8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 31

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Hazırlık Çalışmaları Cevapları Sayfa 31


2. Ünite Hazırlık Çalışmaları Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 31


1. Zekât, sadaka ve infak kavramlarının anlamlarını araştırıp öğreniniz.


Kısa Cevap : “Zekât, sadaka ve infak kavramlarının anlamlarını araştırıp öğreniniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Zekât: Zekat kelimesi artma, çoğalma, bereket ve temizlik anlamlarına gelmektedir. Zekatın hesaplanarak verilecek bölümün Kur’ân-ı Kerim’de açıkça bildirilen sınıflardan birine veya birkaçına Allah rızası için verilmesidir. Zekata niyet edilmesi şarttır. Ancak verlen kişiye onun zekat olduğunu bildirmek şart değildir. Zekatın farz olması için nisap miktarı malın üzerinden bir yıl geçmelidir.

Zekatın Değeri İle İlgili Hadisi Şerifler

“İslâm beş esas üzerine kurulmuştur: Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Resûlü olduğuna şahitlik etmek, namazı dosdoğru kılmak, zekât vermek, Kâbe’yi haccetmek ve Ramazan orucunu tutmak.” (Müslim, Îmân, 21)

“Sadaka/zekât vermek, maldan hiçbir şey eksiltmez…” (Müslim, Birr, 69)

“Allah Resûlü bana şöyle buyurdu: ‘Sadaka/zekât vermek, suyun ateşi söndürdüğü gibi hataları yok eder…’” (Tirmizî, Cum’a, 79; İbn Mâce, Zühd, 22)

Sadaka: Arapça kökenli bir kelimedir. Arap dilinde “doğruluk, gerçek olmak” anlamına gelen “sıdk” kelimesinin çoğuludur. Sadaka he ne kadar maddi bir ibadet olarak bilinse de aslında birçok güzel davranış “sadaka” kabul edilmiştir. Kişinin kendi çocuklarına ve ailesine yapmış olduğu harcama, güler bir yüz ve iyi davranışlar da sadaka yerine geçmektedir.

Sadakanın Anlamı İle İlgili Hadisi Şerifler

Güzel söz sadakadır.

Güzel iş sadakadır.

Her güzel şey sadakadır.

Her bir tekbir sadakadır.

Dikilen ağacın meyvesi sadakadır.

İnfak: Sözlükte “tükenmek, tamamlanmak, son bulmak” anlamına gelmektedir. daha çok “para veya malı elden çıkarmak” mânasında kullanılmaktadır. İnfak kişinin Allah rızası için vermiş olduğu yardım olduğu için farz olan zekâtı ve gönüllü olarak yapılan her çeşit hayrı içermektedir.

İnfakın Anlamı İle İlgili Hadisi Şerifler

– “Kişinin kendi malı hayır ve iyilikler yaparak infak edip önceden gönderdiği mallardır. Mirasçısının malı ise harcamayıp geriye bıraktığı menkul, gayri menkul her türlü maldır”, buyurdu. (Buhari)

– “İnfak et, sayıp durma, sana da sayı ile verilir, fazlalık malını ve paranı muhtaç kimselerden esirgeme, senin de rızkın engelenir.” (Buhari, Müslim)


2. Zekât ve sadaka ile ilgili birer ayet meali bularak bunları defterinize yazınız.


Kısa Cevap : “Zekât ve sadaka ile ilgili birer ayet meali yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Zekât ve sadaka ile ilgili ayet mealleri

  • (Hatırlayın!) Hani biz İsrailoğullarından: “Yalnızca Allah’a ibadet edin, anne babaya, yakın akrabaya, yetimlere ve miskinlere/ihtiyaç sahibi yoksullara iyilik yapın. İnsanlara güzel söz söyleyin. Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin.” diye söz almıştık. Sonra pek azınız hariç (büyük çoğunluğunuz) sözünüzden döndünüz ve hâlâ yüz çevirmeye devam etmektesiniz. (2/Bakara 83)
  • Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin. (Bilin ki) kendiniz için yapıp takdim ettiğiniz hayırları Allah katında bulacaksınız. Şüphesiz ki Allah, yaptıklarınızı görendir. (2/Bakara 110)
  • Şüphesiz ki iman edenler, salih amel işleyenler, namazı dosdoğru kılanlar ve zekâtı verenlerin Rableri katında ecirleri vardır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir. (2/Bakara 277)
  • Fakat onlardan ilimde derinleşenler ve müminler, sana ve senden önce indirilene iman ederler. Namazı dosdoğru kılanlar, zekâtı verenler, Allah’a ve Ahiret Günü’ne iman edenler… Bunlara büyük bir ecir vereceğiz. (4/Nisâ 162)
  • Sizin dostunuz ancak Allah, Resûl’ü, namazı kılıp zekâtı veren ve rükû eden mümin kimselerdir. (5/Mâide 55)
  • “Bize bu dünyada da ahirette de iyilik yaz. Şüphesiz ki (tevbe edip, hidayetini umarak) sana yöneldik.” (Allah) buyurdu ki: “Azabıma gelince, onu dilediğime isabet ettiririm. Rahmetim ise her şeyi kuşatmıştır. Onu, korkup sakınanlara, zekâtı verenlere ve ayetlerimize iman edenlere yazacağım.” (7/A’râf 156)
  •  Haram aylar çıktığında, müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün. Onları yakalayın, onları kuşatın ve her gözetleme yerine onlar için oturup (onları gözetleyin). Şayet (şirkten) tevbe eder, namazı dosdoğru kılar ve zekâtı verirlerse yollarını açın/onları serbest bırakın. Şüphesiz Allah, (günahları bağışlayan, örten ve günahların kötü akıbetinden kulu koruyan) Ğafûr, (kullarına karşı merhametli olan) Rahîm’dir. (9/Tevbe 5)
  • Şayet (şirkten) tevbe eder, namazı kılar, zekâtı da verirlerse dinde kardeşlerinizdir. Bilen bir topluluk için ayetleri böyle detaylı bir şekilde açıklarız. (9/Tevbe 11)
  • Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin dostudurlar. İyiliği emreder, kötülükten alıkoyar, namazı dosdoğru kılar, zekâtı verir, Allah’a ve Resûl’üne itaat ederler. Allah’ın rahmet edecekleri bunlardır işte. Şüphesiz ki Allah, (izzet sahibi, her şeyi mağlup eden) Azîz, (hüküm ve hikmet sahibi olan) Hakîm’dir. (9/Tevbe 71)
  • Ailesine namazı ve zekâtı emrederdi. O, Rabbinin yanında razı olunan bir kuldu. (19/Meryem 55)
  • Onları emrimizle hidayete ulaştıran imamlar kılmıştık. Onlara hayırlı işleri yapmayı, namazı dosdoğru kılmayı ve zekâtı vermeyi vahyetmiştik. Onlar bize kulluk/ibadet eden kimselerdi. (21/Enbiyâ 73)
  •  Onlar, zekât sorumluluğunu yerine getirirler. (23/Mü’minûn 4)
  • Onlar, ticaretin ve alışverişin kendilerini Allah’ı anmaktan, namazı dosdoğru kılmaktan ve zekâtı vermekten alıkoymadığı adamlardır. Kalplerin ve gözlerin (dehşetten) ters döndüğü bir günden korkarlar. (24/Nûr 37)
  •  Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin ve Resûl’e itaat edin ki, merhamet olunasınız. (24/Nûr 56)
  • O (müminler ki) namazı dosdoğru kılar, zekâtı verir ve ahirete de yakinen iman ederler. (27/Neml 3)
  •  O (muhsinler,) namazı dosdoğru kılar, zekâtı verir ve ahirete de yakinen iman ederler. (31/Lokmân 4)
  •  Evlerinizde karar kılın. İlk cahiliye kadınlarının (kendilerini görünür kılmak için) süs ve güzelliklerini açtıkları gibi yapmayın. Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin, Allah’a ve Resûl’üne itaat edin. Ey Ehl-i Beyt! Allah, sizden (manevi) kirleri gidermek ve sizi tertemiz kılmak ister. (33/Ahzâb 33)
  • Onlar ki; zekâtı vermezler ve onlar kesinlikle ahireti inkâr ederler. (41/Fussilet 7)
  • Gizli konuşmalarınızdan önce sadakalar verecek olmaktan dolayı korktunuz mu? Madem ki yapmadınız, Allah tevbenizi kabul etti. (O hâlde) namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin, Allah’a ve Resûl’üne itaat edin. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. (58/Mücadele 13)
  • …Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin ve Allah’a güzel bir borç verin. Kendiniz için hayır olarak ne takdim etmişseniz, onu Allah’ın yanında daha hayırlı ve mükâfatı daha büyük olarak bulacaksınız. Allah’tan bağışlanma dileyin. Çünkü Allah (günahları bağışlayan, örten ve günahların kötü akıbetinden kulu koruyan) Ğafûr, (kullarına karşı merhametli olan) Rahîm’dir. (73/Müzzemmil 20)
  •  Hâlbuki onlar, ancak dini O’na halis kılan hanifler olarak Allah’a ibadet etmekle, namazı dosdoğru kılıp, zekâtı vermekle emrolunmuşlardı. İşte dosdoğru din budur. (98/Beyyine 5)
  • Mallarını Allah yolunda infak edenlerin misali, yedi başak vermiş ve her bir başakta yüz dâne bulunan tohumun misali gibidir. Allah dilediğine (amelinin karşılığını) kat kat arttırır. Allah (ihsanı ve lütfu bütün varlığı kuşatacak kadar geniş olan) Vâsi’, (her şeyi bilen) Alîm’dir. (2/Bakara 261)
  • Onlar ki mallarını Allah yolunda infak ederler, (infak ettikten) sonra infaklarını başa kakmaz ve kimseye eziyet vermezler. Onların Rableri katında ecirleri vardır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir. (2/Bakara 262)
  • Sadakayı, iyiliği ve insanların arasını düzeltmeyi teşvik etmeleri dışında, aralarında yaptıkları fısıldaşmaların çoğunda hiçbir hayır yoktur. Kim de bu (iyiliğe teşvik işini) Allah’ın rızasını elde etmek için yaparsa, ona büyük bir ecir vereceğiz. (4/Nisâ 114)
  • Onların mallarında belli bir hak vardır. (70/Meâric 24)

3. İslam’ın yardımlaşma ve dayanışmaya verdiği önemi araştırınız.


Kısa Cevap : “İslam’ın yardımlaşma ve dayanışmaya verdiği önemi araştırınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Yardımlaşma ve dayanışma ile ilgili ayetler

… İyilik ve takvâda birbirinizle yardımlaşın; günah ve düşmanlıkta ise yardımlaşmayın. Allah’tan korkun. Çünkü Allah’ın cezası çok şiddetlidir. Mâide / 2. Ayet

Kâfirler de birbirlerinin dost ve yardımcılarıdırlar. Eğer siz aynı şekilde birbirinize arka çıkmaz ve destek olmazsanız, yeryüzünde ne götürüp ne getireceğini kestiremeyeceğiniz büyük bir fitne, kargaşa ve büyük bir bozgunculuk patlak verir. Enfâl / 73. Ayet

Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar birbirlerinin dostu ve yardımcısıdırlar. İyiliği emir ve tavsiye eder, kötülüklerin önünü almaya çalışırlar. Namazı dosdoğru kılar, zekâtı verir, Allah’a ve Rasûlü’ne itaat ederler. İşte onlar, kendilerine Allah’ın merhametle muâmele edeceği seçkin kimselerdir. Şüphesiz ki Allah, kudreti dâimâ üstün gelen, her işi ve hükmü hikmetli ve sağlam olandır. Tevbe / 71. Ayet

Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu bilir (Âl-i İmran,3/92)

Ey iman edenler, hiçbir alışverişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin olmayacağı kıyamet gününe gelmeden önce, size rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda harcayın. İnkar edenler ise zalimlerin ta kendileridir. (Bakara,2/254)

Herhangi birinize ölüm gelip de “Ey Rabbim! Beni yakın bir zamana kadar geciktrsen de sadaka verip iyilerden olsam!” demeden önce, size rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda harcayın. (Münafikun,63/10)

Herkesin yöneldiği bir yön vardır. Haydi, hep hayırlara koşun, yarışın! Nerede olsanız Allah hepinizi biraraya getirir. Şüphesiz, Allah’ın gücü herşeye hakkıyla yeter. (Bakara,2/148)

(Mallarınızı) Allah yolunda harcayın. Kendi kendinizi tehlikeye atmayın. İyilik edin. Şüphesiz Allah iyilik edenleri sever. (Bakara, 2/159)

İnanan kullarıma söyle, namazı dosdoğru kılsınlar, hiçbir alışveriş ve dostluğun bulunmadığı bir gün gelmeden önce kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda gizlice ve açıktan harcasınlar. (İbrahim,14/31)

Onlar, Rablerinin rızasına ermek içi sabredenler, namazı dosdoğru kılan, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli olarak ve açıktan Allah için harcayan ve kötülüğü iyilikle ortadan kaldıranlardır. İşte bunlar için dünya yurdunun iyi sonucu vardır. (Râd,13/22)

Onlar bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcayanlar, öfkelerini yenenler, insanları affedenlerdir. Allah iyilik edenleri sever. (Âl-i İmran,3/134)


4. Şuayb Peygamber’in (a.s.) hayatı hakkında; İslam ansiklopedisi, peygamberler tarihi, Genel Ağ gibi kaynaklardan bilgi edininiz.


Kısa Cevap : “Şuayb Peygamber’in (a.s.) hayatı hakkında; İslam ansiklopedisi, peygamberler tarihi, Genel Ağ gibi kaynaklardan bilgi edininiz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Şuayb Aleyhisselam’ın ismi kur’an-ı Kerim’de 11 defa geçmektedir. Kur’an-ı Kerim’de kendisinden ve gönderilmiş oldugu halktan bahsedilmektedir.

Kendisine Allah tarafından mükemmel bir konuşma yeteneği verildiği için “hatubül Enbiya (peygamberlerin hatibi) denilmiştir.

İbrahim veya Salih Aleyhisselam’ın soyundan olup anne tarafından soyunun Hz Lut Aleyhisselam’ın kızına ulaştığı ve Eyüp aleyhisselam ile teyze çocukları olduğu rivayet edilmektedir.

Şuayb Aleyhisselam’ın kızı Musa aleyhisselam ile evlenmiştir.

Şuayb aleyhisselam putlara ve heykelleri tapan, alışverişte ve ticarette hileler yapan ve insanlara zulmeden Medyen ve Eyke halkına uydurmaları için gönderilmiştir.

İbrahim aleyhisselam’a indirilen Hanif dininin hükümleri ile amel etmiştir.

Şuayb aleyhisselam namaza ve kul hakkına riayetinin çokluğu ile bilinirdi.

Medyen Ve Eykenin Helak Sebebi

Nitekim Hazret-i Şuayp -aleyhisselâm- kavmini;

1. Yollar üzerinde oturup insanları tehdîd ederek onlara eziyette bulunmaktan,

2. İnsanların Allâh’a îmân etmelerine mânî olmaktan,

3. Mü’minleri ve yeni îmân edecek olanları çeşitli şüphelere ve tereddütlere sevk edip dalalet yoluna saptırmaktan men etmeye çalışıyordu.

Medyenliler, korkunç bir ses ve gürültü ile Eykeliler ise üzerine ateş ve kıvılcımlar yağarak helak oldular.

Medyen Kavmiyle İlgili Ayetler

“Medyen’e de kardeşleri Şuayb’ı gönderdik. Dedi ki:

«Ey kavmim! Allâh’a kulluk edin! Sizin için O’ndan başka ilâh yoktur. Ölçüyü ve tartıyı eksik yapmayın. Zîrâ ben sizi hayır (refâh ve bolluk) içinde görüyorum. Ve ben, gerçekten sizin için kuşatıcı bir günün azâbından korkuyorum.»” (Hûd, 84)

“…Dedi ki:

«Ey kavmim! Allâh’a kulluk edin, sizin O’ndan başka ilâhınız yoktur. Size Rabbinizden açık bir mûcize gelmiştir; artık ölçüyü, tartıyı tam yapın! İnsanların eşyâlarını eksik vermeyin! Islâhından sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın! Eğer inananlar iseniz, bunlar sizin için daha hayırlıdır.»” (el-A’râf, 85)

“…Ey kavmim! Allâh’a kulluk edin ve âhiret gününü bekleyin!..” (el-Ankebût, 36)

“Ve ey kavmim! Ölçüyü ve tartıyı adâletle yapın; insanlara malları husûsunda haksızlık etmeyin; yeryüzünde fesatçılık çıkararak fenâlık yapmayın!” (Hûd, 85)

“Eğer mü’min iseniz, Allâh’ın (helâlinden) bıraktığı (kâr) sizin için daha hayırlıdır. Bununla birlikte ben üzerinize bir bekçi de değilim.” (Hûd, 86)

Şuayb Peygamber’in (a.s.) Hakkında Kuran Ayetleri

Araf Suresi, 85. ayet: Medyen (toplumuna da) kardeşleri Şuayb’ı (gönderdik. Şuayb onlara:) Dedi ki: “Ey kavmim, Allah’a kulluk edin, sizin O’ndan başka İlahınız yoktur. Size Rabbinizden apaçık bir belge (mucize) gelmiştir. Ölçüyü ve tartıyı tam tutun, insanların (hakları olan mallarını) eşyasını değerinden düşürüp-eksiltmeyin ve düzene (ıslaha) konulmasından sonra yeryüzünde bozgunculuk (fesad) çıkarmayın. Bu sizin için daha hayırlıdır, eğer inanıyorsanız.”

Araf Suresi, 88. ayet: Kavminin önde gelenlerinden büyüklük taslayanlar (müstekbirler) dediler ki: “Ey Şuayb, seni ve seninle birlikte iman edenleri ya ülkemizden sürüp-çıkaracağız veya mutlaka bizim dinimize geri döneceksiniz.” (Şuayb:) “Biz istemesek de mi?” dedi.

Araf Suresi, 90. ayet: Kavminin önde gelenlerinden inkar edenler, dediler ki: “Andolsun, Şuayb’a uyacak olursanız, kuşkusuz kayba uğrayanlardan olursunuz.”

Hud Suresi, 84. ayet: Medyen (halkına da) kardeşleri Şuayb’ı (gönderdik). Dedi ki: “Ey kavmim, Allah’a ibadet edin, O’ndan başka İlahınız yoktur. Ölçüyü ve tartıyı eksik tutmayın; gerçekten sizi bir ‘bolluk ve refah (hayır)’ içinde görüyorum. Doğrusu sizi çepeçevre kuşatacak olan bir günün azabından korkuyorum.”

Ankebut Suresi, 36. ayet: Medyen’e de kardeşleri Şuayb’ı (gönderdik) Böylece dedi ki: “Ey kavmim, Allah’a kulluk edin ve ahiret gününü umud edin ve yeryüzünde bozguncular olarak karışıklık çıkarmayın.”


5. Mâun suresinin anlamını bularak defterinize yazınız.


Cevap : “Mâun suresinin anlamını bularak defterinize yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Maun Suresi Türkçe Okunuşu,

1. E raeytellezi yükezzibü bid din
2. Fe zalikellezi yedu’ul yetim
3. Ve la yehuddu ala taamil miskin
4. Fe veylün lil müsallin
5. Ellezine hüm an salatihim sahun
6. Ellezine hüm yüraun
7. Ve yemneunel maun


Maun Suresi Türkçe Anlamı

1. Dini yalanlayanı gördün mü?
2. İşte o, yetimi itip kakar;
3. Yoksulu doyurmaya teşvik etmez;
4. Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki,
5. Onlar namazlarını ciddiye almazlar.
6. Onlar gösteriş yapanlardır,
7. Ve hayra da mâni olurlar.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 59-60-61-62-63

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Yusuf (a.s.) Cevapları Sayfa 59, 60, 61, 62, 63


Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Yusuf (a.s.) Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 59-60-61-62-63


Soru : Yusuf Peygamber (a.s.) hakkında neler biliyorsunuz?


Kısa Cevap : “Yusuf Peygamber (a.s.) hakkında neler biliyorsunuz?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Yusuf Aleyhisselam Yakup Aleyhisselam’ın oğludur. Annesinin adı Rahîl ‘ dır. Kenan adındaki yerde doğmuştur.

Kur’an-ı Kerim’de ismi 27 defa geçmektedir. Ayrıca kur’an-ı kerim’deki 12 surenin adı Yusuf suresidir.

Yusuf Aleyhisselam’ın annesinin uzun süre çocuğu olmamış Allah’a dua etmesi üzerine Yusuf Aleyhisselam ardından kardeşi bünyamin doğmuştur. Anneleri bundan  kısa bir süre sonra vefat etmiştir.

Yakup Aleyhisselam Yusuf Aleyhisselam’ın doğduğu yıl peygamberlikle vazifelendirilmiş orada bulunan birçok kişi iman etmiştir.

Yakup Aleyhisselam olgun davranışları ve diğer çocuklardan farklı davranışlarıyla özel hallerini park etmiş Bu yüzden ona ayrı bir ilgi ve alaka göstermiştir. Kendisinde bulunan peygamberlik özellikleri sebebiyle Yusuf aleyhisselam’ı diğer çocuklarından daha çok sever ve yanından ayırmazdı.

Yusuf aleyhisselam’a olan bu ilgisi kardeşlerini gözünden kaçmamış ve ona olan kıskançlıklarından dolayı Yusuf aleyhisselam’ı öldürmeye karar vermişlerdir.

İçlerinden bir kardeşleri Yusuf aleyhisselam’a kıyamayarak onu öldürmek yerine kuyuya atmaları fikrini vermiş ve bir plan kurarak Yusuf aleyhisselamı yanlarına götürdükleri bir esnada onu kuyuya atmışlardır.

Babalarına ise Yusuf Aleyhisselam’ın gömleğini getirerek onu kurdun yediğini söylediler.

Kuyunun yanından geçen bir kafile Yusuf Aleyhisselam ‘ı buldu ve Mısır’da ucuz bir fiyatla köle olarak sattı.

Kendisini köle olarak satan aziz’in hanımı kendisine aşık oldu ve Yusuf Aleyhisselam onun bu yakınlığını kabul etmeyince iftira atıp kocasına şikayet etti ve Yusuf aleyhisselam’ı hapse attırdı.

Yusuf Aleyhisselam senelerce hapiste kalmış daha sonra hapiste.

Aziz yani hükümdar rüyasında 7 zayıf ineğin 7 semiz ineği yediğini ve 7 yeşil başak’la 7 kuru Başak görmüş ancak bunun tefsirini hiçbir yorumcu yapamayınca hazreti Yusuf’u hapishaneden çıkarıp rüyasını tabir ettirmiştir.

Yusuf Aleyhisselam 7 sene bolluk peşinden 7 sene kuraklık geleceğini söylemiş ve bununla ilgili çalışmalar yaparak ambarları ürünlerle dolduracağını ve kıtlıkla baş edecek fikirler sorunca hapisten çıkarıldı ve devlette önemli bir yere getirildi.

Yusuf Aleyhisselamın kardeşleri kıtlıktan dolayı zor durumda kaldıkları için yiyecek almak için Mısır’a gelmiş ancak kardeşlerini tanımadıklarından dolayı tekrar buraya gelmek üzere yola çıkmışlardır.

İkinci gelişlerinde Yusuf Aleyhisselam onlara kendini tanıtmış ve onları affettiğini söyleyerek babası, annesi ve kardeşlerinin tamamını Mısır’a davet etmiştir.

Yusuf Aleyhisselam güzelliği ve namusu ile tanımaktadır.

Yusuf Aleyhisselam 120 yaşında vefat ettiği rivayetleri bulunmaktadır.


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 61 Cevapları


Yüz Bin Peygamber
Hor bakma sen toprağa,
Toprakta kimler yatar,
Hani bunca evliya,
Yüz bin peygamber yatar.
Kuyuda nihan olan,
Kul deyüben satılan,
Mısır’a sultan olan,
Yusuf Peygamber yatar.
Yusuf’u yavi kılan,
Kurt ile davi kılan,
Ağlayıp gözsüz kalan,
Yakup Peygamber yatar
Yunus Emre, Divan, 68-69. (Sadeleştirilmiştir.)

Soru : Yukarıdaki şiirde hangi peygamberlerden bahsediliyor?


Cevap :

Yukarıdaki şiirde Yakub aleyhisselam ile Yusuf aleyhisselam peygamberinden bahsediliyor.


Soru : Şiirde Yusuf Peygamber’in (a.s.) hayatıyla ilgili hangi vurgular yer alıyor? Arkadaşlarınızla paylaşınız.


Cevap :

Şiirde Yusuf Peygamber’in (a.s.) hayatıyla ilgili kuyuya atılmasından, köle olarak satılmasından, Mısır’ a sultan olmasından, babası Yakub aleyhisselamdan vurgular yer alıyor.


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 63 Cevapları


Soru : Aşağıdaki şemayı arkadaşlarınızla değerlendiriniz. Sizce bu şemaya başka neler eklenebilir? Düşüncelerinizi sınıfınızda açıklayınız.


Cevap :

  • Cömertlik
  • Affedicilik
  • Akıl ve beceri
  • Sabırlı olmak
  • İmtihanları kazanmak

Soru : Yukarıdaki ilke ve değerlere uymak neden önemlidir ve bize neler kazandırır? Düşüncelerinizi aşağıya yazınız.


Cevap :

Yukarıdaki ilke ve değerlere uymak iyi bir insan olmak ve güzel bir hayatla gelen imtihanlara karşı sabırlı olmak açısından önemlidir. Bizlere hayatta başımıza gelen imtihanları güzel bir şekilde atlatmamızı sağlar.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 89-90-91-92-93-94-95

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Kur’an-ı Kerim’in Ana Konuları Cevapları Sayfa 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95


Kur’an-ı Kerim’in Ana Konuları Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 89-90-91-92-93-94-95


Soru : Yüce dinimiz İslam’ın inanç esasları nelerdir?


Kısa Cevap : “Yüce dinimiz İslam’ın inanç esasları nelerdir?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Yüce dinimiz İslam’ın inanç esaslarından birincisi Allah’a imandır.

İnsan haklı bu dünyada allahû teala’yı Kamil manada idrak etme ve anlama gücüne sahip değildir.

Allah Teala’nın zatını bilemeyeceğimiz için onu Kur’an-ı Kerim’de ve hadis-i şeriflerde geçtiği şekilde inanmak ve iman etmek gerekmektedir.

Aklımızın birçok şeyi anlamadığı gözümüzün birçok şeyi görmediği ve kulağımızın bütün sesleri duyamadığı gibi anlayamadığımız birçok bilginin olduğunu kabul etmeli ve allah’u Teala ya kalbi bir şekilde iman etmeliyiz.

Yüce dinimiz İslam’ın inanç esaslarından ikincisi meleklere olan imandır.

Melekler nurdan yaratılmıştır. Erkeklik ve dişilik kavramları olmayıp insanlar gibi yiyip içmek uyumak gibi sıfatlardan uzaktırlar. Kendilerinde nefis olmadığı için günaha meyletmezler isyan ve hata etmezler.

Meleklerin çokluğu ile ilgili hadisi şerifler vardır ancak tam olarak sayılarını belirtemeyiz.

4 büyük melek vardır ki bu meleklerin ismi Cebrail, Mikail, Azrail ve İsrafil aleyhisselam’dır.

Cebrail Aleyhisselam vahiy getirir Mikail Aleyhisselam tabiat olaylarını düzenler, Azrail aleyhisselam ruhları alır, İsrafil aleyhisselam ise kıyamet kopacağı zaman sura üflemekle mükelleftir.

Bu meleklerden başka insanları koruyan hafaza melekleri amel defterlerimizi yazan kirami katibi melekleri kabirde sorgu soracak olan münker nekir melekleri gibi çokça Melek bulunmaktadır.

Yüce dinimiz İslam’ın inanç esaslarından üçüncüsü kitaplara iman etmektir.

Allahu Teala Adem aleyhisselam’dan bugüne kadar birçok suhuf ve kitap halinde peygamberlere Emir ve yasaklarını bildirecek ayetler göndermiştir.

Bunların hepsinin değiştirilmemiş hallerinin hak olduğuna inanmak inanç esaslarındandır. Değiştirilmeyen ve günümüze ulaşan tek kitap kur’an-ı kerim’dir.

Kur’an-ı Kerim Hz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’e, ncil İsa aleyhisselam’a, Tevrat Musa aleyhisselam’a Zebur Davut aleyhisselam’a inmiştir.

Bir de indirilmiş olan 100 suhuf vardır ki suhufların onu Adem aleyhisselama, 50 cc aleyhisselam’a, 30 edirse aleyhisselam’a nu ise İbrahim aleyhisselam’a gönderilmiştir.

Toplumun yapısı bakımından Emir ve hükümler değişiklik gösterse de Allah’ın sıfatları ve tevhid inancı ile ilgili olan hükümler hep aynı gelmiştir

Yüce dinimiz İslam’ın inanç esaslarından dördüncüsü ise peygamberlere imandır.

Rivayete göre 124.000 veya 224.000 peygamber gönderilmiştir.

Peygamberler kendi zamanlarındaki gönderilmiş oldukları kavmi irşad ile uğraşmış Allah’ın seçmiş olduğu özel kimselerdir

Peygamberlerin varlığına ve hak dini getirdiklerine iman ile beraber onların  peygamberlerde olması gereken Sıdk, emanet, fetanet tebliğ ve İsmet sıfatlarına da iman etmek onların özel kimseler olduğunu bilmek ve inanmak gerekmektedir.

Yüce dinimiz İslam’ın i inanç esaslarından beşincisi ahirete imandır. İnsanın belirli olan ömrü bittikten sonra kabre girecek ve kıyametin kopması ile beraber kişinin mahşer hayatı başlamış olacaktır.

Küçük Kıyamet Alâmetleri:
1) İlim ortadan kalkacak, buna mukâbil cehâlet artacak. Bu durumda müskirâtı/sarhoşluk veren şeyleri içmek ve zinâ, alenen irtikâb edilir hâle gelecek.

2) Pek basit sebeplerle ve yok yere adam öldürmeler olacak.

3) Adâlet ve ehliyet kalkacak, haram ve helâle dikkat edilmeyecek.

4) Ana-babaya isyan, buna mukâbil fâsık kadınlara itaat artacak.

5) Ölçü ve tartıda hîle yaygınlaşacak, herkes bu hîlelerden şikâyet eder hâle gelecek.

6) İnsanlara hürmet ve merhamet son derece azalacak ve nasihatlere kulak asılmayacak.

7) Şehirlere göçler artacak, binalar yükselecek. Kötü ve ehliyetsiz kimseler îtibar görecek, söz ve hüküm onlarda olacak.

8) Kumar, fal ve oyun âletleri çok artıp revaç bulacak, vaktin nasıl geçtiği fark edilmeyecek.

9) İsraf artacak, dünya mal ve menfaati âhiret saâdetine tercih edilir hâle gelecek.[87]

Büyük Kıyamet Alâmetleri:

1) Kırk gün sürecek bir dumanın zuhûr etmesi,

2) Deccâl’ın çıkması,

3) Dâbbetü’l-Arz denilen bir varlığın çıkması,

4) Güneş’in batıdan doğması,

5) Ye’cüc ve Me’cüc’ün dünyaya yayılması,

6) Hazret-i Îsâ’nın yeryüzüne inmesi,

7) Hicaz’dan kuvvetli bir ateşin zuhûru,

8) Doğu, batı ve Arap yarımadasında olmak üzere üç adet yer batmasının meydana gelmesi.

Yüce dinimiz İslam’ın inanç esaslarından altıncısı ise kadere imandır.

Allah’ım irade ve kudreti olmadan hiçbir şeyin gerçekleşmeyeceğini inanmamız gerekmektedir.

Allahu Teala ezeli ve ebedi ilmi ile insanların nasıl davranacağı konusunda her şeyi bildiği için kaderi bu şekilde yazmış ancak doğum kişinin ne zaman ve nerede öleceği gibi konular insanın dahilinde olmayıp kaderde geçen şeylerdir.


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 90 Cevapları


“Allah kendisinden başka hiçbir ilah olmayandır. Diridir, kayyumdur. Onu ne bir uyuklama tutabilir ne de bir uyku. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey onundur. İzni olmaksızın onun katında şefaatte bulunacak kimdir? O, kulların önlerindekilerini ve arkalarındakilerini (yaptıklarını ve yapacaklarını) bilir. Onlar onun ilminden, kendisinin dilediği kadarından başka bir şey kavrayamazlar. Onun kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kaplayıp kuşatmıştır. (O; göklere, yere, bütün evrene hükmetmektedir.) Gökleri ve yeri koruyup gözetmek ona güç gelmez. O yücedir, büyüktür.”
Bakara suresi, 255. ayet

Soru : Yukarıdaki ayetten Allah (c.c.) inancı ile ilgili ne gibi ilkeler çıkarabiliriz? Söyleyiniz.


Cevap :

Yukarıdaki ayetten Allah (c.c.) inancı ile ilgili gibi çıkarabileceğimiz ilkeler

  • Allah’tan başka ilah yoktur
  • Haşa Allahu Teala ölmez diri ve kayyumdur
  • Allah Teala uyuma gibi zayıflıklardan uzaktır
  • Her şeyin mülkiyeti Allah’a aittir
  • Allah Teala’nın izin vermesi ile ancak şefaat edilebilir
  • Her şeyi bilendir
  • Allah teala her şeye hükmetmektedir
  • Allah teala gökleri ve yeri koruyup gözetmektedir
  • Allahu Teala yüce ve büyüktür

Soru : Allah’a (c.c.) neden ibadet etmemiz gerekir? Aşağıdaki şemaya düşüncelerinizi yazınız. 


Kısa Cevap : “Allah’a (c.c.) neden ibadet etmemiz gerekir?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Bence kul ile Allah arasında en yüksek en saygıdeğer ve kuvvetli ve hoşba ibadet bağıdır.

İnsan ibadet ederek Allah’a müracaat edip bir şeyler talep edebilir sığınabilir ve karşılığında gerek bu dünyada gerek ahirette büyük hayırlar alır.

İnsan bu kadar zayıflıkta Allahu Teala bu kadar yücelik ve büyüklükte olmasına rağmen Allah Teala’nın kullarına olan sevgisi ve sevgi sıfatı ile kullarını yaratması sebebiyle ibadet yolunu açmış ibadet ederek kulun nefsin kötü huylarından kurtularak kendisine gelmesini istemiştir.

Yokluğun var olması çirkinlik ve kötülüktür. Var olmayan bir şey de güzellik söz konusu olamaz.

Allahu Teala insanı var etmekle ona özel güzellikler ve büyüklükler vermiş ancak dünyada bir imtihan yeri olarak ahirette büyük dereceler kazanması için ona nefis ve şeytan ile imtihanı şart koşmuştur.

Bir bebeğin anne karnında beslenme olmasına olmamasına rağmen ağzının ve burnunun olmasından anlam veremediği gibi bizlerin de bugün yapmış olduğu ibadetler yarın ahirette bizlere giyecek ev ve Büyük mükafatlar ve rahatlıklar olarak geri dönecektir.

Bu dünyada gelecek yıllarımızı hazırlamak için ve iyi bir maaşa sahip olmak için okuyup meslek sahibi olduğumuz gibi ahirete yatırım yaparak ilk defa ve geri dönüşü olmayan bir yola girebileceğimiz için açtığı büyük yatırımlar yapmalıyız.


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 93 Cevapları


“Bir de akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma… Eli sıkı olma; büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır, (kaybettiklerinin) hasretini çeker durursun.” İsrâ suresi, 26 ve 29. ayetler.
“Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.” Hucurât suresi, 12. ayet.

Soru : Yukarıdaki ayetler, bizi hangi ahlaki davranışlara yönlendirmekte, nelerden sakındırmaktadır? Arkadaşlarınızla belirleyiniz.


Cevap :

Yukarıdaki ayetler akrabaya, yoksula ve yolcuya hakkını vermeye yönlendirmektedir.

Gereksiz yere saçıp savurmaktan, cimrilik yapmaktan, kötü zanda bulunmaktan, insanların kusurlarını ve özel hayatlarını araştırmaktan ve gıybet yapmaktan sakındırmaktadır.


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 94 Cevapları


“Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan, adalet ile şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz, sizi adaletsizliğe itmesin. Adil olun. Bu, Allah’a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.”
Mâide suresi, 8. ayet.

Soru : Yukarıdaki ayetten hangi ilkeler çıkarılabilir? Bu ilkelere uyulması niçin gerekli ve önemlidir? Arkadaşlarınızla değerlendiriniz.


Cevap :

Yukarıdaki ayetten Allah’ın rızası için Hakkı ayakta tutmak, adaletle şahitlik etmek, haksızlık yapmamak ve adil olmak ve Allah’a karşı gelmekten sakınmak ilkelerini çıkarabiliriz.

Bu ilkelere uymak hem kişinin kendi hayatını düzenlenmesi hem de toplumsal sağlamlığın elde edilmesi için gerekli bir önemlidir.

Dinin emirleri sadece bireysel olarak değil bütün toplumu ilgilendirir ve toplum düzenine sağlar.


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 95 Cevapları


Soru : Kur’an’da geçen kıssalardan birini araştırınız. Bu kıssayla ilgili edindiğiniz bilgileri defterinize not ediniz ve arkadaşlarınızla paylaşınız.


Kısa Cevap : “Kur’an’da geçen kıssalardan birini araştırınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Hızır As ile Musa Asın Kıssası

60. Hani Mûsâ beraberindeki gence şöyle demişti: “İki denizin birleştiği yere varıncaya kadar durmayacağım, ya da uzun zaman gideceğim.”

61. Onlar iki denizin birleştiği yere varınca balıklarını unuttular. Balık denizde yolunu tutup kayıp gitti.

62. Oradan uzaklaştıklarında Mûsâ beraberindeki gence “Öğle yemeğimizi getir, bu yolculuğumuzdan dolayı çok yorgun düştük” dedi.

63. Genç, “Gördün mü! Kayaya sığındığımız sırada balığı unutmuşum. –Doğrusu onu sana söylememi bana ancak şeytan unutturdu- Balık şaşılacak bir şekilde denizde yolunu tutup gitmişti” dedi.

64. Mûsâ: “İşte aradığımız bu idi” dedi. Bunun üzerine tekrar izlerini takip ederek gerisin geri döndüler.

65. Derken kullarımızdan bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, kendisine tarafımızdan bir ilim öğretmiştik.

66. Mûsâ ona, “Sana öğretilen bilgilerden bana, doğruya iletici bir bilgi öğretmen için sana tabi olayım mı?” dedi.

67. Adam şöyle dedi: “Doğrusu sen benimle beraberliğe asla sabredemezsin.”

68. “İç yüzünü kavrayamadığın bir şeye nasıl sabredebilirsin?”

69. Mûsâ, “İnşaallah beni sabırlı bulacaksın. Hiçbir işte de sana karşı gelmeyeceğim” dedi.

70. O da şöyle dedi: “O halde eğer bana tabi olacaksan, ben sana söylemedikçe hiçbir şey hakkında bana soru sormayacaksın.”

71. Derken yola koyuldular. Nihayet, bir gemiye bindiklerinde (adam) gemiyi deldi. Mûsâ, “Sen onu içindekileri boğmak için mi deldin? Doğrusu, şaşılacak bir iş yaptın.” dedi.

72. Adam, “Sen benimle beraberliğe asla sabredemezsin, demedim mi?” dedi.

73. Mûsâ, “Unuttuğum için bana çıkışma ve bu işimde bana güçlük çıkarma!” dedi.

74. Yine yola koyuldular. Nihayet bir erkek çocukla karşılaştıklarında adam (hemen) onu öldürdü. Mûsâ, “Bir cana karşılık olmaksızın suçsuz birini mi öldürdün? Andolsun çok kötü bir iş yaptın!” dedi.

75. Adam, “Sana, benimle beraberliğe asla sabredemezsin demedim mi?” dedi.

76. Mûsâ, “Eğer bundan sonra sana bir şey hakkında soru sorarsam, artık benimle arkadaşlık etme. Doğrusu, tarafımdan (dilenecek son) özre ulaştın (bu son özür dileyişim)” dedi.

77. Yine yola koyuldular. Nihayet bir şehir halkına varıp onlardan yiyecek istediler. Halk onları konuk etmek istemedi. Derken orada yıkılmaya yüz tutmuş bir duvar gördüler. Adam hemen o duvarı doğrulttu. Mûsâ, “İsteseydin bu iş için bir ücret alırdın” dedi.

78. Adam, “İşte bu birbirimizden ayrılmamız demektir” dedi. “Şimdi sana sabredemediğin şeylerin içyüzünü anlatacağım.”

79. “O gemi, denizde çalışan bir takım yoksul kimselere ait idi. Onu yaralamak istedim, çünkü onların ilerisinde, her gemiyi zorla ele geçiren bir kral vardı.”

80. “Çocuğa gelince, anası babası mü’min insanlardı. Onları azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuk.”

81. “Böylece, Rablerinin onlara, bu çocuğun yerine daha hayırlı ve daha merhametli bir çocuk vermesini diledik.”

82. “Duvar ise şehirdeki iki yetim çocuğa ait idi. Altında onlara ait bir define vardı. Babaları da iyi bir insandı. Rabbin, onların olgunluk çağına ulaşmalarını ve Rabbinden bir rahmet olarak definelerini çıkarmalarını istedi. Bunları ben kendi görüşüme göre yapmadım. İşte senin, sabredemediğin şeylerin içyüzü budur.”



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 96-97-98-99-100-101

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Kur’an-ı Kerim’in Temel Özellikleri Cevapları Sayfa 96, 97, 98, 99, 100, 101


Kur’an-ı Kerim’in Temel Özellikleri Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 96-97-98-99-100-101


“Şüphesiz ki bu Kur’an en doğru yola iletir; iyi davranışlarda bulunan müminlere, kendileri için büyük bir mükâfat olduğunu müjdeler.”
İsrâ suresi, 9. ayet.

Soru : Yukarıdaki ayette, Kur’an-ı Kerim’in hangi özelliklerine dikkat çekilmektedir?


Cevap :

Yukarıdaki ayette, Kur’an-ı Kerim’in doğru yola iletme ve müjdeleyici olduğu özelliklerine dikkat çekilmektedir.


“Biz insana ana-babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir… Yaptığın iş (iyilik veya kötülük) bir hardal tanesi ağırlığında bile olsa ve bu bir kayanın içinde veya göklerde yahut yerin derinliklerinde bulunsa yine de Allah onu (senin karşına) getirir… Yavrucuğum! Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış, başına gelenlere sabret, doğrusu bunlar azmedilmeye değer işlerdir. Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Zira Allah, kendini beğenmiş, övünüp duran kimseleri asla sevmez.”
Lokman suresi, 14 ve 16-18. ayetler.

Soru : Yukarıdaki ayetleri okuyarak bu ayetlerden ilkeler çıkarınız.


Cevap : “Lokman suresi, 14 ve 16-18. ayetleri okuyarak bu ayetlerden ilkeler çıkarınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Bu ayetten çıkardığım ilkeler;

  • Ana babaya iyi davranmak
  • Gizli ve açık olsa da iyilik ve kötülüğün karşılık bulacağını bilmek
  • Yapılanlardan hesap verileceğini bilmek
  • Namaz kılmak
  • İyiliği emredip kötülükten sakındırmak yani emri bil maruf nehyi anil münker
  • Sabırlı olmak
  • Kibirli olmamakla insanları küçümsememek
  • Kendini beğenerek övünüp durmamak

Soru : Bu ilkelerin günlük hayatımızdaki yeri ve önemi üzerinde arkadaşlarınızla konuşunuz.


Cevap :

Aslına bakılırsa bu ilkelerin günlük hayatımızdaki yeri ve önemi çok büyüktür.

Bu ilkeleri uymaya çalışan bir insan iyi ahlaklı biri olur bir gün hem kendisine hem de toplumuna faydalı işler yapar.

Bu özellikleri ilke edilmiş olan insanların oluşturduğu bir topluluk ise güzel ve kaliteli bir topluluktur.


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 97  Cevapları


“Bu (Kur’an) bütün insanlığa bir açıklamadır. Takva sahipleri için de bir hidayet ve bir öğüttür.” Âl-i İmrân suresi, 138. ayet.

Soru : Yukarıdaki ayet, Kur’an’ın hangi özelliklerinden söz etmektedir? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.


Cevap :

Yukarıdaki ayet, Kur’an’ın açıklayıcı ve açık olduğundan, samimi takva sahibi insanlar için hidayet ve öğüt olduğundan söz etmektedir.

Gerçekten kur’an-ı Kerim birçok konuyu ele almış ve anlamakta zorlandığımız yerlerde hadis-i şerifleri ve peygamber efendimizi merci olarak göstererek bizleri O’ na iletmiştir.


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 99 Cevapları


“Allah’ a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, elinizin altındakilere iyilik edin. Şüphesiz Allah, kibirlenen ve övünen kimseleri sevmez.” Nisâ suresi, 36. ayet.

Soru : Yukarıdaki ayette, insanlar arası ilişkilere yönelik ne gibi ilkeler yer almaktadır? Belirleyiniz.


Cevap :

Yukarıdaki ayette, insanlar arası ilişkilere yönelik yer alan ilkeler;

  • Ana babaya iyilik etmek
  • Akrabaya iyilik etmek
  • Yetimlere iyilik etmek
  • Yoksullara iyilik etmek
  • Uzak ve yakın komşuya iyilik etmek
  • Arkadaşlarımıza iyilik etmek
  • Yolda kalana veya yolcu olan kişiye iyilik etmek
  • Ailemiz veya yardımcılarımız gibi kişilere iyilik etmek
  • Kimseye karşı kibirlenmemek ve övünmemek

Soru : Bu ilkelere uymak bize neler kazandırır? Arkadaşlarınızla konuşunuz.


Cevap :

Bu ilkelere uymak aslında her insanın kendisine davranılmasını istediği kibar ve hoş bir ahlak sağlar.

İnsanlar bu ilkelere uymaya çalışırsa hiç kimse zor durumda kalmaz çünkü herkes bu şekilde kendi yakınlarına ve yanındakilere yardımda bulunursa zor durumda kalan insanların ihtiyacı görülmüş olur.


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 101 Cevapları


“Sizi yaratmak mı daha güç, yoksa gökyüzünü yaratmak mı, ki onu Allah bina etti, onu yükseltip düzene koydu. Gecesini kararttı, gündüzünü ağarttı. Ondan sonra da yerküreyi döşedi. Kendiniz ve hayvanlarınız için bir faydalanma olmak üzere yerden suyunu ve otlağını çıkardı ve dağları sağlam bir şekilde yerleştirdi.”
Nâziât suresi, 27-33. ayetler.

Soru : Yukarıdaki ayette verilmek istenen mesaj nedir? Söyleyiniz.


Cevap :

Yukarıdaki ayette verilmek istenen mesaj bence insanı ve diğer bütün varlıkları yaratmanın Allah’a kolay geldi ve insanı yaratmanın da Allah teala için zor bir şey olmadığıdır.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 102-103-104-105-106

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Nuh (a.s.) Cevapları Sayfa 102, 103, 104, 105, 106


Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Nuh (a.s.) Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 102-103-104-105-106


“İçlerinden bir kişiye: İnsanları uyar ve iman edenlere, Rableri katında onlar için yüksek bir doğruluk makamı olduğunu müjdele, diye vahyetmemiz insanlar için şaşılacak bir şey mi oldu ki o kâfirler: Bu, elbette apaçık bir sihirbazdır dediler?”
Yûnus suresi, 2. ayet.

Soru : Yukarıdaki ayet, peygamberlerin karşılaştıkları tepkiler konusunda sizlere neler düşündürmektedir?


Cevap :

Yukarıdaki ayet, peygamberlerin karşılaştıkları tepkiler konusunda bana onların çok zorlukta kaldığı ve bu ithamlarla kendilerini kötü hissettiklerini düşündürmektedir.

Ancak yine de davalarından vazgeçmedikleri için çok güçlü olduklarını ve gerçekten imanı sindire sinire yaşadıklarını düşünmekteyim.


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 106 Cevapları


Soru : Hz. Nuh’un (a.s.) kavmi neden helak olmuştur? Hz. Nuh (a.s.) kıssasında dikkatinizi çeken temel unsurlar nelerdir? Arkadaşlarınızla konuşunuz.


Kısa Cevap : “Hz. Nuh’un (a.s.) kavmi neden helak olmuştur? Hz. Nuh (a.s.) kıssasında dikkatinizi çeken temel unsurlar nelerdir?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Hz Nuh Aleyhisselam em İslamiyet hem Yahudilik hem de hristiyanlıkta kaynaklarında benzer bilgilerin yer almış olduğu peygamberlerden biridir.

Nuh Aleyhisselam’ın ismi kur’an-ı Kerim’de 28 surede 43 yerde geçmektedir.

Kendi isminin verilmiş olduğu kur’an-ı Kerim’in 71 suresi de vardır ve Nuh Aleyhisselam’ın tevhid mücadelesini anlatmaktadır.

Kur’an-ı Kerim’de Nuh Aleyhisselam’ın hayatı hakkında kendisine peygamberlik görevinin verilmiş olduğu tarihten sonrakileri anlatılmaktadır.

İnanmayan kavmin Tufan ile helak edilmesi nedeniyle bu hadiseye de Nuh tufanı denilmektedir.

Verilmiş olan bilgilere göre insanlar Nuh aleyhisselam’a kadar tevhid inancı ile yaşamış ancak putperestlik ilk defa Nuh Aleyhisselam’ın kavminde görülmüştür

İlk önce insanların yapmış olduğu putlar verilen isimlerle iyilik sahibi olan insanları anmak için yapılmış ardından ise ona tapmaya başlamışlardır.

Hz Nuh kavmine bu presti’den kurtarmak ve tevhid inancına yöneltmek için seçilmiş bir peygamberdir.

Hz Nuh kavmini uyarmış ancak Kamil içerisinden çoğu kimse ona inanmamıştır.

Kavmi daha çok azgınlaşarak Nuh aleyhisselam’a hakaret etmiş ona deli ve sihirbaz demişler azabı alaya alarak bir an önce gelmesini istemişlerdir

Nuh Aleyhisselam uzun yıllar boyunca kavminin bu şiddet ve eziyetlerine rağmen onları inanmaya davet etmiş ancak inanmayınca Allahu Teala hazretleri ondan gemi yapmasını emretmiştir.

Gemi inşa ederken de Nuh Aleyhisselam’ın kavmi dalga geçmeye devam etmiştir.

Geminin inşa edilmesi bitince her hayvan türünden bir çift ayrıca iman eden kimseler gemiye bindirilmiştir.

Kur’an-ı Kerim’de Nuh Aleyhisselam’ın ne kadar yaşadığı hakkında Kuran’da net bir ifade olmasa da kaynaklarda 950 yıl boyunca  yaşadığı ifade edilmektedir.


Soru : Bu kıssadan ne gibi sonuçlar, ilke ve mesajlar çıkarılabilir? Listeleyiniz.


Cevap :

Bu kıssadan çıkarılabilecek sonuçlar, ilke ve mesajlar

  • Putperestliğin büyük bir günah olduğu
  • İnsanın kendi evladını bile kendi gittiği yoldan gitmeyebileceği
  • Bir peygamber olsa bile hidayet’in Allah’tan olduğu
  • Peygamberlerin ne kadar büyük sıkıntılara maruz kaldı
  • Tevhid inancı için ne kadar büyük mücadele ettikleri


 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 85

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Hazırlık Çalışmaları Cevapları Sayfa 85


5. Ünite Hazırlık Çalışmaları Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 85


1. Kur’an-ı Kerim’in, biz Müslümanlar için önemi hakkında bir araştırma yapınız.


Kısa Cevap : “Kur’an-ı Kerim’in, biz Müslümanlar için önemi hakkında bir araştırma yapınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Kur’an-ı Kerim’in, biz Müslümanlar için önemi hakkında hadisi şerifler

“Ümmetimin eşrafı Kur’ân’ın ahkâm-ı celîlesi ile amel ve tilâvetine devam eden hafızlar ile salât-ı teheccüd ve zikr ile geceleri ihya edenlerdir.” (Beyhakî, Şuab, II, 556)

“Kur’ân’ı namazda okumak, Kur’ân-ı namaz dışında okumaktan hayırlıdır. Kur’ân’ı namaz dışında okumak tesbîh ve tekbîrden hayırlıdır. Tesbîh sadakadan, sadaka oruçtan efdaldir. Oruç ise ateşe karşı kalkandır.” (Suyûtî, el-Camiu’s-Sağîr, no: 6112)

“Bir cemâat Allah’ın evlerinden bir eve toplanır. Allah’ın kitâbını tilâvet ederler. Onu kendi aralarında ders edinip öğrenirlerse, onların üzerine sekînet iner, rahmet onları kaplar, etraflarını melekler sarar, Allah da kendi yanındakilere onları zikreder.” (Müslim, Zikr, 38)

“Kur’ân’ın efdali Bakara sûresi, bu sûrenin en büyük âyeti de Ayete’l-Kürsî’dir. Şeytan içinde Bakara sûresi okunan bir evde duramaz, çıkar gider.” (Tuhfetü’z-Zâkirîn, 267, İbn Hıbban’dan)

Kur’ân okuyunuz! Çünkü o, kıyamet günü Kur’ân ehline şefaatçi olarak gelecektir”
En hayırlınız Kur’an öğrenen ve öğretendir

“Kıyamet gününde Kur’an ve dünyadaki hayatlarını ona göre tanzim eden Kur’an ehli kimseler mahşer yerine getirilirler. Bu sırada Kur’an’ın önünde Bakara ve Âl-i İmrân sûreleri vardır. Her ikisi de kendilerini okuyanları müdafaa için birbiriyle yarışırlar” buyururken işittim. (Müslim, Müsâfirîn 253)

“Kur’an’ı gereği gibi güzel okuyan kimse, vahiy getiren şerefli ve itaatkâr meleklerle beraberdir. Kur’an’ı kekeleyerek zorlukla okuyan kimseye de iki kat sevap vardır. (Buhârî, Tevhîd 52)

“Kur’an okuyan mü’min portakal gibidir: Kokusu hoş, tadı güzeldir. Kur’an okumayan mü’min hurma gibidir: Kokusu yoktur, tadı ise güzeldir. Kur’an okuyan münâfık fesleğen gibidir: Kokusu hoş fakat tadı acıdır. Kur’an okumayan münâfık Ebû Cehil karpuzu gibidir: Kokusu yoktur ve tadı da acıdır.” (Buhârî, Et’ime 30 Fezâilü’l-Kur’ân 17, Tevhîd 36)

“Kalbinde Kur’an’dan bir miktar bulunmayan kimse harap ev gibidir.” (Tirmizî, Fazâilü’l-Kur’ân 18)

“Sizden birisi Rabbi ile münâcât ve mükâlemeyi (O’na yalvarıp O’nunla konuşmayı) severse huzûr-i kalp ile Kur’ân okusun.” (Suyûtî, I, 13/360)

“Kim Kur’ân’ı okur, onu güzelce ezberler, helâlini helâl, haramını haram kabul eder ve bunlara uyarsa, Allâh bu sâyede o kimseyi cennetine koyar. Âilesinden hepsi cehennemi hak etmiş on kişiye şefaat etme hakkı verir.” (Tirmizî, Fedâilü’l-Kur’ân, 13/2905; Ahmed, I, 148)

Yukarıdaki hadisi şeriflerde de görüldüğü gibi Kur’an-ı Kerim hem okunması hem amel edilmesi hem de en önemlisi Allahu Teala’nın sözleri olarak çok değerli ve kıymetlidir.

Bir devlet büyüğünün veya tarihe mal olmuş kişilerin bizlere bırakmış olduğu eserler bile bu kadar değerliyken bizleri yaratan ve bize sayısız nimetler veren Allah’ın sözleri o denli büyük ve değerli olur.

Bu yüzden tarihimize baktığımız zaman kur’an-ı kerim’e büyüklerimiz çok önem vermiş ona karşı ayak uzatmayı veya onu yere koymayı bile edepsizlik olarak saymışlardır.

Kur’an-ı Kerim’i bu şekilde edep sayesinde birçok kazanımlar elde edilmiş ve bu kültür günümüze kadar hala devam etmiştir.


2. Mealli bir Kur’an-ı Kerim’in indeks ve içindekiler bölümünü inceleyiniz. Kur’an-ı Kerim’de ne gibi konuların yer aldığını belirleyip bunları defterinize not ediniz.


Kısa Cevap : “Kur’an-ı Kerim’de ne gibi konuların yer aldığını belirleyip not ediniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Kur’an-ı Kerim’in indeks ve içindekiler bölümünde yer alan konular

  • Abdest
  • Adak
  • Adalet
  • Adam öldürmek
  • Geçmiş zamanlarda yaşayan kavimler
  • Cennet ve cennetlerin isimleri
  • Affetmek
  • Ahde vefa göstermek
  • Ahiret günü ve ahiret gününe iman
  • Kötü ahlak özellikleri
  • Allah’a isyan, şirk ve itaat
  • Allah’ın sıfatları
  • Allah yolunda infak
  • Amel defteri ve terazi gibi ahiret harfleri
  • Ana baba hakkı
  • Melekler
  • Kıssalar
  • Tesettür
  • Namaz
  • Kabe
  • Boşanma ve evlilik
  • Büyü ve sihir
  • Cavut ve firavun gibi eski zalimler
  • Cennet ve cehennem
  • Cinler
  • Çocuğun emzirmesi
  • Katilin durumu ve hükmü
  • Dualar
  • Kıssalar
  • Ehlibeyt
  • Evlat edinmek
  • Faiz
  • Fitre
  • Ganimetlerin durumu
  • Göklerin ve yerin yaratılışı
  • Habil ve Kabil
  • İçki ve kumar
  • İddet süresi
  • İlim ve ilim sahipleri
  • İstişare
  • Ramazan ve Kadir gecesi
  • Kısas
  • Kur’an-ı Kerim
  • Kurban
  • Medine ve Mekke
  • Şeytan ve melekler
  • İslam’ın ve imanın şartları hakkında bilgiler
  • Öldükten sonra dirilmek
  • Sabır ve sebat
  • Tövbe etmek
  • Tevekkül etmek
  • Savaş isimleri
  • Vahiy
  • Yecüc ve mecüc gibi kıyamet kıyamet alametleri
  • Zikrullah
  • Zina
  • Emir ve yasaklar

3. Kur’an-ı Kerim’den, insanları iyiye ve güzele yönlendiren iki öğüt bularak defterinize yazınız.


Kısa Cevap : “Kur’an-ı Kerim’den, insanları iyiye ve güzele yönlendiren iki öğüt yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Kur’an-ı Kerim’den, insanları iyiye ve güzele yönlendiren öğüt ayetleri

Sizden birinize ölüm gelip çatmadan evvel ve “Ey Rabbim! Bana az bir süre versen de ben yardımda bulunsam ve böylece iyilerden olsam.” demeden önce sizlere verdiğimiz rızıklardan dağıtın.
(63 / Münafikun Suresi, 10. ayet)

Sana ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: “Harcadığınız her türlü servet anne babanız, yakın akrabanız,
yetimler, muhtaçlar ve yolcular içindir. Her ne iyilik yaparsanız Allah şüphesiz onu çok iyi bilir.”
(2 / Bakara Suresi, 215. ayet)

Sizler Allah yolunda harcama yapmaya davet ediliyorsunuz. Yine de içinizden kimileri cimrilik yapıyor.
Oysa kim cimrilik yaparsa ancak kendisine karşı cimrilik yapmış olur. Çünkü Allah hiçbir şeye ihtiyacı
olmayandır, sizler ise muhtaç varlıklarsınız. Eğer tersine giderseniz o sizin yerinize başka bir toplum getirir.
Ve onlar size benzemezler!
(47 / Muhammed Suresi, 38. ayet)

De ki: “Rabbim, istediği kullarına rızkı genişletir, istediğine de daraltır. Ve her ne harcarsanız O, onun yerine
başkasını verir. O, rızık verenlerin iyisidir.”
(34 / Sebe Suresi, 39. ayet)

Neyi Vermeli? Yine sana neyi harcayacaklarını soruyorlar. De ki “İhtiyacınızdan fazla kolaylıkla verebileceğinizi.” Allah düşünesiniz diye size ayetleri böyle açıklıyor.
(2 / Bakara Suresi, 219. ayet)

Siz ey iman etmiş olanlar! Yaptığınız iyilikleri kazandığınız şeylerin ve yerden sizin için çıkardıklarımızın iyi ve
güzel olanlarından seçerek yapın. Sakın kendinizin bile gözünüzü kapamadan alamayacağınız bayağı ve kötü şeyleri başkasına vermeye niyetlenmeyin. Ve bilin ki Allah hem hiçbir şeye muhtaç değildir hem de övgüye layık olanları
övendir .(Bakara Suresi, 267. ayet),

Sevdiğiniz şeylerden vermedikçe gerçek erdeme ulaşmış olamazsınız. Ve ayrıca her ne harcarsanız hiç kuşku yok ki Allah onu bilir.
Yardımlaşma İle İlgili Ayetler(Al-i İmran Suresi, 92. ayet)

Ve onlar ki başkaları için harcadıkları zaman, ne saçıp savururlar ne de cimrilik yaparlar; bu ikisi arasında orta bir yol tutarlar.(25 / Furkan Suresi, 67. ayet)

İsteyeni asla geri çevirme. Rabbinin nimetini ise anlat da anlat.93 / Duha Suresi, 10-11. ayetler)

Allah’ın kitabını okuyup ona uyanlar, namazlarını dürüst kılanlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan hem gizlice hem de açıktan harcayanlar; işte ancak bunlar hiç kesintiye uğramayacak bir kazanç umabilirler.
Ey iman edenler, size açıklandığında sizi üzecek şeyleri sormayın; Kur’an indirildiği zaman sorarsanız, size açıklanır. Allah onu affetti. Allah bağışlayandır, (kullara) yumuşak olandır.

İşte böyle; her kim kendisine yapılan haksızlığın benzeriyle karşılık verir, sonra aleyhine ‘azgınlık ve saldırıda’ bulunulursa, Allah, mutlaka ona yardım eder. Şüphesiz Allah, affedicidir, bağışlayıcıdır. Hac Suresi, 60. ayet

Sizden, faziletli ve varlıklı olanlar, yakınlara, yoksullara ve Allah yolunda hicret edenlere vermekte eksiltme yapmasınlar, affetsinler ve hoşgörsünler. Allah’ın sizi bağışlamasını sevmez misiniz? Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.
Kötülüğün karşılığı, onun misli (benzeri) olan kötülüktür. Ama kim affeder ve ıslah ederse (dirliği kurup-sağlarsa) artık onun ecri Allah’a aittir. Gerçekten O, zalimleri sevmez.
Kadınları boşadığınız zaman, onlar da bekleme süresini tamamladıklarında ey hâkimler ve veliler, meşrû bir şekilde anlaştıkları takdirde, onların mevcut kocalarıyla veya bir başka erkekle yeniden evlenmelerine engel olmayın. Bu, sizden Allah’a ve âhiret gününe inananlara verilen bir öğüttür. Bu öğütlere uygun davranmak, sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Zira işin gerçeğini Allah bilir, siz bilemezsiniz.

Allah’a verdikleri sözleri ve ettikleri yeminleri önemsiz bir dünya menfaatine satanlar var ya, işte onların âhirette hiçbir nasipleri yoktur. Allah kıyâmet günü onlarla konuşmayacak, onlara merhamet nazarıyla bakmayacak ve onları temize çıkarmayacaktır. Onlar için can yakıcı bir azap vardır.

Ey iman edenler! Şeytanın adımlarına uymayın. Kim şeytanın adımlarına uyarsa, bilin ki o, ısrarla hayâsızlığı, çirkin ve kötü işleri yapmayı emreder. Eğer üzerinizde Allah’ın lutfu ve merhameti olmasaydı, sizden hiç kimse ebediyen temize çıkamazdı. Ancak Allah dilediği kullarını temize çıkarır. Allah her şeyi hakkiyle işiten, hakkiyle bilendir.

Nefsini maddî ve mânevî kirlerden temizleyen kesinlikle kurtuluşa erecektir.

Malını iyilik yollarında harcayıp nefsini günahlardan arındıran kimse.


4. Kur’an-ı Kerim’in başlıca özellikleri nelerdir? Bu konuda bir araştırma yapınız.


Kısa Cevap : “Kur’an-ı Kerim’in başlıca özellikleri nelerdir? Bu konuda bir araştırma yapınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Kur’an-ı Kerim peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’e vahiy aracılığıyla ayetler şeklinde indirilmiş olan kutsal kitabımızdır.

Kur’an-ı Kerim yavaş yavaş yani peyderpey indirilmiş zamanın ve olayların gereğine göre ayet ve sureler vahiy aracılığıyla gönderilmiştir.

Böylece Kur’an-ı Kerim sadece o zamana değil günümüze de olan olayların benzerliği ile ışık tutmakta ve hükümleri bildirmektedir

Kur’an-ı Kerim daha önce indirilmiş olan ilahi kitapların sonuncusudur ve ondan sonra başka bir kitap gelmeyecektir.

İsa Aleyhisselam yeryüzüne inse de Kur’an-ı Kerim’in hükümleri ile amel edecektir.

Kur’an-ı Kerim’in hükmü kıyamete kadar devam edecektir

Ayeti kerimede de belirtildiği gibi kur’an-ı Kerim bizlere kadar tevatür yoluyla hiç bozulmadan gelmiş ve kıyamete kadar da değişmeden öylece kalacaktır.

Kur’an-ı Kerim bizim Peygamberimiz olan Hz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’e indirilmiştir.

Kur’an-ı Kerim’in ayetleri Haşa eskimemiş yapılan araştırmalarda mucizelere hayretle gözlenmektedir.

Kıyamete kadar geleceği için ve Allahu Teala’nın ilmi ezeli olduğu için bütün her şeyi hitap edecek şekilde gönderilmiştir.

Kur’an-ı Kerim’in bir başka özelliği ise çok küçük çocuklardan yaşlı insanlara kadar bile olsa ezberlenebilmesi ve okunmasını kolaylığıdır.

Tarih boyunca bu kadar ezberlenmiş ve okunulmuş bir başka kitap yoktur.

Kur’an-ı Kerim’in insanlara şifa kaynağı olduğu ve birçok hastanın kuranı Kerim’i okuyarak şifalandığı görülmektedir.

Kur’an-ı Kerim’in Emir ve yasaklarına riayet edildiği zaman başarılar ve mutluluk getirdiği de görülen bir başka gerçektir.


5. “Nuh Tufanı” hakkında peygamberler tarihi, Genel Ağ gibi kaynaklardan bir araştırma yapınız.


Kısa Cevap : ““Nuh Tufanı” hakkında peygamberler tarihi, Genel Ağ gibi kaynaklardan bir araştırma yapınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Nuh Aleyhisselam davetine başladığı zamandan beri bir kısım insandan başka kimse ona inanmamış ayrıca ona hakaretler ve kötülükler etmek cüretinde bulunmuşlardı.

Az mı Kamil eziyetleri ve hakaretleri hassafaya ulaşmış ve çok ileri gitmişlerdir

En sonunda Hud suresi 32. Ayete de geçtiği üzere azabı istemeleri ve hemen gelmesi için yapmış oldukları alaylar sebebiyle kendilerine azap gelmiştir.

Allahu Teala ayet-i kerimenin devamındaki ayeti kerimelerde iman etmiş olanlardan başkasının inanmayacağını vah 70 benim aleyhisselam’ı teselli etmiştir.

Allahu Teala bu taşkınlıklar sebebiyle Nuh Aleyhisselam’ın kavmine kırk yıl hiç yağmur yağdırmamış hayvanlar telefonmuş ve insanlar çaresiz kalınca Nuh Aleyhisselam’ın kapısına gelmişlerdir.

Nuh Aleyhisselam şirkten dönmeleri karşılığında dua edeceğini söyleyince Yağmur duası okuyup istiğfar ettiler

Daha sonra kabin iyice a**** Nuh aleyhisselama dil ve el şiddeti ile türlü türlü şiddetler ve eziyetler yapmalarına rağmen Nuh Aleyhisselam sabretmiş ve Allah’tan sabır dileyerek dinini tebliğ etmeye devam etmiştir.

Kavimler inanmadığı gibi vefat edecek olan anne babalar da gelecek olan nesillere Nuh aleyhisselama inanmamalarını tembih ediyor ve inkarcı bir topluluk yetiştiriyorlardı.

Nuh Aleyhisselam bu kadar eziyet sonrasında hiçbir inkarcı bırakmaması için Allah’a dua etmiş bu duadan sonra Allahu Teala Nuh aleyhisselam’a gemi yapmasını emretmiştir.

Nuh Aleyhisselam gemi yaparken insanlar onunla dalga geçmiş alayı almışlardır.

Gemiyi akşam yapmak isteseler de yakamıyor yakamayınca bunu sihir olduğunu düşünüyor ve gemiyi kirletiyorlardı.

Bu yaptıkları hadsizlikten dolayı bir süre sonra uyuz hastalığına yakalanmış tedavileri için kendi pisliklerinin üzerine sürmeye mecbur kalmışlardır.

Bu kadar uyarı gelmesine rağmen bir türlü iman etmiyorlardı.

Nuh Aleyhisselam ve müminlerin inşa etmiş olduğu gemi zor şartlarda yapılmasına rağmen dayanıklı ve sert ağaçlardandı.

2 veya 4 senede tamamlandı ve 3 katlı olduğu rivayeti vardır.

Ateş yakılıp buharla çalıştığı rivayetleri vardır.

İbrahim basan rivayet edildiğine göre gemide 80 kişi vardı.

Ne Aleyhisselam inananları ve hayvanlardan birer çift olarak gemiye almış bunun üzerine ayeti kerimede de geçtiği gibi yağmurlar yağmıştır ve yerdeki kaynaklar da fışkırmıştır.

Ne yazık ki bu Aleyhisselam’ın oğlu ona iman etmemiş ve bu alanlar arasında kalmıştır

Rivayete göre Recep ayının 1 günü Tufan başlamış ve gemi 6 ay su üstünde seyrettikten sonra Allahu Teala yeri ve göğe suyunu tutması emredince sular çekilmiştir.

Ayrıca girmedi geçtiği üzere Nuh Aleyhisselam’ın gemisi Cudi dağ üzerinde oturmuştur.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 83-84

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı 4. Ünite Değerlendirme Çalışmaları Cevapları Sayfa 83, 84


4. Ünite Değerlendirme Çalışmaları Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 83-84


A. Aşağıdaki açık uçlu soruları cevaplandırınız.


1. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) güvenilirliği konusunda bilgi veriniz.


Kısa Cevap : “Hz. Muhammed’in (s.a.v.) güvenilirliği konusunda bilgi veriniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem Bir hadis-i şerifinde “Müslüman bir gün insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir.” buyurmuştur.

Peygamber efendimiz bu sözünün gereğini hakkıyla yerine getirmiş gerek peygamberlikten önce gerek peygamberlikten sonra herkese karşı güvenilir bir insan olmuştur.

Bunun en büyük kanıtı ise peygamber efendimize peygamberliğinden önce de Muhammed-ül emin yani güvenilir. Muhammed denmesidir.

Peygamberlik gelmeden önce ticaretle uğraştığı sıralarda adalete dikkat eder Hz Hatice radıyallahu anh’ın güvenerek kendisine vermiş olduğu malların kahrını eksiksiz ve güzel bir şekilde sahibine ulaştırırdı.

Ayrıca peygamber efendimize düşmanlık edenler bile en değerli eşyalarını gözleri arkada kalmadan ona emanet eder ve düşman olmasına rağmen ona güvenirlerdi.

Peygamber efendimiz kendisini zorla Mekke’den çıkaran düşmanlarının emanetine birer ayet etmiş hicret edeceğiz edeceği zaman kendisinde bulunan emanetleri sahiplerine teslim etmesi için Hz Ali’yi görevlendirmiştir.

Peygamber efendimizin güvenilirliğini gösteren bir başka olay ise peygamberlikten önceki hakem olayıdır.

Peygamber efendimizin gençlik yıllarında Kabe’nin onarılması için karar alınmıştı. Onların tamamlandıktan sonra hacer-ül esved’in yerine konulması konusunda kabileler anlaşamamış kimin koyacağı konusunda konuşmalar neredeyse tartışmaya dönüşmüştü.

Mekke’nin yaşlarından bir kimse sorunu çözmek için Kâbe’ye gelen ilk kişinin hakim seçilmesi teklifinde bulunmuş onlar da bu teklifi kabul etmiştir.

İlk gelen kişinin Hz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem olduğunu gören herkes çok memnun olmuştur. Bir kimseye bu kadar kişinin aynı anda güvenmesi ve herkesin mutlu olması ne kadar güvenilir olduğunu göstermektedir. Peygamber efendimiz gerek peygamberliğinden önce gerek peygamberlerinden sonra hiçbir şekilde yalan söylememiştir.

Ayeti kerimede geçen “emri olunduğun gibi dosdoğru” ayeti kelimesinin hakkıyla yaşamış ve yaşanmış örneğini göstermiştir.. Peygamber efendimiz zor şartları sahip olsa da yaptığı anlaşmalara büyük riayet ile dikkat göstermiş ve bu konuda bizlere örnek olmuştur.

Peygamber efendimizin şaka bile olsa yalan söylediği görülmemiştir. Emin yani güvenilir olmak bütün peygamberlerin özelliği olduğu gibi peygamber efendimizin de özelliği olarak bizlere büyük bir örnek teşkil etmektedir.


2. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) merhametli oluşu hakkında bilgi veriniz.


Kısa Cevap : “Hz. Muhammed’in (s.a.v.) merhametli oluşu hakkında bilgi veriniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Merhamet Hakkında Hadisler ve Peygamberimizin Anıları

…Bir gün kendisinden, müşriklere lanet etmesi istendi.

“Ben lanetçi değilim, alemlere rahmet olarak gönderildim.” buyurdu. “Ben bir merhamet peygamberiyim.” buyurdu. (Bkz. Müslim, Fedâil, 126; Tirmizî, Deavât, 118)
… Peygamberimiz yanık bir karınca yuvası gördü; “–Allah’ın verdiği canı yakmaya kimin hakkı var?!” dedi. (Bkz. Ebû Dâvud, Cihad, 112)

…Mekke Fethi’ne giderken yolda dişi bir köpek, yavrularını emziriyordu; “‒Öbür taraftan geçin!” buyurdu.

…Deve üzerinde sohbet eden insanlar gördü: “Yere inin, yerde sohbet edin.” buyurdu. (Bkz. Ahmed, III, 439)
…(“(Rasûlüm!) Biz Sen’i âlemlere ancak rahmet olarak gönderdik.” [el-Enbiyâ, 107])

….Size kendi içinizden öyle bir peygamber geldi ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir. O size çok düşkün, müminlere çok şefkatli, çok merhametlidir.” buyrularak Hz. Muhammed’in (s.a.v.) ümmetine karşı merhameti ifade edilmiştir.
Bir adam yanındaki çocukla Hz. Peygamber’e (s.a.v.) geldi. Adam çocuğu bağrına basıyordu. Hz. Peygamber (s.a.v.): “Ona karşı merhametlisin değil mi?” diye sorunca adam: “Evet” dedi. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.): “Allah, ona karşı senden çok daha merhametlidir. O, merhametlilerin en merhametlisidir” buyurdu. (Buhârî, Edebü’l-Müfred, 137)
Yüce Allah “Ben, merhametlilerin en merhametlisiyim. Bana hiçbir şeyi ortak koşmayanları cennetime koyun!” buyurur ve bunun üzerine onlar cennete girerler. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, I. 4)

…Çölde yaşayan Araplardan bazıları Resulullah’ın (s.a.v.) yanına geldiler; (Onun çocukları öpüp sevdiğini görünce):

– “Siz çocuklarınızı öpüyor musunuz?” dediler. Hz. Peygamber (s.a.v.):

– “Evet” cevabını verince onlar:

– “Ama biz vallahi çocukları öpmeyiz” dediler. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.v.):

– “Allah, sizin kalbinizden merhameti söktüyse, ben ne yapabilirim” buyurdu. (Müslim, Fedâil, 64)
….Akra’ b. Hâbis (r.a.) Hz. Peygamber’i (s.a.v.) torunu Hasan’ı öperken görünce : “Benim on çocuğum var, onlardan birini bile öpmedim” dedi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.): “Merhamet etmeyene merhamet olunmaz.” buyurdu. (Müslim, Fedâil, 65)

“Merhametlilere Rahman merhamet eder. Siz yeryüzündekilere merhamet edin ki göktekiler de size merhamet etsin!” (Tirmizî, Birr ve Sıla, 16; Buhârî, Edeb, 13)
“Allah şu üç özelliği taşıyan kimseye himayesini artırır ve onu cennetine koyar:

…Güçsüzlere yumuşak davranmak, ana babaya şefkat etmek ve elinin altında bulunanlara iyi muamele etmek.” (Tirmizî, Sıfatü’l-Kıyâme, 48)

…Efendimiz (s.a.v.) “Her ağacın bir meyvesi vardır. Kalbin meyvesi de çocuktur. Allah çocuğuna merhamet etmeyene merhamet etmez. Beni yaşatan Allah’a yemin ederim ki, cennete ancak merhametliler girer.” buyurdu. Biz “Ey Allah’ın Resulü, hepimiz (çocuklarımıza) merhamet ederiz.” dedik. Bunun üzerine o şöyle buyurdu: “Sizden birinizin merhameti, yanındakilere merhamet etmesi değildir, asıl merhamet tüm insanlara merhamet etmesidir.” (Heysemî, Mecmau’z-zevâid, VIII, 187)

…Efendimiz (s.a.v.): “Bir adam yolculuktayken susadı ve bulduğu bir kuyuya inip su içti. Çıktığında, dili dışarda, hızlı hızlı soluyan ve susuzluktan nemli toprağı yalayan bir köpek gördü. Adam: ‘Anlaşılan bu köpek de tıpkı benim gibi susuzluk çekmiş!’ dedi ve hemen kuyuya inerek pabucu ile su çıkarıp köpeğe içirdi. Bunun üzerine Yüce Allah, onu bağışladı.” buyurdu.

…Mekke’nin tahıl ihtiyacının bütününü karşılayan Hamame isimli bir kabile reisi Müslüman olur. Ve Mekke’ye tahıl satışını durdurur. Aniden açlık tehlikesiyle yüz yüze kalan Mekke’li putperestler önce Hamame’ye başvururlar ama sonuç alamayınca Peygamberimize giderler. “Eğer senden de bir çare bulamazsak, hepimiz açlıktan kırılırız.” derler. Peygamberimiz kendilerini aç bıraktıkları ve işkencelerini öne sürmez ve büyük bir insanlık örneği göstererek geri ticaret yapması için Hamame ile görüşür.


3. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) cesaretli ve kararlı oluşunu örnek vererek anlatınız.


Kısa Cevap : “Hz. Muhammed’in (s.a.v.) cesaretli ve kararlı oluşunu örnek vererek anlatınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

…Peygamberimizden çocukken “Lât ve Uzza hakkı için” diyerek kendisinden bir şey istenildiğinde “Onlar adına benden bir şey istemeyin. Vallahi onları sevmediğim kadar hiç bir şeyi sevmez değilim.” der ve büyük cesaret örneği gösterirdi.,

…Peygamberimiz amcasıyla beraber bir Yemen seferine çıkmışlar vahşileşmiş bir deve görmüşlerdi. Peygamberimiz cesaretle atılmış ve onu yakalamıştır.

…Hz. Ali (radıyallâhu anh) şöyle anlatıyor: “Bedir’de savaş bütün şiddetiyle devam ederken bazan biz Hz. Peygamber’in -sallâllâhu aleyhi ve sellem- arkasına sığınıyorduk. Hepimizin en cesuru o idi. Düşman saflarına en yakın yerde o bulunurdu.” (Müsned-i Ahmed bin Hanbel)

Huneyn savaşında İslâm ordusu geri çekilmek zorunda kalmıştı. Fakat Allah’ın Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- yerinde sebat ettikden başka, hayvanını mütemadiyen ileri sürmüş, düşman her taraftan, onu hedef almıştı. Vak’aya iştirak eden Berâ’ya -radıyallâhu anh- soruldukta:

– Sen de o gün ric’at edenler içinde miydin? O da:

– Evet, Ben de ric’at edenler arasında idim. Fakat şehâdet ederim ki Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- yerinden bir adım gerilemedi. Savaş, vahşi bir yangın gibi yayıldığı zaman hepimiz Rasûl-i Ekrem’in -sallâllâhu aleyhi ve sellem- etrafına sığındık. O’nun yanında durmak en büyük cesâret kaynağımızdı, buyurmuştur.

…Peygamberimiz bir hadisi şerifinde buyurmuştur:

“Nefsim, kudret elinde olan Allah’a yemin olsun ki bütün mü’minlerin, benim bulunduğum her savaşa katılmak arzuları olmasa ve orduya vasıta temin etme kaygusu bulunmasa idi istisnasız bütün savaşlara katılırdım. Kudret ve iradesiyle yaşadığım Allah’a yemin olsun ki Allah yolunda şehit olup dirilmek, tekrar tekrar şehit olup dirilmek, ve sonunda yine şehid olmak isterdim.” (Buhârî)

Kararlı olmak, belirlemiş olduğu hedeflere ulaşabilmek adına bu yolda önüne çıkan tüm engelleri yıkmak, yok eden ve bu engellerin bir şekilde üstesinden gelmek, her halükarda yolun sonuna ulaşabilmektir.

Peygamber Efendimizde kendisine yapılan işkence yurdundan çıkarılma gibi tüm şeylere rağmen davasından vazgeçmemiş ve tebliğe devam etmiştir. Bu yolda yıllarca eziyet ve işkence görmesine ve kendisine birçok rahatlık teklif edilmesine rağmen kararlılığına devam etmiştir.

…Müşrikler Ebû Talib’e gelerek; Ey Ebû Talib; yeğenin putlarımıza ve dinî inançlarımızı kötüledi, akılsız olduğumuzu, babalarımızın, dedelerimizin yanlış yolda gitmiş olduklarını söyleyip durdu. Şimdi sen, ya onu bunları yapmaktan ve söylemekten alıkoy veya aradan çekil.” dediler.
Sonunda yumuşak bir şekilde gelenleri savdı.
Müşrikler, Ebû Talib’e tekrar başvurdular:,
“Ey Ebû Talib! Sen bizim yaşlı ve ileri gelenlerimizden birisin. Yeğenini yaptıklarından vazgeçirmek için sana müracaat ettik. Fakat sen istediğimizi yapmadın. Vallahi, artık, bundan sonra onun babalarımızı, dedelerimizi kötülemesine, bizi akılsızlıkla ithâm etmesine, ilâhlarımıza hakaretlerde bulunmasına asla tahammül edemeyiz. Sen, ya onu bunları yapıp durmaktan vazgeçirirsin, yahut da iki taraftan biri yok oluncaya kadar onunla da seninle de çarpışırız.” dediler.
Yeğeni olan Peygamberimize merhametinden dolayı onu yanına çağırdı ve şöyle dedi ” Kardeşimin oğlu, kavminin ileri gelenleri bana başvurarak senin onlara dediklerini bana ârzettiler. Ne olursun, bana ve kendine acı! İkimizin de altından kalkamayacağımız işleri üzerimize yükleme. Kavminin hoşuna gitmeyen sözleri söylemekten artık vazgeç.”
“Bunu bilesin ki, ey amca! Güneş’i sağ elime, Ay’ı da sol elime verseler, ben yine bu dinden, bu tebliğden vazgeçmem. Ya Allah, bu dini hâkim kılar, yahut ben bu uğurda canımı veririm.”
Bunun üzerine Ebû Talib; “Yeğenim benim,” diyerek boynuna sarıldı ve “İşine devam et, istediğini yap. Vallahi, seni asla herhangi bir şeyden dolayı kimseye teslim etmeyeceğim.” diye konuştu.


4. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) hakkı gözeten bir insan olduğunu nasıl anlayabiliriz? Örnekler veriniz.


Kısa Cevap : “Hz. Muhammed’in (s.a.v.) hakkı gözeten bir insan olduğunu nasıl anlayabiliriz? Örnekler veriniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Peygamber efendimizin diğer güzel özelliklerinin yanında bir de adil olma özelliği vardır ki o insanların en adiliydi.

Peygamber efendimiz Mekke ve Medineli Müslümanlar arasında kardeşlik ilan ederken bir devlet reisinin göstermesi gereken adalete ihmal etmemiş Yahudi ve müşrikler arasında da adalete sağlamak için anlaşmaları imzalamıştır.

Peygamber efendimizin adaleti gerek peygamberlikten önce gerek peygamberlikten sonra devam etmiştir.

Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem peygamberlikten önce gençlik zamanında ve zulmün yaygın olduğu bir zamanda olmasına rağmen hılful fudul yani erdemliler derneğine üye olarak adaletini göstermiştir

Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem zamanında mahzun oğulları kabilesinden Fatma isminde asil bir kadın hırsızlık yaptı. Cezalandırılması gerektiği halde soylu bir kadın olduğu için aracı gönderilmiş ve affedilmesi istenmiştir.

Çünkü eski zamanlarda adet bu şekildeydi. Fakir bir insan hırsızlık yaptığı zaman cezası verilir ancak asil ve soylu bir insan yaptığı zaman cezası verilmezdi. Sahabeler arası aracı olması için Usame Bin zeydi göndermiş ve affedilmesini istemişlerdir.

Peygamber efendimiz bu duruma çok sinirlenmiş sahabeleri mescidi toplayarak şu değerli konuşmayı yapmıştır

“Ey insanlar! Sizden önce yaşamış toplumları helak edilmesinin sebeplerini bilmiyor musunuz? Onlar aralarında asilzadeleri bir suç işlediğinde onu affederler fakat zayıf ve kimsesiz bir kimse bir suç işlerse onu cezalandırırlardı. Allah’a yemin ederim ki , böylesine kötü bir suçu, kızım Fatma yapmış olsaydı kesinlikle onu da cezalandırırdım.

Bu örnek peygamber efendimizin adaletini açıkça göstermektedir.

Numan bin Beşir isimli genç bir sahabenin babası malının bir kısmını hibe olarak vermiş diğer çocuklarını Bu mallardan mahrum bırakmıştı. Çocukların annesi yani eşi duruma rıza göstermemiş ve meseleyi sormaları için peygamber efendimize göndermişti.

Peygamber efendimiz bunun üzerine malından diğer çocuklarına hibe edip etmediğini sormuş onlara vermediğini öğrenince” Allah’tan korkun ve çocuklarınızın arasında adaletli olun” buyurmuştur

Peygamberimiz’in küçük torunları Hasan ve Hüseyin aynı anda Peygamberimiz’den su istediler. Peygamberimiz önce Hasan’a sonra da Hüseyin’e su verdi. Bunun üzerine Hz. Fatıma, “Babacığım suyu neden önce Hasan’a verdin. Hasan’ı daha mı çok seviyorsun” diye sordu. Peygamberimiz: “Hayır, ilk önce suyu Hasan istedi” cevabını verdi.
“Bağış ve ihsanlarınızda çocuklarınıza adaletli davranınız. Eğer ben birini üstün tutacak olsaydım, kızları üstün tutardım”(10) buyurmuştur.


B. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruların doğru seçeneğini işaretleyiniz.


1. Mekkeliler, Peygamber Efendimize (s.a.v.) gençliğinde “Muhammedü’l Emin” derlerdi. Bunun sebebi neydi?


A. Peygamberimizin (s.a.v.) yetim olması
B. Peygamberimizin (s.a.v.) dürüst ve güvenilir olması
C. Peygamberimizin (s.a.v.) cesaretli olması
D. Peygamberimizin (s.a.v.) merhametli olması


2. Peygamberimizin (s.a.v.) Hılfu’l-Fudûl cemiyetine üye olmasının amacı ve sebebi nedir?


A. Mekke’yi kalkındırmak ve geliştirmek
B. Mekke’de tarımı geliştirmek
C. Mekke’de haksızlıkları önlemek
D. Mekke’de putperestliği önlemek


3. Kureyş suresinde aşağıdaki konulardan hangisinden söz edilmez?


A. Kureyş’in yaz ve kış seyahatlerinden
B. Allah’ın (c.c.) Kureyş’i doyurduğundan
C. Kureyş’in diğer kabilelerle yaptığı savaşlardan
D. Allah’ın (c.c.) Kureyş’i korumasından


4. Herhangi bir konuda doğruyu bulmak için sahasında güvenilir bir insanın görüşüne başvurmaya …………………. denir.

Boşluğa hangi ifade getirilmelidir?


A. Hakkı gözetme B. İstişare C. Güvenilirlik D. Merhamet


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 84 Cevapları


5. …………………………. kişinin özü ile sözünün, sözü ile davranışlarının birbirine uyması, insanın olduğu gibi görünüp göründüğü gibi olmasıdır.

Yukarıda tanımı yapılan kavram aşağıdakilerden hangisidir?


A. İhlas B. İstişare C. Merhamet D. Sıdk


6. Aşağıda karışık şekilde verilen Kureyş suresinin ayetlerini, doğru şekilde sıralayınız.

Bismillâhirrahmânirrahîm
(1) Îlâfihim rıhleteşşitâi vessayf.
(2) Liîlâfi Kureyş.
(3) Ellezî et’amehüm min cûin ve âmenehüm min havf.
(4) Felya’budû Rabbe hâzel beyt.


A. 1, 2, 3, 4 B. 2, 1, 4, 3 C. 3, 1, 4, 2 D. 4, 1, 3, 2


C. Aşağıdaki bilgilerden doğru olanların başına “D”, yanlış olanların başına “Y” yazınız.


Cevap :

  1. ( Doğru ) Hz. Muhammed’in (s.a.v.) dürüst ve güvenilir olması, onun herkes tarafından sevilmesinde önemli bir rol oynamıştır.
  2. ( Yanlış ) Hz. Muhammed’e (s.a.v.) cesareti ve sabrı nedeniyle Muhammedü’l Emin denilmiştir.
  3. ( Doğru ) Hz. Muhammed’e (s.a.v.) inanmayanlar bile Mekke dışına çıktıklarında değerli eşyalarını ona emanet etmişlerdir.
  4. ( Doğru ) Hz. Muhammed (s.a.v.), kızlarını evlendirirken onların görüşünü almıştır.
  5. ( Doğru ) Hz. Muhammed (s.a.v.), Müslüman olsun olmasın herkese karşı adil davranmıştır.
  6. ( Doğru ) Kureyş suresinde, Yüce Allah’ın (c.c.) Kureyşlilere verdiği bazı nimetler hatırlatılır. Onlardan Allah’a (c.c.) kulluk etmeleri istenir.

Ç. Peygamberimizi (s.a.v.) örnek alan bir mümin, insanlara değer verdiğini ne gibi davranışlarıyla gösterebilir? Aşağıdaki şemaya örnekler yazınız.


Kısa Cevap : “Peygamberimizi (s.a.v.) örnek alan bir mümin, insanlara değer verdiğini ne gibi davranışlarıyla gösterebilir?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

  1. Ziyaretine gitmek
  2. Davet ettiği zaman icabet etmek
  3. Zor günlerinde destekçi olmak
  4. İstişare ederek fikir danışmak
  5. Merhamet, sevgi ve saygı
  6. İyiliği için çıkarsız çabalamak


 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 107-108

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı 5. Ünite Değerlendirme Çalışmaları Cevapları Sayfa 107, 108


5. Ünite Değerlendirme Çalışmaları Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 107-108


A. Aşağıdaki açık uçlu soruları cevaplandırınız.


1. İslam dininin temel kaynağı olarak Kur’an-ı Kerim’in önemini anlatınız.


Kısa Cevap : “İslam dininin temel kaynağı olarak Kur’an-ı Kerim’in önemini anlatınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Kuranı Kerim İle İlgili Ayetler

“İşte bu Kur’an muazzam bir kitabdır. Onu biz indirdik. Çok mübarektir. (Fayda ve bereketi çoktur). Artık buna uyun, emirlerine bağlanın ve Allah’tan korkun. Tâ ki merhamet olunasınız.” (En’âm, 6/155).

“Şu indirilmiş Kur’an, mübarek ve feyizli bir kitabdır ki elleri önündekini (Tevrat ve İncil’i) tasdik edicidir. Tâ ki onunla Mekke halkını ve bütün çevresindeki insanları korkutsun. Ahirete îman edenler, namazlarına gereği üzere devam ettikleri gibi, Kur’an’a da inanırlar.” (En’âm, 6/92).

“Onlar, hâlâ Kur’an’ın Allah kelâmı olduğunu ve mânasını düşünmeyecekler mi? Eğer o, Allah’tan başkası tarafından olsaydı, muhakkak ki içinde birbirini tutmayan birçok söz ve ifadeler bulurlardı.” (Nisâ, 4/82).

“O Kur’an, insanları Hakk’a ulaştırır; helâl ile haramda ve din hükümlerinde hakkı bâtıldan ayırır…” (Bakara, 2/185).

“Kur’ân-ı Kerîm doğru yol gösterici, mü’minlere derecelerle kurtuluşu müjdeleyicidir.” (Bakara, 2/97).

“Bu Kur’an, akıl sâhiplerinin, âyetlerini iyice düşünüp anlamaları ve ders almaları için, sana indirdiğimiz saadet kaynağı bir kitabtır.” (Sâd, 38/29).

Kuranı Kerim İle İlgili Hadisler

“Kur’an apaçık bir nur, hakim bir zikir ve en doğru yoldur.”

“Kur’an-ı Kerim, Allah Teala’nın gökten yeryüzüne uzatılmış bir ipidir.”

“Kur’an’ın diğer sözlere karşı üstünlüğü: Allah’ın yarattıklarına karşı üstünlüğü gibidir.”

“Kim Allah’ın Kitabından bir ayet dinlerse, ona kat kat hasene-sevap verilir. Kim de bir ayet okursa, o, kıyamet gününde o kimse için nur olur.”

“Hiçbir peygamber yoktur ki, onlara kendi zamanlarındaki insanların inandıkları kadar mu’cize verilmiş olmasın. Mu’cize olarak bana verilen ise, ancak Allah’ın bana vahyettiği (Kur’an)dır. Bunun için kıyâmet gününde ben, peygamberlerin en çok ümmeti bulunanı olacağımı ümid ederim.” (Buhari, Fezailü’l-Kur’an, 1)

“Kur’an’ı gereği gibi güzel okuyan kimse, vahiy getiren şerefli ve itaatkâr meleklerle beraberdir. Kur’an’ı kekeleyerek zorlukla okuyan kimseye de iki kat sevap vardır. (Buhârî, Tevhîd 52)

“Kur’an hâfızı, bağlı devenin sâhibine benzer. Deve sahibi devesini sürekli gözetirse elinde tutar. Eğer onunla ilgilenmezse kaçıp gider.” (Buhârî, Fezâilü’l-Kur’ân 23)

“Bir cemaat Allah’ın evlerinden bir evde toplanır, Allah’ın kitabını okur ve aralarında müzakere ederlerse, üzerlerine sekînet iner, onları rahmet kaplar ve melekler etraflarını kuşatır. Allah Teâlâ da o kimseleri kendi nezdinde bulunanların arasında anar.” (Müslim, Zikr 38)

“Kur’ân-ı Kerîm okumak ve Ben’im zikrim, her kimi, Ben’den bir şey istemekten meşgul eder, geri bırakırsa, Ben ona, isteyenlere verdiğimden daha fazlasını veririm.” buyurmaktadır. (Tirmizî, Fedâilu’l-Kur’ân, 25/2926)

“Kıyamet günü kabir yarılıp Kur’ân’ı okuyan kişi dışarı çıktığında, Kur’ân onu rengi solmuş bir adam gibi karşılar. «Beni tanıyor musun?» diye sorar.

Mü’min «Tanıyamadım» der.

O şahıs, «Ben öğle sıcağında seni susuz, gece uykusuz bırakan arkadaşın Kur’ân’ım. Her tüccar ticaretinin peşindedir. Sen ise bugün her ticaretin peşinde olacaksın!» der. Hemen sağ eline saltanat, sol eline ebediyet verilir, başına vakar tâcı konur, anne-babasına hulleler giydirilir ki dünya ehli onlara kıymet biçemez veya bunlar dünya ve içindekilerden daha kıymetlidir.

Onlar, «Bu değerli elbiseler bize niçin giydirildi?» diye sorarlar. «Çocuğunuzun Kur’ân’ı eline alması sebebiyle» denir.

Sonra Kur’ân okuyan kişiye, «Oku ve cennetin dereceleri ve odaları arasında yüksel!» denir. O, ister hızlı, ister tertîl üzere olsun okumaya devam ettiği müddetçe yükselmeye devam eder.


2. Kur’an-ı Kerim, inanç konusunda insana nasıl yol gösterir? Belirtiniz.


Kısa Cevap : “Kur’an-ı Kerim, inanç konusunda insana nasıl yol gösterir? Belirtiniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

İnanç İle İlgili Ayetler

Yüzlerinizi doğu ya da batı tarafına çevirmeniz iyilik değildir. Asıl iyilik; Allah’a, âhiret gününe, meleklere, kitaplara ve peygamberlere inanan; malını sevdiği halde akrabasına, yetimlere, yoksullara, yolda kalan gariplere, dilenenlere, hürriyetine kavuşmak isteyen köle ve esirlere veren; namazı dosdoğru kılıp zekâtı ödeyen; antlaşma yaptığında sözünde duran; sıkıntı, darlık, hastalık ve şiddetli savaş zamanlarında sabredenlerin yaptığıdır. Kulluklarında samimi ve dürüst olanlar işte bunlardır; gerçek takvâ sahipleri de yine bunlardır.

Ey iman edenler! Allah’a, Rasûlü’ne, Rasûlü’ne indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaplara imanda sebât edin! Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve âhireti inkâr ederse, koyu bir sapıklığa sapmış, haktan tamâmen uzaklaşmış olur.

“Allah, Meryem oğlu Mesîh’tir” diyenler kesinlikle kâfir olmuşlardır. Onlara şöyle de: “Şayet Allah Meryem oğlu Mesîh’i, annesini ve yeryüzünde bulunan herkesi helâk etmek istese, O’na kim engel olabilir?” Göklerin, yerin ve aralarında bulunan her şeyin mülkiyeti ve hâkimiyeti Allah’ındır. O, dilediğini yaratır. Çünkü Allah’ın her şeye gücü yeter. Mâide / 17. Ayet

İnanç İle İlgili Hadisler

Enes b. Mâlik (r.a.) anlatıyor:

Resûlullah binitiyle giderken arkasında oturan Muâz’a seslendi: “Yâ Muâz b. Cebel!” Muâz, “Buyur yâ Resûlallah! Emret!” diyerek cevap verdi. Hz. Peygamber tekrar, “Yâ Muâz!” diye seslendi. Muâz, “Buyur yâ Resûlallah! Emret!” dedi. Bu durum üç defa tekrarlandı. Daha sonra Allah Resûlü şöyle buyurdu: “Kim kalbiyle tasdik ederek Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Resûlü olduğuna şehâdet ederse Allah ona cehennemi haram kılar.” (Buhârî, İlim, 49)
Muâz b. Cebel (r.a.) anlatıyor:

Allah Resûlü ile Tebük Seferi’nden dönüyorduk. Onun yalnız olduğunu görünce, “Yâ Resûlallah! Bana cennete girmemi sağlayacak bir davranış söyler misin?” dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle buyurdu: “Aferin sana! Sen önemli bir konu hakkında soru sordun. Fakat bu, Allah’ın kendisi için kolaylaştırdığı kişiye kolay gelir. Farz namazı kılarsın, farz olan zekâtı verirsin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayarak Allah’a kavuşursun…” (İbn Hanbel, V, 237)
“İmanın yetmiş küsur şubesi vardır. Bunların en üstünü ‘Lâ ilâhe illâllâh’ (Allah’tan başka ilâh yoktur.) sözüdür. En alt derecesi ise yoldaki eziyet veren şeyleri kaldırmaktır. Hayâ da imanın bir şubesidir.” (Nesâî, Îmân, 16; Müslim, Îmân, 58)


3. Kur’an’da kıssaların anlatılmasının sebebi ve amacı nedir? Söyleyiniz.


Kısa Cevap : “Kur’an’da kıssaların anlatılmasının sebebi ve amacı nedir? Söyleyiniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Kur’an-ı Kerim’de farklı farklı olarak gerek peygamber gerek peygamber olmayan kişilerin bazı kıssalarında bahsedilmektedir.

Allahu Teala şüphesiz ki bununla bizim bileceğimiz ve bilmeyeceğimiz birçok Hikmet amaçlamıştır.

Bu kıssalarla iman esaslarını ispat etmiş vahiy ve risaleti ifade etmiştir.

Adem aleyhisselam’dan son peygamber olan peygamber efendimize kadar dinin Allah tarafından geldiğini ve inanç esaslarının değişmediğini buyurarak eski kavimlerin hikayelerini bizlere anlatmıştır.

Kıssalarda inanan kimselere müjde ve küfrün çekindiğini göstermek için küfre düşen insanların başına gelen cezalar anlatılmış ceza ve mükafat kavramları açıklanmıştır.

Allahu teala bizi şeytan ve nefse karşı uyarmış müminlere destek kafelere korku vermiştir.

Peygamberlerin hayatlarından Bizim de hayatlarımızda olan imtihanlara karşı bizlere çıkış yolu ve ders almamız için durumlar vermiştir.


4. İslam dininin öğrenilmesi ve yaşanmasında sünnetin önemi nedir? Açıklayınız.


Kısa Cevap : “İslam dininin öğrenilmesi ve yaşanmasında sünnetin önemi nedir? Açıklayınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

İslam dininin öğrenilmesi ve yaşanmasında sünnetin önemini belirten ayetler ve hadisler

“…Resûl size ne verdiyse onu alın! Size neyi yasakladıysa ondan da kaçının ve Allâh’tan korkun! Çünkü Allâh’ın azâbı şiddetlidir.” (el-Haşr, 7)

“Ey îmân edenler! Allâh’a itâat edin ve Peygamber’e itâat edin ki amellerinizi boşa çıkarmayın!” (Muhammed, 33)

“Kim Allâh’a ve Resûl’e itâat ederse, işte onlar, Allâh’ın kendilerine nîmet verdiği peygamberler, sıddîklar, şehîdler ve sâlihlerle berâberdir. Onlar ne güzel dost(lar)dır.” (en-Nisâ, 69)

“(Ey Resûlüm!) De ki: Eğer Allâh’a muhabbet ediyorsanız (O’nu seviyorsanız), bana tâbî olunuz ki Allâh da sizi sevsin ve günahlarınızı mağfiret buyursun. Allâh, Gafûr (ve) Rahîm’dir. (Yine ey Resûlüm!) De ki: Allâh’a ve Resûl’e itaat ediniz! Eğer yüz çevirirlerse, muhakkak ki Allâh kafirleri sevmez!” (Âl-i İmrân, 31-32)

“Kim ki Allâh’a ve Resûlü’ne itâat eder ve Allâh’tan korkup O(nun azâbı)ndan ko­runursa, işte onlar, kurtuluşa erenlerdir.” (en-Nûr, 52)

“Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar, birbirlerinin velîsidirler; iyiliği emreder, kö­tülükten meneder, namazı kılar, zekâtı verir ve Allâh ve Resûlü’ne itaat ederler. Allâh, işte onlara rahmet ve merhamet edecektir. Şüphesiz Allâh, Azîz (ve) Hakîm’dir.” (et-Tevbe, 71)

“Kim Resûl’e itaat ederse, Allâh’a itaat etmiş olur. Kim de yüz çevirirse, (Ey Resûlüm, bil ki) Biz Sen’i onlar üzerine bekçi göndermedik!” (en-Nisâ, 80)

“Bilmediler mi ki, kim Allâh’a ve Resûlü’ne karşı koymaya kalkarsa, ona içinde sü­rekli kalacağı Cehennem ateşi vardır. İşte büyük rezillik budur.” (et-Tevbe, 63)

“Allâh’a ve Resûl’e itaat edin! Birbirinizle çekişmeyin! Yoksa korkuya (vehme) kapılırsınız da (güç, kuvvet, devlet ve sâhip olduğunuz nîmetler elinizden) gider. Sabredin; çünkü Allâh sabredenlerle berâberdir.” (el-Enfâl, 46)
“Resûlullah bir gün sabah namazından sonra gözleri yaşartan, kalpleri hüzünlendiren son derece dokunaklı bir konuşma yaptı. (Öyle ki ashâbdan) biri (dayanamayarak), ‘Ey Allah’ın Resûlü! Sanki veda konuşması yaptın, bize ne tavsiye edersin?’ dedi. Bunun üzerine Allah Resûlü şu tavsiyelerde bulundu: ‘Size Allah’a karşı sorumluluk bilincinde olmayı ve Habeşli bir köle de olsa (başınızdaki idareciyi) dinleyip itaat etmeyi tavsiye ederim. Çünkü benden sonra yaşayacak olanlarınız çok ihtilâflar görecekler. Sonradan çıkarılmış (aslı olmayan) şeylerden ise sakının! Çünkü sonradan çıkarılmış her şey bid’attir. Sizden kim bu dönemlere ulaşırsa, benim sünnetime ve doğru yolu bulan, hidayete erdirilmiş halifelerin sünnetine sarılsın! Bunlara azı dişlerinizle (tuttuğunuz gibi sımsıkı) sarılın.’ (Tirmizî, İlim, 16; Ebû Dâvûd, Sünnet, 5)

“Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu şaşırmayacaksınız: Allah’ın Kitabı ve Peygamberinin sünneti.” (Muvatta’, Kader, 3)


5. Hz. Nuh (a.s.) kıssasından çıkarılabilecek sonuçlar ve dersler neler olabilir? Arkadaşlarınızla tartışınız.


Kısa Cevap : “Hz. Nuh (a.s.) kıssasından çıkarılabilecek sonuçlar ve dersler neler olabilir?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Nuh Aleyhisselam kur’an-ı Kerim’de ismi geçen ve kendi adında sure bulunan büyük peygamberlerdendir.

Nuh Aleyhisselam uzun yıllar boyunca dini tebliğ için uğraşmış ve çok uzun yıllar yaşamış olan bir peygamberdir.

Nuh Aleyhisselam’ın kıssasından çıkarılabilecek birçok sonuç ve dersler vardır.

Zaten Allahu Teala hazretleri ayet-i kerimelerde kendimize sonuçlar ve dersler çıkarmak için bizlere bu olayları anlatmış ve örnek göstermiştir.

Bu sonuçlardan bir tanesi dini tebliğ ederken yaşamış olduğumuz sıkıntılara göğüs germek ve Nuh Aleyhisselam’ın gemi yaparken işin akıbetini bilmeyip teslim olması gibi inkarcıların alaylarına ve gözle görülür bir delil olmamasına rağmen kalben Allah’a teslim olmaktır.

Nuh Aleyhisselam’ın kıssasından çıkarılacak bir başka sonuç ise insanın bazen kendi evladına bile söz geçiremediği ve kendi imanlı olsa dahi çocuğunun kafir olabileceğidir.

Nuh Aleyhisselam’ın kıssasından çıkarılabilecek sonuç ve derslerden bir tanesi putperestlikten kaçınmak ve şirkin ne kadar büyük ve çirkin bir hal olduğudur.


B. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruların doğru seçeneğini işaretleyiniz.


1. Kur’an-ı Kerim’le ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?


A. Son ilahi kitaptır.
B. İçinde Peygamberimizin (s.a.v.) hadisleri bulunur.
C. Tüm insanlara hitap eder.
D. İlkeleri kıyamete kadar geçerlidir.


2. “Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.” (Hucurât suresi, 12. ayet.)

Yukarıdaki ayet, aşağıdakilerden hangisiyle doğrudan ilişkilidir?


A. İbadet B. Ahlak C. Kıssa D. Ahiret


3. I. Kötü zan
II. Bağışlama
III. Büyüklenmek
IV. Alçak gönüllülük

Yukarıdakilerden kaç tanesi, Kur’an’ın bizi yönlendirdiği güzel davranışlardandır?


A. 1 B. 2 C. 3 D. 4


4. “Allah’a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, elinizin altındakilere iyilik edin. Şüphesiz, Allah kibirlenen ve övünen kimseleri sevmez..” (Nisâ suresi, 36. ayet.)

Yukarıdaki ayet, aşağıdaki davranışlardan hangisiyle ilişkilendirilemez?


A. Alçak gönüllülük B. Kulluk C. Sabır D. İyilik


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 108 Cevapları


C. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri, verilen sözcüklerden uygun olanlarıyla doldurunuz.


Cevap :

  1. Furkan iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı, iman ile küfrü, helal ile haramı birbirinden ayıran anlamına gelir.
  2. Hz. Peygamber’in (s.a.v.) sözlerine, davranışlarına ve sahabilerinin yapmış olduğu olumlu davranışları onaylamasına sünnet denir.
  3. Tevhit inancına bağlı kalarak sadece Allah (c.c.) emrettiği için ona sevgi, saygı ve tazim göstermek amacıyla Allah’ın (c.c.) rızasını kazanmak için yapılan bütün iyi, güzel iş ve davranışlar ibadet olarak adlandırılır.
  4. İslam dininin ibadetlerle ilgili hükümlerinin dışında kalan ve insanların birbirleriyle veya bireyin toplumla yahut da toplumların birbirleriyle olan hukuki, idari, mali, iktisadi ve beşerî ilişkilerini düzenleyen bölümüne muamelat denir.
  5. Kur’an-ı Kerim’de, geçmiş peygamberler ve topluluklar hakkında anlatılan ibret verici olaylara kıssa denir.

Ç. Kur’an-ı Kerim’in temel özelliklerini aşağıdaki şemaya yazınız.


Kısa Cevap : “Kur’an-ı Kerim’in temel özelliklerini aşağıdaki şemaya yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Madde madde Kur’an-ı Kerim’in temel özelliklerini şunlardır ;

  1. Peygamberimiz Hz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’e indirilmiştir
  2. Cebrail Aleyhisselam aracılığıyla indirilmiştir
  3. Kur’an-ı Kerim mucizevi bir kitaptır
  4. Günümüze kadar tevatür yoluyla elde edilmiştir
  5. Kur’an-ı Kerim insanların öğüt alması ve  anlayabilmesi için kolaylaştırılmıştır
  6. Hidayet kaynağıdır.


 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Cevapları 2024-2025

Ortaokul 8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Anka Kuşu Yayınevi Ders Kitabı Sayfa ve Etkinlik Cevapları


Değerli öğrenciler ; Yeni eğitim öğretim yılında siz değerli öğrencilerimizin ödevlerini kontrol etmeleri ve eksik konularını tamamlamaları için Forum Sınıf Kitabı sitemiz tarafından “8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Anka Kuşu Yayınevi Ders Kitabı Cevapları” konusu sizler için derlenmiştir.


8. Sınıf Din Kültürü Anka Kuşu Yayınevi Kitabı Cevapları” konusu hakkında aklınıza takılan tüm kısımları aşağıda yer alan yorum kısmına sorabilir değerli öğretmen ekibimizden cevaplarınızı alabilirsiniz. “8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi ” ulaşmak için kalmış olduğunu sayfa ve ya metin ismi üzerine tıklamanız yeterli olacaktır. Forum Sınıf Kitabı Ailesi olarak iyi dersler dileriz.


8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Cevapları Sayfa 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26 ,27, 28, 29, 30, 31. in sayfa cevapları aşağıdadır. 


1. ÜNİTE : KADER İNANCI


Hazırlık Çalışmaları Cevapları Sayfa 9


Kader ve Kaza İnancı Cevapları Sayfa 10, 11, 12, 13, 14


İnsanın İradesi ve Kader Cevapları Sayfa 14, 15, 16, 17


Kaderle İlgili Kavramlar Cevapları Sayfa 17, 18, 19, 20, 21


Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Musa (a.s.). Cevapları Sayfa 22, 23, 24, 25, 26


Bir Ayet Tanıyorum: Ayete’l-Kürsi ve Anlamı Cevapları Sayfa 27, 28


1. Ünite Değerlendirme Çalışmaları Cevapları Sayfa 29, 30


8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Cevapları Sayfa 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40 ,41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49. in sayfa cevapları aşağıdadır. 


2. ÜNİTE : ZEKÂT VE SADAKA


Hazırlık Çalışmaları Cevapları Sayfa 31


İslam’ın Paylaşma ve Yardımlaşmaya Verdiği Önem Cevapları Sayfa 32, 33


Zekât ve Sadaka İbadeti Cevapları Sayfa 34, 35, 36, 37


Zekât ve Sadakanın Bireysel ve Toplumsal Faydaları Cevapları Sayfa 38, 39, 40


Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Şuayb (a.s.). Cevapları Sayfa 41, 42, 43, 44, 45


Bir Sure Tanıyorum: Mâûn Suresi ve Anlamı Cevapları Sayfa 46


2. Ünite Değerlendirme Çalışmaları Cevapları Sayfa 47, 48


8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Cevapları Sayfa 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67. in sayfa cevapları aşağıdadır. 


3. ÜNİTE : DİN VE HAYAT


Hazırlık Çalışmaları Cevapları Sayfa 49


Din, Birey ve Toplum Cevapları Sayfa 50, 51, 52, 53, 54


Dinin Temel Gayesi Cevapları Sayfa 54, 55, 56, 57, 58, 59


Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Yusuf (a.s.) Cevapları Sayfa 59, 60, 61, 62, 63


Bir Sure Tanıyorum: Asr Suresi ve Anlamı Cevapları Sayfa 64


3. Ünite Değerlendirme Çalışmaları Cevapları Sayfa 65, 66


8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Cevapları Sayfa 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85. in sayfa cevapları aşağıdadır. 


4. ÜNİTE : HZ. MUHAMMED’İN (S.A.V.) ÖRNEKLİĞİ


Hazırlık Çalışmaları Cevapları Sayfa 67


Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Doğruluğu ve Güvenilir Kişiliği Cevapları Sayfa 68, 69, 70


Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Merhametli ve Affedici Oluşu Cevapları Sayfa 70, 71, 72, 73


Hz. Muhammed’in (s.a.v.) İstişareye Önem Vermesi Cevapları Sayfa 73, 74, 75


Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Davasındaki Cesaret ve Kararlılığı Cevapları Sayfa 75, 76, 77


Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Hakkı Gözetmedeki Hassasiyeti Cevapları Sayfa 77, 78, 79


Hz. Muhammed’in (s.a.v.) İnsanlara Değer Vermesi Cevapları Sayfa 80, 81


Bir Sure Tanıyorum: Kureyş Suresi ve Anlamı Cevapları Sayfa 82


4. Ünite Değerlendirme Çalışmaları Cevapları Sayfa 83, 84


8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Cevapları Sayfa 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110. in sayfa cevapları aşağıdadır. 


5. ÜNİTE : KUR’AN-I KERİM VE ÖZELLİKLERİ


Hazırlık Çalışmaları Cevapları Sayfa 85


İslam Dininin Temel Kaynakları Cevapları Sayfa 86, 87, 88


Kur’an-ı Kerim’in Ana Konuları Cevapları Sayfa 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95


Kur’an-ı Kerim’in Temel Özellikleri Cevapları Sayfa 96, 97, 98, 99, 100, 101


Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Nuh (a.s.) Cevapları Sayfa 102, 103, 104, 105, 106


5. Ünite Değerlendirme Çalışmaları Cevapları Sayfa 107, 108



 

Our Score
error: Content is protected !!