8. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 11

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Ünitemize Hazırlanalım Cevapları Sayfa 11


1. Ünite Ünitemize Hazırlanalım Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 11


1. Kader, kaza ve tevekkül kavramlarıyla ilgili deyim ve atasözleri bularak defterinize yazınız.


Kısa Cevap : “Kader, kaza ve tevekkül kavramlarıyla ilgili deyim ve atasözleri bularak yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Kısmetten fazlası olmaz
Kısmetinde ne varsa kaşığında o çıkar

Allah dokuzda verdiğini sekizde almaz

Başa yazılan gelir

Atalar çıkarayım der tahta, döner dolaşır gelir bahta

Alna yazılan başa gelir

Kader olmayınca kadir bilinmez

Bağla atını, ısmarla Hakk’a.
Tevekküllünün gemisi batmaz.
Eşeğini sağlam kazığa bağla, sonra Allah’a ısmarla.
Tevekküllünün eşeğini kurt yemez
Ağılda oğlak doğsa ovada otu biter.
Takdire yazılan tedbirle bozulmaz
Kadere meydan okumak
Kaderin buyruğuna boyun eğmek:
Kaderine küsmek (talihine küsmek)
Vermeyince Mabud, neylesin Mahmud.

İş olacağına varır.
Kaderde yoksa pişmiş aş yanmaz imiş.


2. Kelebek, galapagos kaplumbağası, fil ve sekoya ağacının yaşam sürelerinin ne kadar olduğu ile ilgili bir araştırma yapınız.


Kısa Cevap : “Kelebek, galapagos kaplumbağası, fil ve sekoya ağacının yaşam sürelerinin ne kadar olduğu ile ilgili bir araştırma yapınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Kelebekler 150.000 kadar türü bilinen kanatlı hayvanlardır.

Tat alma duyuları ayaklarına yerleştirilmiş böylelikle çiçeklerin üzerine konup tadını beğendikleri sıvıları hortumları ile emerler.

Kelebekler yumurta ile çoğalırlar. Yumurtadan çıkan larvalara tırtıl adı verilir. Dişi kelebekler yumurtlarken özellikle tırtılların beslendiği bitki çeşitlerinin üzerine veya yakınında yumurtalarını bırakırlar.

Bazı kelebeklerin ömrü 24 saat bazılarınınki 1-2 ay bazen 2 ise birkaç seneye kadar uzamaktadır.

Galapagos kaplumbağaları, ya da bilimsel adlarıyla Geochelone nigradır. 417 kilograma kadar çıkabilir. 170 yıla kadar yaşayabilen bir kaplumbağadır. Günümüzde yaşayan en büyük kaplumbağa türüdür.

Fil karada yaşayan en büyük hayvandır. Afrika filleri yaklaşık 6 ton ağırlığında ve 3.2 metre yüksekliğindedir. Dişiler yaklaşık 60 cm daha kısadır ve erkeklerin ağırlığının yarısı kadardır. Erkek Asya filleri yaklaşık 2 m yüksekliğinde ve 4 ton ağırlığında iken, Afrika’dakiler 2 ton ağırlığı ve 2.2 m yüksekliğe sahiptir. Afrika filleri vahşi ortamda 70 yıla kadar yaşayabilir. Asya filleri 48 yıl yaşayabilir.

Sekoya ağacı Dünyadaki en kalın kabuğa sahip ağaç türü Sekoyalardır. 120 m boy uzunluğunda ,7 m çapa ulaşabilen bir ağaç türüdür. Her dönem yeşil kalabilir.
1000 ile 3000 yıl arasında yaşarlar.


3. Rahman suresi 26, Mülk suresi 3-4, Ankebut suresi 57 ve Nisâ suresi 132. ayetlerini Kur’an-ı Kerim mealinden bularak defterinize yazınız.


Cevap :

Rahman suresi 26 ayet,  Yeryüzünde bulunanların hepsi fânidir.

Mülk suresi 3-4 ayet, O, yedi göğü tabaka tabaka yaratandır. Rahmân’ın yaratışında hiçbir uyumsuzluk göremezsin. Bir kere daha bak! Hiçbir çatlak (ve düzensizlik) görüyor musun? Sonra tekrar tekrar bak; bakışların (aradığı çatlak ve düzensizliği bulamayıp) âciz ve bitkin hâlde sana dönecektir.

Ankebut suresi 57. ayet,  Her can ölümü tadacaktır. Sonra bize döndürüleceksiniz.

Nisâ suresi 132. ayet, Göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah’ındır. Vekil olarak Allah yeter.


4. İnsanı diğer canlılardan farklı kılan özellikler nelerdir? Aile büyüklerinize sorarak defterinize yazınız.


Kısa Cevap : “İnsanı diğer canlılardan farklı kılan özellikler nelerdir? Aile büyüklerinize sorarak defterinize yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Yeryüzünde milyonlarca canlı türü vardır. Bu canlı türleri hepsinde ortak özellik besin ihtiyaçlarının olması büyümeleri ve zamanı gelince ölmeleri gibi özelliklerdir.

Bitkiler hayvanlardan farklı şekillerde olsa da hayvanların yapısı insanların yapısına büyük derecede benzer.

Ancak hayvanlarda ve bitkiler de bulunmayan bir özellik vardır ki o da insanda olup “akıl” sır.

Hayvanlar insanlar gibi akıllı olmadıkları için kendilerinin doğduğundan beri kendilerine verilen özellik ne ise onu devam ettirirler.

İnsan ise kendini geliştirebilme ve farklılıklar içerisinde olma özelliği sayesinde birçok alanda kendini geliştirebilir ve birçok işler yapabilir.


5. Çevrenizi gözlemleyerek Allah’ın (c.c.) yaratmasındaki ölçü ve düzenle ilgili örnekler bulunuz.


Kısa Cevap : “Çevrenizi gözlemleyerek Allah’ın (c.c.) yaratmasındaki ölçü ve düzenle ilgili örnekler bulunuz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Çevreme baktığım zaman mükemmel yaratılışa birçok örnek olsa da şu özellikler kısaca verilebilir;

  • Güneşin durumu ve bulunmuş olduğu yer
  • Dünyanın kendi etrafında dönmesi ancak bunu bizim hissetmemiz,
  • Yerçekimi sayesinde yeryüzünde rahatça da ulaşabilmemiz,
  • Hayvanların ve bitkilerin ayrıca bütün dünyanın ve evrenin insanın hizmetine verilmesi
  • İnsanın kendine verilmiş olduğu akıl sayesinde büyük teknolojiler üretmesi
  • Fizyolojik ve psikolojik olarak farklı özelliklerinin olması ve bunların denge içinde olması
  • İnsanların içerisinde bu kadar organ olmasına rağmen bunların çok farkında olmadan yaşayabilmesi
  • Gezegenlerin belli bir yörüngede dönmesi
  • Mevsimlerin, gece ve gündüzün art arda sırasıyla gelmesi


 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 104-105-106

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Hz. Muhammed’in (s.a.v.) İnsanlara Değer Vermesi Cevapları Sayfa 104, 105, 106


Hz. Muhammed’in (s.a.v.) İnsanlara Değer Vermesi Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 104-105-106


Soru : Bir insana değer verildiğini nasıl anlarsınız?


Kısa Cevap : “Bir insana değer verildiğini nasıl anlarsınız?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Bir insana değer verildiğini o insana güzel sözler söyleyerek gönlünün alınmasından, bir şey istenildiği zaman yapılmasından , kalbi kırıldığı zaman ondan özür dilenilmesinden, iyi ve kötü günlerinde onun yanında olunulmasından, sevgi ve saygının varlığından, fikirlerine değer verilmesinden, onla beraber vakit geçirmekten mutlu olunulmasından anlarım.

Bütün insanlar karşıdaki insanın kendisine değer vermesini ister. Ancak değerli olmak bizim de karşımızdaki insana değer vermemiz, sevgi ve saygı kurallarına ve karşıdaki insanın özgürlük alanlarına dikkat ederek ona da alan açmamıza bağlıdır.


8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 106 Cevapları


BİLGİ KUTUSU


  • Hz. Peygamber, insanlara daima mütevazı bir kardeş, şefkatli bir öğretmen ve merhametli bir baba gibi davranırdı.
  • İnce, nazik, kibar ve ölçülü bir hitap tarzını benimserdi.
  • Şaka yaparken kimseyi kırmaz, doğru olmayan bir şeyi söylemez ve kimseyi yanıltmazdı.
  • Dikkat çekmek istediğinde konuşmasında geçen önemli cümleleri üçer defa tekrar ederdi.
  • Az sözle çok şey ifade eder, tane tane, açık seçik ve herkesin anlayabileceği bir tarzda konuşurdu.
  • Karşısındakini dinlediğini ve anladığını göstermek için yüzüne bakarak konuşurdu.

(bk. Tirmizî, Şemail, 160.)



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 101-102-103-104

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Hakkı Gözetmedeki Hassasiyeti  Cevapları Sayfa 101, 102, 103, 104


Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Hakkı Gözetmedeki Hassasiyeti Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 101-102-103-104


Soru : Hakkınız gözetildiğinde neler hissedersiniz?


Kısa Cevap : “Hakkınız gözetildiğinde neler hissedersiniz?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Hakkım gözetildiği zaman, haksızlığa uğramaktan veya bunun cezasız kalmasından emin olduğum için kendimi güçlü ve huzurlu hissederim.

Hakların gözetilmesi yani bir olayda haklının bulunması veya zalimin mazlum’u ezmesine izin verilmemesi adaletin gereğidir.

Hakkın gözetilmediği bir ortamda zulüm, haksızlık ve huzursuzluk ortamı görülür.

Halbuki ister aile kadar küçük isterse de bir ülke kadar büyük bir yerde olsun insanların hakkının gözetilmesi toplum huzuru için olmazsa olmazdır.


8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 102 Cevapları


PAYLAŞALIM


Haksızlıkla Mücadele

Hz. Muhammed (s.a.v.), peygamberliğinden önce Mekkelilerin haksızlığa uğrayan insanlara yardım etmek amacıyla yaptıkları Hilfü’l-Fudûl antlaşmasına katılmış, peygamberlik sonrasında da böyle bir antlaşmaya davet edilmesi durumunda katılacağını bildirmiştir.


Soru : Hz. Peygamberin katıldığı Erdemliler Birliği hakkında araştırma yapınız. Ulaştığınız sonuçları arkadaşlarınızla paylaşınız.


Kısa Cevap : “Hz. Peygamberin katıldığı Erdemliler Birliği hakkında araştırma yapınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Hılful Fudul veya Hilful Füdul (Arapça: حلف الفضول, Türkçesi: Erdemliler İttifakı) ; Araplar arasında Harâm aylarda yapılan savaşlara “Ficâr Savaşı” denirdi. Ficâr savaşları dört defa gerçekleşti. Sonuncu savaşta Peygamber Efendimiz de bulunmuştur. hiç kimsenin kanını dökmemiş, yalnız saflarından atılan okları toplamış ve amcalarına vermiştir.
Araplar arasında savaşılması haram görülen haram aylardan biri olan Zilkade ayında, Zübeyd kabilesinden Yemenli bir adam, satmak üzere Mekke’ ye ticaret malı getirmişti. Kureyş ileri gelenlerinden As bin Vail bu malı satın aldı, ancak parasını ödemedi. Adam Mekke ’nin ileri gelen ailelerinin büyüklerine başvurup kendisine yardım etmelerini istedi. Ancak bu adama yardım edecek yerde, As bin VAil’i kayırarak adamı azarlayıp, gönderdiler.

Çaresiz kalan adam, Kureyş ileri gelenlerinin Kabe çevresinde oturdukları bir sırada, Ebu Kubeys dağına çıkarak; “Ey Fihr Hânedânı!” diye bağıra bağıra halini anlatan bir şiir okudu. Uğradığıhaksızlık için yardım istedi. Yardım için ilk harekete geçen kişi, Peygamber Efendimiz’in amcası Zübeyr oldu. Kureyş’in ileri gelenleriyle birlikte Abdullah bin Cüd’an’ın evinde toplandılar.

Abdullah onlara yemek ikram etti. Daha sonra, “kim olursa olsun, Mekke’ de zulme uğramış kimselerin hakkını geri alıncaya kadar, zalime karşı mazlumu savunmak” üzere sözleştiler. Denizlerde, bir kıl parçasını ıslatacak kadar su bulundukça, Hira ve Sebir Dağları yerlerinde durdukça ahitlerine bağlı kalacaklarına yeminde bulundular.

Hılfü’l-Fudûl Cemiyeti, ilk olarak Âs bin Vail’den Zübeydli adamın hakkını alarak başladı. Daha sonra da Mekke’de zulme ve haksızlığa uğrayan pek çok kimsenin
yardımına koştu.
Peygamber Efendimiz, “Hılfü’l-Fudûl” hakkında şöyle buyurur;
“Abdullah bin Cüd’an’ın evinde amcalarımla birlikte, Hılfü’l-Fudûl’de hazır bulun­dum. O meclisten o kadar memnun oldum ki, ona bedel bana kızıl develer (yani en kıymetli dünya metâı) verilse, o kadar sevinmezdim. O antlaşmaya şimdi de çağrılsam, yine icabet ede­rim.” (İbn-i Kesîr, el-Bidâye, II, 295)


8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 103 Cevapları


YORUMLAYALIM


Soru : Hakların gözetilmesi toplum huzuruna ne gibi katkılar sağlar? Yorumlayınız.


Kısa Cevap : “Hakların gözetilmesi toplum huzuruna ne gibi katkılar sağlar? Yorumlayınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Hakların gözetilmediği yerde anarşi ve zulüm hat safhada görülür.

Hakların gözetilmediği bir toplumda zalimler fırsat olarak mazlumlara kötülükte bulunurlar.

Maalesef ki kendi çıkarlarından başka bir şey düşünmeyen insanlar hakların gözetilmediği toplumlarda bunu fırsat bilerek insanlara büyük zararlar verebilirler.

Hakların gözetildiği toplumlarda bile caydırıcı cezalar bulunmaması veya emniyetin tam olarak sağlanamadığı bölgelerde kişiler gizlenerek veya bunlara güvenerek türlü türlü çirkinlikler yapabilmektedirler.

İşte bu yüzden hakların gözetilmesi ve buna son derece dikkat edilmesi toplumdaki huzurun sağlanması demektir.


8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 104 Cevapları


YORUMLAYALIM


“Ey iman edenler! Adaleti titizlikle ayakta tutunuz; Şahitlik ederken kendiniz, anne babanız ve akrabanız aleyhinde de olsa, Allah için şahitlik eden kimseler olunuz. Haklarında şahitlik ettiğiniz kimseler zengin ya da fakir olsalar da (adaletten ayrılmayınız), Allah zengine de fakire de sizden daha yakındır. Arzularınıza uyup adaletten sapmayınız. Eğer şahitlik ederken gerçeği çarpıtırsanız ya da şahitlikten kaçınırsanız muhakkak ki Allah yaptıklarınızı bilir.”

(Nisâ suresi, 135. ayet.)

“Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan, adalet ile şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz, sakın ha sizi adaletsizliğe itmesin. Âdil olun. Bu, Allah’a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.”

(Mâide suresi, 8. ayet.)


Soru : Yukarıdaki ayetleri adaletle ilgili gözetilmesi gereken hususlar bakımından yorumlayınız.


Cevap :

Yukarıdaki ayetlere baktığımız zaman Adalet ile ilgili gözetilmesi gereken hususlar bakımından şunları görmekteyim:

  • şahitlik yaptığımız zaman annemiz , babamız ve en yakın sevdiklerimiz olsa bile doğruluktan ve adaletten ayrılmamak
  • Zengin veya fakir soylu veya soysuz demeden herkese aynı hükmü vermek
  • Adaleti çarpıtmadan doğru bir şekilde yerine getirmek
  • Bir kişiye veya Bir toplumu olan kinimizin bizi adaletsizliğe sevk etmemesi gerektiği
  • Allah’tan korkarak her durumda adil olmamız gerektiği.


 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 99-100

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Davasındaki Cesaret ve Kararlılığı Cevapları Sayfa 99, 100


Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Davasındaki Cesaret ve Kararlılığı Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 99-100


Soru : “Kararlılık ve cesaret, hedefe götüren en kestirme yoldur.” sözüyle ne anlatılmak istenmektedir?


Kısa Cevap : ““Kararlılık ve cesaret, hedefe götüren en kestirme yoldur.” sözüyle ne anlatılmak istenmektedir?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Bir başarıya giden yol şüphesiz ki kişinin kararlılığından ve cesaretinden dolayı kazanımlarıyla geçilmektedir.

Bir insanın kararlı olması yani öncelikle kendisine bir hedef belirleyerek bu hedefe kalmaya ve bu hedefe ulaşana kadar çalışmak konusunda kararlı olması kendisini gideceği yolda sabit tutacaktır.

Kararlı olmayan bir insan nereye gideceğini veya yapması gereken çalışmalar konusunda sürekli tedirginlik duyacak ve belli bir başarı sağlayamadan yerinde sayacaktır.

Yapacağımız iş ister küçük ister büyük olsun bu konuda bir cesaret göstermek de o işin ilk adımlarından bir tanesidir.

İster bir yemek yapmak isterse de bir iş yeri açmak olsun kişi kendi de cesaret olmadıkça bunu gerçekleştiremez.

Kendisini bulmuş olduğu kararlılık ve cesaret sayesinde ise sakin sakin çalışarak ve sabırlı adımlarla başarılı olan yolda ilerler.


YORUMLAYALIM


Sahabe, cesaret ve şecaatte kendilerine örnek aldıkları Hz. Muhammed’i (s.a.v.), “İnsanların en iyisi, en cömerdi ve en cesuru” olarak nitelendirmiştir. Enes b. Mâlik’in (r.a.) anlattığına göre bir gece Medine halkı yüksek bir ses duyarak korkmuş ve sesin geldiği tarafa doğru gitmişlerdi. Bir atın üstüne atlayarak hepsinden önce sesin geldiği yöne atını süren Hz. Peygamber (s.a.v.) ise dönerken onlara rastlamış ve boynunda kılıcıyla onları “Korkmayın, korkmayın!” diye teskin etmişti.


Soru :  Yukarıdaki olayı okuyarak Hz. Peygamberin (s.a.v.) cesaretini yorumlayınız.


Cevap :

Yukarıdaki olayı okuyunca Hz Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin cesaretini çok takdir ettim.

Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem kendini gereksiz tehlikelere atmayarak ancak savaş gibi bu şekildeki korkular gibi korkular olduğu zaman arkaya saklanmadan en ön saflarda yer alan cesur bir insandı.


8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 100 Cevapları


NOT EDELİM


“… Bir kere de karar verip azmettin mi, artık Allah’a tevekkül et (O’na dayanıp güven). Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever.”



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 97-98

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Hz. Muhammed’in (s.a.v.) İstişareye Önem Vermesi Cevapları Sayfa 97, 98


Hz. Muhammed’in (s.a.v.) İstişareye Önem Vermesi Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 97-98


Soru : “Danışan dağı aşmış, danışmayan düz yolda şaşmış.” atasözünde anlatılmak istenen sizce nedir?


Kısa Cevap : ““Danışan dağı aşmış, danışmayan düz yolda şaşmış.” atasözünde anlatılmak istenen sizce nedir?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

“Danışan dağı aşmış , danışmayan düz yolda şaşmış .” atasözünde anlatılmak istenen bence daha sağlıklı kararlar vereceğidir.

İnsan hayatı boyunca küçük ya da büyük kararlar alır ve mutlaka bazı şeyleri düşünerek o şeylerin olması yolunda çaba sarf eder.

Yapacağımız her işte danışmaya önem vermek ve istişareyi ön planda tutmak deneyim sahibi insanlardan fikir almak başarısız olma riskimizi azaltacaktır.

Bazen bir şeyler konusunda çok iyi düşündüğümüzü sansak da daha deneyimli insanlarla konuştuğumuzda onların da haklı olabileceğini ve onların çıkarımlarından yararlanarak onların düşmüş olduğu hataya düşmemiş oluruz.

Ayrıca istişare etmedi insanın kibrini kırması ve hata yapmasını azaltması vardır ki bu da insanın daha başarılı ve daha güçlü yapar.

Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem kendisine vahiy inmesine rağmen sahabelerle istişare etmiş ve bu konuda ayet-i Kerime inerek istişareye teşvik etmiştir.


8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 98 Cevapları


BİLİYOR MUSUNUZ?


Hz. Muhammed’in (s.a.v.) hayatından istişare örnekleri:

Hz. Muhammed (s.a.v), önceleri mescitte bulunan bir hurma kütüğüne dayanarak hutbelerini ayakta verirdi. Zamanla cemaat kalabalıklaştı. Müslümanların Hz. Peygamberi daha iyi görebilecek ve duyabilecek yüksekçe bir yere ihtiyaç duyduğunu gören ashâbdan Temîm ed-Dârî, ona bir minber yapmayı önerdi. Bu öneriyi ashabıyla istişare eden Hz. Peygamber, amcası Abbâs’ın kölesi Minâ’ya üç basamaktan ibaret sade bir minber yaptırdı.

(bk. Dârimî, Mukaddime, 6.)

Hz. Peygambere, Bedir savaşı zaferle sona erdiğinde esirler getirildi. Hz. Muhammed (s.a.v.) “Bu esirler hakkında ne diyorsunuz?” diye sorarak ashâbıyla istişare etmişti. Sonuçta Hz. Ebû Bekir’in (r.a.) görüşünü benimsemiş, okuma yazma bilenlerin on Müslümana öğretmeleri karşılığında serbest bırakmıştı.

(bk. Ebû Dâvûd, Cihâd, 121.)


YAZALIM


Soru : Size göre okulunuzdaki en önemli üç sorun nedir? Bu sorunların çözümü ile ilgili önerileriniz nelerdir? Yazınız.


Kısa Cevap : “Size göre okulunuzdaki en önemli üç sorun nedir? Bu sorunların çözümü ile ilgili önerileriniz nelerdir? Yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Okulda benim için en önemli olan 3 sorun ve bu konu hakkındaki düşündüğüm çözüm önerileri

  1. Okuldaki kantinde bir şeyler almak için sıra beklerken büyüklerin önümüze geçmesi ve  istediklerimizi alamamamız: çözüm olarak nöbetçi öğretmen öğrencileri sıraya koyabilir ve böyle durumlarda küçüklere öncelik tanınabilir
  2. Öğretmenlere karşı saygısız hareketlerin yapılması: çözüm olarak bu konuda öğrenciler bilinçlendirilmeli , buna devam eden öğrencilerin velileri çağrılarak uyarılmalı
  3. Sınıf içerisinde çok fazla ses olması: en sessiz sınıfa ödül gibi teşviklerle bu sağlanmalıdır.


 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 95-96

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Merhametli ve Affedici Oluşu Cevapları Sayfa 95, 96


Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Merhametli ve Affedici Oluşu Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 95-96


Soru : Size haksızlık yaptığını düşündüğünüz bir arkadaşınız sizden yardım istese ona nasıl davranırsınız?


Kısa Cevap : “Size haksızlık yaptığını düşündüğünüz bir arkadaşınız sizden yardım istese ona nasıl davranırsınız?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Bana haksızlık yaptığını düşündüğün bir arkadaşım eğer benden yardım isterse ona istemesem de yardım eder ancak uygun bir vakitte ona çok kırıldığımı ve olan olay konusunda onunla konuşmak istediğimi söylerim.

Eğer yaptığından pişman veya bunu yanlışlıkla yapmışsa ve benden özür diliyorsa onu affetmeye çalışır ve yardım konusunda daha istekli olurum.

Ancak bana haksızlık yapmaya devam ediyorsa onu ya başka birine yönlendiririm ya da ona sadece gerektiği kadar yardım ederek onunla arkadaşlığımı sürdürmem.


8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 96 Cevapları


BİLGİ KUTUSU


• Hz. Muhammed (s.a.v.), Allah Teâlâ’nın bütün mahlûkâtına karşı sergilediği merhametli tavrı, hayvanlardan da esirgememiş ve Allah’ın (c.c.) rahmetine mazhar olmanın şartı olarak yaratılanlara merhametli davranmayı önermiştir: “Merhametliler Rahman’ın merhamet ettiği kimselerdir. Siz yeryüzündekilere merhamet edin ki göktekiler de size merhamet etsin…”

(bk. Tirmizî, Birr, 16.)

• Çocuklara selam vermiş, hal hatır sormuş, onların oyunlarına katılmış, sorunlarıyla ilgilenmiştir. Çocuklara sevgi ve şefkat göstermeyen insanların merhametsiz olduğunu söylemiştir.

(bk. Buhâri, Edeb, 17.)


YORUMLAYALIM


Müşriklerin kendisine yaptığı eziyetlere karşı, “Ey Allah’ın Resulü, beni Rabbin gönderdi, emrindeyim, istersen bunları şehirleriyle birlikte tarumar edeyim.” diyen Cebrail’e (a.s) Hz. Muhammed (s.a.v.): “Hayır Ey Cebrail! Ben insanları helak etmek için değil, helaktan kurtarmak için geldim. Olur ki bunların neslinden zamanla bir tek de olsa Müslüman çıkar.” cevabını verdi ve ellerini açıp Rabbine, “Ey Rabbim! Sen bunlara hidayet eyle. Onlar bilmiyorlar, onun için böyle yapıyorlar.” diye dua etti.

(Buharî, Bed’ül-halk, 7.)


Soru : Sizce Hz. Muhammed (s.a.v.) niçin böyle davranmıştır? Yorumlayınız.


Cevap :

Hz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem içinde bulunan şefkat ve merhametten ötürü bu şekilde davranmıştır.

Peygamberimiz rahmet peygamberi olduğu için insanlara rahmet eder ve soylarından Müslüman geleceği düşüncesi ile onlara beddua etmemiş kimsenin canı yansın istememiştir.

Peygamber efendimizin hayatına baktığımız zaman Peygamber Efendimiz kendine yapılan haksızlıkları affetmiş ve susmuş ancak başkasına yapılan haksızlıklarda veya dine karşı olan bir kötü muamelede karşılığını vermiştir.

İşte insanda olması gereken en önemli özelliklerden biri budur.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 92-93-94-95

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Doğruluğu ve Güvenilir Kişiliği Cevapları Sayfa 92, 93, 94, 95


Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Doğruluğu ve Güvenilir Kişiliği Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 92-93-94-95


Soru : Güvenilir bir insan olarak bilinmek sizce neden önemlidir?


Kısa Cevap : “Güvenilir bir insan olarak bilinmek sizce neden önemlidir?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız. 

Uzun Cevap :

Güvenilir bir insan olarak bilinmek insanın hem kendisinin hem de çevresindeki insanları mutlu olmasına huzur içerisinde bir arada olmasına meydan sağlayacaktır.

Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bir hadis-i şerifinde şöyle buyurur:
“Müslüman, dilinden ve elinden (diğer) Müslümanların (emin ve) selâmette bulunduğu kimsedir.”

İnsan beraber yaşamış olduğu veya sokakta gezerken karşılaşmış olduğu bir insandan bile emniyet duymak ve ondan zarar gelmeyeceğini bilmek ister.

Bu güven duygusu insanın huzur içerisinde olması ve yaşamını sürdürebilmesi için öncelikle şarttır.

Bu şekilde bir toplumda yaşayan insanların güvenilir olması diğer insanların da kendi canları, evlatları, sevdikleri ve malları konusunda endişelenmeden hayatlarına devam edebilmeleri için gereklidir.

Bizlerin de bu şekilde güvenilir olması sevdiklerimizin bizimle beraber olmaktan keyif almaları , huzur ortamının sağlanması ve insanların bizden kaçınmayarak bizle beraber olmaları için şarttır.


8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 93 Cevapları


KONUŞALIM


“Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir.” (Tirmizî, İman, 12.)


Soru : Yukarıdaki hadiste geçen “elinden ve dilinden emin olmak” ifadesinin hangi davranışları kapsadığını arkadaşlarınızla konuşunuz.


Cevap :

Yukarıdaki hadiste geçen “elinden ve dilinden emin olmak “ifadesi her türlü söz, hakaret, alay, gıybet, söz taşıma, yalan, iftara, kırıcı sözler söyleme, hırsızlık yapma, dayak ve her türlü şiddetten emin olma anlamına gelir.


8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 94 Cevapları


KONUŞALIM


Hz. Peygamberin gençlik yıllarında Kâbe’nin onarılması kararı alınmıştı. Onarım bittikten sonra Hacerü’l-Esved’in yerine konulması olayında kabileler arasında çıkan tartışma neredeyse çatışmaya dönecekken Mekke’nin yaşlılarından biri, sorunun çözümü için Kâbe’ye gelen ilk kişinin hakem seçilmesi teklifinde bulundu. Orada bulunan herkes bu teklifi kabul etti ve hakemin vereceği karara uymaya söz verdi. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Kâbe’ye geldiğini gören herkes buna çok memnun oldu.


Soru : Mekkelilerin bu memnuniyetinin sebebi sizce ne olabilir? Arkadaşlarınızla konuşunuz.


Cevap :

Mekkelilerin bu memnuniyetinin sebebi Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin Emin lakabı ile bilinmesi, aklına adaletine ve doğruluğuna olan güvendir.


8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 95 Cevapları


YORUMLAYALIM


Hz. Muhammed (s.a.v.) misafir olarak gittiği evdeki kadının çocuğunu “Gel sana bir şey vereceğim.” diyerek çağırdığını duyunca ona “Çocuğa ne vereceksin?” diye sordu. Kadın hurma vereceğini söyleyince Allah Resulü: “Eğer aldatıp ona bir şey vermeseydin sana bir yalan günahı yazılmış olurdu.” buyurdu.

(Ebû Dâvûd, Edeb, 88.)


Soru : Yukarıdaki hadise göre Hz. Muhammed’in (s.a.v.) yalana bakışını yorumlayınız.


Cevap :

Yukarıdaki hadise göre Hz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem yalana şaka veya çocukları ikna etmek için bile olsa izin vermemiş ve bunun günah olduğunu belirtmiştir.

Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem hiçbir şekilde yalana rıza göstermez.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 86

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Bir Sure Tanıyorum: Asr Suresi ve Anlamı Cevapları Sayfa 86


Bir Sure Tanıyorum: Asr Suresi ve Anlamı Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 86


Soru : İnsanın hayattaki amacı sizce ne olabilir?


Kısa Cevap : “İnsanın hayattaki amacı sizce ne olabilir?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Bence insanın hayattaki amacı dünya hayatında belli başarılar elde etmek hayalini kurduğu şeyler yolunda çalışmak aynı zamanda ahiret için elinden geleni yaparak Dünya ve ahiret saadetini temin etmektir.

İnsanın sadece dünya hayatında çalışması veya sadece ahiret için çalışması hayatının devamı için mantıklı bir fikir değildir.

Bu dünyada olduğumuz için belli bir mala belli bir mesleğe ve belli imkanlara ihtiyaç duyarız.

Ancak bu dünya geçici olduğu için ahiret hayatımızda kazanmalı ve sonsuz olan ebedi hayat için emir ve yasaklara dikkat etmeliyiz. Böylelikle sonsuz olan ebedi hayatta mutluluk elde edebiliriz.


Okunuşu Anlamı:
Bismillâhirrahmânirrahîm.
1. Vel asr.
2. İnnel insane le fi husr.
3. İllellezine âmenû ve amilü’s sâlihâti ve tevâsav bi’l hakkı ve tevâsav bi’s sabr.


Anlamı:
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.
1. Andolsun zamana ki
2- İnsan gerçekten ziyan içindedir.
3. Ancak, iman edip de sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler, birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka (onlar ziyanda değillerdir).



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 62-63

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Bir Sure Tanıyorum: Maûn Suresi ve Anlamı Cevapları Sayfa 62, 63


Bir Sure Tanıyorum: Maûn Suresi ve Anlamı Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 62-63


Soru : “Dini yalanlamak” ifadesinden ne anlıyorsunuz?


Kısa Cevap : ““Dini yalanlamak” ifadesinden ne anlıyorsunuz?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

“Dini yalanlamak “ifadesinden dine inanmamak inkar ederek yalan olduğunu iddia etmeyi anlıyorum.

Mekke müşrikleri Kur’an ayetlerini duydukları zaman onun hak olduğunu bilir ancak kendi makam ve mevkileri sarsılması için yalanlamayı tercih ederlerdi.

Aralarında konuştukları zaman hak olduğunu söyler ancak İslamiyet’e girmeye yanaşmazlardı. Bir zamanlar köleleri gördükleri insanlarla aynı seviyede tutulmak onlara ağır gelmişti.


Okunuşu Anlamı

Bismillâhirrahmânirrahîm.
1. Eraeytellezî yükezzibu bid-dîn.
2. Fezâlikellezî yedu’ul yetîm.
3. Velâ yehuddu alâ taâmil miskîn.
4. Feveylün lilmusallîn.
5. Ellezîne hüm an salâtihim sâhûn.
6. Ellezîne hüm yürâûne
7. Ve yemneûnel mâûn.


Anlamı

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.
1. Gördün mü, o hesap ve ceza gününü yalanlayanı!
2-3. İşte o, yetimi itip kakan, yoksula
yedirmeyi özendirmeyen kimsedir.
4. Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki,
5. Onlar namazlarını ciddiye almazlar.
6. Onlar (namazlarıyla) gösteriş yaparlar.
7. Ufacık bir yardıma bile engel olurlar.


8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 63 Cevapları


YAZALIM


Soru : Maûn suresinde verilen mesajları yazınız..


Kısa Cevap : “Maûn suresinde verilen mesajları yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Maun suresi en yaygın rivayete göre himayesi altında olan ancak küçük görerek bakmadığı yetimi itip kalkan Ebu Cehil hakkında inmiş ve yapmış olduğu bu hareket kınanmıştır.

Ebu Cehil dalga geçerek yetimi Peygamber efendimize göndermiş , Peygamber efendimiz de bu konuda çok üzülerek Ebu Cehil ile gitmiştir. Bu konuda hesap sormuş ve yardımını sağlamıştır. Ebu cehil’in bunu yaptığını duyan kişiler neden korktuğu konusunda onu sorguya çekmiştir. Ancak Ebu Cehil kendisine ne olduğunu bilmediğini ve bir anda yardım etmek zorunda olduğunu hissettiğini ifade etmiştir.

Maun suresinde aynı zamanda yetimin hakkında riayet etmek onu itip kalkmamak, hesap ve ceza gününü yalanlamamak, yoksa da yedirip hayaller konusunda kişiye engel olmamak, namazı hakkıyla kılmak ve gösterişten sakınmak emredilmiş ve bu konulara dikkat çekilmiştir.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 59-60-61

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Şuayb (a.s.)  Cevapları Sayfa 59, 60, 61


Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Şuayb (a.s.) Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları Kitabı Sayfa 59-60-61


Soru : Ölçüde ve tartıda adaletli olmak ifadesinden ne anlıyorsunuz?


Kısa Cevap : “Ölçüde ve tartıda adaletli olmak ifadesinden ne anlıyorsunuz?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Ölçüde ve tarzı daha adaletli olmak bir ticaret veya alışveriş yaparken insanların dikkatli olması ve hile karıştırmaması gerektiğini anlıyorum.

Bir şey alıp satarken eksik tartmak , fazla para almak veya ayıplı bir mal satarak insanları kandırmak hem insanlar arasında hem de dini açıdan yasaklanmış çirkin bir davranıştır.

Peygamberler bu konuda insanları uyarmış ve alışverişte hile yaparak insanları zor duruma düşürmenin veya insanların hakkına girmenin büyük bir günah ve çirkin bir hareket olduğunu ifade etmişlerdir.

Kimse alışveriş yapmış olduğu bir konuda mağdur olmak istemediği gibi başkalarını da mağdur etmemeli ve bu konuda kendisi için istediği hassasiyeti göstermelidir.


8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 61 Cevapları


TARTIŞALIM


Hz. Şuayb (a.s.) davetinde ölçü ve tartıda dürüstlüğe büyük önem vermiştir.

Soru : Toplum hayatında ölçü ve tartıda dürüstlük niçin çok önemlidir? Tartışınız.


Kısa Cevap : “Toplum hayatında ölçü ve tartıda dürüstlük niçin çok önemlidir? Tartışınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Ölçü ve tartıda dürüst olmak hem kazancın bereketli olmasın ha hem toplumsal huzurun ve güveni sağlanmasına hem de insanların mağdur olmadan mutlu bir şekilde alışveriş yapabilmeleri için çok önemlidir.

Ancak ölçüyü ve tartıda dürüstlük olmaması durumunda yani alışveriş yaparken insanları kandırmak gibi hilenin karışması durumunda insanların hem birbirine güveni kalmaz hem de insanlar mağdur duruma düşerler.

İnsanların birbirine güvendiği hile yapılmayan bir alışveriş ortamında hem satıcı hem de alan kişi memnun kalır, arada bir sevgi bağı oluşur ve Allah bu aldıkları ve sattıkları şeye bereket verir.

İnsan birini kandırdığı zaman her ne kadar elinde fazladan bir mal kazandığını sansa da onun bereketi alındığında o kazancından fayda görmez.



 

Our Score
error: Content is protected !!