlığımız bitmez kıyamete kadar

Biriz tekiz Azerbaycan Türkiye



 

Our Score
error: Content is protected !!