8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 70-71-72-73

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Merhametli ve Affedici Oluşu Cevapları Sayfa 70, 71, 72, 73


Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Merhametli ve Affedici Oluşu Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 70-71-72-73


“Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir.” Tirmizi, Birr, 15.

Soru : Yukarıdaki hadisin vermek istediği mesaj nedir?


Cevap :

Yukarıdaki hadisini vermek istediği mesaj insanların kendinden küçük olanlara anlayış göstermeleri onlara merhamet dolu yaklaşmaları, büyükleri ise saygılı davranmaları ve onları kırmamalarıdır.


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 71 Cevapları


Bir gün Peygamber Efendimiz (s.a.v.), torunu Hz. Hasan’ı (r.a.) kucağına almıştı. Allah Resulü (s.a.v.), torununu seviyor, öpüyordu. Bu duruma şaşıran Akra bin Habis isimli sahabi, Hz. Peygamber’e (s.a.v.) şöyle dedi:
– Ya Resulallah! Benim on çocuğum var ancak şimdiye kadar onlardan hiçbirini öpmüş değilim.
Peygamberimiz o sahabiyi şöyle uyardı:
– Merhamet etmeyene, merhamet olunmaz.
Buhari, Edeb, 18.

Soru : Yukarıdaki olay, Peygamberimizin (s.a.v.) şefkat ve merhameti konusunda size neler düşündürmektedir?


Cevap :

Peygamberimizin sallallahu aleyhi ve sellem şefkat ve merhameti konusunda bizlere büyük örnek olduğunu ve çocuklara karşı onları öperek sevmek gerektiğini göstermektedir.


Soru : Akra bin Habis isimli sahabinin çocuklarına davranışını onaylıyor musunuz, niçin?


Cevap :

Akra bin habis isimli sahabenin çocuklarına olan davranışını onaylamıyorum. Çünkü çocuklar sevilmek ve ebeveynleri tarafından öpülmek isterler. Bu onların kişilik gelişimleri ve ilerideki hayatları için oldukça önemlidir.


Soru : Hz. Muhammed (s.a.v.), “Merhamet etmeyene merhamet olunmaz.” diyerek neyi kastetmiştir? Arkadaşlarınızla konuşunuz.


Kısa Cevap : “Hz. Muhammed (s.a.v.), “Merhamet etmeyene merhamet olunmaz.” diyerek neyi kastetmiştir?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Bence peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bu hadis-i şerifinde merhametli insanların Allah’ın merhametine hak ettiğini ifade etmek istemiş olabilir

Çocuklar masum ve savunmasız olduğu için onlara olan merhametin Allah katında makbul sayıldığını ve Allah’ın insanlardan bunu beklediğini ifade etmek istemiş olabilir.


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 73 Cevapları


Hz. Peygamber (s.a.v.) bir gün, yolda yüzünden dağlanmış bir merkep görünce “Allah’ın laneti onu dağlayanın üzerinedir.” buyurur. Ebu Davud, Cihad, 58.
Peygamberimiz (s.a.v.), hayvanlara iyi davranılmasını öğütlemiş, onların aç ve susuz bırakılmasını yasaklamıştır. Bu konu ile ilgili bir hadisinde “Bir kadın da kedisini hapsederek ölmesine neden olduğu için cehenneme atıldı.” buyurmuştur. Buhârî, Müsâkât, 9.
Eşi Hz. Aişe’nin (r.a.) devesine biraz sert davrandığını görünce Peygamberimiz (s.a.v.) onu, hayvana şefkatli davranmasını söyleyerek şöyle uyarır:
– “Merhametten mahrum olan, her türlü hayırdan mahrumdur.” Ebu Davud, Edeb, 10.
Allah Resulü (s.a.v.), ashabıyla beraber yaptığı bir yolculuk sırasında, bir kuşun yuvasından yavrusunu alan kişileri sert biçimde uyarır. Anne kuş, o sırada yuvasının üzerinde çırpınıp durmaktadır.
– Yavrularını alarak bu hayvanın canını kim acıttı? Verin ona yavrularını!
Ebu Davud, Cihad, 112.

Soru : Yukarıdaki olaylar Hz. Peygamber’in (s.a.v.) merhameti konusunda size neler düşündürmektedir?


Cevap :

Yukarıdaki olaylar Hz peygamberin merhameti konusunda yüce bir merhamet duygusuna sahip olduğunu ve insan hayvan gözetmeksizin bu merhametin bütün canlılara karşı olduğunu göstermektedir.


Soru : Peygamberimizi (s.a.v.) örnek alan kişi, hayvanlara nasıl davranmalıdır? Arkadaşlarınızla konuşunuz.


Kısa Cevap : “Peygamberimizi (s.a.v.) örnek alan kişi, hayvanlara nasıl davranmalıdır?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Peygamberimizi örnek almış bir kişi gerek kendi yanında bulunan gerekse de sokakta görmüş olduğu hayvanlara merhamet ederek onlara zarar vermez.

Gerek kendi gerekse de başka yerde olan hayvanlara yumuşak davranarak onların canını acıtmamaya dikkat eder.

Nitekim Osmanlı’da uzun süre hizmet eden hayvanların yaşlılık dönemlerinde serbest bırakılmaları e onlardan bir iş beklenilmemesi İslam ahlakını göstermektedir.

Peygamberimizi bu konuda örnek alan bir kişi elinden geldiğince sokak hayvanlarına yem vermek veya onların hastalık gibi durumlarını gördüğü zaman ya kendisi tedavi ettirir ya da gereken mercilere haber verir.

Hayvanların eziyet olunmasına engel olur ve insanları bu konuda kibarca uyarır.

Özellikle zararsız hayvanları bunlar böcek dahi olsalar öldürmekten sakınır ve onlara ne niyetle olursa olsun zarar vermez.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 68-69-70

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Doğruluğu ve Güvenilir Kişiliği Cevapları Sayfa 68, 69, 70


Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Doğruluğu ve Güvenilir Kişiliği Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 68-69-70


Soru : Sizce güvenilir insanda hangi özellikler bulunur?


Kısa Cevap : “Sizce güvenilir insanda hangi özellikler bulunur?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Bence güvenilir bir insanda bulunması gereken en önemli özellikler dürüst olup her türlü yalandan şaka bile olsa kaçınması, adaletli olup kimseye haksızlık yapmaması ve adaletle hükmetmesi, bütün canlılara karşı içerisinde büyük bir merhamet duygusunun olması, sevgi ve saygı konusunda dikkatli olması ve belirli hassasiyetlere sahip olması gerekmektedir.

Aynı zamanda güvenilir olan kişinin emanete sahip çıkması ve emanete hiyanet etmemesi de beklenen bir davranıştır .


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 69 Cevapları


Hz. Muhammed (s.a.v.) peygamber olduktan bir süre sonra Mekke’deki Safa Tepesi’ne çıktı. “Ey Kureyşliler!” diye seslendi. Onu duyanlar çevresine toplandılar. Peygamberimiz (s.a.v.) onlara, “Size, şu tepenin arkasından bir düşman ordusunun geldiğini söylesem, inanır mısınız?” dedi. Oradakilerin hepsi, “Evet, inanırız. Çünkü senin yalan söylediğini hiç duymadık.” dediler. Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v.), onlara, kendisinin peygamber olarak görevlendirildiğini söyledi ve çeşitli uyarılar yaptı.
İbn-i Sa’d, Tabakât, C 1, s. 187.

Soru :  Yukarıdaki olay, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) kişilik özellikleri konusunda size neler düşündürmektedir? Görüşlerinizi sınıfta anlatınız.


Cevap :

Yukarıdaki olay, Hz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin kişilik özellikleri konusunda ne kadar dürüst olduğunu, insanların güvenini kazandığını ve yapmış olduğu hitabetle hem mükemmel bir hatip hem de ne kadar akıllı olduğunu düşündürmektedir.


Soru : Dürüst ve güvenilir bir insan olmanın, peygamberlik görevini yerine getirmedeki rolü ve önemi nedir? Tartışınız.


Kısa Cevap : “Dürüst ve güvenilir bir insan olmanın, peygamberlik görevini yerine getirmedeki rolü ve önemi nedir?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Sıdk yani doğruluk ve güvenilir olmak peygamberlerin sıfatıdır. Bu özellikler bütün peygamberlerde bulunur.

Doğru ve güvenilir olmak söylemiş olduğu şeylere inanma bakımından bir peygamberde olmazsa olmaz denecek bir ahlaki özelliktir.

Doğruluktan ve güvenilirlikten ayrılmış olan insana güven sarsılır ve insanlar onun söylemiş olduğu her türlü şeye kuşku ile bakarlar.

Güven duygusunun sarsılması durumunda insanlar peygamberin söylemiş olduğu ilahi kanuna bile tam olarak güvenemezler ki böyle bir şeyin olması imkansızdır.

Peygamberler gerek kendilerine peygamberlik verilmeden önce gerek peygamberlik verildikten sonra her zaman dürüstlükleri ve doğrulukları ile tanınmışlardır.


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 70 Cevapları


Soru : Doğruluk ve dürüstlük, insan ilişkilerinde neden önemlidir? Dürüst olmak bize neler kazandırır? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.


Kısa Cevap : “Doğruluk ve dürüstlük, insan ilişkilerinde neden önemlidir? Dürüst olmak bize neler kazandırır?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Dürüst olmak yani her ne olursa olsun doğruluktan ayrılmamak her insanda olması gereken büyük bir ahlaki özelliktir.

Dürüst olmak insana dürüst dostlar kazandırır çünkü dürüst insanlar dürüst insanları tercih ederler.

Aynı zamanda dürüst olmak ve dürüst insanların kurmuş olduğu dostluklar sağlam ve huzurlu ilişkileri de beraberinde getirir.

Çünkü insanlar dürüst bir ilişkide ihanete uğramaktan ve kandırılmaktan endişe etmezler.

Dürüst olmayan insanlar kendileri de huzursuz olur ve kurmuş olduğu ilişkilerde karşı insan dürüst olsa bile şüphe duyar hiçbir zaman huzurlu bir ilişki sürdüremezler.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 77-78-79

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Hakkı Gözetmedeki Hassasiyeti Cevapları Sayfa 77, 78, 79


Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Hakkı Gözetmedeki Hassasiyeti Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 77-78-79


Soru : “Hak, hukuk, adalet, hakkı gözetmek, hakkını aramak” kavramları size neler düşündürmektedir? Bunların anlamları üzerinde konuşunuz.


Kısa Cevap : ““Hak, hukuk, adalet, hakkı gözetmek, hakkını aramak” kavramları size neler düşündürmektedir?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

“Hak, hukuk, adalet, hakkı gözetmek, hakkını aramak “kavramları bana gerek evde gerekse hayatın her yerinde uygulanması gereken Adalet kavramlarını düşündürmektedir.

Adalet gerek evin içerisinde aile bireyleri arasında gerekse okulda okuldaki öğrenciler arasında gerekse sokakta insanlar arasında ve hayatın her yerinde yani insanların bulmuş olduğu her yerde uygulanması gereken bir hayat kuralıdır.

Bu adalet kavramlarının olduğu yerde huzur ve barış ön plandadır.


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 78 Cevapları


Peygamberimiz (s.a.v.) zamanında Medine’de, soylu ve ileri gelen ailelerden birinin kızı hırsızlık yapmıştı. Bazı kişiler, Peygamberimizin (s.a.v.) çok sevdiği bir kişi olan Üsame bin Zeyd’i (r.a.), Allah Resulü’ne (s.a.v.) aracı göndererek bu kişinin cezalandırılmaması için girişimde bulunmuşlardı. Peygamberimiz (s.a.v.) aracıların isteğine şiddetle karşı çıkmış ve şöyle buyurmuştu:
“Sizden öncekiler, ancak aralarından soylu biri hırsızlık ettiğinde onu bırakıvermeleri; zayıf biri hırsızlık ettiğinde ise ona had cezası uygulamaları sebebiyle helak olmuştur. Allah’a yemin ederim ki Muhammed’in kızı Fâtıma bile hırsızlık etse muhakkak onun da elini keserdim.”
Buhârî, Hudûd, 1; Buhârî, Enbiyâ, 54.

Soru : Yukarıdaki olay, Peygamberimizin (s.a.v.) adaletli oluşu konusunda size neler düşündürmektedir? Söyleyiniz.


Cevap :

Yukarıdaki olay, Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellemin zengin ve fakir, soylu veya soysuz arasında ayrım yapmamasını düşündürmektedir.

Devletin koymuş olduğu kurallar bu şekilde güçlü veya güçsüz herkes için geçerli olmalı hiç kimse parasızlığı sebebiyle mağdur olmamalıdır.


Soru : Adalete önem verilmemesi, toplumda ne gibi sorunlara yol açar? Tartışınız.


Kısa Cevap : “Adalete önem verilmemesi, toplumda ne gibi sorunlara yol açar? Tartışınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Adaleti önem verilmemesi toplumun temelini bozarak büyük bir huzursuzluk ve kaosa neden olur.

Adaletin olmadığı bir yerde mağdurlar haklarını alamaz ve mağdur eden kimseler bundan güç bularak zalimliklerini arttırırlar.

Güven ortamının olmadığı bir yerde huzur da olmaz. Huzurun olmadığı yerde ise kaos ve isyanlar baş gösterir.

İnsanlar adaletin olmadığını ve haklarının alınmadıklarını gördükleri zaman isyan eder ve kendi haklarını almak için yanlış davranışlara girişebilirler.

Bir yandan da adaletin gözetilmediğini gören kimseler eğer güçlülerse güçsüz olanı daha rahat eder ve zalimliklerini arttırırlar. Bunlar da yaşanılması zor bir toplum doğurur.


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 77-78-79 Cevapları


Soru :  Peygamber Efendimize (s.a.v.) duyduğunuz sevgi, saygı ve bağlılığı ifade eden bir mektup yazınız. Bu mektubu sınıfınızda arkadaşlarınıza okuyunuz.


Kısa Cevap : “Peygamber Efendimize (s.a.v.) duyduğunuz sevgi, saygı ve bağlılığı ifade eden bir mektup yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Canım peygamberim;

Aramızdan yüzyıllar geçmiş ve seni hiç göremesem de seninle ilgili bilgileri okuyor ve seni tanımaya çalışıyorum.

Seni tanıdıkça yabancılığım gidiyor ve ahlakına hayret duyarak sana hayran oluyorum.

Senin zamanında yaşasaydım seninle beraber olup İslam’a hizmet etmek isterdim.

Ancak bu yüzyılda doğdum yapabileceğim şey sana tabi olmak ve seni insanlara anlatmak.

Seni her zaman örnek almaya gayret edeceğim.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 75-76-77

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Davasındaki Cesaret ve Kararlılığı Cevapları Sayfa 75, 76, 77


Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Davasındaki Cesaret ve Kararlılığı Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 75-76-77


Soru : Başarıya ulaşmada cesaret ve kararlılık neden önemlidir?


Kısa Cevap : “Başarıya ulaşmada cesaret ve kararlılık neden önemlidir?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız. 

Uzun Cevap :

Bir insanın başarıya ulaşabilmesi için başarıya giden yolda kararlı olması , ne istediğine karar vermesi ve bu işi yapabileceğine dair cesaretinin olması gerekir.

Cesur ve kararlı olmak başarılı insanın özelliklerindendir.

Cesur olmayan bir insan başarıya ulaşmak için veya başarıya ulaştıktan sonra istediği işi yapmak için kendinde bir güç ve cesaret bulamaz.

Ancak cesur olan insanlar başarıya giden yolu göğüsler ve o yolda karşılaşmış olduğu sıkıntılara rağmen dimdik dururlar.

Başarıya giden yolda uzun süreler geçse veya zaman zaman çok sendeleseler bile cesaretleri sebebiyle bir daha ayağa kalkar ve yollarına devam edip başarıya ulaşırlar. Başarıya ulaştıktan sonra da cesaretle istemiş oldukları işi elde eder ve başarı yolunda ilerlerler.

Karanlıkta bu şekilde cesaret gibi insanın istediği şeye karar vermesine ve karar verdikten sonra belli bir yolda ilerleyerek vakit kaybetmemesine yardımcı olur.


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 77 Cevapları


Mekke’de İslamiyet’in yayılmasının engellendiğini gören Hz. Muhammed (s.a.v.), Allah’ın (c.c.) emri ve izniyle Medine’ye göç etmeye karar verdi. Gizlice hazırlanarak yakın arkadaşı Hz. Ebu Bekir’le (r.a.) birlikte Mekke’den ayrıldı. Mekkeliler onun kentten ayrıldığını öğrenince yakalamak için peşine adam saldılar. Sevr Dağı’nda bir mağaraya giren Peygamberimiz (s.a.v.) ve Hz. Ebu Bekir (r.a.), burada bir süre gizlendi. Mekkeliler mağaranın önüne gelince Hz. Ebu Bekir (r.a.) korkup telaşlandı. Peygamberimiz (s.a.v.) gayet sakin ve vakur bir şekilde şöyle buyurarak ona cesaret verdi: “…Üzülme çünkü Allah bizimle beraberdir…”
Tevbe suresi, 40. ayet.

Soru : Yukarıdaki olaydan ne gibi sonuçlar çıkarılabilir? Arkadaşlarınızla konuşunuz.


Cevap :

Yukarıdaki olaya baktığımız zaman düşmandan kaçtığımız veya bir işi yapacağımız zaman temkinli ve akıllıca hareket etmeli, istişare ederek arkadaşlarımızdan destek almalı ancak sonucu Allah’a tevekkül edip, içimiz rahat olmalıdır.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 73-74-75

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Hz. Muhammed’in (s.a.v.) İstişareye Önem Vermesi Cevapları Sayfa 73, 74, 75


Hz. Muhammed’in (s.a.v.) İstişareye Önem Vermesi Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 73-74-75


Soru : “Danışan dağları aşmış, danışmayan düz yolda şaşmış.” atasözü bize ne anlatmak istiyor?


Kısa Cevap : “Peygamber Efendimize (s.a.v.) duyduğunuz sevgi, saygı ve bağlılığı ifade eden bir mektup yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız. 

Uzun Cevap :

Danışan dağları aşmış, danışmayan düz yolda şaşmış “atasözü bizlere basit sanmış olduğumuz işlerde bile istişare etmediğimiz zaman yanılabileceğimizi, Zor kararlar aldığımızda bile istişare ettiğimiz zaman isabet edebileceğimizi anlatmaktadır.

İstişare etmek yani bilen bir kişi ile fikir danışmak, o kişinin deneyimlerinden faydalanarak onun yaptığı hatalara düşmemeyi ve daha iyi sonuca ulaşabilmeyi sağlar.


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 74 Cevapları


İlk vahiy gelince Peygamberimiz (s.a.v.), yüreği titreye titreye şehre döndü. Doğruca Hz. Hatice’nin (r.a.) yanına vardı ve ona, “Beni örtün, beni örtün!” dedi. Bir müddet öylece kaldı. Sonra Hz. Hatice’ye (r.a.) başından geçenleri anlattı. “Kendimden korktum.” dedi.
Hz. Hatice (r.a.):
“Öyle deme, Allah’a yemin ederim ki o seni hiçbir vakit mahcup etmez. Çünkü sen akrabana bakarsın, işini göremeyenlerin yükünü üzerine alırsın. Fakire verir, kimsenin kazandırmayacağını kazandırırsın. Misafiri ağırlarsın, hak yolunda meydana gelen mühim hadiselerde halka yardımda bulunursun.” dedi. Bundan sonra Hz. Hatice, Peygamberimizi (s.a.v.) alıp amcasının oğlu Varaka bin Nevfel’e götürdü. O, İncil ve Hristiyanlık hakkında bilgili biriydi. Yaşlanmıştı.
Peygamber Aleyhisselam yaşadığı hadiseyi ona anlattı. Bunun üzerine Varaka dedi ki: “Müjde sana ey Muhammed! Bu gördüğün, Musa Aleyhisselam’a Allah’ın gönderdiği ilahi sırrın sahibi Cebrail Aleyhisselam’dır. Keşke senin hakka davet günlerinde sağ bulunsaydım da kavminin seni bu şehirden çıkaracakları zaman yanında olsaydım.” dedi.
Müslim, İman, 252; Tirmizî, Menâkıb, 13

Soru : Yukarıdaki olay, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) danışmaya verdiği önem açısından size neler düşündürmektedir?


Cevap :

Yukarıdaki olay, peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin danışmaya verdiği önemi gerek eşiyle gerekse daha sonra bilgili insanlarla danışıp fikir aldığını bizlere gösterir.

Başına gelen ve insanların ne diyeceğini bilmediği bu büyük olayda bile istişareye önem vermiş ve istişare ile rahatlamıştır.


Soru : Metinde, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) hangi ahlaki özelliklerinden söz edilmektedir?


Cevap :

Metinde Hz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin istişare etmesinden eşine verdiği değerden, eşine akıllı bulmasından, eşinin sözüne güvenmesinden eşinin sözünü dinleyerek ilgili bir kişiye gitmesi ahlaki özelliklerinden bahsedilmektedir.


Soru : Hz. Peygamber’in (s.a.v.) yaşadığı olayla ilgili olarak öncelikle eşine danışmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Düşüncelerinizi ifade ediniz.


Cevap :

Hz Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin yaşadığı olayla ilgili olarak öncelikle eşe danışmasını çok takdir ettim e şu anki insanların İslam’da kadına değer verilmemesi gibi yanlış algılarını bir daha görmüş oldum.

Peygamber efendimizin eşleri ile istişare ettiği ve eşlerine kıymet verdiği bu ve birçok olayda görülmektedir.


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 75 Cevapları


Soru : İşlerini yaparken, önemli kararlar alırken başkalarına danışmayan kimse, ne gibi olumsuzluklarla karşılaşabilir? Bu konudaki düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.


Kısa Cevap : “İşlerini yaparken, önemli kararlar alırken başkalarına danışmayan kimse, ne gibi olumsuzluklarla karşılaşabilir?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

İstişare eden kimse yanılmaz diye bir söz vardır. İster basit ister önemli bir işte olsun bir konu hakkında istişare eden kimse deneyimlerden faydalanır.

İstişare her alanda yapılabilir. Ödev yapmak veya bir alet alırken bile insanlarla istişare yapmak, onların bilgilerini edinmek, daha hataya düşmeye ve en iyisini kolayca yapmaya sebep olacaktır.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 67

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Hazırlık Çalışmaları Cevapları Sayfa 67


4. Ünite Hazırlık Çalışmaları Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 67


1. Peygamber Efendimizin (s.a.v.) örnek ahlakını konu alan bir ayet meali ve bir hadis bularak defterinize yazınız.


Kısa Cevap : “Peygamber Efendimizin (s.a.v.) örnek ahlakını konu alan bir ayet meali ve bir hadis yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

TEVBE SURESİ 128. VE 129. SON İKİ AYETİ MEALİ

Andolsun, size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. O size çok düşkün, mü’minlere karşı da çok şefkatli ve merhametlidir. Eğer yüz çevirirlerse de ki: “Bana Allah yeter. O’ndan başka hiçbir ilah yoktur. Ben ancak O’na tevekkül ettim. O, yüce Arşın sahibidir.”

  1. Esved oğlu Habir, kızı Hz. Zeyneb (r.anha)’i öldüren kişidir. Zeynep, Mekke’den Medine’ye, babasının yanına hicret etmeye çalışırken yolu, içlerinde Habir’in de bulunduğu bir grup Mekke ’li putperest tarafından çevrilir ve Habir elindeki mızrakla Hz. Zeyneb (r.anha)’i devesinden düşürür. Hamile olan Zeynep (r.anha) düşük yapar ve bir süre sonra da bu nedenle ölür. Mekke fethedilince, kendisinden Hz. Zeyneb (r.anha)’in intikamının korkusuyla saklanan ve İran’a kaçmaya çalışan Habir’e haber gönderir. Can güvenliği verir. Huzuruna gelince onu kabul eder ve affeder.
  2. Bir gün, Peygamber Efendimiz bir çocuğun bahçedeki hurma ağacına taş atarak hurmaları daldan düşürdüğünü ve düşen hurmaları da yediğini fark etti. Hemen çocuğa seslendi ve hurmaları neden taşladığını sordu. Çocuk ise canının hurma istediğini taşla düşürüp bu hurmaları yediğini dile getirdi. Bunu duyan Peygamber Efendimiz çocuğa bir daha taş ile hurmaları düşürmemesi gerektiğini ve yalnızca düşen hurmaları yemesi gerektiğini tatlı bir dille ifade etti.
  3. Peygamber Efendimizin on gümüşü vardı. Medine çarşısından bir gömlek satın alır, dört gümüş verir. Kapıda bir fakir yeni aldığı gömleği ister,  onu hemen verir. Dönüp ikinci bir gömlek alır. İki gümüşü kalmıştır. Az sonra yolda ağlayan küçük bir kız çocuğu görür. Yanına yaklaşır neden ağladığını sorar. Küçük kız hizmetçidir.“Ev sahibim bana un almam için iki gümüş vermişti, kaybettim.”Cebindeki son iki gümüşü de o kıza verir:“Ağlama, unu bunlarla alabilirsin.” der.Hizmetçi kız yine de ne yapacağını bilemez. Bu seferde“Eve geç kaldığım için beni dövmelerinden korkuyorum.”Hz. Muhammed (sav) küçük kızın elinden tutar, beraber unu alırlar. Sonra da küçük kızın hizmet ettiği eve giderler. Ev sahipleri akşam saatinde kapılarına gelen bu sürprizden şaşırır ve sevinirler. Peygamber Efendimiz , küçük hizmetçiyi göstererek:“Geç kaldığı için cezalandırılmaktan korkuyordu. Sakın onu dövmeyin.” der.Şaşkın ev sahibi, cevap verir:“Ey Allah’ın Elçisi! Sizin evimizi onurlandırmanıza neden olduğu için siz şahid olun ben onu azad ediyorum, artık hürdür.” Peygamber Efendimiz (sav) bunun üzerine ellerini açarak Allah’ a hamd eder ve şöyle der:“Allah’ım şu on gümüş ne kadar bereketli imiş. Onunla bana ve bir yoksula birer gömlek giydirdin. Bir kız çocuğunu sevindirdin ve hürriyetini kazanmasını sağladın.”(İbrahim Refik, Güllerin Efendisi, s.119.)

2. Hz. Muhammed’e (s.a.v.) niçin “Muhammedü’l-Emin” denilmiştir? Araştırınız.


Kısa Cevap : “Hz. Muhammed’e (s.a.v.) niçin “Muhammedü’l-Emin” denilmiştir? Araştırınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

“Muhammedü’l Emin ” demek “güvenilir Muhammed (sav) ” demektir.

Peygamber efendimize peygamberlikten önce verilen bir lakaptır.

Güzel huyu ve güzel ahlakı, yalandan uzak durması, adil olması , komşularını gözetmesi ve verilmiş olan emanetlere gözü gibi bakması sebebiyle kendisine bu isim verilmiştir.

Peygamberlik ilanından sonra da insanlar ona sihirbaz gibi şeyler dese de yalan söylediğini düşünmemiş ve yalancı dememişlerdir.


3. Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) insanlara müsamahalı davrandığını konu alan bir örnek olay bulup bunu defterinize yazınız.


Kısa Cevap : “Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) insanlara müsamahalı davrandığını konu alan bir örnek olay yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) insanlara müsamahalı davrandığını konu alan örnekler;

Enes Bin malik rivayet eder:

“Yahudilerden bir kadın Peygamber Efendimize zehirli bir koyun eti getirdi. Resulullah ondan yedi. Sonra kadın Peygamber Efendimizin huzuruna getirildi. Peygamberimiz ona, ‘Niçin böyle yaptın’ diye sordu. Kadın, ‘Seni öldürmek istedim’ dedi. Peygamberimiz, ‘Allah seni beni öldürmeye muvaffak etmedi’ dedi Sahabeler; ‘Ey Allah’ın Resulü onu öldürmeyecek misiniz’ dediklerinde, O, ‘Hayır’ dedi.”

2.Resulullah’ a karşı büyük düşmanlığı olan Ebu Mahzure ile Kureyşli on genç ezan sesini işitince bir yere saklandılar ve alaylı ederek müezzini taklit edip yüksek sesle ezan okudular. İçlerinden birinin güzel sesli olduğunu işiten Hz. Peygamber onları yanına çağırttı ve kendilerine birer birer ezan okuttu. En son okuyan Ebu Mahzure’nin sesini çok beğendi ve ona ezanı öğretti; daha sonra namaz vakti gelince elini başına koyup alnını okşadı ve ezan okumasını emretti. Ebu Mahzure bu isteği isteksiz olarak yerine getirdikten sonra Hz. Peygamber ona bir miktar gümüş para verdi ve dua etti. Gönlü İslama ısınan Ebu Mahzure orada Müslüman oldu ve Peygamberimizden kendisini Mekke’ deki Harem-i şerif’ e müezzin yapmasını istedi. Bu isteği kabul eden Peygamberimiz, Mekke Valisi Attab b. Esid’e gönderdi ve yeni görevini ona iletmesini söyledi.


4. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) merhameti ve affediciliği ile ilgili bir araştırma yapınız.


Kısa Cevap : “Hz. Muhammed’in (s.a.v.) merhameti ve affediciliği ile ilgili bir araştırma yapınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Enes bin Malik anlatıyor: “Resulullah ile birlikte yürüyordum. Resululah üzerinde Necran kumaşından yapılma kalın yakalı bir cübbe vardı. Bir bedevi arkadan gelip Resululah ın cübbesinden şiddetle çekti. Cübbe yırtıldı da yakası Resululahın boynunda kaldı. Resululah ‘ın boynuna baktım, bedevinin çekişinin şiddetinden cübbenin yakası Resululah ‘ınboyunda iz bırakmıştı. Bedevi, ‘Ya Muhammed, Allah’ın senin yanında bulunan malından şu iki devemin üzerine yükle. Çünkü sen bana ne kendi malından ne da babanın malından yükleyecek değilsin’ dedi. Resululah bir süre sustu sonra, ‘Hayır. Allah’tan mağfiret dilerim. Hayır mağfiret dilerim ki, beni çekiştirdiğinden dolayı seni de çekiştirip ödeşmedikçe senin için bir şey yüklemeyeceğim’ buyurdu. Bedevi, ‘Vallahi bundan dolayı ben misliyle mukavele ettirmem’ dedi. Resululah, ‘Niçin’ diye sorduğunda , ‘Çünkü sen kötülüğü kötülükle karşılamaz cezalandırmazsın da ondan’ dedi. Resululah  sonra adamı çağırdı ve şu iki deveden birisine arpa diğerini hurma yükle buyurdu.”

“Otu bol yerlerde yolculuk yaptığınız zaman, otlardan istifade etmeleri için develere imkân verin. Çorak ve otsuz yerlerde yolculuk ederseniz, takattan düşmeden gidilecek yere varmaları için develeri süratlice sürün. Gece mola verip yatacağınız zaman yoldan ayrılıp bir kenara çekilin. Zira yol, hayvanların geçeceği ve böceklerin geceleyeceği yerdir.” (Müslim, İmâre, 178)[3]

Peygamberimiz Ensar’dan bir kimsenin bahçesine uğramış, orada bir deve görmüştü. Deve, Peygamberimizi görünce inledi ve gözleri yaşardı. Efendimiz devenin yanına gitti, kulaklarının arkasını şefkatle okşadı. Deve bunun üzerine sakinleşti. Bunun üzerine Hz. Peygamber: “– Bu devenin sahibi kimdir? Bu deve kimindir?” diye sordu. Medinelilerden bir delikanlı çıkageldi ve: – Bu deve benimdir, Ey Allah’ın Resûlü, dedi. Fahr-i Kâinât: “– Seni sahip kıldığı şu hayvan hakkında Allah’tan korkmuyor musun? O, senin kendisini aç bıraktığını ve çok yorduğunu bana şikâyet ediyor” buyurdu. (Ebû Dâvûd, Cihâd, 44)


5. Kur’an mealinden, Kureyş suresinin anlamını bulup defterinize yazınız. Bu surede hangi kavramlar dikkatinizi çekmektedir?


Kısa Cevap : “Kur’an mealinden, Kureyş suresinin anlamını yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

KUREYŞ SURESİ OKUNUŞU

Bismillahirrahmânirrahîm.

Li’î lâfi Kurayş’in
Îlâfihim rihleteşşitâi vessayf
Felya’büdû rabbe hâzelbeyt
Ellezî et’amehüm min cû’in ve âmenehüm min havf

KUREYŞ SURESİ TÜRKÇE ANLAMI (DİYANET MEALİ)

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın ismiyle.

Kureyş’e imkan sağlandığı için,
Kışın ve yazın yolculuk etme imkanı sağlandığı için,
Hiç olmazsa onun için bu Beyt’in (Kabe’nin) Rabbine kulluk etsinler!
Ki kendilerini açlıktan doyurdu ve onları korkudan emin kıldı.

Kureyş, Hz. Peygamber sav in kabilesinin ismidir. Kabile hayatı yaşayan Arap yarımadası devlet iradesi ve askeri gücü olmamasına rağmen Mekke dış saldırılardan korunmuş ve değerli kabul edilmiştir. “Görmezler mi ki, çevrelerindeki insanlar durmadan yerinden ko­parılıp götürülürken biz (Mekke’yi) güvenli, dokunulmaz belde yapmışızdır?” (Ankebût, 29/67) ayeti bu konuya işaret etmektedir.
Kureyş’in, bütün bu nimetlerin şükrünü yerine getirmek için Allah’a kulluk etmeleri istenmiştir. Kuranı Kerim Kureşlilerden bahsetse de evrensel bir kitaptır ve bizlere de bu şükrü öğütlemiş olmaktadır.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 86-87-88

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı İslam Dininin Temel Kaynakları Cevapları Sayfa 86, 87, 88


İslam Dininin Temel Kaynakları Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 86-87-88


Soru : Dinimizi öğrenmek için öncelikle hangi kaynaklara başvurmamız gerekir? Niçin?


Kısa Cevap : “Dinimizi öğrenmek için öncelikle hangi kaynaklara başvurmamız gerekir? Niçin?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Dinimizi öğrenmek için başvuracağımız iki temel kaynak vardır ki bunlar kur’an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerdir.

Kur’an-ı Kerim ayetlerini açıklayan tefsirler ve hadis-i şerifleri açıklayan hadis kitapları bizim başvuru kaynağımızdır.

Eski sahih alimler ayetleri ve hadisleri iniş sebepleri, eniş zamanı ve ne anlatmak istediği gibi konuları ele alan çok güzel kitaplar yazmışlardır.

Bu kitapların hangilerinin sayı olduğunu öğrenerek bu kitaplara başvurmalı ve ayet ve hadisleri anlama konusunda bu büyük alimlerden faydalanmalıyız.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 82

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Bir Sure Tanıyorum: Kureyş Suresi ve Anlamı Cevapları Sayfa 82


Bir Sure Tanıyorum: Kureyş Suresi ve Anlamı Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 82


Soru : Kureyş suresinden ne gibi sonuçlar çıkarılabilir? Bu surede verilmek istenen mesajlar nelerdir?
Arkadaşlarınızla yorumlayınız.


Kısa Cevap : “Kureyş suresinden ne gibi sonuçlar çıkarılabilir? Bu surede verilmek istenen mesajlar nelerdir?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.,

Uzun Cevap :

Kureyş peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin bulunmuş olduğu kabilenin ismidir. O sırada Mekke’de bulunan halka başlarında bir devlet otoritesi ve askeri sistemi olmamasına rağmen güven içerisinde kaldıkları anlatılmıştır.

Allahu Teala içlerinde bulunmuş oldukları Güven ortamını işaret ederek onlardan şükür beklemiştir.

Burada bize verilmek istenen mesaj içerisinde bulunduğumuz nimetleri ve emniyeti hatırlayarak Allah’a şükretmemiz gerektiğidir.

Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla

Kureyş’i ısındırıp alıştırdığı; onları kışın (Yemen’e) ve yazın (Şam’a) yaptıkları yolculuğa ısındırıp alıştırdığı için, Kureyş de, kendilerini besleyip açlıklarını gideren ve onları korkudan emin kılan bu evin (Kâbe’nin) Rabbine kulluk etsin.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 80-81

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Hz. Muhammed’in (s.a.v.) İnsanlara Değer Vermesi Cevapları Sayfa 80, 81


Hz. Muhammed’in (s.a.v.) İnsanlara Değer Vermesi Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 80-81


“İnsanlara layık oldukları değeri veriniz.” Münavi, Feyzül Kadîr, C 3, s. 57.

Soru : Yukarıdaki hadisten nasıl bir mesaj çıkarabiliriz?


Cevap : ““İnsanlara layık oldukları değeri veriniz.” hadisten nasıl bir mesaj çıkarabiliriz?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Yukarıdaki hadisten bizlere kıymet veren iyi insanlara kıymet vererek onlarla beraber olmamız, insanlara ihanet eden ve bizleri yarı yolda bırakacak olan insanlara çok değer vererek üzülmememiz için onlardan uzak durmamız mesajını çıkarabiliriz.


Sahabeden Enes bin Mâlik (r.a.) anlatıyor:
“Hz. Peygamber (s.a.v.) biriyle karşılaşıp konuşmaya başlayınca o kimse yüzünü çevirmedikçe kendisi o kişiden yüzünü çevirmezdi. Biri ile karşılaşıp elini tutunca adam elini bırakmadıkça elini çekmezdi.  Sahabilerle otururken ayaklarını asla uzatmazdı. O, insana verdiği önemin bir göstergesi olarak ölülerin arkasından olumsuz konuşulmasını ve kabirlerin üzerine oturulmasını da yasaklamıştı.”
Tirmizî, Birr, 51

Soru : Yukarıdaki metne göre Peygamberimiz (s.a.v.), insanlara değer verdiğini hangi davranışlarıyla ortaya koymaktadır? Belirleyiniz.


Cevap :

Yukarıdaki metne göre Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem karşıdaki kişi kim olursa olsun onun konuşmasına önem vermiş ve ondan yüz çevirmeyerek ona değer verdiğini göstermiştir.

Biriyle karşılaşırken o bırakmadıkça elini bırakmaması, sahabilerle otururken ayaklarını asla uzatmaması ve kabirlerin üzerine oturmaması büyük bir saygı ve değer verdiğin ifadesidir.


Soru : Bunlar dışında daha başka ne gibi davranışlar, insana verilen değerin göstergesi olabilir? Arkadaşlarınızla konuşunuz.


Cevap :

Bunlar dışında insanlarla istişare etmek Bir sorunları oldukları zaman onları dinlemek, iyi ve kötü günlerinde yanlarında olmak, bir şey paylaştıkları zaman onların sözlerine kıymet vererek onları anlamaya çalışmak, sözlerini kesmemek , ihtiyaç duydukları zaman yanlarında olmak, bir şey istedikleri zaman mümkün ise onu yapmakla değer verildiği gösterilebilir.


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 81 Cevapları


Soru : Aşağıdaki şemayı, Peygamberimizin (s.a.v.) insanlara değer vermesi açısından yorumlayınız. Siz, insanlara değer verdiğinizi nasıl ortaya koyuyorsunuz? Söyleyiniz.


Kısa Cevap : “Siz, insanlara değer verdiğinizi nasıl ortaya koyuyorsunuz? Söyleyiniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Yukarıdaki şemadaki Peygamber Efendimiz özelliklerine baktığım zaman, O’ nun insanları güçlü güçsüz , fakir zengin ayırmaksızın herkesi bir tuttuğunu ve herkese aynı ölçüde yaklaştığını görmekteyim.

Ben insanlara değer verdiğimi onlarla beraber olarak, ihtiyaç duyduklarında, iyi ve kötü günlerinde yanlarında olarak, sözlerine önem verip onlarla istişare yaparak, benden bir şey istedikleri zaman elimden geldiği kadar onlara yardımda bulunarak gösteririm.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 65-66

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı 3. Ünite Değerlendirme Çalışmaları Cevapları Sayfa 65, 66


3. Ünite Değerlendirme Çalışmaları Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 65-66


A. Aşağıdaki açık uçlu soruları cevaplandırınız.


1. Din, bireyin inanç ve ibadet hayatına nasıl yön verir? Söyleyiniz.


Kısa Cevap : “Din, bireyin inanç ve ibadet hayatına nasıl yön verir? Söyleyiniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Din sadece ibadet olmayıp insanların inanç , ibadet ve sosyal hayatını düzenleyen ve bütün alanları kapsayan kurallar bütünüdür.

Din, insanın itikadını ve inanç şeklinde belirleyen büyük bir unsurdur. Vermiş olduğu inanç sayesinde insanlara nasıl inanmasını göstererek yol gösterir.

Din ibadet hayatında ise kişinin nasıl ve ne zaman ibadet edeceğini belirleyerek gün içerisinde farklı farklı ibadet şekilleri ile insana ibadet yolunu öğretir.


2. Toplumda güzel ahlakın benimsenip yerleşmesinde dinin rolü ve önemi hakkında bilgi veriniz.


Kısa Cevap : “Toplumda güzel ahlakın benimsenip yerleşmesinde dinin rolü ve önemi hakkında bilgi veriniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Güzel ahlak hem ayeti kerimelerde hem hadis-i şeriflerde insana emredilmiştir.

Aynı zamanda peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin ve sahabelerin hayatına baktığımız zaman insanları affettiklerini, komşuya ve akrabalarına ne kadar iyiliği de iyi davrandıklarını, nezaket kurallarına ne kadar dikkat ettiklerini, insanları kırmamak için ne kadar hassas davrandıklarını görmekteyiz.

Osmanlı’da zekat veren kimsenin zekatını verdiği kişiyi görmeyerek onu incitmemesi için kibar bir yöntem bulunmuş böylece insanlar bakkallara giderek ve veresiyenin herhangi bir sayfasını alıp ödedikleri görülmüştür.

Ayrıca zekat ve sadaka kutusu kurulmuş herkes oraya bir miktar atmış ihtiyacı olan insanlar ise daha sonra giderek ihtiyacı kadarını alarak geri dönmüştür.

Yine peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin düğün borçlarını öğrendiği bir sahabenin devesini çok beğendiğini ve almak istediğini söyleyerek onu satın alması ancak parasını verdikten sonra deveyi düğün hediyesi olarak vermesi kibar bir yardım öğrenin örneğidir.

Bu gibi örnek davranışlar toplumda güzel ahlakın benimseyip yerleşmesinde ve insanların huzurunda öncülük eder.


3. Din, sosyal ve iktisadi hayatla ilgili ne gibi ilkeler ortaya koyar? Örnekler veriniz.


Kısa Cevap : “Din, sosyal ve iktisadi hayatla ilgili ne gibi ilkeler ortaya koyar? Örnekler veriniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

  • “Cebrail bana komşu hakkında o kadar tavsiyede bulundu ki, onu mirasçı bırakacak sandım.” “Komşusu açlıktan kıvranırken, tok yatan kimse iman etmiş olamaz.” “Sizden biri kendisi için istediğini din kardeşi için -yahut komşusu için- istemedikçe (tam) iman etmiş olamaz.”
  • “Yüce Allah şöyle buyurur: ‘Ben Rahman’ım, o (akrabalık bağlarının adı) da rahimdir. Ona kendi ismimden türeyen bir isim verdim. Onunla ilişkiyi sürdürenle ben de ilişkimi sürdürür, onunla ilişkiyi kesenle ben de ilişkimi keserim.’” (Ebu Davud, Zekat, 45; İbn Hanbel, I, 195)
  • Bera b. Azib’den nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“ Teyze, anne konumundadır.” (Tirmizi, Birr, 6)
  • Enes b. Malik’in işittiğine göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kim rızkının bollaştırılmasını yahut ecelinin geciktirilmesini arzu ederse, akraba ile irtibatını sürdürsün!” (Müslim, Birr, 20; Buharî, Edeb, 12)
  • Ebu Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kim Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa, misafirine ikramda bulunsun. Kim Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa, akraba ile irtibatını sürdürsün…” (Buhârî, Edeb, 85)
  • Muhammed b. Cübeyr b. Mut’im’in, babasından naklettiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
  • “Akraba ilişkisini kesen, cennete giremez.” (Müslim, Birr, 19; Buhari, Edeb, 11)
  • “İbadet yetmiş nevidir. En faziletli (ibadetlerden biri) de helal rızık kazanmak için çalışmaktır.” “Allah, kulunu helal kazanç için çalışırken yorgun düşmüş görmeyi sever.” “İnsanın yiyip içtiklerinin en erdemlisi; en bereketli olanı bizzat çalışıp kazanmasıyla aldıklarıdır.”
  • Peygamber efendimiz, Hazret-i Muaz ile müsafaha edince buyurdu ki: – Ya Muaz, ellerin nasırlaşmış. – Evet ya Resulallah, kazma elimde toprakla meşgul oluyor ve bu sayede çoluk çocuğumun nafakasını kazanıyorum. Fahr-i kainat efendimiz, Hazret-i Muaz’ ı öpüp buyurdu ki:  Bu eli Cehennem yakmaz. (Tibyan)
  • Yine bir gün bir genç, sabah erkenden işine gidiyordu. Ashabı kiramdan bazıları, bunu uygun görmediler. Orada bulunan Peygamber efendimiz buyurdu ki:(Öyle söylemeyiniz! Eğer kimseye muhtaç olmamak, ana babasını ve aile efradını muhtaç etmemek için işine gidiyorsa, her adımı ibadettir. Eğer kazanacağı para ile övünmek, keyf sürmek niyetinde ise, şeytanla beraberdir.) [Taberani]

4. İslam’ın, can güvenliğine verdiği önemi ayet ve hadislerle açıklayınız.


Kısa Cevap : “İslam’ın, can güvenliğine verdiği önemi ayet ve hadislerle açıklayınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

İslam’ın, can güvenliğine verdiği önemi konu alan ayet;

“Allah’ın saygıya layık kıldığı cana haksız bir şekilde kıymayın.” (İsra suresi 33)

İslam’ın, can güvenliğine verdiği önemi konu alan hadisler;

  • Enes (r.a.) der ki: Nebiyy-i Ekrem Efendimiz’e büyük günahlardan sorulduğunda şöyle buyurdu: “Allah’a şirk koşmak, ana babaya itaatsizlik etmek, adam öldürmek ve yalan yere şahitlik yapmak.” (Buhârî, Şehâdât, 10)
  • Abdullah bin Ömer (r.a.) der ki: Resûlullah şöyle buyurdu:  “Haram kan dökmediği müddetçe mü’min, dîni hususunda bir genişlik içinde olmaya (Allah’ın rahmetini ummaya) devam eder.” (Buhârî, Diyât, 1)
  • Abdullah bin Amr bin Âs (r.a.) der ki: Resûlullah şöyle buyur-du: “Canım kudret elinde olan Allah’a yemîn ederim ki, bir mü’minin öldürülmesi, Allah katında, dünyanın zevâl bulup yok olmasından daha büyük (bir hâdise)dir.” (Nesâî, Tahrîmü’d-Dem, 2/3984. Ayrıca bkz. Tirmizî, Diyât, 7/1398; İbn-i Mâce, Diyât, 1)
  • Abdullah bin Mes’ûd (r.a.) der ki: Nebiyy-i Ekrem şöyle buyurdu:“Kıyâmet günü insanlar arasında ilk görülecek dâvâ, kan dökmekle ilgili olanlardır.” (Buhârî, Diyât, 1; Müslim, Kasâme, 28)
  • Ebü’l-Hakem el-Becelî (r.a) der ki: Ebû Saîd el-Hudrî ile Ebû Hüreyre Hazretlerini, Resûlullah Efendimiz’in şu sözlerini zikrederken işittim: “Eğer semâ ve yeryüzü ehli, bir mü’minin kanını (haksız yere dökme günahına) iştirak etselerdi, Allah onların hepsini birden Cehenneme atardı.” (Tirmizî, Diyât, 8/1398

5. İslam’ın din hürriyetine verdiği önemi açıklayınız.


Kısa Cevap : “İslam’ın din hürriyetine verdiği önemi açıklayınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Din hürriyeti İslamiyet’in çok önem verdiği ve inanç kalbe dayalı olduğu için sadece davet ve teşviğin yapıldığı bir meseledir.

İnanç insanın kalbinde olduğu için hiç kimse inanmak için zorlanamaz ve zorla inanması da beklenemez.

Bunun için birçok örnekte olduğu gibi İslamiyet’in sonraki zamanlarında bile herkes ibadete konusunda serbest bırakılmış ancak fitne çıkarmak isteyenler engellenmişlerdir.

Din Hürriyeti İle İlgili Ayet;

“Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğru, yanlıştan kesin ayrılmıştır. Kim Tağût’u inkâr edip Allah’a iman ederse o hiç kopmayan sağlam kulpa tutunmuş demektir. Allah Semi’dir/her şeyi duyar, Alîm’dir/ her şeyi bilir. Müminlerin velisi Allah’tır, O onları karanlıklardan nura çıkarır. İnkâr edenlerin velileri ise tağûtlardır. Onlar da inkâr edenleri nurdan çıkarıp karanlıklara koyar. Cehennemlikler onlardır. Orada sürekli kalacaklar” (2/Bakara 256, 257).


B. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruların doğru seçeneğini işaretleyiniz. 


1. I. Miras malı
II. Faiz
III. Karaborsacılık
IV. Rüşvet

Yukarıdakilerden hangileri, İslam’ın yasakladığı haksız kazanç yollarındandır?


A. I ve II B. II ve III C. I, II ve III D. II, III ve IV


2. Hz. Yusuf (a.s.), aşağıdaki peygamberlerden hangisinin oğludur?


A. Hz. İbrahim’in (a.s.)
B. Hz. Yakup’un (a.s.)
C. Hz. Hud’un (a.s.)
D. Hz. Salih’in (a.s.)


3. Aşağıda verilen ayetlerden hangisinin konusu, diğerlerinden farklıdır?


A. “…Allah, alım satımı helal, faizi haram kılmıştır…” (Bakara suresi, 275. ayet.)
B. “Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda batıl yollarla yemeyin. Ancak karşılıklı rıza ile yapılan ticaretle olursa başka. Kendinizi helak etmeyin. Şüphesiz Allah size karşı çok merhametlidir.” (Nisâ suresi, 29. ayet.)
C. “Kim bir mümini kasden öldürürse cezası, içinde ebediyen kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lânetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.” (Nisâ suresi, 93. ayet.)
D. “Ey inananlar! Belirli bir süreye kadar birbirinize borç verdiğiniz zaman onu yazın…” (Bakara suresi, 282. ayet.)


C. Aşağıda verilen Asr suresinde, boş bırakılan bölümleri tamamlayınız. 


Cevap :
Vel asr İnnel insâne lefî husr.
İllellezîne âmenû ve âmilus sâlihâti Vetevâsâv bilhakkı
Vetevâsav bissabr


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 66 Cevapları


Ç. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri, verilen sözcüklerden uygun olanlarıyla doldurunuz.


Cevap :

  1. Din Allah (c.c.) tarafından akıl sahibi kimseleri, kendi istek ve hür iradeleri ile hayırlı olan şeylere sevk eden ilahi kanunlar bütünü olarak tanımlanabilir.
  2. Dinimiz, mutlaka korunması gereken beş temel esas belirlemiştir. Bunlara zarurât-ı hamse denilmektedir.
  3. Peygamberimizin (s.a.v.) bildirdiğine göre hiçbir anne ve baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha üstün bir  hediye veremez.
  4. Dinimiz aklı korumak için içki, uyuşturucu gibi zararlı maddeleri yasaklamıştır
  5. Dinimizi öğrenebileceğimiz en temel iki kaynak Kur’an ile sünnettir.
  6. “Ve de ki: Hak, Rabb’inizdendir. Öyle ise dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin.” (Kehf suresi, 29. ayet.) ayeti inanç hürriyeti ile ilgilidir.

D. Aşağıdaki şemaya, İslam’ın korunmasını hedeflediği beş temel esası yazınız.


Kısa Cevap : “İslam’ın korunmasını hedeflediği beş temel esası yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

İslam’ın korunmasını hedeflediği beş temel esas; can, din, akıl, mal ve nesildir.

İster kafir ister Müslüman olsun İslamiyet bir insanın canına kıymayı yasaklamış ve ancak devlet tarafından belirlenen yasalarda geçerliyse buna müsaade etmiştir.

Kişi ne yaparsa yapsın malı gasp edilemez ve nesline yani ailesine dokunulamaz.

Aynı zamanda din güvenliği de vardır ki bir kimse bir dine zorla geçirilemez.



 

Our Score
error: Content is protected !!