Atatürk ile ilgili şiirler araştırınız.

7. Sınıf Türkçe Kitabı Atatürk ile ilgili şiirler araştırınız. konusunu kısaca ele alacağız. 


“Atatürk ile ilgili şiirler araştırınız.” ile ilgili kısa cevabı ;


Cevap :

ATATÜRK ÖLMEDİ

Atatürk ölmedi, yüreğimde yaşıyor,
Uygarlık savaşında
Bayrağı o taşıyor,
Her gücü o aşıyor.

Türklüğü güç veren devrimler senin,
Yurduma çizdiğin aydın yol senin,
Gençlik senin,

Sen gençliğimsin,
Ölmedin ölemezsin,
Ölmedin ölemezsin.


“Atatürk ile ilgili şiirler araştırınız.” ile ilgili uzun cevabı ;


Cevap :

BÜYÜK ARZU

Ağustos gecesinde mavi ışıklar iniyor tepelerden,
Lâcivert bir yelpaze gibi açılmış gökyüzü.
Gazi, çadırdan çıktı, arkasında paşalar,
Meşin kırbacı dizlerine vuruyor.
Şöyle bir yukarı kaldırdı başını:
Bayrağa gönül vermiş gibi yıldızlar…
Sonra heyecanla İsmet Paşa’ya soruyor:
– Erat hazır mı İsmet ?
– Her şey tekmil, Paşam!
O bir ayna gibi bilirdi içimizi,
Gözlerinde yarınki şafaklardan izler.
Karanlıkta baktı, parıldıyor süngüler…
– Merhaba asker! dedi,
Saflar önünden geçti;
Mehmetler “Yaşa, yaşa!” diyordu.
O altın saçlarını vermiş geceye
Şimdi her şeyi unutmuş,
Yalnız büyük bir aşkla
Afyon sırtlarına doğru
Haşmetle kartallar gibi süzülmek istiyordu.
Bir alev çağlayanı halinde
Akdeniz’e dökülmek istiyordu.

Arif Hikmet PAR
Kartal Bakışlı Deha’dan 



 

Our Score

Çanakkale Savaşı ile ilgili görselleri inceleyiniz. Bu görsellerden hareketle duygu ve düşüncelerinizi anlatan bir kompozisyon yazınız.

7. Sınıf Türkçe Kitabı Çanakkale Savaşı ile ilgili görselleri inceleyiniz. Bu görsellerden hareketle duygu ve düşüncelerinizi anlatan bir kompozisyon yazınız. konusunu kısaca ele alacağız. 


“Çanakkale Savaşı ile ilgili görselleri inceleyiniz. Bu görsellerden hareketle duygu ve düşüncelerinizi anlatan bir kompozisyon yazınız.” ile ilgili kısa cevabı ;


Cevap :

Çanakkale Zaferi

İtilaf karşısında Osmanlı Devleti’nin savunma yaptığı  bir savaştır.  Kasım 1914 – 18 Mart 1915 tarihleri arasında deniz savaşları yapılmıştır. 25 Nisan 1915 ile 9 Ocak 1916 tarihleri arası ise Gelibolu yarımadasında kara savaşları olarak yapılmıştır.
Çanakkale savaşında birçok atamız orada şehit olmuştur.

Türk halkı ülkesini korumak pahasına düşman askerlerine karşı canlarını hiçe sayarak savaşmışlardır. Genç, yaşlı, erkek, kadın, çocuk demeden herkes cephelere koşmuştur.

Kimi askerlere mermi taşımış, kimi cephede düşmanlara karşı silah tutmuşlardır.  Çanakkale Savaşı bu sayede zafer ile sonuçlanmıştır. Bundan dolayı bizlerde atamızdan emanet olan bu vatanı elimizden geldiği kadar korumalı ve geliştirmeliyiz.



 

Our Score

Seyit Onbaşı ile ilgili internetten edindiğiniz bilgiler hakkında konuşunuz.

7. Sınıf Türkçe Kitabı Seyit Onbaşı ile ilgili internetten edindiğiniz bilgiler hakkında konuşunuz. konusunu kısaca ele alacağız. 


“Seyit Onbaşı ile ilgili internetten edindiğiniz bilgiler hakkında konuşunuz.” ile ilgili kısa cevabı ;


Cevap :

Seyit Ali Çabuk veya bilinen adıyla Seyit Onbaşı (Eylül 1889 – 1 Aralık 1939), I. Dünya Savaşı’nda Çanakkale Cephesi’nde çarpışan Türk asker.

I. Dünya Savaşı sırasında Çanakkale cephesinde Rumeli Mecidiye Tabyası görev yaptığı sırada 215 kilogram ağırlığındaki top mermilerini insanüstü bir güçle sırtlayarak top kundağına yerleştirmeyi başarmış ve Birleşik Krallık’a ait Ocean Zırhlısını dümenden vurarak kontrolden çıkmasına ve bir mayına çarpıp batmasına sebep olmuştur. Seyit Onbaşı’nın yaşadığı bu gerçek olayın anlatısı, halk muhayilesi içinde efsanevi bir anlatıya dönüşmüştür.



 

Our Score

Yaptığınız araştırmaya göre Çanakkale Zaferi hakkında edindiğiniz bilgileri arkadaşlarınızla paylaşınız.

7. Sınıf Türkçe Kitabı Yaptığınız araştırmaya göre Çanakkale Zaferi hakkında edindiğiniz bilgileri arkadaşlarınızla paylaşınız. konusunu kısaca ele alacağız. 


“Yaptığınız araştırmaya göre Çanakkale Zaferi hakkında edindiğiniz bilgileri arkadaşlarınızla paylaşınız.” ile ilgili kısa cevabı ;


Cevap :

İtilaf karşısında Osmanlı Devleti’nin savunma yaptığı  bir savaştır.  Kasım 1914 – 18 Mart 1915 tarihleri arasında deniz savaşları yapılmıştır. 25 Nisan 1915 ile 9 Ocak 1916 tarihleri arası ise Gelibolu yarımadasında kara savaşları olarak yapılmıştır.

Zorlu bir savaş olan Türk tarihinde destan olarak görülmektedir. Güçlü  donanmalara sahip olan itilaf devletlerine karşı daha zayıf bir ordu ve teçhizat ile büyük bir zafer elde edilmiştir. Türk milletinim kazandığı zafer olarak tarihe geçmiştir.



 

Our Score

7. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 39-40-41-42-43 Özgün Yayınları

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Sol Ayağım Okuma Metni Cevapları Sayfa 39, 40, 41, 42, 43


7. Sınıf Türkçe Kitabı Sol Ayağım Okuma Metni Cevapları


7. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 39-40-41-42-43


SOL AYAĞIM

(Doktorlar, beyin felci ile doğan Christy Brown’ın (Kıristi Bıravn) zihinsel engelli olduğunu ve fazla yaşayamayacağını düşünürler. Ancak annesi, ondan umudunu kesmez ve oğlunun çok farklı bir çocuk olduğunu keşfeder. Artık tek gayesi oğlunu mutlu etmektir.)

Annem, bana ayağımla A harfini çizmeyi öğrettikten sonra bütün alfabeyi hemen hemen aynı yolla öğretmeye koyuldu. Kendisine mucizevi bir biçimde sunulan fırsatı değerlendirmeye ve benim, dünyanın geri kalanı ile konuşarak olmuyorsa yazılı olarak iletişim kurmama yardım etmeye karar vermişti.Onun bu işe koyulması ile ilgili hatırladıklarım gayet net. Ev işleri ile çok meşgul olmadığı günlerde, beni ön taraftaki yatak odasına götürür ve bana birbiri ardına harfleri öğretmek için saatlerini harcardı.


“7. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 39-40-41-42-43 Özgün Yayınları”

Bir parça tebeşir ile her harfi yere yazardı. Sonra bir silgi ile onları silerdi ve bu harfleri bana hafızamdan, ayak parmaklarımın arasında tuttuğum tebeşirle yeniden yazdırırdı. İkimiz için de zor bir işti bu. Genellikle, gelip bir sözcüğü doğru yazıp yazmadığımı görmesi için inlediğimde, o akşam yemeğini hazırlıyor olurdu. Yanlış yazmışsam unlu elleri ile yere diz çöker, bana doğrusunu gösterirdi. Yazmayı öğrendiğim ilk şeyin ad ve soyadımın baş harfleri olduğunu hatırlıyorum: “C.B.”. Gerçi sık sık karıştırır, “B”yi “C”den önce yazardım. Ne zaman biri bana adımı sorsa bir parça tebeşir alıyor ve büyük havayla “C.B.” yazıyordum.

Çok geçmeden yalnızca iki baş harf yerine tam adımı yazmayı öğrendim. Bunu yapmayı başardığımda kendimle büyük gurur duymuştum. Kendimi oldukça önemli hissetmiştim. Artık altı yaşındaydım ve sırf kendi adımı yazmaktan sıkılmıştım. Başka bir şey yapmak istedim, daha büyük bir şey. Ama yapamıyordum çünkü okuyamıyordum. Tek bildiğim Jim’in (Cim) bunu yapabildiğiydi, Tony (Toni) de yapabiliyordu, Mona (Mona) ve Peter (Pitır) da. Sanırım kıskanıyordum.


7. Sınıf Türkçe Özgün Yayınları Ders Kitabı Sayfa 40 Cevapları


Yavaş ve sıkıntılı bir sürecin sonunda annemle alfabenin üzerinden geçtim ve tüm harfleri iyice öğrendim. Yanımda oturup bana ders verdiği zamanlarda dikkatlice dinlemem ve izlemem annemi teşvik ediyordu. Dikkatim nadiren dağılırdı.

Bir kış akşamı büyük ateşin karşısında büyük sandalyede oturduğumuzu hatırlıyorum. Bebek, ocak taşının diğer tarafındaki beşiğinde uyumuştu. Annemle ikimiz loş mutfakta yalnızdık, babam tuğlacıların toplantısındaydı, kardeşlerim sokakta oynuyordu. Annem, Peter’ın okul kitabını eline almış, kötü kalpli üvey anneleri tarafından kuğulara dönüştürülen zavallı çocukları ve dokunduğu her şeyi altına çeviren kralla ilgili küçük hikâyeler okuyordu. Gölgeler odayı karartana ve küçük Eamonn (İmın) uykusunda kımıldanıp ağlayana kadar bana kitap okumaya devam etti. Sonra ayağa kalkıp ışıkları açtı. Sihir bozulmuş ve büyü kaybolmuştu.

Alfabeyi bilmek, savaşı kazanmanın yarısıydı çünkü yakında harfleri bir araya getirip küçük sözcükler oluşturabilecektim. Bir süre sonra sözcükleri nasıl bir araya getirip cümleler oluşturacağımı öğrenmeye başladım. İlerliyordum. Ama kulağa geldiği kadar kolay değildi. Şimdiden annemin benim dışımda ilgilenmesi gereken yedi çocuğu daha vardı. Neyse ki kız kardeşim Lily (Lili) ya da diğerlerinin taktığı isimle Titch (Tiş), ona çok yardım ediyordu. En büyüğümüz Lily, ailenin küçük annesi, siyah bukleleri ve parlayan gözleriyle ufak tefek sıska bir çocuktu. İstediği zaman çok tatlı olabiliyor, küçük bir meleğe dönüşüyordu. Ama kızdırıldığında hiç de melek gibi olmuyordu. Annemin yaşadığı zorluğu herhangi bir yetişkin kadından daha çabuk anlamış ve tepki vermişti. Diğer kardeşlerinin bakımıyla o ilgileniyordu.

Böylece annem, bana daha fazla zaman ayırabiliyordu. Yemekleri yapıyor, küçükleri yıkıyor ve giydiriyor, büyüklerin de her sabah okula gitmeden önce kulaklarının arkasını yıkadıklarından emin oluyordu. Fazlasıyla istekli bir gölge gibi bizi takip ediyordu. Jim veya Tony sık sık mahcup bir hâlde mutfağa girip şiş kulaklar ve mor gözlerle Lily’nin azimli ev hanımlığı hakkında ifade veriyorlardı. Hâlâ anlaşılır bir biçimde konuşamıyordum ama artık ailemin iyi kötü anlayabileceği homurtulu bir dilim vardı.


7. Sınıf Türkçe Özgün Yayınları Ders Kitabı Sayfa 41 Cevapları


Zorlandığımda veya ne demek istediğimi anlamadıklarında yeri işaret ediyor ve sol ayağımla sözcükleri yazıyordum. Yazmak istediğim sözcüklerin harflerini yazamadığımda çok öfkeleniyordum. Bu da homurtularımı daha da anlamsızlaştırıyordu.

Beş yaşındayken pek fazla konuşamama karşın, artık tek başıma doğrulabiliyor ve kemiklerimi kırmadan ya da annemin porselenlerini parçalamadan kalçamın üzerinde sürünerek bir yerden diğerine gidebiliyordum. Ayağıma ayakkabı ya da başka bir şey giymiyordum. Annem küçüklüğümden beri, çıplak ayakla çok bakımsız göründüğümü söyleyerek ayağıma bir şeyler giydirmeye çalışıyordu. Ama ne zaman ayağıma bir şey geçirse hemen çıkarıyordum. Ayağımın örtülmesinden nefret ediyordum. Annem ayağıma çorap ya da ayakkabı giydirdiğinde, normal bir insan elleri arkasına bağlandığında ne hissederse aynı şeyi hissediyordum.

Zaman geçtikçe sol ayağıma daha fazla bağlanmaya başladım. O, temel iletişim aracımdı; ailemin beni anlamasını sağlıyordu. Yavaş yavaş benim için vazgeçilmez oldu. Onunla evdeki diğer kişilerle aramdaki engellerin bazılarını kırmayı öğrendim. Sol ayağım, içinde bulunduğum hapishane kapısının tek anahtarıydı.

Yere bir şeyler yazdığım zaman, annem bana ders verirken yaptığım gibi tükürüp topuğumla sürterek silmeyi, sonra hafızamdan tekrar yazmayı alışkanlık hâline getirmiştim. Ben altı buçuk yaşındayken bir gün doktor, futbol oynarken bileğini burkan kardeşimi görmeye geldi. Aşağıya indiğinde de beni parmaklarımın arasında tuttuğum tebeşirle yazı yazarken gördü. Çok şaşırdı. Anneme benimle ilgili sorular sormaya başladı. Bütün söylenenleri anladığımı kendisine göstermemi istedi ısrarla. Annem beni masanın üstüne oturttu ve doktora benden, kendisi için bir şeyler yazmamı istemesini söyledi. Doktor bir an düşündü sonra çantasından kocaman rapor defterini çıkardı, bana büyük kırmızı bir kalem verdi ve deftere adımı yazmamı istedi.

Kalemi ayak parmaklarımın arasına aldım, defteri kendime doğru çekip hazırlandım ve yavaş yavaş büyük harflerle adımı yazdım. “Harika! Çok şaşırdım, Bayan Brown. Bu gerçekten…” diye söze başladı doktor. Birden durdu. Annem de utanıp kızarmıştı. Çünkü ben biraz tereddüt ettikten sonra sayfaya tükürmüş, ısrarla yazdığım şeyi silmeye çalışıyor, neden kurşun kalemle yazılanların tebeşirle yazılanlar kadar kolay silinmediğini anlayamıyordum.

Doktor, annemin özürlerini gülümsemeyle geçiştirerek başımı okşadı ve harika bir çocuk olduğumu söyledi. Daha sonra beni zaman zaman ziyaret etti ve yıllarca gelişimimi merakla takip etti.


7. Sınıf Türkçe Özgün Yayınları Ders Kitabı Sayfa 42 Cevapları


Bu arada ailem sürekli genişliyordu. Merdivenin basamakları giderek artıyordu. Ben de büyüyordum. Vücudum şekilleniyor ve gitgide büyüyordu, aynı şekilde zihnim de. Annem alfabe aşamasını çoktan geçtiğimi ve onun öğretmenlik güçlerini aşmak üzere olduğumu düşünüyordu. Yüksek sesle bir şeyler okurken oturup annemi dinlemek bana yetmiyordu artık. Peter ve Mona gibi kendi kendime okumak istiyordum. Onlar ne yapıyorsa benim de yapabileceğimi göstermek istiyordum. Dolma kalem kullanmaya hiç alışamadım ama artık tebeşir yerine kurşun kalem kullanıyordum. Bir keresinde birkaç komşumuz merakla izlerken babamın en iyi dolma kalemini kullanarak adımı yazmayı denedim. Ama her yazma deneyişimde kalemin kâğıda yapışmaktan başka bir işe yaramadığını gördüm ve kalemi tiksintiyle attım, annemi utandırdım.

Diğerleri gibi okula gitmemin imkânsız olduğunu bilen annem, bana bu yolda nasıl en iyi şekilde yardımı olabileceğini merak ediyordu. Çünkü zihinsel durumumun normal olduğundan emin olmasına karşın, fiziksel engellerime bir de cahil olmanın getireceği zihinsel engellerin eklenmesinden korkuyordu.

Bu korku aklından hiç çıkmıyordu. Ona işkence ediyordu. Bunun nedeni hem sakat hem cahil bir çocuğa sahip olmanın utancı değildi. O, yalnızca ileriki yaşlarımda yaşayacağım olumsuzlukları düşünüyordu. Her şeyin ötesinde, beni kardeşlerimle mümkün olan her alanda eşit hâle getirmek istiyor, okula gidemeyişimin olumsuz sonuçlarını azaltmak amacıyla elinden geleni yapıyordu. Bunu her gün yapacak zamanı ya da şansı yoktu. Zaten dünya kadar işi vardı; işsizlik, hastalık ve diğer konularla ilgili sıkıntıları atlatmamız için uğraşıyordu. Böyle zamanlarda gülmek onun için zordu, yine de her zaman bir şekilde gülmeyi başarıyordu.

Annem meşgulken kendi kendime çalışıyor, karşılaştığım yeni sözcükleri yazmayı deniyordum. Ateş, resim, köpek, kapı ve sandalye gibi evde etrafımda bulunan nesnelerin adlarını yazıyordum. Bir sözcüğü yazmayı başardığımda kendimle gurur duyuyor, ne kadar iyi bir öğrenci olduğumu göstermek için bunları annemin yanında yazmayı ihmal etmiyordum.


7. Sınıf Türkçe Özgün Yayınları Ders Kitabı Sayfa 43 Cevapları


Bir gün Peter’ın okul kitabında rastladığım yeni bir sözcüğü öğrenmek için kendimi zorluyordum. Sonunda başardım ve ateşin yanındaki sandalyede oturmuş kardeşimi emziren anneme döndüm. Akşam olmuştu, azalan nisan ışığı yere şekiller oluşturarak düşüyor, cilalı maun masanın üzerindeki çatlağı ortaya çıkararak parıldıyordu. Çay henüz hazırlanmamıştı; diğerleri üst katta, okulda öğrendikleri bir oyunu oynuyorlardı. Kanepenin bir köşesine oturmuştum. Peter’ın kitabı önümde, kalem sol ayağımdaydı. O gün, bu sözcüğü tek başıma öğrenemeyeceğimi düşünerek umutsuzluğa kapılıp sık sık annemin oturduğu yere baktım. Ama onu sandalyede yavaşça sallanıp göğsünde tuttuğu bebeği emzirirken görünce kafamı çevirdim. Annemin yardımı olmadan, öyle ya da böyle, bu sözcüğü kendi kendime öğrenmem gerektiğini hissediyordum.

Birkaç dakika sonra annemin sıçramasına, kucağındaki kardeşimin de huzursuzca kıpırdanmasına yol açan bir zafer çığlığı attım. “Ne oldu Chris?” dedi annem. “Bebeği uyandıracaksın.” Ama umursamadım. Kendime özgü tuhaf homurdanmamla, hemen yanıma gelmesini istedim.

— Yeni bir sözcük, değil mi, diye sordu kollarının arasında uyuyan bebekle kanepenin köşesine
doğru gelirken.

Gülümsedim ve kalemi alıp beni bu kadar uzun süre uğraştıran sözcüğü yazdım. Bitirdiğimde onayını almak için yüzüne baktım ve sayfanın kenarına yazdığım sözcüğe sessizce baktığını gördüm. Öyle uzun zaman hareketsiz kaldı ve düşünceli bir biçimde baktı ki sonunda telaşlanıp onu ayağımla dürttüm. Döndü, ellerini omuzlarıma koydu ve gülümsedi. Yazmayı öğrendiğim yeni sözcük “A-N-N-E” idi.

Christy BROWN (Kristi BIRAVN)
Sol Ayağım
çev.: Filiz KAHRAMAN



 

Our Score

7. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 29-30-31-32-33 Özgün Yayınları

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Baba, Bana Bir Şiir Bul Metni Cevapları Sayfa 29, 30, 31, 32, 33


7. Sınıf Türkçe Kitabı Baba, Bana Bir Şiir Bul Metni Cevapları


7. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 29-30-31-32-33


HAZIRLIK ÇALIŞMALARI


1. “Bana Bir Masal Anlat Baba” isimli şarkıyı dinlemek size neler hissettirdi? Şarkı ile ilgili duygu ve düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.


Cevap :

Çok duygulandım. Babama karşı olan bağımı, sevgimi daha iyi anladım.


2. “Bana Bir Masal Anlat Baba” şarkısının size hissettirdiklerinden ve başlığından hareketle okuyacağınız metnin konusunu tahmin ediniz.


Cevap :

Metnin konusu doğa ile ilgili konular olabilir.


7. Sınıf Türkçe Özgün Yayınları Ders Kitabı Sayfa 30 Soruları ve Cevapları


1. ETKİNLİK


Soru : Şiirde şair, babasından neler istemektedir? Şairin yerinde siz olsaydınız babanızdan neler isterdiniz? Aşağıya yazınız.


Cevap :

Şairin İstekleri : Sevgiyi anlatan, avcıların hayvanları öldürmemesi, kimsenin kimseyi üzmediği kuşların cıvıldadığı bir ortam ister.

Benim İsteklerim : Düşmanlıkların, kavganın olmadığı, herkesin birbirine karşı iyi olduğu sevgi ve saygılı olduğu bir ortam olmasıdır.


2. ETKİNLİK


Soru : Aşağıdaki cümlelerden şiirin ana duygusuyla ilgili olanları işaretleyiniz.


Cevap :

  • ( ✓ ) Dünyadaki insanlar barış içinde yaşamalıdır.
  • ( ✓ ) Çocuklar kötülüklerin, savaşların, gözyaşlarının olmadığı yarınlarda büyümeyi hak eder.
  • Tüm insanları sevgi ile kucaklamalıyız.
  • İnsanlar dostluk ilişkilerini çıkarları doğrultusunda kurmalıdır.
  • ( ✓ ) Kuş cıvıltıları, insan kahkahaları, yemyeşil bir doğa insanı mutlu etmeye yeter.
  • En büyük erdemlerimizden biri de dürüstlüktür

3. ETKİNLİK


Soru : Siz olsaydınız şiire nasıl bir başlık yazardınız? Niçin?


Cevap : Mutlu Olmanın Yolları çünkü mutlu olmak için neler yapılabilir ondan bahsedilmektedir.


7. Sınıf Türkçe Özgün Yayınları Ders Kitabı Sayfa 31 Soruları ve Cevapları


4. ETKİNLİK


Soru : Aşağıdaki sözcüklerin zıt anlamlılarını şiirden bularak yazınız.


Cevap :

  1. nefret : sevgi
  2. tutsaklık : özgürlük
  3. solmak : canlanmak
  4. dışında : içinde
  5. yalan : gerçek
  6. ağlamak : gülmek

5. ETKİNLİK


a. Şiirde dize sonlarındaki uyumu sağlayan ses benzerliklerini örnekteki gibi belirleyiniz.


Cevap :
2. dörtlük
……………. cıvıltıları
……………. kanatları
……………. atları
3. dörtlük
……………. gezsin
……………. vazgeçsin
……………. üzmesin
4. dörtlük
……………. çiçekler
……………. böcekler
……………. gerçekler
5. dörtlük
……………. söylensin
……………. eğlensin
……………. beğensin


b. Bu ses benzerliklerinin şiire neler kattığını arkadaşlarınızla tartışınız.


Cevap :Şiire ahenk ve uyum güzellik katmıştır.


7. Sınıf Türkçe Özgün Yayınları Ders Kitabı Sayfa 32 Soruları ve Cevapları


6. ETKİNLİK


Soru : Aşağıdaki cümlelerde eğik çizginin (/) hangi amaçla kullanıldığını ilgili cümlelerin altına yazınız.


• Sevgileri yarınlara bıraktınız / Çekingen, tutuk, saygılı. / Bütün yakınlarınız / Sizi yanlış tanıdı.

Cevap : Şiirde dizeler yan yana yazıldığında ayırmak için kullanılmıştır.


• Bülbül Sokak No.: 78/17 Yenimahalle / ANKARA

Cevap : Adres belirtirken şehir, sokak gibi kısımları ayırmak için kullanılmıştır.


• 10/5/2018

Cevap : Tarih yazarken gün, ay, yıl olarak ayırmak için kullanılmıştır.


• -da/-de, -acak/-ecek, -lık/-lik/-luk/-lük

Cevap : Yağım ve çekim eklerini göstermek için kullanılmıştır.


• 84/4 = 21

Cevap : Matematikte bölme işlemi için kullanılmıştır.


• http://tdk.gov.tr

Cevap : İnternet adresinde kullanılmıştır.


7. ETKİNLİK


Soru : Aşağıdaki fiillerden iş (kılış) anlamı taşıyanları belirleyip ilk harflerini sırasıyla kutucuklara yazarak şifreyi bulunuz.


(1. sarmak-2. koşmak-3. paslanmak-4. ertelemek-5. vermek-6. gülmek-7. görmek-8. kalkmak-9. sararmak-10. içmek)


Cevap :

“7. Sınıf Türkçe Özgün Yayınları Ders Kitabı Sayfa 32 Soruları ve Cevapları”

7. Sınıf Türkçe Özgün Yayınları Ders Kitabı Sayfa 33 Soruları ve Cevapları


8. ETKİNLİK


Soru : “Barış, mutluluk, dostluk, çocuk, gelecek” sözcüklerinden hareketle siz de aşağıya bir şiir yazınız. Yazdığınız şiiri arkadaşlarınızla paylaşınız.


Cevap :

Barışın Huzuru

Uçalım göklere doğru
Her kanat çırpışında
Bir mutluluk dağıtalım dünyaya
Bırakalım savaşı, koşalım barışa

Her insanın gülümsemesi olup
Kurtaralım bu dünyayı üzüntüden
Yaşam sevincini tadalım
Yaşatalım tüm dünyayı


SONRAKİ METNE HAZIRLIK


Soru : Kırgızların sosyal yaşantıları ve dil özellikleri hakkında araştırma yapınız.


Cevap :

Kırgızlar örf, adet, gelenek ve göreneklerine çok bağlıdır.  Kırgızlar misafir ağırlamayı çok sever. Devlet Kırgızlar için kutsaldır ve onun için her zaman canlarını feda etmeye hazırdır.

  • Kırgızistan Orta Asya’da yer alan bir ülkedir.
  • Başkenti Bişkek ve kullandığı para birimi Kırgızistan Somu’dur.
  • Bağımsızlığını 1991 yılında kazanmıştır.
  • Kırgızlar geçimlerini genellikle hayvancılıkla sağlar. Ülkenin fiziki koşulları tarım çok elverişli değildir.
  • Kırgızlar örf adet, gelenek ve göreneklerine sıkı sıkıya bağlıdır.
  • Devleti her şeyden üstün görürler.
  • Çok misafirperverdirler.
  • Aile bağları, büyüklere saygı çok önemlidir.
  • Yemeklerinin çoğu et, süt gibi hayvan mamullerinden oluşur.
  • Resmi dili Kırgızca ve Rusça’dır.
  • Kırgızca Türk dilinin lehçelerinden biridir. Türk yazı dillerinin Kıpçak grubunda yer alır.
  • Kazakça ve Altay Türkçe’sine yakındır.
  • Kırgız dilinde Türkçe kelimeler de yer almaktadır. Ancak bazı harfleri farklı kullanırlar.
  •  Örneğin; Kırgızca’da yağmur kelimesi camgır, yer kelimesi cer’dir.


 

Our Score

“Barış, mutluluk, dostluk, çocuk, gelecek” sözcüklerinden hareketle siz de aşağıya bir şiir yazınız.

7. Sınıf Türkçe Kitabı “Barış, mutluluk, dostluk, çocuk, gelecek” sözcüklerinden hareketle siz de aşağıya bir şiir yazınız. konusunu kısaca ele alacağız. 


““Barış, mutluluk, dostluk, çocuk, gelecek” sözcüklerinden hareketle siz de aşağıya bir şiir yazınız.” ile ilgili kısa cevabı ;


Cevap :

Barışın Huzuru

Uçalım göklere doğru
Her kanat çırpışında
Bir mutluluk dağıtalım dünyaya
Bırakalım savaşı, koşalım barışa

Her insanın gülümsemesi olup
Kurtaralım bu dünyayı üzüntüden
Yaşam sevincini tadalım
Yaşatalım tüm dünyayı



 

Our Score

Kırgızların sosyal yaşantıları ve dil özellikleri hakkında araştırma yapınız.

7. Sınıf Türkçe Kitabı Kırgızların sosyal yaşantıları ve dil özellikleri hakkında araştırma yapınız. konusunu kısaca ele alacağız. 


“Kırgızların sosyal yaşantıları ve dil özellikleri hakkında araştırma yapınız.” ile ilgili kısa cevabı ;


Cevap :

Kırgızlar örf, adet, gelenek ve göreneklerine çok bağlıdır.  Kırgızlar misafir ağırlamayı çok sever. Devlet Kırgızlar için kutsaldır ve onun için her zaman canlarını feda etmeye hazırdır.

  • Kırgızistan Orta Asya’da yer alan bir ülkedir.
  • Başkenti Bişkek ve kullandığı para birimi Kırgızistan Somu’dur.
  • Bağımsızlığını 1991 yılında kazanmıştır.
  • Kırgızlar geçimlerini genellikle hayvancılıkla sağlar. Ülkenin fiziki koşulları tarım çok elverişli değildir.
  • Kırgızlar örf adet, gelenek ve göreneklerine sıkı sıkıya bağlıdır.
  • Devleti her şeyden üstün görürler.
  • Çok misafirperverdirler.
  • Aile bağları, büyüklere saygı çok önemlidir.
  • Yemeklerinin çoğu et, süt gibi hayvan mamullerinden oluşur.
  • Resmi dili Kırgızca ve Rusça’dır.
  • Kırgızca Türk dilinin lehçelerinden biridir. Türk yazı dillerinin Kıpçak grubunda yer alır.
  • Kazakça ve Altay Türkçe’sine yakındır.
  • Kırgız dilinde Türkçe kelimeler de yer almaktadır. Ancak bazı harfleri farklı kullanırlar.
  •  Örneğin; Kırgızca’da yağmur kelimesi camgır, yer kelimesi cer’dir.


 

Our Score

Alevilik-Bektaşilikte yer alan semah, musahiplik ve gülbank kavramlarının anlamlarını sözlüklerden yazınız.

7. Sınıf Din Kültürü Kitabı Alevilik-Bektaşilikte yer alan semah, musahiplik ve gülbank kavramlarının anlamlarını sözlüklerden yazınız. konusunu kısaca ele alacağız. 


“Alevilik-Bektaşilikte yer alan semah, musahiplik ve gülbank kavramlarının anlamlarını sözlüklerden yazınız.” ile ilgili kısa cevabı ;


Cevap :

Semah; Alevi ve Bektaşi topluluklarınca müzik eşliğinde oynanan, bir tür törensel halk dansı

Musahiplik; sıhriyet (kan bağı) ilişkisine dayanmayan ve tamamen gönül bağıyla Alevi kardeşini sahiplenmektir.

Gülbank; Hepbirlikte ve makamla yapılan dua, söylenen ilahi ya da içilen ant.


“Alevilik-Bektaşilikte yer alan semah, musahiplik ve gülbank kavramlarının anlamlarını sözlüklerden yazınız.” ile ilgili uzun cevabı ;


Cevap :

Semah; Alevi ve Bektaşiler tarafından inançları gereği cemevlerinde yapılan, hizmet sahipleri zakirlerin çaldığı saz eşliğinde söylenen sözler ve müziğin ritmine uyarak yapılan mistik ve estetik hareketler ile Tanrı’ya ulaştıklarını düşündükleri hareketlerdir.

Musahiplik; Alevilik inancına intisap etmiş bir birey (talip) bu erkâna uymak ve kendisine ‘ahretlik’ denilen bir musahip tutması gerekir ki kelime manası da” sahiplenilen” demektir.

Gülbank; Mevlevilik, Bektaşilik, Halvetilik, Kadirilik, Rufailik gibi tarikatlarda hep bir ağızdan yüksek sesle söylenen alkış, dua içerikli sözlerdir.



 

Our Score

Yeseviliğin Orta Asya ve Anadolu’da İslam’ın yayılmasına katkısı hakkında bir araştırma yapınız.

7. Sınıf Din Kültürü Kitabı Yeseviliğin Orta Asya ve Anadolu’da İslam’ın yayılmasına katkısı hakkında bir araştırma yapınız. konusunu kısaca ele alacağız. 


“Yeseviliğin Orta Asya ve Anadolu’da İslam’ın yayılmasına katkısı hakkında bir araştırma yapınız.” ile ilgili kısa cevabı ;


Cevap :

Hacı Bektaş Veli Ahmed Yesevi’ nin halifelerindendir. Osmanlı’ nın yeni kurulma zamanlarında Anadolu’ ya gelmiş ve Osmanlı Sultanı Orhan Gazi tarafından büyük hürmet görmüştür. Bu sayede Yesevilik orada bulunan aşiretlere anlatılmış ve geniş çapta ilerlemiştir.


“Yeseviliğin Orta Asya ve Anadolu’da İslam’ın yayılmasına katkısı hakkında bir araştırma yapınız.” ile ilgili uzun cevabı ;


Cevap :

Hacı Bektaş Veli Ahmed Yesevi’ nin halifesi olup, onun izinden gitmiş büyük bir velidir. Osmanlının kuruluş sıralarında gelmiş, yeniçerilere büyük dualarda bulunmuştur. Duasının bereketi ile birçok hayırlar elde edilmiş ve Orhan Gazi tarafından büyük hürmet edilmiştir.

İnsanlara İslam bilincini ve devletin kıymeti anlatılmış , böylece Anadolu’ da İslamın yayılmasında büyük katkılar sağlanmıştır.



 

Our Score
error: Content is protected !!