8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 82

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Bir Sure Tanıyorum: Kureyş Suresi ve Anlamı Cevapları Sayfa 82


Bir Sure Tanıyorum: Kureyş Suresi ve Anlamı Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 82


Soru : Kureyş suresinden ne gibi sonuçlar çıkarılabilir? Bu surede verilmek istenen mesajlar nelerdir?
Arkadaşlarınızla yorumlayınız.


Kısa Cevap : “Kureyş suresinden ne gibi sonuçlar çıkarılabilir? Bu surede verilmek istenen mesajlar nelerdir?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.,

Uzun Cevap :

Kureyş peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin bulunmuş olduğu kabilenin ismidir. O sırada Mekke’de bulunan halka başlarında bir devlet otoritesi ve askeri sistemi olmamasına rağmen güven içerisinde kaldıkları anlatılmıştır.

Allahu Teala içlerinde bulunmuş oldukları Güven ortamını işaret ederek onlardan şükür beklemiştir.

Burada bize verilmek istenen mesaj içerisinde bulunduğumuz nimetleri ve emniyeti hatırlayarak Allah’a şükretmemiz gerektiğidir.

Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla

Kureyş’i ısındırıp alıştırdığı; onları kışın (Yemen’e) ve yazın (Şam’a) yaptıkları yolculuğa ısındırıp alıştırdığı için, Kureyş de, kendilerini besleyip açlıklarını gideren ve onları korkudan emin kılan bu evin (Kâbe’nin) Rabbine kulluk etsin.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 80-81

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Hz. Muhammed’in (s.a.v.) İnsanlara Değer Vermesi Cevapları Sayfa 80, 81


Hz. Muhammed’in (s.a.v.) İnsanlara Değer Vermesi Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 80-81


“İnsanlara layık oldukları değeri veriniz.” Münavi, Feyzül Kadîr, C 3, s. 57.

Soru : Yukarıdaki hadisten nasıl bir mesaj çıkarabiliriz?


Cevap : ““İnsanlara layık oldukları değeri veriniz.” hadisten nasıl bir mesaj çıkarabiliriz?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Yukarıdaki hadisten bizlere kıymet veren iyi insanlara kıymet vererek onlarla beraber olmamız, insanlara ihanet eden ve bizleri yarı yolda bırakacak olan insanlara çok değer vererek üzülmememiz için onlardan uzak durmamız mesajını çıkarabiliriz.


Sahabeden Enes bin Mâlik (r.a.) anlatıyor:
“Hz. Peygamber (s.a.v.) biriyle karşılaşıp konuşmaya başlayınca o kimse yüzünü çevirmedikçe kendisi o kişiden yüzünü çevirmezdi. Biri ile karşılaşıp elini tutunca adam elini bırakmadıkça elini çekmezdi.  Sahabilerle otururken ayaklarını asla uzatmazdı. O, insana verdiği önemin bir göstergesi olarak ölülerin arkasından olumsuz konuşulmasını ve kabirlerin üzerine oturulmasını da yasaklamıştı.”
Tirmizî, Birr, 51

Soru : Yukarıdaki metne göre Peygamberimiz (s.a.v.), insanlara değer verdiğini hangi davranışlarıyla ortaya koymaktadır? Belirleyiniz.


Cevap :

Yukarıdaki metne göre Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem karşıdaki kişi kim olursa olsun onun konuşmasına önem vermiş ve ondan yüz çevirmeyerek ona değer verdiğini göstermiştir.

Biriyle karşılaşırken o bırakmadıkça elini bırakmaması, sahabilerle otururken ayaklarını asla uzatmaması ve kabirlerin üzerine oturmaması büyük bir saygı ve değer verdiğin ifadesidir.


Soru : Bunlar dışında daha başka ne gibi davranışlar, insana verilen değerin göstergesi olabilir? Arkadaşlarınızla konuşunuz.


Cevap :

Bunlar dışında insanlarla istişare etmek Bir sorunları oldukları zaman onları dinlemek, iyi ve kötü günlerinde yanlarında olmak, bir şey paylaştıkları zaman onların sözlerine kıymet vererek onları anlamaya çalışmak, sözlerini kesmemek , ihtiyaç duydukları zaman yanlarında olmak, bir şey istedikleri zaman mümkün ise onu yapmakla değer verildiği gösterilebilir.


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 81 Cevapları


Soru : Aşağıdaki şemayı, Peygamberimizin (s.a.v.) insanlara değer vermesi açısından yorumlayınız. Siz, insanlara değer verdiğinizi nasıl ortaya koyuyorsunuz? Söyleyiniz.


Kısa Cevap : “Siz, insanlara değer verdiğinizi nasıl ortaya koyuyorsunuz? Söyleyiniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Yukarıdaki şemadaki Peygamber Efendimiz özelliklerine baktığım zaman, O’ nun insanları güçlü güçsüz , fakir zengin ayırmaksızın herkesi bir tuttuğunu ve herkese aynı ölçüde yaklaştığını görmekteyim.

Ben insanlara değer verdiğimi onlarla beraber olarak, ihtiyaç duyduklarında, iyi ve kötü günlerinde yanlarında olarak, sözlerine önem verip onlarla istişare yaparak, benden bir şey istedikleri zaman elimden geldiği kadar onlara yardımda bulunarak gösteririm.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 65-66

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı 3. Ünite Değerlendirme Çalışmaları Cevapları Sayfa 65, 66


3. Ünite Değerlendirme Çalışmaları Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 65-66


A. Aşağıdaki açık uçlu soruları cevaplandırınız.


1. Din, bireyin inanç ve ibadet hayatına nasıl yön verir? Söyleyiniz.


Kısa Cevap : “Din, bireyin inanç ve ibadet hayatına nasıl yön verir? Söyleyiniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Din sadece ibadet olmayıp insanların inanç , ibadet ve sosyal hayatını düzenleyen ve bütün alanları kapsayan kurallar bütünüdür.

Din, insanın itikadını ve inanç şeklinde belirleyen büyük bir unsurdur. Vermiş olduğu inanç sayesinde insanlara nasıl inanmasını göstererek yol gösterir.

Din ibadet hayatında ise kişinin nasıl ve ne zaman ibadet edeceğini belirleyerek gün içerisinde farklı farklı ibadet şekilleri ile insana ibadet yolunu öğretir.


2. Toplumda güzel ahlakın benimsenip yerleşmesinde dinin rolü ve önemi hakkında bilgi veriniz.


Kısa Cevap : “Toplumda güzel ahlakın benimsenip yerleşmesinde dinin rolü ve önemi hakkında bilgi veriniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Güzel ahlak hem ayeti kerimelerde hem hadis-i şeriflerde insana emredilmiştir.

Aynı zamanda peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin ve sahabelerin hayatına baktığımız zaman insanları affettiklerini, komşuya ve akrabalarına ne kadar iyiliği de iyi davrandıklarını, nezaket kurallarına ne kadar dikkat ettiklerini, insanları kırmamak için ne kadar hassas davrandıklarını görmekteyiz.

Osmanlı’da zekat veren kimsenin zekatını verdiği kişiyi görmeyerek onu incitmemesi için kibar bir yöntem bulunmuş böylece insanlar bakkallara giderek ve veresiyenin herhangi bir sayfasını alıp ödedikleri görülmüştür.

Ayrıca zekat ve sadaka kutusu kurulmuş herkes oraya bir miktar atmış ihtiyacı olan insanlar ise daha sonra giderek ihtiyacı kadarını alarak geri dönmüştür.

Yine peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin düğün borçlarını öğrendiği bir sahabenin devesini çok beğendiğini ve almak istediğini söyleyerek onu satın alması ancak parasını verdikten sonra deveyi düğün hediyesi olarak vermesi kibar bir yardım öğrenin örneğidir.

Bu gibi örnek davranışlar toplumda güzel ahlakın benimseyip yerleşmesinde ve insanların huzurunda öncülük eder.


3. Din, sosyal ve iktisadi hayatla ilgili ne gibi ilkeler ortaya koyar? Örnekler veriniz.


Kısa Cevap : “Din, sosyal ve iktisadi hayatla ilgili ne gibi ilkeler ortaya koyar? Örnekler veriniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

  • “Cebrail bana komşu hakkında o kadar tavsiyede bulundu ki, onu mirasçı bırakacak sandım.” “Komşusu açlıktan kıvranırken, tok yatan kimse iman etmiş olamaz.” “Sizden biri kendisi için istediğini din kardeşi için -yahut komşusu için- istemedikçe (tam) iman etmiş olamaz.”
  • “Yüce Allah şöyle buyurur: ‘Ben Rahman’ım, o (akrabalık bağlarının adı) da rahimdir. Ona kendi ismimden türeyen bir isim verdim. Onunla ilişkiyi sürdürenle ben de ilişkimi sürdürür, onunla ilişkiyi kesenle ben de ilişkimi keserim.’” (Ebu Davud, Zekat, 45; İbn Hanbel, I, 195)
  • Bera b. Azib’den nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“ Teyze, anne konumundadır.” (Tirmizi, Birr, 6)
  • Enes b. Malik’in işittiğine göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kim rızkının bollaştırılmasını yahut ecelinin geciktirilmesini arzu ederse, akraba ile irtibatını sürdürsün!” (Müslim, Birr, 20; Buharî, Edeb, 12)
  • Ebu Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kim Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa, misafirine ikramda bulunsun. Kim Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa, akraba ile irtibatını sürdürsün…” (Buhârî, Edeb, 85)
  • Muhammed b. Cübeyr b. Mut’im’in, babasından naklettiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
  • “Akraba ilişkisini kesen, cennete giremez.” (Müslim, Birr, 19; Buhari, Edeb, 11)
  • “İbadet yetmiş nevidir. En faziletli (ibadetlerden biri) de helal rızık kazanmak için çalışmaktır.” “Allah, kulunu helal kazanç için çalışırken yorgun düşmüş görmeyi sever.” “İnsanın yiyip içtiklerinin en erdemlisi; en bereketli olanı bizzat çalışıp kazanmasıyla aldıklarıdır.”
  • Peygamber efendimiz, Hazret-i Muaz ile müsafaha edince buyurdu ki: – Ya Muaz, ellerin nasırlaşmış. – Evet ya Resulallah, kazma elimde toprakla meşgul oluyor ve bu sayede çoluk çocuğumun nafakasını kazanıyorum. Fahr-i kainat efendimiz, Hazret-i Muaz’ ı öpüp buyurdu ki:  Bu eli Cehennem yakmaz. (Tibyan)
  • Yine bir gün bir genç, sabah erkenden işine gidiyordu. Ashabı kiramdan bazıları, bunu uygun görmediler. Orada bulunan Peygamber efendimiz buyurdu ki:(Öyle söylemeyiniz! Eğer kimseye muhtaç olmamak, ana babasını ve aile efradını muhtaç etmemek için işine gidiyorsa, her adımı ibadettir. Eğer kazanacağı para ile övünmek, keyf sürmek niyetinde ise, şeytanla beraberdir.) [Taberani]

4. İslam’ın, can güvenliğine verdiği önemi ayet ve hadislerle açıklayınız.


Kısa Cevap : “İslam’ın, can güvenliğine verdiği önemi ayet ve hadislerle açıklayınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

İslam’ın, can güvenliğine verdiği önemi konu alan ayet;

“Allah’ın saygıya layık kıldığı cana haksız bir şekilde kıymayın.” (İsra suresi 33)

İslam’ın, can güvenliğine verdiği önemi konu alan hadisler;

  • Enes (r.a.) der ki: Nebiyy-i Ekrem Efendimiz’e büyük günahlardan sorulduğunda şöyle buyurdu: “Allah’a şirk koşmak, ana babaya itaatsizlik etmek, adam öldürmek ve yalan yere şahitlik yapmak.” (Buhârî, Şehâdât, 10)
  • Abdullah bin Ömer (r.a.) der ki: Resûlullah şöyle buyurdu:  “Haram kan dökmediği müddetçe mü’min, dîni hususunda bir genişlik içinde olmaya (Allah’ın rahmetini ummaya) devam eder.” (Buhârî, Diyât, 1)
  • Abdullah bin Amr bin Âs (r.a.) der ki: Resûlullah şöyle buyur-du: “Canım kudret elinde olan Allah’a yemîn ederim ki, bir mü’minin öldürülmesi, Allah katında, dünyanın zevâl bulup yok olmasından daha büyük (bir hâdise)dir.” (Nesâî, Tahrîmü’d-Dem, 2/3984. Ayrıca bkz. Tirmizî, Diyât, 7/1398; İbn-i Mâce, Diyât, 1)
  • Abdullah bin Mes’ûd (r.a.) der ki: Nebiyy-i Ekrem şöyle buyurdu:“Kıyâmet günü insanlar arasında ilk görülecek dâvâ, kan dökmekle ilgili olanlardır.” (Buhârî, Diyât, 1; Müslim, Kasâme, 28)
  • Ebü’l-Hakem el-Becelî (r.a) der ki: Ebû Saîd el-Hudrî ile Ebû Hüreyre Hazretlerini, Resûlullah Efendimiz’in şu sözlerini zikrederken işittim: “Eğer semâ ve yeryüzü ehli, bir mü’minin kanını (haksız yere dökme günahına) iştirak etselerdi, Allah onların hepsini birden Cehenneme atardı.” (Tirmizî, Diyât, 8/1398

5. İslam’ın din hürriyetine verdiği önemi açıklayınız.


Kısa Cevap : “İslam’ın din hürriyetine verdiği önemi açıklayınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Din hürriyeti İslamiyet’in çok önem verdiği ve inanç kalbe dayalı olduğu için sadece davet ve teşviğin yapıldığı bir meseledir.

İnanç insanın kalbinde olduğu için hiç kimse inanmak için zorlanamaz ve zorla inanması da beklenemez.

Bunun için birçok örnekte olduğu gibi İslamiyet’in sonraki zamanlarında bile herkes ibadete konusunda serbest bırakılmış ancak fitne çıkarmak isteyenler engellenmişlerdir.

Din Hürriyeti İle İlgili Ayet;

“Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğru, yanlıştan kesin ayrılmıştır. Kim Tağût’u inkâr edip Allah’a iman ederse o hiç kopmayan sağlam kulpa tutunmuş demektir. Allah Semi’dir/her şeyi duyar, Alîm’dir/ her şeyi bilir. Müminlerin velisi Allah’tır, O onları karanlıklardan nura çıkarır. İnkâr edenlerin velileri ise tağûtlardır. Onlar da inkâr edenleri nurdan çıkarıp karanlıklara koyar. Cehennemlikler onlardır. Orada sürekli kalacaklar” (2/Bakara 256, 257).


B. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruların doğru seçeneğini işaretleyiniz. 


1. I. Miras malı
II. Faiz
III. Karaborsacılık
IV. Rüşvet

Yukarıdakilerden hangileri, İslam’ın yasakladığı haksız kazanç yollarındandır?


A. I ve II B. II ve III C. I, II ve III D. II, III ve IV


2. Hz. Yusuf (a.s.), aşağıdaki peygamberlerden hangisinin oğludur?


A. Hz. İbrahim’in (a.s.)
B. Hz. Yakup’un (a.s.)
C. Hz. Hud’un (a.s.)
D. Hz. Salih’in (a.s.)


3. Aşağıda verilen ayetlerden hangisinin konusu, diğerlerinden farklıdır?


A. “…Allah, alım satımı helal, faizi haram kılmıştır…” (Bakara suresi, 275. ayet.)
B. “Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda batıl yollarla yemeyin. Ancak karşılıklı rıza ile yapılan ticaretle olursa başka. Kendinizi helak etmeyin. Şüphesiz Allah size karşı çok merhametlidir.” (Nisâ suresi, 29. ayet.)
C. “Kim bir mümini kasden öldürürse cezası, içinde ebediyen kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lânetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.” (Nisâ suresi, 93. ayet.)
D. “Ey inananlar! Belirli bir süreye kadar birbirinize borç verdiğiniz zaman onu yazın…” (Bakara suresi, 282. ayet.)


C. Aşağıda verilen Asr suresinde, boş bırakılan bölümleri tamamlayınız. 


Cevap :
Vel asr İnnel insâne lefî husr.
İllellezîne âmenû ve âmilus sâlihâti Vetevâsâv bilhakkı
Vetevâsav bissabr


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 66 Cevapları


Ç. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri, verilen sözcüklerden uygun olanlarıyla doldurunuz.


Cevap :

  1. Din Allah (c.c.) tarafından akıl sahibi kimseleri, kendi istek ve hür iradeleri ile hayırlı olan şeylere sevk eden ilahi kanunlar bütünü olarak tanımlanabilir.
  2. Dinimiz, mutlaka korunması gereken beş temel esas belirlemiştir. Bunlara zarurât-ı hamse denilmektedir.
  3. Peygamberimizin (s.a.v.) bildirdiğine göre hiçbir anne ve baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha üstün bir  hediye veremez.
  4. Dinimiz aklı korumak için içki, uyuşturucu gibi zararlı maddeleri yasaklamıştır
  5. Dinimizi öğrenebileceğimiz en temel iki kaynak Kur’an ile sünnettir.
  6. “Ve de ki: Hak, Rabb’inizdendir. Öyle ise dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin.” (Kehf suresi, 29. ayet.) ayeti inanç hürriyeti ile ilgilidir.

D. Aşağıdaki şemaya, İslam’ın korunmasını hedeflediği beş temel esası yazınız.


Kısa Cevap : “İslam’ın korunmasını hedeflediği beş temel esası yazınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

İslam’ın korunmasını hedeflediği beş temel esas; can, din, akıl, mal ve nesildir.

İster kafir ister Müslüman olsun İslamiyet bir insanın canına kıymayı yasaklamış ve ancak devlet tarafından belirlenen yasalarda geçerliyse buna müsaade etmiştir.

Kişi ne yaparsa yapsın malı gasp edilemez ve nesline yani ailesine dokunulamaz.

Aynı zamanda din güvenliği de vardır ki bir kimse bir dine zorla geçirilemez.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 64

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Bir Sure Tanıyorum: Asr Suresi ve Anlamı Cevapları Sayfa 64


Bir Sure Tanıyorum: Asr Suresi ve Anlamı Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 64


Soru : Asr suresinde ne gibi ilke ve mesajlar yer almaktadır? Arkadaşlarınızla konuşunuz. Bu ilkelerin günlük hayattaki önemini sınıfınızda değerlendiriniz.


Kısa Cevap : “Asr suresinde ne gibi ilke ve mesajlar yer almaktadır?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Asr suresinde insanın ziyanda olduğu ancak bazı özelliklere dikkat etmesi sebebiyle bu zarardan kurtulacağı ifade edilmiştir.

Asr suresinde zararlı olmayan insanlar ifade edilirken ilk özellik olarak iman sayılmıştır. Gerçekten iman insanın hem din hem de hayat yönünden gerçek manada dikkat edildiği zaman çok güzel yerlere taşımaktadır.

Diğer bir ilke ise ameli salih ilkesidir ki bunlar kişiye farz olan ibadetler olarak nitelendirilebilir. İman edip farz olan amellerini işleyen kimseler hem dünyada huzur bulacak hem de ahiret hayatında büyük başarılar ve mutluluklar elde edecektir.

Asr suresinde aynı zamanda birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler ifadesi geçmektedir.

Bu ifadede hepimizin alması gereken ve dikkat etmesi gereken dersler vardır. Bizleri bir şeyler sorulduğu zaman veya bir yakınımız derdini anlattığı zaman gerçekten hakkı ve sabrı tavsiye ediyor muyuz yoksa o insana gaza getirerek öfkelendiriyor muyuz buna dikkat etmemiz gerekir.

Çünkü insanlar teskin edilmeyip üzüldüğü zaman bir de gaza getirirlerse birçok hata yapabilirler.

Asr Suresi Anlamı

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın ismiyle. 1- Asra yemin olsun ki, 2- İnsan mutlaka ziyandadır. 3- Ancak iman edenler, salih amel (iyi işler) işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye eden ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 46

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Bir Sure Tanıyorum: Mâûn Suresi ve Anlamı Cevapları Sayfa 46


Bir Sure Tanıyorum: Mâûn Suresi ve Anlamı Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 46


Soru : Mâûn suresinde verilmek istenen mesajlar nelerdir? Arkadaşlarınızla belirleyiniz.


Kısa Cevap : “Mâûn suresinde verilmek istenen mesajlar nelerdir?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Mâûn suresinde verilmek istenen mesajlar ; dini yalanlayanlar kınanmakta, yetimlere ve yoksullara kötü davranışlarda bulunmamamız gerektiğinden söz edilmektedir. Ayrıca fakirleri ve açları doyurmadıklarından, namazı gösteriş için kıldıklarından bahsedilen kişilerden söz edilmektedir.

Maun süresinde insanların davranışları ve ibadetleri hakkında uyarılar yapmakta ve nasıl davranmaları gerektiği hakkında biz Müslümanlara bilgiler ve öğütler vermektedir.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 41-42-43-44-45

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Şuayb (a.s.). Cevapları Sayfa 41, 42, 43, 44, 45


Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Şuayb (a.s.). Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 41-42-43-44-45


Soru : Kur’an’da adı geçen peygamberlerden hangilerini biliyorsunuz?


Kısa Cevap : “Kur’an’da adı geçen peygamberlerden hangilerini biliyorsunuz?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Kuranda Geçen 25 peygamberin isimlerini biliyorum ki isimleri ;

1- Hz. Adem:
2- Hz. İdris
3- Hz. Nuh
4- Hz. Salih
5- Hz. Hud
6- Hz. İbrahim
7- Hz. Lut
8- Hz. İsmail
9- Hz. İshak
10- Hz Eyüp
11- Hz. Yusuf
12- Hz. Yakup
13- Hz. Şuayb
14- Hz. Musa
15- Hz. Harun
16- Hz. Zulkifl
17- Hz Davud
18- Hz. Süleyman
19- Hz Elyesa
20- Hz İlyas
21- Hz. Yunus
22- Hz. Zekeriya
23- Hz. Yahya
24- Hz. İsa
25- Hz. Muhammed  sav dir.

Bu peygamberlerden hayatlarına dair az da olsa okuldan ve kitaplardan birde gördüğüm filmlerden edindiğim bilgiler var.


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 45 Cevapları


Yüce Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:
“Bunlardan önce Nuh kavmi, Âd kavmi, kazıklı Firavun, Semûd kavmi, Lût kavmi ve Eyke halkı, bütün bu topluluklar ısrarla gerçeği yalanlamışlardı. Hepsi de elçileri yalancılıkla suçladılar, bu yüzden de kendilerini cezalandırmam hak oldu. Bunlar da şimdi, bir daha geri dönüşe imkân bırakmayacak olan korkunç bir sesi, yalnızca bunu beklemektedirler. Onlar (alaycı bir tavırla), ‘Rabb’imiz! Hesap gününden önce payımıza düşen azabı hemen şimdi ver!’ dediler.”
Sâ’d suresi, 12-16. ayetler.

Soru : Yukarıdaki ayetleri okuyunuz. Bu ayetlerde hangi kişi ve topluluklardan söz edilmektedir? Belirleyip aşağıdaki şemaya yazınız.


Cevap :

İnkârcı Kişi ve Topluluklar

  1. Nuh kavmi
  2. .Âd kavmi
  3. Semûd kavmi
  4. . Eyke halkı
  5. . Lût kavmi

Soru : Ayetlerde sözü edilen kişi ve topluluklar niçin cezalandırılmıştır? Düşüncelerinizi aşağıya yazınız.


Kısa Cevap : “Ayetlerde sözü edilen kişi ve topluluklar niçin cezalandırılmıştır?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

  1. Nuh kavmi ve helak olma sebebi; Nuh asın kavmidir. Putlara tapar, kendilerine “reziller” adı vererek insanlara ve özellikle fakirlere işkence ve eziyetlere bulunurlardı. Dünya lezzetleri ve süse aşırı düşkün bir hale gelmişlerdi. Utanma duygusu kalmış, her türlü çirkinlik açıkça yapılır hale gelmişti.
  2. .Âd kavmi ve helak olma sebebi; Yemen bölgesinde yaşamışlardır. Hz. Nuh’un torunlarıdır. Zamanla Allah’a bağlılıkları azalmış, put yaparak onlara tapmış, güçsüz ve kimsesizlere zulm etmiş, zavallı kimseleri yüksek yapıların üzerine çıkararak oradan aşağı atmış, parçalanmış olan cesetlerine bakarak eğlenmişlerdir.
  3. Semûd kavmi ve helak olma sebebi; Salih asın kavmidir. Peygamberlik ilanından önce Salih ası çok severler ve onu başlarına yönetici yapmak isterlerdi. Semud kavmi kayaları oyarak çok muazzam, yıkılmaz saraylar, köşkler ve evler yapmışlardır. Hz. Salih bu kavimdeki insanları tek Allah’a imana davet etmeye başlayınca bir anda ona düşman oldular. Salih (AS) ve ona tabi olanları Allah şiddetli sarsıntı, gök gürlemesi, korkunç ses ve yıldırımlardan korudu. Daha sonra ise helak oldular.
  4. . Eyke halkı ve helak olma sebebi; Hz. Şuayb (as) Medyen(Eyke)halkına gönderilmiş bir peygamberdi. . Çeşitli hileler, alışverişte ölçü ve tartıya dikkat etmeme gibi. Halkın malını kötü gösterip düşük ücretlerle satın almak, onlar için övünç kaynağıydı. Bir tarafta hakkını alamayan mazlumlar zor duruma düşüyor diğer bir tarafdan zalimler kazanıyordu.
  5. . Lût kavmi ve helak olma sebebi; Lut (as) Filistin’ de bulunan Sedom kavmine peygamber olarak gönderilmiştir. Lut kavminin helakınınn başlıca sebepleri ise; eşcinsellik, çok defa temas ettikleri erkekleri öldürme, mazlumlara eziyet, aşırı derecede cimriliktir.


 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 10-11-12-13-14

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Kader ve Kaza İnancı Cevapları Sayfa 10, 11, 12, 13, 14


Kader ve Kaza İnancı Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 10-11-12-13-14


Soru : Çevrenizdeki insanlar kaza ve kader kavramlarını hangi anlamda kullanmaktadır? Bu konudaki gözlemleriniz nelerdir?


Kısa Cevap : “Çevrenizdeki insanlar kaza ve kader kavramlarını hangi anlamda kullanmaktadır?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Çevremizdeki insanlar kaza ve kader kavramlarını sık sık kullanıyorlarsa da kaza ve kaderin tam olarak manasını bilen kişilerin sayısını yazık ki çok fazla değildir.

İnsanlar Kendi hataları olan veya ihmalleri sebebiyle başlarına gelen şeyleri de Kader olarak dillendirmektedirler

Kazan kelimesi ise halk arasında kaderin meydana gelmesi değil araba, iş veya ev kazası gibi durumlarda yaygın olarak kullanılmaktadır.

Kader Allahu Teala hazretlerinin ilim sıfatı ile olmuş olan ve olacak olan her şeyi bütün ayrıntıları ile bilip irade sıfatıyla da ne şekilde ve hangi özellikte olacağını tercih, tayin ve takdir etmesi demektir.

Allahu Teala insanların olaylar karşısında nasıl tepki vereceğini ve neleri tercih edeceğini sonsuz ilmiyle bildiği için kaderi bu şekilde yazmıştır.

Bu durum insanların iradesini saf dışı bırakmaz ki bu bu demek değildir.

Her şeyin ezelde Allah tarafından bilinmesine ve Bu bilgiye uygun olarak takdir edilmesine denmektedir

Kaderde belirlenmiş olan bu olayların vakti gelince olmasına ise kaza denmektedir.


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 14 Cevapları


“Biz, rüzgârları aşılayıcı olarak gönderdik ve gökten bir su indirdik de onunla su ihtiyacınızı karşıladık. Biz bunları yapmasaydık siz onu (yeterli suyu) depolayamazdınız.” Hicr suresi, 22. ayet.
“Gece de onlar için bir delildir. Biz ondan gündüzü sıyırıp çekeriz de onlar karanlıklara gömülürler. Güneş kendisi için belirlenen yerde akar (döner). İşte bu, Aziz ve Alîm olan Allah’ın takdiridir.” Yâsîn suresi, 37-38. ayetler.

Soru : Yukarıdaki ayetlerde hangi yasalara işaret edilmektedir? Belirleyiniz.


Cevap :

Yukarıdaki ayetlerde sıklıkla karşılaşmış olduğumuz fiziksel yasalara işaret edilmektedir. Bu yasalar, rüzgarların oluşması, bitkileri aşılaması çoğalması, yağmurun yağması, gece ve gündüzün oluşması ve güneşin belirli bir yörüngede hareket etmesidir.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 14-15-16-17

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı İnsanın İradesi ve Kader Cevapları Sayfa 14, 15, 16, 17


İnsanın İradesi ve Kader Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 14-15-16-17


Soru : İnsan hangi özellikleriyle diğer varlıklardan ayrılır?


Kısa Cevap : “İnsan hangi özellikleriyle diğer varlıklardan ayrılır?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Allahu Teala hazretleri evrenin işleyişini belli bir yasaya bağlamış ve bu işleyişin devam edebilmesi için canlı ve cansız birçok varlığı yaratmıştır.

Cansız varlıklar olduğu gibi canlı varlıklar da bitkiler, hayvanlar ve insanlar olmak üzere üç kısımdır.

Canlı varlıkların canlı olmaları ortak bir özellik olmasına rağmen birbirlerine ayıran özellikleri vardır ki mesela bitkilerde yürüyebilme veya bir yerden bir yere gitme gibi bir özellikleri yoktur.

Hayvanlar ise hareket edebilir ve bir yerden bir yere gidip avlanma gibi ihtiyaçlarını kendileri karşılayabilirler.

Canlıların ortak özelliklerinden bir tanesi de doğup büyümeleri ve zamanı gelince ise ölmeleridir.

İnsan bitki ve hayvan gibi belli bir zamanda doğar büyür ve ölümlü olduğu için zamanı geldiğinde ölür.

İnsanın diğer canlılardan farklı olarak halife sıfatında yaratıldığı için birçok farklı yönü bulunmaktadır.

Yeme içme gibi veya hücre gibi özellikleri her ne kadar diğer canlılarla aynı olsa da onu diğer canlılardan ayıran en önemli özellikleri aklı ve ruhudur.

Bir canlı olarak insan akıl sahibi, düşünebilen, irade sahibi, Özgür sorumlu ve inançları olabilen bir varlıktır.

Bu özellik birçok ayeti kerimede zikredilmiş ve insanların akıl ve sorumluluk sahibi olduğuna dikkat çekilmiştir

Bu ayeti kerimelerden bir örnek olarak İsra suresi 70 ayeti kerimeyi verebiliriz ki “biz, gerçekten insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık” buyrulmuştur.

İnsanda bulunan akıl onu diğer canlılardan ayıran en önemli özellik olduğu için insanın sorumlu kullan ve gelişmesini sağlayan da en büyük özelliği budur.

Diğer hayvanların gerek güç gerek hız gerek başka kabiliyetleri olsa da akıl insanı insan yapan en değerli özelliklerdendir.

İnsan akletmesi ile kıymetli ve değerli sorumluluk ve hitap sahiptir.


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 15 Cevapları


Bazı insanlar bir başarısızlıkla ya da olumsuz durumla karşılaştıklarında, “Kader böyleymiş, ne yapayım!”, “Alın yazım böyleymiş.” demektedirler.

Soru : Siz hiç böyle bir duruma şahit oldunuz mu? Bu gibi yaklaşımları doğru buluyor musunuz? Niçin? Sizce yaşadığımız olumsuzlukların önüne geçebilir miyiz? Tartışınız.


Cevap :

Ben de böyle bir duruma şahit oldum. Bu gibi yaklaşımları bazen doğru bazen ise yerine göre yanlış buluyorum. Yaşadığımız olumsuzlukların önüne geçebilmek için elimizden geleni yapmalı ve gerekli çabayı sarf etmeliyiz. Bütün önlem ve dikkatlere rağmen başımıza bir şey geldiği zaman ise bu durumda “kader böyleymiş” demek uygun olur.

Mesela bütün trafik kurallarına uyup Arabanın bakımını yaptıran bir kişinin arabası bir anda bozulabilir veya bir anda anlık bir dalgınlık veya hata ile kaza yapabilir. Eğer önlemleri almışsa Bu gerçekten alın yazısı denebilir ve doğru bir inanış olur.

Yoksa elimizden gelen hiçbir çabayı sarf etmeden olayı kaderi yıkmak bilakis tembellik ve haksızlıktır.


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 16 Cevapları


Soru : Konuda öğrendiğiniz bilgileri de dikkate alarak yukarıdaki şemayı sınıfınızda arkadaşlarınızla yorumlayınız.


Cevap :

İnsan kendisinde bulunan akıl sebebiyle ilim öğrenebilir bilgiler elde edebilir ve kendinde bulunan bu özelliklerle çok mesafeler kat edebilir.

İnsan özgürdür özgür olmayı sever. Ancak İnsan aklı ve ilmi sebebiyle irade sahibi olabildiği için kendisine bazı sorumluluklar verilmiştir ve bu sorumluluklara uyması gereklidir.

Bu sorumlulukları uyup başka insanlara haksızlık yapmadı ve haklarına girmediği müddetçe özgürlüğünü kullanabilir.


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 17 Cevapları


Soru : Kader inancını yanlış anlayan, yaşadığı olumsuzlukların sorumlusu olarak kaderi gören bir insanın tepkilerini ele alan doğaçlama bir drama çalışması yapınız. 


Kısa Cevap : “Kader inancını yanlış anlayan, yaşadığı olumsuzlukların sorumlusu olarak kaderi gören bir insanın tepkilerini ele alan doğaçlama bir drama çalışması yapınız. ” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Mehmet biraz dikkatsizlik biraz da önemsememekten kaynaklı olarak herhangi bir elektrik tamiri yaparken önlem almaz ve kendisine ölüm veya herhangi bir kader gelecekse geleceğini ifade ederdi.

Kamile gitmiş olduğu kişiler ve sevdikleri onun bu durumdan çok endişelenir ve yapmış oldukları hatayı nasıl anlatacaklarını bilemezlerdi

Bir gün yolu bir imamın evine düşmüş ve yine önlem almadan işe koyulmuştu.

İmam onun bu dikkatsiz tavırlarını ve hiçbir önlem almadan yapmış olduğu işi görünce hayrete düştü.

Mehmet uyarsa da Mehmet onun sözünü dinlememiş ve ne yazık ki bir elektrik çarpıntısına maruz kalmıştı. İmam   Mehmet’in dikkatsizliğini fark ettiği için önlemini almış ve hemen daha önce almış olduğu bir önlemle elektrik saatini kapatmış ve Mehmet’in hayatını kurtarmıştı.

Mehmet’in canı çok acıdığı için ptığından pişman olsa da bunun kadar olduğunu ifade etmiş İmam da kendisinin İmam olduğunu anlatmış ve ona bunun Kader olmadığını canımızdan da sorumlu olduğumuzu ve eğer böyle davranırsa Allah katında sorumlu olacağını ifade etti.

Mehmet hem canının yanması hem de duymuş oldukları bu sözler karşısında çok utandı ve bundan sonra böyle yapmayacağına söz verdi ve kader konusunu imamın tavsiye etmiş olduğu kitaplardan okuyup bilgi sahibi olacağına dair kendisine söz verdi.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 9

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Hazırlık Çalışmaları Cevapları Sayfa 9


1. Ünite Hazırlık Çalışmaları Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 9


1. Kader, kara talih, alın yazısı, baht, kısmet kavramlarının anlamlarını araştırıp öğreniniz.


Kısa Cevap : “Kader, kara talih, alın yazısı, baht, kısmet kavramlarının anlamlarını araştırıp öğreniniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Kader : Kader, “Allah Teala’ nın, ezelden ebediyete kadar olacak bütün şeylerin zaman ve yerini, özellik ve niteliklerini, ezelî ilmiyle bilip sınırlaması ve takdir etmesi” demektir.

Cenâb-ı Hakk’ın ezelde irade ettiği ve takdir buyurduğu şeylerin zamanı gelince, her birisini ezelî ilim, irade ve takdirine uygun biçimde meydana getirmesi ve yaratmasına ise kaza denmektedir.

Allahu Teala tarafından takdir edilen şeylere kaza , bunların zamanı gelince olmasına kaza denir.

Kara talih : İnsanların başlarına gelen olayları kendi sorumluluklarını göz ardı ederek kadere yüklemeleri sonucunda oluşmuş bir terimdir. İnsanlar başarısızlık veya yanlışlarını kara talihe vererek kaderi suçlayarak batıl bir inanç oluştururlar.

Alın Yazısı : Alın yazısı, daha doğmadan önce insanın başına gelecek şeylerin Allahu Teala tarafından yazılması ve bilinmesi demektir ki halk arasında buna “alınyazısı” denmektedir. Halk arasında kaderi ifade etmek için kullanılsa da aslında burada alna yazılan birşey yoktur.

Baht : Baht talih manasında kullanılır. Halk arasında ” kara bahtım” veya “bahtın açık olsun” ifadeleri yaygın olarak kullanılır. Bunlarla kader , olacak olan olaylar kast edilir.

Kısmet : Kısmet takdir edilenler anlamına gelmektedir. Halk arasında evlenme adayları, rızk anlamında da sıklıkla kullanılmaktadır.


2. İçerisinde kader kavramı geçen deyim, atasözü ve şiirler bularak sınıfınızda arkadaşlarınızla paylaşınız.


Kısa Cevap : “İçerisinde kader kavramı geçen deyim, atasözü ve şiirler bularak paylaşınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

İçerisinde kader kavramı geçen deyimler 

Kör kader
Kadersiz
Kadersiz başım

İçerisinde kader kavramı geçen deyimler atasözleri

Kadere meydan okumak
Kaderin buyruğuna boyun eğmek
Kaderine küsmek (talihine küsmek)

Kaderi açılmamak

Kader olmayınca kadir bilinmez .

Kadere meydan okumak
Kaderi galebe çalmak

Kader Böyle İmiş
Bizim ilin koyunları kuzular
Derdim artar yaralarım sızılar
Anayı babayı gönül arzular
Kader böyle imiş kime ne deyim

Bizim ilde lale sümbül top biter
Bülbülün kumrusu firkatli öter
Sılada sevdiğim gözümde tüter
Kader böyle imiş kime ne deyim

Dadaloğlu


3. Kur’an-ı Kerim mealinden tevekkül kavramını konu alan bir ayet bularak defterinize yazınız.


Kısa Cevap : Kur’an-ı Kerim mealinden tevekkül kavramını konu alan bir ayet yazınız. ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Kur’an-ı Kerim mealinden tevekkül kavramını konu alan ayetler

  • Allah… Kendisinden başka (ibadeti hak eden) hiçbir ilah olmayandır. (O hâlde) müminler yalnızca Allah’a tevekkül etsinler. (64/Teğabûn 13)
  • (İddet) sürelerine ulaştıkları zaman, onları güzellikle tutun veya güzellikle onlardan ayrılın. İçinizden iki adil şahit tutun ve şahitliği Allah için dosdoğru yapın. Allah’a ve Ahiret Günü’ne inananlara bununla öğüt verilir. Kim de Allah’tan korkup sakınırsa (Allah,) ona bir çıkış yolu kılar. (65/Talak 2)
  • Ve onu hiç ummadığı yerden rızıklandırır. Kim Allah’a tevekkül ederse O, kendisine yeter. Şüphesiz ki Allah, (dilediği) emrini yerine getirecek olandır. Muhakkak ki Allah, her şey için bir ölçü/zaman/vade tayin etmiştir. (65/Talak 3)
  • (O) doğunun ve batının Rabbidir. O’ndan başka (ibadeti hak eden) hiçbir ilah yoktur. (Öyleyse) O’nu Vekil edin. (73/Müzzemmil 9)
  • “Ne diye Allah’a tevekkül etmeyelim ki? Kuşkusuz O, bize (dosdoğru) olan yollarımızı göstermiştir. Elbette, bize yaptığınız eziyetlere sabredeceğiz. Tevekkül edecek olanlar yalnızca Allah’a tevekkül etsinler.” (14/İbrahîm 12)
  • O (hicret ehli) ki; sabreder ve Rablerine tevekkül ederler. (16/Nahl 42)
  • Hiç ölmeyecek, El-Hayy olan (Allah)’a tevekkül et! O’nu hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarından haberdar olarak O yeter. (25/Furkân 58)
  • (İzzet sahibi, her şeyi mağlup eden) El-Azîz, (kullarına karşı merhametli) Er-Rahîm olana tevekkül et. (26/Şuarâ 217)
  • O hâlde) Allah’a tevekkül et! Sen hiç kuşkusuz, apaçık bir hak üzeresin. (27/Neml 79)
  • Onlar ki; sabreder ve yalnızca Rablerine tevekkül ederler. (29/Ankebût 59)
  • Allah’a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter. (33/Ahzâb 3)
  • Allah, kuluna yetmez mi? Seni, onun dışındaki (sahte ilahlarla) korkutuyorlar. Kimi de Allah saptırmışsa, ona yol gösterecek hiç kimse yoktur. (39/Zümer 36)

4. Genel Ağ, Peygamberler Tarihi, İslam Ansiklopedisi vb. kaynaklardan Hz. Musa (a.s.) hakkında bir araştırma yapıp sunu hazırlayınız. Bu sunuyu sınıfınızda arkadaşlarınızla paylaşınız.


Kısa Cevap : “Hz. Musa (a.s.) hakkında bir araştırma yapıp sunu hazırlayınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Musa aleyhisselam Mısır’da doğmuştur. Yakup Aleyhisselam’ın soyundandır . Annesinin adı imran’dır. Harun aleyhisselam ile kardeştirler

Musa Aleyhisselam’ın yedi cüceli ve düz saçlı olduğu rivayet edilmektedir.

Ayetlerde ismi  136 defa geçmektedir. Tevrat isimli kutsal kitap Musa aleyhisselam’a gönderilmiştir.

Allahü Teala’nın onunla konuşması sebebiyle kur’an-ı Kerim’de kendisine “Kelimullah” denmiştir.

Dünyaya geleceği zamanlarda mısır’ın hükümdarı olan Firavun’un görmüş olduğu bir rüya ile tüm erkek çocukları öldürüldü. Musa Aleyhisselam’ın annesi ise çocuğunu korumak için onu bir sandık içerisinde Nil nehrine bıraktı ve Allah’ın yardımı ile bu sandık Firavun’un sarayına kadar gitti ve Firavun’un hanımı Asiye bu çocuğu çok severek sahiplendi.

Asiye annemizin Musa aleyhisselamı çok sevmesi sebebiyle firavun onu öldürmedi ve sarayda kalmasına izin verdi.

Musa Aleyhisselam’ın yanlışlıkla yardım isteyen ve şiddet gören birini kurtarmaya çalışıp diğer kişiyi hafifçe itelerken o kişi düştü ve öldü . bir adamı öldürmesi sonucunda firavun ona kısas yapmak istedi bunun üzerine mısır’dan ayrılarak medyene gitti.

Medyende Şuayb aleyhisselam ile tanıştı ve kızı olan Safura ile evlendi ve 10 yıl boyunca onların koyunlarına bakarak çobanlık yaptı.

Firavun’un zulmü altında olan Mısır halkını kurtarmaya giderken tur dağı’nda kendisine iki mucize ile beraber peygamberlik ve Allahü Teala’nın kendisiyle konuşması şerefi verildi ve firavunla konuşması için görevlendirildi.

Musa aleyhisselama kendi peygamberliğini göstermesi için mucize olarak asa ve elini koynuna soktuğunda parlak bir güneş gibi bembeyaz bir hale gelmesi mucizeleri verilmiştir.

İnanmaya meyil etse de yanında bulunan kişilerin araya girmesiyle intiharını sürdürdü ve işkencelerini artırarak devam etti.

Musa Aleyhisselam ima edenleri de alarak mısır’dan ayrıldı ve Karadeniz’e geldiklerinde Deniz ikiye ayrıldı onlar sağlamca geçerken firavun ve halkı bu olarak can verdi

Musa aleyhisselam turi Sina dağına çıkmak için yerine kardeşi olan Harun aleyhisselam’a vekil olarak bıraktı.

Ancak samiri isimli kötü huylu bir Yahudi Musa Aleyhisselam’ın yokluğunu fırsat bilerek buzağı yaptı ve halkı ona tapması için ikna etti.

Musa Aleyhisselam 120 yaşında vefat etmiş Kudüs civarına gömülmüştür.


5. Ayete’l-Kürsi’nin anlamını bularak okuyunuz. Bu ayetten Yüce Allah’ın (c.c.) sıfatları hakkında ne gibi sonuçlar çıkarılabilir? Belirlemeye çalışınız.


Kısa Cevap : “Ayete’l-Kürsi’nin anlamını bularak okuyunuz. Bu ayetten Yüce Allah’ın (c.c.) sıfatları hakkında ne gibi sonuçlar çıkarılabilir? Belirlemeye çalışınız.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Ayete’l-Kürsi’nin anlamı

Rahmân ve rahîm olan Allah’ın adıyla.

“Allah kendisinden başka hiçbir ilah olmayandır. Diridir, kayyumdur. Onu ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey onundur. İzni olmaksızın onun katında şefaatte bulunacak kimdir? O, kulların önlerindekileri ve arkalarındakileri (yaptıklarını ve yapacaklarını) bilir. Onlar onun ilminden, kendisinin dilediği kadarından başka bir şey kavrayamazlar. Onun kürsüsü bütün gökleri ve yeri kaplayıp kuşatmıştır. (O, göklere, yere, bütün evrene hükmetmektedir.) Gökleri ve yeri koruyup gözetmek ona güç gelmez. O, yücedir, büyüktür.” (Bakara suresinin 255)

Ayete’l-Kürsi’nin Fazileti Hakkında Hadisler

Hz. Peygamber efendimiz (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Her kim Ayete’l Kürsi’yi namazlardan sonra okursa, yedi gök yarılır ve Allah Teala, Ayete’l Kürsi’yi okuyana rahmet gözüyle bakmayana kadar onlar kapanmaz ve bir melek görevlendirerek o andan bir gün sonraya kadar onun işlerini yazmasını ve kötü işlerini silmesini ister.”

Hz. Peygamber efendimiz (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ey Ali! Farz namazlardan sonra Ayete’l Kürsi okumak senin üzerine olsun (onu oku). Zira Peygamberler, Sıddıklar ve şehitler dışında kimse namazlardan sonra onu okumak için ihtimam göstermez. Her kim namazlardan sonra Ayete’l Kürsi’yi okursa, Allah’tan başkası onun ruhunu kabzetmez ve Allah’ın peygamberleri ile birlikte cihat ederek şehit olanlar gibi olur.” Ayrıca şöyle buyurmuştur: “(Böyle birisi) öldükten hemen sonra cennete girecektir. Sıddık ve abidlerden başkası Ayete’l Kürsi’yi okumak için ihtimam göstermez.”

Başka bir rivayette İmam Muhammed Bakır (a.s) efendimiz şöyle buyurmuştur: “Her kim Ayete’l Kürsi’yi her namazdan sonra okursa, yoksulluk ve çaresizlikten güvende olur ve rızkı genişler. Allah Teala ona kendi fazl ve lütfundan fazla mal verir.”

Ayetel Kürsü ‘ den Yüce Allah’ın (c.c.) sıfatları hakkında çıkarılacak sonuçlar

El-Hayy

El-Kayyum

El- Aliyy

El- Azim

Muhalefetül lil Havadis

İlim

Basar


6. Ecel, ömür, rızık ve sünnetullah ne demektir? Araştırıp öğreniniz.


Kısa Cevap : “Ecel, ömür, rızık ve sünnetullah ne demektir? Araştırıp öğreniniz.” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Ecel:
Sözlükte belirlenmiş zaman, muayyen bir müddetin sonu” anlamına gelmektedir.

Kur’ân-ı Kerîm’de hayat süresinin sonu (ölüm vakti), borç için belirlenen son ödeme tarihi, boşanan veya eşi ölen kadının tekrar evlenmeden önce beklemesi gereken süre (iddet), kâfirlerin helâk edilmeden evvel kendilerine tanınan müddet anlamlarındada kullanılmıştır.
Her ümmetin bir eceli vardır. Ecelleri geldiğinde ne bir saat/bir an onun gerisinde kalır ne de önüne geçebilirler. (7/A’râf 34)

  •  “(Buna karşılık) günahlarınızı bağışlasın ve sizi belirlenmiş bir süreye kadar ertelesin. Şüphesiz ki Allah’ın eceli, (size) geldiğinde ertelenmez. Keşke bilmiş olsaydınız.” (71/Nûh 4)
  • Hz. Enes (ra) anlatıyor: Resûlullah (sav) yere bir çizgi çizdi ve: “Bu insanı temsil eder” buyurdu. Sonra bunun yanına ikinci bir çizgi daha çizerek: “Bu da ecelini temsil eder” buyurdu.
  • Ondan daha uzağa bir çizgi daha çizdikten sonra: “Bu da emeldir” dedi ve ilave etti: “İşte insan daha böyle iken (yani emeline kavuşmadan) ona daha yakın olan (eceli) ansızın geliverir.” (Buhari)

Ömür:

Ömür, sınırlı bir imtihan müddetidir. Tekrarı yoktur. İmtihanın kazanıp kazanmayacağımızın belli olup olmadığı tek imtihandır. Ömür de, ölüm de bir sefere mahsustur. Ömür bize verilen başı ve sonu olan bir zaman dilimidir. Her insan için farklı farklıdır. Bize verilen vakti en güzel şekilde değerlendirmek lazımdır.

“O (Allah) ki, hanginizin daha güzel davranacağını imtihan etmek için ölümü ve hayatı yaratmıştır…” (el-Mülk, 2)

Rızık:

Sözlükte “yiyecek vermek, rızıklandırmak” anlamındaki rezk kökünden gelmektedir. İslâm âlimleri bütün canlıların rızkını Allah’ın verdiği noktasında ittifak etmiştir.
Alimler rızkı “Cenâb-ı Hakk’ın hayatlarını sürdürebilmeleri için canlılara verdiği her türlü imkân” şeklinde tarif etmişler sadece maddiyat olarak tarif etmemişlerdir.

Rızık ile ilgili hadisler

“Sizden aşağıda olanlara bakın; yukarıda olanlara bakmayın. Bu, Allah’ın (size verdiği) nimetleri küçümsememeniz bakımından daha uygun olur.” (Müslim, Zühd, 9)

“Allah’ın eli doludur. Gece gündüz yaptığı cömertçe lütuflar, O’nun elindekileri tüketmez.”; “Gökleri ve yeri yarattığı günden beri neler verdiğini görmüyor musunuz? (Bütün bu verdikleri) Allah’ın elindeki hiçbir şeyi eksiltmemiştir.” Ve ekledi: “O’nun arşı, suyun üzerindedir. Diğer elinde de terazi vardır (âdildir). O, kimine az verir, kimine de çok verir.” (Buhârî, Tevhîd, 19)

Sünnetullah:

Allâh’ın sünneti, Allâh’ın koyduğu nizâm. Tabiat kânunu anlamlarına gelir.
Sünnet lugate “yol” manasında kullanılır. “Allah” adıyla birlikte kullanıldığında, Allah’ın kâinatı idare ederken koyduğu kurallar; Cenab-ı Allah’ın yaratıkları hakkındaki hüküm ve âdetleri demek olur.
Ateşin yakması, anne ve babadan neslin devam etmesi gibi bütün kurallar bu kısma dahildir. Yeryüzünde alışılagelmiş ve olan bir çok kural aslında Allah’ ın yaratmasıyladır.



 

Our Score

8. Sınıf Din Kültürü Anka Yayınevi Kitabı Sayfa 17-18-19-20-21

8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Kaderle İlgili Kavramlar Cevapları Sayfa 17, 18, 19, 20, 21


Kaderle İlgili Kavramlar Cevapları


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Yayınevi Sayfa 17-18-19-20-21


Soru : Kader denince aklınıza hangi kavramlar gelmektedir?


Kısa Cevap : “Kader denince aklınıza hangi kavramlar gelmektedir?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Kader Allahu Teala hazretlerinin ilmi ile olacakları önceden bilip takdir etmiş olduğu şeylerdir denebilir.

Kader dendiği zaman aklıma en çok yazılmış olan kaderin meydana gelmesi durumunda oluşan olaylara kaza denmesi gelmektedir.

Aynı zamanda rızık konusunda da kader kavramı kullanılmakta ve insanların maddi ve manevi olarak elde etmiş olduğu kazanca da kader denmekte ve kadere bağlanmaktadır.

Kader deyince aklımıza gelen bir başka şey ise eceldir ki bu da her canlının belli bir millet yaşaması ve zamanı geldiğinde ölmesi manasında kullanılır.

Kader deyince halk arasında genel olarak kullanılan alın yazısı ve Yazgı ifadeleri de akla gelmektedir

Ayrıca Kader dendiği zaman baht ve talip de akla gelen ifadeler arasındadır.


“Nerede olursanız olun, sağlam ve tahkim edilmiş kaleler içinde bulunsanız bile ölüm size ulaşacaktır…” Nisâ suresi, 78. ayet.
“Her canlı ölümü tadar. Bir deneme olarak sizi hayırla da şerle de imtihan ederiz ve siz ancak bize döndürüleceksiniz.” Enbiyâ suresi, 35. ayet.

Soru : Yukarıdaki ayetlerin vermek istediği mesaj nedir? Arkadaşlarınızla konuşunuz.


Cevap :

Yukarıdaki ayetlerin vermek istediği mesaj her canlının belli bir mümin det yaşayacağım ve kaderinde yazmış olan vakit gelince öleceğidir.

Bizler gerekli olan önlemi aldıktan sonra eğer ölüm gelmişse mutlaka bizi bulacaktır Bu da kaderdir.


Soru : Sizce ecel ile kader arasında nasıl bir ilişki vardır? Düşüncelerinizi sınıfta anlatınız.


Kısa Cevap : “Sizce ecel ile kader arasında nasıl bir ilişki vardır?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Ecelin kader olduğunu ifade eden ayeti kerime

  • Nerede olursanız olun -korunaklı burçlarda dahi olsanız- ölüm sizi bulacaktır. Onların başına bir güzellik geldiğinde: “Bu, Allah’tandır.” diyorlar. Başlarına bir kötülük geldiğinde: “Bu, senden dolayıdır.” diyorlar. De ki: “Hepsi Allah’tandır.” Ne oluyor bu topluluğa? Neredeyse hiçbir sözü anlamayacaklar. (4/Nisâ 78)
  • Sizi çamurdan yaratan sonra da (öleceğiniz zamanın) müddetini belirleyen O’dur. (Diriliş zamanının) müddeti O’nun yanındadır. Sonra siz (hâlâ) şüphe edersiniz. (6/En’âm 2)
  • Gece sizi vefat ettirip gündüz yaptıklarınızı bilendir. Sonra sizi (gündüzün) içinde diriltir ki belirlenmiş olan ecel tamamlansın. Sonra dönüşünüz O’nadır. Sonra yaptıklarınızı size haber verecektir. (6/En’âm 60)
  • Her ümmetin bir eceli vardır. Ecelleri geldiğinde ne bir saat/bir an onun gerisinde kalır ne de önüne geçebilirler. (7/A’râf 34)
  • Rabbinizden bağışlanma dileyin sonra da O’na tevbe edin. (Buna karşılık) sizi belirlenmiş bir süreye kadar güzellikle faydalandırır ve her fazilet sahibine lütuf ve ihsanından verir. Şayet yüz çevirirseniz, şüphesiz ki sizin için büyük günün azabından korkmaktayım. (11/Hûd 3)
  • Şayet Allah, insanları yaptıkları zulümlerle yargılasa yeryüzünde tek bir canlı bırakmazdı. Fakat onları belirlenmiş bir süreye erteler. Ecelleri geldiğinde ne bir saat/bir an onun gerisinde kalır ne de önüne geçebilirler. (16/Nahl 61)
  •  “(Buna karşılık) günahlarınızı bağışlasın ve sizi belirlenmiş bir süreye kadar ertelesin. Şüphesiz ki Allah’ın eceli, (size) geldiğinde ertelenmez. Keşke bilmiş olsaydınız.” (71/Nûh 4)

Ecelin kader olduğunu ifade eden hadisi şerif

Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) yere bir çizgi çizdi ve: “Bu insanı temsil eder” buyurdu. Sonra bunun yanına ikinci bir çizgi daha çizerek: “Bu da ecelini temsil eder” buyurdu. Ondan daha uzağa bir çizgi daha çizdikten sonra: “Bu da emeldir” dedi ve ilave etti: “İşte insan daha böyle iken (yani emeline kavuşmadan) ona daha yakın olan (eceli) ansızın geliverir.” Kaynak: Buhari, Rikak 4; Tirmizi, Zühd 25, (2335); İbnu Mace, Zühd 27, (4232).


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 18 Cevapları


“Bilsin ki insan için kendi çalışmasından başka bir şey yoktur.” Necm suresi, 39. ayet.
“Hiç kimse, kendi emeğiyle kazandığından daha hayırlı bir lokma yememiştir…” Buhârî, Büyû, 15

Soru : Yukarıdaki ayet ve hadis bize hangi mesajları vermektedir? Düşüncelerinizi sınıfta anlatınız.


Cevap :

Yukarıdaki ayet ve hadis bizlere hem dünya hem de ahiret hayatı için çalışmamız gerektiğini ve insanlardan istemektense kendi elimizle kazandığımızı daha hayırlı olduğunu ifade etmektedir.


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 20 Cevapları


Hz. Ömer (r.a.)* bir gün Yemen halkından (boş gezen) bazı insanlarla karşılaştı. Onlara:
– Sizler kimsiniz, diye sordu. Onlar da:
– Biz tevekkül eden (mütevekkil)leriz. dediler.
Bunun üzerine Hz. Ömer (r.a.) onlara:
– Aksine siz hazır yiyiciler (müteekkiller)siniz. (Gerçek anlamda) Tevekkül eden, tohumunu yere
atıp (sonra) Allah’a tevekkül edendir. dedi.
Beyhaki, Şuabü’l-İman, Hadis No: 1215.

Soru : Yukarıdaki metinde boş gezen insanların düşüncelerini doğru buluyor musunuz? Niçin?


Cevap :

Yukarıdaki metinde boş gezen insanların düşüncelerini doğru bulmuyorum. Çünkü bu insanlar tembellik yapmakta ve peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin yapmış olduğu çalışıp tevekkül etmeyi ihmal etmektedirler.


Soru : Hz. Ömer’in (r.a.), boş gezen bu insanlara söylediklerini nasıl değerlendiriyorsunuz?


Kısa Cevap : “Hz. Ömer’in (r.a.), boş gezen bu insanlara söylediklerini nasıl değerlendiriyorsunuz?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin hayatına baktığımız zaman çalıştığını emek harcadığını ve mücadele ettiğini görmekteyiz.

Allahu Teala ayet-i kerimelerinde peygamber efendimize örnek almamızı bizlere emretmektedir.

Madem ki peygamber efendimiz bizlerin hayatına örnektir o halde O’ nun bu şekilde çalışıp ancak çalışmasına rağmen her durumda Allah tevekkül etmesini örnek almalıyız.

Bizler de ister rızık ister hayatın her alanında olursa olsun gerekli önlemimizi almalı ancak olacaklar konumuza tevekkül ederek işin sonucunu Allah’a bırakmalıyız.

Bu yüzden Hz Ömer’in söylemiş olduğu bu sözü çok yerinde ve doğru buluyorum.


Soru : Çevrenizdeki insanların tevekkül konusundaki tutumları nasıldır? Gözlemlerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.


Kısa Cevap : “Çevrenizdeki insanların tevekkül konusundaki tutumları nasıldır?” ile ilgili kısa cevabı için tıklayınız.

Uzun Cevap :

Çevremdeki insanlara baktığım zaman tevekkül konusunda ya hiç tevekkül etmeyen ya da tevekkül sanarak hiçbir çalışmada bulunmayan insanları görmekteyim.

Ancak çevremdeki insanların çoğu tevekkül konusunda eksik insanlar ve ne yazık ki tevekkül konusunda tam bilgileri ve inançları olmadığı için sürekli endişe ve panik halindeler.

İnsanların birçoğunun gereksiz endişelere kapılmasının ve psikolojik hastalıklara yakalanmalarının sebeplerinden birinin bu olduğunu düşünüyorum.

Halbuki hangi konuda olursa olsun elimizden geleni yaptıktan sonra işin sonucunu Allah’a bırakmak ve tevekkül etmek bizlerin hem hayatımızı düzenlememize hem de psikolojik olarak rahatlamamıza yardımcı olacaktır.

Bir de ne yazık ki her şeyi tevekkül sanarak işi oluruna bırakmış olan bazı kimseler vardır ki bu insanlar da başarısızlıklarını kadere yıkmakta ve büyük hatalar etmektedirler.

Hani kendilerine hem de sorumlu olmuş oldukları insanlara mağdur etmektedirler.

Halbuki ayeti kerimelerde ve hadis-i şeriflerde bize emredileni yapmalı ve bu iki kısımdan da sakınarak elimizden geleni yapıp çalışıp çabaladıktan sonra işin sonucunu Allah’a bırakmak ve tevekkül etmek lazımdır.


8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 21 Cevapları


Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi.
Olmaya devlet cihanda, bir nefes sıhhat gibi.
Kanuni Sultan Süleyman

Soru : Yukarıdaki dizelerde verilmek istenen mesaj nedir? Sınıfınızda değerlendiriniz.


Cevap :

Yukarıdaki dizelerde verilmek istenen mesaj sağlıklı bir insan olmanın her şeyden daha değerli olduğudur.

İnsanlar güç sahibi olmaya daha çok önem verip onu daha değerli görseler de asıl güç ve değerli olan şey insanın sağlığıdır.

Çünkü sağlık olmadan hiçbir maddiyatın ve gücün kıymeti yoktur.



 

Our Score
error: Content is protected !!