Ana Sayfa > 8. Sınıf Din Kültürü Kitabı > 8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 83-84

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni
Yüzbaşı
Konular1109
Cevaplar0

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı 4. Ünite Değerlendirme Çalışmaları Cevapları Sayfa 83, 84


4. Ünite Değerlendirme Çalışmaları Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 83-84


A. Aşağıdaki açık uçlu soruları cevaplandırınız.


1. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) güvenilirliği konusunda bilgi veriniz.


Kısa Cevap : “Hz. Muhammed’in (s.a.v.) güvenilirliği konusunda bilgi veriniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem Bir hadis-i şerifinde “Müslüman bir gün insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir.” buyurmuştur.

Peygamber efendimiz bu sözünün gereğini hakkıyla yerine getirmiş gerek peygamberlikten önce gerek peygamberlikten sonra herkese karşı güvenilir bir insan olmuştur.

Bunun en büyük kanıtı ise peygamber efendimize peygamberliğinden önce de Muhammed-ül emin yani güvenilir. Muhammed denmesidir.

Peygamberlik gelmeden önce ticaretle uğraştığı sıralarda adalete dikkat eder Hz Hatice radıyallahu anh’ın güvenerek kendisine vermiş olduğu malların kahrını eksiksiz ve güzel bir şekilde sahibine ulaştırırdı.

Ayrıca peygamber efendimize düşmanlık edenler bile en değerli eşyalarını gözleri arkada kalmadan ona emanet eder ve düşman olmasına rağmen ona güvenirlerdi.

Peygamber efendimiz kendisini zorla Mekke’den çıkaran düşmanlarının emanetine birer ayet etmiş hicret edeceğiz edeceği zaman kendisinde bulunan emanetleri sahiplerine teslim etmesi için Hz Ali’yi görevlendirmiştir.

Peygamber efendimizin güvenilirliğini gösteren bir başka olay ise peygamberlikten önceki hakem olayıdır.

Peygamber efendimizin gençlik yıllarında Kabe’nin onarılması için karar alınmıştı. Onların tamamlandıktan sonra hacer-ül esved’in yerine konulması konusunda kabileler anlaşamamış kimin koyacağı konusunda konuşmalar neredeyse tartışmaya dönüşmüştü.

Mekke’nin yaşlarından bir kimse sorunu çözmek için Kâbe’ye gelen ilk kişinin hakim seçilmesi teklifinde bulunmuş onlar da bu teklifi kabul etmiştir.

İlk gelen kişinin Hz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem olduğunu gören herkes çok memnun olmuştur. Bir kimseye bu kadar kişinin aynı anda güvenmesi ve herkesin mutlu olması ne kadar güvenilir olduğunu göstermektedir. Peygamber efendimiz gerek peygamberliğinden önce gerek peygamberlerinden sonra hiçbir şekilde yalan söylememiştir.

Ayeti kerimede geçen “emri olunduğun gibi dosdoğru” ayeti kelimesinin hakkıyla yaşamış ve yaşanmış örneğini göstermiştir.. Peygamber efendimiz zor şartları sahip olsa da yaptığı anlaşmalara büyük riayet ile dikkat göstermiş ve bu konuda bizlere örnek olmuştur.

Peygamber efendimizin şaka bile olsa yalan söylediği görülmemiştir. Emin yani güvenilir olmak bütün peygamberlerin özelliği olduğu gibi peygamber efendimizin de özelliği olarak bizlere büyük bir örnek teşkil etmektedir.


2. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) merhametli oluşu hakkında bilgi veriniz.


Kısa Cevap : “Hz. Muhammed’in (s.a.v.) merhametli oluşu hakkında bilgi veriniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Merhamet Hakkında Hadisler ve Peygamberimizin Anıları

…Bir gün kendisinden, müşriklere lanet etmesi istendi.

“Ben lanetçi değilim, alemlere rahmet olarak gönderildim.” buyurdu. “Ben bir merhamet peygamberiyim.” buyurdu. (Bkz. Müslim, Fedâil, 126; Tirmizî, Deavât, 118)
… Peygamberimiz yanık bir karınca yuvası gördü; “–Allah’ın verdiği canı yakmaya kimin hakkı var?!” dedi. (Bkz. Ebû Dâvud, Cihad, 112)

…Mekke Fethi’ne giderken yolda dişi bir köpek, yavrularını emziriyordu; “‒Öbür taraftan geçin!” buyurdu.

…Deve üzerinde sohbet eden insanlar gördü: “Yere inin, yerde sohbet edin.” buyurdu. (Bkz. Ahmed, III, 439)
…(“(Rasûlüm!) Biz Sen’i âlemlere ancak rahmet olarak gönderdik.” [el-Enbiyâ, 107])

….Size kendi içinizden öyle bir peygamber geldi ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir. O size çok düşkün, müminlere çok şefkatli, çok merhametlidir.” buyrularak Hz. Muhammed’in (s.a.v.) ümmetine karşı merhameti ifade edilmiştir.
Bir adam yanındaki çocukla Hz. Peygamber’e (s.a.v.) geldi. Adam çocuğu bağrına basıyordu. Hz. Peygamber (s.a.v.): “Ona karşı merhametlisin değil mi?” diye sorunca adam: “Evet” dedi. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.): “Allah, ona karşı senden çok daha merhametlidir. O, merhametlilerin en merhametlisidir” buyurdu. (Buhârî, Edebü’l-Müfred, 137)
Yüce Allah “Ben, merhametlilerin en merhametlisiyim. Bana hiçbir şeyi ortak koşmayanları cennetime koyun!” buyurur ve bunun üzerine onlar cennete girerler. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, I. 4)

…Çölde yaşayan Araplardan bazıları Resulullah’ın (s.a.v.) yanına geldiler; (Onun çocukları öpüp sevdiğini görünce):

– “Siz çocuklarınızı öpüyor musunuz?” dediler. Hz. Peygamber (s.a.v.):

– “Evet” cevabını verince onlar:

– “Ama biz vallahi çocukları öpmeyiz” dediler. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.v.):

– “Allah, sizin kalbinizden merhameti söktüyse, ben ne yapabilirim” buyurdu. (Müslim, Fedâil, 64)
….Akra’ b. Hâbis (r.a.) Hz. Peygamber’i (s.a.v.) torunu Hasan’ı öperken görünce : “Benim on çocuğum var, onlardan birini bile öpmedim” dedi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.): “Merhamet etmeyene merhamet olunmaz.” buyurdu. (Müslim, Fedâil, 65)

“Merhametlilere Rahman merhamet eder. Siz yeryüzündekilere merhamet edin ki göktekiler de size merhamet etsin!” (Tirmizî, Birr ve Sıla, 16; Buhârî, Edeb, 13)
“Allah şu üç özelliği taşıyan kimseye himayesini artırır ve onu cennetine koyar:

…Güçsüzlere yumuşak davranmak, ana babaya şefkat etmek ve elinin altında bulunanlara iyi muamele etmek.” (Tirmizî, Sıfatü’l-Kıyâme, 48)

…Efendimiz (s.a.v.) “Her ağacın bir meyvesi vardır. Kalbin meyvesi de çocuktur. Allah çocuğuna merhamet etmeyene merhamet etmez. Beni yaşatan Allah’a yemin ederim ki, cennete ancak merhametliler girer.” buyurdu. Biz “Ey Allah’ın Resulü, hepimiz (çocuklarımıza) merhamet ederiz.” dedik. Bunun üzerine o şöyle buyurdu: “Sizden birinizin merhameti, yanındakilere merhamet etmesi değildir, asıl merhamet tüm insanlara merhamet etmesidir.” (Heysemî, Mecmau’z-zevâid, VIII, 187)

…Efendimiz (s.a.v.): “Bir adam yolculuktayken susadı ve bulduğu bir kuyuya inip su içti. Çıktığında, dili dışarda, hızlı hızlı soluyan ve susuzluktan nemli toprağı yalayan bir köpek gördü. Adam: ‘Anlaşılan bu köpek de tıpkı benim gibi susuzluk çekmiş!’ dedi ve hemen kuyuya inerek pabucu ile su çıkarıp köpeğe içirdi. Bunun üzerine Yüce Allah, onu bağışladı.” buyurdu.

…Mekke’nin tahıl ihtiyacının bütününü karşılayan Hamame isimli bir kabile reisi Müslüman olur. Ve Mekke’ye tahıl satışını durdurur. Aniden açlık tehlikesiyle yüz yüze kalan Mekke’li putperestler önce Hamame’ye başvururlar ama sonuç alamayınca Peygamberimize giderler. “Eğer senden de bir çare bulamazsak, hepimiz açlıktan kırılırız.” derler. Peygamberimiz kendilerini aç bıraktıkları ve işkencelerini öne sürmez ve büyük bir insanlık örneği göstererek geri ticaret yapması için Hamame ile görüşür.


3. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) cesaretli ve kararlı oluşunu örnek vererek anlatınız.


Kısa Cevap : “Hz. Muhammed’in (s.a.v.) cesaretli ve kararlı oluşunu örnek vererek anlatınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

…Peygamberimizden çocukken “Lât ve Uzza hakkı için” diyerek kendisinden bir şey istenildiğinde “Onlar adına benden bir şey istemeyin. Vallahi onları sevmediğim kadar hiç bir şeyi sevmez değilim.” der ve büyük cesaret örneği gösterirdi.,

…Peygamberimiz amcasıyla beraber bir Yemen seferine çıkmışlar vahşileşmiş bir deve görmüşlerdi. Peygamberimiz cesaretle atılmış ve onu yakalamıştır.

…Hz. Ali (radıyallâhu anh) şöyle anlatıyor: “Bedir’de savaş bütün şiddetiyle devam ederken bazan biz Hz. Peygamber’in -sallâllâhu aleyhi ve sellem- arkasına sığınıyorduk. Hepimizin en cesuru o idi. Düşman saflarına en yakın yerde o bulunurdu.” (Müsned-i Ahmed bin Hanbel)

Huneyn savaşında İslâm ordusu geri çekilmek zorunda kalmıştı. Fakat Allah’ın Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- yerinde sebat ettikden başka, hayvanını mütemadiyen ileri sürmüş, düşman her taraftan, onu hedef almıştı. Vak’aya iştirak eden Berâ’ya -radıyallâhu anh- soruldukta:

– Sen de o gün ric’at edenler içinde miydin? O da:

– Evet, Ben de ric’at edenler arasında idim. Fakat şehâdet ederim ki Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- yerinden bir adım gerilemedi. Savaş, vahşi bir yangın gibi yayıldığı zaman hepimiz Rasûl-i Ekrem’in -sallâllâhu aleyhi ve sellem- etrafına sığındık. O’nun yanında durmak en büyük cesâret kaynağımızdı, buyurmuştur.

…Peygamberimiz bir hadisi şerifinde buyurmuştur:

“Nefsim, kudret elinde olan Allah’a yemin olsun ki bütün mü’minlerin, benim bulunduğum her savaşa katılmak arzuları olmasa ve orduya vasıta temin etme kaygusu bulunmasa idi istisnasız bütün savaşlara katılırdım. Kudret ve iradesiyle yaşadığım Allah’a yemin olsun ki Allah yolunda şehit olup dirilmek, tekrar tekrar şehit olup dirilmek, ve sonunda yine şehid olmak isterdim.” (Buhârî)

Kararlı olmak, belirlemiş olduğu hedeflere ulaşabilmek adına bu yolda önüne çıkan tüm engelleri yıkmak, yok eden ve bu engellerin bir şekilde üstesinden gelmek, her halükarda yolun sonuna ulaşabilmektir.

Peygamber Efendimizde kendisine yapılan işkence yurdundan çıkarılma gibi tüm şeylere rağmen davasından vazgeçmemiş ve tebliğe devam etmiştir. Bu yolda yıllarca eziyet ve işkence görmesine ve kendisine birçok rahatlık teklif edilmesine rağmen kararlılığına devam etmiştir.

…Müşrikler Ebû Talib’e gelerek; Ey Ebû Talib; yeğenin putlarımıza ve dinî inançlarımızı kötüledi, akılsız olduğumuzu, babalarımızın, dedelerimizin yanlış yolda gitmiş olduklarını söyleyip durdu. Şimdi sen, ya onu bunları yapmaktan ve söylemekten alıkoy veya aradan çekil.” dediler.
Sonunda yumuşak bir şekilde gelenleri savdı.
Müşrikler, Ebû Talib’e tekrar başvurdular:,
“Ey Ebû Talib! Sen bizim yaşlı ve ileri gelenlerimizden birisin. Yeğenini yaptıklarından vazgeçirmek için sana müracaat ettik. Fakat sen istediğimizi yapmadın. Vallahi, artık, bundan sonra onun babalarımızı, dedelerimizi kötülemesine, bizi akılsızlıkla ithâm etmesine, ilâhlarımıza hakaretlerde bulunmasına asla tahammül edemeyiz. Sen, ya onu bunları yapıp durmaktan vazgeçirirsin, yahut da iki taraftan biri yok oluncaya kadar onunla da seninle de çarpışırız.” dediler.
Yeğeni olan Peygamberimize merhametinden dolayı onu yanına çağırdı ve şöyle dedi ” Kardeşimin oğlu, kavminin ileri gelenleri bana başvurarak senin onlara dediklerini bana ârzettiler. Ne olursun, bana ve kendine acı! İkimizin de altından kalkamayacağımız işleri üzerimize yükleme. Kavminin hoşuna gitmeyen sözleri söylemekten artık vazgeç.”
“Bunu bilesin ki, ey amca! Güneş’i sağ elime, Ay’ı da sol elime verseler, ben yine bu dinden, bu tebliğden vazgeçmem. Ya Allah, bu dini hâkim kılar, yahut ben bu uğurda canımı veririm.”
Bunun üzerine Ebû Talib; “Yeğenim benim,” diyerek boynuna sarıldı ve “İşine devam et, istediğini yap. Vallahi, seni asla herhangi bir şeyden dolayı kimseye teslim etmeyeceğim.” diye konuştu.


4. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) hakkı gözeten bir insan olduğunu nasıl anlayabiliriz? Örnekler veriniz.


Kısa Cevap : “Hz. Muhammed’in (s.a.v.) hakkı gözeten bir insan olduğunu nasıl anlayabiliriz? Örnekler veriniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Peygamber efendimizin diğer güzel özelliklerinin yanında bir de adil olma özelliği vardır ki o insanların en adiliydi.

Peygamber efendimiz Mekke ve Medineli Müslümanlar arasında kardeşlik ilan ederken bir devlet reisinin göstermesi gereken adalete ihmal etmemiş Yahudi ve müşrikler arasında da adalete sağlamak için anlaşmaları imzalamıştır.

Peygamber efendimizin adaleti gerek peygamberlikten önce gerek peygamberlikten sonra devam etmiştir.

Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem peygamberlikten önce gençlik zamanında ve zulmün yaygın olduğu bir zamanda olmasına rağmen hılful fudul yani erdemliler derneğine üye olarak adaletini göstermiştir

Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem zamanında mahzun oğulları kabilesinden Fatma isminde asil bir kadın hırsızlık yaptı. Cezalandırılması gerektiği halde soylu bir kadın olduğu için aracı gönderilmiş ve affedilmesi istenmiştir.

Çünkü eski zamanlarda adet bu şekildeydi. Fakir bir insan hırsızlık yaptığı zaman cezası verilir ancak asil ve soylu bir insan yaptığı zaman cezası verilmezdi. Sahabeler arası aracı olması için Usame Bin zeydi göndermiş ve affedilmesini istemişlerdir.

Peygamber efendimiz bu duruma çok sinirlenmiş sahabeleri mescidi toplayarak şu değerli konuşmayı yapmıştır

“Ey insanlar! Sizden önce yaşamış toplumları helak edilmesinin sebeplerini bilmiyor musunuz? Onlar aralarında asilzadeleri bir suç işlediğinde onu affederler fakat zayıf ve kimsesiz bir kimse bir suç işlerse onu cezalandırırlardı. Allah’a yemin ederim ki , böylesine kötü bir suçu, kızım Fatma yapmış olsaydı kesinlikle onu da cezalandırırdım.

Bu örnek peygamber efendimizin adaletini açıkça göstermektedir.

Numan bin Beşir isimli genç bir sahabenin babası malının bir kısmını hibe olarak vermiş diğer çocuklarını Bu mallardan mahrum bırakmıştı. Çocukların annesi yani eşi duruma rıza göstermemiş ve meseleyi sormaları için peygamber efendimize göndermişti.

Peygamber efendimiz bunun üzerine malından diğer çocuklarına hibe edip etmediğini sormuş onlara vermediğini öğrenince” Allah’tan korkun ve çocuklarınızın arasında adaletli olun” buyurmuştur

Peygamberimiz’in küçük torunları Hasan ve Hüseyin aynı anda Peygamberimiz’den su istediler. Peygamberimiz önce Hasan’a sonra da Hüseyin’e su verdi. Bunun üzerine Hz. Fatıma, “Babacığım suyu neden önce Hasan’a verdin. Hasan’ı daha mı çok seviyorsun” diye sordu. Peygamberimiz: “Hayır, ilk önce suyu Hasan istedi” cevabını verdi.
“Bağış ve ihsanlarınızda çocuklarınıza adaletli davranınız. Eğer ben birini üstün tutacak olsaydım, kızları üstün tutardım”(10) buyurmuştur.


B. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruların doğru seçeneğini işaretleyiniz.


1. Mekkeliler, Peygamber Efendimize (s.a.v.) gençliğinde “Muhammedü’l Emin” derlerdi. Bunun sebebi neydi?


A. Peygamberimizin (s.a.v.) yetim olması
B. Peygamberimizin (s.a.v.) dürüst ve güvenilir olması
C. Peygamberimizin (s.a.v.) cesaretli olması
D. Peygamberimizin (s.a.v.) merhametli olması


2. Peygamberimizin (s.a.v.) Hılfu’l-Fudûl cemiyetine üye olmasının amacı ve sebebi nedir?


A. Mekke’yi kalkındırmak ve geliştirmek
B. Mekke’de tarımı geliştirmek
C. Mekke’de haksızlıkları önlemek
D. Mekke’de putperestliği önlemek


3. Kureyş suresinde aşağıdaki konulardan hangisinden söz edilmez?


A. Kureyş’in yaz ve kış seyahatlerinden
B. Allah’ın (c.c.) Kureyş’i doyurduğundan
C. Kureyş’in diğer kabilelerle yaptığı savaşlardan
D. Allah’ın (c.c.) Kureyş’i korumasından


4. Herhangi bir konuda doğruyu bulmak için sahasında güvenilir bir insanın görüşüne başvurmaya …………………. denir.

Boşluğa hangi ifade getirilmelidir?


A. Hakkı gözetme B. İstişare C. Güvenilirlik D. Merhamet


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 84 Cevapları


5. …………………………. kişinin özü ile sözünün, sözü ile davranışlarının birbirine uyması, insanın olduğu gibi görünüp göründüğü gibi olmasıdır.

Yukarıda tanımı yapılan kavram aşağıdakilerden hangisidir?


A. İhlas B. İstişare C. Merhamet D. Sıdk


6. Aşağıda karışık şekilde verilen Kureyş suresinin ayetlerini, doğru şekilde sıralayınız.

Bismillâhirrahmânirrahîm
(1) Îlâfihim rıhleteşşitâi vessayf.
(2) Liîlâfi Kureyş.
(3) Ellezî et’amehüm min cûin ve âmenehüm min havf.
(4) Felya’budû Rabbe hâzel beyt.


A. 1, 2, 3, 4 B. 2, 1, 4, 3 C. 3, 1, 4, 2 D. 4, 1, 3, 2


C. Aşağıdaki bilgilerden doğru olanların başına “D”, yanlış olanların başına “Y” yazınız.


Cevap :

  1. ( Doğru ) Hz. Muhammed’in (s.a.v.) dürüst ve güvenilir olması, onun herkes tarafından sevilmesinde önemli bir rol oynamıştır.
  2. ( Yanlış ) Hz. Muhammed’e (s.a.v.) cesareti ve sabrı nedeniyle Muhammedü’l Emin denilmiştir.
  3. ( Doğru ) Hz. Muhammed’e (s.a.v.) inanmayanlar bile Mekke dışına çıktıklarında değerli eşyalarını ona emanet etmişlerdir.
  4. ( Doğru ) Hz. Muhammed (s.a.v.), kızlarını evlendirirken onların görüşünü almıştır.
  5. ( Doğru ) Hz. Muhammed (s.a.v.), Müslüman olsun olmasın herkese karşı adil davranmıştır.
  6. ( Doğru ) Kureyş suresinde, Yüce Allah’ın (c.c.) Kureyşlilere verdiği bazı nimetler hatırlatılır. Onlardan Allah’a (c.c.) kulluk etmeleri istenir.

Ç. Peygamberimizi (s.a.v.) örnek alan bir mümin, insanlara değer verdiğini ne gibi davranışlarıyla gösterebilir? Aşağıdaki şemaya örnekler yazınız.


Kısa Cevap : “Peygamberimizi (s.a.v.) örnek alan bir mümin, insanlara değer verdiğini ne gibi davranışlarıyla gösterebilir?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

  1. Ziyaretine gitmek
  2. Davet ettiği zaman icabet etmek
  3. Zor günlerinde destekçi olmak
  4. İstişare ederek fikir danışmak
  5. Merhamet, sevgi ve saygı
  6. İyiliği için çıkarsız çabalamak


 

Our Score
Profile Photo
Binbaşı

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!