7. Sınıf Din Kültürü Gün Yayıncılık Kitabı Sayfa 99

7. Sınıf Din Kültürü Kitabı Gün Yayıncılık Üniteye Hazırlık Cevapları Sayfa 99


5. Ünite Üniteye Hazırlık Cevapları


7. Sınıf Din Kültürü Gün Yayıncılık Sayfa 99 Cevapları


1. Mezhep, fıkıh, itikat ve tasavvuf kavramlarının anlamlarını öğreniniz.


Kısa Cevap : “Mezhep, fıkıh, itikat ve tasavvuf kavramlarının anlamlarını öğreniniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

MezhepSözlük manası olarak gidilen yol demektir. İnsanların tutmuş oldukları yol manasındadır. Bir müçtehidin belirlemiş olduğu ve dinden çıkardığı hükümlerdir.

Fıkıh: İslam hukuku demek olup İslam’ın gerek ibadet gerekse muamelat yönünü kapsar. Yani hem ibadetin tarifi  hem de devlet hukuku gibi tüm bilgileri içerir.

İtikat: Bağlamak, inanmak manasındadır. İnanç sistemi veya insanların inandıkları şeyler için kullanılır.

Tasavvuf:  Manevi yoldur. Kendini Allah’ın yoluna adamadır.


2. Fıkhi mezheplerin hangileri olduğunu araştırıp öğreniniz.


Kısa Cevap : “Fıkhi mezheplerin hangileri olduğunu araştırıp öğreniniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız. 

Uzun Cevap :

Fıkhi mezhepler amel bakımından ; Malikî, Hanefî, Şafiî ve Hanbelî mezhepleridir.

Hanefi mezhebi; İmam Ebu Hanife’nin adını taşıyan , Şafii mezhebi; İmam Şafii’nin adını taşıyan , Maliki mezhebi; İmam-ı Malik’nin adını taşıyan , Hanbelî mezhebi; İmam Ahmed İbni Hanbel’nin adını taşıyan ve onların öncülüğünü ettikleri mezheplerdir.

İtikat bakımından ise Maturilik ve Eşariliktir. Bu iki mezhep birbirinden çok az farkları olan mezheplerdir.


3. Nakşibendilik hakkında araştırma yapınız.


Kısa Cevap : “Nakşibendilik hakkında araştırma yapınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız. 

Uzun Cevap :

Bu terbiye yolu ve usûlü, Şah-ı Nakşibend Hz.leri ile başlamış değildir.  Bu terbiye yolunun adabı, silsile yolu ile Hz. Ebu Bekir Sıddık ’a (r.a) ve ondan Hz. Resulullah (s.a.v) Efendimiz:’ e kadar ulaşmaktadır.
İslami emirler hem ibadetler hemde manevi yolda ilerlemek olduğundan dolayı sadece namaz , oruç gibi islamın beş temel şartı yapmak yeterli olmaz. Aynı zamanda Kuranın emretmiş olduğu ihlas ve devamlı zikirde olma halinin temini amaçlanır. Nakşiler sessiz zikir yaparlar.


4. Yeseviliğin Orta Asya ve Anadolu’da İslam’ın yayılmasına katkısı hakkında bir araştırma yapınız.


Kısa Cevap : “Yeseviliğin Orta Asya ve Anadolu’da İslam’ın yayılmasına katkısı hakkında bir araştırma yapınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız. 

Uzun Cevap :

Hacı Bektaş Veli Ahmed Yesevi’ nin halifesi olup, onun izinden gitmiş büyük bir velidir. Osmanlının kuruluş sıralarında gelmiş, yeniçerilere büyük dualarda bulunmuştur. Duasının bereketi ile birçok hayırlar elde edilmiş ve Orhan Gazi tarafından büyük hürmet edilmiştir.

İnsanlara İslam bilincini ve devletin kıymeti anlatılmış , böylece Anadolu’ da İslamın yayılmasında büyük katkılar sağlanmıştır.


5. Alevilik-Bektaşilikte yer alan semah, musahiplik ve gülbank kavramlarının anlamlarını sözlüklerden bularak defterinize yazınız.


Kısa Cevap : “Alevilik-Bektaşilikte yer alan semah, musahiplik ve gülbank kavramlarının anlamlarını sözlüklerden yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız. 

Uzun Cevap :

Semah; Alevi ve Bektaşiler tarafından inançları gereği cemevlerinde yapılan, hizmet sahipleri zakirlerin çaldığı saz eşliğinde söylenen sözler ve müziğin ritmine uyarak yapılan mistik ve estetik hareketler ile Tanrı’ya ulaştıklarını düşündükleri hareketlerdir.

Musahiplik; Alevilik inancına intisap etmiş bir birey (talip) bu erkâna uymak ve kendisine ‘ahretlik’ denilen bir musahip tutması gerekir ki kelime manası da” sahiplenilen” demektir.

Gülbank; Mevlevilik, Bektaşilik, Halvetilik, Kadirilik, Rufailik gibi tarikatlarda hep bir ağızdan yüksek sesle söylenen alkış, dua içerikli sözlerdir.



 

Our Score

7. Sınıf Din Kültürü Gün Yayıncılık Kitabı Sayfa 127-128-129

7. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 5. Ünite Ünitemizi Değerlendirelim Cevapları Sayfa 127, 128, 129


5. Ünite Ünitemizi Değerlendirelim Cevapları


7. Sınıf Din Kültürü Kitabı Gün Yayıncılık Sayfa 127-128-129


A. Aşağıdaki açık uçlu soruları cevaplandırınız.


1. Din anlayışındaki yorum farklılıklarının sebepleri nelerdir? Açıklayınız.


Kısa Cevap : “Din anlayışındaki yorum farklılıklarının sebepleri nelerdir? Açıklayınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız. 

Uzun Cevap :

Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem hayatında yapmış olduğu uygulamalar arasında birkaç farklı durum gözlemlenmiştir ki bu da peygamber efendimizin ifadesi ile ümmet için rahmet yani kolaylık olmuştur.

Zaman içerisinde farklı olaylar gerçekleşmiş ve bu olaylara belirli fetvalar vermek gerekmiştir.

Çıkan yeni meselelere uygun fetvalar ayet ve hadisler belirtilen ölçülere göre belirlenmiştir.

İştahı şartlarına sahip olan müşteriler yüksek ilimleri sayesinde ayet ve hadislerden sonuçları çıkararak bunları derlemiş ve bizlere sunmuşlardır.


2. Başlıca tasavvufi yorumlar hangileridir? Üç örnek veriniz.


Kısa Cevap : “Başlıca tasavvufi yorumlar hangileridir? Üç örnek veriniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Tasavvufi yorum; Her anda Allah’ ı anmak ve günahlardan uzak durmak amacıyla ile , Allah’ a yakınlaşmayı amaçlayan yapıların çizdiği yola verilen isimdir.

Mevlevilik: Osmanlı Türkçesi: مولويه – Mevleviyye ismindedir. 13. yüzyılda yaşamış Mevlana Celaleddin Rumi’nin görüşleri ve tasavvufî düşünceleri üzerine, 14. yyda kendisinin ölümü ardından gelişen tasavvufi akımdır.

Mevlana’ nın meşhur olan insanlığa verdiği 7 öğüt;

– Cömertlik ve yardım etme konusunda akarsu gibi ol.

– Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.

– Başkalarının kusuru örtme konusunda gece gibi ol.

– Asabiyet ve hiddet göstermede ölü gibi ol.

– Alçak gönüllülük ve tevazu göstermede toprak gibi ol.

– Hoşgörüde deniz gibi ol.

– Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.

Mevlana Sevilen Sözleri

Mevlana’nın 7 öğüdü dışında da birçok güzel sözü vardır. Mevlana’nın en güzel sözlerini şöyle sıralayabiliriz.

‘Yarın yaparım deme, bugün de dünün yarınıydı, ne yapabildin?’

‘Her şey, neye layıksa ona dönüşür.’

‘İyiyi ara, güzeli ara, doğruyu ara ama kusur arama.’

‘Aşk nasip işidir, hesap işi değil. Aşk adayıştır, arayış değil.’

Alevi- Bektaşilik: Türkiye ‘de Alevilik denildiğinde ilk akla gelen isim Bektâşîliktir. Bektâşîlik, Hacı Bektaş-ı Veli tarafından kurulan tasavvufi bir İslami tarikattır. Bu tarikat mensupları (el alarak ya da diğer bir deyişle nasip alarak bu örgütlenmeye katılan kişiler) ise Bektâşî olarak adlandırılırlar.

Alevilik-Bektaşilikte önem verilen ilkeler;

– Haya, cömertlik, sabır, şükür, ilim, marifet, haya, edep, kendini bilme, tevazu sahibi olmak, insanları ayıplamamak, sır saklamak, insanlara ve diğer varlıklara kötü gözle bakmamak.

– Ehl-i Beyt sevgisi çok önemsenmiş, Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hz. Hüseyin, Hz. Hasan’a çok sevilir ve saygı duyulur. – Alevilik ve Bektaşilikte oniki imam sevgisi de önemlidir. Sevmek gerekir.

– Alevilikte misafirperliğin ve dostluğun önemi büyüktür. Küçükler büyüklerine her zaman saygı duyar.

– Alevilikte, iyilik yapmak, sabırlı olmak ve öfkeden kaçınmak, emredilmiş. Bu eline, beline ve diline sahip olmak şeklinde söylenmiştir. Şartlar ne kadar zor olursa olsun bu ilkeye uyulması istenmiştir.

– Alevilik sevgi temelinin üzerine kurulmuştur. Sevgi, saygı, hoşgörü, barış gibi ilklerin yaygınlaşması istenir. İnsana saygı en önemli ilkedir.

– Alevilikte bu ahlaki kurallara uymayanlar düşkün denir. Düşkünler dedelerce uyarılır. iyilikle tenbihlenir.

– Edepli ve insanı kamil olması istenir. Bundan maksat kişinin, eline diline beline sahip olmasıdır.

Kadirilik: Abdülkadir Geylani yolunun takipçileri tarafından 12. yüzyılda kurulan , Abdülkadir Geylani ‘ nin düşünceleri doğrultusunda olan tasavvufi akımdır.

Kadirilik özellikleri kısaca nelerdir?

Dilini sürekli yemine alıştırmamak.
Başkalarına yük olmamadan kendi işini kendi görmek
Hoşgörü ve tevazu sahibi olmak.

Sesli zikir yaparak zikrin gerçeğine ulaşmak
Sürekli Allah’ı (c.c.) zikretmeye alışmak
Gündüzleri oruç tutup geceleri az uyumak.
İnsanların sahip olduğu şeylere tamah etmemek.

Yesevilik:

Bu tasavvufi yorumda İslam dini ile Türk kültürünü birleştiren bir anlayış egemendir. Ahmet Yesevi Orta Asya’d aki Türk aşiretlerini tek bir çatı altına alamayı başarmış, İslamın yayılmasında etkisi olmuştur.

Nakşibendilik: 1389 tarihinde vefat eden Hace Muhammed Bahauddin Nakşibend Hz.lerinin temel usullerini belirlediği ve ismini ondan alarak “Nakşibendilik” denen manevi terbiye yoludur.

Bu terbiye yolu ve usûlü, Şah-ı Nakşibend Hz.leri ile başlamış değildir.  Bu terbiye yolunun adabı, silsile yolu ile Hz. Ebu Bekir Sıddık ’a (r.a) ve ondan Hz. Resulullah (s.a.v) Efendimiz:’ e kadar ulaşmaktadır.
İslami emirler hem ibadetler hemde manevi yolda ilerlemek olduğundan dolayı sadece namaz , oruç gibi islamın beş temel şartı yapmak yeterli olmaz. Aynı zamanda Kuranın emretmiş olduğu ihlas ve devamlı zikirde olma halinin temini amaçlanır. Nakşiler essiz zikir yaparlar.


3. Fıkıh ilmi hangi konuları ele alır? Söyleyiniz.


Kısa Cevap : “Fıkıh ilmi hangi konuları ele alır? Söyleyiniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Fıkıh ilmi; İslam hukuku demektir. İslam hukuku demek olup İslamın gerek ibadet gerekse muamelat yönünü kapsar. Yani hem ibadetin tarifi  hemde devlet hukuku gibi tüm bilgileri içerir.

Fıkıh üç ana kısma ayrılır:

1. Muamelat (İşlemler)

2. Ukubat (Yaptırımlar / Cezalar)

3. İbadat (ibadetler).

Fıkıh ilmi aynı zamanda itikadi yani inanç bilgilerini de ele alır.


4. Kadirilikte önem verilen ilkelere örnekler veriniz.


Kısa Cevap : “Kadirilikte önem verilen ilkelere örnekler veriniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Madde Madde Kadirilikte önem verilen ilkeler;

  • Bir söz verildiyse mutlaka yerine getirmek
  • Günahlardan son derece uzak durmak
  • Haramlardan kaçınmak
  • İnsanların sahip olduğu şeylere göz dikmemek ve kıskanmamak
  • Haksızlığa uğran­mış olsa bile insanlara beddua etmemek ve onları Allah rızası affetmek
  • Alçak gönüllü olmak, kanaatkar olmak
  • İnsanlara eziyet etmekten , haklarına girmekten sakınmak
  • İster doğru ister yalan olsun Allah adına ant vermemeye gayret etmek
  • Dilini yemine alıştırmamak, sürekli yemin etmemek
  • Başkalarına yük olmaktan kaçınmak ve kendi işlerini kendi görmek için dikkat etmek

5. Nakşibendilik hakkında kısaca bilgi veriniz.


Kısa Cevap : “Nakşibendilik hakkında kısaca bilgi veriniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Bu yol Şah-ı Nakşibend Hz.leri ile başlamış değildir.  Hz. Ebu Bekir Sıddık ’a (r.a) ve ondan Hz. Resulullah (s.a.v) Efendimiz:’ e kadar ulaşmaktadır.

İslami emirler hem ibadetler hem de manevi yolda ilerlemek olduğundan dolayı sadece namaz , oruç gibi İslamın beş temel şartı yapmak yeterli olmaz. Aynı zamanda Kuranın emretmiş olduğu ihlas ve devamlı zikirde olma halinin temini amaçlanır. Nakşiler sessiz zikir yaparlar. Belirlenmiş olan zikirleri yaparak devamlı zikir ve ihlaslı olma haline ulaşmayı amaçlarlar.

İslam dünyasında Kadirilikten sonra en yaygın tarikat olan ve neredeyse her yere yayılmış olan bir tasavvufi akımdır. Edebe ve ahlaki ilkelere dikkat etmeye son derece önem verilir.


B. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruların doğru seçeneğini işaretleyiniz.


1. Aşağıdakilerden hangisi fıkhi yorumlardan biri değildir?


A) Hanbelilik B) Hanefilik C) Maturidilik D) Şafiilik


2. Aşağıdakilerden hangisi kültürümüzde yaygın olan tasavvufi yorumlardan biri değildir?


A) Eş’arilik B) Mevlevilik C) Nakşibendilik D) Yesevilik


3. I. Türkistan’da doğmuştur.
II. Hikmet adı verilen şiirleri “Divan-ı Hikmet” adlı eserinden toplanmıştır.
III. Yetiştirdiği öğrenciler Orta Asya ve Anadolu’da İslam’ın yayılmasına büyük katkı sağlamıştır.

Yukarıdaki sözü edilen ünlü mutasavvıf kimdir?


A) Muhammed Bahauddin Nakşibendi
B) Ahmet Yesevi
C) Hacı Bektaş Veli
D) Abdülkadir Geylani


4. Aşağıdaki eşleştirmelerden hangisi hatalıdır?


A) Mevlevilik → Mevlana’nın görüşleri doğrultusunda oluşmuş tasavvufi bir yorumdur.
B) Maturidilik → İmam Maturidi’nin görüşleri doğrultusunda ortaya çıkmış itikadi bir mezheptir.
C) Şafilik → İmam Şafii’nin görüşleri doğrultusunda oluşmuş fıkhi bir mezheptir.
D) Hanefilik → Ahmet bin Hanbel’in görüşleri doğrultusunda ortaya çıkmış fıkhi bir mezheptir.


7. Sınıf Din Kültürü Gün Yayıncılık Sayfa 128 Cevapları


5. I. Maturidilik
II. Eş’arilik
III. Kadirilik
IV. Malikilik

Yukarıdakilerden hangileri inançla ilgili yorumlardandır?


A) I, III B) III, IV C) I, III, IV D) I, II


6. İnsanın kötü davranışları terk edip güzel huylar edinmesini, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) edep ve ahlakını davranış hâline getirmesini amaçlayan düşünce biçimine ve hayat tarzına ne ad verilir?


A) Fıkıh B) İtikat C) Mezhep D) Tasavvuf


7. Alevilik-Bektaşilik kültüründe cem sırasında yerine getirilmesi gereken bazı görevler vardır.

Buna göre aşağıdakilerden hangisi Alevilik-Bektaşilikte cem törenini yönetmekle görevlidir?


A) Bekçi B) Dede C) Musahip D) Saka


8. Aşağıdaki kavramlardan hangisi Alevilik-Bektaşilik kültüründe yol kardeşliği anlamına gelir?


A) Gülbank B) Musahiplik C) Razılık D) Semah


C. Aşağıda verilen bilgilerden doğru olanların başına “D”, yanlış olanların başına ise “Y” yazınız.


Cevap :

  • ( Doğru ) Alevilik-Bektaşiliğin oluşumunda, Hacı Bektaş Veli’nin görüşleri etkili olmuştur.
  • (  Yanlış ) Maturidilik, İmam Âzam Ebu Hanife’nin görüşleri doğrultusunda ortaya çıkmış bir mezheptir.
  • ( Doğru ) Alevilik-Bektaşilikte musahiplik , muhacir-ensar kardeşliğine dayandırılır.
  • (  Yanlış ) Gülbank, Nakşibendilikle ilgili bir kavramdır.
  • ( Doğru ) Tasavvuf, insanı ahlaken yüceltmeyi, nefsi kötülüklerden arındırmayı ve insana erdemli davranışlar kazandırmayı amaçlayan bir ilim dalıdır.
  • (  Yanlış ) Yeseviliğin kurucusu, Mevlana’dır.
  • ( Doğru ) Cemin yapıldığı yere cemevi denir

7. Sınıf Din Kültürü Gün Yayıncılık Sayfa 129 Cevapları


Ç. Ünitemizde geçen bazı önemli kişi, kelime ve kavramlar aşağıdaki bulmacada gizlenmiştir. Bunları bulmacadan bulup işaretleyiniz.


Cevap :

“7. Sınıf Din Kültürü Gün Yayıncılık Kitabı Sayfa 127-128-129”


 

Our Score

7. Sınıf Din Kültürü Gün Yayıncılık Kitabı Sayfa 84-85-86-87-88-89-90-91-92-93-94

7. Sınıf Din Kültürü Kitabı Gün Yayıncılık Allah’ın Elçisi Hz. Muhammed (s.a.v.) Cevapları Sayfa 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94


Allah’ın Elçisi Hz. Muhammed (s.a.v.) Cevapları


7. Sınıf Din Kültürü Kitabı Sayfa 84-85-86-87-88-89-90-91-92-93-94


“Andolsun ki Resullullah, sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı, çok zikredenler için güzel bir örnektir.” (Ahzâb suresi, 21. ayet.)

Soru : Hz. Muhammed’in (s.a.v.) bizim için örnek olması ne anlama gelmektedir?


Kısa Cevap : “Hz. Muhammed’in (s.a.v.) bizim için örnek olması ne anlama gelmektedir?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Hz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin bizim için örnek olması bizlere hayatın her alanında nasıl davranmamız gerektiğini ve Allah’ın nasıl razı olduğu olduğunu göstermesi iledir.

Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem siyasi alanda bir idareci olarak idareden asıl davranması gerektiğini bizlere öğretmiştir.

Bir peygamber olarak nasıl ibadet edilmesi gerektiğini ve toplumun başında bir hocanın insanlara nasıl adil ve eşit davranması gerektiğini bizlere örnek olarak göstermiştir.

Aynı zamanda peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bir aile babası olup çocuklara nasıl davranılması gerektiğini, bir eşin hanımına şefkatle ve muhabbetle nasıl davranması gerektiğini bizlere göstererek örnek olmuştur.

Görüldüğü gibi peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem hayatının bu kadar yoğunluğu ve koşuşturmasına rağmen almış olduğu hiçbir sorumluluğu es geçmemiş ve bütün görevlerini yerine getirerek bizlere örnek olmuştur.


7. Sınıf Din Kültürü Gün Yayıncılık Sayfa 86 Cevapları


Allah / son / evrensel / peygamber / vahiy / örnek 

Soru : Yukarıdaki kelimeleri de kullanarak kısa bir paragraf yazınız.


Cevap :

Allahu Teala bizlere örnek bir peygamber göndermiş ve bu son peygamber ile evrensel din olan İslami bizlere açıklamıştır. Allahu Teala’ nın vahiylerini en güzel tatbik eden şüphesiz ki O ‘ dur.


7. Sınıf Din Kültürü Gün Yayıncılık Sayfa 88 Cevapları


Soru : Yukarıdaki şemaya Peygamberimizin (s.a.v.) tüm insanlığa rahmet oluşunu ifade eden örnekler yazınız.


Kısa Cevap : “Peygamberimizin (s.a.v.) tüm insanlığa rahmet oluşunu ifade eden örnekler yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Madde Madde Peygamberimizin (s.a.v.) tüm insanlığa rahmet oluşunu ifade eden örnekler;

  1. İslamiyet’i açıklayarak bizlere Cennet yolunu öğretmesi
  2. Ümmetinin diğer ümmetlerden üstün tutulması ve her Müslüman olacak olan kişinin bu müjdeye kavuşabilmesi
  3. İnsanlara dua etmesi
  4. Alçak Gönüllü Olması
  5. Yardımsever Olması
  6. Dürüst olması
  7. Şefaat edecek olması
  8. Bizlere örnek olarak büyük bir rahmet olmuştur

7. Sınıf Din Kültürü Gün Yayıncılık Sayfa 89 Cevapları


Soru : Hz. Muhammed (s.a.v.) namaz, oruç, zekât, hac vb. ibadetlerin nasıl yapılacağını açıklayıp öğretmese Müslümanlar dinî ilkelerin uygulanması konusunda ne gibi güçlüklerle karşılaşırdı? Sınıfınızda arkadaşlarınızla değerlendiriniz.


Kısa Cevap : “Hz. Muhammed (s.a.v.) namaz, oruç, zekât, hac vb. ibadetlerin nasıl yapılacağını açıklayıp öğretmese Müslümanlar dinî ilkelerin uygulanması konusunda ne gibi güçlüklerle karşılaşırdı?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem inen ayetlerin kendisine vermiş olduğu emir ile ibadetlerin nasıl yapılacağını bizlere göstermiş ve İslamiyet’in temellerini oluşturmuştur.

Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem hadisi şeriflerde yapmış olduğu davranışlar sayesinde ileride yeni çıkan meselelere müctehidler tarafından kıyas yapılarak hükümler verilmiş ve bu sayede dinde büyük kolaylıklar olmuştur.

Eğer peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin hadisi şerifleri ve ibadetin nasıl yapılacağını göstermesi gibi durumlar olmasaydı kur’an-ı Kerim’de ibadetler genel bir ifade ile alındığı için içeriği bilinmeyecek ve ibadetler ve yapılmayacak ya da yanlışlara düşülecekti.

Bu da İslam hükümlerinin anlaşılmamasına ve büyük karışıklıklara neden olacaktı.

Allah’a ulaşmak veya kişinin kendi nefsini terbiye ederek Cennet yoluna ulaşması neredeyse imkansız hale gelecekti.

Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem gerek aile gerek siyasi gerek dini olarak bütün hallerde bize örnek olmuş ve nasıl davranmamız gerektiği ile ibadetleri bizlere en ince ayrıntısına kadar öğretmiştir.


7. Sınıf Din Kültürü Gün Yayıncılık Sayfa 92 Cevapları


Soru : Konuda verilen bilgilerden hareketle aşağıdaki şemayı tamamlayınız.


Kısa Cevap : “Peygamberimiz (s.a.v.) insanlara ne gibi uyarılar yapmıştır?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Maddeler Halinde Peygamberimiz (s.a.v.) insanlara ne gibi uyarılar yapmıştır?

  • İbadetlere önem verilmesini
  • Dünya hayatına düşkün olunmamasını
  • Peygamberimiz (sav) in insanları uyardığı bazı şeyler şunlardır ki daha tafsilatlı açılabilir.
  • Hayvanları ateşle dağlamayı yasakladı
  • Fakirlere ceza uygular da zenginleri affetmeyi
  • Irkçılığı, renklerle övünmeyi yasakladı
  • Kadınlara eziyet edilmesini ve alıkoyulmalarını
  • Kız Çocuklarının hor görülmesini
  • İnsanların hakkına girmeyi
  • İnsanları incitmeyi
  • Çocukların dövülmesi ve sövülmesini
  • Anne babaya olan saygısızlığı
  • Savaştan ve ülke korunmasından kaçmayı
  • Faizi

Ebû Ümâre Berâ İbni Âzib radıyallahu anhümâ şöyle dedi:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bize yedi şeyi emretti, yedi şeyi de yasakladı. Bize şunları emretti: Hastayı ziyaret etmek, cenazeye katılmak, aksırana “yerhamükellah” demek, yeminini bozmayıp yemin üzere devam etmek, zulme uğrayana yardım etmek, dâvet edenin dâvetine katılmak, selâmı yaygınlaştırmak. Resûlullah bize şunları da yasakladı: Altın yüzükler veya yüzük takmak, gümüş kaptan su içmek, ipek minder kullanmak, ipekten yapılmış elbise giymek, ince ipek giymek, kalın ipek giymek, hâlis ipek kumaştan elbise giymek.

Buhârî, Cenâiz 2, Mezâlim 5, Nikâh 71, Eşribe 28; Müslim, Libâs 3. Ayrıca bk. Tirmizî, Edeb 45; Nesâî, Cenâiz 53


7. Sınıf Din Kültürü Gün Yayıncılık Sayfa 94 Cevapları


Soru : Yukarıdaki tabloda Hz. Muhammed’in (s.a.v.) bazı ahlaki özellikleri sıralanmıştır. Siz bunlardan hangilerine uymaya özen gösteriyorsunuz? Kendinize uygun seçeneği “X” ile işaretleyiniz. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) örnek davranışlarından hareketle kendi davranışlarınızı değerlendiriniz.


Cevap :

Bu kısmı kendinize göre değerlendirmeniz gerekmektedir.



 

Our Score

7. Sınıf Din Kültürü Gün Yayıncılık Kitabı Sayfa 111-112

7. Sınıf Din Kültürü Kitabı Gün Yayıncılık Nakşibendilik Cevapları Sayfa 111, 112


Nakşibendilik Cevapları


7. Sınıf Din Kültürü Gün Yayıncılık Sayfa 111-112


Soru : Nakşi ve Nakşibendi kavramları sizlere neler çağrıştırmaktadır? Nakşibendilik hakkında neler biliyorsunuz?


Kısa Cevap :

Nakşi bana tasavvuf yolu olan ve yüzyıllardır insanların nefislerini terbiye etmek için başvurmuş olduğu tasavvufi tarikatı çağrıştırmaktadır.

Uzun Cevap :

İslam dünyasında Kadirilikten sonra en yaygın tarikat olan ve neredeyse her yere yayılmış olan bir tasavvufi düşünüş biçimidir.

İsmini almış olduğu Şahı Nakşibendi tarikat kurma düşüncesiyle bunun kurulmadı ancak tasavvufi yolun ilerleyerek bu şekilde devam etmenin neticesinde oluştuğu bilinmektedir.

Yüzyıllar boyunca günümüze kadar bu tasavvufi akım gelmiş ve birçok insan nefsine terbiye ve Allah’a ulaşma yolunda bu yolu tercih etmiştir.

Nakşilik ve nakşibendilik çevreden sıklıkla duymuş olduğum günlük hayatta kendi sorumluluklarını yerine getirmekle beraber aynı zamanda Allah’a ibadet eden insanları seven ve iyi yolda çalışarak zikirlerini çeken insanları ve bu yolu çağrıştırıyor.

Her insanın iyisi ve kötüsü olmakla beraber bir insandan bir şey gördüğümüz zaman bunu o yola aktarmamak o yola bağdaştırmamak ve kişinin şahsiyetine vermek gerekir.

Nitekim öğretmenlik çok değerli bir görev olmasına rağmen bütün öğretmenler sorumlu tutulamayacağı gibi bütün tasavvuf yolları bir tutulmamalı ve hak olan tercih edilmelidir.


7. Sınıf Din Kültürü Gün Yayıncılık Sayfa 112 Cevapları


Nakşibendilikte, “Halk içinde Hak ile beraber olmak” ilkesine büyük önem verilir.

Soru : “Halk içinde Hak ile beraber olmak” sözüyle anlatılmak istenen nedir? Arkadaşlarınızla yorumlayınız.


Kısa Cevap :

” Halk içinde halk ile beraber olmak “sözüyle anlatılmak istenen dünya hayatına yani günlük ilişkilerimize devam ederken aynı zamanda zikri bırakmamak ve ibadet ederken de günlük işlerimizi aksatmamaktır.

Uzun Cevap :

Halk içinde hak ile beraber olmaktan kasıt ibadet devam etmekle beraber günlük hayattaki sorumluluklarını ihmal etmeden din ve Allah yoluna çalışmaktır.

Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin usulü olan bu şekil hem günlük hayattaki aile ve çalışma gibi işlerini ihmal etmeden hem de Allah’ın zikrine devam ederek bir kul olmak demektir ki bunu her Müslümanın sağlaması lazımdır.

Günlük hayatta bir Müslüman olup zikirlerimize ve ibadetlerimizi aksatmadan devam etmek gerektiği gibi bir yandan dini ilimleri öğrenmek bir yanda da hayattaki rolümüz olan babalık, eş ve aile olma gibi sorumluluklarımızı da ihmal etmemek gerekir.

Bunun için bu tabir ortaya çıkmıştır ki insan bu sorumluluklarını yerine getirirken Allah’ın emir ve yasaklarına riayet ederek Halk içinde Hak ile beraber olmuş olur.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 132-133-134-135

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı 5. Ünite Ünitemizi Değerlendirelim Cevapları Sayfa 132, 133, 134, 135


5. Ünite Ünitemizi Değerlendirelim Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 132-133-134-135


A. Aşağıdaki açık uçlu soruları cevaplayınız.


1. İslam dininin temel kaynakları nelerdir? Yazınız.


Kısa Cevap : “İslam dininin temel kaynakları nelerdir? Yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

İslam dininin temel kaynakları dörttür. Bu kaynaklar Kur’an, hadisler icma ve kıyastır.

Kur’an-ı Kerim; Allahu Teala tarafından Cebrail Aleyhisselam vasıtasıyla Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’e inan Allah’ın sözleridir. Kur’an-ı Kerim’de Emir ve yasaklar bildirilmiş ve açıklayıcı olarak Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’e yönlendirme yapılmıştır.

Hadis; peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin söylemiş olduğu, yapmış olduğu veya yapmasa da onaylamış olduğu işlerdir.

Kıyas; büyük din alimlerinin Kur’an’da ve sünnette geçen hükümlere göre yeni çıkan meseleleri kıyas ederek hükümler çıkarmalarıdır.

İcma; bütün ümmet mesafesinde olan o metin alimlerinin bir konuda ittifak etmeleri ve dini hüküm olarak karar vermeleridir.


2. Kur’an-ı Kerim’de yer alan hükümlerin anlaşılmasında sünnetin rolü nedir? Açıklayınız.


Kısa Cevap : “Kur’an-ı Kerim’de yer alan hükümlerin anlaşılmasında sünnetin rolü nedir? Açıklayınız.” ile ilgili kısa cevabı  için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Kuranı Kerimin birçok ayetinde Peygambere uymak ve gönderilen Peygamberlerin açıklayıcı olarak gönderildikleri ifade edilmiştir. İşte bu bize Peygamberlere uymanın dini bir emir olduğunu göstermektedir. Konu ile İlgili ayetler;

“Resulüm, sana indirdiğimiz Kur’anı insanlara açıkla” (Nahl 44)

“Eğer bir şeyde çekişirseniz onu Allah’a ve Resulüne götürün…” (Nisa, 4/59)
“De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana tabi olun.” (Âl-i İmran, 3/31)
“Allah’ın ve Resulünün haram kıldığını haram kılmayanlarla savaşın.” (Tevbe, 9/29)
“Peygamber size her neyi verdiyse onu alın. Ve size her neyi yasakladıysa ondan vazgeçin.” (Haşr, 59/7)
“Allah ve Resulü bir işe hükmettiği zaman, hiçbir mümin erkek ve mümin kadın için işlerinde seçme hakları yoktur.” (Ahzab, 33/36)
“Aralarında hüküm vermesi için Allah’a ve Resulüne davet edildiklerinde müminlerin sözü ancak ‘İşittik ve itaat ettik.’ demeleridir.” (Nur, 24/51)
“Andolsun ki Allah’ın resulünde sizler için güzel bir örnek vardır.” (Ahzab, 33/21)
“Biz sana Kur’an’ı indirdik ki, kendilerine indirileni insanlara açıklayasın!” (Nahl, 16/44)
“Sonra biz seni din hususunda bir şeriat sahibi kıldık.” (Casiye, 45/18)
“Ey iman edenler! Allah’ın ve Resulünün önüne geçmeyin.” (Hucurat, 49/1)
“Seni hakem yapmadıkça iman etmiş sayılmazlar.” (Nisa, 4/65)
“Allah’a ve Resulüne karşı gelenler.” (Mücadele, 58/5)
“Allah sana Kitabı ve hikmeti indirdi.” (Nisa, 4/113)
“O hevasından konuşmaz!” (Necm, 53/3)
“Resulün hükmünden ancak münafıklar kaçar.” (Nisa, 4/61)
“Kim Resule itaat ederse, şüphesiz Allah’a itaat etmiştir.” (Nisa, 4/80)
“Kim Allah’a ve Resulüne itaat ederse, Allah onu altlarından ırmaklar akan cennetlere sokar.” (Nisa, 4/13)
“Kim Resule muhalefet ederse onu cehenneme sokarız.” (Nisa, 4/115)


3. Kur’an-ı Kerim’in temel özellikleri nelerdir? Sıralayınız.


Kısa Cevap : “Kur’an-ı Kerim’in temel özellikleri nelerdir? Sıralayınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Maddeler halinde Kur’an-ı Kerim’in temel özellikleri kısaca şunlar olarak özetlenebilir;

  • Kur’an-ı Kerim’in dili arapçadır ve Arapça olarak indirilmiştir. Arapça çok zengin bir dil olduğu ve Peygamber Efendimiz ile orada bulunanların dili Arapça olduğu içiniçin bu dil tercih edilmiştir.
  • Kur’an-ı Kerim diğer ilahi kitaplar gibi belli bir kesme değil bütün insanlığa gönderilmiş evrensel bir kitaptır
  • Kur’an-ı Kerim diğer kitaplar gibi bozulmamış ve günümüze kadar sağlam olarak gelmiştir. Ayeti kerimede geçtiği üzere kıyamete kadar da bozulmadan kalacaktır

4. Kur’an’da kıssaların anlatılma sebebi nedir? Açıklayınız.


Kısa Cevap : “Kur’an’da kıssaların anlatılma sebebi nedir? Açıklayınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Maddeler halinde Kur’an’da kıssaların anlatılma sebebi şunlardır ;

  • Allah c.c. varlığını ispat
  • İyiyi ve kötüyü göstermek
  • Öğütler vermek
  • Yasakları ve emirleri hatırlatmak
  • Helak olan kavimleri göstermek
  • Yapılan hatalardan ders çıkarmak

B. Aşağıda yer alan çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.


1. “… Anne babaya, yakınlara, yetimlere, düşkünlere, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve elinizin altında bulunan kimselere iyilik edin…” (Nisâ suresi, 36. ayet.)

Aşağıdakilerden hangisi yukarıdaki ayette emredilen davranışlardan değildir?


A) Komşulara yardım etmek
B) Sadece tanıdıklara yardım etmek
C) Akrabalara yardım etmek
D) Anne babaya yardım etmek


8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 133 Cevapları


2. “Hz. Peygamber’in (s.a.v.) sözleri, uygulamaları ve sahabilerin yapmış olduğu davranışları onaylamasıdır.”

Yukarıda tanımı yapılan kavram aşağıdakilerden hangisidir?


A) Kur’an
B) Vahiy
C) Tebliğ
D) Sünnet


3. Kur’an-ı Kerim, insanları iyiye, doğruya ve güzele yönlendirir. Müslümanların birbirleri ile ilişkilerinde sevgi, saygı, adalet gibi ahlaki değerlere uygun davranışlar sergilemelerini öğütler.

Yukarıda verilen bilgi aşağıdaki ayetlerden hangisi ile doğrudan ilişkilidir?


A) “… İyilik edin. Şüphesiz Allah iyilik edenleri sever.” (Bakara suresi, 195. ayet.)
B) “… Bunlar, gerçeği açıklayan Kitab’ın (Mübîn’in) ayetleridir. (Yûsuf suresi, 1. ayet.)
C) “Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım” (Zâriyât suresi, 56. ayet.)
D) “… Geçmiş her ümmet içinde de mutlaka bir uyarıcı peygamber bulunmuştur.” (Fâtır suresi, 24. ayet.)


4. “Sözün en güzeli Allah’ın Kitabı’dır. Rehberliğin en güzeli ise Muhammed’in rehberliğidir.” (İbn Mâce, Sünnet, 7.)

Yukarıda verilen hadisten çıkarılacak en kapsamlı sonuç aşağıdakilerden hangisidir?


A) Son ilahi kitap, Kur’an-ı Kerim’dir.
B) Kur’an ve sünnet, İslam’ın temel kaynaklarıdır.
C) Hz. Muhammed (s.a.v.), Müslümanlara örnektir.
D) Kur’an-ı Kerim, hidayet rehberidir.


5. Nuh (a.s.) ile ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?


A) Kavmine yıllarca tevhid inancını anlatmıştır.
B) Kendisine iman eden yoksulları yanından kovmasını isteyen zenginlerin talebini kabul etmiştir.
C) Kavminin cezalandırıldığı tufan, tarihte Nuh Tufanı olarak bilinir.
D) Kur’an’da adı sıkça geçen ve ülü’l-azm olan peygamberlerdendir.


8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 134-135 Cevapları


Aşağıdaki soruları cevaplayarak bulmacayı çözünüz.


Soldan Sağa


  • 2. Kur’an-ı Kerim’de yer alan, insanlar arasındaki hukuki, idari, mali, iktisadi ve beşeri ilişkilerini düzenleyen hükümler. (MUAMELAT)
  • 3. Uzun süre kavmine tevhid inancını anlattı ama kavmi onu inkâr etti ve tufanda boğularak helak edildiler. Bahsi geçen peygamber kimdir? (NUH)
  • 5. Öldükten sonraki hayat. (AHİRET)
  • 6. Hz. Peygamberin (s.a.v.) vaktini, şartlarını vs. açıkladığı, hem beden hem mal ile yapılan ibadet. (HAC)
  • 7. Kur’an’ın “şifa veren” anlamına gelen ismi. (eş-Şifa / ŞAFİ )
  • 10. Hiç bir harfi değiştirilmeden nesilden nesile nakledilen, okunması ve yaşanması ile ibadet edilen son ilahi vahiy. (KURAN)
  • 11. Hz. Peygamberin (s.a.v.) hangi maldan, ne kadar verileceğini açıkladığı, maddi olarak yapılan ibadet.(ZEKAT)

Yukarıdan Aşağıya


  • 1. Kur’an-ı Kerim’in ilk suresi. (FATİHA)
  • 4. Allah’ın (c.c.) birliği inancı. (TEVHİD)
  • 8. İnsanın, iyi veya kötü olarak vasıflandırmaya yol açan manevi nitelikleri. (AHLAK)
  • 9. Sözlükte “yol, âdet, gidişât” gibi anlamlara gelen kavram. (SÜNNET)


 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 70-71-72-73

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Din, Birey ve Toplum Cevapları Sayfa 70, 71, 72, 73


Din, Birey ve Toplum Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 70-71-72-73


Soru : Toplumları bir araya getiren unsurlar nelerdir?


Kısa Cevap : “Toplumları bir araya getiren unsurlar nelerdir?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Toplumları bir araya getiren en önemli unsurlar duygusal unsurlardır.

Duygusal olarak isimlendirdiğimiz unsurlar ise kişinin ortak tarihi, dili, vatan ve memleket sevgisi, dini değerler, adalete bir devlete ve bağımsızlığa olan ihtiyaç ile birlik ve beraberlik hissidir.

Her toplum bir araya getiren ortak anıları ve ortak değerleri vardır.

Bu ortak arılar ve değerler sayesinde toplumlar birbirini sahiplenir ve böylece birlik ve beraberlik içerisinde mutlu olarak yaşarlar.

Birbirine kenetlenmiş olan toplumları dağıtmak ve onlar arasında fitne sokarak düşmanlar içeri girmesi mümkün değildir.

Bu yüzden toplumsal birlik ve beraberliği sağlamak için bu anıların canlı tutulması ve tarihi bilincin sonraki nesillere de aktarılması lazımdır.


8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 71 Cevapları


YORUMLAYALIM


“Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde selim akıl sahipleri için elbette ibretler vardır.”

(Âl-i İmrân suresi, 190. ayet.)

“Yeri sizin için yerleşim alanı, göğü de bir bina kılan, size şekil verip de şeklinizi güzel yapan ve sizi temiz besinlerle rızıklandıran Allah’tır. İşte Allah sizin Rabbinizdir. Âlemlerin Rabbi Allah, yücelerden yücedir.”

(Mü’min suresi, 64. ayet.)


Soru : Yukarıdaki ayetleri din ve hayat ilişkisi açısından yorumlayınız.


Cevap :

Yukarıdaki ayetlerde insana göklerin ve yerin, gece ve gündüzün art arda gelişi yerin bir yerleşim alanı, göğün birbirine ve temiz besinlerle bize rızıklandıranın, şeklimizi ve bütün şekilleri güzel yapının Allah olduğu vurgulanmış ve bu şekilde hayatımızda ibretler alarak dini hayatımıza yön vermemiz gerektiği vurgulanmıştır.


8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 72 Cevapları


YORUMLAYALIM


“İnsanlar tek bir ümmetti. Allah, müjdeciler ve uyarıcılar olarak peygamberler gönderdi ve beraberlerinde, insanların anlaşmazlığa düştükleri şeyler konusunda, aralarında hüküm vermek üzere kitapları hak olarak indirdi. Kendilerine apaçık ayetler geldikten sonra o konuda ancak; kitap verilenler, aralarındaki kıskançlık yüzünden anlaşmazlığa düştüler. Bunun üzerine Allah iman edenleri, kendi izniyle, onların hakkında ayrılığa düştükleri gerçeğe iletti. Allah, dilediğini doğru yola iletir.”

(Bakara suresi, 213. ayet.)


Soru : Yukarıdaki ayeti dinin kaynağı açısından yorumlayınız.


Cevap :

Yukarıdaki ayete dinin kaynağı açısından bakıldığı zaman dinin kaynağının Allah, kitaplar ve peygamberler olduğu ifade edilmektedir.

Çünkü bu ayette insanların dinden uzaklaştırdıkları zamanlarda Allah tarafından peygamberler ve kitaplar gönderildiği bu insanların gerçeği iletildiği ifade edilmektedir.


8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 73 Cevapları


TARTIŞALIM


Din, dünya ve ahiret mutluluğuna yöneltir. Din, akrabalar ve komşularla iyi ilişkiler kurmayı önerir.

Din, Allah’a (c.c.) kulluk etmeyi ve insanlara saygılı olmayı ister.


Soru : Yukarıdaki cümleler çerçevesinde dinin bireye ve topluma katkılarını tartışınız.


Cevap :

Yukarıdaki cümlelere baktığımız zaman din insana hem dünya hem de ahiret mutluluğu öğretir.

Çünkü dilini yaşayan bir insan ahirette güzel bir muamele görecek ve cennete girmeyi hak kazanacağı için ondan daha sadetli kimse yoktur.

Din aynı zamanda dünya işlerinin iyi de gitmesi ve toplumsal düzenin sağlanması için şarttır.

Allah tarafından görüldüğünü ve yaptıklarının bir gün hesaba çekileceğine inanan samimi bir Müslüman dinin emirleri olan yakınlarına ve komşularına hürmet ve saygıda elinden geleni yapar.

İnsanlara duymuş olduğu saygı sebebiyle kimseyi küçümsememek, alay etmemek ve bütün istenilen ahlaki özelliklere sahip olmaya çalışır.

İşte bunlara sahip olmaya çalışan bir Müslüman da e bu tür insanların oluşturduğu bir toplumda huzur çerçevesinde hayatını devam ettirir.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 69

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Ünitemize Hazırlanalım Cevapları Sayfa 69


3. Ünite Ünitemize Hazırlanalım Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları  Kitabı Sayfa 69


1. İslam dininde aklın önemiyle ilgili düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.


Kısa Cevap : “İslam dininde aklın önemiyle ilgili düşüncelerinizi paylaşınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Akıl insanı diğer canlılardan ayıran ve üstün bir özellik sağlayan insanın en belirgin ve en değerli özelliklerindendir.

İnsanın bedensel sağlığı da çok önemli olmakla beraber akıl sağlığı çok başka bir yerdedir ki beden sağlığı olsa da akıl sağlığı olmadıkça insan insan olma özelliklerini tam anlamıyla yerine getiremez.

Kur’an-ı Kerim aklın önemine dikkat çekmek ve insanları bu Üstün özelliğini hatırlatarak ahiret için çalışmaya teşvik etmek için bize bir çok ayeti kerimede aklımızı kullanmamızı emretmektedir.

Akletmek Akıl İle İlgil Ayetler;

Bakara Suresi, 179. ayet: Ey temiz akıl sahipleri, kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki sakınırsınız.
Bakara Suresi, 242. ayet: İşte Allah, size ayetlerini böyle açıklar; ki akıl erdiresiniz.
Bakara Suresi, 269. ayet: Kime dilerse hikmeti ona verir; şüphesiz kendisine hikmet verilene büyük bir hayır da verilmiştir. Temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp-düşünmez.
En’am Suresi, 151. ayet: De ki: “Gelin size Rabbinizin neleri haram kıldığını okuyayım: O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın, anne-babaya iyilik edin, yoksulluk-endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin. -Sizin de, onların da rızıklarını Biz vermekteyiz. Çirkin-kötülüklerin açığına ve gizli olanına yaklaşmayın. Hakka dayalı olma dışında, Allah’ın (öldürülmesini) haram kıldığı kimseyi öldürmeyin. İşte bunlarla size tavsiye (emr) etti; umulur ki akıl erdirirsiniz.”
Saffat Suresi, 138. ayet: Ve geceleyin. Yine de akıllanmayacak mısınız?
Sad Suresi, 29. ayet: (Bu Kur’an,) Ayetlerini, iyiden iyiye düşünsünler ve temiz akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek bir Kitap’tır.

Peygamberimiz (s.a.s.) buyuruyor ki: “Hiç kimse kendisini hidayete götürecek ya da tehlikeden alıkoyacak akıldan daha faziletli bir şey kazanmamıştır.”3


2. Dinin birey ve toplum üzerindeki etkileri nelerdir? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.


Kısa Cevap : “Dinin birey ve toplum üzerindeki etkileri nelerdir?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Din biri ve toplum içerisinde yaşayan insanların güvenliğini ve huzurunu sağlamak amacıyla birçok Kural koymuş Bir sistemler bütünüdür.

Devletimizin korunup devamını sağlanması ve insanların güvenliği açısından birçok yasa koyulmuş ve insanların bu yasalara uyması istenmiştir.

Yasalara uyulmaması halinde devletin koymuş olduğu ceza hukuku devreye girmiş ve gereken cezalar uygulanmıştır

Tıpkı devlet yasalarında olduğu gibi din bir hayat biçimi olduğu için bireylerin ve toplumun güvenliği ve huzuru için insan ilişkilerinde Emir ve yasaklar koymuş bu sayede toplumun devamını ve sağlığını korumayı amaçlamıştır.

Aslında din sadece namaz oruç gibi ibadetler olmayıp aynı zamanda kişinin ince düşünmesi, kibar olması gibi birçok ahlaki ilkeye sahip olduğu ve bunların da Müslüman da aranan özellikler olması gerçeği ne yazık ki unutulmaktadır.

Halbuki en ince meselelerde bile bizlere yön gösteren ve kibar bir üslup düşünceli bir hayat taşımamız için bize yol gösteren ayet ve hadisler uygulandığı zaman çok naif bir yaşam biçimi meydana getirecektir.


3. Allah’ın (c.c.) peygamberler aracılığıyla din göndermesinin amacı sizce nedir?


Kısa Cevap : “Allah’ın (c.c.) peygamberler aracılığıyla din göndermesinin amacı sizce nedir?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Allahu Teala kullarını yaratmış ve kullarını çok sevdiği için onlara merhamet ederek peygamberler ve din usulleri göndermiştir.

Allahü Teala kullarının kendisine yakınlaşmalarını ve cennete kavuşmalarını istemektedir. Ebedi bir saat içerisinde yaşamalarını ve imtihan olarak gönderilmiş oldukları dünyada huzurlu olmalarını ve ibadet ehli olmalarını da istemiştir.

Ancak insanlar her işte bir bildirici olması gerektiği gibi din konusunda da nasıl yaşayacaklarını bilmedikleri için Allahu Teala onların işlerini kolaylaştırmış onlara kitaplar ve peygamberler göndererek usulü anlatmıştır.

Bu sayede insanlar gönderilmiş olan peygamberler, kitap ve dine uyarak Allah’a ulaşma yollarını bilmişler ve ebedi ahireti kazandıkları gibi dünya hayatında da mutlu olmuşlardır.


4. Yûsuf suresinin mealini okuyunuz.


Cevap :

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…

1. ayet: Elif, Lam, Ra. Bunlar, apaçık Kitab’ın ayetleridir.
2. ayet: Gerçekten Biz, akıl erdirirsiniz diye, onu Arapça bir Kur’an olarak indirdik.
3. ayet: Biz bu Kur’an’ı sana vahyetmemizle, en güzel kıssaları gerçek bir haber (kıssa) olarak sana aktarıyoruz, oysa sen, daha önce, bundan haberi olmayanlardandın.
4. ayet: Hani Yusuf babasına: “Babacığım, gerçekten ben (rüyamda) on bir yıldız, Güneş’i ve Ay’ı gördüm; bana secde etmektelerken gördüm” demişti.
5. ayet: (Babası) Demişti ki: “Oğlum, rüyanı kardeşlerine anlatma, yoksa sana bir tuzak kurarlar. Çünkü şeytan, insan için apaçık bir düşmandır.”
6. ayet: “Böylece Rabbin seni seçkin kılacak, sözlerin yorumundan (kaynaklanan bir bilgiyi) sana öğretecek ve daha önce ataların İbrahim ve İshak’a (nimetini) tamamladığı gibi senin ve Yakub ailesinin üzerindeki nimetini tamamlayacaktır. Elbette Rabbin, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.”
7. ayet: Andolsun, Yusuf ve kardeşlerinde soranlar için ayetler (ibretler) vardır.
8. ayet: Onlar şöyle demişti: “Yusuf ve kardeşi babamıza bizden daha sevgilidir; oysa ki biz, birbirini pekiştiren bir topluluğuz. Gerçekte babamız, açıkça bir şaşkınlık içindedir.”
9. ayet: “Öldürün Yusuf’u veya onu bir yere atıp-bırakın ki babanızın yüzü yalnızca size (dönük) kalsın. Ondan sonra da salih bir topluluk olursunuz.”
10. ayet: İçlerinden bir sözcü dedi ki: “Eğer (mutlaka bir şey) yapacaksanız, öldürmeyin Yusuf’u, onu kuyunun derinliklerine bırakıverin de bir yolcu kafilesi alsın.”
11. ayet: (Bu karara vardıktan sonra) “Ey Babamız,” dediler. “Sana ne oluyor, Yusuf’a karşı bize güvenmiyorsun? Oysa gerçekte biz, onun iyiliğini isteyenleriz.”
12. ayet: “Sen onu yarın bizimle gönder, gönlünce gezsin, oynasın. Elbette biz onu koruyup-gözetiriz.”
13. ayet: Dedi ki: “Sizin onu götürmeniz gerçekten beni üzer ve siz ondan habersiz iken onu kurdun yemesinden korkuyorum.”
14. ayet: Dediler ki: “Andolsun, biz, birbirini kollayan bir topluluk iken, kurt onu yerse, bu durumda şüphesiz kayba uğrayan (aciz) kimseler oluruz.”
15. ayet: Nitekim onu götürdükleri ve kuyunun derinliklerine atmaya topluca davrandıkları zaman, Biz ona (şöyle) vahyettik: “Andolsun, sen onlara kendileri, farkında değilken bu yaptıklarını haber vereceksin.”
16. ayet: Akşam üstü babalarına ağlar vaziyette geldiler.
17. ayet: Dediler ki: “Ey Babamız, gerçek şu ki, biz gittik, yarışıyorduk. Yusuf’u da yiyeceklerimizin (veya eşyamızın) yanında bırakmıştık. Fakat onu kurt yemiş. Ne var ki biz doğruyu söylesek bile sen bize inanacak değilsin.”
18. ayet: Ve üzerine yalandan kan (sürülmüş) olan gömleğini getirdiler. “Hayır” dedi. Nefsiniz, sizi yanıltıp (böyle) bir işe sürüklemiş. Bundan sonra (bana düşen) güzel bir sabırdır. Sizin bu düzüp-uydurduklarınıza karşı (Kendisi’nden) yardım istenecek olan Allah’tır.”0
19. ayet: Bir yolcu-kafilesi geldi, sucularını (kuyuya su almak için) gönderdiler. O da kovasını sarkıttı. “Hey müjde… Bu bir çocuk.” dedi. Ve onu (kuyudan çıkarıp) ‘ticaret konusu bir mal’ olarak sakladılar. Oysa Allah, yapmakta olduklarını bilendi.
20. ayet: Onu ucuz bir fiyata, sayısı belli (birkaç) dirheme sattılar. Onu pek önemsemediler.
21. ayet: Onu satın alan bir Mısırlı (aziz,) karısına: “Onun yerini üstün tut (ona güzel bak), umulur ki bize bir yararı dokunur ya da onu evlat ediniriz” dedi. Böylelikle Biz, Yusuf’u yeryüzünde (Mısır’da) yerleşik kıldık. Ona sözlerin yorumundan (olan bir bilgiyi) öğrettik. Allah, emrinde galib olandır, ancak insanların çoğu bilmezler.
22. ayet: Erginlik çağına erişince, kendisine hüküm ve ilim verdik. İşte Biz, iyilik yapanları böyle ödüllendiririz.
23. ayet: Evinde kalmakta olduğu kadın, ondan murad almak istedi ve kapıları sımsıkı kapatarak: “İsteklerim senin içindir, gelsene” dedi. (Yusuf) Dedi ki: “Allah’a sığınırım. Çünkü o benim Efendimdir, yerimi güzel tutmuştur. Gerçek şu ki, zalimler kurtuluşa ermez.”
24. ayet: Andolsun kadın onu arzulamıştı, -eğer Rabbinin (zinayı yasaklayan) kesin kanıt (burhan)ını görmeseydi- o da (Yusuf da) onu arzulamıştı. Böylelikle Biz ondan kötülüğü ve fuhşu geri çevirmek için (ona delil gönderdik). Çünkü o, muhlis kullarımızdandı.
25. ayet: Kapıya doğru ikisi de koştular. Kadın onun gömleğini arkadan çekip yırttı. (Tam) Kapının yanında kadının efendisiyle karşılaştılar. Kadın dedi ki: “Ailene kötülük isteyenin, zindana atılmaktan veya acı bir azaptan başka cezası ne olabilir?”
26. ayet: (Yusuf) Dedi ki: “Onun kendisi benden murad almak istedi.” Kadının yakınlarından bir şahid şahitlik etti: “Eğer onun gömleği ön taraftan yırtılmışsa bu durumda kadın doğruyu söylemiştir, kendisi ise yalan söyleyenlerdendir.
27. ayet: Yok eğer onun gömleği arkadan çekilip-yırtılmışsa, bu durumda kadın yalan söylemiştir ve kendisi doğruyu söyleyenlerdendir.”
28. ayet: Onun gömleğinin arkadan çekilip-yırtıldığını gördüğü zaman (kocası): “Doğrusu, bu sizin düzeninizden (biri)dir. Gerçekten sizin düzeniniz büyüktür” dedi.
29. ayet: “Yusuf, sen bundan yüz çevir. Sen de (kadın) günahın dolayısıyla bağışlanma dile. Doğrusu sen günahkarlardan oldun.”
30. ayet: Şehirde (birtakım) kadınlar: “Aziz (Vezir)’in karısı kendi uşağının nefsinden murad almak istiyormuş. Öyle ki sevgi onun bağrına sinmiş. Biz doğrusu onu açıkça bir sapıklık içinde görüyoruz.” dedi.
31. ayet: (Kadın) Onların düzenlerini işitince, onlara (bir davetçi) yolladı, oturup dayanacakları yerler hazırladı ve her birinin eline (önlerindeki meyveleri soymaları için) bıçak verdi. (Yusuf’a da:) “Çık, onlara (görün)” dedi. Böylece onlar onu (olağanüstü güzellikte) görünce (insanüstü bir varlıkmış gibi gözlerinde) büyüttüler, (şaşkınlıklarından) ellerini kestiler ve: “Allah’ı tenzih ederiz; bu bir beşer değildir. Bu, ancak üstün bir melektir” dediler.
32. ayet: Kadın dedi ki: “Beni kendisiyle kınadığınız işte budur. Andolsun onun nefsinden ben murad istedim, o ise (kendini) korudu. Ve andolsun, eğer o kendisine emrettiğimi yapmayacak olursa, mutlaka zindana atılacak ve elbette küçük düşürülenlerden olacak.”
33. ayet: (Yusuf) Dedi ki: “Rabbim, zindan, bunların beni kendisine çağırdıkları şeyden bana daha sevimlidir. Kurdukları düzeni benden uzaklaştırmazsan, onlara (korkarım) eğilim gösterir, (böylece) cahillerden olurum.”
34. ayet: Böylece Rabbi, duasını kabul etti ve onların hileli düzenlerini kendisinden uzaklaştırdı. Çünkü O, işitendir, bilendir.
35. ayet: Sonra onlarda (Yusuf’un iffetine ilişkin) delilleri görmelerinin ardından, mutlaka onu belli bir vakte kadar zindana atmak (görüşü)ağır bastı.
36. ayet: Onunla birlikte iki genç de zindana girmişti. Biri: “Ben (rüyamda) kendimi şarap sıkıyorken gördüm.” dedi. Öbürü: “Ben de kendimi başımın üstünde ekmek taşıyorken gördüm; kuş da ondan yemekteydi” dedi. “Bunun yorumundan bize haber ver. Doğrusu biz seni, iyilik yapanlardan görmekteyiz.”
37. ayet: Dedi ki: “Size rızıklanacağınız bir yemek gelecek olsa, ben mutlaka size daha gelmeden önce onun ne olduğunu haber veririm. Bu, Rabbimin bana öğrettiklerindendir. Doğrusu ben, Allah’a iman etmeyen, ahireti de tanımayanların ta kendileri olan bir topluluğun dinini terk ettim.”
38. ayet: “Atalarım İbrahim’in, İshak’ın ve Yakub’un dinine uydum. Allah’a hiçbir şeyle şirk koşmamız bizim için olacak şey değil. Bu, bize ve insanlara Allah’ın lütuf ve ihsanındandır, ancak insanların çoğu şükretmezler.”
39. ayet: “Ey zindan arkadaşlarım, birbirinden ayrı (bir sürü) Rabler mi daha hayırlıdır, yoksa kahhar (kahredici) olan bir tek Allah mı?”
40. ayet: “Sizin Allah’tan başka taptıklarınız, Allah’ın kendileri hakkında hiçbir delil indirmediği, sizin ve atalarınızın ad olarak adlandırdıklarınızdan başkası değildir. Hüküm, yalnızca Allah’ındır. O, Kendisi’nden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru olan din işte budur, ancak insanların çoğu bilmezler.”
41. ayet: “Ey zindan arkadaşlarım, ikinizden biri efendisine şarap içirecek, diğeri ise asılacak, kuş onun başından yiyecek. İşte hakkında fetva istemekte olduğunuz iş (artık) olup bitmiştir.”
42. ayet: İkisinden kurtulacağını sandığı kişiye dedi ki: “Efendinin katında beni hatırla.” Fakat şeytan, efendisine hatırlatmayı ona unutturdu, böylece daha nice yıllar (Yusuf) zindanda kaldı.
43. ayet: Hükümdar: “Ben (rüyamda) yedi besili inek görüyorum, onları yedi zayıf inek yiyor; bir de yedi yeşil başak ve diğerleri ise kupkuru. Ey önde gelen (kahin-bilginler,) eğer rüya yorumluyorsanız benim bu rüyamı çözüverin” dedi.
44. ayet: Dediler ki: “(Bunlar) Karmakarışık düşlerdir. Biz böyle düşlerin yorumunu bilenler değiliz.”
45. ayet: O iki kişiden kurtulmuş olanı, nice zaman sonra hatırladı ve: “Ben bunun yorumunu size haber veririm, hemen beni (zindana) gönderin” dedi.
46. ayet: (Zindana gidip:) “Yusuf, ey doğru (sözlü insan).. Yedi besili ineği yedi zayıf (ineğin) yediği ve yedi yeşil başakla diğerleri kuru olan (rüya) konusunda bize fetva ver. Umarım ki insanlara da (senin söylediklerinle) dönerim, belki onlar (bunun anlamını) öğrenmiş olurlar.”
47. ayet: Dedi ki: “Siz yedi yıl, önceleri (ektiğiniz) gibi ekin ekin, yediğinizin az bir kısmı dışında (kalanını) biçtiklerinizi başağında bırakın.”
48. ayet: Sonra bunun arkasından (kuraklığı) zorlu yedi yıl gelecektir, sakladığınız az bir miktar dışında, daha önce biriktirdiğinizi yiyip bitirecektir.”
49. ayet: Sonra bunun arkasından bir yıl gelecektir ki, insanlar onda bol bol yağmura kavuşturulacak ve onda sıkıp-sağacaklar.”
50. ayet: Hükümdar dedi ki: “Onu bana getirin.” Ona elçi geldiğinde (Yusuf:) “Efendine (Rabbine) dön de ona sor: “Ellerini kesen o kadınların durumu neydi? Doğrusu benim Rabbim, onların hileli düzenlerini gerçekten bilendir.”
51. ayet: (Hükümdar topladığı o kadınlara:) “Yusuf’un nefsinden murad almak istediğinizde sizin durumunuz neydi?” dedi. Onlar: “Allah için, haşa” dediler. “Biz ondan hiçbir kötülük görmedik.” Aziz (Vezir)in de karısı dedi ki: “İşte şu anda gerçek orta yere çıktı; onun nefsinden ben murad almak istemiştim. O ise gerçekten doğruyu söyleyenlerdendir.”
52. ayet: (Yusuf aracıya şunu söyledi:) “Bu, (itiraf Vezirin) yokluğunda gerçekten kendisine ihanet etmediğimi ve gerçekten Allah’ın ihanet edenlerin hileli-düzenlerini başarıya ulaştırmadığını kendisinin de bilip öğrenmesi içindi.”
53. ayet: “(Yine de) Ben nefsimi temize çıkaramam. Çünkü gerçekten nefis, -Rabbimin kendisini esirgediği dışında- var gücüyle kötülüğü emredendir. Şüphesiz, benim Rabbim, bağışlayandır, esirgeyendir.”
54. ayet: Hükümdar dedi ki: “Onu bana getirin, onu kendime bağlı kılayım.” Onunla konuştuğunda da (şöyle) dedi: “Sen bugün bizim yanımızda (artık) önemli bir yer sahibisin, güvenilir (bir danışman-yönetici)sin.”
55. ayet: (Yusuf) Dedi ki: “Beni (bu) yerin (ülkenin) hazineleri üzerinde (bir yönetici) kıl. Çünkü ben, (bunları iyi) bir koruyucuyum, (yönetim işlerini de) bilenim.”
56. ayet: İşte böylece Biz yeryüzünde Yusuf’a güç ve imkan (iktidar) verdik. Öyle ki, orada (Mısır’da) dilediği yerde konakladı. Biz kime dilersek rahmetimizi nasib ederiz ve iyilik yapanların ecrini kayba uğratmayız.
57. ayet: Ahiretin karşılığı ise, iman edenler ve takvada bulunanlar için daha hayırlıdır.
58. ayet: (Kuraklık başlayınca) Yusuf’un kardeşleri gelip yanına girdiler, onu tanımadıkları halde kendisi onları hemen tanıdı.
59. ayet: Onların erzak yüklerini hazırlayınca dedi ki: “Bana babanızdan olan kardeşinizi getirin. Görmüyor musunuz, ben ölçüyü tam tutarım ve ben konukseverlerin en hayırlısıyım.”
60. ayet: “Eğer onu bana getirmeyecek olursanız, artık benim katımda sizin için bir ölçek (erzak) yoktur ve bana da yaklaşmayın.”
61. ayet: Dediler ki: “Onu babasından istemeye çalışacağız ve herhalde biz bunu yapabileceğiz.”
62. ayet: Yardımcılarına dedi ki: “Sermayelerini (erzak bedellerini) yüklerinin içine koyun. İhtimal ki ailelerine döndüklerinde bunun farkına varırlar da belki geri dönerler.”
63. ayet: Böylelikle babalarına döndükleri zaman, dediler ki: “Ey babamız, ölçek bizden engellendi. Bu durumda kardeşimizi bizimle gönder de erzağı alalım. Onu mutlaka koruyacağız.”
64. ayet: Dedi ki: “Daha önce kardeşi konusunda size güvendiğimden başka (bir şekilde) onun hakkında size güvenir miyim? Allah en hayırlı koruyucudur ve O, esirgeyenlerin esirgeyicisidir.”
65. ayet: Erzak yüklerini açıp da sermayelerinin kendilerine geri verilmiş olduğunu gördüklerinde, dediler ki: “Ey Babamız, daha neyi arıyoruz, işte sermayemiz bize geri verilmiş; (bununla yine) ailemize erzak getiririz, kardeşimizi koruruz ve bir deve yükünü de ilave ederiz. Bu (aldığımız) az bir ölçektir.”
66. ayet: “Bana etrafınızın çepeçevre kuşatılması dışında, onu ne olursa olsun mutlaka bana getireceğinize dair Allah adına kesin bir söz verinceye kadar, onu sizinle asla gönderemem.” dedi. Böylelikle ona kesin bir söz verince dedi ki: “Allah, söylediklerimize vekildir.”
67. ayet: Ve dedi ki: “Ey çocuklarım, tek bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ben size Allah’tan hiçbir şeyi sağlayamam (gideremem). Hüküm yalnızca Allah’ındır. Ben O’na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnızca O’na tevekkül etmelidirler.”
68. ayet: Babalarının kendilerine emrettiği yerden (Mısır’a) girdiklerinde, (bu,) -Yakub’un nefsindeki dileği açığa çıkarması dışında- onlara Allah’tan gelecek olan hiçbir şeyi (gidermeyi) sağlamadı. Gerçekten o, kendisine öğrettiğimiz için bir ilim sahibiydi. Ancak insanların çoğu bilmezler.
69. ayet: Yusuf’un yanına girdikleri zaman, o, kardeşini bağrına bastı; “Ben” dedi. “Senin gerçekten kardeşinim. Artık onların yaptıklarına üzülme.”
70. ayet: Erzak yüklerini kendilerine hazırlayınca da, su kabını kardeşinin yükü içine bıraktı, sonra bir münadi (şöyle) seslendi: “Ey kafile, sizler gerçekten hırsızsınız.”
71. ayet: Onlara doğru yönelerek: “Neyi kaybettiniz?” dediler.
72. ayet: Dediler ki: “Hükümdarın su tasını kaybettik, kim onu (bulup) getirirse, (ona armağan olarak) bir deve yükü vardır. Ben de buna kefilim.”
73. ayet: “Allah adına, hayret” dediler. “Siz de bilmişsiniz ki, biz (bu) yere bozgunculuk çıkarmak amacıyla gelmedik ve biz hırsız değiliz.”
74. ayet: “Öyleyse” dediler. “Eğer yalan söylüyorsanız (bunun) cezası nedir?”
75. ayet: Dediler ki: “Bunun cezası, (su tası) yükünde bulunanın kendisidir. İşte biz zulmedenleri böyle cezalandırırız.”
76. ayet: Böylece (Yusuf) kardeşinin kabından önce onların kablarını (yoklamaya) başladı, sonra onu kardeşinin kabından çıkardı. İşte Biz Yusuf için böyle bir plan düzenledik. (Yoksa) Hükümdarın dininde (yürürlükteki kanuna göre) kardeşini (yanında) alıkoyamazdı. Ancak Allah’ın dilemesi başka. Biz dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Ve her bilgi sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır.
77. ayet: Dediler ki: “Şayet çalmış bulunuyorsa, bundan önce onun kardeşi de çalmıştı.” Yusuf bunu kendi içinde saklı tuttu ve bunu onlara açıklamadı (ve içinden): “Siz daha kötü bir konumdasınız” dedi. “Sizin düzmekte olduklarınızı Allah daha iyi bilir.”
78. ayet: Dediler ki: “Ey Vezir, gerçek şu ki, bunun yaşlı (ve) büyük bir babası var; onun yerine bizden birisini alıkoy. Doğrusu biz, seni iyilik yapanlardan görmekteyiz.”
79. ayet: Dedi ki: “Eşyamızı kendisinde bulduğumuzun dışında, birisini alıkoymamızdan Allah’a sığınırız. Yoksa bu durumda kuşkusuz biz zalim oluruz.”
80. ayet: Ondan umutlarını kestikleri zaman, (durumu) kendi aralarında görüşmek üzere bir yana çekildiler. Onların büyükleri dedi ki: “Babanızın size karşı Allah adına kesin bir söz aldığını ve daha önce Yusuf konusunda yaptığımız aşırılığı (işlediğimiz suçu) bilmiyor musunuz? Artık (bundan böyle) ben, ya babam bana izin verinceye veya Allah bana ilişkin hüküm verinceye kadar (bu) yerden kesin olarak ayrılamam. O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.”
81. ayet: “Dönün babanıza ve deyin ki: ‘-Ey babamız, senin oğlun gerçekten hırsızlık etti. Biz, bildiğimizden başkasına şahitlik etmedik. Biz gaybın kollayıcıları değiliz.”
82. ayet: “İçinde (yaşamakta) olduğumuz şehre sor, hem kendisinde geldiğimiz kervana da. Biz gerçekten doğruyu söyleyenleriz.”
83. ayet: (Şehre dönüp durumu babalarına aktarınca o:) “Hayır” dedi. “Nefsiniz sizi yanıltıp (böyle) bir işe sürüklemiş. Bundan sonra (bana düşen) güzel bir sabırdır. Umulur ki Allah (pek yakın bir gelecekte) onların tümünü bana getirir. Çünkü O, bilenin, hüküm ve hikmet sahibi olanın Kendisi’dir.”
84. ayet: Ve onlardan yüz(ünü) çevirdi ve: “Ey Yusuf’a karşı (artan dayanılmaz) kahrım” dedi ve gözleri üzüntüsünden (ağardıkça) ağardı. Ki yutkundukça yutkunuyordu.”
85. ayet: “Allah adına, hayret” dediler. “Hala Yusuf’u anıp durmaktasın. Sonunda (ya kahrından) hastalanacaksın ya da helake uğrayanlardan olacaksın.”
86. ayet: Dedi ki: “Ben, dayanılmaz kahrımı ve üzüntümü yalnızca Allah’a şikayet ediyorum. Ben Allah’tan (bir bilgi olarak) sizin bilmediğinizi de biliyorum.”
87. ayet: “Oğullarım, gidin de Yusuf ile kardeşinden (duyarlı bir araştırmayla) bir haber getirin ve Allah’ın rahmetinden umut kesmeyin. Çünkü kafirler topluluğundan başkası Allah’ın rahmetinden umut kesmez.”
88. ayet: Böylece onun (Yusuf’un) huzuruna girdikleri zaman, dediler ki: “Ey Vezir, bize ve ailemize şiddetli bir darlık dokundu; önemi olmayan bir sermaye ile geldik. Bize artık (yine) ölçeği tam olarak ver ve bize ilave bir bağışta bulun. Şüphesiz Allah, tasaddukta bulunanlara karşılığını verir.”
89. ayet: (Yusuf) Dedi ki: “Sizler, cahiller iken Yusuf’a ve kardeşine neler yaptığınızı biliyor musunuz?”
90. ayet: “Sen gerçekten Yusuf musun, sensin öyle mi?” dediler. “Ben Yusuf’um” dedi. “Ve bu da kardeşimdir. Doğrusu Allah bize lütufta bulundu. Gerçek şu ki, kim sakınır ve sabrederse, şüphesiz Allah, iyilikte bulunanların karşılığını boşa çıkarmaz.”
91. ayet: Dediler ki: “Allah adına, hayret, Allah seni gerçekten bize karşı tercih edip-seçmiştir ve biz de gerçekten hataya düşenler idik.”
92. ayet: Dedi ki: “Bugün size karşı sorgulama, kınama yoktur. Sizi Allah bağışlasın. O, merhametlilerin (en) merhametlisidir.”
93. ayet: “Bu gömleğimle gidin de, babamın yüzüne sürün. Gözü (yine) görür hale gelir. Bütün ailenizi de bana getirin.”
94. ayet: Kafile (Mısır’dan) ayrılmaya başladığı zaman, babaları dedi ki: “Eğer beni bunamış saymıyorsanız, inanın Yusuf’un kokusunu (burnumda tüter) buluyorum.”
95. ayet: “Allah adına, hayret” dediler. “Sen hala geçmişteki yanlışlığındasın.”
96. ayet: Müjdeci gelip de onu (gömleği) onun yüzüne sürdüğü zaman, gözü görür olarak (sağlığına) dönüverdi. (Yakub) Dedi ki: “Ben, size bilmediğinizi Allah’tan gerçekten biliyorum demedim mi?”
97. ayet: (Çocukları da:) “Ey babamız, bizim için günahlarımızın bağışlanmasını dile. Biz gerçekten hataya düşenler idik” dediler.
98. ayet: “İlerde sizin için Rabbimden bağışlanma dilerim. Çünkü O, bağışlayandır, esirgeyendir” dedi.
99. ayet: Böylece onlar (gelip) Yusuf’un yanına girdikleri zaman, anne ve babasını bağrına bastı ve dedi ki: “Allah’ın dilemesiyle Mısır’a güvenlik içinde giriniz.”
100. ayet: Babasını ve annesini tahta çıkarıp oturttu; onun için secdeye kapandılar. Dedi ki: “Ey Babam, bu, daha önceki rüyamın yorumudur. Doğrusu Rabbim onu gerçek kıldı. Bana iyilik etti, çünkü beni zindandan çıkardı. Şeytan benimle kardeşlerimin arasını açtıktan sonra, (O,) çölden sizi getirdi. Şüphesiz benim Rabbim, dilediğini pek ince düzenleyip tedbir edendi. Gerçekten bilen, hüküm ve hikmet sahibi O’dur.”
101. ayet: “Rabbim, Sen bana mülkten (bir pay ve onu yönetme imkanını) verdin, sözlerin yorumundan (bir bilgi) öğrettin. Göklerin ve yerin Yaratıcısı, dünyada ve ahirette benim velim Sensin. Müslüman olarak benim hayatıma son ver ve beni salihlerin arasına kat.”
102. ayet: Bu, sana (ey Muhammed) vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Yoksa onlar, (Yusuf’un kardeşleri) o hileli-düzeni kurarlarken, yapacakları işe topluca karar verdikleri zaman sen yanlarında değildin.
103. ayet: Sen şiddetle arzu etsen bile, insanların çoğu iman edecek değildir.
104. ayet: Oysa ki sen buna karşı onlardan bir ücret de istemiyorsun. O, alemler için yalnızca bir ‘öğüt ve hatırlatmadır.’
105. ayet: Göklerde ve yerde nice ayetler vardır ki, üzerinden geçerler de, ona sırtlarını dönüp giderler.
106. ayet: Onların çoğu Allah’a iman etmezler de ancak şirk katıp-dururlar.
107. ayet: Şimdi bunlar, kendilerine Allah’ın azabından kapsamlı bir bürümenin gelivermesinden veya onların hiç haberleri yokken kıyametin onlara apansız gelmesinden kendilerini güvende mi buldular?
108. ayet: De ki: “Bu, benim yolumdur. Bir basiret üzere Allah’a davet ederim; ben ve bana uyanlar da. Ve Allah’ı tenzih ederim, ben müşriklerden değilim.”
109. ayet: Biz senden önce, şehirler halkına kendilerine vahyettiğimiz kimseler dışında (başkalarını elçi olarak) göndermedik. Hiç yeryüzünde dolaşmıyorlar mı, ki kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını görmüş olsunlar? Korkup-sakınanlar için ahiret yurdu elbette daha hayırlıdır. Siz yine de akıl erdirmeyecek misiniz?
110. ayet: Öyle ki elçiler, umutlarını kesip de, artık onların gerçekten yalanladıklarını sandıkları bir sırada onlara yardımımız gelmiştir; Biz kimi dilersek o kurtulmuştur. Suçlu-günahkarlar topluluğundan zorlu azabımız kesin olarak geri çevrilmeyecektir.
111. ayet: Andolsun, onların kıssalarında temiz akıl sahipleri için ibretler vardır. (Bu Kur’an) düzüp uydurulacak bir söz değildir, ancak kendinden öncekilerin doğrulayıcısı, herşeyin ‘çeşitli biçimlerde açıklaması’ ve iman edecek bir topluluk için bir hidayet ve rahmettir.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 64-65-66-67

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı 2. Ünite Ünitemizi Değerlendirelim Cevapları Sayfa 64, 65, 66, 67


2. Ünite Ünitemizi Değerlendirelim Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 64-65-66-67


A. Aşağıdaki açık uçlu soruları cevaplayınız.


1. İslam dininin paylaşma ve yardımlaşmaya verdiği önemi açıklayınız.


Kısa Cevap : “İslam dininin paylaşma ve yardımlaşmaya verdiği önemi açıklayınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

İslamiyet paylaşma ve yardımlaşmanın teşviki için birçok ayet ve hadisle bunu müminlere bildirmiştir. Karşılığında Allah’ın rızası ve birçok sevap var dedirterek hem insanların birbirine yardım etmesi hem fakirlerin gözetilmesi hem de toplumsal düzenin sağlığı amaçlanmıştır.

Sadaka Ve Zekat Hakkında Bazı Ayet Ve Hadisler;

Selmân b. Âmir’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Yoksula verilen sadaka bir, akrabaya verilen ise hem sadaka hem de sıla-i rahim olmak üzere iki sadaka sayılır.” (Nesâî, Zekât, 82; Tirmizî, Zekât, 26)
Câbir b. Abdullah el-Ensârî’den (r.a.) nakledildiğine göre Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Sadakanın en hayırlısı, ihtiyaç fazlası maldan verilendir.” (Ebû Dâvûd, Zekât, 39)
Kâ’b b. Ucre (r.a.) diyor ki:

“Allah Resûlü bana şöyle buyurdu: ‘Sadaka/zekât vermek, suyun ateşi söndürdüğü gibi hataları yok eder…’” (Tirmizî, Cum’a, 79; İbn Mâce, Zühd, 22)

“Sadakaları açıktan verirseniz ne güzel! Fakat onları gizleyerek fakirlere verirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır ve günahlarınızdan bir kısmına da keffaret olur. Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” (Bakara Suresi 271)
“Sadaka belâyı defeder.”
“Sadaka belâyı def eder ve ömrü uzatır.”

Hz.Âişe’den rivâyet edildiğine göre, Peygamber hanımları bir koyun kesmişlerdi de Resûlullah(s.a.v): “Koyundan ne kadarı kaldı?” diye sordu. Âişe, dedi ki: “Sadece kürek kemiği
bölgesi kaldı! Gerisini dağıttık” deyince; Resûlullah(s.a.v.) şöyle buyurdu: “Küreğinden başka hepsi bize (sevap olarak) kaldı.”
(Tırmizi, Kıyame, 33)


2. Zekât ve sadaka arasında ne fark vardır? Açıklayınız.


Kısa Cevap : “Zekât ve sadaka arasında ne fark vardır? Açıklayınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Zekat; dinde belirtilen nisap mala sahip olan kimselerin Allah rızası için belirli fakir kişilere vermesi gereken belli miktardır.

“Zekâtlar ancak fakirlere, yoksullara, zekâtların toplanmasında görevli memurlara, kalpleri İslâm’a ısındırılacak olanlara, kölelere, borçlulara, Allah yolunda cihâd edenlere ve yolda kalmışlara verilir. Allah’ın bu konudaki kesin emri ve taksimi böyledir. Allah her şeyi hakkiyle bilen, her işi ve hükmü hikmetli ve sağlam olandır.” (Tevbe, 9/60) nisabı da hadislerde belirtilmiştir. (Buhârî, Zekât, 32, 36, 38, 43) Buna göre temel ihtiyaçları dışında nisap miktarı mala sahip olan kişi diğer şartlar da yerine gelmişse bu mallarının zekâtını vermesi gerekir. (Kâsânî, Bedâî’, II, 4 vd)

Kaynak: Diyanet Fetva Kurulu

Sadaka; Allah rızası için fakirlere verilen mal, para, ilim gibi insanın muhtaç olduğu herhangi bir şeyi vermek veya Allah rızası için yapılan bir iyiliktir.

Câbir’den (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah (sav) şöyle demiştir: Herhangi bir Müslümanın diktiği ağaçtan yenen, çalınan ve alınan şey, o ağacı diken kimse için sadakadır.
Gülümsemek sadakadır

Resûl-i Ekrem Efendimiz şöyle buyurmuştu:

“Sübhânallah demek bir sadakadır. Elhamdülillah demek bir sadakadır. Lâ ilâhe illallah demek bir sadakadır. Allahü ekber demek bir sadakadır. İyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak bir sadakadır. İnsanın kılacağı iki rekât kuşluk namazı ise, bütün bunlara bedeldir” (Müslim, Müsâfirîn 84).
Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Allah yolunda (cihâd edilmesi için) sarfettiğin para, köle âzâd etmek için harcadığın para, fakire sadaka verdiğin para ve bir de aile fertlerinin ihtiyaçları için harcadığın para var ya! İşte bunların içinde sana en çok sevap kazandıracak olanı, ailen için harcadığın paradır.” (Müslim, Zekât 39)
Ebû Mes`ûd el-Bedrî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber aleyhisselâm şöyle buyurdu:

“Bir adam Allah’ın rızasını umarak ailesinin geçimini sağlarsa, harcadıkları onun için birer sadaka olur.” (Buhârî, Îmân 41, Megâzî 12, Nefekât 1; Müslim, Zekât 49)
Peygamber aleyhisselâm sözüne devamla şöyle buyurdu:

“Yoksula verilen sadaka bir sadaka, akrabaya verilen sadaka ise iki sadaka yerine geçer: Biri sadaka sevabı, öteki de akrabayı koruyup gözetme sevabıdır.” (Tirmizî, Zekât 26.)


3. İnfak kültürünün toplumumuzdaki yansımalarına örnekler veriniz.


Kısa Cevap : “İnfak kültürünün toplumumuzdaki yansımalarına örnekler veriniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

İnfak harcama, ödeme anlamına gelen Arapça bir kelimedir.

İnfak genellikle maddi olan ve Allah rızası için yapılan ve verilen şeyler için kullanılır.

İslamiyet’te infak yani sadaka ve zekat gibi maddi yardımda bulunma teşvik edilmiş ve bu konuda birçok ayet ve hadis bulunmaktadır.


4. Hz. Şuayb’ın (a.s.) Medyen toplumuna tebliği hangi hususları içermektedir? Açıklayınız.


Kısa Cevap : “Hz. Şuayb’ın (a.s.) Medyen toplumuna tebliği hangi hususları içermektedir? Açıklayınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Şuayb aleyhisselam kur’an-ı Kerim’de ismi 11 defa geçmiş ve çok güzel bir hitap yeteneği olduğu için kendisine hatibu’l Enbiya yani peygamberlerin hatibi denmiştir.

İbrahim veya Salih Aleyhisselam’ın neslinden gelmektedir. Musa Aleyhisselam’ın kayınpederidir.

Medyen ve Eke halkına gönderilmiş bu halkı putlara ve heykellere tapmaktan ve alışverişte hilekar olmaktan nehyetmiştir.

İbrahim aleyhisselama indirilen Hanif dininin hükümlerine göre amel etmiştir.

Ölçü ve serçe’ye çok dikkat eder kul hakkı konusunda korkardı.

Şuayb Aleyhisselam’ın nasihatlerini dinlemeyen Medyen halkı korkunç bir ses, Eyke halkı ise üzerlerine ateş ve kıvılcım yağarak helak olmuştur.

Bir rivayete göre şuayb aleyhisselam kavimlerin helakından sonra Medine’ye yerleşmiş bir rivayete göre ise kendisine iman edenlerle beraber Mekke’ye gitmiş ve orada vefat etmiştir.


5. Maûn suresinde hangi mesajlar verilmektedir? Yazınız.


Kısa Cevap : “Maûn suresinde hangi mesajlar verilmektedir? Yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Maun suresinin mealinde görüldüğü gibi bu sure yetime merhamet etmeyen ve ona eziyet eden Ebu Cehil hakkında inmiş bir süredir.

Ebu cehil’in darda kalmış bir yetime eziyet etmesi sonucunda o yetimin Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’e gitmesi üzerine inmiştir.

Maun suresi bizlere yetimlere merhamet etmeyi ve onlara sahip çıkmayı, dini yaralanmaktan uzak durmayı, yoksula yedirmeyi ve buna özendirmeyi, namazları huşu içinde gösteriş olmadan kılmayı hayra da teşvik ederek engel olanlardan olmamayı emreder.

Maun Suresi Diyanet meali

﴾1﴿ Gördün mü dini yalan sayanı?
﴾2﴿ İşte odur yetimi itip kakan;
﴾3﴿ Ve yoksula yedirmeyi özendirmeyen!
﴾4﴿ Vay haline o namaz kılanların ki,
﴾5﴿ Onlar namazlarının özünden uzaktırlar.
﴾6﴿ Onlar halka gösteriş yaparlar.
﴾7﴿ Hayra da engel olurlar.


B. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.


1. – Allah’ın (c.c.) bize verdiği nimetlere karşılık bir şükür ifadesidir.
– Fakirlik ve sosyal adaletsizliğin çözüm yollarından biridir.
– Zenginlerle fakirler arasındaki kıskançlık, kin ve düşmanlık duygularını giderir.

Yukarıda bahsedilen ibadet hangisidir?


A) Hac
B) Zekât
C) Oruç
D) Namaz


8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 65 Cevapları


2. Aşağıdakilerden hangisi zekâtı verilen mallardan biri değildir?


A) Kazanılan para
B) Toprak ürünleri
C) Oturulan ev
D) Altın ve gümüş


3. I. Zekât kelimesi temizlenme, çoğalma, bereket, gelişme anlamlarına gelir.
II. Toprak ürünlerinden zekât verilmez.
III. Zekât verirken yakın çevreden başlamalıyız.
IV. Zekât verecek kişi bedence sağlıklı olmalıdır.

Yukarıda zekât ile ilgili verilen bilgilerden hangisi veya hangileri doğrudur?


A) I-III B) Sadece II C) Yalnız IV D) II ve IV


4. I. Ramazan ayında bayram namazından önce verilmesi gerekir.
II. Halk arasında bu sadaka türüne “fitre” de denir.
III. Nisab miktarı malı olan her Müslümanın fitre vermesi gerekir.
IV. Sahip olduğumuz malların kırkta biri oranında verilir.

Yukarıda fıtır sadakası hakkında verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?


A) I-II B) II-III C) Yalnız IV D) Yalnız III


5. “Sadaka-i cariye; insanın ölümünden sonra da sevabı devam eden sadakadır.”

Buna göre aşağıdakilerden hangisi sadaka-i cariye örneği olarak gösterilemez?


A) Hayırlı evlat B) Faydalı ilim C) Tebessüm etmek D) Hastane yaptırmak


6. I. Ahmet’in adres soran birine yardım etmesi
II. Talha’nın sınıfa girdiğinde güler yüzle selam vermesi
III. Cem’in yaşlı bir teyzenin poşetlerini taşıması


Yukarıdaki davranışlar hangi ibadet kapsamında değerlendirilir?


A) Zekât
B) Sadaka
C) Sadaka-i cariye
D) Fıtır sadakası


8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 66 Cevapları


7. “Zekât veren insanlar hem Allah’a (c.c.) hem de toplumda zor durumda bulunan insanlara karşı görevlerini yapmış olurlar. Zekât ekonomik yönden durumları iyi olan insanların Allah rızası için yoksul, düşkün ve borçlu insanlara yardım etmelerine aracılık eder.”

Buna göre, aşağıdakilerden hangisi zekâtın toplumsal işlevlerinden biri değildir?


A) Toplumda açlık ve fakirliği azaltması
B) Toplumda dayanışmayı güçlendirmesi
C) Sevgi ve saygının gelişmesini sağlaması
D) Toplumsal farklılıkları koruması


8. Allah’ın (c.c) rızasını kazanmak için yapılan her türlü iyiliğe ne denir?


A) Zekât B) Sadaka C) Fitre D) Bağış


9. Aşağıdakilerden hangisi Mâûn suresinin mesajlarından biri değildir?


A) Oruç bizi iyiliğe yönlendirmelidir.
B) İbadetlerde gösterişten kaçınmak gerekir.
C) Yardımlaşmaya İslam dininde çok önem verilmiştir.
D) İnsanları yardımlaşmaya teşvik etmek gerekir.


C. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri verilen kelimelerle doldurunuz.


(Riyakâr, fıtır sadakası, zekât, Hz Şuayb (a.s.), zararlı şeylerde)


  1. İslam dini insana ve topluma faydalı olan hususlarda yardımlaşmayı emrederken zararlı şeylerde yardımlaşmayı yasaklamıştır.
  2. Amellerini gösteriş için yapan kimselere Riyakâr denir.
  3. Hz Şuayb (a.s) Allah’a (c.c.) iman ve alışverişte dürüstlüğün önemi konusunda Müslümanlar için çok güzel bir örnektir.
  4. Fıtır sadakası bayram namazı vaktine kadar verilmelidir.
  5. Dinen zengin sayılan kimselerin yılda bir kez zekât vermesi gerekir.

D. Aşağıdaki cümleler doğruysa başına (D), yanlışsa (Y) yazınız.


  1. ( Yanlış ) Allah’ın rızasını kazanmak için yapılan her türlü iyiliğe zekât denir.
  2. ( Yanlış ) Zekâtı önce hiç tanımadığımız yoksullara vermeliyiz.
  3. ( Doğru ) Sadaka-i cariye; insanın ölümünden sonra da sevabı devam eden sadakadır.
  4. ( Doğru ) Allah rızasını kazanmak amacıyla sahip olduklarımızdan harcamaya infak denir.
  5. ( Doğru ) İbadetlerimizde gösterişten kaçınmalıyız.

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 67 Cevapları


Aşağıdaki soruları cevaplayarak bulmacayı çözünüz.


Soldan Sağa


  • 6. İslam dinine göre bir Müslümanın zengin kabul edilme sınırı. (NİSAP)
  • 7. Yüce Allah’ın verdiği her türlü nimet için minnet duyma, teşekkür etme. (ŞÜKÜR)
  • 9. Yardım ve zekât anlamına gelen sure adı: MAUN.
  • 10. Dinen zengin kabul edilen Müslümanların sağlıklı olmalarının bir şükrü olarak Ramazan ayının sonuna kadar fakirlere ödemekle yükümlü oldukları sadaka. (FITIR)
  • 11. İslam dinine göre zengin sayılan Müslümanların yılda bir kez mallarının belli miktarını ihtiyaç sahiplerine vermesi. (ZEKAT)

Yukarıdan Aşağıya


  • 1. Allah’ın (c.c.) rızasını kazanmak amacıyla yapılan her türlü yardım. (SADAKA)
  • 2. İslam’a göre helal kabul edilen mallardan faydalanma hakkını Allah’ın (c.c.) rızasını umarak toplumun kullanımına sunan hayır kurumu. (VAKIF)
  • 3. Acıma duygusu. (MERHAMET)
  • 4. İnsanlar arasında şöhret, çıkar sağlama veya manevi bir konum elde etme amacıyla gösteriş için ibadet veya iş yapan kimse. (RİYAKAR)
  • 5. Toprak ürünlerinden alınan zekât. (ÖŞÜR)
  • 8. Allah rızası için zekât da dâhil olmak üzere yapılan her türlü maddi yardım. (İNFAK)


 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Meb Yayınları Sayfa 82-83-84-85

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Yusuf (a.s.) Cevapları Sayfa 82, 83, 84, 85


Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Yusuf (a.s.) Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 82-83-84-85


Soru : Hz. Yusuf’un (a.s.) hayatı hakkında neler biliyorsunuz?


Kısa Cevap : “Hz. Yusuf’un (a.s.) hayatı hakkında neler biliyorsunuz?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Yusuf Aleyhisselam Yakup peygamberin oğlu olup oğulları 12’dir. Kur’an-ı Kerim’de adı 27 defa geçmektedir. Kur’an-ı Kerim’de 12 surenin adı kendi adı olan Yusuf suresidir.

Yusuf Aleyhisselam’ın kısası kur’an-ı Kerim’de ahsenül kasas yani kısaların en güzeli diye ifade edilir.

Hz Yusuf Aleyhisselam Kur’an’da dürüstlük iffeti güzelliği ve güvenilirliği bakımından övülmektedir.

Kardeşleri ona olan kıskançlıklarından dolayı kuyuya atmış , babalarına ise öldüğünü söylemişlerdir.

Yusuf Aleyhisselam daha sonra köle olarak satılmış ve daha sonra kendisine aşık olan Züleyha ‘ nın iftirası ile zindana atılmıştır.

Yusuf Aleyhisselam Züleyha evli olduğu için onu reddetmiş, Züleyha da ona iftirada bulunmuştur.

Yıllarca zindanda kaldıktan sonra hükümdar olmuş ve kardeşleri ile görüşüp babasına kavuşmuştur.

Çileli zindan yıllarından sonra bazı başarıları sebebiyle hükümdarlığa geçmiş ve Züleyha annemiz onu duası bereketi ile eski güzelliği ve gençliğine kavuşmuş onunla evlenmiştir.

Yusuf Aleyhisselam babasından sonra 23 yıl daha yaşamış ve daha sonra Mısır’da vefat etmiştir.

Onu çok seven Mısırlılar kabrinin Mısır’da kalmasını istemiş ve mermer sandık içerisinde Nil’ e gömmüşlerdir.


8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 85 Cevapları


YAZALIM


Soru : Kur’an-ı Kerim’deki Yusuf kıssasını okuyarak Hz. Yusuf’un zorluklara karşı sabrı, tevhid mücadelesi ve üstün ahlaki özelliklerine örnekler yazınız.


Kısa Cevap : “Kur’an-ı Kerim’deki Yusuf kıssasını okuyarak Hz. Yusuf’un zorluklara karşı sabrı, tevhid mücadelesi ve üstün ahlaki özelliklerine örnekler yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Yusuf Aleyhisselam’ın kıssasına baktığım zaman gerek kardeşleri tarafından gerek kendisini köle alarak büyüten Züleyha annemizin ona yaptıkları konusunda büyük imtihanlar geçirmiştir.

Yusuf Aleyhisselam sabrı, affediciliği ve namus bakımından herkese örnek olması gereken bir insandır.

Bu kadar güzel olduğu halde ahlaksızlığa karşı gelmek tevhid inancına davet etmek ve hükümdar olduğu halde tevazu olmak gerçekten takdir edilecek büyük bir ahlaktır.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 74-75-76-77-78-79-80-81-82

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Dinin Temel Gayesi Cevapları Sayfa 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82


Dinin Temel Gayesi Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 74-75-76-77-78-79-80-81-82


Soru : Sizce dinin amacı ne olabilir?


Kısa Cevap : “Sizce dinin amacı ne olabilir?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Bence dinin amacı insanların toplumsal düzenin sağlayarak bireylerin huzur ve güven içerisinde yaşamaları, Allah’a karşı ibadet görevlerini öğreterek ahirette sonsuz bir mutluluğun kapısını açmaktır.

Allahu Teala insanları severek yokluktan  varlık sıfatına geçirmiş ve onlara cenneti kazanmaları için yolları açmıştır.

Yok olmak ve hiç var olmamak insanın istemeyeceği ve aynı zamanda sonsuz bir hayatın olması isteği her insanın içinde olan bir duygudur.


DEĞERLENDİRELİM


Hz. Muhammed (s.a.v.) bir keresinde, “ Müflis (iflas etmiş kişi) kimdir bilir misiniz?” diye sorar. Sahabe “Bizim aramızda müflis, parası ve eşyası olmayan kimsedir.” diye karşılık verince şöyle buyurur: “Benim ümmetimden müflis o kimsedir ki kıyamet gününde namaz, oruç ve zekât (gibi ibadetlerin sevabıyla) gelir. Ancak şuna sövmüş, buna iftirada bulunmuş, ötekinin malını yemiş, berikinin kanını dökmüş, diğerini de dövmüş olarak gelir. Hesap gününde hakkına girdiği kimselere onun iyiliklerinden alınıp dağıtılır. Eğer yaptığı iyilikleri kötülüklerinin cezasını karşılamaya yetmezse hak sahiplerinin günahlarından alınarak onun üzerine yüklenir. Sonra da günahkâr bir kimse olarak cehenneme atılır. İşte asıl müflis bu kişidir.”

(Müslim, Birr ve Sıla, 59.)


Soru : Yukarıdaki hadisi İslam’ın haklara verdiği önem açısından değerlendiriniz.


Cevap :

Yukarıdaki hadisi islam’ın haklara verdiği önem açısından değerlendirdiğimiz zaman şu sonuç çıkar. İnsanın ne kadar ibadet ehli olursa olsun ahlakını düzeltmedikçe ve diğer insanlara gerekli saygıyı göstermedikçe ahirette hüsran da olacağı ifade edilmiştir.

İslamiyet başkasının hakkında çok önem vermiş ve diğer günahları affedilse bile insanın kul hakkının sadece hakkı olan kişiden alınabileceği ifade edilerek bu konuya dikkat çekilmiştir.


8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 75 Cevapları


DEĞERLENDİRELİM


“Hepiniz Âdem’in çocuklarısınız… Arap’ın Arap olmayana bir üstünlüğü yoktur… Ey insanlar! Kanlarınız (hayatınız), mallarınız, haysiyet ve şerefiniz, Rabbinizle buluşacağınız güne kadar kutsal ve saygındır.”

(Ahmet b. Hanbel, V, s. 411.)


Soru : Yukarıdaki hadisi özgürlük ve temel haklar çerçevesinde arkadaşlarınızla değerlendiriniz.


Cevap :

Yukarıdaki hadis özgürlük ve temel haklar açısından bakıldığı zaman mükemmel bir ilkedir.

Kim seni kimseden üstünlüğü olmadığı gibi aynı zamanda insanların canı ,malı ve namusu da o şekilde kutsal ve kurulması gereklidir.


8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 82 Cevapları


YORUMLAYALIM


“Allah’ın koymuş olduğu sınırları gözetenler ile o sınırları çiğneyen kimseler, bir gemideki yolculara benzer. Onlar kendi aralarında kura çekip gemiyi paylaşmışlar ve kimilerine geminin üst tarafı, kimilerine de alt tarafı düşmüştü. Geminin alt kısmında bulunanlar, suya ihtiyaç duyduklarında, yukarıdakilerin yanına geliyorlar ve su ihtiyaçlarını oradan gideriyorlardı. Bir defasında kendi kendilerine, ‘Biz kendi payımıza düşen alt kısımda bir delik açsak da yukarıdakileri hiç rahatsız etmesek.’ dediler. Eğer yukarıdakiler, alttaki insanları istekleriyle baş başa bırakırlarsa, topluca helâk olurlar. Eğer onlara engel olurlarsa, hem kendileri hem de diğerleri kurtulur.”

(Buhârî, Şirket, 6.)


Soru : Yukarıdaki hadisi sorumluluk açısından yorumlayınız.


Cevap :

Yukarıdaki hadis insanları kötülükten alıkoymamıza ve bu alıkoymanın sonucunda toplumun hesaba uğramasını engellememiz gerektiğini ifade eder.

İnsanlar düşünceleri konusunda Özgür olmakla beraber başkalarının da zararı olabileceği konularda insanlar uyarılmalı ve kimsenin başkasının hakkına girmesine müsaade edilmemelidir.



 

Our Score
error: Content is protected !!