7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Kuvvet ve İş Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 86, 87
7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Kuvvet ve İş Metni Etkinlik Cevapları
“7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 86-87 MEB Yayınları”
7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 86-87
Soru : “Bütün enerjim tükendi.” cümlesini hangi durumlarda kullanırsınız?
Kısa Cevap:
“Bütün enerjim tükendi.” Cümlesini aşırı yorulduğumuz, aç kaldığımız durumlarda kullanırız.
Uzun Cevap:
“Bütün enerjim tükendi.” Cümlesini spor yaptığımız, aşırı koştuğumuz, moralimizin çok bozulduğu, uzun süre aç kaldığımız veya hastalandığımız zamanlarda kullanırız.
Buradan kastımız aslında enerjimizin bittiği değil bize gerekenden daha az enerji hissettiğimizdir.
Moral bozukluğundan kurtulduğumuzda, hastalığımız iyileştiğinde veya enerjimizi düşüren her ne sebep ise onu giderdiğimizde enerjimiz yeniden yükselebilir.
Soru : Aşağıdaki düzeneklerde aynı maddeden yapılmış büyüklükleri farklı K ve L küreleri, yükseklikleri eşit rampalardan serbest bırakıldığında zemindeki özdeş cisimleri sürükler. Hangi küre, cismi daha fazla sürükler?
Cevap:
L , daha fazla kuvvet uyguladığı için cismi daha fazla sürükler
7. Sınıf Fen Bilimleri MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 87 Cevapları
Soru : Yukarıdaki görsellerde yer alan kişilerin fiziksel anlamda iş yapıp yapmadığını nedenleriyle açıklayınız.
Cevap:
Yukarıdaki görsellerde yer alan kişilerin hepsi fiziksel anlamda iş yapmaktadırlar. Aradıkları enerji farklı olsa da enerji harcayıp kuvvet uygulamaktadırlar.
7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı 2. Ünite Değerlendirme Çalışmaları Cevapları Sayfa 73, 74, 75, 76, 77
7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı 2. Ünite Değerlendirme Çalışmaları Cevapları
“7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 73-74-75-76-77 MEB Yayınları”
7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 73-74-75-76-77
A) Aşağıdaki ifadelerde verilen bilgiler doğru ise D, yanlış ise Y harfini boşluklara yazınız. Yanlış olduğunu düşündüğünüz ifadelerin doğrusunu deftere yazınız.
Cevap:
(D) 1-Mitoz bölünme tek hücreli canlılarda çoğalmayı sağlar. (Y) 2-Çekirdek bölünmesi, mitoz ve mayoz bölünme olmak üzere üç çeşit hücre bölünmesi vardır. (D) 3-Mitokondri, hücrenin enerji üretim merkezidir. (Y)4-Tüm canlılar mayoz bölünme sayesinde büyür ve gelişir. (D) 5-Mitoz bölünme birbirini takip eden evreler sonucu gerçekleşir. (Y) 6-Mayoz bölünme sonucu oluşan yumurta ve sperm hücreleri üreme ana hücresi ile aynı sayıda kromozoma sahip olur. (Y) 7-Tüm canlıları oluşturan hücreler aynıdır. (D) 8-Mikroskopla ilgili ilk çalışmaları İngiliz bilim insanı Robert Hooke yapmıştır. (D) 9-Çok hücreli canlıları oluşturan hücrelerin hepsi aynı yapıda ve görevde değildir. (D) 10-Kalıtsal özellikler genlerle nesilden nesile aktarılır.
B) Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri verilen sözcüklerle uygun şekilde tamamlayınız.
1) Belli bir olgunluğa ulaşan hücrelerin bölünerek yeni hücreler oluşturmasına hücre bölünmesi denir.
2) Vücutta oluşan kırıkların bir süre sonra iyileşmesi mitozbölünme sayesindedir.
3) Mayoz bölünme sadece eşeyli üreyen canlıların eşey ana hücrelerinde gerçekleşir.
4) Mayoz bölünme sonunda genetik yapısı birbirinden farklı toplam dörthücre oluşur.
5) Mayoz bölünme sırasında gerçekleşen parça değişimi tür içinde çeşitliliği artırır.
7. Sınıf Fen Bilimleri MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 74 Cevapları
C) Aşağıdaki soruları yönergelere uygun şekilde cevaplayınız.
1- Aşağıda verilen özellikleri uygun hücre bölünmesi ile eşleştiriniz.
a- Çok hücreli canlılarda büyüme, gelişme, yaraların iyileşmesi gibi olayları sağlar. (Mitoz Bölünme)
b- Eşeyli üreyen canlılarda eşey hücrelerinin oluşması için gerçekleşen bölünmedir. (Mayoz Bölünme)
c- Kromozom sayısının yarıya inmesi tür içinde kromozom sayısının sabit kalmasını sağlar. (Mayoz Bölünme)
ç- Kromozomlar arasında parça değişimi gerçekleşir. (Mayoz Bölünme)
d- Oluşan hücrelerin genetik yapısı ana hücreyle aynıdır. (Mitoz Bölünme)
2- Farklı öğrenciler grafikten farklı sonuçlar çıkarmıştır. Sonuçlar grafikte verilen bilgilere göre doğru mudur? Her sonuç için “Evet” ya da “Hayır”ı daire içine alınız.
Cevap:
a- Mayoz bölünme geçiren hücrenin kromozom sayısı yarıya iner. (Evet)
b- Mayoz bölünme geçiren hücrenin kromozom sayısı iki katına çıkar. (Hayır)
c- Mayoz bölünme ve döllenme olayları sayesinde tür içinde kromozom sayısı sabit kalır. (Evet)
ç- Mitoz bölünme geçiren hücrenin kromozom sayısı sabit kalır. (Evet)
7. Sınıf Fen Bilimleri MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 75 Cevapları
3- Aşağıda mitoz bölünmeye ait bazı evreler karışık olarak verilmiştir. Verilen evreleri oluşum sırasına göre numaralandırınız.
Cevap:
N
K
M
L
Ç) Aşağıdaki çoktan seçmeli soruların doğru cevaplarını işaretleyiniz.
1- Aşağıdaki görsellerde bitkiye ait bazı yapılar verilmiştir. Numaralandırılan bu yapılar hangi seçenekte doğru adlandırılmıştır?
Cevap:
A) Organ Doku Sistem
B) Doku Sistem Organ
C) Hücre Doku Organ D) Hücre Organ Organizma
2- Özge’nin,hakkında bilgi verdiği kavram aşağıdakilerden hangisidir?
• Beslenme, solunum, boşaltım gibi yaşamsal faaliyetleri gerçekleştiren yapılar burada bulunur. • Yumurta akı kıvamında, yarı saydam ve akışkan bir sıvıdır.
Cevap:
A) Hücre zarı B) Sitoplazma C) Hücre duvarı D) Çekirdek
7. Sınıf Fen Bilimleri MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 76 Cevapları
3- Bu tablodaki organel adları ve görevler oklar yardımı ile doğru bir şekilde eşleştirilecektir. Buna göre oluşacak görüntü aşağıdakilerden hangisidir?
Organel Adı Görevi
Ribozom Hücrede salgı maddelerinin üretiminden ve paketlenmesinden sorumludur.
Golgi cisimciği Fotosentez yaparak besin ve oksijen üretir.
Lizozom Hücre içi sindirim yapar.
Kloroplast Hücrede protein sentezlemede görevli organeldir.
Cevap: C
• Kromozomların yapısında DNA adı verilen yönetici molekül bulunur. • DNA’nın yapısında kalıtsal özellikleri taşıyan gen bölgeleri bulunur. • Genlerin yapı birimi ise nükleotidlerdir.
4- Yukarıda verilen bilgilere göre kalıtım birimlerinin küçükten büyüğe doğru sıralanışı hangi seçenekte doğru olarak verilmiştir?
A) nükleotid – gen – DNA – kromozom
B) gen – kromozom – nükleotid – DNA
C) DNA – gen – kromozom – nükleotid
D) kromozom – DNA – gen – nükleotid
5- Yapacağı sunumda mitoz bölünmenin canlılar açısından önemini anlatmak isteyen bir öğrenci aşağıdaki örneklerden hangisini kullanmamalıdır?
Cevap:
A) Bebeğin büyümesi B) Tek hücreli canlıların çoğalması C) İnsanda üreme hücrelerinin oluşmasıD) Yaraların iyileşmesi
7. Sınıf Fen Bilimleri MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 77 Cevapları
6- Yandaki şekilde atın yaşam döngüsü şematize edilmiştir. Bu şema incelendiğinde:
I. K evresinde mayoz bölünme gerçekleşmiştir. II. L evresinde döllenme gerçekleşmiştir. III. Oluşan yavru, genetik yapı olarak anne ve babasından farklılıklar gösterir.
Yukarıdaki yorumlardan hangileri doğrudur?
Cevap:
A) I ve II B) I, II, III C) I ve IIID) II ve III
7- 2n = 44 kromozomlu bir hayvanda K ve L hücrelerindeki bölünmeler şekildeki gibidir. Buna göre aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
Cevap:
A) Bu hayvanda büyüme ve gelişme K hücresindeki bölünme şekliyle gerçekleşir. B) K hücresinden oluşan iki yavru hücrenin genetik yapısı birbirinden farklıdır.
C) K ve L hücreleri birbirinden farklı bölünmeler geçirmiştir.
D) L hücresinden oluşan dört yavru hücrenin genetik yapısı ana hücreden farklıdır.
7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Kütle ve Ağırlık Farklı Kavramlardır Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 84, 85
7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Kütle ve Ağırlık Farklı Kavramlardır Metni Etkinlik Cevapları
“7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 84-85 MEB Yayınları”
7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 84-85
Bunları Biliyor musunuz?
Orta Çağ İslam bilim adamları Dünya’nın şekli ve hareketleriyle ilgili konuların yanında yerçekimiyle ilgili hem Galileo hem de Newton’dan asırlar önce araştırmalar yapmış ve bu konuyu ele alan eserler ortaya koymuşlardır. Bu konuda El-Hemdani, Biruni, Ebu’l-Berekât Bağdâdi ve El-Hazini özellikle hareket, mekanik ve yerçekimiyle ilgili oldukça ayrıntılı gözlemler yapmış, elde ettikleri sonuçları kaleme almışlardır.
7. Sınıf Fen Bilimleri MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 85 Cevapları
1- Tablodaki boşlukları uygun şekilde tamamlayınız.
Cevap:
a-48
b-80
c-60
d-600
2- Yerkürenin cisimlere uyguladığı kütle çekim kuvveti yer çekimi kuvveti olarak adlandırılır. Yukarıdaki görselde farklı cisimler gösterilmiştir.
a) Yer çekimi kuvvetinin hangi cisimlere etki ettiğini düşünüyorsanız o cisimleri kesik çizgileri tamamlayarak yerküreye birleştiriniz.
Cevap:
Yer çekimi kuvveti; görselde bulunanların hepsine etki eder.
b) Yer çekimi kuvvetinin etki etmediğini düşündüğünüz cisim var mı? Varsa nedenini açıklayınız.
Cevap:
Görselde verilen cisimlerin hepsine yerçekimi kuvveti etki ettiği için yer çekimi kuvvetinin etki etmediği cisim yoktur.
7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Ağırlık Bir Kuvvettir Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 80, 81, 82, 83
7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Ağırlık Bir Kuvvettir Metni Etkinlik Cevapları
“7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 80-81-82-83 MEB Yayınları”
7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 80-81-82-83
Günlük hayatta elinizden bıraktığınız topun, sıranızdan düşen eşyaların, şelaleden akan suyun aşağı yönde yani yere doğru hareket ettiğini gözlemlersiniz. Varlıkların hareket etmesi için dışarıdan bir kuvvet uygulanması gerekir.
Soru : Belli bir yükseklikten serbest bırakılan tüm cisimlerin yere doğru hareket etmesini sağlayan etki ne olabilir?
Cevap:
Belli bir yükseklikten serbest bırakılan tüm cisimlerin yere doğru hareket etmesini sağlayan etki çekim kuvvetidir.
7. Sınıf Fen Bilimleri MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 81 Cevapları
Soru : Kuvvet dinamometre ile ölçüldüğüne göre dinamometrede okunan değerin birimi sizce ne olabilir?
Cevap:
Dinamometrenin Birimi Newton’dur ve N harfi ile gösterilir.
7. Sınıf Fen Bilimleri MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 82 Cevapları
* Bu etkinlikteki amaç, cisimlerin ağırlığını dinamometre ile ölçerek ağırlığın bir kuvvet olduğunu gözlemlemektir.
Etkinliğin Yapılışı
1- İlk olarak 10 adet bilyeyi poşete koyunuz.
2- Poşeti dinamometreye asınız.
3- Dinamometrenin gösterdiği değeri okuyunuz ve defterinize not alınız.
4- Poşete 10 adet daha bilye ekleyiniz.
5- Dinamometrenin 20 adet bilye için gösterdiği değeri okuyunuz ve defterinize not alınız.
Soru : Cisimlerin ağırlığının dinamometreyle ölçümünden elde edilen değer nedir?
Cevap:
Cisimlerin ağırlığının dinamometreyle ölçümünden elde edilen değer ağırlıktır.
Soru : Cisimlerin ağırlığını hangi birimle belirtebilirsiniz?
Cevap:
Cisimlerin ağırlığını Newton ile belirtebiliriz.
Soru : Cisimlerin ağırlığını farklı olarak ölçtüyseniz bu farkın nedenleri ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?
Cevap:
Cisimlerin ağırlıklarını farklı olarak ölçtüm. Bilye sayısı arttığı için yer çekim kuvveti de değişiklik göstermiştir. Bu yüzden ölçümlerde farklı sonuçlar ortaya çıkmıştır.
7. Sınıf Fen Bilimleri MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 83 Cevapları
Soru : Sizce bir cismin ölçülen ağırlığı Dünya’nın her yerinde aynı mıdır?
Kısa Cevap:
Hayır, bir cismin ölçülen ağırlığı Dünya’nın her yerinde aynı değildir.
Uzun Cevap:
Yoğunluğu her noktada aynı olan küre şeklindeki bir yapının çevresine etki eden kütle çekim kuvveti sabittir. Ancak Dünya’nın şekli tam küresel olmadığı için kütle çekim alanı her yerde farklılık gösterir. . Dünya kendi etrafında döndüğü için Ekvator hizasındaki çapı kutuplardakinden yaklaşık 40 kilometre daha uzundur. İki cisim arasındaki kütle çekim kuvveti, aralarındaki uzaklığın karesiyle ters orantılıdır. Kutuplardaki bir cisme etki eden kütle çekim kuvveti Ekvator’dakinden %0,66 daha fazladır. Bu yüzden bir cismin ölçülen ağırlığı Dünya’nın her yerinde aynı değildir.
7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Mitoz ve Mayoz Bölünme Arasındaki Farklar Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 71, 72
7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Mitoz ve Mayoz Bölünme Arasındaki Farklar Metni Etkinlik Cevapları
“7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 71-72 MEB Yayınları”
7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 71-72
MİTOZ BÖLÜNME
Vücut hücrelerinde görülür.
Sonucunda iki hücre oluşur.
Kromozom sayısı sabit kalır.
Oluşan hücrelerin genetik yapısı ana hücreden ve birbirinden farklıdır.
Eşeyli üreyen canlılarda eşey (üreme) hücrelerinin oluşumunu sağlar.
MAYOZ BÖLÜNME
Üreme ana hücrelerinde görülür.
Sonucunda dört hücre oluşur.
Kromozom sayısı yarıya iner.
Oluşan hücrelerin genetik yapısı ana hücre ile aynıdır.
Tek hücrelilerde üremeyi, çok hücrelilerde ise yaraların onarılmasını ve büyüme gibi olayları sağlar.
7. Sınıf Fen Bilimleri MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 72 Cevapları
1- Yukarıdaki görsellerden yararlanarak mitoz ve mayoz bölünmeyi aşağıdaki özellikler bakımından karşılaştırınız.
Cevap:
a) Oluşan hücre sayısı : mitoz bölünmede 2, mayoz bölünmede 4’tür.
b) Oluşan hücrelerin kromozom sayısı ve genetik yapısı : mitoz bölünmede birbirinin aynısı iken mayoz bölünmede birbirinden farklıdır.
2- Mayoz bölünme sırasında gerçekleşen parça değişimi olayının canlılar açısından önemini açıklayınız.
Kısa Cevap:
Mayoz bölünme sırasında gerçekleşen parça değişimi (crossing-over) olayı, homolog kromozomlar arasında genetik materyal değişimini sağlar.
Bu olay, genetik çeşitlilik oluşturarak canlıların çevresel değişimlere uyum yeteneğini artırır. Genetik çeşitlilik, popülasyonların hastalıklara karşı dayanıklılığını yükseltir ve evrimsel süreçleri hızlandırır.
Bu sayede türlerin uzun vadeli hayatta kalma ve üreme başarıları artar. Parça değişimi, ayrıca zararlı mutasyonların etkisini hafifletebilir ve yeni türlerin oluşumuna katkıda bulunabilir. Genel olarak, bu olay canlıların adaptasyon ve evrim süreçlerini destekleyen temel bir biyolojik mekanizmadır.
Uzun Cevap:
Mayoz bölünme sırasında gerçekleşen parça değişimi (crossing-over) olayı, homolog kromozomlar arasında genetik materyal değişimini ifade eder. Bu olay, mayozun profaz I evresinde gerçekleşir ve canlılar açısından birçok önemli avantaj sağlar:
Genetik Çeşitlilik
Yeni Gen Kombinasyonları: Parça değişimi, kromozomlar arasında yeni gen kombinasyonları oluşturur. Bu, yavruların genetik olarak ebeveynlerinden farklı olmasını sağlar. Genetik çeşitlilik, popülasyonların çevresel değişimlere daha iyi uyum sağlamasına yardımcı olur ve evrimsel süreçleri hızlandırır.
Adaptasyon ve Doğal Seçilim
Çevresel Değişimlere Uyum: Genetik çeşitlilik, popülasyonların çeşitli çevresel koşullara uyum sağlamasını kolaylaştırır. Farklı genetik kombinasyonlara sahip bireyler, belirli çevresel zorluklara karşı daha dayanıklı olabilir.
Doğal Seçilim: Genetik çeşitlilik, doğal seçilim sürecinin etkili bir şekilde işlemesini sağlar. Çevreye daha iyi uyum sağlayan gen kombinasyonlarına sahip bireyler hayatta kalma ve üreme şansını artırır, bu da popülasyonun genel adaptasyon seviyesini yükseltir.
Hastalıklara Karşı Dayanıklılık
Genetik Hastalıkların Yayılmasını Azaltır: Parça değişimi, zararlı mutasyonların etkisini hafifletebilir. Bir kromozomda bulunan zararlı bir gen, homolog kromozomda sağlıklı bir genle dengelenebilir, bu da bireyin sağlığını koruyabilir.
Türler Arası Çeşitlilik
Yeni Türlerin Oluşumu: Parça değişimi, yeni türlerin oluşumuna katkıda bulunabilir. Zaman içinde birikmiş genetik farklılıklar, popülasyonların yeni türler haline evrimleşmesine yol açabilir.
Evrimsel Yararlar
Uzun Vadeli Evrimsel Başarı: Parça değişimi, uzun vadede türlerin evrimsel başarısını artırır. Genetik çeşitliliği yüksek olan popülasyonlar, uzun süre boyunca değişen çevre koşullarına uyum sağlama konusunda daha avantajlıdır.
Sonuç olarak, mayoz bölünme sırasında gerçekleşen parça değişimi olayı, canlılar açısından genetik çeşitliliği artırarak, adaptasyon ve evrim süreçlerini destekler. Bu olay, bireylerin ve popülasyonların uzun vadeli hayatta kalma ve üreme başarılarını doğrudan etkileyen temel biyolojik mekanizmalardan biridir.
3- Eşeyli üreyen canlılarda eşey hücrelerinin mayoz bölünme yerine mitoz bölünme ile oluştuğunu varsayınız. Bu durumun canlılar açısından olumlu ya da olumsuz ne gibi sonuçları olacağını düşününüz. Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla tartışınız.
Cevap:
Eşeyli üreyen canlılarda eşey hücrelerinin mayoz bölünme yerine mitoz bölünme ile oluşması durumunda, canlılar açısından çeşitli olumlu ve olumsuz sonuçlar ortaya çıkabilir. Bu durumu birkaç açıdan değerlendirebiliriz:
Olumsuz Sonuçlar
Genetik Çeşitliliğin Azalması:
Mayoz bölünme, genetik çeşitliliğin ana kaynağıdır. Mitoz bölünme ile oluşan eşey hücreleri, genetik çeşitlilik sağlamaz. Bu, popülasyonların çevresel değişimlere ve hastalıklara uyum yeteneğini ciddi şekilde azaltır.
Evrim Sürecinin Yavaşlaması:
Genetik çeşitlilik evrim sürecinin itici gücüdür. Çeşitlilik olmadan, doğal seçilim etkin bir şekilde çalışamaz ve türler çevresel değişimlere hızlı bir şekilde adapte olamaz.
Artan Genetik Hastalık Riski:
Genetik çeşitliliğin azalması, zararlı mutasyonların popülasyonda yayılma riskini artırır. Bu, genetik hastalıkların ve anormalliklerin daha yaygın hale gelmesine yol açabilir.
Olumlu Sonuçlar
Kısa Vadeli Genetik Stabilite:
Mitoz bölünme ile oluşan eşey hücreleri, ebeveynlerin genetik materyalini aynen kopyalar. Bu, kısa vadede genetik stabilite sağlar ve belirli avantajlı genetik özelliklerin korunmasına yardımcı olabilir.
Basit ve Hızlı Üreme:
Mitoz bölünme daha basit ve hızlıdır. Bu, eşey hücrelerinin daha hızlı üretilebileceği anlamına gelir, bu da belirli koşullar altında üreme hızını artırabilir.
7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sürtünme Kuvveti ve Kinetik Enerji Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 96, 97, 98, 99, 100, 101
7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sürtünme Kuvveti ve Kinetik Enerji Metni Etkinlik Cevapları
“7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 96-97-98-99-100-101 MEB Yayınları”
7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 96-97-98-99-100-101
Soru : Ellerinizi birbirine hızlı bir şekilde görseldeki gibi sürtünüz. Ellerinizdeki sıcaklık artışının nedeni ne olabilir?
Cevap:
Ellerinizdeki sıcaklık artışının nedeni sürtünme olabilir.
Soru : Kuvvet uygulanan top belli bir süre ilerledikten sonra yavaşlar ve durur. Aşağıdaki görsellerde eşit kuvvetle itilen özdeş toplardan hangi zemindekinin daha süratli ilerleyeceğini düşününüz. Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla tartışınız.
Cevap:
Cisimler, hareket ettikleri yüzeylerle etkileşim halindedir. Bu etkileşim sonucunda, harekete zıt yönde bir kuvvet meydana gelir.
Temas eden yüzeyler arasında hareketi zorlaştıran veya durduran bu kuvvet, sürtünme kuvveti olarak adlandırılır. Bu nedenle, ikinci resimdeki topun zemini engebeli olduğundan, düz bir zemine kıyasla daha yavaş hareket edecektir.
7. Sınıf Fen Bilimleri MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 98 Cevapları
ETKİNLİK-1 Sürtünen Yüzey Isınır
Malzemeler:
* 1 adet 1,5 m uzunluğunda urgan ip
* 1çift eldiven
* 1,5 m uzunluğunda ahşap sopa (Süpürge sapı vb. kullanılabilir.)
* Bu etkinlikteki amaç, sürtünme kuvvetinin kinetik enerji üzerindeki etkisini kavramaktır.
Etkinliğin Yapılışı
1- İpin ve ahşap sopanın sıcaklığını elinizle kontrol ediniz.
2- İpi ahşap sopaya dolamadan şekildeki gibi bir kez sopanın etrafından geçiriniz.
3- Eldivenlerinizi giyiniz ve arkadaşınızdan ahşap sopanın iki ucunu sıkıca tutmasını isteyiniz.
4- İpin bir ucunu bir elinizle, diğer ucunu öteki elinizle sıkıca tutunuz. Arkadaşınızdan uzaklaşarak ipin gergin olmasını sağlayınız.
5- İpi bir sağ elinizle bir de sol elinizle ardışık olarak sürekli çekerek sopaya sürtünüz. İpi sopanın hep aynı bölgesine sürtünüz.
6- Sopanın dönmediğinden emin bir şekilde bu hareketi 3 dakika kadar devam ettiriniz.
7- Süre dolduktan sonra eldivenlerinizi çıkartarak ipin ve ahşap sopada sürtünmenin olduğu bölgenin sıcaklığını kontrol ediniz.
Soru : Ahşap sopa ve ipin sıcaklığında nasıl bir değişiklik meydana geldi?
Cevap:
Sürtünme nedeniyle ısı artmıştır.
Soru : Sıcaklıktaki değişimin nedeni ne olabilir?
Cevap:
Sıcaklıktaki değişim sürtünme nedeni ile olabilir.
Soru : Etkinlikte bir enerji dönüşümü meydana geldi mi? Geldiyse bu dönüşüm hangi tür enerjiler arasında gerçekleşti?
Cevap:
Evet meydana geldi. Sürtünme sonucu ısınan ahşap sopa ve ipin sıcaklığın belli bir süre sonra ortam sıcaklığına geri döndü.
7. Sınıf Fen Bilimleri MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 99 Cevapları
Bunları Biliyor musunuz?
Kuş Gagası ve Dünyanın En Hızlı Treni
Bir balıkçıl olan yalıçapkını çok özel gagası sayesinde hiç su sıçratma sesi çıkarmadan suya dalar. Japonların geliştirdiği dünyanın en hızlı giden yolcu treninin çok rahatsız eden gürültü problemine bu kuşun gagası sayesinde bir çözüm bulunmuştur. Trenin burun kısmına bu kuşun gagasının şekli verilince tünelden çıkarken çıkan korkunç ses ortadan kalkmıştır. Yeni tasarımı sayesinde tren hem daha sessiz hem de daha verimli bir şekilde %10 daha hızlı yol almaktadır.
7. Sınıf Fen Bilimleri MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 100 Cevapları
Model Tasarımı Hava ve Su Direncini Azaltma
Gemi tasarımcıları, yunusların burun çıkıntıları sayesinde daha az enerji harcayarak suda daha hızlı ilerlediklerini tespit etmişler ve gemileri tasarlarken bu bilgiden yararlanmışlardır. Yunuslardan esinlenerek hazırladıkları tasarım sayesinde su direncinin etkisini azaltarak önemli miktarda enerji tasarrufu sağlamışlardır.
Siz de hava veya su direncinin etkisini azaltmaya yönelik bir araç tasarlayınız. Tasarımınızı sayfa 14, 15, 16 ve 17’de verilen bilimsel yöntem ve mühendislik tasarım döngüsü basamaklarına göre hazırlayınız. Bu basamaklara uygun olarak geliştirdiğiniz tasarımınızı okulunuzda yapılacak olan ‘’Yıl Sonu Bilim Şenliği’’nde sunmak için sene sonuna kadar muhafaza ediniz. Projenizin sunumu için etkili bir tanıtım (gazete, internet, televizyon reklamı vb.) hazırlayınız.
Tasarımınızı, öğretmen rehberliğinde ve sınıf ortamında hazırladıktan sonra çizimle ortaya koyunuz.
7. Sınıf Fen Bilimleri MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 101 Cevapları
Neler Öğrendik?
1- Uzun atlama yapan bir sporcunun bulunduğu konumlar görselde numaralandırılmıştır.
Sporcunun bulunduğu konuma göre sahip olduğu potansiyel ve kinetik enerji durumlarını yorumlayınız.
Cevap:
Yükseklik arttıkça sporcunun sahip olduğu potansiyel enerjinin arttığı, kinetik enerjinin ise azaldığı şeklindeki öğrenci yorumları kabul edilecek.
2- Sürtünme kuvvetinin kinetik enerji üzerindeki etkilerini açıklayınız?
Kısa Cevap:
Sürtünme kuvveti, hareket halindeki cisimlerin kinetik enerjisini azaltır.
Bu kuvvet, hareketin zıt yönünde etkili olduğundan, cismin hızını düşürür ve dolayısıyla kinetik enerjisini de azaltır. Örneğin, kayan bir cismin yüzeyle olan sürtünmesi, zamanla cismin yavaşlamasına ve sonunda durmasına neden olur.
Uzun Cevap:
Sürtünme kuvveti, kinetik enerji üzerinde önemli etkileri olan bir kuvvettir. Kinetik enerji, bir cismin hareketinden dolayı sahip olduğu enerjidir ve sürtünme kuvveti bu enerjiyi azaltıcı yönde etki eder. İşte sürtünme kuvvetinin kinetik enerji üzerindeki etkilerini daha detaylı bir şekilde açıklayalım:
Sürtünme Kuvvetinin Tanımı ve Etkisi:
Sürtünme kuvveti, iki yüzeyin birbirine temas ettiği durumlarda ortaya çıkan ve hareketin zıt yönünde etkili olan bir kuvvettir. Bu kuvvet, temas halindeki yüzeylerin pürüzlülüğünden ve malzemelerin özelliklerinden kaynaklanır. Sürtünme kuvveti, kinetik enerji üzerinde şu etkileri yapar:
Enerji Dönüşümü:
Sürtünme kuvveti, cismin kinetik enerjisinin bir kısmını termal enerjiye (ısı enerjisi) dönüştürür. Bu nedenle, sürtünme olan yüzeylerde hareket eden cisimler, kinetik enerjilerini kaybederken ısınırlar.
Hareketin Yavaşlaması:
Sürtünme kuvveti, hareket eden cismin hızını düşürür. Hızın azalması, kinetik enerjinin de azalması anlamına gelir çünkü kinetik enerji, hızın karesiyle doğru orantılıdır (Kinetik Enerji = 1/2 * m * v²). Dolayısıyla, hız azaldıkça kinetik enerji de azalır.
Durma Noktası:
Eğer sürtünme kuvveti yeterince uzun süre etkili olursa, hareket eden cisim sonunda tamamen durur. Bu durumda, cismin kinetik enerjisi sıfıra iner. Örneğin, yokuş aşağı kaymakta olan bir çocuk, sürtünme kuvveti nedeniyle yavaşlar ve sonunda durur.
Çalışma ve Güç Kayıpları:
Sürtünme kuvveti, mekanik sistemlerde enerji kaybına neden olur. Bu kayıplar, makinelerin verimliliğini azaltır. Örneğin, bir arabanın motoru, tekerlekler ve yol arasındaki sürtünme nedeniyle daha fazla yakıt tüketir çünkü kinetik enerjinin bir kısmı ısıya dönüşür.
Örneklerle Açıklama:
Kayak Yapan Bir Kişi:
Bir kayakçı, kayaklarıyla karlı bir yamaçtan aşağı kayarken, kar ve kayak arasındaki sürtünme kuvveti nedeniyle yavaşlar. Kayakçının kinetik enerjisi, sürtünme kuvveti tarafından azaltılır ve bir kısmı ısıya dönüşür.
Fren Yapan Bir Araç:
Bir araç fren yaptığında, tekerlekler ile yol arasındaki sürtünme kuvveti devreye girer. Bu kuvvet, aracın kinetik enerjisini azaltarak hızı düşürür ve sonunda aracı durdurur. Frenleme sırasında, tekerlekler ve fren sistemi ısınır, bu da enerjinin ısıya dönüştüğünü gösterir.
Sürtünme kuvveti, kinetik enerji üzerinde yavaşlatıcı ve enerji dönüştürücü etkiler yapar. Bu kuvvet, mekanik sistemlerde enerji kayıplarına neden olurken, günlük yaşamda ve teknolojide önemli rol oynar. Bu nedenle, sürtünmenin etkilerini minimize etmek ve kontrol altına almak, verimliliği artırmak açısından önemlidir.
Uzay kirliliği, uzay araştırmaları açısından çeşitli sorunlara yol açabilir:
1. Çarpışma Riski : Yörüngedeki uzay enkazı, uydular ve uzay araçları için çarpışma riskini artırır. Bu, görevlerin başarısız olmasına veya pahalı ekipmanların zarar görmesine neden olabilir.
2. Görev Aksamaları : Uzay kirliliği, roket fırlatmaları ve uzay görevlerinin planlanmasını ve yürütülmesini zorlaştırır. Enkazın yoğun olduğu bölgelerde güvenli geçiş koridorları bulmak zorlaşır.
3. Maliyet Artışı : Çarpışmaları önlemek için daha fazla yakıt ve teknoloji kullanılması gerekebilir, bu da maliyetleri artırır. Ayrıca, hasar gören ekipmanların onarımı veya değiştirilmesi ek maliyetler yaratır.
4. Güvenlik Tehditleri : Uzay enkazı, astronotlar için ciddi güvenlik tehditleri oluşturur. Özellikle Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) gibi insanlı uzay misyonlarında, enkazın neden olabileceği hasarlar hayati tehlike yaratabilir.
5. Bilimsel Araştırmaların Zorlaşması : Uzay teleskopları ve diğer bilimsel enstrümanlar, uzay kirliliği nedeniyle daha fazla parazit ve bozulma riskiyle karşı karşıya kalır, bu da bilimsel verilerin kalitesini düşürebilir.
Bu sorunlar, uzay kirliliğinin kontrol altına alınmasını ve azaltılmasını gerektirir, aksi takdirde uzay araştırmalarının sürdürülebilirliği tehlikeye girebilir.
2- Işık kirliliğinin gökyüzü gözlemleri açısından olumsuz etkileri nelerdir?
Işık kirliliği, gökyüzü gözlemleri açısından çeşitli olumsuz etkilere neden olur:
1. Yıldızların Görünürlüğünün Azalması : Yapay ışıklar, yıldızların ve diğer gök cisimlerinin görünürlüğünü azaltır. Bu, amatör ve profesyonel astronomların gözlem yapmasını zorlaştırır.
2. Galaksi ve Nebulaların Görünürlüğünün Düşmesi : Zayıf ışık veren gök cisimleri, ışık kirliliği nedeniyle neredeyse tamamen görünmez hale gelir. Bu durum, galaksi ve nebulaların gözlemini zorlaştırır.
3. Astronomik Verilerin Kalitesinin Düşmesi : Işık kirliliği, teleskoplarla elde edilen verilerin kalitesini düşürür. Yapay ışık kaynakları, uzun pozlamalı fotoğraflarda istenmeyen parazitlere neden olur.
4. Gözlem Süresinin Kısalması : Işık kirliliği, gökyüzünü gözlemlemek için uygun olan gece saatlerini kısaltır. Bu durum, özellikle nadir astronomik olayların gözlemini daha da zorlaştırır.
5. Optik Teleskopların Performansının Düşmesi : Işık kirliliği, optik teleskopların performansını olumsuz etkiler ve onların maksimum kapasiteleriyle çalışmasını engeller.
6. Araştırma ve Eğitim Faaliyetlerinin Etkilenmesi : Astronomi araştırmaları ve eğitim programları, ışık kirliliği nedeniyle sekteye uğrar. Öğrenciler ve meraklılar, gökyüzünü doğal haliyle gözlemleme fırsatını kaybeder.
Bu olumsuz etkiler, ışık kirliliğiyle mücadele edilmesini ve yapay ışık kaynaklarının daha dikkatli kullanılmasını gerektirir.
3- Aşağıdaki araçların uzay araştırmalarında ne amaçla kullanıldığını yazınız.
Uzay mekiği: İnsanlı uzay uçuşları gerçekleştirmek, uzay istasyonlarına malzeme ve mürettebat taşımak, bilimsel araştırmalar yapmak ve uzayda yapılabilecek diğer görevleri yerine getirmek için kullanılır.
Yapayuydu: Dünya’nın yörüngesinde dolaşan, çeşitli amaçlarla kullanılan araçlardır. İletişim, gözlem, navigasyon, hava durumu tahmini gibi alanlarda kullanılırlar.
Teleskop: Gökyüzündeki cisimleri gözlemlemek ve incelemek için kullanılır. Bu cisimler arasında yıldızlar, gezegenler, galaksiler, nebula ve diğer gök cisimleri bulunur.
Gözlemevi: Astronomik gözlemler yapmak için tasarlanmış binalardır. Büyük teleskoplar ve diğer gözlem ekipmanlarına ev sahipliği yaparlar.
Uzay sondası: Uzay araştırmalarında kullanılan, uzay boşluğunda çalışmak üzere tasarlanmış otonom araçlardır. Gezegenler, yıldızlar veya diğer gök cisimlerini incelemek için kullanılırlar.
Astronot: Uzay araştırmaları için eğitilmiş, uzay araçlarına binen ve uzayda çalışan kişilerdir. Bilimsel araştırmalar yapmak, uzay araçlarını işletmek ve uzay istasyonlarında yaşamak gibi görevleri vardır.
7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Hücrenin Temel Kısımları Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52
7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Hücrenin Temel Kısımları Metni Etkinlik Cevapları
“7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 46-47-48-49-50-51-52 MEB Yayınları”
7. Sınıf Fen Bilimleri Kitabı Sayfa 46-47-48-49-50-51-52
Mehmet, meraklı gözlerle etrafındaki binaları incelerken insanların bu kocaman yapıları buralara kadar nasıl taşıdığını anlamaya çalışıyordu. Gözü biraz ileride yapımı devam eden inşaata takıldı. Çok şaşırdı çünkü binalar aslında onun düşündüğü gibi tek büyük bir parçadan oluşmuyordu. Küçük küçük çok sayıda tuğla bir araya getirilerek binaların duvarları oluşturuluyordu.
Kafası iyice karıştı, ‘’Acaba ağaçları, kuşları hatta insan vücudunu oluşturan dışardan bakıldığında görülemeyen daha küçük yapılar olabilir mi? ‘’ diye düşünmeye başladı.
Soru : Mehmet’e yardımcı olmaya ne dersiniz? Sizce insan vücudu tek bir parçadan mı oluşur? Yoksa insan vücudunu oluşturan gözle görülemeyen daha küçük yapılar var mıdır?
Cevap:
İnsan vücudu, milyonlarca farklı parçadan oluşur. Bu parçalar, gözle görülemeyen ancak mikroskopla incelenebilen hücrelerdir. Hücreler, vücuttaki diğer tüm yapıları oluşturur.
7. Sınıf Fen Bilimleri MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 47 Cevapları
ETKİNLİK-1 Hücreyi Gözlemleyelim
Malzemeler
* Lam ve lamel
* Mikroskop
* Penset
* Damlalık
* Eldiven
* Dilbasar
* Kuru soğan
* Büyüteç
* İyot çözeltisi ya da metilen mavisi
* Bu etkinlikte amaç; hücrenin temel kısımlarını mikroskop yardımıyla gözlemlemek, bitki ve hayvan hücrelerini karşılaştırmaktır.
Uyarı: Etkinlik sırasında mutlaka eldiven kullanınız!
Etkinliğin Yapılışı
I. Aşama
1- Bütün hâldeki kuru soğanı inceleyiniz.
2- Öğretmeninizden kuru soğanı boyuna kesmesini isteyiniz.
3- Kuru soğanın katları arasındaki zardan penset yardımıyla bir parça zar ayırınız.
4- Soğan zarını lamın üzerine düzgün bir şekilde yerleştiriniz.
5- Üzerine bir damla iyot çözeltisi damlatarak lamelle üzerini kapatınız.
6- Hazırladığınız örneği mikroskopta inceleyiniz.
7- Gördüklerinizi defterinize çiziniz.
II. Aşama
1- Bu aşamada öğretmeninizin kendi ağzından dilbasar ile alarak lama aktardığı ağız içi
epitel doku örneğini kullanınız.
2- Örneğin üzerine iyot çözeltisi ya da metilen mavisi damlatarak lamelle üzerini kapatınız.
3- Hazırladığınız örneği mikroskopta inceleyiniz.
4- Gördüklerinizi defterinize çiziniz.
Soru : Etkinlikte neden mikroskop kullandınız? Sizce büyüteç kullanarak da aynı gözlemi yapabilir miydiniz? Tahmininizi defterinize yazınız. Büyüteç kullanarak kuru soğan zarından aldığınız bir parçayı inceleyiniz.
Cevap:
Vücudumuzda bazı kısımlar sadece mikroskop yardımıyla gözlenebilir.
Örnek vermek gerekirse bazı dokuları ancak mikroskoba koyarak incelenebilir. Büyüteç bu dokuları görmemiz için yeterli değildir.
Soru : I. ve II. aşamadaki çizimlerinizi karşılaştırınız. Ağız içi hücrelerinde gözlemlediğiniz kısımlarla soğan zarı hücresinde gözlemlediğiniz kısımlar aynı mı?
Cevap:
Ağız içi hücrelerinde gözlemlediğiniz kısımlarla soğan zarı hücresinde gözlemlediğiniz kısımlar aynı değildir. Çünkü vücudumuzun her bir doku yapısı farklıdır, bu da hücre diziliminin farklı olmasını sağlamaktadır.
Soru : Gözlemlediğiniz hücreler arasında farklılıklar var mı? Varsa bu farklılıklar nelerdir?
Cevap:
Evet, farklılık vardır. Çok hücreli canlıların vücutlarındaki hücreler birbirine benzemez; farklı görevler üstlenen hücreler, farklı biçimler kazanır. İnsan vücudu da birçok farklı tipte hücreye sahiptir. Aynı görevi yapmak için özelleşmiş, şekil ve yapı bakımından birbirine benzeyen hücre topluluklarına doku denir.
7. Sınıf Fen Bilimleri MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 48 Cevapları
Bütün canlılar görünüşte birbirinden farklı olsa da hepsi hücrelerden oluşur. Hücresel yapıya sahip olma canlılarla cansızları ayıran en önemli özelliktir. Canlıları oluşturan ve canlılık özelliklerini gösteren en küçük yapı birimine hücre denir.
İnsanlar, hayvanlar, bitkiler ve bazı mantarlar birçok hücrenin bir araya gelmesiyle oluşurken mikroskobik canlılar tek bir hücreden oluşur.
Soru : Sizce hücrelerde de beslenme, solunum, boşaltım gibi canlılık faaliyetleri gerçekleşir mi?
Kısa Cevap:
Evet, hücrelerde de beslenme, solunum, boşaltım gibi canlılık faaliyetleri gerçekleşir. Hücreler, bu temel işlevleri yerine getirerek hayatta kalır ve işlevlerini sürdürebilir.
Uzun Cevap:
Evet, hücrelerde de beslenme, solunum, boşaltım gibi canlılık faaliyetleri gerçekleşir. Hücreler, canlı organizmaların temel yapı taşlarıdır ve bu tür faaliyetler hücre seviyesinde gerçekleştirilir. İşte bu faaliyetlerin hücrelerde nasıl gerçekleştiğine dair kısa açıklamalar:
1. Beslenme : Hücreler, ihtiyaç duydukları besin maddelerini çevrelerinden alır. Bu besin maddeleri, glikoz gibi enerji kaynakları ya da amino asitler ve lipidler gibi yapı taşları olabilir. Hücre zarında bulunan özel taşıyıcı proteinler, bu besin maddelerinin hücre içine alınmasını sağlar.
2. Solunum : Hücreler enerji üretmek için solunum yapar. Oksijenli solunumda, hücreler mitokondri organelini kullanarak glikoz ve oksijeni karbon dioksit ve suya dönüştürürken ATP (adenozin trifosfat) adı verilen enerji molekülünü üretir. Bu süreç, enerji ihtiyacı olan hücresel faaliyetler için gereklidir. Oksijensiz solunumda (fermantasyon) ise oksijen kullanılmadan enerji üretimi gerçekleşir.
3. Boşaltım : Hücreler, metabolik faaliyetleri sonucu oluşan atık maddeleri dışarı atmak zorundadır. Bu atıklar arasında karbon dioksit, amonyak ve diğer zararlı maddeler bulunabilir. Hücreler, bu atıkları hücre zarından dışarı atarak hücre içi ortamın dengede kalmasını sağlar.
Bu temel faaliyetler, hücrelerin hayatta kalması ve işlevlerini sürdürebilmesi için kritik öneme sahiptir. Her hücre, kendi işlevlerine ve bulunduğu organizmaya göre özelleşmiş yapı ve mekanizmalara sahiptir, ancak temel canlılık faaliyetleri tüm hücrelerde benzer şekillerde gerçekleşir.
Soru : Tüm canlıları oluşturan hücreler aynı mıdır?
Kısa Cevap:
Hayır, tüm canlıları oluşturan hücreler aynı değildir. Yapı ve işlev bakımından farklılık gösterirler.
Uzun Cevap:
Hayır, tüm canlıları oluşturan hücreler aynı değildir. Hücreler, yapı ve işlev bakımından farklılık gösterir. Temelde iki ana hücre tipi vardır:
1. Prokaryotik Hücreler : Çekirdeği olmayan, basit yapılı hücrelerdir. Bakteriler ve arkeler bu hücre tipine örnektir.
2. Ökaryotik Hücreler : Çekirdeği ve zarla çevrili organelleri olan, daha karmaşık yapılı hücrelerdir. Bitkiler, hayvanlar, mantarlar ve protistalar bu hücre tipine örnektir.
Ayrıca, aynı organizma içinde bile hücreler, farklı işlevlere ve yapılara sahip olabilir. Örneğin, kas hücreleri, sinir hücreleri ve kan hücreleri farklı özelliklere ve işlevlere sahiptir.
7. Sınıf Fen Bilimleri MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 51 Cevapları
Model Tasarımı Hücre Modeli Tasarımı
Malzemeler:
* Sağlığa zararlı olmayan ve kolay temin edebileceğiniz malzemeleri kullanmalısınız.
Örneğin bezelye, nohut, kuru fasulye, makarna gibi gıda maddelerini kullanabilirsiniz.
* Bu etkinlikte amaç, hücrenin temel kısımlarını ve organelleri kavramaktır.
Etkinliğin Yapılışı
1- 3-5 kişilik gruplar oluşturunuz.
2- Bitki ve hayvan hücrelerinden hangisini hazırlayacağınıza grup arkadaşlarınızla karar veriniz.
3- Hazırlayacağınız modelde hangi malzemeleri kullanacağınızı belirleyiniz.
4- Hücrenin temel kısımları ve organeller ile ilgili öğrendiklerinizden yola çıkarak modelinizi hazırlayınız.
7. Sınıf Fen Bilimleri MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 52 Cevapları
5- Hazırladığınız modeli arkadaşlarınıza sununuz.
6- Hazırladığınız modelleri öğretmeninizin rehberliğinde okulunuzun uygun bir yerinde sergileyiniz.
Not: *Etkinlikte kullanılan malzemeler sizlere örnek olması açısından verilmiştir. Siz de kendi modelinizi farklı malzemeler ile sayfa 14,15,16 ve 17’deki bilimsel yöntem ve mühendislik tasarım döngüsü basamaklarına göre hazırlayınız.
*Hazırladığınız modelleri okulunuzda yapılacak olan ‘’Yıl Sonu Bilim Şenliği’’nde sunmak için sene sonuna kadar muhafaza ediniz.
Soru : Bitki ya da hayvan hücrelerinden hangisinin modelini hazırladınız?
Cevap:
Her iki modeli kullandık.
Soru : Modelinizde kullandığınız malzemeleri belirlerken nelere dikkat ettiniz?
Cevap:
Benzerlik taşımalarına dikkat ettik.
Soru : Modelinizi hazırlarken kullandığınız malzemeler hücrede hangi yapıları temsil etmektedir?
Cevap:
Hücrenin tüm yapılarını temsil etmesine çalıştık başarabildik mi olduğu dikkat ettik..
Soru : Hazırladığınız modelleri karşılaştırdığınızda bitki ve hayvan hücresi arasında hangi benzerlikler ya da farklılıklar vardır?
Cevap:
Bitki Hücresi ile Hayvan Hücresi Farklılıkları:
Bitki hücresi köşeli bir şekle sahiptir; hayvan hücresi oval bir şekle sahiptir.
Bitki hücresinde kloroplast bulunur; hayvan hücresinde kloroplast bulunmaz.
Bitki hücresinde sentriyoller yoktur; hayvan hücresinde sentriyoller vardır.
Bitki hücresinde hücre duvarı vardır; hayvan hücresinde hücre duvarı yoktur.
Bitki hücresinde kofullar büyük ve az sayıdadır; hayvan hücresinde kofullar küçük ve çok sayıdadır.
Bitki Hücresi ile Hayvan Hücresi Benzerlikleri:
Her iki hücrede de hücre zarı, çekirdek ve sitoplazma bulunur.
Gökyüzünde sadece yıldızlar değil, çeşitli diğer gök cisimleri de gözlemlenebilir. İşte gözlemlenebilen başlıca gök cisimleri:
Gezegenler: Güneş Sistemi’ndeki gezegenler (Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün) çıplak gözle veya teleskopla gözlemlenebilir.
Ay: Dünyamızın uydusu olan Ay, gökyüzündeki en parlak ve en büyük cisimlerden biridir.
Kuyrukluyıldızlar: Güneş’e yaklaştıklarında aktif hale gelen ve parlak bir koma ve kuyruk oluşturan kuyrukluyıldızlar gözlemlenebilir.
Asteroitler: Güneş Sistemi’nde, özellikle Mars ve Jüpiter arasında bulunan asteroit kuşağındaki bazı büyük asteroitler teleskoplarla gözlemlenebilir.
Yıldız Kümeleri: Birbirine yakın konumda bulunan ve genellikle aynı dönemde oluşmuş yıldız gruplarıdır. Açık yıldız kümeleri (örneğin, Pleiades) ve küresel yıldız kümeleri (örneğin, Hercules Kümesi) gözlemlenebilir.
Nebulalar: Yıldızlararası gaz ve toz bulutlarıdır. Örneğin, Orion Bulutsusu ve Yengeç Bulutsusu gibi nebulalar teleskoplarla gözlemlenebilir.
Galaksiler: Gözlem koşulları uygun olduğunda, Andromeda Galaksisi gibi bazı galaksiler çıplak gözle bile görülebilir. Teleskoplarla birçok başka galaksi gözlemlenebilir.
Yapay Uydular ve Uzay İstasyonları: Dünya etrafında dönen insan yapımı uydular ve Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) gibi yapılar gözlemlenebilir.
Meteorlar: Atmosfere girip yanan meteoroidler, “yıldız kayması” olarak da bilinen meteor olayını oluşturur ve gözlemlenebilir.
Bu gök cisimleri, amatör ve profesyonel astronomlar için gözlem yapmak ve incelemek için büyük bir çeşitlilik sunar.
Galaksiler, evrendeki büyük yıldız, gaz, toz ve karanlık madde topluluklarıdır. Gözlemler ve sınıflandırmalar sonucunda galaksiler birkaç ana tipe ayrılmıştır. İşte başlıca galaksi çeşitleri:
Eliptik Galaksiler (E):
Elips şeklinde, yuvarlak ya da oval görünümlü galaksilerdir.
Yıldızların rastgele hareket ettiği, gaz ve toz bulutlarının az olduğu yapılardır.
Genellikle yaşlı yıldızlar içerirler.
Hubble dizisinde E0 ile E7 arasında sınıflandırılırlar; E0 en yuvarlak, E7 en yassı olanıdır.
Sarmal Galaksiler (S):
Disk şeklindedirler ve merkezde bir çekirdek ile bu çekirdekten çıkan sarmal kolları vardır.
Genellikle genç yıldızlar, gaz ve toz içerirler.
Hubble dizisinde Sa, Sb ve Sc olarak sınıflandırılırlar; Sa galaksileri sıkı sarmal kollara ve büyük bir çekirdeğe sahipken, Sc galaksileri daha açık sarmal kollara ve daha küçük bir çekirdeğe sahiptir.
Bir alt tür olarak “çubuklu sarmal galaksiler” (SB) de vardır; bu galaksilerde merkezde yıldızlardan oluşan bir çubuk yapısı bulunur. SBb ve SBc gibi sınıflandırmaları vardır.
Düzensiz Galaksiler (Irr):
Belirli bir şekilleri yoktur ve genellikle düzensiz yapılar sergilerler.
Genellikle çok miktarda gaz, toz ve genç yıldız içerirler.
İki alt türü vardır: Irr I ve Irr II; Irr I galaksileri daha az düzenli yapıya sahipken, Irr II galaksileri tamamen düzensizdir.
Merceksi Galaksiler (S0):
Hem eliptik hem de sarmal galaksi özellikleri taşırlar.
Disk yapısına sahip olmalarına rağmen belirgin sarmal kolları yoktur.
Merkeze yakın yerlerde yoğun yıldız toplulukları bulunur ve gaz ile toz miktarı azdır.
Bu kategoriler, Hubble’ın Galaksi Sınıflandırma Şeması veya “Hubble Çatalı” olarak bilinen bir sistemle düzenlenmiştir. Bu sınıflandırma sistemi, astronomların galaksileri daha iyi anlamalarını ve incelemelerini sağlar.
Madde Madde Bulutsuz bir gecede, gökyüzünde görebildiğiniz bazı gök cisimleri şunlardır:
Ay: Eğer gökyüzündeyse, Ay’ı net bir şekilde görebilirsiniz.
Yıldızlar: Gökyüzünde milyonlarca yıldızdan bazılarını görebilirsiniz. Ancak, şehir ışıklarından uzakta ve atmosferin daha az kirlendiği yerlerde daha fazla yıldız görmeniz mümkündür.
Gezegenler: Mars, Venüs, Jüpiter ve Satürn gibi gezegenler de zaman zaman çıplak gözle görülebilir. Venüs genellikle sabah ya da akşam saatlerinde parlak bir şekilde görünürken, Jüpiter ve Satürn daha belirgin olur.
Samanyolu Galaksisi: Eğer ışık kirliliği yoksa, Samanyolu Galaksisi’nin bir kısmını görebilirsiniz. Bu, gökyüzünde beyazımsı bir şerit olarak görünür.
Meteorlar: Şansınıza bağlı olarak, bir meteorun (yıldız kayması) gökyüzünde süzüldüğünü görebilirsiniz.
Kuyruklu Yıldızlar: Eğer şanslıysanız ve bir kuyruklu yıldız geçiyorsa, onu da görebilirsiniz. Ancak bunlar çok nadir görülen olaylardır.
Kuyruklu Yıldızlar ve Diğer Gök Cisimleri: Belirli dönemlerde görülebilecek kuyruklu yıldızlar da olabilir.
Bu gözlemler için ideal yerler, şehir ışıklarından uzak, doğal ve karanlık alanlardır. Gözlem yaparken gökyüzünü daha net görebilmek için ışık kirliliğinden uzak, en az 2-3 saat karanlıkta kalmış bir bölgede olmak önemlidir.
Soru : Günümüzde uzay ve gök cisimleri hakkında oldukça detaylı bilgiler elde edilmiştir. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte uzay araştırmalarında ne gibi ilerlemeler kaydedilmiştir?
Maddeler Halinde Teknolojinin gelişmesiyle uzay araştırmalarında birçok önemli ilerleme kaydedilmiştir. İşte bu ilerlemelerden bazıları:
Gelişmiş Gözlem Teknolojileri: Daha güçlü teleskoplar ve uzay araçları sayesinde, uzak galaksiler, yıldızlar ve gezegenler hakkında daha ayrıntılı bilgiler elde ediliyor. James Webb Uzay Teleskobu gibi projeler, evrenin derinliklerini ve gezegen oluşum süreçlerini incelemek için büyük veriler topluyor.
Yüksek Çözünürlüklü Fotoğraf ve Görüntüleme: Daha gelişmiş optik ve elektronik sistemler sayesinde, uzaydan alınan görüntüler çok daha net ve ayrıntılı hale geldi. Bu, bilim insanlarının yıldızlararası ortam, gezegen yüzeyleri ve diğer gök cisimleri hakkında daha fazla bilgi edinmelerini sağladı.
Daha Hızlı ve Güvenilir Roket Teknolojileri: SpaceX, Blue Origin gibi şirketlerin geliştirdiği yeniden kullanılabilir roketler, uzay taşımacılığını daha ucuz ve erişilebilir hale getirdi. Bu da daha fazla uzay görevinin gerçekleştirilmesini sağladı.
İleri Füzyon ve İyon Motorları: Yeni itki sistemleri, uzay araçlarının daha uzun mesafeler katetmesini ve daha kısa sürede hedeflerine ulaşmasını mümkün kıldı. Bu sayede Mars gibi uzak gezegenlere yapılacak görevler daha gerçekçi hale geldi.
Robotik ve Otomasyon Teknolojileri: Uzayda çalışan robotlar ve otomatik sistemler, insanlı görevlerin güvenliğini artırıyor. Örneğin, NASA’nın Perseverance gezgini Mars’ta yüzey araştırmaları yaparken, uzaktan kumandalı robotik araçlar ve dronlar kullanılarak daha fazla keşif yapılabiliyor.
Yapay Zeka ve Veri Analitiği: Yapay zeka, uzay görevlerinin analizini hızlandırmak ve veri işleme süreçlerini optimize etmek için kullanılıyor. Bu teknoloji, uzaydan gelen büyük veri setlerinin işlenmesini ve keşiflerin yapılmasını kolaylaştırıyor.
İletişim ve Veri Aktarımı Teknolojileri: Gelişmiş iletişim sistemleri, uzay araçları ile Dünya arasındaki veri transfer hızını artırdı. Bu sayede, uzay görevlerinden gelen veriler daha hızlı ve güvenilir bir şekilde analiz edilebiliyor.
Bu teknolojik ilerlemeler, uzay araştırmalarının sınırlarını genişletmiş ve daha önce mümkün olmayan keşiflerin yapılmasını sağlamıştır.